Bir okulda okul müdürü 3 öğretmeni çağırıp şöyle dedi;
‘Siz üç öğretmen sistemde en iyi ve en uzman kişilerden olduğunuz için 90 seçkin, üstün öğrenciyi size vereceğiz. Bu öğrencilerin gelecek yıl da hızlarını korumalarını sağlamanızı ve çok şey öğrenmelerini bekliyoruz. ‘
Üç öğretmen, öğrenciler ve öğrencilerin anne -babaları bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşündüler.
Bütün okul dönemi boyunca hepsi bundan çok hoşlandılar ve çok başarılı çalışmalar yaptılar…
Okul dönemi bittiği zaman öğrenciler bölgedeki bütün okullardaki diğer öğrencilere göre yüzde 20-30 daha başarılı olmuşlardı.
Yılsonu geldiğinde müdür, üç öğretmeni çağırdı ve onlara şöyle dedi;
‘Size bir itirafta bulunmak istiyorum. En zeki öğrencilerin 90'ı sizde değildi. Onlar ortalamanın biraz üstünde öğrencilerdi ve o 90 öğrenciyi sistemden tesadüfen seçtik.’
Öğretmenler doğal olarak öğrencilerde görülen başarının kendi istisnai öğretme becerilerine bağlanması gerektiği sonucuna varmışlardı…
Ama Müdür şöyle sürdürdü konuşmasını;
‘Bir itirafım daha var, sizler de en parlak öğretmenler değilsiniz. İsimlerinizi bir şapkanın içine doldurduğum kâğıtların arasından rasgele seçtim. Siz inandığınız için başarılı oldunuz’..!
(Alıntı)
Çıkarım:
Başarmak için inanmak gerekir…
Ünlü düşünür ve Bilge Konfüçyüs’ün dediği gibi İnanmak başarmanın yarısıdır.
Hayatta başarılı olmak için öncelikle bireyin kendine güvenmesi gerekir.
Ancak kendine güvenen birisi kendini rahat ifade eder ve başarılı olup kendini kanıtlayabilir.
Yapabileceğine inanmak, yeteneklerinin farkında olabilmek yaşamda da başarıyı getirir.
Tıpkı iş yaşamında olduğu gibi risk almak da oldukça önemlidir…
Gerçekten yürekten başaracağına inanan insanlar, başarının ilk adımını atmış olur.
Kendine inanmak harekete geçmenizi sağlar.
Ayrıca, büyük ödüllerle sonuçlanabilecek daha büyük riskler almanıza yardımcı olur.
Sonuç olarak kendinize inanırsanız, başarılı olmanız ve yaşamın her alanında daha mutlu olmanız daha olasıdır…
Kendine inanmak karmaşık bir süreç olmak zorunda değildir.
Dikkat edebileceğiniz kimi yöntemlerle kendinize olan inancınızı artırabilirsiniz.
Belki de yaşamda yapılması en zor şeylerden biri, gerçekten ne kadar olağanüstü olduğunuzu kabul etmek, kendinize inanmak ve ardından bu farkındalığı tutum ve kişiliğinize dâhil etmektir.
Dünyayla paylaşabileceğiniz, yalnızca sizin verebileceğiniz benzersiz katkılarınız olabilir.
Sonuçta, hepimizin bizi olağanüstü yapan kendi yeteneklerimiz, becerilerimiz ve yeteneklerimiz var.
Değerlerimiz ve beklentilerimiz geleceğimizi belirler.
Olumlu değerlerimiz varsa, kendimizin iyi bir insan olduğuna inanırız.
Ve eğer kendimize iyi bir insan olduğumuza inanırsak, başımıza genellikle daha iyi şeyler gelecektir.
Başımıza iyi şeyler gelmesini beklediğimiz zaman daha pozitif, neşeli ve gelecek odaklı oluruz.
İnanç, pozitif düşüncenin belki de temelidir…
İnanırsan başaramayacağın bir şey yoktur, inanırsan yenemeyeceğin hastalık yoktur, inanırsan kazanamayacağın savaş yoktur…
İnanmadan başarı gelmez, her şeyden önce başarabileceğine inanmak gerekir. Çoğunluk başarıya inancın başarının yarısı olduğunu savunsa da bence inanmak başarmanın yarısı değil tamamıdır.
Beyne etki eden en büyük eylemdir inanç…
Her şey beyinde başlar ve beyinde biter.
Bir şeyi yaparken inancımız ne kadar güçlü ise başarı oranımız o kadar yüksek olur…
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
İnanmak..!
