Aşil Sendromu, kişilerin gerçek kimlikleri ile dış dünyaya sundukları imaj arasındaki uçurumu ifade eden psikolojik bir kavramdır.
Haber Giriş Tarihi: 13.03.2024 14:32
Haber Güncellenme Tarihi: 13.03.2024 14:32
Kaynak:
FERHAT ŞAHİN
https://www.yenimarmaragazetesi.com/
Bu durum, bireylerin başkaları tarafından beğenilme ve takdir edilme arzusu nedeniyle kendilerini olmadıkları biri gibi göstermelerine yol açabilir. Aşil Sendromu yaşayan kişiler, başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışırken kendilerini sürekli yetersiz hissedebilir ve bu da sahte bir kimlik yaratmalarına neden olur.
Toplumsal beklentiler ve rekabetçi yaşam biçimi, bu sendromun temel nedenleri arasında yer alır. Bireyler, çocukluktan itibaren mükemmeliyetçiliğe ve başarıya odaklanan bir eğitim süreciyle büyütülürler. Bu durum, kişilerin kendilerini daima birincilik yarışının içinde bulmalarına ve gerçek benliklerinden uzaklaşmalarına sebep olabilir.
Aşil Sendromu, bireylerin kendileri hakkında olumsuz düşünceler beslemelerine ve başkaları tarafından kabul görme ihtiyacı hissetmelerine yol açar. Bu durum, kişilerin gerçek yeteneklerini ve ilgi alanlarını göz ardı ederek başkalarının beklentilerine uygun davranmaya çalışmalarına neden olabilir. Psikolog PetruskaClarkson'ın çalışmaları, bu sendromun bireyler üzerindeki derin etkilerini gözler önüne serer.
Clarkson, Aşil Sendromu yaşayan kişilerin kendilerini dış dünyaya nasıl sundukları ve gerçekte kim oldukları arasındaki çelişkiden kaynaklanan bir iç çatışma yaşadıklarını belirtir. Bu bireyler, kendilerine verilen görevleri mükemmel bir şekilde yerine getiremeyeceklerini düşünerek panik yaşayabilir ve bu, işleri tamamlama sürecinde fazladan stres ve yorgunluğa yol açabilir. Başarı elde ettiklerinde bile, bu sadece bir yükten kurtulmuş gibi hissetmelerine sebep olur, çünkü gerçekleştirdikleri işlerin çoğunu zorunlu görevler olarak görürler.
Aşil Sendromu, bireylerin sürekli başkalarının onayını aramasına ve kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olan bir döngü yaratır. Bu, depresyon, öfke, huzursuzluk ve yalnızlık gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Ayrıca, bu sendrom bireylerin kendi sınırlarını ve kapasitelerini anlamalarını engeller ve bu da onların gerçek potansiyellerini keşfetmelerini ve tatmin edici bir yaşam sürmelerini zorlaştırır.
Aşil Sendromu yaşayan bireylerin bu döngüden çıkış yolu, kendi gerçek benliklerini kabul etmeleri ve başkalarının beklentileri yerine kendi içsel tatminlerine odaklanmalarıdır. Bu, bireylerin kendilerini daha otantik bir şekilde ifade etmelerine ve yaşamlarında gerçek mutluluğu bulmalarına olanak tanır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
OLMADIĞI BİRİ GİBİ DAVRANAN İNSANLAR: AŞİL SENDROMU!
Aşil Sendromu, kişilerin gerçek kimlikleri ile dış dünyaya sundukları imaj arasındaki uçurumu ifade eden psikolojik bir kavramdır.
Bu durum, bireylerin başkaları tarafından beğenilme ve takdir edilme arzusu nedeniyle kendilerini olmadıkları biri gibi göstermelerine yol açabilir. Aşil Sendromu yaşayan kişiler, başkalarının beklentilerini karşılamaya çalışırken kendilerini sürekli yetersiz hissedebilir ve bu da sahte bir kimlik yaratmalarına neden olur.
Toplumsal beklentiler ve rekabetçi yaşam biçimi, bu sendromun temel nedenleri arasında yer alır. Bireyler, çocukluktan itibaren mükemmeliyetçiliğe ve başarıya odaklanan bir eğitim süreciyle büyütülürler. Bu durum, kişilerin kendilerini daima birincilik yarışının içinde bulmalarına ve gerçek benliklerinden uzaklaşmalarına sebep olabilir.
Aşil Sendromu, bireylerin kendileri hakkında olumsuz düşünceler beslemelerine ve başkaları tarafından kabul görme ihtiyacı hissetmelerine yol açar. Bu durum, kişilerin gerçek yeteneklerini ve ilgi alanlarını göz ardı ederek başkalarının beklentilerine uygun davranmaya çalışmalarına neden olabilir. Psikolog PetruskaClarkson'ın çalışmaları, bu sendromun bireyler üzerindeki derin etkilerini gözler önüne serer.
Clarkson, Aşil Sendromu yaşayan kişilerin kendilerini dış dünyaya nasıl sundukları ve gerçekte kim oldukları arasındaki çelişkiden kaynaklanan bir iç çatışma yaşadıklarını belirtir. Bu bireyler, kendilerine verilen görevleri mükemmel bir şekilde yerine getiremeyeceklerini düşünerek panik yaşayabilir ve bu, işleri tamamlama sürecinde fazladan stres ve yorgunluğa yol açabilir. Başarı elde ettiklerinde bile, bu sadece bir yükten kurtulmuş gibi hissetmelerine sebep olur, çünkü gerçekleştirdikleri işlerin çoğunu zorunlu görevler olarak görürler.
Aşil Sendromu, bireylerin sürekli başkalarının onayını aramasına ve kendilerini yetersiz hissetmelerine neden olan bir döngü yaratır. Bu, depresyon, öfke, huzursuzluk ve yalnızlık gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Ayrıca, bu sendrom bireylerin kendi sınırlarını ve kapasitelerini anlamalarını engeller ve bu da onların gerçek potansiyellerini keşfetmelerini ve tatmin edici bir yaşam sürmelerini zorlaştırır.
Aşil Sendromu yaşayan bireylerin bu döngüden çıkış yolu, kendi gerçek benliklerini kabul etmeleri ve başkalarının beklentileri yerine kendi içsel tatminlerine odaklanmalarıdır. Bu, bireylerin kendilerini daha otantik bir şekilde ifade etmelerine ve yaşamlarında gerçek mutluluğu bulmalarına olanak tanır.
En Çok Okunan Haberler