Hava Durumu

TRAFİKTE SIFIR ÖLÜ HEDEFİ BİR ÜTOPYA MI?..

Yazının Giriş Tarihi: 26.05.2021 16:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 26.05.2021 16:49

Trafik kazaları; yalnız bizim ülkenin değil, tüm dünyanın da sorunu… Ama aradaki fark; ülkelere göre karayollarındaki kazalarda kaybedilen insan sayısı

Pandemi öncesindeki yakın bir tarihte; ticari bir Belçika seyahati yapmıştım. O ülkede; trafik kazalarının önlenmesi ve ölü sayısının azaltılmasına yönelik sıra dışı bir kampanyaya da tanık olmuştum bu seyahat anında…

İlginç ama bir o kadar da korkutucu yönü olan bir kampanyaydı bu… Trafik kazalarının azaltılması ve can-mal kayıplarının en aza indirgenmesi amaçlı… Bu tür kampanyalar, 2006 yılından beri sık-sık yapılıyormuş Belçika’da ve insanların dikkatlerini toplamaya yönelik özellikleri ile çok işe de yarıyormuş.

Peki işe yaradığı nasıl anlaşılıyor?.. Şimdi size bunu anlatacağım.

Trafik kazası sonrası yaşanan ölü sayısı; Belçika’da yılda 800 kişi… Yani günde; ortalama 2 kişi… Türkiye’de ise; kaza sonrası hastanelerde kaybedilenlerle birlikte yılda yaklaşık 7.530 kişi, günde: 21 kişi… Bu TÜİK istatistiği 2015 yılına ait… Yıllarla birlikte bir düşme eğilimi var ölü sayısında… En son istatistik: 2019 yılına ait ve 5.473 kişi… Günde 15 kişi…

Belçika ile aramızda çok büyük fark var. İşte bu farkı da göz önüne alarak… Bakın bakalım siz nasıl bulacaksınız bu sıra dışı kampanyaları… Sınırları zorlayan özellikleri de olan bu kaza önleme kampanyaları, bazen yanlış anlamalara neden olsa da, dikkat çekiyor ve de sonuç getiriyor galiba…

                         “KORKMAYIN BEN HAYATTAYIM. BU BİR ŞAKA…”

Belçika’da Trafik Güvenliği Enstitüsü (BIVV) diye etkin bir kuruluş var. Bu kuruluş; ülkede en çok dinlenen radyolarda ünlü kişilerin trafik kazası sonucu öldüğünü duyurarak, halkın kazalara karşı duyarlılığını artırıyor.

O ünlü kişi, hiçbir trafik kazasına karışmasa ve ölmese bile!..

İletişim ve reklamcılık konusunda bugüne dek Belçika’da genellikle yumuşak ve kulağa-göze hoş gelen yöntemler seçiliyordu. Ama bu kampanyada tamamen insanı irrite eden ve rahatsızlık veren bir yöntem seçilmiş özellikle…

Örneğin; şöyle bir haber duyuyorsunuz arabanızda giderken açığınız radyodan: “Şu anda aldığımız bir habere göre; A-12 otoyolunda meydana gelen feci bir trafik kazasında, Anderlecht’in başarılı savunma oyuncusu Anthony Vanden Borre yaşamını yitirdi. Ünlü futbolcu 25 yaşındaydı.”

Bu acı haberin hemen birkaç saniye sonrasında da ünlü futbolcu Borre’in sesi duyuluyor hoparlörlerden ve şöyle sesleniyor radyo dinleyicilerine: “Korkmayın. Ben hayattayım. Bu sadece bir şaka… Sizi trafik kazalarına karşı bilinçlendirmek için yapılmış bir oyun… Ama neden sadece trafik kazasında ölen, bir tanıdığınız kişi olunca korkuyorsunuz. Bilmelisiniz ki; bu ülkede her gün 2 kişi kazalar sonucu yaşamını kaybediyor. Suçu hemen başkasına atmayın. Siz de güvenli araç kullanmaya başlayın.”

BIVV’nin bilinçli bir tema seçimi bu… Korkutarak… Hayal kırıklığına uğratarak… Ve çok ağır bir şaka yaparak…

Kuruluşun ana amacı: trafikte 0 (sıfır) ölü… Bu belki de bir ütopya ama çaba harcıyor insanlar bu hedef doğrultusunda… Yani hiçbir Belçika vatandaşının trafik kazasında ölmemesi için çalışıyor bu yarı resmi kuruluş!..

Yakın geçmişte; ünlü komedyen Gunter Lamoot ve pop sanatçısı Sandra Kim’de aynı yöntemle senaryo gereği yaşamlarını yitirmişler (!) ve insanların trafik konusunda bilgilendirmek için rollerinin gereğini yapmışlardı.

