Hava Durumu

#Bakan

Yeni Marmara Gazetesi - Bakan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakan haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Kurum Bursa'da konuştu:"Bursa'da deprem dönüşümün hızlanması şart" Haber

Bakan Kurum Bursa'da konuştu:"Bursa'da deprem dönüşümün hızlanması şart"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, PKK'nın fesih kararının Türk milletinin ve kardeşliğin zaferi olduğunu belirterek, "Bu kararla Türkiye yeni yüzyıla daha güçlü daha müreffeh bir ülke olarak girecektir" dedi. Kurum, Marmara'da müsilaj eylem planında söz veren belediyeleri de uyararak, "Verdiğiniz sözleri tutun" çağrısı yaptı. Bakan Kurum, 11 ili etkileyen deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 453 bin konutun hak sahiplerine teslim edileceğini, 250 bininci konut için önümüzdeki ay tören gerçekleştirileceğini kaydetti.   Bursa Ticaret ve Sanayi Odası'nın ev sahipliğinde düzenlenen 2. Uludağ Çevre Forumu'nda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum gündemdeki konuları da değerlendirdi.  "PKK'nın fesih kararı milletimizin ve kardeşliğin zaferidir"  Bakan Murat Kurum, PKK'nın kendini feshetme kararını da değerlendirerek, "Bu kararla Türkiye yeni yüzyıla daha güçlü daha müreffeh bir ülke olarak girecektir. PKK terör örgütünün silah bırakması bu milletin iradesinin kararlılığının, kardeşliğinin zaferidir. Biz bu topraklarda bin yıldır biriz beraberiz. Türk'ü ile Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Arap'ıyla Türk milletinin önü sonuna kadar açık, geleceği aydınlıktır. Hepimiz bu süreçte dostça, kardeşçe üzerimize düşeni eksiksiz şekilde yapacağız. Bu cennet vatanın terörden uzak olduğu; huzurun, barışın ve istikrarın hakim kılındığı bir dönem için tüm gücümüzle çalışacağız. Daha güçlü bir Türkiye daha güçlü bir Marmara ve Bursa için durmayacağız" şeklinde konuştu.  Belediyeleri uyardı, "Verdiğiniz sözleri tutun" dedi  İklim değişikliğine bağlı deniz suyu sıcaklıklarının yükselmesi, gerekli önlemlerin alınmamasıyla kirlilik yükünün artmasının Marmara'da müsilajın yeniden görülmesine sebep olduğunu ifade eden Kurum, "Bakanlık olarak müsilaja karşı belediyelerimizle ortak mutabakatla aldığımız eylem planına sadık şekilde çalışıyoruz. Ancak üzülerek ifade etmem gerekir ki; eylem planında beraber çalıştığımız, ortak mutabakatla imza altına aldığımız belediyelerimiz vazifelerini yeterince yerine getirmiyor. Marmara'ya kıyısı olan tüm belediyelerimizden vakit geçirmeden artık çok geç olmadan doğamıza verdiğimiz sözleri yerine getirmelerini bekliyorum. Müsilaj ve benzeri sorunların yeniden yaşanmaması için söz verilen atık su arıtma tesisleri artık yapılmalı. Burada bekleyecek zaman kalmadı. Buradan çıkınca Nilüfer Çayı, Gemlik Körfezi ve İznik Gölü'nde incelemelerde bulunacağız. Bu doğa harikalarını Bursa'yı Bursa yapan bu güzellikleri biz korumakta kararlıyız. Kilometrelerce uzunluktaki tüm bu doğal alanlarda çevre kirliliğine çok net söylüyorum asla izin vermeyeceğiz. Biz üzerimize düşeni yapmaya da her türlü desteği vermeye hazırız. Çevrede ve depremde siyaset olmaz. Her türlü desteği vermeye hazırız. Bahane yok. Tüm Marmara'da olduğu gibi burada önlemleri alıp denetimleri yoğun yapacak ve her türlü yaptırımları uygulamaktan geri durmayacağız" dedi.  "Deprem bölgesinde 453 bin konutu tamamlayıp bu yıl teslim edeceğiz"  "Biz Türkiye Yüzyılı'nda milli güvenlik meselesi dediğimiz depremi şehirlerimizden ve vatandaşımızın gündeminden bir an önce çıkarmak istiyoruz" diyen Kurum, sözlerine şöyle devam etti:  "Bugün 11 ilde yaşayan 14 milyon vatandaşımız başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Hiçbir zaman dizlerimizin üstüne çökmedik. Dünyada hiçbir ülkenin altından kalkamayacağı örnek bir çalışmayla 11 ilimizde şu anda adeta bir Avrupa ülkesi büyüklüğünde şehirler inşa ediyoruz. Şu an teslim edeceğimiz konutların tamamının yapımı 11 ilde ilçelerde köylerde 3 bin 500 şantiyede başlamıştır. 182 bin emekçi, işçi mühendis kardeşimiz bu mücadeleyi yapıyor. 201 bin yuvamızı iki yıl bitmeden depremzede kardeşlerimize teslim ettik. İnşallah 250 bininci konutumuzun anahtarlarını önümüzdeki ay Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in teşrifleriyle Kahramanmaraş'ta teslim edeceğiz. Yıl sonuna kadar da vatandaşlarımıza söz verdiğimiz 453 bin konuta tamamlayarak evine girmemiş tek bir afetzede kardeşimizi bırakmayacağız."  "Deprem bölgesindeki tecrübeyi Marmara'ya aktaracağız. Deprem beka meselesidir"  Deprem bölgesindeki çalışmaların bitmesiyle bakanlığın başta İstanbul olmak üzere Marmara'ya odaklanacağını kaydeden Bakan Kurum, "Marmara ülke üretiminin istihdamının yüzde 50'den fazlası. Marmara'ya hepimizin gözü gibi bakması lazım. Herşeyden kıymetli. Biz deprem bölgesinde edindiğimiz tecrübeyi hızlıca Marmara'daki illerimize aktaracağız. Başta İstanbul olmak üzere 23 Nisan depremi hepimiz için büyük bir uyarıdır. Bursa, Yalova Tekirdağ, Kocaeli etkilenmiştir. Bu anlamda işte ekonominin yüzde 50'sinden fazlasının gerçekleştiği Marmara'da yaşanacak deprem Türkiye'miz için doğrudan doğruya beka meselesi olacaktır. Her fırsatta yaptığım çağrıyı yineliyorum. Kentsel dönüşüm; belediyelerin, özel sektörümüzün en öncelikli sorumluluğudur. Çalışma alanıdır. Hep birlikte el ele vereceğiz. 6 Şubat sabahı nasıl el ele verdiysek, şehirlerimizi, sanayi alanlarımızı, şehrin altyapısını depreme dirençli hale getireceğiz. Üreticimiz büyümeye, ticaretimizi güçlendirmeye devam edecek" diye konuştu.  "Bursa'da deprem dönüşümün hızlanması şart"  Bursa'da deprem dönüşümün hızlanmasının şart olduğuna da vurgu yapan Bakan Kurum şöyle devam etti: "Yeşil Bursa ile uyumlu bir şekilde, yeşili gözeten deprem dönüşümünü sanayi dönüşümünü gerçekleştirmek durumundayız. Bakanlık olarak BTSO ve belediyelerimizle beraber şehrin merkezinden başlamak üzere öncelikli sanayi alanlarının dönüşümüne hız vereceğiz. Bu noktada belediyelerimizi özel sektörümüzü ve halkımızı Bursalı hemşerilerimizi güç birliğine ve deprem seferberliğine davet ediyorum. Her zaman Bursa'nın yanında olduk, yanında olmaya devam edeceğiz. Bursa sanayisi yeşil dönüşümü tamamlayıncaya kadar deprem dirençli şehir oluncaya kadar hep birlikte var gücümüzle çalışacağız. Bu konuda valimize gerekli talimatları verdik. İstişare ettik. Valimiz bu konuda şehirde deprem dönüşümünün koordinasyonunu yürütecek. Büyükşehir belediyemiz, ilçe belediyelerimiz, vatandaşlarımız, sanayicimiz üstüne düşen vazifeyi hep birlikte gerçekleştirecek. Biz de bakanlık olarak valimizin koordinasyonunda yürütülen; alınan kararların hepsinin destekçisi olacağız. Bütün kararların yanında olacağız. Ama yapımda ama finansmanda ama plan yapımında yardımcı olacağız. Gidip o işin açılışına, temel atılmasına katılarak destek olacağız. Bu konu çok önemli. Bir taraftan çevremize doğamıza sahip çıkalım bir taraftan da deprem dönüşümünü gerçekleştirelim. Tarihi Hanlar Bölgesi'nde vatandaşlarımızla anlaştık bir çok binayı kaldırıp tarihi gün yüzüne çıkardık. Kimsenin yapılamaz dediği işi birlikte yaptık. Ecdadın emanetleri gün yüzüne çıktı, esnafımız vatandaşımız mutlu, ziyarete gelenler mutlu. Bu anlayışı şehrin her yerine yaygınlaştırmak durumundayız."  Bakan Kurum, konuşmasının sonunda şampiyon Bursaspor'u da kutlayarak, "Yıllar sonra düştüğü yerden kalkan o büyük devi, yeşil armanın sahiplerini Bursalı kardeşlerimi yürekten kutluyorum" ifadelerini kullandı.  Forumda konuşma yapan Bursa Ticaret Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ise, Bursa olarak Türkiye ekonomisine çok büyük katkılar sunduklarını belirterek, "Dünyada çok ciddi değişim var. Özellikle jeopolitik olarak siyasi ve ekonomide de sanayi ve üretimin batıdan Asya Pasifik'e kaymasıyla yeni alanların açılması, çevreyi merkeze alan yeşil dönüşüm önemli. Biz toplum olarak sanayi devrimini kaçırdık. Ama sonrasında bu coğrafyada Türk insanının kabiliyeti Türkiye'yi dünyanın 17 büyük ekonomisi içine taşıdı. Cumhurbaşkanımızın önümüze koyduğu büyük hedef var. Dünyadaki 10 büyük ekonomi içine girmek, eğer 10 büyük ekonomi içine girmek istiyorsak yaptıklarımızı farklılaştırmamız lazım. Fakirlikten kurtulmak için çok çalışmak yeterli olabilir ama zengin ülkeler arasına girmek için çok çalışmak yeterli değil. Bizim artık oyunun iyi oyuncusu olmaktan çıkıp oyunu kurgulayan konumuna gelmemiz lazım. Son 10 yılda dünyadaki her konuda Türkiye Cumhuriyeti artık oyun kurucu hüviyete kavuşmuştur. Yakın dönemde hem Suriye'de hem Libya'da hem de Rusya Ukrayna savaşında gördük. Bugün Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu coğrafyada savunma sanayinde geldiğimiz noktaya baktığımızda Türkiye oyunu kuran, bu oyuna göre partnerini seçen güce kavuşmuş bir ülkedir. Ekonomide bu gücü devam ettirmek istiyorsak, önümüze konan yeşil mutabakat ve karbon borsası ile bu oyunu da kuran bir akıl ortaya koymamız lazım. Biz de üzerimize düşen katkıyı koymaya hazırız. Teknosab 25 milyar dolarlık yatırımı ile Türkiye'nin gözbebeği olmuş. Aynı zamanda Türkiye'nin katma değerli üretime geçişini sağlayan önemli adımlar" dedi.  Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de yeşil dönüşümle geleceğin hep birlikte kurtulacağını ifade ederek, "Çocuklarımıza bırakacağımız mirasın yalnızca ekonomik büyüklükle değil, temiz hava, temiz su, sağlıklı toprak, yeşil bir çevre ve güvenli bir gelecek olacağının hepimiz bilincindeyiz. Müsilaj Marmara'nın en önemli sorunlarından birisidir. İnanıyoruz ki bakanlığımızla tüm Marmara'nın ve yapılacak çalışmaların sonunda ileri biyolojik arıtma tesislerinin yapılmasıyla Marmara'yı yeniden canlı tutma ve gelecek kuşaklara aktarma durumumuz söz konusu olacak. Her attığımız adımımızı paydaşlarımızla birlikte atıyoruz kenti birlikte yönetmeye kararlıyız. Kent konseylerimizle çevre çalıştayları yaparak halkın iradesini de bu süreçlere katarak sonuç bekliyoruz. Enerji verimliliği uygulamaları ve sıfır atık projeleriyle örnek olmaya çalışıyoruz. Doğayı odağına alan planlama anlayışımızı kentimizin mekansal stratejileri ile yansıtıyoruz. 2050 vizyonlu Bursa'nın 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planını tüm katmanlarla bu yılın sonuna kadar yapıp, burada hem geleceğin Bursa'sını ve kent anayasasını oluşturma düşüncesindeyiz" şeklinde konuştu.  TBMM Çevre Komisyon Başkanvekili AK Parti Bursa Milletvekili Müfit Aydın da, "2000'li yıllarda Türkiye büyükşehirlerde hava kirliliği mücadelesini başaramamış bir ülke konumundaydı. 2002 yılında Bursa'da tek mi çift plakalı mı araçlar çıksın diye tartışılıyordu. Çevre bilinci çok azdı. Bunu önemseyen de yoktu. Bizim gelişimizle birlikte çevre bilincini her kesim önemsedi. Özellikle iş insanımıza görev düştü. Büyümeyi çevre ile birlikte gerçekleştirdik. Çevreyi bu kadar önemsemeseydik, büyükşehirler yaşanamayacak bir duruma gelecekti. Dünyada şu anda hem ekonomisini güçlendiren hem çevresini koruyan bir ülke haline geldik" diye konuştu.  Bursa Valisi Erol Ayyıldız da Bursalı sanayicilerin yeşil dönüşüme ilgisinin memnuniyet verici boyutta olduğunu dile getirdi. 

Bakan Murat Kurum: "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz" Haber

Bakan Murat Kurum: "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep'te bin 427 sosyal konut ile iş yerinin temel atma törenine katıldı. Törende konuşan Bakan Murat Kurum, yıl sonuna kadar 251 bin konut/köy evi ve iş yerini teslim edeceklerini vurgulayarak, "CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz, deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız" dedi.  Bir dizi programa katılmak üzere Gaziantep'te bulunan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazikonut destekleriyle yapılacak olan bin 427 konutun temel atma törenine katıldı. Güneyşehir'deki temel atma törenine Bakan Kurum'un yanı sıra AK Parti Grup Başkanvekili Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, AK Parti Gaziantep Milletvekili Bünyamin Bozgeyik, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, kent protokolü ve vatandaşlar katıldı.  "Bin 427 yeni yuva ve iş yerimizin hayırlı olmasını diliyorum"  Törende konuşan ve Gaziantep’te bin 427 konut ile iş yerinin temellerini attıklarını söyleyen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Bugün güzel insanların, yiğit kadınların, mert gençlerin şehri Gaziantep’teyiz. Hatırlayın, iki ay önce, yine burada, Güneyşehir’de buluşmuştuk. 5 bin 113 yeni yuvamızın anahtarlarını sizlere sunmuş, mutluluğunuza şahit olmuştuk. Bugün de Cenab-ı Allah bize bir kez daha, Antep’imize verdiğimiz sözü yerine getirmenin, ‘Güneyşehir Sosyal Konutlarımızın’ temellerini hep birlikte atmanın heyecanını yaşatıyor. Birazdan dualarla harcını karacağımız bin 427 yeni yuva ve iş yerimizin Gaziantep’imiz için, tüm deprem bölgesi için hayırlı olmasını diliyorum" dedi.  "11 ilimizde, 4 bin 333 köyümüzde, 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyemizde çalışmalar devam ediyor"  Deprem bölgesinde ilk günden beri çalışmaların aralıksız devam ettiğini belirten Bakan Murat Kurum, "Kimsenin altından kalkamayacağı bu ürkütücü tablo karşısında asla ümitsizliğe kapılanlardan olmadık. ‘Umut yolcusu yorulmaz’ dedik. Tam 650 bin personel ve gönüllü kardeşimizle yılmadan yorulmadan çalıştık. Milletimize o en karanlık anda verdiğimiz sözleri tek tek yerine getirdik, getiriyoruz. Ne mutlu bize ki yüzbinlerce yeni yuva kurduk; yepyeni şehirler inşa ettik. Gündüz iş makinelerimiz hummalı bir şekilde çalıştı. Gece olunca kule vinçlerin ışıkları yandı, çalışmalar devam etti. Yani bize, bu devlete, bu millete ne gecenin karanlığı engel olabildi, ne de kışın ayazı bu gayreti durdurabildi. Şu anda halen 11 ilimizde, 4 bin 333 köyümüzdeyiz. Tam 174 ayrı alanda, 3 bin 481 şantiyemizdeyiz" ifadelerini kullandı.  "Kalan 251 bin konut/köy evi ve iş yerini Allah’ın izniyle bitireceğiz, evine kavuşmayan tek bir kardeşimizi bırakmayacağız"  Yıl sonuna kadar 251 bin konut/köy evi ve iş yerini teslim etmiş olacaklarını da ifade eden Bakan Kurum, şöyle konuştu:  "Bu kararlılıkla teslim ettiğimiz yuva sayısını Eylül’de 100 bine çıkardık. Ekim’de 130 bine, Kasım’da 155 bine ulaştırdık. Ve nihayet Ocak’ta 201 bin sayısına eriştik. Bunların 22 bin 475’ini Gaziantep’imizde inşa ettik. Tabi hep söylediğimiz gibi; 'bizde çalışmanın sınırı yoktur, biz de başarının hududu yoktur.' Daha çok çalışacağız. Yıl sonuna kadar 29 bin 500 ev ve iş yerimizi Gaziantep’imize sunacağız. Tüm deprem bölgesinde kalan 251 bin konut/köy evi ve iş yerini Allah’ın izniyle bitireceğiz. Afet bölgesinde evine kavuşmayan tek bir kardeşimizi bırakmayacağız. Hep dua ediyoruz. Bize bu sözleri verdiren, sonra da başımızı yere eğdirmeyen, bizi sizlere mahcup etmeyen Allah’a şükürler olsun. Bir ülke büyüklüğü alanın her yerinde, alnımızdaki son tere kadar çalıştık. Yarım milyon sıcak yuvayı tamamlayıp bu milletin yüzünü güldürdük. Bundan daha büyük bir mutluluk olamaz. Bundan daha büyük bir şeref olamaz. Bundan daha büyük bir huzur olamaz."  "Konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz"  Ülke genelinde konut fiyatlarını düşürmek için devrim niteliğinde kararlar aldıklarını ve sosyal konut projeleri hayata geçirdiklerini söyleyen Bakan Kurum, "Şu anda önünde durduğumuz bu alanda yapılacak tüm yuvalar, sosyal konuttur. Sosyal konut, ev almakta güçlük çeken her bir kardeşimize uzanan şefkat elidir, kardeşlik elidir. Cumhur İttifakı olarak cumhura, milletin adamları olarak sizlere bir söz verdik. ‘Türkiye’de ev sahibi olmayan tek bir kardeşimiz kalmayıncaya kadar çalışacağız’ dedik. Dile kolay, 1 milyon 481 bin sosyal konut inşa ettik. 5 milyon dar gelirli vatandaşımıza yeni yuva sunduk. 312 bin sosyal konutumuzu da hızla yapıyoruz. Şunun da altını çiziyorum. Bu çalışmalarla sadece sizlere yuva sunmuyor, vatandaşımızı sıkıntıya sokan konut/kira problemine de neşter vuruyoruz. Milli Emlak Genel Müdürlüğümüzle arsa maliyetlerini düşürecek çalışmalar yürütüyor, konut fiyatlarını düşürecek devrim niteliğinde adımlar atıyoruz. Bir yandan Emlak Konut’la başlattığımız yeni konut kampanyasıyla; orta gelirli vatandaşlarımızı ev sahibi yapıyor, diğer yandan hazırlığını sürdürdüğümüz yeni sosyal konut kampanyamızla dar gelirli vatandaşlarımıza yuva imkânları sağlıyoruz. İşte Güneyşehir’deki Gazi Konut Projemizle üreteceğimiz bin 427 bağımsız bölüm de bu gayretin bir sonucudur. Projemiz annelerimizin huzurla yaşayacağı, büyüklerimizin bereketli bir ömür süreceği, yavrularımızın neşe içinde büyüyeceği, parkları, dinlenme alanları, yeşil alanları, peyzajı ve yollarıyla hakikaten muhteşem bir eser olacak. Ve inşallah bu eserimiz, 12 ay içerisinde tamamlanacak. Ben tekrar Gaziantep Büyükşehir Belediyemize teşekkür ediyor, hayırlı, uğurlu olsun diyorum" şeklinde konuştu.  "Biz, depremin tüm acı izlerini silmeye çalışırken, birileri de yalanla, dolanla gayreti gölgelemeye çalışıyor"  Deprem bölgesindeki acıların izlerini silmeye çalışırken muhalefetin yalan dolanla yollarına taş koymaya çalıştığını da belirten Bakan Murat Kurum, "Şunu asla unutmayalım. Biz, insanımızın yarınları için 'daimi bir seferberlik' şuuruyla çalışıyoruz. Seferberlik demek birlik demek, dirlik demek, beraber yol yürümek demek. Biz, devlet-millet el ele çocuklarımızın gözlerinden depremin tüm acı izlerini silmeye çalışırken, birileri de her zamanki gibi yalanla, dolanla buradaki gayreti gölgelemeye, birliğimizi bozmaya çalışıyor. Ne yazık, ne acı bir durum. Depremin ilk günlerinde bile siyasi menfaat peşinde koştular. 