Hava Durumu

#Akdeniz

Yeni Marmara Gazetesi - Akdeniz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Akdeniz haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dünyanın rahim nakli uzmanları Antalya'da buluştu Haber

Dünyanın rahim nakli uzmanları Antalya'da buluştu

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, rahim naklinde bağışıklık sistemini bastıran ilaçlar kullanıldığını ve bunun bebeğe de bir miktar zararı olduğunu belirterek, "Buradaki hedef ilaçsız biz bu organ naklini nasıl yapabiliriz. Günün sonunda ufak ufak adımlar var ama daha çok yolumuz var. Tabii bu ufak adımlarla sonuca eriyorsunuz en nihayetinde. Bu anlamda hem yapay organ, hem ilaçları nasıl minimalize ederiz, hep bunun üzerine çalışılıyor. Hayvandan yine insana nakiller. Bunlar birkaç çeşit üzerine gidilen yeni modeller. Her şey önce hayal kurmakla başlıyor. Hayal kuruyoruz, ondan sonra o hayal nezdinde planlar yapıp devam ediyoruz" dedi. Dünyada ilk kadavradan rahim naklinin gerçekleştirildiği Akdeniz Üniversitesi, 2-3 Ekim tarihlerinde 5. Uluslararası Uterus Nakli Derneği (ISUTx) Kongresi'ne ev sahipliği yapıyor. Dünyada 130'dan fazla rahim naklinin ve 70'in üzerinde doğumun gerçekleştiği bu alandaki en önemli bilimsel etkinliklerden biri olan kongreye yaklaşık 20 ülkeden 100'e yakın bilim adamı katıldı. Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan ve Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan'ın başkanlığındaki kongrenin sekreterliğini Prof. Dr. Nasuh Utku Doğan üstlenirken, Uluslararası Uterus Nakli Derneği Başkanı Prof. Dr. Paige Parrot ve eski başkan Prof. Dr. Sara Brucker (Almanya) da katılımcılar arasında yer aldı. Kongrede canlı ve kadavra donörden uterus nakli cerrahisi, nakil sonrası gebelik ve doğum sonuçları, fertilitenin korunması ve etik tartışmalar, immünsupresyon yönetimi, komplikasyonlar, uzun dönem takip verileri ve deneysel yaklaşımlar gibi başlıklar ele alınacak. "Uterus naklinin 15. yılı" Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ömer Özkan, açılış öncesi yaptığı konuşmada, "Uterus naklinin 15. yılına geldik. Kongremizin bu yıl 5'incisini düzenliyoruz. Dünyanın ekspertleri burada şu anda, 20'den fazla ülkeden bir katılım var. Dünyada 130'dan fazla nakil yapıldı, gayet iyi hissediyoruz" dedi. "Dünyada 70'in üzerinde bebek doğdu" İsveç'ten Prof. Dr. Mats Brnnström ise sözlerine Antalya'daki tarihi nakli hatırlatarak başladı. Brnnström, "Aslında 2011 yılının Ağustos ayında buradaydım. Çünkü Antalya'da ilk cerrahi olarak başarılı rahim naklini burada gerçekleştirmiştiniz. Ardından ertesi yıl dünyada ilk canlı donör naklini yaptık ve 2014'te ilk doğumları elde ettik. Bugün dünyada 120'den fazla işlem yapılmış durumda ve muhtemelen 60 ya da 70'ten fazla bebek