Ukrayna – Rus savaşı Türkiye de yerli sermayedarın ne denli sığınmacı ve beceriksiz olduğunu ortaya çıkardı. Bilhassa Turizm sektörünün yapısının ne denli zayıf ve kırılgan olduğunu da bu ambargo sayesinde öğrenmiş olduk… Ancak bu sektör, sermaye ve altyapı yönünden yetersiz olmalarına rağmen, kollektifleşerek Türkiye çapında birlik haline geldiklerinden hükümet nezdinde zararlarını emek sarf etmeden gidermenin yollarını da bulabiliyorlar… Pandemi ve savaş nedeni ile turizm bu kadar çok timsah gözyaşları döken Turizm sektörünün Rus Turistlerin gelmeyeceklerini hesap ederek zararlarını gidermek amacıyla bir sürü teşvikler sıraladı ve tedbirler aldı.

Aslında mevcut turizm yapımıza bakarsak, Turizm bakanımız var, ona bağlı binlerce personel var, her yıl da bütçeden hatırı sayılır miktarda paralar ayrıldığı halde, bugüne kadar belli bir Turizm politikamız olmadı. Yerli ve kültürel değerlerimizin tanıtılmasına yönelik turizm yatırımlarını göremiyoruz. Ülkemiz de sayısız doğal güzelliklerimiz, binlerce yıllık tarihimizden bugüne ulaşan kültürel varlıklarımızın bulunmasına rağmen, sadece günü kurtarma babında faaliyet gösteren beş yıldızlı otel sahipleri türemiştir. Bu beyefendiler para kazansınlar, rahat yaşasınlar diye, uğruna can verdiğimiz kan döktüğümüz güzelim sahillerimizi de bu adamlar beton duvarlarla ördüler. Kamunun yararlanması gereken güzel deniz sahillerimizi de sahiplenerek, Berlin duvarı oluşturarak halkımızı kendi denizine dahi yaklaştırmadılar. Bütün bu olumsuzluklara,.turist Türkiye ye döviz bırakacak diye katlanıyoruz. Ama, Türkiye ye gelen turist döviz, bırakmadığı gibi, kendi ahlaksızlığını, insanımıza zerk edip gidiyor.

2023 yılı verilerine göre Türkiye ye bir önceki yıla nazaran gelen turist sayısı %80 civarında artmış olup, 30 milyona yaklaşmıştır. Bu miktarın 4 milyonluk kısmını Rus turistler oluşturmaktadır. Gelen turist sayısına göre dünyada altıncı sıradayız, fakat turist başına bırakılan döviz miktarında ise son sıralardayız. Yani Türkiye turist geliyor ama döviz bırakmıyor. Maalesef otel sahiplerinin gözünde turist, beslenecek bir kaz gibi görülüyor. Otellerin uyguladıkları “her şey dahil” sisteminde, otele giren turist, hiç dışarı bırakılmıyor. Yediriliyor, içiriliyor, havuz ve hemen yanındaki denizden faydalandırılıyor ve tabiri caizse Agopun kazı gibi beslendikten sonra memleketine postalanıyor. Halbuki turist otelin dışına çıkarılarak serbest bırakılmalı ve o yöre halkının da Turizm gelirinden pay alması sağlanmalıdır. Gelirin tamamı otelcinin cebine girmemelidir.

Türkiye ye yerli turist haricinde, eline çantasını alıp tatile gelen turist yok. Gelen turistlerin tamamı yurt dışındaki o ülkenin acente ve temsilcikleri aracığı ile gelmektedir. Dolayısı ile komisyon ve nakliye giderleri yurt dışında kalmaktadır. 5 yıldızlı otellerimizin çoğu da isimlerinden de anlaşılacağı gibi yabancılara ait çok uluslu şirketlere aittir. Dolayısı ile turizm gelirlerinin büyük bir bölümü bu şirketlere aktarılmaktadır. Bu firmaların Türkiye ye bıraktıkları ise sadece yeme-içmeden arda kalan çöpleridir. Şurası da bir gerçektir ki, dünya da turizmden kalkınan bir ülke yoktur. Olağanüstü durumlarda, seyahatler kısıtlandığı zaman, diktiğin koca koca oteller yok olur gider. Sonra da Türkiye de olduğu gibi “kurtar bizi devlet baba” der durursun… Bu sene Rusya turist göndermedi diye hadi hükümet bu sektörün elinden tuttu diyelim, Yarın Almanya, İngiltere, Baltık Ülkeleri de Türkiye ye turist akışını yasak ederlerse, o zaman biz bu otel sahiplerinin ceremesini millet olarak çekmek zorundamıyız. Bu adamlar eski lüks yaşantılarını devam ettirsinler diye ömür boyu bu adamlara mı çalışalım?

Hükümet her sene, kötü yönetimden dolayı bu sektöre öz evlat muamelesi yapacağına, önce onlara balık tutmayı öğretse daha iyi olmaz mı?

Kaldı ki turizm sektöründe uygulanan fiyat politikaları da yerli turist aleyhinedir. Belki çoğunuz tatil için bu turisttik otellere başvurmuşunuzdur. Yabancıya bir yatak günlük her şey dahil 2000TL ye kiralanıyorsa, yerli turistte uyguladıkları fiyat bunun Üç - dört mislidir. Bugün otel sahipleri yabancı turistlere verdiği fiyattan yerli turistleri ağırlasalar , otellerin doluluk oranı makul seviyeri bulur. Ayrıca hükümet otel ve acente sahiplerine verdiği bu teşvikleri tatile gidecek olan memuruna, emeklisine uygulasa ve yatak fiyatlarını makul seviyelerde tutarak, turizmi teşvik etse daha iyi olmaz mı?