Hava Durumu

RAMSES'İN ZAFERİ VE BARIŞI!

Yazının Giriş Tarihi: 21.01.2023 19:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.01.2023 19:03

 Ramses gali biyetin verdiği hissiyatla buradan çekilmekteyken, burada yaşayan kavimler tekrar ayaklandılar. Ramses bunları teker teker hizaya getirme işlemi uyguladı. Bu vazife senelerce devam etti. Sonunda,bir antlaşma yapılabildi. Bu antlaşmanın dilini, Hitit lisanı ile yaptı lar. Gümüş birlevha üzerine Hitit lisanıyla yazılış,sulh şartlarını Ramses'e merasimle verdiler. Bu antlaşma sulhün müebbeden olduğu yazılıydı. Bir maddesinde de, şöyle deniyordu:<Şayed Mısır’ın büyük hükümda rına tabi olan memalike(topraklara)bir düşman taarr uz edecek olur ve Mısır hükümdarı da, Hitit Prensine haber göndererek,'Gel! Onlara karşı bana yardım için kuvvet getir! Derse, Hitit’in büyük prensİ, Mısır’ın büy ük hükümdarının arzusunu yerine getirecek, düşman larını mahv edecektir. Eğer Hititlerin büyük prensi, bi zzat gitmeyecek olursa, Mısır hükümdarının düşman larını mahvetmek için, Hititlerin kemankeşlerini/(Okç uları)ve savaş arabalarını gönderecektir.> 

Antlaşmanın diğer maddelerinde, ticaretin korunmas ı, adalet mekanizmasının tamamen adil olması öngör ülmüştü. Bu anlaşma gereğince,kanunen belli olan c ezalardan kurtulmak için, komşu memleketlerden bir ine iltica eden, her suçlu, mensup olduğu milletin ilgi lilerine teslim olunacaktır. Fakat bu hareketlerden d olayı cezalandırılmayacaklardı. Bu antlaşma iki kavi m arasında, eşitlik ve yardımlaşmada, karşılıklık ola cak, taarruz ve savunma ittifakınıda temin ediyordu.(102)Daha doğrusu bu antlaşma, yani Mısırlılar ve Hi titliler arasındaki sulhun sağlanması, diplomasi ilmin in en eski bir abidesidir. Mesela: ‘bir maddesinde me mleketinden ihrac olunanlar hakkında,şunlar yazılı id i: bu suretle ihrac olunacaklara, ceza verilmeyecek, evi, karısı ve çocukları mahv edilmeyeceklerdir. Gözl erine, ağzına ve tabanlarına vurulmayacaktır. Aleyhi nde, hiçbir ithamda bulunulmayacaktır.
Ramses’in savaşları işte,bu şekilde sonlanmıştır. Ha lbuki, Yunan tarihçilerinin rivayetine göre, Ramses; Asya’nın göbeğine kadar ilerlemiş, Suriye, Midya, Ba htiryan, Bahtiran ve Hindistan taraflarını idaresi altın a almış, Bahr-i Muhit denizine yürümüş, Tibet havalis inden geri dönerek, dokuz sene, zaferden zafere koş muş ve Mısıra avdet etmiştir. Suriye’de ‘Neh’rülkelb’ civarında Ramses’e ait iki kitabe bulunmuştur. ‘Sard ile Azimir’arasındaki Nif kasabasında da, Ramses’e ait iki heykel bulunduğu sanılmış, yapılan araştırma larda,Asyayı-Suğrası'nın sanatkarlarının eseri olduğu anlaşılmıştır.
 Ramses’in ölümüne kadar, kırkaltı sene süren bir s ulh ve selamet dönemi yaşanmıştır. Bu sulhla geçen zaman diliminden istifadeyle, birçok imar ve abideler inşa ettirmiştir.‘Teb’ şehrindeki Luksor mabedi geniş letilmiş, günümüzde, Paris’ de, ‘Konkord Meydan’ınd a, bulunan dikilitaş o zaman, inşa olunmuştur.
 Hatta bu sırada memurlarının birçoklarının geçmiş hüküm darlarca inşa edilmiş abideler üzerindeki, eski isimle ri silerek, Ramses’in ismini yazdırdıkları da olmuştur. Bununla beraber Ramses, genel ihtiyac ve umumi m enfaatlara hizmete amade, pek lazım gelen eserler y aptırtmıştır. Tuba’daki altun madenlerinin işletilmesi, Nil’den çöllere kadar uzayan yollar üzerinde kuyular, sarnıçlar inşa ettirmesi, Mısır-ı Sufla'daki kanalların t emizlenmesi, Nil ile Bahri Ahmer(kızıl deniz)arasında yeniden kanallar açtırılması, Bedevilerin saldırılarına karşı, Mısır’ı savunabilmek için Suriye, taraflarına ya pılmış olan müstahkem mevkıilerin tamiri, Delta üzer indeki Ramses; Anakuitu Şehri’nin kurulması, hep R amses döneminin imar icraatından idi. 
Mısır; Ramses zamanında edebiyat alanında da, hayli terakki etmiş ti. O dönemin, şairlerinden biri, mesela Ramses’in ba nisi olduğu şehri şöyle anlatıyor şiirsel bir ifadeyle:  Başka bir şair, Penaur’da, Ramses’in Hititlerle yaptı ğı 'Kodsu meydan muharebesi'ni,şöylece anlatır:< Haşmetmeap,silahlarını aldı, zırhını giydi. 
Arabasını çeken hayvanların adı, ‘Teb Muzafferiyeti’ idi. Hükümdar ileriye doğru atılarak,o ahlaksız Hateleri n(Hititler)üzerine atıldı. Yapyalnızdı, yanında hiç kim se yoktu. Arkasından gelenlerin gözlerinden durolur olmaz, ikibinbeşyüz arabanın hücumuna uğradı. Her taraf kuşatıldı, her arabada üç kişi vardı. O zaman H aşmetmeap: Ey Pederim Amon! Neredesin? Bir baba evladını unutur mu? Sana binlerce kurbanlar hediye etmedim mi? İkametgahını esirlerle doldurdum. 
Sana binlerce sene payidar olacak bir mabed yaptırdım. H azinelerini emvalimle doldurdum. Arazini zenginleştir mek için, bütün cihanı sana ihda(hediye)ettim. Sana rica ediyorum, Ey pederim Amon! İşte birçok kavmin içindeyim. Askerlerimde beni bıraktı. Suvarilerimden hiçbiri bana nasbı nigah(göz atış)etmiyor. Fakat ben ce, Amon bir milyon piyadeye, yüzbin suvariye, onbin kardeşe değer. İnsanların kudreti laşe hükmündedir. Amon,onların hepsine galebe eder. Bu Sada Hermon tiz'e kadar aks-i endaz oldu. Amon, istimdadıma geld i, elini bana doğru uzattı, arkamdan şu sözleri söyled i:Ramses'ime, Yamon! İşte sana  Ramsesime, Yamon! İşte sana geldim,seninleyim benim baban,Amon! Kuvvetler mabudu,kahramanlık meftunuyum.Şeci bir kalb gördüm,pek memnun oldum. Arzum mutlaka yer ini bulur.> Fiemanillah.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.