'İlk iş olarak, devlet nerede korosu' kurdular. Ve hala yalanla, dolanla, hakaretle dolu bestelerini yapmaya, aynı türküleri çağırmaya devam ediyorlar. Allah’ınızı severseniz, siz, bunların ayakkabılarında hiç şantiye çamuru gördünüz mü? Siz, şu deprem bölgesinde bunların tek bir eserini, tek bir hizmetini gördünüz mü? Şimdi bunlara sorsanız 'en sosyal demokrat, en emekçi' bunlar değil mi. Ama inanın, bunlarda ne alın terine, ne de emeğe zerre kadar saygı yoktur. Sorsanız 'gelecek bizde' derler. Ama bunlarda afetzede kardeşlerimizin hayallerine, umutlarına, ümitlerine zerre kadar katkı yoktur. Onlar sanıyorlar ki biz sussak mesele kalmayacak. Halbuki, biz sussak, tarih susmayacak. Tarih sussa, hakikat susmayacak. Biz evelallah ne susarız, ne de bunların çürümüş zihniyetinin hizasında dururuz. Bizi hiç kimse bu çok konuşanların, bu boş konuşanların yanında bulamaz. Çünkü biz tüm benliğimizle, kurulan yuvaların temellerindeyiz. Bizi hiç kimse bu her işe kulp takanların, her güzele çirkin diyenlerin kıyısında bulamaz. Çünkü biz tüm ruhumuzla, kurduğumuz ekmek teknelerinin eşiğindeyiz. Bizi hiç kimse millete verdiği söze ihanet edenlerin, millete sırtını dönenlerin, devletine parmak sallayanların safında bulamaz. Çünkü biz yeni odasında ilk adımlarını atan Antepli Betül bebeğin yanındayız. Çünkü biz, yeni okuluna masmavi çantasıyla koşan Hataylı Ali’nin yanındayız. Çünkü biz, yeni yaptığımız dükkânında helal ekmeğini kazanan Maraşlı Ayşe ablanın, Adıyamanlı Ahmet abinin yanındayız" dedi.  "CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz, deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız"  Deprem bölgesindeki çalışmalara devam edeceklerini söyleyen Bakan Kurum, "Deprem bölgesinin tüm Alilerine, Ayşelerine, Ahmetlerine sözüm olsun, ahdim olsun. CHP’nin hayal dahi edemeyeceği bu eserleri yapmaya devam edeceğiz. Deprem bölgesinden asla ayrılmayacağız. Sizin elinizi bir an bile bırakmayacağız. Bu annelerin vefalı evlatları olmaya, bu gençlerin gayretli kardeşleri olmaya devam edeceğiz. Ne mutlu, güzel günlere inananlara. Ne mutlu Antep’e hizmet edenlere. Ne mutlu, deprem bölgesine eser verenlere. Ne mutlu, size kardeş, size yoldaş, size evlat olanlara. İyi ki varsınız, iyi ki Antep'imiz var. Ben hepinize teşekkür ediyorum. Bu eserleri inşa edecek Gaziantep Büyükşehir Belediye’mize ve mesai arkadaşlarıma başarılar diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyor, Allah’a emanet ediyorum" diye konuştu.  Konuşmaların ve okunan duaların ardından Güneyşehir bölgesinde yapılacak olan bin 427 sosyal konut ile iş yerinin temel atma töreni gerçekleştirildi. 

Sudanlı Bakan, Türk yatırımcıları ülkesine davet etti Haber

Sudanlı Bakan, Türk yatırımcıları ülkesine davet etti

   Sudan Yatırım ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Sabel, Sudan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Osama Mahjoub Hassan Dirar ve Sudan Serbest Bölgeler Genel Müdürü Montaser Khalid Elsiddig, DEİK Türkiye-Sudan İş Konseyi Başkanı Serdar Yıldızgörer eşliğinde MTSO'yu ziyaret etti. MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cem Bucuge’nin ağırladığı Sudan heyetinde Bakan Sabel, Türkiye’deki serbest bölgelerde incelemeler yapmak üzere geldiklerini ifade ederek, Mersin’i de bu kapsamda ziyaret ettiklerini belirtti. Sudan’da savaşın bitmek üzere olduğuna işaret eden Sabel, artık yapılanma döneminin başlayacağını ve bu süreçte Türkiye’yi önemli fırsatların beklediğini kaydetti. İnşaattan tarım ve hayvancılığa, madencilikten enerjiye, medikalden altyapıya birçok alanda birlikte çalışmaya açık olduklarını vurgulayan Sabel, yatırım noktasında her türlü yasal destek ve kolaylığı da sağlayabileceklerini belirtti. Bir kısmı dış dünyaya kapalı 7 komşu ülkesi ve Kızıldeniz’deki limanlarıyla serbest bölge açısından da büyük avantajlara sahip olduklarına işaret eden Sabel, her türlü iş birliğine açık olduklarını kaydetti.      Mersin ile Sudan arası ticari ilişkilerin istenen noktada olmadığını dile getiren MTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bucuge de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iki ülke arasında belirlediği 10 milyar dolarlık ticaret hedefini hatırlatarak, bu rakamların yakalanması adına Mersin olarak her türlü iş birliğine açık olduklarını söyledi. Mersin'in ekonomik verilerinin paylaşıldığı ziyarette, karşılıklı iş heyeti görüşmeleri yapılması noktasında prensip anlaşması yapıldı. 

