Hava Durumu

ORMANLARIMIZ DA YANIYOR YÜREKLERİMİZ DE!..

Yazının Giriş Tarihi: 03.08.2021 15:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.08.2021 15:55

Korkuları, endişeleri, acaba’ları ve sebebi meçhul yangın tehdidini yaklaşık 168 saattir fazlasıyla hissediyoruz yaşantılarımızda…

Bu nedenle cayır-cayır yanan ormanlar gibi oldu hayatlarımız… Bir yudum suya, küçük bir umuda, “Hepsi söndürüldü” gibi iyi bir habere hasret…

Yani… Ormanlarımız da yanıyor bir taraftan, yüreklerimiz de!..

Yangınlar kontrol altına alındı, alınıyor denilirken, ülkenin bir başka tarafında bir başka yangın haberi ile sarsılıyoruz bugünlerde… Söndürüldü denen bazı yangınlar yeniden başlayarak kent merkezlerini tehdit etmeye başlıyor.

Antalya Manavgat ile başlayan Marmaris, Milas, Bodrum, Silifke, Hatay, Osmaniye, Adana derken dün de Isparta’daki ormanlık alanda başladı bir başka yangın…

Can kayıpları haberleri oldukça üzüyor hepimizi…

Ormanda yaşayan canlıların yanmış görüntüleri de dağlıyor kalpleri…

Ormanlarımızı acımasızca yakanlara olan nefretimiz de giderek artıyor.

              DOĞA FELAKETLERİNE KARŞI BUGÜNDEN ÖNLEM ŞART  

Toplam yüzölçümünün yüzde 29’4’ü (22 milyon 933 bin hektarı) ormanlarla kaplı ülkemizde; son 1 haftada yazının yazıldığı şu ana kadar 118 orman yangını çıktı. Umarız bu sayıya yenileri eklenmez ve mevcut yangınlar da gerçekten kontrol altına alınır.

Bu arada bir konuya da açıklık getirmek lazımdır. Toplam olarak 22,9 milyon hektar orman alanımızın; 5,9 milyon hektarı meşe ağacı, 5,6 milyon hektarı da kolay yanan ve yayılan kızılçam ağaçlarından oluşuyor.

Bu yangınlarda oldukça fazla alanda kızılçam ve maki bitkileri yok oldu. Yangınların kontrol altına alınmasından sonra, yanan kızılçam ormanlarına yenilerini ekmek yerine, alanların temizlenmesinden sonra boş bırakılmasını öneriyor orman uzmanları… Toprakta kalan tohumların sonbaharda su ile buluşması sonrası yeniden filizlenmeler başlayacağı da güzel bir haber olarak bu makaleye girdi.

Artık yeni bir şeyler söyleme zamanıdır. Bu ağır bilançonun üstesinden gelmek için ulusça bir şeylere yeniden başlanır.

Dünyanın başına bela olacak iklim değişikliği ve kuraklık gerçekleri görmezden gelinmeden, yaşanabilecek daha büyük felaketler için şimdiden önlemler alınmaya başlanır. En kötü doğa felaketlerine karşın, akılcı, gerçekçi ve yenilenebilir önlemler konuşulmaya başlanır.

Çünkü bundan sonra sel, yangın, fırtına, dolu, kuraklık, susuzluk, müsilaj ve  deprem gibi doğanın isyanı olarak da nitelendirilebilecek çok fazla olumsuz oluşumla karşı karşıya kalacağımız kesindir.

Olası sorunları çözmek için; şimdiden bir şeylere başlamak şarttır.

İleride… Çok geç kaldık dememek için…

ÖZLÜ SÖZLER: Hiç yenilmemiş insanlar vardır. Onlar hiç savaşmamış olanlardır. (Paulo COELHO)

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

                   KÜÇÜKBALIKLI ALT GEÇİDİ DE

                   ALARM VERİYOR ARTIK!..

Bursa’nın trafik sorunu kabak tadı vermeye başladı sonunda… Geçtiğimiz pazartesi sabahı bir görüşmeye gitmek için saat 07.50’de Özlüce’den yola çıktım. Küçük Balıklı Mahallesi’ne vardığımda saat 08.45’ti.

Neredeyse 18 kilometrelik yolu 1 saatte kat etmiştim. İşte bu istatistiki bilgiler Bursa trafiğinin ne durumda olduğunu ve de okullar açıldığında ne duruma geleceğini NET olarak gösteriyor.

Artık Bursa’da trafiğin adım-adım gittiği noktalar çoğalıyor. Küçük Balıklı Alt Geçidi’ne giden Yakın Çevre Yolu da artık bu kentin kara trafik noktalarından biridir. Bir huni ağzı gibi 3 şeritten bir anda 2 şeride inen ve karşı yoldan da girişi olan bu altgeçit, artık yükü kaldıramıyor.

Artık anlaşılıyor ki; Bursa’nın trafiği; kameralardan takip edilemeyecek kadar fazladır. Bu kentin trafiğinin yöneten tüm birimler, artık masa/ekran başından ayrılarak sahaya inmeli ve trafik tüketicilerinin sorunlarını birebir yaşayarak işin özüne inmelidir.

Bu kentin tepe yöneticileri ve Trafikten Sorumlu Şube Müdürü; sabah saatlerinde ana caddelere inmeli, trafik karmaşasını yaşayanlarla birlikte araç kullanarak çözüme yönelik planlamaları sahanın içinde yapmalıdır.

Hiç bir şey yaşanmadan anlaşılmıyor.

Hele bir de bu kalabalık sabah trafiğinde; bir ambulans içindeki hastaysanız, işiniz çok zordur artık… Pazartesi sabahı bir ilçe belediyesine ait ambulans, Yakın Çevre Yolu trafiğinde kendine yol açabilmek için siren-far-sellektör ve klaksonlarını defalarca kullanmasına rağmen çok zor ilerleyebildi. Ambulans, itfaiye ve acil diğer araçlar için de; 2 şeritli yollarımızda fermuar sistemi gibi bir sistem geliştirmeliyiz artık…

Yakınlarımızı “Bursa’nın yoğun trafiği nedeniyle öldü” dedirtmemek için…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.