Evet, dünya genelinde insanların her hafta toplanarak marşlar eşliğinde İsrail’i protesto yürüyüşleri düzenlemesi, bir halk hareketi ve devletlerin başında bulunan idarecilere karşı bir isyanın ifadesidir. Dikkat edilirse savaşın ilk başladığı günlerde, dünya Liderlerinin çoğu İsrail’i destekleyici beyanlarda bulundular. Zira onları iş başına getiren ve iktidarlarını sürdürmelerine sebep olan güç ABD’nin himayesindeki Siyonist düşüncedir. Bir kısmı da, varlık nedenlerinin yegâne kaynağı ABD’den çekinmeleridir. Ortadoğu’da kendine devlet diyen bir sürü Devletçik, ekonomik ve siyasi olarak Amerika’nın vesayetinde olduğundan, mazlumun yanında olmak bir yana, mazlumlar için dua etmeyi bile bir suç saymaktadırlar. AB ülkelerinde hiç olmazsa vatandaşlar, Yahudi karşıtlığı söylemleri dile getirirken Almanya’dan bu konuda hiç ses çıkmaz. Zira bugün Almanya’nın bir ordusu yoktur. ABD’nin kurduğu üslerin 75 adedi Almanya’da konuşlanmış vaziyette olduğundan Yahudi aleyhtarlığıyapamadıkları gibi, Alman halkı bile hiçbir zaman Yahudilerin aleyhine bir söz söyleyemezler. Bundan dolayı ,Berlin’den, Bonn’dan İsrail aleyhine hiçbir protesto yürüyüşü göremedik.
Hadi diyelim Almanya 2.Dünya Savaşı sırasında ülkesinde tutulan Yahudileri öldürmekten dolayı suçluluk psikolojisi nedeniyle İsrail’i telinedemiyorlar, kendilerine Müslüman diyen ülkelerden niye ses çıkmıyor? Bu ülkeler değil Filistin halkının yanında olmak bir yana,Filistin’i suçlu ilan edecek kadar zalimleşebiliyor? Dualarının kabul edileceği, yüce kitabımızda bildirilen Kâbe avlusunda “ Allahümmensurul Filistin” Allah’ım Filistin’e yardım et.” Diye dua eden Müslümanlar yakalanarak hapse atılmakta… İktidar yanlısı basın yayın organlarında bu tür haberlere rastlayamasak da, sanal medyada Urfalı bir hoca efendinin, böyle bir dua sonucu polis tarafından derdest edilip zindana atıldığına dair, internet ortamında görsel haberlere çokça rastlıyoruz.
Dünya coğrafyasında İslam ümmetinin başına gelen bunca hadiseler karşısında bazılarımız da, kurtuluşu ümmet olma bilincinde olmaktan geçtiğini savunsalar da hangi ümmet?Sorusunu kendimize sormalıyız… Ümmet olma bilinci; birimizhepimiz, hepimiz birimiz felsefesinden geçer. Dünya üzerinde 50 adet halkı Müslüman olan devletler var. Hiçbirisi bir konuda bir araya gelebilmişler mi? Haksızlık ve zulüm üzerine kararlı bir şekilde yürümede, yekvücut halinde hareket edebildiler mi? Ülkeleri geçtik, bireyler olarak bizler hiç olmazsa dini anlamda ümmet birliğini tesis edebildik mi? Bugünher cemaat, hermezhep, her tarikat ayrı ümmet, ehli sünnet ayrı bir ümmet,Şia hakeza ayrı ümmet, mutezile,maturidiler vs. hepsi ayrı bir ümmet. Bu mezhep ve tarikatlar,Allah’ın cennetine bile diğerinin gitmesinihazmedemiyor. Bizim ümmetçiliğimiz ve mücahitliğimiz, son zamanlarda fenomen olan ‘’enerji’’vari bir ümmetçilik ve mücahitliktir
Bütün bu olumsuzluklara rağmen yine de ümit var. Bizde olmasa bile, dünya milletlerinde halklar artık dünyanın neresinde bir zulüm ve haksızlıkvarsa, organizeolup, haksızlığa uğrayanın yanında yer alabiliyorlar. Bu insanlık âlemi için iyi bir gelişmedir.
