Hava Durumu

#Bağış

Yeni Marmara Gazetesi - Bağış haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bağış haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bir sevinç bir üzüntü! Görenler inanamıyor! 110 yıllık protez bacak bu müzede sergileniyor Haber

Bir sevinç bir üzüntü! Görenler inanamıyor! 110 yıllık protez bacak bu müzede sergileniyor

Bulgaristan’ın Kırcaali şehrinde doğan “Topal Ahmet” lakaplı Ahmet Kara, Balkan Savaşı’nın başlaması üzerine eşini ve 4 çocuğunu bırakıp 33 yaşında orduya katıldı. Savaşta aldığı kurşun yarası sonucu bir bacağını kaybeden Kara’ya İstanbul’da tahtadan protez bacak takıldı. Ahmet Kara’nın vefat etmesinin ardından aile yadigârı olarak saklanan protez bacak, torunlarının verdiği kararla Türkiye’nin sağlık müzesine sahip tek devlet hastanesi olan İnegöl Devlet Hastanesi’ne bağışlandı. İnegöl Devlet Hastanesi’nde sergilenmeye başlayan protez bacak, merhum Ahmet Kara’nın torunu 84 yaşındaki Düriye Sabırsız ve Kırcalı ailesi tarafından ziyaret edildi. Hastane Başhekimi Uzm. Dr. Hayrettin Göçmen'nin eşlik ettiği ziyarette Kara’nın torunları duygu dolu anlar yaşadı. Dedesinin hayat hikâyesini anlatan Düriye Sabırsız, “Dedem 33 yaşlarında ve 4 çocuk sahibiyken Balkan Savaşı çıkıyor. Gönüllü asker topluyorlar. Dedem kabul ediyor ve askere gideceğim diyor. 4 çocuğu bırakıp askere gidiyor. Babaannem 4 çocuk ile köyde kalıyor. Dedemin babası yaşlılıktan gözü görmüyormuş. Tüm köylü toparlanıyor, kaçıyorlar. Köylerin yakılıp, yıkıldığı haberleri her yere dağılmış. Dedem askere gittikten bir süre sonra vuruluyor. Tanıdığı bir arkadaşı da varmış. O arkadaşı dedemi sırtında Kızılay çadırına götürüyor. O arkadaşı ile bir daha görüşemiyor şehit oluyor arkadaşı. Dedemin durumu kötüleşince İstanbul Selimiye Kışlası’na getiriyorlar. Ayağı kangrene dönüyor daha sonra Edirne’de hastaneye götürüyorlar” dedi. Aradan geçen 6 ayda etrafta duyulan kötü haberler nedeniyle dedesinin moralinin bozulduğunu belirten Sabırsız, “Dedem köylerin yakılıp yıkıldığını duyuyor. Kimsem kalmadı diyor. Ayağı da gidiyor. Babaannem de dedemi öldü sanıyor. Dedemin annesi hep ağlıyormuş, ‘Oğlum gelse de yarım gelse, oğlum gelse de 40 gün sonra ölsem’ diyormuş. Hastanedeyken bir haber duyuyor, köyler yakılıp yıkılmamış diye. Seviniyor, bir mektup yazıyor. Babaannem tarladayken bir çocuk mektubu getiriyor. Okuyorlar, dedemin yaşadığını öğreniyorlar. Dedemin annesi haberi aldıktan 40 sonra ölüyor. Dedem de yarım geliyor” şeklinde konuştu. DEDEMİ BURADA SANIYORUM Bir süredir dedesinin protez bacağını müzeye bağışlamak istediğini vurgulayan Sabırsız, “Eskiden Kırcalı mahallesi olarak anılan bölgede iki kardeş, yan yana evlerimiz var. Küçük kardeşimin evinde protez bacak duruyordu. Onun hanımı abime protez bacağı götürmesini söylüyor. Abim de Oylat Yolu’nda bahçemize götürüyor. Orada yıllarca duruyor. Ben bu sene kafama taktım. O ayağa oradan alacağım. Getirdiler bana. Yıkadım, temizledim. Buraya getirdik. Duygularım çok başka oldu. Kendim geldim, gördüm hemen. Evde her gün ben dedemi burada sanıyorum. Burada gibi gözümün önüne geliyor. Bir çatı altında çok güzel günlerimiz geçti. Çok hareketli birisiydi. Herkese yardıma koşardı” diye konuştu. KIZILAY'IN KARTPOSTAL SERİSİ İLE UYUMLU Ahmet Kara’nın savaşta vurulması, arkadaşı tarafından çadıra taşınması ve protez bacak takılması serüvenin o dönem Kızılay bastırdığı kartpostal serisi ile birebir uyumlu olduğunu öne süren İnegöl Devlet Hastanesi Müze Sorumlusu Kamil Saçkesen ise , “Protez bacak, İnegöl’ün köklü ailelerinden Kırcalı Ailesi tarafından müzemize getirildiğinde ben çok heyecanlandım. Çünkü arşivlerden Kızılay’ın bu kartpostal serisini biliyordum. Kartpostal serisinde bir askerin yaralandığını, hastaneye yattığını, daha sonra bacağının kesilerek protez bacak takıldığını resmeden bir hikaye var. Protez bacağı görünce o aklıma geldi. Tekrardan arşivleri inceleyip kartpostal serisini taradım. Hikâyenin birebir uyuştuğunu ve bacakların tarafının da aynı olduğunu gördüm. Çok büyük ihtimal bu kartpostal serisinde anlatılan askerin İnegöllü büyüğümüz Ahmet Kara’ya ait olduğuna kanaat getirdik. Müzede bu şekilde sergilemeye başladık” ifadelerini kullandı. Tekrardan arşivleri inceleyip kartpostal serisini taradım. Hikâyenin birebir uyuştuğunu ve bacakların tarafının da aynı olduğunu gördüm. Çok büyük ihtimal bu kartpostal serisinde anlatılan askerin İnegöllü büyüğümüz Ahmet Kara’ya ait olduğuna kanaat getirdik. Müzede bu şekilde sergilemeye başladık” ifadelerini kullandı.