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti" Haber

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti"

Asrın felaketinin 2. yıldönümünde Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde temaslarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, deprem sırasında ve sonrasında yapılan yatırımlar ile deprem davaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz Tunç, "Deprem sonrası 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklandı, bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulandı. Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda da karar verilmiş ve 118 kişi çeşitli sürelerde hapis cezaları almıştır" dedi.  Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Kahramanmaraş merkezli depremlerin 2. yıldönümünde afetten en çok etkilenen noktalardan biri olan Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde temaslarda bulundu. İlk olarak kalıcı konutlara yerleşen depremzedeleri ziyaret eden Bakan Yılmaz Tunç, daha sonrasında ise ilçe merkezinde bulunan deprem şehitliğinde hayatını kaybedenlerin mezarına karanfil bırakarak okunan dualara eşlik etti. Bakan Yılmaz Tunç, Nurdağı temaslarının son kısmında ise devam eden ve sonuçlanan deprem davaları ile ilgili verileri paylaştı.  "Rabbim bir daha ülkemize, milletimize böyle acılar yaşatmasın"  Yaşanan afette hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyen ve geride kalanlara da sabır ve başsağlığı dileğinde bulunan Bakan Yılmaz Tunç, "11 vilayetimizde depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum. Rabbim bir daha ülkemize, milletimize böyle acılar yaşatmasın" dedi.  "Depremden nüfusun yüzde 16'sı doğrudan etkilendi, 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti"  Depremin bilançosu ile ilgili verileri tekrar hatırlatan ve nüfusun yüzde 16'sının afetten doğrudan etkilendiğini belirten Bakan Yılmaz Tunç, "6 Şubat depremlerinde 11 ilimizde yaşayan 14 milyon vatandaşımız, yani nüfusumuzun yaklaşık yüzde 16'sı bu yıkımdan doğrudan etkilendi. 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz depreme maruz kaldı. Toplam 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti. Adalet teşkilatımız içinde de 113 vatandaşımızı depremde kaybettik" ifadelerini kullandı.  "Bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için 75 milyar dolar yani 2.6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırım gerçekleştirdik"  Deprem sonrası yapılan yatırımların bilançosu ile ilgili rakamları da paylaşan Bakan Tunç, "Deprem bölgesinde yaklaşık 1 milyon bağımsız birim hasar gördü. Bölgedeki yapı stokunun altıda biri yıkılmış ya da ağır hasarlı durumdaydı. Depremin ilk anından itibaren bir seferberlik ruhuyla gece gündüz demeden çalıştık, çalışmaya devam ediyoruz. Şu ana kadar bölgenin yeniden ayağa kaldırılması için 75 milyar doları yani 2.6 trilyon lirayı aşan dev bir yatırımı gerçekleştirdik. Gaziantep'in yeniden inşa ve ihyası için de 5 Milyar 563 milyon liralık kaynak sağlandı. 2025 yılı bütçemizde de yine 584 milyar liralık yatırımı, kaynağı deprem bölgesinin ihyası için tahsis ettik" şeklinde konuştu.  "Ocak ayı itibarıyla 201 bin 580 konut ve iş yerinin teslimi yapıldı"  Deprem bölgesinde 201 bin 580 konut teslimi yapıldığını vurgulayan Tunç, "Deprem bölgesinde yürütülen çalışmalar kapsamında 2025 Ocak ayı itibarıyla 201 bin 580 konut ve iş yerinin teslimi yapıldı. 2025 yılı sonunda 452 bin 983 konut ve iş yerinin teslimini tamamlayacağız. Hak sahibi olan bütün vatandaşlarımızın konutlarını ve iş yerlerini teslim edeceğiz. Nitekim Gaziantep'te de 22 bin 475 konut teslim edildi. Yıl sonuna kadar toplamda 29 bin 500 konut ve iş yeri teslim edilmiş olacak" ifadelerine yer verdi.  "Tarihi camiler ve yapıları medeniyetimize yakışır bir şekilde imar ve inşa ediyoruz"  Depremin etkilediği tarihi yapılara ilişkin konuşan ve pek çok yapının yeniden ihya ve inşa edildiğini aktaran Bakan Tunç, "Sadece konut ve iş yerlerini değil şehirleri de yeniden imar ediyoruz. Bu doğrultuda Kahramanmaraş'ta Ulu Cami, Taş Köprü ve Maraş Kalemizi, Malatya'mızda ecdat yadigarı Söğütlü Camimizi, tarihi Bakırcılar Çarşımızı, Kent Meydanımızı, Hatay'da tarihi Meclis Binamızı, Uzun Çarşımızı, Dünyada ilk aydınlatılmış cadde olan Kurtuluş Caddemizi, Anadolunun ilk camisi Habibi Neccar'ı, İskenderun sahilini, Kahramanmaraş'ta Toptancılar Sitesini, Kapalı Çarşıyı, Adıyaman'da mazisi 500 yıla dayanan Ulu camimizi, tarihi Meydan projemizi, Gaziantep Kalemizi ve tarihi camilerimizi medeniyetimize yakışır bir şekilde imar ve inşa ediyoruz" dedi.  