Hava Durumu

#Asayilş

Yeni Marmara Gazetesi - Asayilş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Asayilş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa’da Yeşil Vatan Seferberliği: 96 bin fidan toprakla buluştu Haber

Bursa’da Yeşil Vatan Seferberliği: 96 bin fidan toprakla buluştu

Bursa’da geçtiğimiz yaz meydana gelen orman yangınında zarar gören alanlar yeniden yeşeriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde, Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda her yıl 11 Kasım’da gerçekleştirilen "Milli Ağaçlandırma Günü" etkinlikleri kapsamında bu yıl "Yeşil Vatan Seferberliği" temasıyla binlerce fidan toprakla buluştu. "Şahidimiz toprak, imzamız fidan, sevdamız Yeşil Vatan" sloganıyla düzenlenecek etkinlikte, Bursa genelinde 12 ilçede 90,7 hektar alanda toplam 96 bin fidan toprakla buluştu. 2025 yılı fidan dikim töreni, Gürsu ilçesi Karahıdır Mahallesi’nde geçtiğimiz temmuz ayında çıkan orman yangınında zarar gören bölgede gerçekleştirildi. 11 Kasım Salı günü saat 11.11’de başlayan törene Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, yangın şehitlerinin aileleri, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Törenin ardından katılımcılarla birlikte yangından etkilenen alana 30 bin fidan dikimi gerçekleştirildi. 26 Temmuz 2025 tarihinde çıkan orman yangınına ekipler 13 dakika gibi kısa sürede müdahale etmiş ancak yüksek sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgarın etkisiyle 953 hektarlık alan zarar görmüştü. Olumsuz hava şartlarına rağmen 29 Temmuz’da kontrol altına alınan yangın 4 Ağustos’ta tamamen söndürülmüştü. Yangının ardından Orman Genel Müdürlüğü ekipleri bölgede hızlı bir çalışma başlatarak hem hasar tespitlerini tamamladı hem de yeniden ağaçlandırma hazırlıklarına başladı. Yanan alanlarda kızılçam, fıstıkçamı, çınar, kestane, defne, ıhlamur, servi, sedir ve mazı fidanlarından oluşan 300 bin yeni fidanla Bursa’ya yakışan yeni bir orman kurulacak. Gönüllü olarak söndürme çalışmalarına katılan şehitler unutulmadı Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, "Biliyorsunuz Bursa çok büyük bir yangın felaketi geçirdi. Yangın felaketi esnasında yurdumuzda faaliyet gösteren her bir kuruluşumuzun kendi değerlerine nasıl sahip çıktığını, Bursa’sına nasıl sahip çıktığını, yakinen şahit oldum ve hamd ederek rabbimize şükrettik. İşte iki kardeşimiz o esnada canları pahasına orman yangınlarıyla mücadele ederken şehit oldular onlara Allahtan rahmet diliyoruz. Bu arkamızda gördüğündün alanlar ve Bursa’da birçok alan maalesef yangında yitirdiğimiz alanlar. Ama Milli Ağaçlandırma Günü vesilesiyle işte buradayız. Biz bu alanları tekrar yeşillendireceğiz, tekrar buraları fidanlarla, ağaçlarla buluşturacağız" dedi. Yanan alanlar tekrar yeşerecek Orman yangınları sonrası birçok spekülasyon yapıldığını ve yanan ormanlık alanların farklı amaçlarla kullanıldığını iddia edilmesi üzerine fidan dikim töreninde cevap veren Varank, "Biliyorsunuz birçok spekülasyon yapılıyor, bu orman yangınları sonrasında