Hazreti Yıldırım Bayezid'in kız evlâtlarına gelince; bunların hemen başında Hundi Hatun'u zikr etmek gerekir ki, bir kutlu rüyanın ışığında, gerçekleşen bir evliliğin sahibidir Hundi Hatun. Hani derler ya, gökyüzünde kıyılmış nikâhlar vardır! Ondan bir nikâhtır bu hanım-sultanın yapmış olduğu izdivaç çünkü, Damad Mehmed Şemseddin nâmı diğer Emir Sultan'dır. Padişah kızı, bu nasibi rüyasında görmüş
ve orada işaret edilen sırra bağlı olarak herhalde Rumeli’de seferde olan babasına Emir Sultan'a varacağını bildirmiştir. Yıldırım da, her zamanki gibi öfke atına binmiş ve kızı ile müstakbel damadı katlettirmek için kırk kişilik bir kuvvet göndermiş ise de, Evliya’nın Eazımından olan Buhari (k.s)'u muhafaza eden Mevlâmız, gelenleri bir kaditmişler gibi hareketsiz hâle koymuştur. Bu olağanüstü hâli haber alan padişahın mukavemeti kırılmış ve kendi elleriyle kızını bu yüce
zâtla evlendirmiştir. Hundi Hatun bu izdivaçta, üç evlat doğurmuş ve Emir Ali adı verilen oğul ile iki kızı olmuştur. Neçâre, bu çocuklar annelerinden evvel, bu dünyadan ayrılmışlardır. Hundi Hatun, Emir Buhari’nin Bursa'daki türbesinde medfundur.
Oruz Hatun diye de bir kızı olan Yıldırım'ın, bu evlâdı hakkında bir malumat bulunmamaktadır. Yine Fatma Hatun adıyla bilinen diğer bir kızı, ağabeysi Emir Süleyman Çelebi, tarafından Edirne'ye götürüldü. Bizans İmparatoru ile anlaşan Süleyman Çelebi Fatma Hatunu Bizans'a gönderdiği ve bununla antlaşmaya sadık kalacağını ispata çalıştığı söylenir. Sultan Çelebi Mehmed'in kız kardeşini Bizans 'tan, Bursa'ya
getirttiği ve orada bir Sancakbeyi ile evlendirdiği bilinir. Fatma
Hatun vefatından sonra, Orhan Gazi türbesine defnolundu.
Erhondu Hatun adlı bir kızı daha olan Bayezid'in, ünlü kumandanlardan Pars Bey'in, oğlu Yakup Bey ile evlendirdiğine dair, elimizde bilgi olup, Umur ve Çelebi Mehmed adlı iki oğlu olan Erhondu Hatun hakkında da,
daha fazla malumat sahibi değiliz.
Lakabı ile müsellem Yıldırım Bayezid' in oğullarına gelince; yaş sırasına göre; Süleyman, Ertuğrul, İsa, Mustafa, Mehmed, Musa, Kasım, Yusuf, Hasan, Büyük Musa ve İbrahim olmak üzere 11 erkek çocuğu olmuştur. Ankara Savaşı’ndan sonra meydana gelen Fetret Devri diye anılan dönemde, Devlet-i Âl'îyye, 13 sene gibi mühimce yılları taht kavgalarıyla geçirmek mecburiyetinde kaldı. Mütecaviz Timur, bu saldırısıyla, Müslümanların büyük bir bölümünün ızdıraplara duçar olmasına sebep olduğu gibi, İslâm faaliyetinin, inkıtaa uğramasına sebep olduğunu asla unutulmamalı ve onun bu tecavüzünü asla hiçte hoş görmemek lâzım gelir.
Sultan Yıldırım Bayezid 'in sadrazamlarına gelince, Çandarlızâde Ali Paşa, babasından devraldığı sadareti, Kosova Meydan Savaşı’nın yüce şehidi, Murad-ı Hüdavandigâra hizmetle geçirirken, takdir tecelli ettiğinde ve Taht-ıâli Osmaniye Yıldırım'a geçtiğinde, babasından kalma sadrazama görevinde devam etmesi emrini veren yeni padişah, tek çiçekle yaz olur mu? sorusunu da, sordururcasına, tek
sadrazamla 13 yıl süren saltanatını tamamlarken, Yıldırım; Ankara Savaşı’nda ya şahadet ya istiklâl diyerek elindeki gürzü ile Timur saflarını darmadağın ederken, Sadrazam Ali Paşa, cebanet göstererek hem kendi etti firar, hem de mahdumları kaçışa zorladı.
