Profesyonel anlamda gazeteciliğe; 1983 yılı sonunda o dönemde Setbaşı Ünlü Caddede bulunan Bursa Hakimiyet Gazetesinde başlamıştım.
Hayatımdaki ilk profesyonel fotoğraf makinesine de aynı yıl sahip oldum. O zamanlarda gazete yönetimleri; çalışanlarına fotoğraf makinesi vermiyor ve bu cihazı çalışanların temin etmesini istiyorlardı.
Çalıştığım Bursa Hakimiyet Gazetesi, o dönemde İstanbul merkezli Günaydın Gazetesine bağlıydı. Spor Servisi Şefi Bahri Atalay’ın da katkıları ile Günaydın’da çalışan Özkan Saçkan’dan 2.el bir fotoğraf makinesi satın almıştım.
Gazetedeki maaşım; 30 milyon liraydı ve Asahi PENTAX marka çelik perdeli fotoğraf makinesi ile 125’lik teleobjektifini 120 milyon lira ödeyerek sahiplenmiştim sonunda…
Yani 4 aylık maaşa bedeldi birfotoğraf makinesi…Bende büyük anıları olan ve artık en az 38 yaşında olan bu makineyi hala saklıyorum arşivimde…Hatta gözüm gibi bakıyorum ve 6 ayda bir orijinal çantasından çıkararak; merceklerini siliyorum ve deklanşörüne defalarca basarak test ediyorum.
HERKES FOTOĞRAFÇI MI OLDU YANİ…
Hey gidi günler hey…!
O 2.el fotoğraf makinesi bana uğurlu gelmişti galiba ve satın aldıktan 2 ay sonra yaptığım “Maç yerine Hıdrellez eğlencesine gidince, ligden ihraç oldular” başlıklı Yenişehir Esnafspor konulu haberim ile, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Merkezi’nin “1984 Yılın Gazetecisi” ödülünü kazanmıştım.
Yani; o zamanlar fotoğraf makineleri de çok değerliydi ve çekilen iyi fotoğraflar da takdir görüyordu bir yerlerde, bir şekilde…
Yıllar geçti, teknoloji değişti ve olanaklar da arttı bu arada…Şimdi herkesin bir fotoğraf makinesi var…Kimi profesyonel özellikli, kimisi de üstün özellikli cep telefonu fonksiyonlu…
Günümüzde herkes fotoğrafçı oldu yani..!
Konserlerde, maçlarda, düğünlerde ve eğlencelerde; herkes fotoğraf çeker oldu. Bazen de çevresini rahatsız edecek boyutlarda hem de…
Klasik fotoğraf makinelerinin içine dialar ve siyah beyaz makara filmler takıp, sanat eseri fotoğraflar çekme peşinde olduğumuz yılların üzerinden çok yıllar geçti. Karanlık odaların işlevi de bitti.
Çok şey değişti tabii ki bu ülkede…Artık ne zaman canımız isterse, dilediğimiz sayıda ve özellikte fotoğraflar çekebileceğimiz ve bunları hiçbir zaman karanlık odaya sokmadan görebileceğimiz ve de görüntüler alabileceğimiz bir süreci yaşıyoruz. Profesyonel fotoğrafçıların tüm teknik olanakları, amatör fotoğrafçılar için de mevcut artık…
Parası olan en iyi fotoğraf makinesine sahip olabiliyor ve işin sanatına pek bulaşmadan otomatik ayarlarla en iyi fotoğrafı yakalayabiliyor günümüzde…Sonra da amatörce çektiğini iddia ettiği bu fotoğraflarla sergiler açıyor, yarışmalara katılabiliyorlar.
3 AYAKLI MAKİNELERDE VESİKALIK ÇEKTİRMEK..!
Yani…Çoğunlukla kadraj, filtre, ton, diyafram ve enstantane ayarına bile gerek olmadan, otomatik şekilde çok iyi fotoğraflar çekebilen makineler var artık parası olana…
Megapiksel- megapiksel fotoğraflar çeken cep telefonları da cabası…
Kısacası; artık herkes fotoğrafçı oldu günümüzde…
Profesyonel anlamdaki fotoğrafçılık mesleği, çok yakında tarih olursa kimse şaşırmasın. Çünkü fotoğrafçı dükkanlarının birer-birer kapandığına tanık oluyoruz artık her mahallede…Kimse pasaport dışında vesikalık fotoğraf çektirmez oldu çünkü…
Yani unutulmaz bir mesleği daha gömüyoruz galiba tarihin yaprakları arasına…
1840 Yılında İngiltere’de Sir John E.W.Herschel tarafından ilk keşfi yapılan bu sanat,182 yıllık zaman süreci içinde yapılan yeniliklerle çok farklı bir yöne çekildi ve sonunda da digital teknolojiye yenilerek, kulvar dışına itilmeye başlandı.
