Hava Durumu

#Açiklama

Yeni Marmara Gazetesi - Açiklama haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Açiklama haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

TGF'den depremde hayatını kaybeden ve hala enkaz altında olan gazetecilerle ilgili açıklama Haber

TGF'den depremde hayatını kaybeden ve hala enkaz altında olan gazetecilerle ilgili açıklama

Asrın felaketi olarak gösterilen, 10 ilde yıkıma sebep olan 7.7 ve 7.6'lık Kahramanmaraş depreminin ardından bölgeye giderek incelemelerde bulunan TGF Başkanı Nuri Kolaylı, depremin etkili olduğu illerde yaşayıp görev yapan 16 gazetecinin hayatını kaybettiğini söyledi. Kolaylı yaptığı açıklamada, "Depremde şu ana kadar 16 gazeteciyi kaybettik. En büyük kayıp 7 gazeteci ile Adıyaman’da. Halen enkaz altında olan gazeteciler var. Dualarımız onlar için" dedi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın bölgedeki bütün vilayetlerde başka şehirlerdeki müdürlerini görevlendirdiğini aktaran Kolaylı, "Sağ olsunlar onlar da basın ekiplerine yardımcı oluyorlar. Gaziantep'te gazeteci arkadaşlar iletişim müdürlüğünü kullanıyor. Bölgede görevli arkadaşlar sıkıntı yaşadıklarında hemen müdahale ediyorlar. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'na da bu hassasiyetlerinden ötürü teşekkür ediyoruz" dedi. Basın Ilan Kurumu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mehmet Ergün ve Konya Yenigün Gazetesi Sahibi Mustafa Arslan ile birlikte bölgedeki çalışmalara destek olmaya devam edeceklerini ifade eden Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, “Deprem bölgesine gerekli yardımı ulaştırmak ve yaraları sarmak en büyük görevimiz. Meslektaşlarımız, kurtarma ve yardım ekipleriyle birlikte fedakarca görev yapıyor. Biz de tüm olanaklarımızla yanlarındayız. Deprem felaketini yardımlaşma bilinciyle, daha büyük acılar yaşamadan atlatmak ümidiyle tüm milletimize başsağlığı diliyorum" diye konuştu Depremde enkaz altında kalarak hayatını kaybeden gazetecilerin isimleri ve şehirleri şöyle: Ayşe Figen Arlı (İskenderun Ses), Aziz Çevlik (Manşet/Kahramanmaraş), Burak Alkuş (Adıyaman Ses), Burak Milli (AA / Hatay), Gökhan Aklan (Hatay), Hidayet Özdemir (Gazeteci-Yazar/Adıyaman), İskender Korkut (Mercan TV/Adıyaman), İzzet Nazlı (DHA/Hatay), Kemal Öner (Adıyaman Telgraf), Meltem Özgen (TV sunucu/Adana), Muhammed Akan (Adıyaman Haber) Mustafa Yüzbaşıoğlu (Bugün/Kahramanmaraş), Neşet Alkan (Haber Ekspres/Hatay), Ruhi Akan (Jet Haber/Adıyaman), Yunus Emre Doğan (Mercan TV/Adıyaman), Erhan Yılmaz (Hatay/23 Temmuz Gazetesi).

Tedirgin eden açıklama! Haber

Tedirgin eden açıklama!