Bir okulda okul müdürü 3 öğretmeni çağırıp şöyle dedi;
‘Siz üç öğretmen sistemde en iyi ve en uzman kişilerden olduğunuz için 90 seçkin, üstün öğrenciyi size vereceğiz. Bu öğrencilerin gelecek yıl da hızlarını korumalarını sağlamanızı ve çok şey öğrenmelerini bekliyoruz. ‘
Üç öğretmen, öğrenciler ve öğrencilerin anne -babaları bunun çok iyi bir fikir olduğunu düşündüler.
Bütün okul dönemi boyunca hepsi bundan çok hoşlandılar ve çok başarılı çalışmalar yaptılar…
Okul dönemi bittiği zaman öğrenciler bölgedeki bütün okullardaki diğer öğrencilere göre yüzde 20-30 daha başarılı olmuşlardı.
Yılsonu geldiğinde müdür, üç öğretmeni çağırdı ve onlara şöyle dedi;
‘Size bir itirafta bulunmak istiyorum. En zeki öğrencilerin 90'ı sizde değildi. Onlar ortalamanın biraz üstünde öğrencilerdi ve o 90 öğrenciyi sistemden tesadüfen seçtik.’
Öğretmenler doğal olarak öğrencilerde görülen başarının kendi istisnai öğretme becerilerine bağlanması gerektiği sonucuna varmışlardı…
Ama Müdür şöyle sürdürdü konuşmasını;
‘Bir itirafım daha var, sizler de en parlak öğretmenler değilsiniz. İsimlerinizi bir şapkanın içine doldurduğum kâğıtların arasından rasgele seçtim. Siz inandığınız için başarılı oldunuz’..!
(Alıntı)
Çıkarım:
Başarmak için inanmak gerekir…
Ünlü düşünür ve Bilge Konfüçyüs’ün dediği gibi İnanmak başarmanın yarısıdır.
Hayatta başarılı olmak için öncelikle bireyin kendine güvenmesi gerekir.
Ancak kendine güvenen birisi kendini rahat ifade eder ve başarılı olup kendini kanıtlayabilir.
Yapabileceğine inanmak, yeteneklerinin farkında olabilmek yaşamda da başarıyı getirir.
Tıpkı iş yaşamında olduğu gibi risk almak da oldukça önemlidir…
Gerçekten yürekten başaracağına inanan insanlar, başarının ilk adımını atmış olur.
Kendine inanmak harekete geçmenizi sağlar.
Ayrıca, büyük ödüllerle sonuçlanabilecek daha büyük riskler almanıza yardımcı olur.
Sonuç olarak kendinize inanırsanız, başarılı olmanız ve yaşamın her alanında daha mutlu olmanız daha olasıdır…
Kendine inanmak karmaşık bir süreç olmak zorunda değildir.
Dikkat edebileceğiniz kimi yöntemlerle kendinize olan inancınızı artırabilirsiniz.
Belki de yaşamda yapılması en zor şeylerden biri, gerçekten ne kadar olağanüstü olduğunuzu kabul etmek, kendinize inanmak ve ardından bu farkındalığı tutum ve kişiliğinize dâhil etmektir.
Dünyayla paylaşabileceğiniz, yalnızca sizin verebileceğiniz benzersiz katkılarınız olabilir.
Sonuçta, hepimizin bizi olağanüstü yapan kendi yeteneklerimiz, becerilerimiz ve yeteneklerimiz var.
Değerlerimiz ve beklentilerimiz geleceğimizi belirler.
Olumlu değerlerimiz varsa, kendimizin iyi bir insan olduğuna inanırız.
Ve eğer kendimize iyi bir insan olduğumuza inanırsak, başımıza genellikle daha iyi şeyler gelecektir.
Başımıza iyi şeyler gelmesini beklediğimiz zaman daha pozitif, neşeli ve gelecek odaklı oluruz.
İnanç, pozitif düşüncenin belki de temelidir…
İnanırsan başaramayacağın bir şey yoktur, inanırsan yenemeyeceğin hastalık yoktur, inanırsan kazanamayacağın savaş yoktur…
İnanmadan başarı gelmez, her şeyden önce başarabileceğine inanmak gerekir. Çoğunluk başarıya inancın başarının yarısı olduğunu savunsa da bence inanmak başarmanın yarısı değil tamamıdır.
Beyne etki eden en büyük eylemdir inanç…
Her şey beyinde başlar ve beyinde biter.
Bir şeyi yaparken inancımız ne kadar güçlü ise başarı oranımız o kadar yüksek olur…