En azından sokaktaki köpeğe bir tekme vuranların aleyhine linç kampanyaları başlatan, ancakFilistin’de bombalar altında katliama uğrayançocuklar, kadınlariçin kıllarını kıpırdatmayan bizdeki sanatçı güruhu yanında, İsveçli şarkıcı George Totari,’’Live Live Plastina ‘’yaşasın FİLİSTİN ‘’marşını tüm dünyaya haykırıyor.internet medyasında çokça karşımıza çıkan Lübnanlı şarkıcı JulyaButros’un Gazze isyanını dile getiren ‘VilVilVil’’nerede Arapmilleti, neredeArapkanı, neredeArap öfkesi …diye başlayan, daha sonra da Araplardan ümidi kesmiş olacak ki ‘’nerede milyonlar diyerek dünyaya haykıran sanatçılar da var. Biz ise, siyaset meydanlarında her zaman gördüğümüz, ancak haksızlıklar karşısında dik duruş gösterebilecek tıynette sanatçılar bile yetiştiremedik. (DEVAMI VAR)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
RECEP ACAR
SÖZDE MÜCAHİTLERİZ (4)
Evet, dünya genelinde insanların her hafta toplanarak marşlar eşliğinde İsrail’i protesto yürüyüşleri düzenlemesi, bir halk hareketi ve devletlerin başında bulunan idarecilere karşı bir isyanın ifadesidir. Dikkat edilirse savaşın ilk başladığı günlerde, dünya Liderlerinin çoğu İsrail’i destekleyici beyanlarda bulundular. Zira onları iş başına getiren ve iktidarlarını sürdürmelerine sebep olan güç ABD’nin himayesindeki Siyonist düşüncedir. Bir kısmı da, varlık nedenlerinin yegâne kaynağı ABD’den çekinmeleridir. Ortadoğu’da kendine devlet diyen bir sürü Devletçik, ekonomik ve siyasi olarak Amerika’nın vesayetinde olduğundan, mazlumun yanında olmak bir yana, mazlumlar için dua etmeyi bile bir suç saymaktadırlar. AB ülkelerinde hiç olmazsa vatandaşlar, Yahudi karşıtlığı söylemleri dile getirirken Almanya’dan bu konuda hiç ses çıkmaz. Zira bugün Almanya’nın bir ordusu yoktur. ABD’nin kurduğu üslerin 75 adedi Almanya’da konuşlanmış vaziyette olduğundan Yahudi aleyhtarlığıyapamadıkları gibi, Alman halkı bile hiçbir zaman Yahudilerin aleyhine bir söz söyleyemezler. Bundan dolayı ,Berlin’den, Bonn’dan İsrail aleyhine hiçbir protesto yürüyüşü göremedik.
Hadi diyelim Almanya 2.Dünya Savaşı sırasında ülkesinde tutulan Yahudileri öldürmekten dolayı suçluluk psikolojisi nedeniyle İsrail’i telinedemiyorlar, kendilerine Müslüman diyen ülkelerden niye ses çıkmıyor? Bu ülkeler değil Filistin halkının yanında olmak bir yana,Filistin’i suçlu ilan edecek kadar zalimleşebiliyor? Dualarının kabul edileceği, yüce kitabımızda bildirilen Kâbe avlusunda “ Allahümmensurul Filistin” Allah’ım Filistin’e yardım et.” Diye dua eden Müslümanlar yakalanarak hapse atılmakta… İktidar yanlısı basın yayın organlarında bu tür haberlere rastlayamasak da, sanal medyada Urfalı bir hoca efendinin, böyle bir dua sonucu polis tarafından derdest edilip zindana atıldığına dair, internet ortamında görsel haberlere çokça rastlıyoruz.
Dünya coğrafyasında İslam ümmetinin başına gelen bunca hadiseler karşısında bazılarımız da, kurtuluşu ümmet olma bilincinde olmaktan geçtiğini savunsalar da hangi ümmet?Sorusunu kendimize sormalıyız… Ümmet olma bilinci; birimizhepimiz, hepimiz birimiz felsefesinden geçer. Dünya üzerinde 50 adet halkı Müslüman olan devletler var. Hiçbirisi bir konuda bir araya gelebilmişler mi? Haksızlık ve zulüm üzerine kararlı bir şekilde yürümede, yekvücut halinde hareket edebildiler mi? Ülkeleri geçtik, bireyler olarak bizler hiç olmazsa dini anlamda ümmet birliğini tesis edebildik mi? Bugünher cemaat, hermezhep, her tarikat ayrı ümmet, ehli sünnet ayrı bir ümmet,Şia hakeza ayrı ümmet, mutezile,maturidiler vs. hepsi ayrı bir ümmet. Bu mezhep ve tarikatlar,Allah’ın cennetine bile diğerinin gitmesinihazmedemiyor. Bizim ümmetçiliğimiz ve mücahitliğimiz, son zamanlarda fenomen olan ‘’enerji’’vari bir ümmetçilik ve mücahitliktir
Bütün bu olumsuzluklara rağmen yine de ümit var. Bizde olmasa bile, dünya milletlerinde halklar artık dünyanın neresinde bir zulüm ve haksızlıkvarsa, organizeolup, haksızlığa uğrayanın yanında yer alabiliyorlar. Bu insanlık âlemi için iyi bir gelişmedir.
En azından sokaktaki köpeğe bir tekme vuranların aleyhine linç kampanyaları başlatan, ancakFilistin’de bombalar altında katliama uğrayançocuklar, kadınlariçin kıllarını kıpırdatmayan bizdeki sanatçı güruhu yanında, İsveçli şarkıcı George Totari,’’Live Live Plastina ‘’yaşasın FİLİSTİN ‘’marşını tüm dünyaya haykırıyor.internet medyasında çokça karşımıza çıkan Lübnanlı şarkıcı JulyaButros’un Gazze isyanını dile getiren ‘VilVilVil’’nerede Arapmilleti, neredeArapkanı, neredeArap öfkesi …diye başlayan, daha sonra da Araplardan ümidi kesmiş olacak ki ‘’nerede milyonlar diyerek dünyaya haykıran sanatçılar da var. Biz ise, siyaset meydanlarında her zaman gördüğümüz, ancak haksızlıklar karşısında dik duruş gösterebilecek tıynette sanatçılar bile yetiştiremedik. (DEVAMI VAR)