Hava Durumu

#Bagırsak

Yeni Marmara Gazetesi - Bagırsak haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bagırsak haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Doğru beslenme bağırsak sağlığını koruyor Haber

Doğru beslenme bağırsak sağlığını koruyor

Bağırsak mikrobiyotasının, insan vücudunda sindirim sisteminde yerleşik olan bakteri, virüs ve mantar gibi mikroorganizmalardan oluşan ve organ gibi işlev gören karmaşık bir ekosistem olduğunu belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, mikrobiyota sağlığının temel belirleyicilerinden birinin beslenme olduğunu vurguladı.   İnsan vücudunda sindirim sistemindeki yararlı ve zararlı tüm mikroorganizmalar topluluğunu ifade eden "mikrobiyota" hakkında önemli bilgiler veren Acıbadem Eskişehir Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden bu yapının gelişimini etkileyen faktörler arasında doğum şekli, annenin mikrobiyotası, anne sütü alımı, bakterilere çevresel maruziyet, antibiyotik ve probiyotik kullanımı ile beslenmenin yer aldığını söyledi. Mikrobiyota gelişimi tamamlandıktan sonra bile bu faktörlerin, mikrobiyotanın durumu ve fonksiyonunu etkilemeye devam ettiğini; bunlar içinde ise beslenmenin, en güçlü etkiyi gösterdiğini dile getirdi.  Bağırsaktaki mikroorganizmaların bazı vitaminlerin sentezinde ve bazı besin bileşenlerinin bozulmasında rol oynadığını belirten Diyetisyen Erden, anne sütünün bebeklik döneminde mikrobiyota oluşumu için çok önemli bir kaynak olduğunu, ek gıdaya geçişle birlikte besin seçiminin mikrobiyotayı doğrudan şekillendirdiğini belirtti. Bağırsak mikrobiyotasının yaklaşık 2-3 yaş civarında yetişkin düzeyine ulaştığını sözlerine ekledi.  "Akdeniz diyeti mikrobiyotayı olumlu etkiliyor"  Farklı beslenme modellerinin bağırsak mikrobiyotası üzerinde farklı etkiler oluşturduğunu vurgulayan Diyetisyen Erden, "Çeşitli coğrafyalarda yaşayan toplumların mikrobiyotalarının incelendiği çalışmalarda uzun vadeli beslenme alışkanlıklarının etkisi açıkça görülmüştür. Genetik ve antibiyotik kullanımı gibi çevresel etmenler değerlendirilse bile, mikrobiyota üzerindeki temel belirleyici faktör beslenme alışkanlıklarıdır" dedi. Glutensiz diyetlerde polisakkarit alımının sınırlandığını belirten Diyetisyen Erden, "Glutensiz diyetlerde bağırsağa ulaşan karbonhidrat azalır. Bu durum, yararlı probiyotik bakteri popülasyonlarının azalmasına, patojen bakterilerin ise artmasına yol açabilir" diye konuştu. Akdeniz diyetinin mikrobiyota üzerinde olumlu etkileri olduğunu; vejetaryen diyetlerin etkisine dair çalışmaların farklı sonuçlar verdiğini, bu yüzden net bir sonuca varılamadığını aktardı.  "Kaliteli yağ tüketimi bağırsak sağlığı için önemli"  Mikrobiyotayı destekleyen besinler arasında polifenol açısından zengin bitkisel kaynakların yer aldığını anlatan Diyetisyen Erden, "Meyve, sebze, tam tahıl, çay, kahve ve kakao gibi besinlerde bulunan fitokimyasallar, farklı etki mekanizmaları yoluyla bağırsak sağlığına olumlu katkı sağlar" dedi. Diyetisyen Erden, diyet proteinlerinin mikrobiyotayı düzenlemede önemli rol oynadığını belirterek, protein miktarının günlük gereksinimi aşmayacak şekilde sınırlandırılması gerektiğini ve diyetin hem hayvansal hem bitkisel protein kaynaklarını içermesinin faydalı olduğunu ifade etti. Diyetteki yağ miktarının ve türünün de bağırsak mikrobiyotası üzerinde etkili olduğuna dikkat çekerek, "Aşırı yağ tüketimi mikrobiyal çeşitliliği azaltır. Dengeli ve kaliteli yağ tüketimi bağırsak sağlığı için önemlidir" dedi.  "Yoğurt, turşu gibi fermente gıdalar mikrobiyotayı güçlendirir"  Dünya Sağlık Örgütü ve çok sayıda bilimsel çalışmanın, düzenli prebiyotik ve probiyotik tüketiminin mikrobiyota sağlığını desteklediğini gösterdiğini anlatan Diyetisyen Erden, "Yoğurt, turşu gibi fermente gıdalar ile prebiyotik içeren sarımsak ve soğan gibi sebzeler, mikrobiyotayı güçlendirmede büyük rol oynar" diye konuştu. Bağırsak mikrobiyotası ile beslenme arasında güçlü bir karşılıklı ilişki olduğunu belirten Diyetisyen Erden, "Bireylerin bağırsak florası, tüketilen besinlere göre şekillenmektedir. Doğru beslenmeyle sağlıklı bir bağırsak rutini oluşturmak mümkündür" ifadelerini kullandı. 

