Daha dün açılım ve çözüm sürecinde, görünürde PKK’lı militanlar silahlarını bırakıp teslim olacaklar diye propagandalar yapılırken, tam aksi oldu. PKK güney doğuda kendi propagandasını yaptı gitti… yıllardır devlet erkanının kol kola girerek, bütçe imkanlarından besleyip büyüttüğü FETÖ’de bizleri kandırmadı mı ? Siyasilerimizin her seçim öncesi meydanlarda söyledikleri ile iktidara geldikten sonra tam tersi icraatları bir kandırma değil mi ?
Bu Günlerde Türk dış siyasetinin içinde bulunduğu duruma baktığımızda acaba ülkemiz üzerinde yeni bir kandırma planı mı senaryolanıyor ? Diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Daha 2013 yılına kadar önemli hiçbir sorun yaşamadığımız güney sınırımızda yeni bir PKK devletinin temelleri mi atılıyor acaba ? 2010 yılına kadar mesut mutlu yaşadığımız ve aramızda dişe tırnağa gelecek bir sorun yaşamadığınız Esad nasıl oldu da bir günde hain ve zalim oldu ? Geçmişte ki gazete sütunları karıştırdığımızdan, sayın Cumhurbaşkanının Esad’ı defalarca ziyaret ettiğini, Esad’ın ise Türkiye’yi ziyaretleri sırasında her iki devlet başkanının Marmaris te havuz keyfi yaparak yan yana fotoğraf karelerine girdiğini ve hatta dostluk nişanesi olarak bakanlar kurulumuzun Şam’da toplandığını görüyoruz üstelik o devirde Esad’la aramız iyiyken, güney sınırımızda konuşlanarak Suriye hududumuzdan, Cezire, Kobani, Afrin adı altında kantonları kuran, yüksek tahsilini Türkiye’de yapan PYD’nin başında ki Salih Müslim isimli kişiye, iddialara göre pasaport veren Türkiye, bu şahsın Avrupa ülkeleri ile irtibatı da Türkiye üzerinden sağlandı. O tarihler de bizi idare edenlerin Suriye sınırımızdaki hassasiyetleri bilmemelerine imkan yoktur. İstihbarat birimlerimizin o günler de gayet güzel çalıştığını da tahmin ediyoruz.
Suriye sınırımız da yeni bir devlet kurmak isteyen PYD, dış güçler ne kadar yardım etse de, yerel de bu bölgeler de yaşayan Arap kabileleri nazarında kabul görmedi. Yerel halka kendini kabul ettirmeden devlet kuramayacağını anlayan PYD ve hamileri bu bölge de İŞİD gibi marjinal yapıyı icat ederek halka zulme başlayınca bu sefer yerel halk Türkiye ye göç etmek zorunda kaldı. İyimser rakamlara göre Suriye halkının en az üçte biri yerlerinden ve yurtlarından oldular. Boşalan bu alanları da PYD işgal ederek, devlet kurma amacına yönelik olarak yerleşti. O tarihte Türkiye’nin yerel halka kapıları sonuna kadar açarak, göçmenleri TÜRK topraklarında barındırması büyük hata idi. Hükümet bu hatasını beş altı sene sonra anladı ama iş işten geçti, tavşan bayırı aştı. Sayın cumhurbaşkanının son zamanlarda dillendirdiği güvenli bölgeler ihdası projesi fikri hakim olsa da geç kalınmıştı. Dış güçler tarafından Suriye de birden bire ortaya çıkarılan İŞİD denilen yapı, PKK bu bölgeye yerleşince de aynı hızla birden bire ortadan kaldırıldı. Zira amaç hasıl olmuş, Türkiye oyuna gelmiş ve yine kandırılmıştı. Dikkat edilirse bugünlerde Suriye sınırımızdaki olaylardan pek bahseden yok. Bu bölgede neler oluyor, hangi senaryolar sergileniyor?