Trafik kazalarını en aza indirmek ve ölü-yaralı sayısının azaltmak için kullanılan bu ağır  şakanın verimli sonuçları alınıyor bugün Belçika’da… Yıllık ölü sayısı 600’lere düştü gibi…

Zaman-zaman bu tür sıra dışı etkinliklerle trafik kazası nedeniyle ölüm ve yaralanmaların önüne geçilmeye çalışılıyor Belçika’da…

Ya bizde?..

 

ÖZLÜ SÖZLER: Sesini değil, sözünü yükseltmeli insan…Çünkü gök gürültüleri değil, yağmurlardır yaprakları yaşatan… (W.SHEAKESPEARE)

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------    

     KAMPANYALAR VE TRAFİK STK’LARI YETERSİZ Mİ?..

Bir sivil toplum kuruluşunun yapması gerektiği gibi etkili ve bilgili çalışmalar yaparak insanları yeniden hayata kazandırmayı amaçlayan Belçika Trafik Güvenliği Enstitüsü (BIVV), sıra dışı başka yöntemlerde deniyor.

Kuruluş bundan 13 yıl önce de yine farklı bir yöntem deneyerek, Belçika vatandaşlarının posta kutularına kendi cenaze kartlarını göndermişti o kişinin trafik kazası sonucu öldüğünü bildiren… Kendi cenaze davetiyesini görünce şok yaşayacak insanların trafik duyarlılığını artırmak için denenmişti bu çalışma… Başarılı olduğu da öğrenildi 2 yıl sonrasında…

Bir başka önlem olarak da; otoyol kenarlarındaki panolara “Bugün Belçika’da 2 kişi trafik kazası sonucu öldü. Yarın görüşmek üzere” yazan afişler asılıyor. Böylece sürücülerde “Acaba yarın sıra kimde “şeklinde soru işaretleri yaratılarak, trafik kurallarına daha duyarlı davranılmasını sağlamak…

Yani… Belçika Bölge Trafik Güvenliği Enstitüsü, insan yaşamına önem veriyor ve yollardaki kazalara karşı elinden gelenin fazlasını yapıyor. Yılda: 800 ölü rakamına rağmen…

Bizde; 6-7 bine yakın kişi ölüyor her yıl ama… Türkiye’de; bu tür kurumların esamesi bile okunmuyor. Kimse oldukça rahat ettiği masasının başından kalkarak ve bu tür sıra dışı kampanyalar düzenleyerek kazaları önlemek için bir çaba harcamıyor. Bizde bu tür trafik amaçlı STK’lar da yok galiba… Varsa da, varlıkları ile yoklukları belli değil…

                           SES GETİRİCİ KAMPANYALAR GEREK!..

İnternet’ten araştırdığımda karşıma; 1959 yılından beri faaliyet gösteren ve merkezi İstanbul’da olan Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği çıktı. Çok fazla etkinliğini hissetmediğimiz bu dernek dışında; Trafik Canavarına Dur Derneği, Trafik Canavarını Yok Etme Derneği ve Trafik Gönüllüleri Derneği ile birkaç vakıf çıktı. Ama ne yazık ki bu STK’ların ülkemizdeki trafik sorununa fazlaca katkısı yok gibi…

Bilmem… Farkı, fark ettiniz mi?.. Hedefini sıfır ölü olarak belirleyen Belçikalı trafik bürokratları ve STK’lar, yollardaki trafik canavarlarına karşı her alanda savaşıyorlar.

Ama bizde… Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Önlem olarak; sadece trafik cezaları artırılıyor. Yüksek cezalar ile önlenmeye çalışılıyor trafik kazaları…

Ülkemizde yaratıcı ve ses getirici kampanyalar ile akılcı önlemler, hiçbir zaman gündeme gelmiyor. Bir tek “Trafik canavarı” kampanyası, ilgi çekici olmuştu 80’li yıllarda ülkemizde… Çok da ilgi görmüştü Trafik Canavarı kampanyası… Ama hepsi o kadar!..

Gerisi “laf olsun, torba dolsun” örneği sıradan işler…

Proje üretimi yok bu ülkede… Yeni bir şeyi yaratmak veya tasarlamak çok zor geliyor masa başındaki insanlara… Ailesindeki bir kişinin trafik kazası sonrası ölümünden sonra bir şeyler yapmaya ve farkındalık yaratmaya çalışan bireyler görüyoruz zaman zaman… Yaşadığı büyük acının sonrasında yanan yüreği ile kazaları azaltma adına bir şeyler yapmaya çalışıyor bazı cesur vatandaşlarımız.

Ama yoruluyorlar ve vaz geçiyorlar daha sonra bürokrasinin zorlu koşullardan… STK’lar da yardım etmeyince bu insanlara, taşıma su ile değirmen dönmüyor bir süre sonra…

Garip ama gerçek olan bu zaten bu ülkede… Kampanyalar ve STK’lar güçlendirilmeli burada da…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.