Hava Durumu

KÖYLÜ OLMAK KOLAY MI? (1)

Yazının Giriş Tarihi: 10.08.2024 17:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.08.2024 17:23

Köylerimiz, Türkiye’nin idari taksimatında önemli bir yer tutar. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında %70 lere varan köy nüfusu şimdiler de %30 lara düşmüştür. Önceleri nüfus az olduğu için köylünün elindeki topraklar, teknolojik aletler yaygın olmamasına rağmen kendi ihtiyaçlarını karşılayabiliyordu. Bununla da kalmayıp tarım ürünlerimizin fazlası da yabancı ülkelere ihraç ediliyor ve döviz girdilerinde ilk sıralarda idi. Ülke nüfusunun karnını doyuran köylü olduğu halde, köylüler Hindistan’da bugün bile olduğu gibi Kast sisteminin en alt tabakası olarak kabul gördü. Hatta devri İsmet’te köylü Ankara’nın Tandoğan’ından içeriye sokulmazdı. Köylümüze bulaşıcı hasta muamelesi yapılırdı. Köylü aşağılanır, her türlü insani muameleden uzak hakaretlere maruz kalır, ama o günün siyasileri milyonlarca köylünün gözlerinin içine bakarak riyakarca “ efendi” diye hitap edilirdi. Kendilerini politbüro süsü veren teknokrat ve Ankara bürokrasisi köylüyü haşa bir insan gibi değil, üretim mekanizması, bir ruhsuz cansız makine olarak görürlerdi. Onlar için köylü çalışır, çabalar askere gider, ürettiği ürünün maliyet hesaplarını yapmaz, vergisini verir, İktidarın kendisine verdiği ile yetinir, üstüne üstük emeğinin değerini kendisi belirleyemez, masa başında oturan beyaz adamlar beyefendiler belirler. Sözde Liberal serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğunu kabul ettiğimiz devirlerde bile, Türk köylüsü emek verip ürettiği malı şehir pazarlarına gelip serbestçe satamaz. Aracılar ve rantiyeci kesim kazansın diye hal kanunu dediğimiz yasal düzenlemelerle köylünün alın teri gasp edildi.

Gün gelmiş bazı iktidarlar “ benim köylüm benim çiftçim “ söylemleri ile de olsa sırtını sıvazlamış, göstermelikte olsa oy kaygısıyla köylünün yetiştirdiği, ürünlere uygulanan taban fiyatları enflasyona ezdirmeyecek seviyelerde tutmaya çalışmıştır. Bu günler ile bundan 40 yıl öncesi buğday fiyatları ve buğdayın alım gücüne bakarsak, arada alım gücü açısından çok büyük fark olduğu görülür. Hatırladığım kadarı ile o günlerde beş gaz yağı tenekesi olan iki buçuk kile takribi 100 kg buğdayı pazarda sattığımızda köyde 5 kişilik bir ailenin on beş günlük ihtiyacı karşılanabiliyordu. Şuan da yazın buğdayın kilosu köylüden 10 tl den alındı. İki buçuk kile buğdayda bugünkü rakamla tahminen 100 kg gelir 100 kiloyu 10 tl ileçarptığınızda 1000TL gibi bir para eder. Köyde beş kişilik bir ailenin 1000 lira ile 15 gün geçinmesi ise tamamen hayaldir. Şehirlerimizde tuvalete gittiğimizde artık 10 lira alıyorlar. Köylünün bir kilo buğdayı şehir de ancak bir tuvalet parası kadardır. Ne acıdır ki bugün Türk köylüsünün yetiştirdiği, tüm ürünlerde pancarda, domateste, biberde, karpuzda aynı çarpıklık mevcuttur. Siz bakmayan bu ürünlerin Pazar tezgâhların da ki fiyatlarına. Pazardan kilosunu 20 liraya aldığınız domatesin tarla fiyatı 3 veya 4 lira arası idi. Pazardan kilosunu 10 liraya aldığınız karpuzun tarla fiyatı 1 veya 2 lirayı geçmemiştir. Ürünün olgunlaştığı mevsimde şöyle bir zahmet edipte yolunuz bir köyden geçerse herkese en azından köy kahvesinde bir şey içmelerini tavsiye ederim. Ki en azından fiyatlarla ilgili bin ah ettiklerini görürsünüz.

Köylümüz ve çiftçimiz, bugünkü iktidar döneminde ki kadar aşağılanmadı, yok sayılmadı. İktidar partisinin 22 yılı aşan iktidarı döneminde, ne seçim propagandalarında ve ne de seçimlerden sonra ki icraatlarında köylü ve çiftçi için bir iyileştirme ve hizmet projesini görmediğimiz gibi, propaganda söylemlerinde de köylü ve çiftçinin dertlerine çare babında bir sözlerini duymadık. Köylü adeta yok sayıldı. İktidarın gündeminde de köylü yok sayıldığı içinde, elde avuçta devletin elinde ki tüm fabrikalar özelleştirme adı altında elden çıkarıldı. Çiftçinin ürettiği malları değerlendiren bu fabrikalar satılırken de maalesef köylümüzün ve onu temsil eden oda birliklerinin ciddi manada bir karşı duruş sergilediklerini göremedik. Karşı taraftan da bir tepki gelmeyince iktidarın bu tür muameleleri de meşrulaştırılmış oluyor. Köylümüz ve çiftçimiz içinde bulundukları zorluklardan kurtulması için, talep ve isteklerini her zaman siyasilere iletmeli. Velev ki bu taleple, iktidarlar tarafından kabul görmese de, nasıl olsa ilgililer bizim tepkimizi kale almıyorlar düşüncesi ile haklarını ve hak ettiklerini almaktan ve aramaktan vazgeçmemelidir.

Devam edecek…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.