Bedeni tıp fakültesine bağışlandı! Kıbrıs gazisinin cenazesi ailesine teslim edildi Haber

Bedeni tıp fakültesine bağışlandı! Kıbrıs gazisinin cenazesi ailesine teslim edildi

Balıkesir’in Bandırma ilçesinde yaşayan 79 yaşındaki Kıbrıs gazisi İsmet Ermetinler, 2019 yılında tedavi gördüğü Bandırma Devlet Hastanesi’nde vefat etti. Ermetinler’in vasiyeti üzerine bedeni, BUÜ Tıp Fakültesi’ne bağışlandı. 4 yıl boyunca kadavra olarak Fakültedeki tıp eğitiminde bedeni kullanılan Kıbrıs gazisi emekli astsubayın cenazesi toprağa verilmek üzere ailesine teslim edildi. BUÜ Görükle Kampüsü içerisindeki Tıp Fakültesi amfilerinin önünde Fakülte Yönetimi tarafından, İsmet Ermetinler için teşekkür töreni gerçekleştirildi. ok sayıda öğrencinin de katıldığı törende konuşan Oğlu Suphi Ermetinler, “Babamın vasiyeti üzerine naaşını buraya kadavra olarak bıraktık. 1980’li yıllarda organ bağışı gündeme geldiğinde babam ilk bağışçılarındandı. Bizim de organ bağışı yapmamızda vesile olmuştur. Fakat babamı kaybettiğimizde, organ nakli mümkün olmadığı için babamın vasiyeti kadavra olarak bırakılmasıydı. Annem toprağı da görmesini istediği için süreli olarak buraya bıraktık. 2 yıl boyunca burada kalacaktı. Ancak pandemi dönemi buraya girdiği için hocalarımızın ricasıyla bunu 4 yıla uzattık. Ortalama 4 yılda 300-400 öğrenci olduğunu düşünürsek, 2,5 dönem öğrenci burada işlem yaparak geleceğe kendilerini hazırladılar. Bir çok insanın hayatına da dokunacaklardır. Farkındalık adına bunun daha fazla olması gerekiyor. Buradaki öğrencilerin dünya tıbbında her branşta isimlerini Türkiye olarak yazdırmaları için ellerinden geldiği kadar mücadelelerini sürdürmelerini istiyorum. Cenazeyi üniversiteye teslim etmeden önce, yıkandı. Cami’de cenaze namazı kılındı. Ondan sonra üniversiteye teslim edildi. Bundan sonra kaldığı yerden, Bandırma’daki kabristanlığa defnedilmesidir. Dualarla defin işlemini gerçekleştireceğiz” diye konuştu. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Funda Coşkun, “Kadavra bizim anatomi eğitimimizde tıp öğrencilerin eğitiminde çok önemli bir rol üstlenmektedir. Bu tıp öğrencilerin eğitimine çok büyük katkıda bulunmuştur. Kadavra bulunma konusunda sorunlar yaşamaktayız. Uygun olan kadavraları üniversitemizin eğitimine katmaya çalışıyoruz. Fakat bağış yapıldığı takdirde, bu süreç hızlanarak gidiyor. En büyük teşekkür ve minnet kadavrayı bağışlayan aileyedir” dedi. BUÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Şendemir, “Bugün bir cenaze çevresinde toplandık. Ancak üzüntü, yas için değil. Teşekkür etmek için. Bir vefa duygusu ile saygıda bulunmak için. Bu teşekkür ve saygı Sayın İsmet Ermetinler için. Hekimlere, tüm sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin yoğunlaştığı bir dönemde, bir insanın en kıymetli varlığını, bedenini hekim adaylarının eğitimine bağışlamış olması, her şeye karşın içimizde bir umut ışığının sürmesini sağlıyor. Tıp eğitiminin temel taşlarından biri olan anatomi, elbette, en güzel haliyle gerçek bir insan bedeni üzerinden öğrenilebilir. Ne yazık ki sayısı 120’ye yaklaşmış tıp fakültelerimizin ve buralarda eğitim aldığını düşündüğümüz yüz binin üzerindeki öğrencinin bu çok önemli, olmazsa olmaz eğitim aracına ulaşabildiğini söylemek mümkün değil. Pek çok yasal zorluk aşılmaya çalışılarak elde edilen sahipsiz bedenler yıllarca çok önemli görevler görmüşlerse de, ne yeterli sayıda olabilmişler ne de etik olarak sağlıklı bir çözüm sunabilmişlerdir" şeklinde konuştu. Organ bağışlarının insan hayatlarını değiştirdiğini hatırlatan Şendemir, kadavra bağışlarının da hekimlerin yetişmesine aynı oranda katkıda bulunduğunu ifade ederek, "Bugün buradan uğurlamakta olduğumuz bağışçımız İsmet Ermetinler de, yüzlerce öğrencinin gerçek bir insan vücudu üzerinden eğitim almasını sağlamış, bilgili hekimlerin yetişmesine paha biçilemez bir yardımda bulunmuştur. Örneklerinin artması en büyük dileğimizdir" dedi.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.