Olayın üzücü olan yanı bu zaten….Daha 30-35 yıl önce; Heykel’deki Adliye önünde 3 ayaklı manuel makinelerle vesikalık fotoğraf çekmeye çalışan şipşakçı fotoğrafçıları bu köşede saygı ile anarken, mesleğin geldiği noktayı hayretle karşılıyorum.
Özellikle cep telefonları ile yaşamın her alanında fotoğraf çeken, bu fotoğrafları sosyal medya aracılığı ile tüm evrene hızla yayabilen insanlar çoğalıyor.
Herkes bir şekilde fotoğrafçı oldu günümüzde…
Herkesin fotoğrafçı olmasına gelen tepkiler de yok değil ama…
Fotoğrafçı olmanın fotoğraf çeken bir cihaz sahibi olmaktan çok daha fazlası olduğunu iddia eden Mary Ann ve Ginger kardeşler, “You are not a photographer “ isimli bir blog kurdular ve amatörleri çektiği fotoğrafların hilelerini ortaya çıkaran yorumlar yapmaya başladılar yakın geçmişte…
Tepkililer kendilerine “çakma gelen” bu fotoğrafçılık işine…
Çok başarılı görünen ancak photoshopla oynanan fotoğraf kareleri hakkında iğneleyici veeğlenceli yorumlar yapılan bu blogda; herkesin iyi bir fotoğrafçı olamayacağı inceden alaycı bir üslupla anlatılıyor.
Fotoğraf sanatına ve sanatçısına sahip çıkmayı da amaçlayan bu blog, profesyonel fotoğrafçıların da gözdesi oldu.
Kısacası: digital fotoğraf makineleri çıktı, mertlik bozuldu.
Ama diyecek çok şey yok. Artık; ya herkes iyi fotoğrafçı oldu veya kendini öyle zannediyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
BİNAY KAZAN
PROFESYONEL FOTOĞRAFÇILIK TARİH Mİ OLUYOR..?
Profesyonel anlamda gazeteciliğe; 1983 yılı sonunda o dönemde Setbaşı Ünlü Caddede bulunan Bursa Hakimiyet Gazetesinde başlamıştım.
Hayatımdaki ilk profesyonel fotoğraf makinesine de aynı yıl sahip oldum. O zamanlarda gazete yönetimleri; çalışanlarına fotoğraf makinesi vermiyor ve bu cihazı çalışanların temin etmesini istiyorlardı.
Çalıştığım Bursa Hakimiyet Gazetesi, o dönemde İstanbul merkezli Günaydın Gazetesine bağlıydı. Spor Servisi Şefi Bahri Atalay’ın da katkıları ile Günaydın’da çalışan Özkan Saçkan’dan 2.el bir fotoğraf makinesi satın almıştım.
Gazetedeki maaşım; 30 milyon liraydı ve Asahi PENTAX marka çelik perdeli fotoğraf makinesi ile 125’lik teleobjektifini 120 milyon lira ödeyerek sahiplenmiştim sonunda…
Yani 4 aylık maaşa bedeldi bir fotoğraf makinesi…Bende büyük anıları olan ve artık en az 38 yaşında olan bu makineyi hala saklıyorum arşivimde…Hatta gözüm gibi bakıyorum ve 6 ayda bir orijinal çantasından çıkararak; merceklerini siliyorum ve deklanşörüne defalarca basarak test ediyorum.
HERKES FOTOĞRAFÇI MI OLDU YANİ…
Hey gidi günler hey…!
O 2.el fotoğraf makinesi bana uğurlu gelmişti galiba ve satın aldıktan 2 ay sonra yaptığım “Maç yerine Hıdrellez eğlencesine gidince, ligden ihraç oldular” başlıklı Yenişehir Esnafspor konulu haberim ile, Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Merkezi’nin “1984 Yılın Gazetecisi” ödülünü kazanmıştım.
Yani; o zamanlar fotoğraf makineleri de çok değerliydi ve çekilen iyi fotoğraflar da takdir görüyordu bir yerlerde, bir şekilde…
Yıllar geçti, teknoloji değişti ve olanaklar da arttı bu arada…Şimdi herkesin bir fotoğraf makinesi var…Kimi profesyonel özellikli, kimisi de üstün özellikli cep telefonu fonksiyonlu…
Günümüzde herkes fotoğrafçı oldu yani..!
