Devletin varlık nedeni bireylerin haklarının ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Kutsal olan devlet değil, insandır ve onun hak ve özgürlükleridir.
Devlet, insanlar arasında cinsiyet, ırk, din, dil, etnik köken farkı gözetmeyen bir kurum olmalıdır.
Bir ülkedeki tüm dinlere, dillere, ırklara ve kültürlere aynı ölçüde saygı duyulmalı ve eşit davranılmalıdır.
Devlet, tüm vatandaşlarının her türlü sorunlarını çözmek için vardır…
Peki, böyle bir devlet var mıdır yeryüzünde?
Filozofların adalet, eşitlik ve özgürlük gibi bir takım ilkelere göre olması gereken bir ideal devlet tasavvurudur bu…
Bu şekilde tasarlanan hayali devlet düzenineütopya denir!
Oysa insanoğlu öteden beri sürekli daha iyi bir yaşam ve daha adil bir dünya özlemi içinde ola gelmiştir.
Bunun için aklını kullanarak daha iyiye ulaşma yolunda önemli adımlar atmıştır atmasına da toplumlar ve ülkeler arasında bu konuda yer-yer oldukça farklılıklar gözlemlemek olasıdır.
* * *
Şimdiye dekçeşitli ideolojiler ortaya çıksa ve kimi uygulamalarda bulunulsa da, insanları daha mutlu edecek, ortaklaşa kabul görülen bir sistem bulunamamış, bulunduğu sanılanlar da kalıcı olamamışlardır... Sovyet komünizmi ancak 70 yıl kadar sürebilmiştir.
Çin Komünizmi ise ilk başlardaki savlarını değiştirerek kapitalizme evirilmiş ve karışık bir yapı ile ama totaliter bir sistemle yolunu sürdürmeye çalışmaktadır.
İslam’ın eşitlik ve adil düzen anlayışı ise yukarıdaki sözü edilen ideolojilerden farklı olarak tarihte somut örneklerle yaşama geçirilmiş, uzun yıllar sürdürülmüş ve bu gün için de yine aynı yolun yaşama geçirilmesi mücadelesi verilmektedir.
* * *
İslam’ın eşitlik, hak, hukuk ve özgürlük anlayışı ile Sosyalizm-Komünizm’in seslendirdiği eşitlik kavramları birbirine benzermiş gibi görünse de,
İslam ile Sosyalizm-Komünizm birbiriyle taban tabana zıt kavramlar olup, bunların hiçbir benzer yanları yoktur.
İslam anlayışı ile Sol’u, Sosyalizm’i, Komünizm’i birbirine yakınlaştırma hayalleri İslam inancının ruhuna aykırıdır.
Çünkü İslam yaratılış inancı ile vardır…
Sosyalizm ise materyalisttir, maddecidir.
Yani bir yaratıcıya inanmaz…
Marksizm’e göre din halkın afyonudur ve bireyi yok sayar, servete karşıdır. İslamiyet’te servet düşmanlığı yoktur...
Meşru yollardan kazanılıp zekâtı verilen mal helaldir ve o malda hiç kimsenin hakkı olmaz.
İslam inancı ile Sosyalizm-Komünizm arasında kuşkusuz bir noktada benzerlik vardır!
O da evrensel olmalarıdır salt!..
İslam evrenseldir…
Sosyalizm de kuramsal olarak evrensel olduğunu savlar…
Hepsi bu kadar..!
İslam’ın eşitlik anlayışı ile Sosyalizmin eşitlik anlayışları birbirine benzemez.
İslam’ın eşitlik anlayışı fırsat eşitliğine dayanır.
Herkes ulaşmak istediğine ulaşma açısından eşittir…
Bununla birlikte asıl olan adalettir…
Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olması demektir.
Yaratılışta, fıtrat da böyle bir şey yoktur…
Dünyada ve kâinatta mutlak eşitlik yoktur.
İslam inancına göre dünya yaşamı bir sınav yeridir…
Asıl olan adalettir…
İnsanların kendi aralarında kurdukları düzende yaratanın istediği adalet…İslam inancı ile Sosyalizmi birbirine yakınlaştırma hevesleri bu nedenle yanlıştır, boşunadır, anlamsızdır… Allah’ın bu âlemdeki icraatı da eşitlik üzerine değil, adalet esasına göredir.
