Yeni yılın Asgari ücreti ve ardından da memur, memur ve SSK-Bağkur emeklilerinin yılın son altı ayının enflasyonuna göre yapılacak artışlar belli oldu.

Ortaya çıkan rakamlar Asgari ücretlileri, memur ve SSK-Bağkur emeklilerini fazla sevindirmedi...

Çünkü Pazar yerleri ve Alış-Veriş merkezlerindeki kontrolsüz, nedensiz fiyat artışları sürmekte...

Devletin yetkili birimleri işletmelerdeki bu fiyat artışlarını denetlemekte...

Söz gelimi Ticaret Bakanlığı verilerine göre Asgari ücret kararı açıklanmasının hemen ardından fahiş fiyat uygulayan işletmelere yaklaşık 23,7 milyon lira para cezası uygulanmış...

Bu para cezaları ya yetersiz kalmakta yahut da kapsam dar tutulmuş bulunmakta ki fahiş artışlar sürmekte...

Bu gidişle Asgari ücrete ve emeklilere verilecek artışların fazla bir anlamı kalmayacak gibi görünmekte.

* * *

Bu dizelerin yazıldığı anlarda Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sürmekteydi...

Cumhurbaşkanı’nın özellikle SSK ve Bağkur emeklilerine ek bir refah payı verip vermeyeceği henüz belli değildi...

Kaldı ki verilecek yüzde 3-5 puanlık bir refah payının da bu fiyat karmaşası karşısında anlamını kısa sürede yitireceği açık.

Fiyat artışlarının daha sıkı bir denetim ve yapılacak düzenlemelerle kontrol altına alınması ön koşul olarak görünmekte...

* * *

Pazar yerleri ve Alış-Veriş merkezlerine gıda ve sebze dağıtımı büyük oranda Haller yoluyla gerçekleşmekte...

Ne ki büyük Alış-Veriş mağazalarının ürünlerini daha ilk elden kendilerinin temin ettiği de bir gerçek.

Hallerin kontrolü bu gün yerel yönetimlerde...

Belediyelerin bu işi yeterince yapamadığı açık ki, karmaşa ve fahiş atışlar sürmekte.

Öncelikle Hal Hasası değiştirilerek bu konu açıklığa kavuşturulmalı...

Büyük alış-veriş firmalarının ürünlerini direkt üreticiden temin etmeleri, nakliyesini, pazarlama ağını kendilerinin kurması önlenmeli...

Benzer firmaların bu yapı ile tekel oluşturmalarının önüne geçilmeli.

Tekel oluşturmak yasalarımıza göre suçtur...

Serbest piyasa başıboşluk demek değildir...

* * *

Halleri kontrol edemeyen Belediyelerin Pazar yerlerini de denetimleri yetersiz.

Eskilerde Pazar yerlerinde dolaşan Zabıtalar gözümüze çarpardı.

Gerçi onlar çoğunlukla orada esnafa yer işgaliyesi için bilet kesmekle meşguldü ama yine de vardılar..!

Şimdilerde ne fiyat denetimi ve ne de yasal olarak yasak olan gürültü denetimi için bir tek Zabıta Pazar yerlerinde görülmemekte..!

Kaldı ki Belediye Zabıtasına fahiş fiyatlarla ilgili yapılan başvurulara bile kayıtsız kalınmakta..!

Dolayısıyla bu Zabıtaların ne iş yaptıkları sorusu akıllara gelmekte..!

* * *

Büyük Alış-Veriş merkezlerinin kendi aralarında oluşturduğu tekelcilik yanında Pazar yerlerinde bile bunun varlığı somut olarak ortada..!

Bir Pazar yerinde diyelim 10 esnaf aynı cins domatesi satmakta ve bunlardan 8’inin fiyatları aynı...

15 esnaf yeşilbiber satıyorsa aynı cins biberi tamamı da aynı fiyata satmakta.

Sanki o Pazar yerine bu mallar tek elden getirilmiş ve aynı fiyatla satılması planlanmış gibi..!

Oysa Serbest Piyasa rekabet demektir, tüketicinin yararına işlemesi gerekir...

Amacına uygun işlemeyişinin sorumluluğunu Serbest Piyasaya bağlamak doğru değildir, son derece de yanlıştır...