Dünyamız için oksijen kaynağı olan ormanlar aynı zamanda iklim üzerinde de düzenleyici bir etkiye sahiptir.
Ormanlar salt bulundukları bölgenin havasını temizlemez, aynı zamanda bol yağış almasını da sağlarlar.
Ayrıca ormanlardaki ağaçların kökleri toprağı tutarak erozyonu ve sel baskınlarını önler.
Günümüzün önemli gündem maddelerinden biri iklim değişikliği konusu...
İnsan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazları nedeniyle hızla artış göstermekte...
Hiç kuşkusuz fosil yakıtların tüketilmesi, arazi kullanımında yapılan değişiklikler, ormansızlaşma ve sanayi faaliyetleri, sera etkisini daha da artırıyor.
Küresel iklim değişiminin bitki, insan ve hayvanlar üzerindeki etkileri tüm ekosisteme de zarar verebilir boyutlara ulaşabilir eğer daha duyarlı olunmazsa.
Peki, bu gidiş durdurulabilir mi, neler yapılabilir?
Dünyanın ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artış ve iklim değişikliğinin sonuçları, kimi önlemler alınarak düzeltilebilir hiç kuşkusuz...
Bunun için fosil yakıt kullanımını azaltarak denetim altına alabiliriz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha çok kullanılması için yapılacak yatırımlara daha fazla kaynak ayırabiliriz.
Ormanlarımızı koruyarak ve hatta ağaç sayısını daha da artırmaya çabalamalıyız.
* * *
Türkiye yüzölçümlerine göre en çok orman varlığına sahip ülkeler kategorisinde 27'nci sırada.
Orman alanlarını en çok artıran ülkeler sıralamasında da Avrupa'da birinci, dünyada 6. sırada yer almakta.
Çin ve Hindistan'dan sonra, ülkemiz dünyada en fazla ağaçlandırma yapan üçüncü ülke olmamız önemli bir noktada olduğumuzun göstergesidir.
1973 ile 2022 yılları arasında ülkemiz ormanlarının ağaç servetinde 800 milyon m3 artış olduğu belirtilmekte.
Türkiye'de 1999 yıllında orman alan miktarı ülke yüzölçümünün yüzde 26, 7’si iken, bu gün bu oran yüzde 30’a yükselmiş durumda.
Onca hoyratlığa, yangınlara, konut-fabrika için ağaç katliamlarına karşın orman alanlarımızın az da olsa arttırılmış olması bu alanda duyarlılığımızın sürdüğünü göstermekte.
Ancak bu artışın yanında üzerinde önemle durmamız gereken asıl konu küresel ısınmaya karşı alınacak önlemlerdir.
Buzulların erimesiyle ortalama dünya ısısındaki 1,5 derece artış ile 2100 yılına kadar okyanusların 26 ile 77 cm arasında yükseleceği öngörülmekte.
Yükselen sular nedeniyle birçok canlının yaşam alanı, sular altında kalacağı belirtiliyor.
* * *
Bir ülkenin akciğeri, süsü, gücü olan orman varlığını korumak ve daha da artırmak görevimiz.
Türkiye bu konuda çok olumsuz kimi gelişmelere ve görüntülere karşın orman varlığını koruyabilmekte hatta az da olsa arttırmakta.
Aynı şekilde ekonomik olarak güçlü bir yerde bulunan zeytin ağacı;yağ sanayi, besin ve gıda sanayi, tekstil sanayi ve kozmetik sanayi için değişmez bir yere sahip olmuştur.
İçeriğinde bulunan etkin maddeler, vitamin ve mineraller, zeytinin değerini her yeni keşifte biraz daha arttırmaktadır.
Türkiye'de zeytin ağacı varlığı da her geçen yıl artış göstermektedir.
Son 20 yılda zeytin ağacı varlığı 99 milyon adetten yüzde 91 artış ile 189 milyona ulaşmış bulunmaktadır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORHAN KAPLAN
Orman varlığımız artıyor mu, azalıyor mu?