Yoğun Bakım Savaşını Kazanan Aziz Bebek Yeni Yıla Ailesiyle Girecek Haber

Yoğun Bakım Savaşını Kazanan Aziz Bebek Yeni Yıla Ailesiyle Girecek

İzmir’de, 29 hafta 4 günlükken 1 kilo 280 gram olarak dünyaya gelen 41 santimlik Aziz bebek, spontane gelişen ve nadir görülen bağırsak delinmesi nedeniyle 2 kez ameliyat geçirdi, 55 gün boyunca yoğun bakım mücadelesinin ardından yeni yıl öncesi anne ve babasına kavuştu. Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tunç Özdemir, "30 yıldır mesleğimi sürdürüyorum ve 30 yıldır gördüğüm 3. vaka oldu. Ameliyat sonrası bebeği yakından takip ettik, gerekli tıbbi müdahaleleri yaptık ve sonrasında taburcu edilebilir bir hale geldi" dedi.  Aydın’ın Didim ilçesinde yaşayan Avukat Gülnur Bıldırcıngil (34) ve inşaat sektöründe çalışan Fatih Bıldırcıngil (33) çifti, hamilelikte her şey normal giderken bir anda erken doğum heyecanı yaşadı. Apar topar İzmir’e gelen çift, Acıbadem Kent Hastanesi’ne başvurdu. Anne Gülnur Bıldırcıngil, hemen doğuma alındı. 2 Kasım 2024 tarihindeki erken doğumda anne, gebeliği 29 hafta 4 gün iken “Aziz” isimli bir erkek bebek dünyaya getirdi.  Nadir görülüyor: Yoğun bakımda 55 günlük mücadele, iki ameliyat  Erken doğumla prematüre olarak dünyaya gelen 1280 gramlık Aziz bebek, hemen yeni doğan yoğun bakım ünitesine alındı. Solunum sıkıntısı gelişen bebek entübe edildi ve zamanında müdahalelerle akciğer geliştiriciler verildi. Genel durumu ve solunum sıkıntısı az da olsa düzelen bebeğin 3. gün bağırsaklarında spontone bir delinme meydana geldiği tespit edildi. Hemen aynı gün içinde ameliyata alınan Aziz bebek, 14. günde de bir ameliyat daha geçirdi. 3. ve 14. günde iki kez ameliyat edilen prematüre bebek Aziz, 55 gün boyunca yoğun bakımda kaldı.  Olağanüstü çaba: "Yeni yıla bebeğimizle gireceğimiz için ayrıca heyecanlıyız"  Bu sırada bebeğin anne ve babası, her gün hastaneye giderek, bebeklerinden umutlu bir haberi bekledi. Doktorlar ve hemşireler de Aziz bebek için olağanüstü bir çaba harcadı. Aziz bebek için zaman zaman evden bile gidip gelen doktorlar, bebeği yeni yıl öncesi annesine kavuşturdu. Bu süreçte Aziz bebeğin kilosu 1280 gramdan 2670 grama, boyu ise 41 cm’den 47 cm’ye ulaşarak taburcu edildi.  Anne Gülnur Bıldırcıngil, “Hamileliğim çok güzel geçmişti. Hiç böyle bir şey beklemiyorduk ve şok olduk. Biran önce hastaneye geldik. Çok hızlı bir şekilde doğum yaptım. 55 gün boyunca hastaneye gelip gittik. Bebeğim 1 kilo 280 gram doğdu ve bu süreçte çok güzelde kilo aldı. Yeni yıla bebeğimizle gireceğimiz için ayrıca heyecanlıyız. Doktorlarımız ve hemşirelerimizin çabaları sayesinde oldu, teşekkür ederiz. Endişelerim vardı; ama doktorlarımızın çabası sayesinde az endişe duyduk. Onlara çok güvendim. Sonunda kavuştuk bebeğimize” dedi.  Baba Fatih Bıldırcıngil de, çok zor bir süreç geçirdiklerini belirterek şunları söyledi:  “Her şey çok güzel gidiyordu. 55 gündür Acıbadem Kent Hastanesi’ndeyiz. Şu an gayet sağlığı yerinde bebeğimizin. Artık 2025'e birlikte gireceğiz. 