Hava Durumu

SOSYAL DEVLET OLMAK FARKLI BİR ŞEY

Yazının Giriş Tarihi: 17.12.2020 16:23
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.12.2020 16:23

Hemen her gün kadın cinayetlerine ya da tacizlerine tanık oluyoruz.

Zaman ilerlerken en ufak bir değişme yok, azalma beklenirken artarak devam ediyor.

Sabah ve gündüz kuşağı programlarında çok acayip olayları da hep birlikte izliyoruz.

Eğitimi ve ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınlar, bir o yana bir bu yana savrulup duruyor hayat rüzgarında. Ve ne yazıktır, kendileriyle birlikte çocukları da.

Eşinden şiddet gören ve ailesine geri dönemeyen kadın, ortada kalmamak için bir başka erkeğe muhtaç oluyor. Bu kişi de aynı şeyi yapınca, yine tutunacak dalı kalmıyor. Bu döngü böyle sürüp gidiyor. Sonunda da ya kendisine zarar veriyor ya da canice öldürülüyor.

Evlenme vaadiyle kandırılanları, dolandırılanları da görüyoruz. Hayatının son çeyreğinde elini tutacağı bir hayat arkadaşı, yanında bir nefes için yola çıkanların hayatları, hayalleri altüst oluyor.

Öyle şeyler yaşanıyor ki, en şaşırtan dizi senaryoları bile yanında çok sönük kalır.

Geçenlerde izlediğim bir programda, 30'lu yaşların başında bir kadın, evlendiği 5 erkekten 6 çocuk dünyaya getirmiş. Ailesi kendisini kabul etmeyince, ayrılıklardan kısa süre sonra yeniden evlenmelere mecbur kalmış. Bundan sonrası da meçhul.

Çocuklarından bazıları eski eşlerinde, birisini evlatlık vermiş, birisi de kayıp. Olan, kadının yanı sıra, en masum çocuklara oluyor.

Yine, evlilik vaadiyle ağa düşürülen, hayatlarının baharında gencecik kızlar, mekanlarda çalıştırılıp bedenlerinden para kazanılıyor. Gözünü kırpmadan kıyıyor cani ruhlar, anne babalarının yüzüne bakmaya dahi kıyamadıklarına.

Ne diyor ünlü söz?

“Bu ülkede kadın olmak, çocuk olmak, ağaç olmak ve hayvan olmak zor.”

Hakikaten öyle. Olmadık kötülüklere, işkencelere maruz kalıyorlar. Bu listeye yaşlılar da dahil edilmeli.

Bu olayları izlerken, gelişmiş ülkelerdeki durumu düşündüm ve nasıl olduğuna, neler yapıldığına baktım.

Eşinden ayrılmış ya da bir şekilde yalnız kalmış, hayatını idame ettirecek düzeyde ekonomik geliri olmayan kadınlara devlet destek çıkıyor.

Kadının evinin kirasını devlet ödüyor, faturalarını karşılıyor. Ayakta kalabilmesi için gereken ekonomik koşulları sağlıyor.

Yaşadığı travmatik durumlar nedeniyle psikolojisi bozulanları, yılda 15 gün yurt dışı tatiline gönderen ülkeler var.

Devletten destek gören kadın, ekonomik zorunluluktan bir erkeğe bağımlı kalmıyor, ihtiyaç duymuyor. Erkekler de sırf parasına, maddi gücüne güvenerek kadına zulmetmiyorlar.

Erkek bugün kadına yaptığı hareketin, hakaretin, tacizin, işkencenin, katliamın, yarın kendi kızının, kız kardeşinin, annesinin, bir yakınının başına gelebileceğini unutmamalı.

Toplumumuzda erkek çocuklarına ağamsın, paşamsın, aslansın, kralsın sözleriyle yapılan yetiştirme tarzı mutlak surette değiştirilmeli.

Gelişmiş ülkelerin sosyal uygulamalarında çok iyi örnekler var.

Vatandaşın yeterli güneş ışığı alabilmesi için güneşli ülkelere gitmesi teşvik ediliyor ve her yıl iki haftalık tatilin masrafını devlet karşılıyor.

Bizde insanlar günü nasıl kurtaracağını düşünürken, oralarda bir yıl öncesinden tatil programları yapılıyor.

Yaşlılara, çocuklara ilişkin çok güzel destekleri, çalışmaları bulunmakta.

Yaşlı ve çocukların aynı ortamda buluşturulduğu, tek katlı, bahçeli huzur evleri ve kreşler, her iki kesim için de mutluluk verici olarak planlanmış.

Bizdeki gibi, yaşlanınca bir kenara atılıp itilmiyorlar, en yakınları mallarını, mülklerini, paralarını ellerinden almaya çalışmıyor. Hırsızların, yankesicilerin, dolandırıcıların odağında olmuyorlar. Evlerinde yaşayanlara da destek veriliyor. Yürüyemeyen yaşlılara, komutları yerine getiren eğitimli köpekler buna dahil. Kısacası devlet yaşlısına sahip çıkıyor.

Çocuklara ülkenin en kıymetli hazinesi olarak bakılıyor. Değersiz eşya muamelesi yapılmıyor. Çocuğa karşı işlenen suçların cezası büyük. Yazık ki bizde, kendisini terk eden annesini, babasını arayan çocuklar, DNA testiyle soy bağını öğrenmeye çalışan gençler yürek yakıyor.

Sosyal devlet olmak farklı bir şey. İnce düşünmeyi gerektiriyor. Sosyal yaşamı, toplumun her kesimi için özel olarak her açıdan ele almak gerekir.

Bunları en fazla izlenen tv programlarında, dizilerde, kamu spotlarında mesaj olarak işleyebilirsek çok etkili olur.

En başta da kadının eğitimi, iş ve meslek sahibi olması, ekonomik özgürlüğü, haklarını bilmesi çok önemli.

Mağdur edilen bütün kesimlere devletin daha fazla ilgi göstermesi lazım ki, belli bir noktaya erişelim.

**********

Günün Sözü

“İnsanı yaşat ki

devlet yaşasın.”

Şeyh Edebali

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.