Hava Durumu

YENİDEN AĞAÇLANDIRMALARDA ŞU KIZILÇAM’DAN VAZGEÇMEMİZ GEREKMİYOR MU?

Yazının Giriş Tarihi: 28.06.2022 17:50
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.06.2022 17:50

Marmaris’te çeşitli noktalarda süren orman yangınıyla mücadele sonunda yangın kontrol altına alındı.

Geçen yıl olduğu gibi yine büyük bir alan yandı...

Bu büyük bir Milli kayıp...

Yanan alanlar dikkat edilirse çoğunlukla kızılçam alanları...

Kızılçam yağlı ve çok çabuk yanabilen bir tür...

Üstelik bu tür kozalaklarını yangın sırasında çok uzaklara fırlatarak yangın alanının çeşitlenmesine ve yayılmasına yol açmakta.

Kızılçam ülkemizde en geniş alana yayılan çam türü ve yangınlardan sonra kendini yenileyebilme özelliğine sahip...

Yanan alanların yeniden ağaçlandırılması sırasında doğru şeyi yapıp-yapmadığımız tartışma konusu.

Birici sav şu; ‘Yanan kızılçam ormanları asla yok olmaz ve küllerinden yeniden doğar, o nedenle yeniden ağaçlandırma için acele edilmemeli, yanan kızılçam ormanlarındaki kozalak ve tohumlar aşırı ısıdan dolayı uyanarak ilkbahar ile çimlenmeye başlar. Eğer tohum ile ormanlaştırma yetersiz yahut olası değilse, ağaçlandırma ile yeniden ormanlaştırma yapılır...’

* * *

İkinci sav; yanan kızılçam alanlarının yerine yangına daha dayanıklı ağaç yeniden donatılması...

Çünkü biliniyor ki, kızılçam yetişen bir alanda yangınlara daha dayanıklı meşe, kayın, ceviz, badem, zeytin, kestane, dut gibi ağaçlar da yetişebilmekte.

Kızılçam kendini yeniden var edebiliyormuş, o kendini var etsin dursun, nasılsa çoğu 20-30 yıl sonra yine yanacak!

Ama başka ağaç türlerini tercih etmek gerekmiyor mu, uzmanların bu konuda açıklama yapmaları gerekiyor sanırım.

10 yıl önce Osmangazi Belediyesi’nin başlatıp gerçekleştirdiği ‘1 milyon fidan’ kampanyasıyla ağaçlandırma yapıldı.

Çevresinde zeytinliklerin bulunduğu boş alanlara kızılçam fidanı dikmiştik, anımsıyorum. Oysa o alanlara zeytin, ceviz, dut, badem, gibi fidanlar dikilemez miydi, diye düşünmekteyim bu gün.

Böylece hem yangına karşı daha dayanıklı alanlar oluşturulabilinir hem de daha yararlı ağaç türleriyle insanlara gelir sağlanmış olmaz mıydı?

* * *

Orman Genel Müdürlüğü’nün ülke genelinde güzel ve yaygın ağaçlandırma çalışmaları yaptığı biliniyor.

Bu ağaçlandırmalarda öncelikli olarak mühendisler tarafından toprak analizlerinin yapıldığı ve yörenin ekolojisine göre dikilecek ağaç türüne karar verildiği belirtiliyor.

Eğer böyle ise bu ağaçlandırmalarda insan eliyle yeniden kızılçam dikimine gerek olmadığı ortaya çıkıyor.

Kimi görüşlere göre, efendim Kızılçam, kuraklığa en dayanıklı çam türüymüş.

Tamam, Türkiye su zengini bir ülke değil, doğal kaynakların tasarruflu kullanılması gerekir, meyve ağaçları ise ciddi bir emek ve sulama ister.

Ama en azından kolayca yanarak yok olma olasılığı daha az olan bu meyve ağaçları en azından insan yararına sunulmuş olmaz mı?

İklimin değişmeye, sıcaklıkların artmaya başladığı ve yangın çıkma ve çıkarma olasılıklarının arttığı böyle bir süreçte daha duyarlı olup, yangına dayanıklı türleri yaygınlaştırmamız gelecekte yitireceğimiz Milli kayıpları azaltacaktır.

Bu konuda devlet, kurumlar ve bireyler olarak daha bilinçli ve duyarlı olmamız gerektiği açık değil mi?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.