O nedenle daha adil bir düzen arayışı inananların görevidir…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Daha adil bir düzen arayışları…
Devletin varlık nedeni bireylerin haklarının ve özgürlüklerinin korunmasıdır. Kutsal olan devlet değil, insandır ve onun hak ve özgürlükleridir.
Devlet, insanlar arasında cinsiyet, ırk, din, dil, etnik köken farkı gözetmeyen bir kurum olmalıdır.
Bir ülkedeki tüm dinlere, dillere, ırklara ve kültürlere aynı ölçüde saygı duyulmalı ve eşit davranılmalıdır.
Devlet, tüm vatandaşlarının her türlü sorunlarını çözmek için vardır…
Peki, böyle bir devlet var mıdır yeryüzünde?
Filozofların adalet, eşitlik ve özgürlük gibi bir takım ilkelere göre olması gereken bir ideal devlet tasavvurudur bu…
Bu şekilde tasarlanan hayali devlet düzenine ütopya denir!
Oysa insanoğlu öteden beri sürekli daha iyi bir yaşam ve daha adil bir dünya özlemi içinde ola gelmiştir.
Bunun için aklını kullanarak daha iyiye ulaşma yolunda önemli adımlar atmıştır atmasına da toplumlar ve ülkeler arasında bu konuda yer-yer oldukça farklılıklar gözlemlemek olasıdır.
* * *
Şimdiye dek çeşitli ideolojiler ortaya çıksa ve kimi uygulamalarda bulunulsa da, insanları daha mutlu edecek, ortaklaşa kabul görülen bir sistem bulunamamış, bulunduğu sanılanlar da kalıcı olamamışlardır... Sovyet komünizmi ancak 70 yıl kadar sürebilmiştir.
Çin Komünizmi ise ilk başlardaki savlarını değiştirerek kapitalizme evirilmiş ve karışık bir yapı ile ama totaliter bir sistemle yolunu sürdürmeye çalışmaktadır.
İslam’ın eşitlik ve adil düzen anlayışı ise yukarıdaki sözü edilen ideolojilerden farklı olarak tarihte somut örneklerle yaşama geçirilmiş, uzun yıllar sürdürülmüş ve bu gün için de yine aynı yolun yaşama geçirilmesi mücadelesi verilmektedir.
* * *
İslam’ın eşitlik, hak, hukuk ve özgürlük anlayışı ile Sosyalizm-Komünizm’in seslendirdiği eşitlik kavramları birbirine benzermiş gibi görünse de,
İslam ile Sosyalizm-Komünizm birbiriyle taban tabana zıt kavramlar olup, bunların hiçbir benzer yanları yoktur.
İslam anlayışı ile Sol’u, Sosyalizm’i, Komünizm’i birbirine yakınlaştırma hayalleri İslam inancının ruhuna aykırıdır.
Çünkü İslam yaratılış inancı ile vardır…
Sosyalizm ise materyalisttir, maddecidir.
Yani bir yaratıcıya inanmaz…
Marksizm’e göre din halkın afyonudur ve bireyi yok sayar, servete karşıdır. İslamiyet’te servet düşmanlığı yoktur...
Meşru yollardan kazanılıp zekâtı verilen mal helaldir ve o malda hiç kimsenin hakkı olmaz.
İslam inancı ile Sosyalizm-Komünizm arasında kuşkusuz bir noktada benzerlik vardır!
O da evrensel olmalarıdır salt!..
İslam evrenseldir…
Sosyalizm de kuramsal olarak evrensel olduğunu savlar…
Hepsi bu kadar..!
İslam’ın eşitlik anlayışı ile Sosyalizmin eşitlik anlayışları birbirine benzemez.
İslam’ın eşitlik anlayışı fırsat eşitliğine dayanır.
Herkes ulaşmak istediğine ulaşma açısından eşittir…
Bununla birlikte asıl olan adalettir…
Eşitlik, iki şeyin her yönden denk olması demektir.
Yaratılışta, fıtrat da böyle bir şey yoktur…
Dünyada ve kâinatta mutlak eşitlik yoktur.
İslam inancına göre dünya yaşamı bir sınav yeridir…
Asıl olan adalettir…
İnsanların kendi aralarında kurdukları düzende yaratanın istediği adalet… İslam inancı ile Sosyalizmi birbirine yakınlaştırma hevesleri bu nedenle yanlıştır, boşunadır, anlamsızdır… Allah’ın bu âlemdeki icraatı da eşitlik üzerine değil, adalet esasına göredir.
O nedenle daha adil bir düzen arayışı inananların görevidir…