Musa Çelebi de babasının yanında Pürsadakat, meydan-i harbi terk etmedi. Dolayısıyla aslında tecrübeli Sadrazam, Yıldırım'ın Timur karşısındaki, hâl ve tavrını kellesini de kaybetmeyi göze alarak, üst perdeden değil makul olmaya çekmenin yolunu bulsaydı, vazifesini başarıyla tamamlamış olur idi.
Yıldırım Bayezid'in Vefatı
Esirleri bağışlayan, bağışladığı esirlerin yeminlerini de kendilerine iade ederek “Gidiniz, kuvvetlerinizi toplayınız ve benim üzerime geliniz. Ben sizleri yenmek için, daima burada olacağım” diyen bu kahraman padişah, şüphesiz ki esir olarak yaşayamazdı. Hele bu mağlubiyetten sonra, ona mülkü ve tahtı iade olunsa dahi yaşayamazdı.
Çünkü o zaferler kazanarak İslâmı, bütün bayrakların üzerinde
dalgalandırmakla vazifeli bir kahraman padişahtı... O yüzden yaşamadı.
Kırk yaşında ebedî hayata geçtikten sonra şehid babası
Hüdavendigâr'ın istediği gibi, hem kendisini, hem de babasını hayırla yâd ettirecek bir isim bıraktı. Yıldırım Bayezid Han, 14 yıl süren padişahlığında sayısız zaferler kazandı. Birçok vakıf ve ederler meydana getirdi.
Mekânı cennet, makamı yüce olsun.
Fiemanillah.
Kaynak: Büyük Osmanlı Tarihi 1.C., sh.69,70, 71, Yazan: Metin Hasırcı
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
METİN HASIRCI
YILDIRIM BAYEZİD'İN HANIMLARI VE ÇOCUKLARI - 2
Hazreti Yıldırım Bayezid'in kız evlâtlarına gelince; bunların hemen başında Hundi Hatun'u zikr etmek gerekir ki, bir kutlu rüyanın ışığında, gerçekleşen bir evliliğin sahibidir Hundi Hatun. Hani derler ya, gökyüzünde kıyılmış nikâhlar vardır! Ondan bir nikâhtır bu hanım-sultanın yapmış olduğu izdivaç çünkü, Damad Mehmed Şemseddin nâmı diğer Emir Sultan'dır. Padişah kızı, bu nasibi rüyasında görmüş
ve orada işaret edilen sırra bağlı olarak herhalde Rumeli’de seferde olan babasına Emir Sultan'a varacağını bildirmiştir. Yıldırım da, her zamanki gibi öfke atına binmiş ve kızı ile müstakbel damadı katlettirmek için kırk kişilik bir kuvvet göndermiş ise de, Evliya’nın Eazımından olan Buhari (k.s)'u muhafaza eden Mevlâmız, gelenleri bir kaditmişler gibi hareketsiz hâle koymuştur. Bu olağanüstü hâli haber alan padişahın mukavemeti kırılmış ve kendi elleriyle kızını bu yüce
zâtla evlendirmiştir. Hundi Hatun bu izdivaçta, üç evlat doğurmuş ve Emir Ali adı verilen oğul ile iki kızı olmuştur. Neçâre, bu çocuklar annelerinden evvel, bu dünyadan ayrılmışlardır. Hundi Hatun, Emir Buhari’nin Bursa'daki türbesinde medfundur.
Oruz Hatun diye de bir kızı olan Yıldırım'ın, bu evlâdı hakkında bir malumat bulunmamaktadır. Yine Fatma Hatun adıyla bilinen diğer bir kızı, ağabeysi Emir Süleyman Çelebi, tarafından Edirne'ye götürüldü. Bizans İmparatoru ile anlaşan Süleyman Çelebi Fatma Hatunu Bizans'a gönderdiği ve bununla antlaşmaya sadık kalacağını ispata çalıştığı söylenir. Sultan Çelebi Mehmed'in kız kardeşini Bizans 'tan, Bursa'ya
getirttiği ve orada bir Sancakbeyi ile evlendirdiği bilinir. Fatma
Hatun vefatından sonra, Orhan Gazi türbesine defnolundu.