doğdu. Şu anda bu işlemi yapan yaklaşık 25 merkez var. En büyük his, aslında bir aileyi tamamladığınızı gördüğünüzde yaşanıyor; anne babaların imkânsız olduğunu düşündükleri bir çocuğa kavuştuğunu görmek" diye konuştu. "Rahim nakli dünyası Antalya'da toplandı" Uluslararası Uterus Nakli Derneği eski Başkanı Prof. Dr. Sara Brucker, kongrenin önemini şu sözlerle dile getirdi: "Biz küçük bir topluluğuz, küçük bir derneğiz fakat her yıl bir araya gelerek hem başardıklarımızı kutluyoruz hem de nereye gitmemiz gerektiğine bakıyoruz. Burada Asya'dan, Avustralya'dan, Güney Afrika'dan, Güney Amerika'dan, Kuzey Amerika'dan, Avrupa'dan gelenler var. Bugün rahim nakli dünyası Antalya'da toplanmış durumda. Bu bizim 5. kongremiz ve dünya Antalya'da Ömer, Mats Brnnström ve bir sonraki başkan olan Paige Birch ile birlikte buluşuyor. Burada bulunmak çok büyük bir onur." "Rahim naklinde en iyiler burada" Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ise şunları söyledi: "Çok heyecanlıyım. Çünkü 15. yıl. Dile kolay üzerinden 15 yıl geçmiş, çok hızlı geçti. Bu rahim naklinde dünyanın en iyileri burada, yapmak isteyen ekipler yine burada. Yaklaşık 20 ülkeden 100 katılımcımız var. Burada en önemli şey, bu bir organ nakli. Rahim naklinde immune sistemini bastıran ilaçlar kullanıyoruz. O anlamda bebeğe de elbette bir miktar zararı oluyor. Buradaki hedef ilaçsız biz bu organ naklini nasıl yapabiliriz. Günün sonunda ufak ufak adımlar var ama daha çok yolumuz var. Tabii bu ufak adımlarla sonuca eriyorsunuz en nihayetinde. Bu anlamda hem yapay organ, hem ilaçları nasıl minimalize ederiz hep bunun üzerine çalışılıyor. Hayvandan yine insana nakiller. Bunlar birkaç çeşit üzerine gidilen yeni modeller. Her şey önce hayal kurmakla başlıyor. Hayal kuruyoruz, ondan sonra o hayal nezdinde planlar yapıp devam ediyoruz. Bazen başarılı oluyoruz, bazen başarısız oluyoruz. Şu anda çok ufak adımlar ama tabii en nihayetinde bir yere varacağız. Sonuç olarak yapay organ çok da kolay bir şey değil. Şu an bunları oluşturmak, birleştirmek çok mümkün gözükmüyor. Ama bunlar ilk adımlar. Bizden sonraki nesiller belki görür. Şimdiye kadar yapılanların hepsi tartışılacak. Nerede hata yaptık, neyi daha iyi yapabilirdik? Bundan sonra nasıl daha iyi yapabiliriz? Kadınlar 5 binde bir rahimsiz doğuyor. Çok ciddi bir ihtiyaç var. Eğer rahmi yoksa hastanın bir tek yöntemi var. Ya çocuk evlat edinecek ya da kendi yumurtaları var ise rahim nakli yapılıyor. Her seferinde söylüyoruz ama eksik bir bilgi oluyor. Kaliteli yumurtası olan hastaların rahim nakli yapılıyor, kendi bebeklerini doğuruyorlar. Başkasının bebeğini doğurmuyorlar. Bunun yine altını çizelim. Bu etapta da bekleyen çok fazla hasta var, inşallah herkes günün sonunda istediği hedefe ulaşır."

