Hava Durumu

AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN…(2) 

Yazının Giriş Tarihi: 01.11.2025 20:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.11.2025 15:45

Yıllardır devlet ve kamu dairelerinin giriş kapıları üzerinde yazılı olan “TC. Türkiye Cumhuriyeti” yazısını kaldırarak Türkiye ile Cumhuriyet idaresi kavramlarını kaldırarak, Türkiye ve Cumhuriyet idaresi kavramını ortadan kaldırarak çözdü. Siyasi fanatizmi insanların beynine yerleştirerek, biat kültürünü halkın zihnine yerleştirmek suretiyle, insanoğluna cenabı hakkın doğuştan verdiği, sorgulama, akıl ve mantık arasındaki iyiyi bulma ve doğru karar verme mekanizmalarını da ayrıştırarak çözdü.. sırf kendilerine oy vermedi diye, halkın seçerek belediye başkanlığı verdiği idari yapıyı, hainmiş tavrıyla ekonomik, ve siyasi ambargo uygulamak suretiyle, sanki belediyeler başka bir ülkenin belediye başkanıymış gibi dışlayarak, ülkenin idari yapısını da çözdü…

Bu hükümetin daha bir sürü çözdüğü meseleleri de sıralayabiliriz. Herşeyi çözdüğünü zanneden bu iktidar, ne yazık ki, en elzem olan konular da halkın yararına, refah ve mutluluğuna yarayan hiçbir sorununu çözmedi. Halkın yüz de yetmişi açlık sınırında yaşamaya devam ediyor. Sofrasında eskiden var olan zeytini , peyniri bile kaldırdı. Fakirin sofrasını süsleyen en önemli besin kaynağı olan ekmeğe ulaşmasını bile ucuz ekmek, askıda ekmek kuyruklarına kadar indirgedi.

Biraz amiyane tabir olacak ama, üzülerek ifade edelimki, bu hükümet, taş devri insanının çözdüğü sorunları bile çözmekten aciz kaldı. Biliriz ki taş devrinde yaşayan insanoğlunun en büyük iki sorunu vardı. Birisi barınma konut, diğeri de beslenme gıda ihtiyacı idi. Onlar hiç olmazsa beleşe, tabiatta oluşan mağaralar da kira vermeden oturuyorlar, yiyeceklerini de tabiatta bulunan AV hayvanlarını avlayarak karınlarını doyururlardı. Ama bu asır da emeklinin evi yoksa, aldığı emekli maaşı kirasını karşılayamaz boyutlara ulaşmış, haceti asliyeden sayılan et, peynir, zeytin sofralardan kalkmış, adam gibi beslenmeyi geçtik, insanarımızın çoğu sadece karnını doyurabilme derdinde.. iktidarın bugüne kadar uyguladığı ekonomik politikalar mağara devrini aratır hale gelmiştir.

At izi ile it izinin birbirine karıştığı bu hengamede, çok büyük bir sürpriz oldu. Kendinden başka her siyasi lidere PKK işbirlikçisi damgası vuran milliyetçi liderimiz sayın Bahçeli de Kürt açılımı safsatalarına kendini kaptırdı. Bu yeni açılım sürecini kendisi yürütmekten aciz olduğu için de, eskiden bebek katili diye damgaladığı, pkk lideri Abdullah ÖCALAN dan yardım istedi. Sözde ÖCALAN’A rica edecekler, o da 29 Ekim de Gazi Meclisine gelecek ve Kürt halkına hitap edecek, PKK da ÖCALAN’IN bu ricasını kırmayarak dağdan inerek silah bırakacak!.. hiç olacak şey mi? Hani eskilerin “kırk yıllık kani, olur mu yani” hesabı, APO, onlarca yıl kurup – yaşatıp büyüttüğü idealinden vazgeçecek… bu hesap tutmaz, akıl ve mantık kurallarına da aykırı… herkes senin gibi değil ki, kırk yıllık davasını bir gece de satsın…

Sayın Bahçelinin Öcalan hakkındaki bu demeçlerine, ilk önce inanamadım. Maksadını aşan bir beyandır dedim. Zira sayın Bahçelinin bundan önce miting meydanlarında, grup toplantılarında bir çok gafını gördük… hatta çoğu zaman dili ile beyni arasındaki rabıtanın koptuğuna ve bazen de bulunduğu mekanı unuttuğuna da şahit olduk. Ancak, Öcalan ve DEM partisi hakkındaki ikinci demecini duyunca, Sayın Bahçelinin bu konu da samimi olduğu anlaşılıyor.

Devam edecek….

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.