Omicron'a bağlı yeni bir varyantın ortaya çıkmasının çok yüksek ihtimal olduğunu belirten Doç. Dr. Şeker, "Pandeminin sonunu Omicron varyantı getirecek demek için hala çok erken" diye konuştu. Güney Afrika'da ortaya çıkan ve Türkiye'de de baskın hale gelen Omicron varyantıyla ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. BİLKENT Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi'nden (UNAM) Sentetik Biyoloji Uzmanı Doç. Dr. Urartu Şeker, Omicron'un virüsün ilk mutasyonlarından Alfa ya da Delta varyantı ile aynı koldan gelmediğini ifade etti. Yeni bir mutasyon ihtimalinin çok yüksek olduğunu ifade eden Doç. Dr. Urartu Şeker, "Pandeminin sonunu Omicron varyantı getirecek demek için hala çok erken" diye konuştu. "YENİ VARYANTIN ORTAYA ÇIKMA İHTİMALİ ÇOK YÜKSEK" Moleküler Biyoloji ve Genetik Uzmanı ve Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Urartu Şeker, Omicron ile pandeminin sonu gelmiş gibi davranmak için henüz erken olduğunu, kişisel önlemlere dikkat etmeye devam ederek mümkün olduğunca virüsle enfekte olmaktan kaçınmak gerektiğini söyledi. Omicron'un sanıldığı gibi virüsün ilk mutasyonlarından Alfa ya da Delta varyantı ile aynı koldan gelmediğinin gösterildiğini de söyleyen Doç. Dr. Şeker, bu nedenle Omicron'a bağlı yeni bir varyant ortaya çıkmasının çok yüksek bir ihtimal olduğuna işaret etti. Yeni ortaya çıkacak varyantın sonuçlarının da iyi mi kötü mü olacağının, şimdiden kestirilemeyeceğini söyledi. Doç. Dr. Şeker, "Omicron varyantının çıkışına baktığımız zaman gördüğümüz şey şu: Normalde virüsün geriye dönük evrimine bakıyoruz, çalışmalarda gösterilen şey, virüs ne kadar çok pasajlanırsa yani bulaşma alanından başka bulaşma alanlarına ne kadar çok geçme imkanı bulursa, o kadar farklı mutasyonlar geçiriyor biyolojik mekanizmaları gereğince. Bu şekilde, ilk olarak Alfa varyantı çıkmıştı İngiltere'de. Bu belirlendikten sonra virüsün bulaşıcılığı daha da arttı. Önce Beta (Güney Afrika'da) ve sonrasında Delta (Hindistan) ortaya çıktı. Bunlarda ilginç olan şey, bir şekilde bunlar (genetik soy olarak) birbirleriyle bağlantılıydı. Aynı soydan geliyor gibi gözüküyorlardı. Aynı soydan geliyor demek, benzer bireyler arasında, A bireyinden B, C bireyine geçtikçe farklı farklı mutasyonlar süreç içerisinde birikmiş" dedi.  "OMICRON ÜZERİNDE DİĞERLERİNDE OLMAYAN ÇOK FARKLI MUTASYONLAR VAR" Ancak en son rapor edilen ve bütün dünyada yayılan Omicron varyantındaki durumun çok daha farklı olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Şeker, şu bilgileri vererek sözlerini sürdürdü: "Bu açıdan Omicron'da farklı bir durum olduğunu görüyoruz. Alfa, Beta, Delta ve hatta Gama (Brezilya varyantı) çok yakın akrabayken; Omicron nispeten biraz daha uzak bir akraba gibi görünüyor. Buradaki teorilerden bir tanesi, Omicron'un aslında aşısız bir birey üzerinde hatta muhtemelen immünolojik olarak bazı sıkıntıları olan bir bireyde çoğaldığı, belki de buradan da bir hayvan rezervuarına gidip oradan tekrar bulaştığı ihtimali. Çünkü Omicron üzerindeki mutasyonların bir kısmı, daha önceki varyantlarda yok. Daha önceki varyantlarda mutasyon sayısı çok daha az, ayrıca Omicron üzerinde diğerlerinde olmayan çok farklı mutasyonlar var. Bu da bu görüşü açıkçası güçlendiriyor" "YENİ BİR VARYANT GELME RİSKİNİ DOĞURUYOR" Omicron'un Delta'dan evrimleşmediği ve ayrıca bir koldan geldiği için bir sonraki adımının ne olacağının bilinmediğini söyleyen Doç. Dr. Şeker, bu nedenle bir sonraki adımda "Daha da güçsüz bir varyant ortaya çıkacak" şeklinde bir beklenti oluşması için şu an erken olduğunu söyledi ve sözlerini şöyle noktaladı: "Ne olacağını bilmiyoruz. Omicron'u Wuhan'ın Alfa'sı gibi düşünebiliriz aslında. Ondan sonra yeni bir mutasyon oluşur mu? Çok büyük ihtimalle oluşacak. Çünkü bulaşı durdurmadığımız sürece varyant oluşumunu engellemenin bir yolu yok. Oluşan varyantların sonucu nasıl olacak? Onu da şu an bilmiyoruz. Bu nedenle Omicron bu pandeminin sonunu getirecek demek için hala çok erken. Omicron ile ilgili gösterilen iyi datalardan bir tanesi de akciğer hücrelerini enfekte edemediği ile ilgili. Ama çok hızlı yayıldığını biliyoruz. Çok hızlı enfeksiyon yaratıyor. Bu da virüs için bazı avantajlar yaratıyor. O yüzden de muhtemelen devam edecek bir süreç olacak. Yeni bir varyant çıkmayacak anlamına gelmiyor. Aksine şu anda pek çok önlemin gevşetilmesi ile beraber özellikle çalışma hayatının devamlılığı, eğitimin sürekliliğinin sağlanması için, bir de insanların psikolojik olarak pandeminin yükünü kaldıramayacak duruma gelmeleri eklendiğinde kişisel önlemlere daha az dikkat eder olduk. Bu da belki de kliniği bakımından çok daha kötü sonuçlara neden olan yeni bir varyant gelme riskini de doğuruyor. O yüzden risk almadan, maske, mesafe ve aşılanmaya dikkat ederek yaşamı sürdürmek gerekiyor. Ayrıca sadece biz değil tüm dünyada bununla ilgili politika oluşturulması, aşılanma oranının tüm nüfusta bir an önce yüzde 70-80'lere çıkarılması gerekiyor." DHA