Konserlerde, maçlarda, düğünlerde ve eğlencelerde; herkes fotoğraf çeker oldu. Bazen de çevresini rahatsız edecek boyutlarda hem de…
Klasik fotoğraf makinelerinin içine dialar ve siyah beyaz makara filmler takıp, sanat eseri fotoğraflar çekme peşinde olduğumuz yılların üzerinden çok yıllar geçti. Karanlık odaların işlevi de bitti.
Çok şey değişti tabii ki bu ülkede…Artık ne zaman canımız isterse, dilediğimiz sayıda ve özellikte fotoğraflar çekebileceğimiz ve bunları hiçbir zaman karanlık odaya sokmadan görebileceğimiz ve de görüntüler alabileceğimiz bir süreci yaşıyoruz. Profesyonel fotoğrafçıların tüm teknik olanakları, amatör fotoğrafçılar için de mevcut artık…
Parası olan en iyi fotoğraf makinesine sahip olabiliyor ve işin sanatına pek bulaşmadan otomatik ayarlarla en iyi fotoğrafı yakalayabiliyor günümüzde…Sonra da amatörce çektiğini iddia ettiği bu fotoğraflarla sergiler açıyor, yarışmalara katılabiliyorlar.
3 AYAKLI MAKİNELERDE VESİKALIK ÇEKTİRMEK..!
Yani…Çoğunlukla kadraj, filtre, ton, diyafram ve enstantane ayarına bile gerek olmadan, otomatik şekilde çok iyi fotoğraflar çekebilen makineler var artık parası olana…
Megapiksel- megapiksel fotoğraflar çeken cep telefonları da cabası…
Kısacası; artık herkes fotoğrafçı oldu günümüzde…
Profesyonel anlamdaki fotoğrafçılık mesleği, çok yakında tarih olursa kimse şaşırmasın. Çünkü fotoğrafçı dükkanlarının birer-birer kapandığına tanık oluyoruz artık her mahallede…Kimse pasaport dışında vesikalık fotoğraf çektirmez oldu çünkü…
Yani unutulmaz bir mesleği daha gömüyoruz galiba tarihin yaprakları arasına…
1840 Yılında İngiltere’de Sir John E.W.Herschel tarafından ilk keşfi yapılan bu sanat,182 yıllık zaman süreci içinde yapılan yeniliklerle çok farklı bir yöne çekildi ve sonunda da digital teknolojiye yenilerek, kulvar dışına itilmeye başlandı.
Olayın üzücü olan yanı bu zaten….Daha 30-35 yıl önce; Heykel’deki Adliye önünde 3 ayaklı manuel makinelerle vesikalık fotoğraf çekmeye çalışan şipşakçı fotoğrafçıları bu köşede saygı ile anarken, mesleğin geldiği noktayı hayretle karşılıyorum.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Özlü sözler: Deniz sakin olduğu zaman, büyük dalgalar kayalara çarpmaz.(SENECA)
----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“SEN ASLA BİR FOTOĞRAFÇI DEĞİLSİN”
Özellikle cep telefonları ile yaşamın her alanında fotoğraf çeken, bu fotoğrafları sosyal medya aracılığı ile tüm evrene hızla yayabilen insanlar çoğalıyor.
Herkes bir şekilde fotoğrafçı oldu günümüzde…
Herkesin fotoğrafçı olmasına gelen tepkiler de yok değil ama…
Fotoğrafçı olmanın fotoğraf çeken bir cihaz sahibi olmaktan çok daha fazlası olduğunu iddia eden Mary Ann ve Ginger kardeşler, “You are not a photographer “ isimli bir blog kurdular ve amatörleri çektiği fotoğrafların hilelerini ortaya çıkaran yorumlar yapmaya başladılar yakın geçmişte…
Tepkililer kendilerine “çakma gelen” bu fotoğrafçılık işine…
Çok başarılı görünen ancak photoshopla oynanan fotoğraf kareleri hakkında iğneleyici ve eğlenceli yorumlar yapılan bu blogda; herkesin iyi bir fotoğrafçı olamayacağı inceden alaycı bir üslupla anlatılıyor.
Fotoğraf sanatına ve sanatçısına sahip çıkmayı da amaçlayan bu blog, profesyonel fotoğrafçıların da gözdesi oldu.
Kısacası: digital fotoğraf makineleri çıktı, mertlik bozuldu.
Ama diyecek çok şey yok. Artık; ya herkes iyi fotoğrafçı oldu veya kendini öyle zannediyor.