55 gün boyunca İzmir'de kaldık ve çok zor bir bu süreçti; sürekli her gün süt sağdık, 2 saatte bir anne sütü verildi. Sabırla bugünlere geldik.”  “Az görülen bir durumdu”  İki ameliyatı da gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Tunç Özdemir, erken dünyaya gelen Aziz bebekteki bağırsak delinmesinin nadir görüldüğünü söyledi. 30 yıllık meslek hayatında 3. vakanın Aziz bebek olduğunu anlatan Doç. Dr. Özdemir, düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerde yüzde 1 ve yüzde 7 arasında bu rahatsızlığın görülebildiğini dile getirdi.  Doç. Dr. Tunç Özdemir, bebeğin hastalığının bilimsel isminin “Spontan intestinal perforasyon” olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:  “Bu hastalık, genellikle düşük doğum ağırlıklı ve çok düşük doğum ağırlıklı prematürelerde ve yeni doğanlarda görülüyor. Düşük doğum ağırlıklı prematürelerde yüzde 1 oranında görülürken, çok düşük ağırlıklılarda bu oran yüzde 7’e kadar çıkıyor. 30 yıllık meslek hayatımda belki gördüğüm 3. vakadır. Görülme şekli genellikle hastanın hızlıca genel durumunun bozulması ve karnında şişliktir. Hastamızda da aynı tabloyla bu durumu fark eden çocuk hekimlerimiz haber verdiler. Çok kısa bir süre içinde de müdahale ettik bebeğe. Spontan intestinal perforasyon dediğimiz durumu saptadık. Eğer birkaç saat içinde ameliyat edilip gerekli girişim yapılmazsa enfeksiyon kana karışır (sepsis), çok kısa sürede bebeğin kaybedilmesine neden olur. Aziz bebek 2 kez ameliyat edildi. Birincisi; bağırsak delinmesi dolayısıyla bağırsaklarını ve karnının içini temizleyip önce karın duvarına ileum dediğimiz ince bağırsağı ağızlaştırdık. Bir süre kakası oradan geldi. Sonra yaklaşık 14. günde tekrar ameliyat edip, bağırsaklarını birleştirdik. Bu noktadan sonra artık bilimsel olarak da, klinik olarak da endişelenilmesi gereken bir şey yok. Bundan sağlıklı bir hayatı olacağını ümit ediyorum. Özellikle tabii bütün çocuk doktorları için, çocuk cerrahları için de ameliyat ettikleri bir çocuğun, hele küçük bir bebeğin iyileşerek evine gitmesi zaten her zaman kutlanılması gereken bir durumdur; ama bu bebek özelinde düşünürsek, bin 400 gramlıkken ameliyat ettik ilk kez. Sonra bir ekip olarak çok yoğun bir şekilde baktık. Bebeği çok yakından takip ettik. Gerekli müdahaleleri yaptık. Sonrasında da başka bir sağlık problemi olmadan taburcu edilebilir hale geldi. Bu bizi tabii çok mutlu ediyor. Yani gerçekten hele ki yılbaşı öncesinde hastanın taburcu edilmesi bizim açımızdan da büyük bir mutluluk kaynağı.”  Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanları; Dr. Abbasgulu Baghirov ve Dr. Anıl Chousein de, 55 günlük yoğun bakım sürecinin ardından bebeğin sağlık durumunun son derece iyi olduğunu söyledi. Aile için ve kendileri içinde çok zor bir sürecin geride kaldığını anlatan Dr. Abbasgulu Baghirov ve Dr. Anıl Chousein, bebeğin yeni yıl öncesi ailesine kavuşması nedeniyle ayrıca mutlu olduklarını aktardı. 