Diyetisyen Gündüz: "Egzersiz kanser riskini düşürebilir"  Haber

Diyetisyen Gündüz: "Egzersiz kanser riskini düşürebilir" 

Diyetisyen Çisem Gündüz, Akdeniz diyetine uyan bireylerin kansere yakalanma riskinin yüzde 20 oranında daha düşük olduğunu belirterek, "Yoğurt, turşu, sarımsak ve soğan gibi besinler bağırsak florasının güçlendirerek bağışıklığı destekliyor" dedi.   Beslenme ve yaşam tarzının kanser üzerindeki etkilerine dikkat çeken Acıbadem Adana Hastanesi Beslenme Uzmanı Diyetisyen Çisem Gündüz, düzgün beslenme alışkanlıkları ve aktif bir yaşam tarzının önleyici gücü olduğunu ifade etti. Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF) ve Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü (AICR) tarafından yapılan çalışmalara göre, kanserin yüzde 30-50'sinin önlenebilir olduğunu ve bu süreçte en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinden birinin "beslenme" olduğunu vurguladı.  Harvard Tıp Fakültesi'ne göre günlük en az 400 gram sebze ve meyve tüketiminin mide ve kolon kanseri gibi türlere karşı koruyucu olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Gündüz, "Akdeniz diyetine uyan bireylerin kansere yakalanma riskinin Akdeniz diyetine yüksek uyumun toplam kanser riskini yüzde 10-20 oranında azaltabileceğini bizlere gösteriyor. Bu diyetin temel özellikleri olan yüksek antioksidan içeriği, inflamasyonu baskılayan bileşenler ve bağırsak mikrobiyotasını destekleyen lifli besinler, kanserin önlenmesinde ve tedavi sürecinde olumlu katkılar sağlayabilir. Tam tahıllar, kuru baklagiller ve sebzelerin lif oranı yüksek olduğu için özellikle bağırsak kanserine karşı koruyucu" diye konuştu.  "Egzersiz kanser riskini düşürebilir"  Fiziksel aktivitenin kanser riskini azalttığını belirten Gündüz, "Bazı klinik araştırmalar, haftada 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmanın, özellikle meme ve bağırsak kanseri riskini düşürebildiğini göstermiştir. Sigaranın akciğer kanserlerinin yüzde 85'inden sorumlu olduğu bilinmektedir. Alkol tüketimi ise meme, karaciğer ve yemek borusu kanseriyle ilişkilidir" dedi.  Melatonin hormonunun hücre yenilenmesini desteklediğine değinen Diyetisyen Gündüz, kronik stresin bağışıklık sistemini baskılayarak bazı kanser türlerinin gelişimini hızlandırdığını aktararak, "DNA hasarını önleyen antioksidanlar önemli. C vitamini, E vitamini, selenyum, polifenoller ve flavonoidler kanser riskini azaltabilir. Likopen ve karotenoidler DNA hasarını önleyip iltihaplanmayı azaltarak koruyucu bir etki sağlar. Domates, havuç, tatlı patates ve kırmızı biber bu bileşenleri içeren besinlerdir. Yine bir klinik çalışma, yüksek likopen alımının prostat kanseri riskini yüzde 30 oranında azaltabileceğini gösteriyor" şeklinde konuştu.  "Bağırsak sağlığı da korunmada etkili"  Bağırsak florasının güçlendirilmesinin bağışıklığı desteklediğini söyleyen Diyetisyen Gündüz, yoğurt, turşu, sarımsak ve soğan gibi besinlerin tüketilmesinin önemini ifade etti.  Brokoli, karnabahar, lahana ve turbun kanserojenleri etkisiz hale getiren enzimler içerdiğini vurgulayan Diyetisyen Gündüz şunları dile getirdi:  "Omega-3 yağ asitleri de hücre membran stabilitesini artırarak kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabilir. Somon, keten tohumu ve ceviz Omega-3 açısından iyi kaynaklardır. Ayrıca, bağırsak florasını güçlendiren prebiyotik ve probiyotikler bağışıklık sistemini destekleyerek kanser riskini azaltabilir. Yeşil çay, nar ve kırmızı üzüm gibi flavonoidler ve polifenoller içeren gıdalar ise hücre yenilenmesini destekleyerek sağlıklı hücre fonksiyonlarını koruyabilir."  "İşlenmiş etlerden uzak durulmalı"  Kaçınılması gereken gıdalardan da bahseden Diyetisyen Gündüz, işlenmiş etlerin (salam, sosis, sucuk) Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 1. Grup kanserojen olarak sınıflandırıldığını belirterek, "Yüksek glisemik indeksli gıdalar, insülin direncini artırarak bazı kanser türleriyle ilişkili bulunmuştur. Özellikle pankreas, meme ve kolorektal kanser riskini yükselttiği gösterilmiştir" uyarısında bulundu.  Ulusal Kanser Haftası'nda bilinçlenmenin önemine vurgu yapan Gündüz, sağlıklı beslenme, aktif bir yaşam ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmanın kanser riskini önemli ölçüde azaltabileceğini söyledi. 

Akdeniz'de Günümüzde Hangi Ticaretler Yapılıyor? Haber

Akdeniz'de Günümüzde Hangi Ticaretler Yapılıyor?