Yüz yüze eğitime ara verilecek mi? Milli Eğitim Bakanı Özer'den flaş açıklama Haber

Yüz yüze eğitime ara verilecek mi? Milli Eğitim Bakanı Özer'den flaş açıklama

Omicron'a bağlı vaka artışı tedirgin etmeye başladı. Kritik seviyelere çıkan vaka sayısı, "Yüz yüze eğitime ara verilecek mi?" sorularını da beraberinde getirdi. Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer açıklamalarda bulundu. Bakan Özer, yaptığı değerlendirmede, dünyada Omicron vakalarının artmasının Türkiye'de de okulların yüz yüze eğitime devam etmesiyle ilgili tartışmaları tekrar gündeme getirdiğini belirtti. Göreve geldiği günden itibaren okulların yüz yüze eğitime açılması yönünde kararlı bir duruş sergilediğini ifade eden Özer, 6 Eylül tarihi itibarıyla tüm kademe ve sınıf seviyelerinde haftada 5 gün yüz yüze eğitime başarılı bir şekilde devam ettiklerinin altını çizdi. Özer, Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun destekleriyle artık okulların nasıl açık ve güvenli tutulacağını bildiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: "Geliştirdiğimiz sistemde sınıf bazlı süreci yönettik, vaka ve yakın temasları takip ederek sadece sınıf düzeyinde yüz yüze eğitime 10 gün ara verdik. Şu ana kadar süreç oldukça başarılı devam etti. Yaklaşık 4 aydan beri kesintisiz haftada 5 gün eğitime devam edebildik. Bu süreçte okullarda kapatılan sınıf sayısı toplamda yüzde 1'in çok çok altında seyretti. Bugün sadece 1524 sınıfımızda yüz yüze eğitime ara verildi. 850 bin sınıfımızın olduğu göz önüne alındığında bu rakam oldukça düşük." "EN AZ İKİ DOZ AŞI OLAN ÖĞRETMEN ORANI YÜZDE 94'E YÜKSELDİ" Bu süreçte en büyük avantajlarının öğretmenlerin aşılanma oranlarının yüksekliği olduğunu ifade eden Özer, "En az bir doz aşı olan öğretmen oranımız yüzde 93, en az iki doz aşı olan öğretmen oranımız ise bugün itibarıyla yüzde 89. Aşı olmayıp hastalığı geçirerek antikor oluşturan öğretmen oranımız ise yaklaşık yüzde 5. Dolayısıyla en az iki doz aşı olan ve antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 94'e ulaştı." bilgisini verdi. Özer, üçüncü ve dördüncü doz aşılarını yaptıran öğretmen oranının da sürekli yükseldiğini bildirerek, "Bugün itibarıyla en az 3 doz aşı olan öğretmen oranımız da yüzde 36'ya yükseldi. Öğretmenlerimizin aşılanma oranları ülkemiz ortalamasının çok üzerinde olduğu gibi çoğu gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerin aşılanma oranlarının da üzerinde. Diğer taraftan, öğrencilerimizin de aşılanma oranları sürekli yükseliyor." değerlendirmesini yaptı. "OKULLAR, EN SON KAPATILACAK YERLER" Okulların ilk açılması ve son kapatılması gereken yerler olduğunu sık sık ifade ettiğini belirten Özer, "Yeni varyantlar ortaya çıktığında hemen ilk akla gelenin okulların yüz yüze eğitime ara vermesi tartışmalarını yersiz buluyorum." dedi. Özer, bu süreçte okulların sadece bir öğrenme ortamı olmadığını yakından deneyimlediklerini aktararak, şunları söyledi: "Tüm ülkeler, okul dışı ortamlarda önlemleri sıkılaştırarak okulları açık tutmak için her türlü önlemi almaya çalışırken biz de aynı kararlılıktayız. Ancak okul dışı ortamlardaki önlemlere daha fazla ağırlık vermeliyiz. Dolayısıyla, şu an itibarıyla yüz yüze eğitime ara verme gündemimizde değil. Elbette süreci yakından takip ediyoruz. Okullarda maske, mesafe ve hijyene daha fazla önem veriyoruz."