Erhondu Hatun adlı bir kızı daha olan Bayezid'in, ünlü kumandanlardan Pars Bey'in, oğlu Yakup Bey ile evlendirdiğine dair, elimizde bilgi olup, Umur ve Çelebi Mehmed adlı iki oğlu olan Erhondu Hatun hakkında da,
daha fazla malumat sahibi değiliz.
Lakabı ile müsellem Yıldırım Bayezid' in oğullarına gelince; yaş sırasına göre; Süleyman, Ertuğrul, İsa, Mustafa, Mehmed, Musa, Kasım, Yusuf, Hasan, Büyük Musa ve İbrahim olmak üzere 11 erkek çocuğu olmuştur. Ankara Savaşı’ndan sonra meydana gelen Fetret Devri diye anılan dönemde, Devlet-i Âl'îyye, 13 sene gibi mühimce yılları taht kavgalarıyla geçirmek mecburiyetinde kaldı. Mütecaviz Timur, bu saldırısıyla, Müslümanların büyük bir bölümünün ızdıraplara duçar olmasına sebep olduğu gibi, İslâm faaliyetinin, inkıtaa uğramasına sebep olduğunu asla unutulmamalı ve onun bu tecavüzünü asla hiçte hoş görmemek lâzım gelir.
Sultan Yıldırım Bayezid 'in sadrazamlarına gelince, Çandarlızâde Ali Paşa, babasından devraldığı sadareti, Kosova Meydan Savaşı’nın yüce şehidi, Murad-ı Hüdavandigâra hizmetle geçirirken, takdir tecelli ettiğinde ve Taht-ıâli Osmaniye Yıldırım'a geçtiğinde, babasından kalma sadrazama görevinde devam etmesi emrini veren yeni padişah, tek çiçekle yaz olur mu? sorusunu da, sordururcasına, tek
sadrazamla 13 yıl süren saltanatını tamamlarken, Yıldırım; Ankara Savaşı’nda ya şahadet ya istiklâl diyerek elindeki gürzü ile Timur saflarını darmadağın ederken, Sadrazam Ali Paşa, cebanet göstererek hem kendi etti firar, hem de mahdumları kaçışa zorladı.
Musa Çelebi de babasının yanında Pürsadakat, meydan-i harbi terk etmedi. Dolayısıyla aslında tecrübeli Sadrazam, Yıldırım'ın Timur karşısındaki, hâl ve tavrını kellesini de kaybetmeyi göze alarak, üst perdeden değil makul olmaya çekmenin yolunu bulsaydı, vazifesini başarıyla tamamlamış olur idi.
Yıldırım Bayezid'in Vefatı
Esirleri bağışlayan, bağışladığı esirlerin yeminlerini de kendilerine iade ederek “Gidiniz, kuvvetlerinizi toplayınız ve benim üzerime geliniz. Ben sizleri yenmek için, daima burada olacağım” diyen bu kahraman padişah, şüphesiz ki esir olarak yaşayamazdı. Hele bu mağlubiyetten sonra, ona mülkü ve tahtı iade olunsa dahi yaşayamazdı.
Çünkü o zaferler kazanarak İslâmı, bütün bayrakların üzerinde
dalgalandırmakla vazifeli bir kahraman padişahtı... O yüzden yaşamadı.
Kırk yaşında ebedî hayata geçtikten sonra şehid babası
Hüdavendigâr'ın istediği gibi, hem kendisini, hem de babasını hayırla yâd ettirecek bir isim bıraktı. Yıldırım Bayezid Han, 14 yıl süren padişahlığında sayısız zaferler kazandı. Birçok vakıf ve ederler meydana getirdi.
Mekânı cennet, makamı yüce olsun.
Fiemanillah.
Kaynak: Büyük Osmanlı Tarihi 1.C., sh.69,70, 71, Yazan: Metin Hasırcı