bu araziler nasıl kullanılıyor, farklı amaçlarla mı kullanılıyor diye spekülasyonlar yapılıyor. Kanunen de anayasayla da sabittir ki yanan alanlar, yanan ormanlar sadece orman yapılabilir. İşte onun örneğini de biz bugün burada gösteriyoruz. Bugün burada ağaçlandırmaya başlayacağız, ama yukarıdaki alanlar hazır hale gelince de orada ağaçlandırmamızı yapmış olacağız. Ben burada birkaç teşekkürü borç biliyorum. Öncelikle ormancı kardeşlerimize ve Orman Genel Müdürlüğümüze çok teşekkür etmek istiyorum. Bizzat onların yanında yangınla nasıl mücadele ettiklerini gördüm. Adeta bir cephe savaşı şeklinde yangına nasıl hazırlık yaptıklarını, yangını söndürebilmek için, o yangın köylere, evlere sıçramasın diye nasıl mücadele verdiklerini ben bizzat gördüm" ifadelerini kullandı. "Canları pahasına emek ortaya koydular" Yangın söndürme çalışmalarında görevli personellerin canını ortaya koyarak yangınla mücadele ettiğini belirten Varank, "Şunun da altını çizmek isterim, yangınla mücadele eden kardeşlerimizin yanına kadar gittim. Ormancı kardeşlerimize şunu söyledim: ‘Bir eksiğiniz var mı? Bir ihtiyacınız var mı?’ Bize ‘Devletimiz bize ekipman anlamında giyim kuşam anlamında dünyada hangi imkanlar varsa onları sağlıyor. Özellikle havadan müdahalede hangi imkanlar varsa onları sağlıyor. Yeter ki biz de bu gayreti ortaya koyalım’ dediler. Dolayısıyla orman yangınları bütün dünyada özellikle iklim krizi ile birlikte büyük bir afet. Devletimiz de bununla mücadele için büyük bir gayret gösteriyor. İkinci teşekkürüm de yerel yönetimlere, gerek ilçe belediyelerimiz, gerek Büyükşehir Belediyemiz burada yangınla mücadele ederken burada her türlü desteği verdiler. Canları pahasına emek ortaya koydular. Özellikle valiliğimizin koordinasyonunda, Orman Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda büyük bir mücadele verdiler. Ben yerel yönetimlerimize de çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkür de toplum kuruluşlarına da etmemiz lazım, iş dünyamıza etmemiz lazım. Özellikle STK’lar gönüllüleriyle birlikte bu yangınla mücadelede büyük bir gayret gösterdiler. Sivil Toplum Kuruluşları nerede bir ihtiyaç varsa orada bize desteklerini verdiler. Burada bu yanan yerleri, bu kahverengi toprakları tekrar yeşille buluşturacağız. Ben bu güzel günde, Milli Ağaçlandırma Günü’nde bizleri yalnız bırakmadığınız için büyük coşkuyla bizimle beraber olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. "Gürsu’yu yeniden yeşillendireceğiz" Yangın söndürme çalışmalarına gönüllü gelerek, yangınla mücadele sırasında şehit olan vatandaşlara rahmet dileyerek sözlerine başlayan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, "Yangında kendi harçlıklarıyla yangın söndürme çalışmalarına katılan üç şehidimizin ikisinin ailesi de bugün buradalar. Hem Kazım Bayrak hem de Mehmet Şimşek kardeşlerimize Allahtan gani gani rahmet diliyoruz. İnşallah o gün gösterdiğimiz azmi bugün de göstererek arkamdaki simsiyah alanı yemyeşil hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.