Güney sınırımız da on üç senedir tahtan indiremediğimiz Esad birdenbire ne oldu ki, 13 günde terörist kabul edilen bir örgüt tarafından, nasıl oldu da ala aşağı edildi? Orta doğuyu yeniden dizayn etmek isteyen dış güçlerin de desteği ile Siyonist İsrail güçleri de, Suriye deki bu karmaşık düzenden faydalanarak sessiz sedasız Suriye’nin Güneybatı kısmını işgal etti. Dürzileri de bu bölgeye yerleştirdi. İşgalin kalıcı olması içinde Fatimilerin devamı olan Velid Canpolat la bizim bakanlarımız aynı araca binerek gazeteler de boy boy fotoğraflar verdirerek, dünya kamu oyu önünde bu işgali haklı görür havası yaratıldı. Esad sonrası ABD dahil tüm AB ülke bakanlarını resmen kabul eden Colani, nedense bizimkileri makamında değil de sokak da karşıladı hiç düşündünüz mü? Gidişat öyle gösteriyor ki, Suriye de Türkiye ye verilen görev, harap olmuş, Suriye şehirlerini imar ve ihya etmek olacaktır.kendi vatandaşlarımız kiralar da sürünürken, ülkemizin maddi kaynaklarını Suriye ye aktarma gibi vasifelendirilmiş gibidir. Yeni Suriye hükümetinin Türkiye den ithal ettiği mallara %500 gibi gümrük vergisi koyması da, Suriye’nin yeniden yapılanmasında Türkiye’nin pek fazla rolünün olmadığını da gösterir. Acaba bu gidişle Suriye halkı Kadaffi ve Saddam gibi Esad’ı arar halemi gelecek.
Yetkililerin ağzından demeçler duyamıyoruz. Libya, Akdeniz, Azerbaycan da patlak veren olaylara dahil edilerek, asıl amaçların gizlendiği intiba da hakim… Türkiye olarak çevremizde çıkartılan suni gündemlerle meşgul edilirken, Suriye sınırımızda yeni bir PKK devletimi yapılandırılıyor? Bunu iyi düşünmek lazım. Çünkü bu bölgede kurulacak yeni bir terör devleti İsrail’in Büyük Ortadoğu projesine hizmet edecektir. (Devamı var)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
RECEP ACAR
ACABA YİNE KANDIRILIYOR MUYUZ? 3
Daha dün açılım ve çözüm sürecinde, görünürde PKK’lı militanlar silahlarını bırakıp teslim olacaklar diye propagandalar yapılırken, tam aksi oldu. PKK güney doğuda kendi propagandasını yaptı gitti… yıllardır devlet erkanının kol kola girerek, bütçe imkanlarından besleyip büyüttüğü FETÖ’de bizleri kandırmadı mı ? Siyasilerimizin her seçim öncesi meydanlarda söyledikleri ile iktidara geldikten sonra tam tersi icraatları bir kandırma değil mi ?
Bu Günlerde Türk dış siyasetinin içinde bulunduğu duruma baktığımızda acaba ülkemiz üzerinde yeni bir kandırma planı mı senaryolanıyor ? Diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Daha 2013 yılına kadar önemli hiçbir sorun yaşamadığımız güney sınırımızda yeni bir PKK devletinin temelleri mi atılıyor acaba ? 2010 yılına kadar mesut mutlu yaşadığımız ve aramızda dişe tırnağa gelecek bir sorun yaşamadığınız Esad nasıl oldu da bir günde hain ve zalim oldu ? Geçmişte ki gazete sütunları karıştırdığımızdan, sayın Cumhurbaşkanının Esad’ı defalarca ziyaret ettiğini, Esad’ın ise Türkiye’yi ziyaretleri sırasında her iki devlet başkanının Marmaris te havuz keyfi yaparak yan yana fotoğraf karelerine girdiğini ve hatta dostluk nişanesi olarak bakanlar kurulumuzun Şam’da toplandığını görüyoruz üstelik o devirde Esad’la aramız iyiyken, güney sınırımızda konuşlanarak Suriye hududumuzdan, Cezire, Kobani, Afrin adı altında kantonları kuran, yüksek tahsilini Türkiye’de yapan PYD’nin başında ki Salih Müslim isimli kişiye, iddialara göre pasaport veren Türkiye, bu şahsın Avrupa ülkeleri ile irtibatı da Türkiye üzerinden sağlandı. O tarihler de bizi idare edenlerin Suriye sınırımızdaki hassasiyetleri bilmemelerine imkan yoktur. İstihbarat birimlerimizin o günler de gayet güzel çalıştığını da tahmin ediyoruz.