Küçük Çocuğun Bağırsağından Öyle Bir Şey Çıktı Ki... Haber

Küçük Çocuğun Bağırsağından Öyle Bir Şey Çıktı Ki...

Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, mıknatıslı boncuk bileklik yutan 5 yaşındaki kız çocuğunun bağırsağından 38 adet mıknatıs çıkartıldı.   Dağıtılıp birleştirilebilen boncuk bileklikler çocuklar için tehlike saçıyor. Çocukların bu nesneleri yutması, erken müdahale edilmediğinde mide veya bağırsak delinmesiyle sonuçlanabiliyor. Bursa'da yaşanan bir olayda 5 yaşındaki kız çocuğu, evde oyun oynadığı mıknatıslı boncuk bilekliği yuttu. Durumu hemen fark eden aile, çocuğuyla birlikte Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başvurdu. Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Kaan Demirören tarafından yapılan tetkikte çocuğun bağırsaklarındaki mıknatıslar tespit edildi. Vakit kaybetmeden yapılan operasyonla çocuğun bağırsağından 38 adet mıknatıs çıkartıldı Bu tarz vakalarda mide ve bağırsak delinmesi yaşanmaması için erken müdahalenin önemine değinen Doç. Dr. Kaan Demirören, takı ve oyuncakların özellikle 5 yaşından küçük çocuklara verilmemesi gerektiği konusunda aileleri uyardı.  Günümüzde yabancı cisim yutmalarının önemli bir problem olduğunun altını çizen Demirören, son zamanlarda mıknatısların, lityum iyon pillerin ve yüksek düzeyde emici cisimlerin önemli bir problem haline geldiğine dikkat çekti. Bu cisimlerle alakalı çok sayıda olguyla karşılaştıklarını vurgulayan Demirören, "Hastamız da boncuk şeklinde, ufak da olsa kuvvetli çekim gücüne sahip neodimin dediğimiz maddelerden oluşan mıknatısları yutmuş. Bu mıknatıslar değişik sebeplerle toplumumuzda yaygın olarak bulunuyor. Bunların önemli bir kısmı oyuncak olarak bulunuyor ve bu oyuncaklar da maalesef küçük çocukların ellerine rahatlıkla geçebiliyor. Özellikle 5 yaşından küçük çocuklara bu tarz küçük cisimlerin verilmesini ve üzerinde takı olarak kullanılmasını bırakın etrafında bile olmaması gerekiyor" dedi.  "Hemen müdahale edilmeli"  Birden fazla mıknatıs yutulması durumunda mide ya da bağırsaklarda araya doku alıp bir süre sonra o bölgeyi delmeye başladığını belirten Demirören, "Genelde ilk 24 saat içerisinde mide ya da bağırsakları delmiş bir şekilde bu vakalarla karşılaşıyoruz. Hastamızın şansı bağırsaklarda yakalamamıza rağmen bu mıknatısları endoskopi ile çıkarabilmemiz oldu. 38 adet boncuk şeklinde bir mıknatıs olduğunu gördük. Hastamızda delinme durumu olmadı. Şu anda sağlığına kavuştu. Ama bu durum genellikle bu şekilde olmuyor. Maalesef bu mıknatıslar çok sayıda yutulduğu zaman bağırsaklarda delinmeye yol açıp ameliyatla çıkarılması gerekiyor. Ameliyatta yine hem karın duvarının kesilmesi, bağırsakların kesilmesi gibi zor ve komplikasyonlu işlemler şeklinde sonuçlara varıyor" şeklinde konuştu.  Doç. Dr. Demirören son olarak mıknatıs, su maymuncuğu, saat pili gibi çocukların ilgisini çeken ve yutma riski barındıran nesnelerin ortalıkta bırakılmaması ve çocuklardan uzak tutulması gerektiğini sözlerine ekledi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.