Dünyamız için oksijen kaynağı olan ormanlar aynı zamanda iklim üzerinde de düzenleyici bir etkiye sahiptir.
Ormanlar salt bulundukları bölgenin havasını temizlemez, aynı zamanda bol yağış almasını da sağlarlar.
Ayrıca ormanlardaki ağaçların kökleri toprağı tutarak erozyonu ve sel baskınlarını önler.
Günümüzün önemli gündem maddelerinden biri iklim değişikliği konusu...
İnsan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazları nedeniyle hızla artış göstermekte...
Hiç kuşkusuz fosil yakıtların tüketilmesi, arazi kullanımında yapılan değişiklikler, ormansızlaşma ve sanayi faaliyetleri, sera etkisini daha da artırıyor.
Küresel iklim değişiminin bitki, insan ve hayvanlar üzerindeki etkileri tüm ekosisteme de zarar verebilir boyutlara ulaşabilir eğer daha duyarlı olunmazsa.
Peki, bu gidiş durdurulabilir mi, neler yapılabilir?
Dünyanın ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artış ve iklim değişikliğinin sonuçları, kimi önlemler alınarak düzeltilebilir hiç kuşkusuz...
Bunun için fosil yakıt kullanımını azaltarak denetim altına alabiliriz.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha çok kullanılması için yapılacak yatırımlara daha fazla kaynak ayırabiliriz.
Ormanlarımızı koruyarak ve hatta ağaç sayısını daha da artırmaya çabalamalıyız.
* * *
Türkiye yüzölçümlerine göre en çok orman varlığına sahip ülkeler kategorisinde 27'nci sırada.
Orman alanlarını en çok artıran ülkeler sıralamasında da Avrupa'da birinci, dünyada 6. sırada yer almakta.
Çin ve Hindistan'dan sonra, ülkemiz dünyada en fazla ağaçlandırma yapan üçüncü ülke olmamız önemli bir noktada olduğumuzun göstergesidir.
1973 ile 2022 yılları arasında ülkemiz ormanlarının ağaç servetinde 800 milyon m3 artış olduğu belirtilmekte.
Türkiye'de 1999 yıllında orman alan miktarı ülke yüzölçümünün yüzde 26, 7’si iken, bu gün bu oran yüzde 30’a yükselmiş durumda.
Onca hoyratlığa, yangınlara, konut-fabrika için ağaç katliamlarına karşın orman alanlarımızın az da olsa arttırılmış olması bu alanda duyarlılığımızın sürdüğünü göstermekte.
Ancak bu artışın yanında üzerinde önemle durmamız gereken asıl konu küresel ısınmaya karşı alınacak önlemlerdir.
Buzulların erimesiyle ortalama dünya ısısındaki 1,5 derece artış ile 2100 yılına kadar okyanusların 26 ile 77 cm arasında yükseleceği öngörülmekte.
Yükselen sular nedeniyle birçok canlının yaşam alanı, sular altında kalacağı belirtiliyor.
* * *
Bir ülkenin akciğeri, süsü, gücü olan orman varlığını korumak ve daha da artırmak görevimiz.
Türkiye bu konuda çok olumsuz kimi gelişmelere ve görüntülere karşın orman varlığını koruyabilmekte hatta az da olsa arttırmakta.
Aynı şekilde ekonomik olarak güçlü bir yerde bulunan zeytin ağacı; yağ sanayi, besin ve gıda sanayi, tekstil sanayi ve kozmetik sanayi için değişmez bir yere sahip olmuştur.
İçeriğinde bulunan etkin maddeler, vitamin ve mineraller, zeytinin değerini her yeni keşifte biraz daha arttırmaktadır.
Türkiye'de zeytin ağacı varlığı da her geçen yıl artış göstermektedir.
Son 20 yılda zeytin ağacı varlığı 99 milyon adetten yüzde 91 artış ile 189 milyona ulaşmış bulunmaktadır.