Evet, umutlarımız yüksek, hayallerimiz var, planlarımız var, yapmak isteyip iptal etmek zorunda kaldığımız işlerimiz, projelerimiz var, özlemlerimiz var; akraba özlemi, tatil özlemi, uzun seyahatlere çıkma özlemi gibi. İnşallah diyoruz, bu sene inşallah daha güzel geçecek diye dualar ediyoruz.

Hepimiz çok yorulduk, özellikle virüsün bulaşma riskini düşünmek, tedbir almaya çalışmak çok yordu. Her ne kadar bazılarımız “boş vermiş” olsa da veya “ne olacaksa olsun” dese de yine bulaşıp yataklara düşme endişesi hiç eksik olmadı. Hele bazıları için hastalığın bulaşma korkusu hastalık kadar acı verici oluyor.

Yeni yılda hepimizin beklediği ve bir an önce yapılsın dediği aşılar ve aşı olma var. Devletimiz, başta Çin olmak üzere, Almanya, ABD, İngiltere ve Rusya’da aşı üreten firmalar ile görüşüyor. Almanya ve Çin firmaları ile anlaşmalar yaptı hatta Çin’den bir miktar aşı da geldi. Şimdi testleri yapılıyor, bir an önce aşılarımızı olmak ve rahat bir nefes almak istiyoruz. Hastalık korkusu ile hareket etmeden yapmak istediğimiz ne var ise sıraya koyup teker teker yapmak istiyoruz. Aşı için ayrıca, kendi ülkemizde de yaklaşık 13 firma ve grup çalışma yapıyor. Bir iki firma kısa zamanda seri üretime geçecek ve üçüncü faz denemelerini aynı zamanda başlatacaklar. Nisan sonunda doğru bir aksilik olmazsa bu firmalar aşıları dağıtmaya başlayacaklar.

Tabi tek sorunumuz Covid-19 değildi, başta ekonomi olmak üzere komşularımız ile olan ilişkiler, eğitim sistemindeki sorunlar, üniversitelerimizin durumu, özel eğitim kurumlarının durumu, adalet sistemi ve adalet mekanizmasının işleyişi hakkındaki sorunlar, yarım kalmış yatırımlar ve daha birçok konu ve sorun çözüm bekliyor. Aşıların yapılması ile beraber tüm bunlar eş zamanlı olarak ele alınacak ve çözümlenmesi için gerekli adımlar atılacaktır. Bunları yaparken de hem devlet hem de millet olarak bizlerin üzerine düşen sorumluluklar olacaktır.

Tatil yörelerimizin canlanması gerekiyor, esnafımızın bir an önce eski günlerine kavuşması gerekiyor hatta daha da iyi hale gelmesi gerekiyor. İhracatımızın artması gerekiyor, ülkemize yatırımların daha fazla gelmesi gerekiyor. İmalat, üretim ve tarım alanlarına yatırımları artırarak ülkemizin o alanlarda da bir pazar yeri olmasını sağlamak gerekiyor. Sanayi, özellikle ağır sanayide çok iyi yerlerde olması gereken ülkemizin artık yeni yılda çok büyük adımlar atması gerekiyor.

Kendi yerli otomobilimiz için yapılan yatırımların hız kesmeden devam etmesi ve planlanan zamanda veya daha erken bir zaman üretimin başlaması gerekiyor. Hatta ikinci ya da üçüncü yerli firmaların da alternatif yatırımlar ile özellikli araçlar üretimine başlamaları gerekiyor. Tesla gibi bizim de özellikli kişisel otomobiller üretebilecek kapasitemizin olduğunu biliyoruz.

Silah sanayinde de atılan adımların katlanarak artması gerekiyor. Daha özellikli silahlar geliştirmeliyiz. Üretim bantlarını artırmalı ve bu alanda ihracat miktarlarını çoğaltmalıyız. S400 ve Patriot benzeri hava savunma sistemleri üzerine çalışmalıyız. İHA/SİHA’larda olduğu gibi kendimiz yapmalı hatta onların yaptığından daha etkili olacak şekilde yapmalıyız. Daha da ötesi İsrail’in yaptığı ülkeye savunma çatısı diye adlandırdıkları topyekûn bir dijital kapalı hava sahası oluşturacak şekilde sistemler geliştirmeliyiz.

Hava savunma sistemi uçaksız düşünülemez. Artık uçak üzerine ciddi çalışmalar yapmalıyız. Bildiğimiz üzere birçok uçak parçası ülkemizde üretiliyor. Bazı özel yazılımlarımız da var ki AİRBUS ve BOEİNG tarafından yıllardır kullanılıyor.

Ülkemizin en büyük sorunu olan teröre karşı kullanılacak özel araç ve gereçler geliştirmeliyiz. Bu özel kıyafetler olabilir, özel iletişim sistemleri olabilir, özellikli silahlar olabilir hatta robot insanlar olabilir.

Siyasi alanda da çalışmalar yapmak zorundayız. Başta ABD, peşi sıra Mısır, İsrail, Suudi Arabistan ve Avrupa ülkeleri ile olan gerek siyasi ve gerekse ekonomik ilişkiler daha üst seviyelere taşınmalıdır. Yeni yıl işte tüm bunlar ve daha fazlası için bir umut yılı olarak önümüzde duruyor. İnşallah bu yazdıklarım ve daha fazlasını yapabiliriz.