Eczanelerde ilaç sıkıntısı mı yaşanıyor? Bakan Koca'dan açıklama (Sağlık Bakanlığına 40 bin personel atamasında son durum) Haber

Eczanelerde ilaç sıkıntısı mı yaşanıyor? Bakan Koca'dan açıklama (Sağlık Bakanlığına 40 bin personel atamasında son durum)

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. SAĞLIK BAKANLIĞINA 40 BİN PERSONEL ATAMASI "Sağlık Bakanlığı bünyesinde alınacak 40 bin personele ilişkin detaylar belli oldu mu?" sorusunun yöneltildiği Koca, sınıflandırmanın yapıldığını, bu konuda gelecek günlerde açıklama yapılacağını söyledi. MOLNUPİRAVİR AÇIKLAMASI "Kovid-19 tedavisinde kullanılacak Molnupiravir hapının Türkiye'deki sürecinin" sorulduğu Bakan Koca, salgın döneminde birçok ilacın kullanıldığını, bu ilaçların etkinliğinin süreç içinde belli olduğunu söyledi. Molnupiravir'in etkili olduğunu gösteren çok sayıda çalışma bulunduğunun altını çizen Koca, Türkiye olarak, vatandaşı erken dönemde bu ilaçlarla tanıştırma noktasında kararlı olduklarını kaydetti. Türkiye'de Molnupiravir ilacını yerli olarak üretmek için lisans başvuruları aldıklarını belirten Koca, "Bu dönemde rekabetle, en düşük fiyata mal ederek vatandaşımızı en erken dönemde Molnupiravir ile buluşturmayı hedefliyoruz. Bu da çok uzun sürmeyecek." diye konuştu. "Sputnik V aşısında son durum nedir?" sorusuna Koca, "Onunla ilgili net bir durum yok. İki farklı dozdan oluştuğu için ilave 400 bin dozdan daha fazla gelmedi. Görüşmeler devam ediyor. Diğer aşılarda bir sıkıntımız yok." yanıtını verdi. ECZANELERDE İLAÇ SIKINTISI MI YAŞANIYOR? "Eczanelerde yaşanan ilaç sıkıntısının" sorulduğu Koca, mevzuat gereği 15 Şubat'ta fiyat değişiklikleri olacağı için bunun gündem yapıldığını, Bakanlık olarak eczaneler, depolar ve üreticileri çok yakından takip ettiklerini, denetimleri yoğunlaştırdıklarını, ciddi bir sorun bulunmadığını dile getirdi. Bakan Koca, geçen yıl grip salgının görülmediğini, bu nedenle az ilaç tüketildiğini, bu yıl için de benzer durum olabilir diye ana firmaların üretimi düşük tuttuğunu, bu nedenle grip ilaçlarıyla ilgili yer yer sorunların yaşandığını bunu da takip ettiklerini aktardı. "AŞININ DA BİR KORUYUCULUK SÜRESİ VAR" "Avrupa'da Kovid-19 salgınına karşı yeni kısıtlamalar gündemde. Türkiye'de de yeni önlemler gündeme gelebilir mi?" sorusu üzerine Koca, şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye'de yeni dönemde biz kapatmalarla salgını yönetmeyi düşünmüyoruz. Yeni dönemde kişisel tedbirleri ve özellikle aşıyı son derece önemsiyoruz. Herkesin aşı olmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Yer yer yanlış bir algıyla 'bir tane, iki tane aşı niye korumuyor' deniyor. Benzer şekilde difteri, boğmaca, tetanoz bir kere mi yapılıyor? 5 kere yapılıyor. Çocuk felci bir kere mi yapılıyor? 5 kere yapılıyor. Tetanoz bir kere mi yapılıyor? 4 kez yapılıyor, 10 yılda bir tekrarı isteniyor. Hepatit bir kere mi yapılıyor? Çocukluk çağı aşılarının birden çok yapılmasına yüzde 98 oranında 'evet' diyoruz. Benzer şekilde Kovid ile ilgili bir aşı durumu olduğunda 'aşı bir tane niye korumuyor' diyoruz. Aşının da bir koruyuculuk süresi var. 6 ay, 8 ay, 12 ay olabiliyor." Koronavirüs Bilim Kurulunun elindeki bilgileri değerlendirip vatandaşa ne zaman aşı olması gerektiğini söylediğini aktaran Koca, "Eksik aşısı olanlar yaptırmalı çünkü 60 yaş üzerinde vaka oranı yüzde 17,1 ama vefat oranı yüzde 85,7. Ne kadar önemli olduğunu söylemek istiyorum." dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.