Hava Durumu

Gölcük ve Kahramanmaraş merkezli depremlerinin ardından..!

Yazının Giriş Tarihi: 15.08.2024 15:54
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.08.2024 15:54

Yarın 17 Ağustos, merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan ve "asrın felaketi" olarak tanımlanan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nin 25. yıl dönümü...

17 Ağustos 1999 depremi tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi.

Resmî raporlara göre 17.480 ölüm, 23.781 yaralanma oldu.

Ancak onun ardından 6 Şubat 2023'te ise meydana gelen ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin kaydedilmiş en büyük depremi olan 7,8 Mw büyüklüğündeki Kahramanmaraş Merkezli depremlerde toplam 62 binden fazla insan yaşamını yitirdi.

Ve yiten mal kayıpları...

Kuşkusuz açıklanan resmi rakamlar, resmi olmayan rakamlara bakıldığında felâketin boyutlarının daha yüksek olduğunu söylemek yanlış olmaz.

17 Ağustos 1999’dan sonraki günlerde bir daha böyle görüntüler ve sonuçlar yaşanmaması için gerekli her türlü önlemin alınacağı açıklanmış ve “17 Ağustos’u unutmayacağız ve unutturmayacağız” demiştik...

Ama ardından yaşanan 6 Şubat 2023’te yaşananlar gerekli önlemlerin ne kadar alındığının bir acı göstergesi oldu.

* * *

Kuşkusuz depreme karşı yapılan çokça çalışma yapıldı...

Hem TOKİ hem yerel yönetimler ve hem de özel şahıslar tarafından birçok proje uygulandı...

Bunların yeterli olduğunu söyleyebilmek olanaklı değil kuşkusuz...

Daha yapılması gereken çok şey olduğu açık...

İstanbul başta olmak çokça ilimizde yapı stokumuzun hala önemli ölçüde dönüşüm beklediği gerçeği ile karşı karşıya bulunmaktayız.

Türkiye nüfusunun yüzde 70’den fazlası birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yaşamasından dolayı, bölgenin özelliklerine uygun önlemlerin artarak sürmesi gerekiyor.

Aksi halde, geçmişte olduğu gibi gelecekteki depremlerde de daha çok can ve mal kayıplarının yaşanması olası...

Türkiye’de 7 milyon 500 bin deprem güvensiz bağımsız bölüm var.

Yılda 500 bin dönüşüm yapma hedefleri gerçekleşse bile bunun tamamlanması yıllar alacak.

Kaldı ki, Bakan Murat Kurum, 6 milyon 700 bin bağımsız bölüm olduğunu ve yılda 300 bin hedefleri olduğunu, 20 senede tamamlayacağını belirtmişti.

Ne ki siyasal gelişmeler bu hedeflere ulaşılma çalışmalarını duraksattı.

Salt İstanbul'da 1,6 milyon yapıdan söz edilmekte.

7,5 büyüklüğündeki bir depremde İstanbul'daki binaların ortalama yüzde 50'sinin hasar görmeyeceği öngörülüyor.

Yani daha işin yarısındayız...

* * *

Deprem öldürmez, tedbirsizlik öldürür.”

Artık hepimiz biliyoruz ki, bir deprem ülkesinde yaşıyoruz.

Türkiye topraklarının büyük çoğunluğu çeşitli aktif deprem kuşakları üzerinde yer alıyor.

Bu toprakların üzerinde nüfusumuzun yüzde 98’i yaşıyor.

Bakanlık ile yerel yönetimlerin eşgüdüm halinde birlikte çalışmaktan başka yol yok..!

Kendimizi, sevdiklerimizi, ailemizi, evimizi ve hatta ülkemizi depremden korumanın en etkili yolu ivedilikle işe dört elle sarılmaktan geçmekte.

Evet, 1999’dan sonra halkta deprem bilinci artmaya başladı ama bu yetmedi.

Kentsel dönüşüm çalışmaları başladı ama bunlar cılız kaldı.

Devletin, yerel yönetimlerin projeleri yanında halkın, bina sahiplerinin de devlet katkısıyla binalarını yenilemeleri, dönüştürmeleri için daha çok duyarlılık ve kararlılık gerekiyor...

Yarısı bizden’ kampanyası hızlanmalı ve rakamlar da güncellenmeli...

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.