Suriye sınırımız da yeni bir devlet kurmak isteyen PYD, dış güçler ne kadar yardım etse de, yerel de bu bölgeler de yaşayan Arap kabileleri nazarında kabul görmedi. Yerel halka kendini kabul ettirmeden devlet kuramayacağını anlayan PYD ve hamileri bu bölge de İŞİD gibi marjinal yapıyı icat ederek halka zulme başlayınca bu sefer yerel halk Türkiye ye göç etmek zorunda kaldı. İyimser rakamlara göre Suriye halkının en az üçte biri yerlerinden ve yurtlarından oldular. Boşalan bu alanları da PYD işgal ederek, devlet kurma amacına yönelik olarak yerleşti. O tarihte Türkiye’nin yerel halka kapıları sonuna kadar açarak, göçmenleri TÜRK topraklarında barındırması büyük hata idi. Hükümet bu hatasını beş altı sene sonra anladı ama iş işten geçti, tavşan bayırı aştı. Sayın cumhurbaşkanının son zamanlarda dillendirdiği güvenli bölgeler ihdası projesi fikri hakim olsa da geç kalınmıştı. Dış güçler tarafından Suriye de birden bire ortaya çıkarılan İŞİD denilen yapı, PKK bu bölgeye yerleşince de aynı hızla birden bire ortadan kaldırıldı. Zira amaç hasıl olmuş, Türkiye oyuna gelmiş ve yine kandırılmıştı. Dikkat edilirse bugünlerde Suriye sınırımızdaki olaylardan pek bahseden yok. Bu bölgede neler oluyor, hangi senaryolar sergileniyor?
Güney sınırımız da on üç senedir tahtan indiremediğimiz Esad birdenbire ne oldu ki, 13 günde terörist kabul edilen bir örgüt tarafından, nasıl oldu da ala aşağı edildi? Orta doğuyu yeniden dizayn etmek isteyen dış güçlerin de desteği ile Siyonist İsrail güçleri de, Suriye deki bu karmaşık düzenden faydalanarak sessiz sedasız Suriye’nin Güneybatı kısmını işgal etti. Dürzileri de bu bölgeye yerleştirdi. İşgalin kalıcı olması içinde Fatimilerin devamı olan Velid Canpolat la bizim bakanlarımız aynı araca binerek gazeteler de boy boy fotoğraflar verdirerek, dünya kamu oyu önünde bu işgali haklı görür havası yaratıldı. Esad sonrası ABD dahil tüm AB ülke bakanlarını resmen kabul eden Colani, nedense bizimkileri makamında değil de sokak da karşıladı hiç düşündünüz mü? Gidişat öyle gösteriyor ki, Suriye de Türkiye ye verilen görev, harap olmuş, Suriye şehirlerini imar ve ihya etmek olacaktır.kendi vatandaşlarımız kiralar da sürünürken, ülkemizin maddi kaynaklarını Suriye ye aktarma gibi vasifelendirilmiş gibidir. Yeni Suriye hükümetinin Türkiye den ithal ettiği mallara %500 gibi gümrük vergisi koyması da, Suriye’nin yeniden yapılanmasında Türkiye’nin pek fazla rolünün olmadığını da gösterir. Acaba bu gidişle Suriye halkı Kadaffi ve Saddam gibi Esad’ı arar halemi gelecek.
Yetkililerin ağzından demeçler duyamıyoruz. Libya, Akdeniz, Azerbaycan da patlak veren olaylara dahil edilerek, asıl amaçların gizlendiği intiba da hakim… Türkiye olarak çevremizde çıkartılan suni gündemlerle meşgul edilirken, Suriye sınırımızda yeni bir PKK devletimi yapılandırılıyor? Bunu iyi düşünmek lazım. Çünkü bu bölgede kurulacak yeni bir terör devleti İsrail’in Büyük Ortadoğu projesine hizmet edecektir. (Devamı var)