Ak Camii tarihi dokusuyla geçmişten izler taşıyor Haber

Ak Camii tarihi dokusuyla geçmişten izler taşıyor

Eskişehir'de hamam olarak inşa edilen ve daha sonra camiye çevrilen Ak Camii 700 yıldır ayakta kalarak adeta tarihe meydan okuyor. Eskişehir'in Tarihi Odunpazarı bölgesinde olan ve 1318 yılında hamam olarak inşa edilen yapı daha sonra camiye çevrildi. Soğukluk, ılıklık ve sıcaklık olarak 3 bölümden oluşan hamam daha sonra camiye çevrilmek için havuzunun üzeri ahşap malzemelerle kapatıldı. 700 yılı aşkında zamandır ayakta olan ve vatandaşa hizmet veren cami tarihi dokusunu da korumaya devam ediyor. Tarihi camiinin taş duvarları ise horasan yöntemi ile yumurta akı ile karışan harçla örüldüğü için yazları serin, kışları ise sıcak bir ortam sunuyor. "Osmanlı'dan önce kurulmuş bir cami, 700 yılı aşan bir geçmişi var" Cami Dernek Başkanı Ahmet Şekercioğlu cami hakkında, "Osmanlı'dan önce kurulmuş bir cami burası. 700 yılı aşan bir geçmişi var. O dönemde Eskişehir küçük bir yermiş, Kütahya'ya bağlıymış. Cami, Kütahyalı İshak Fakı isimli bir bey tarafından yaptırılmış. Aynı zamanda kendisi muhtemelen bir ilim adamıymış, çünkü o dönemde din âlimlerine "fakih", halk arasında da "fakı" denirmiş. İshak Fakı, Kütahya'da da bir cami yaptırmış, orada da bir eseri var. Bu cami tarihi bir yapı. Başlangıçta hem imam evi hem hamam olarak inşa edilmiş. Şu anda bulunduğumuz kısım giriş katıymış ve buraya "soğukluk" denirmiş. İnsanlar burada soyunur, eşyalarını koyarlarmış. Daha sonra "ılıklık" denen bölüme geçilirmiş; burada biraz terler gibi olurlarmış. Giriş katının üzerindeki, kubbeli kısım ise "sıcaklık" olarak adlandırılırmış. Sağda ve solda imam odaları varmış, o odalarda da ateş yakılırmış. O dönemde caminin girişi, mihrabın olduğu yerdenmiş. Daha sonra hamama çevrilince bu bölüm mescidin kendisi haline gelmiş" dedi. "Duvarları kalın, taştan yapılmış" Duvarların yapılışı hakkında konuşan Şekercioğlu, "Benim çocukluğumda burası bir kez tamir edilmişti. O zamanlar ortada bir havuz duruyordu, üzerini tahtayla kapatmışlardı. Yapı kayadan, taştan yapılmış. Bugünse binalar çimento ve demirle yapılıyor. Onların ömrü ortalama yüz yıl kadar. Yüzyıl geçince çimento ve demir birbirinden ayrılmaya, ufalanmaya başlıyor. Ama Osmanlı camileri, yüzyıllardır dimdik ayakta. Bu cami de onlardan biri. Bakın, 700 yıldır ayakta. Duvarları kalın, taştan yapılmış. Taşları birbirine bağlayan malzeme de "horasan" denilen bir tür çimento. Bu harcı yaparken yüz binlerce yumurtanın akını karıştırırlarmış" ifadelerini kullandı. "Eskişehir'in en eski camilerinden biri" Burada ibadet etmek için her gün toplam 2 kilometre yol yürüyen cami cemaatinden Hamir Mükerrimçakır ise şöyle konuştu: "Biz camiye yaz kış sürekli gelmeye çalışıyoruz, uzak olmasına rağmen. Adliyenin üst tarafında, Alanı Mahallesi'nde yer alıyor. Yaklaşık bir kilometre mesafe var, yürüyerek geliyoruz. Ama burası gerçekten farklı bir cami. Duvarları çok kalın, yapısı çok sağlam. Yazın içerisi klimalı gibi serin oluyor. Kışın da duvar kalınlığından dolayı sıcak kalıyor. Çok güzel bir cami. Bildiğim kadarıyla eskiden hamammış, sonradan camiye çevrilmiş. Tarihi oldukça eski; 1300'lü yılların başları, sanırım 1328 civarı. Tam tarihini hatırlamıyorum ama şu anda Eskişehir'in en eski camilerinden biri. Alaeddin Kurşunlu Camisi olarak biliniyor. Üç eski camiden biri. Ferahlığı, güzelliği, çevresinin temizliğiyle gayet güzel bir cami."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.