Akdeniz, binlerce yıldır medeniyetlerin beşiği, ticaretin ve kültürlerin harmanlandığı bir havza olmuştur. Günümüzde de bu canlılık devam ediyor, hatta küreselleşme ve dijitalleşme ile birlikte yeni boyutlara ulaşmış durumda. Peki, 2024 yılında Akdeniz'in ticaret haritasında neler oluyor? Gelin, birlikte bu mavi yolculuğa çıkalım. Tarihi İpek Yolu'nun Modern Yansımaları Akdeniz, tarih boyunca ticaret yollarının kesiştiği bir nokta olmuştur. İpek Yolu'nun bir uzantısı olan bu havza, yüzyıllar boyunca baharat, ipek, kumaş ve değerli taş gibi ürünlerin taşınmasında önemli bir rol oynamıştır. Günümüzde de bu tarihi miras, modern ticaretin şekillenmesinde etkili olmaya devam ediyor. Özellikle Asya ile Avrupa arasında yapılan ticarette Akdeniz, hala önemli bir transit güzergah olarak kullanılıyor. Konteyner gemileriyle taşınan elektronik ürünler, otomobil parçaları ve tekstil ürünleri, Akdeniz'in ticaret hacmini artıran önemli kalemler arasında yer alıyor. Tarım Ürünleri: Akdeniz'in Zengin Sofrası Akdeniz iklimi, bereketli toprakları ve uzun büyüme mevsimi ile tarım için oldukça elverişlidir. Bu nedenle, Akdeniz ülkeleri başta olmak üzere birçok ülke, bu havzadan gelen tarım ürünlerine büyük talep gösteriyor. Zeytinyağı, narenciye, sebze ve meyve gibi ürünler, Akdeniz ticaretinin önemli bir bölümünü oluşturuyor. Özellikle organik tarım ürünlerine olan ilgi artmasıyla birlikte, Akdeniz'in temiz ve sağlıklı besin kaynakları olarak önemi daha da artıyor. İspanya'nın portakal bahçeleri, İtalya'nın zeytinlikleri ve Türkiye'nin narenciye bahçeleri, Akdeniz'in tarımsal zenginliğini gözler önüne seriyor. Turizm: Güneşin Altında Bir Ekonomi Akdeniz, yılın büyük bir bölümünde güneşin parladığı, denizinin masmavi olduğu ve tarihi ve kültürel zenginliklere sahip bir bölge. Bu nedenle, turizm, Akdeniz ülkelerinin ekonomilerinde önemli bir yer tutuyor. Tatil köyleri, oteller, restoranlar ve ulaşım sektörü, turizmin canlanmasıyla birlikte büyümeye devam ediyor. Ancak, sürdürülebilir turizm anlayışının yaygınlaşmasıyla birlikte, doğal ve kültürel mirasın korunmasına yönelik çalışmalar da önem kazanıyor. Ekoturizm, kültür turizmi ve sağlık turizmi gibi alternatif turizm türleri, Akdeniz'de giderek daha fazla ilgi görüyor. Enerji Ticareti: Yeni Bir Boyut Akdeniz, enerji kaynakları açısından da zengin bir bölge. Petrol, doğal gaz ve yenilenebilir enerji kaynakları, bölge ülkelerinin ekonomilerinde önemli bir yer tutuyor. Özellikle doğal gazın Doğu Akdeniz'de keşfedilmesiyle birlikte, bölgedeki enerji ticaretinde yeni bir dönem başlıyor. Ancak, enerji kaynaklarının paylaşımı konusunda yaşanan anlaşmazlıklar, bölgesel istikrarı olumsuz etkileyebiliyor. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklara yapılan yatırımlar ise Akdeniz'in enerji geleceğini şekillendiriyor. Teknoloji ve Dijital Ticaret Küreselleşme ve dijitalleşme ile birlikte, Akdeniz ülkeleri de teknoloji ve dijital ticarette önemli adımlar atıyor. Özellikle yazılım, e-ticaret ve mobil uygulamalar gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Akdeniz ülkeleri, genç ve dinamik nüfus yapısı sayesinde, bu alanda daha da büyüme potansiyeline sahip. İstanbul, Barselona ve Atina gibi şehirler, bölgenin teknoloji merkezleri haline geliyor.

Denizlerin Asil Hükümdarı: Kral Balığı ve Yaşam Alanları Haber

Denizlerin Asil Hükümdarı: Kral Balığı ve Yaşam Alanları

Büyük ve güçlü yapısıyla bilinen bu balık, 2 metre uzunluğa kadar büyüyebilir ve 80 kilogram ağırlığa ulaşabilir. Kral balığı, avcı karakteri ve olağanüstü hız yetenekleri ile denizlerin kraliçesi olarak anılır. Bu muhteşem balık, dünya genelinde farklı okyanus ve denizlerde yaşamaktadır. En yaygın olarak Atlantik Okyanusu, Akdeniz, Hint Okyanusu ve Karadeniz'de bulunur. Genellikle açık denizlerde, 200 metre derinliğe kadar inen sularda yaşamayı tercih ederler. Sıcak ve ılıman suları seven kral balıkları, göçmen bir tür olup yıl boyunca farklı bölgelere seyahat edebilirler. Kral balıkları, beslenme alışkanlıkları ve ekosistem içindeki rolleri ile de dikkat çeker. Başlıca avları küçük balıklar, mürekkep balıkları ve kabuklulardır. Güçlü çeneleri ve keskin dişleri sayesinde avlarını kolayca yakalayabilirler. Kral balığının avcılığı ise oldukça popülerdir. Spor balıkçılığı yapanlar için büyük bir hedef olan bu balık, aynı zamanda ticari balıkçılıkta da önemli bir yer tutar. Etinin lezzeti ve besin değeri yüksek olduğu için mutfaklarda da değerli bir malzeme olarak kullanılır. Ancak, aşırı avlanma ve çevresel değişiklikler nedeniyle kral balıklarının bazı bölgelerde popülasyonu tehlike altındadır. Bu nedenle sürdürülebilir balıkçılık yöntemlerinin uygulanması ve koruma tedbirlerinin alınması büyük önem taşımaktadır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.