Bakan Tunç, deprem bölgesinde yapılan adli hizmetlerle ilgili verileri paylaştı  Deprem bölgesinde yapılan adalet hizmetleriyle ilgili de verileri paylaşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Deprem bölgesinde 15 adliyemiz (2'si müstakil, 2'si kiralık) ve 11 cezaevimiz ağır hasar gördü. Depremin ilk anından itibaren adalet hizmetlerinin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürdük. Bu kapsamda 120 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında 'Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi' ile hak kayıplarına uğranılmasının önüne geçildi. Adalet Bakanlığı bünyesinde 7/24 görev yapan bir kriz merkezi oluşturduk. Depremden etkilenen her ilimiz için koordinatör başsavcılarımızı görevlendirdik. HSK tarafından bölgede yaklaşık bine yakın hâkim ve Cumhuriyet savcısı, Bakanlığımız tarafından ise yaklaşık 9 bin personel görevlendirildi. Bölgeye mimar, inşaat mühendisi ve jeoloji mühendislerinden oluşan toplam 984 bilirkişi görevlendirildi. Böylece Deprem Bölgesindeki deliller hızlıca toplanarak soruşturmaların titizlikle yürütülmesini sağladık. Adliyelerimizde başsavcılıklarımız bünyesinde deprem soruşturma bürolarını kurduk. Bölgede vefat eden vatandaşlarımızın kimlik tespiti ve DNA işlemleri için toplam 538 adli tıp uzmanımız görevlendirdik. 'Kardeş Adliye' uygulamasıyla deprem felaketine maruz kalan bölgedeki adliyeler ile diğer adliyeler eşleştirilerek karşılıklı yardımlaşmayı ve iletişimi sağladık. 12 bin 638 hükümlü ve tutuklunun ceza infaz kurumlarında nakil işlemlerini yaptık. Ceza infaz kurumu personelimizden oluşan CEKUT 41 vatandaşımızı sağ olarak enkazdan çıkardı. Deprem nedeniyle oluşan iş yükünü karşılamak amacıyla gerekli tedbirleri aldık ve bölgede 654 adli, 28 idari olmak üzere toplam 682 ilk derece mahkemesi kurduk. 10 Bölge Adliye Mahkemesi dairesi ve 5 Bölge İdare Mahkemesi dava dairesi olmak üzere toplam 15 istinaf dairesi kurduk. Deprem bölgesindeki bazı idari davaların daha hızlı sonuçlandırılmasına yönelik yeni ve hızlı bir usul ihdas eden düzenlemeyi hayata geçirdik" şeklinde konuştu.  "Deprem sonrası 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklandı, bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulandı"  Bakan Yılmaz Tunç, depremde yıkılan binalara ilişkin ihmallere yönelik soruşturmalarla ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Yılmaz Tunç, "Deprem bölgesinde yıkılan ya da üzerinde imara aykırı değişiklik yapılan binalarla ilgili yürütülen adli süreçlerde 2 bin 31 soruşturma, bin 491 kovuşturma aşamasında olmak üzere toplam 3 bin 522 dosyada 248 kişi tutuklu bulunmaktadır. Bin 36 kişi hakkında adli kontrol uygulanmıştır" dedi.  "Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda karar verilmiş ve 118 kişi çeşitli sürelerde hapis cezaları almıştır"  Depremle ilgili kovuşturma dosyalarına ilişkin verileri de paylaşan Bakan Tunç, "Bin 491 kovuşturma dosyasından 149'unda mahkemece karar verilmiştir. Bu davalarda 118 kişi hakkında çeşitli sürelerde hapis cezaları verilmiştir. İdari yargıda ise toplam 105 bin 933 dava açılmış 65 bin 826 dosyada karar verilmiştir" ifadelerini kullandı.  "Deprem bölgesindeki personel sayısını arttırdık"  Depremin ardından bölgeye atanan personel sayıları ile ilgili verileri de paylaşan Bakan Tunç, "Depremden etkilenen 11 ilimizde yargısal süreçlerin aksamadan yürümesini sağlamak amacıyla idari yargı ilk derece ve istinafta 246 hakim görev yapmaktayken yüzde 57 oranında artışla 386'ya çıkardık. Adli yargı ilk derece ve istinafta 2 bin 890 hakim ve savcı görev yapmaktayken yüzde 17 oranında artışla 3 bin 373'e çıkardık. Toplamda deprem öncesi 3 bin 136 hakim ve savcı görev yapmaktayken bu sayıyı yüzde 20 artışla 3 bin 759'a çıkarmış olduk. Bölgeye toplam 3 bin 456 personelin atamasını gerçekleştirdik. Ceza infaz kurumlarında bin 460 infaz personelinin göreve başlamasını sağladık" dedi.  Deprem bölgesine 2025 yılında yapılacak yatırımlar  Bakanlık olarak deprem bölgesine 2025 yılında yapılacak yatırımlarla ilgili program hakkında da konuşan Bakan Tunç, "2025 yılı yatırım programında deprem bölgesinde 21 adliye hizmet binası (8'i inşaat aşamasında, 13'ü inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 12 ceza infaz kurumu (2'si inşaat aşamasında, 10'u inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 3 adli tıp hizmet binası (2'si inşaat aşamasında, 1'i inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 1 personel eğitim merkezi (inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor), 82 mahalde kamu personel konutu (11'i inşaat aşamasında, 71'i inşaat öncesi hazırlık çalışmaları devam ediyor) yer almaktadır" diye konuştu.  Bakan Yılmaz Tunç'a AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, milletvekilleri, belediye başkanları ile kent protokolü eşlik etti. 

Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kacır:  "Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik" Haber

Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kacır: "Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik"

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ikinci yıldönümünde Kahramanmaraş'ta bulunan Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Kacıır, "Afetten en çok etkilenen beş ilimiz; Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik. Bu illerimizin ekonomik ve sosyal toparlanma süreçlerinin hızlandırılması ile ekonomik ve sosyal gelişmişlikte afet öncesinden daha iyi noktalara ulaşmaları önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz bölgesel kalkınma çalışmalarımızın öncelikli hedefi olacak" dedi.  'Asrın Felaketi'nin ikinci yıldönümünde depremlerin merkez üssü olan Kahramanmaraş'ta temaslarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kacır, "Devlet-millet sırt sırta verdik. Sabır, umut, metanet, dayanışma, yardımlaşma ve fedakarlıkla; milletçe yek vücut olarak, bu ağır yıkımın altından kalktık. Yaşadığımız bu elim facianın ilk anından itibaren, cumhurbaşkanımızın liderliğinde, yaraları hızlıca sarmak adına devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Önceliğimiz depremzedelerimizin yaralarının sarılması oldu. Bakanlık olarak; AFAD, Kızılay ve diğer kurumlarımızın öncelikli ihtiyaçlarını karşılamak üzere, sanayicilerimizle deprem bölgesi arasında adeta bir köprü kurduk. Arama-kurtarma çalışmalarının tamamlanması sonrasında; sanayi bölgeleri ve fabrikaları yeniden inşa edecek, bölgedeki mevcut yatırımları muhafaza ederken yeni yatırımlar çekecek, KOBİ’lerimize, bölgesel kalkınmaya can suyu olacak müdahale planını hayata geçirdik. Organize sanayi bölgelerinden KOSGEB desteklerine, yatırım teşviklerinden kalkınma ajansı ve TÜBİTAK desteklerine deprem bölgemizin çok yönlü çalışmalarla yanında yer aldık. Cazibe Merkezleri Programı kapsamında, depremden yoğun olarak etkilenen 65 ilçede gerçekleştirilecek yatırımları, en üst seviyedeki yatırım teşvikleriyle destekliyoruz. 65 ilçemizde gerçekleştirilen yatırımlara kurumlar vergisi indirimi, SGK primi işveren ve işçi payı desteği, KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti, faiz veya kar payı desteği sağlıyoruz" dedi.  "Cumhurbaşkanımızın kararıyla, geçtiğimiz hafta 31 Aralık 2025 tarihine kadar uzatılan programın sunduğu kapsamlı teşviklerden; bugüne kadar 204 milyar lira yatırım tutarına sahip ve 50 binden fazla vatandaşımıza istihdam sağlayacak bin 116 yatırım projesi yararlandı" diyen Bakan Kacır, "Bu yatırımların 110 milyar liralık kısmı Maraş’ta gerçekleştirilmesi planlanan yatırımlar. Depremin hemen ardından yürüttüğümüz çalışmaların önemli bir parçasını da sanayi işletmelerimizin, en kısa sürede üretime yeniden başlayabilmesini sağlamak adına attığımız adımlar oluşturdu. Bu kapsamda; OSB ve Sanayi Sitelerinin bakanlığımıza olan borçlarını bir yıl erteledik. Depremden etkilenen 11 şehrimizde 15 OSB ve 17 sanayi sitesi projesi için 14,7 milyar lira kaynak sağladık. OSB’lerden ve Bölgeden gelen sanayicimizin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda toplam 9 bin 125 hektar büyüklüğünde 34 sanayi alanı ilan ettik. Bu sanayi alanlarını, depremde işyerleri zarar gören sanayicilerimize yeni işyerlerinin sağlanması ve bölgemize yeni yatırımların çekilmesi için değerlendiriyoruz. Planlı sanayi alanları yoluyla, sanayi sitelerinin yerinde dönüşümü ve yeni sanayi sitelerinin kurulması amacıyla bugüne kadar 6,4 milyar lira harcama gerçekleştirdik. Depremden zarar gören sanayi işletmelerinin hasarlarının giderilmesi amacıyla 2025 yılı için yaklaşık 3 milyar lira ödenek tahsis ettik. Kahramanmaraş’ta, Pazarcık Sanayi Sitesinde 142 işyerinin yapımını tamamladık. Urumoğlu ve Göksun Sanayi Sitelerinde 203 işyerinin yapımını ve Altınşehir Kuyumculuk İhtisas Küçük Sanayi Sitesi Güçlendirmesini gerçekleştiriyoruz. Dünya Bankası ve Bakanlığımız arasında yürütülen 'Türkiye Küçük Sanayi Sitelerinin Yeniden İmarı ve Bölgesel Ekonomik İyileşme Projesi' kapsamında, önümüzdeki dönemde dönüşüm ve yeniden imar çalışmalarına hız kazandırarak deprem bölgemizde bin 600 yeni işyerinin daha imarını gerçekleştireceğiz. Yeniden ihya ve inşa çalışmalarımızın bir diğer odak noktası da KOBİ’lerimiz. Depremde iş yerleri hasar gören ve zorlu şartlara rağmen işlerine devam eden KOBİ'lerimizi de yalnız bırakmadık. KOBİ’lerimizin acil ihtiyaçlarına yönelik 1 yılı geri ödemesiz, 3 yıl vadeli ve sıfır faizli destek sunan KOSGEB Acil Destek Kredisi Programı ile; 7 bin 437 KOBİ için 5,4 milyar lira kredi hacmi oluşturduk. 11 ilimizdeki işletmelere bulundukları şehre, ölçeklerine ve hasar durumlarına göre 750 bin liraya kadar destek sunan Deprem Sonrası Canlanma Destek Programı kapsamında 60 bin 673 KOBİ’ye KOSGEB eliyle 37,3 milyar lira kaynak sağladık. İlk 24 ayı geri ödemesiz, toplam 3 yıl vadeli bu programdan Maraş’tan 14 bin 433 KOBİ’miz yararlandı. Milli araştırma kurumumuz TÜBİTAK aracılığıyla deprem bölgesinde 448 Ar-Ge projesine 772 milyon lira destek, 2.500’e yakın öğrenci ve araştırmacıya 672 milyon lira burs verdik. Hayata geçirdiğimiz yeni finansman mekanizmalarıyla, deprem bölgemizin yeniden yapılanma süreçlerinde yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.  Kadim kültürü, verimli toprakları, doğal kaynakları ve nitelikli insan gücüyle, deprem bölgesi şehirlerinin tarih boyunca üretimin ve ticaretin merkezi olduğunu vurgulayan Bakan Kacır, "Elbette şehirlerimizin yeniden ihyası ve inşası kadar, kendine özgü tarihi ve kültürel kimliklerinin korunmasını da güçlü ve sürdürülebilir bir kalkınmanın temel taşları olarak görüyoruz. Deprem sonrası süratle, topyekûn bir bölgesel kalkınma sağlayacak stratejilerimizi bu doğrultuda belirledik. Kalkınma ajanslarımız; şehirlerimizde altyapının ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, ekonomik toparlanmanın hızlanması ile sosyal ve kültürel canlanmanın sağlanmasında aktif rol üstlenmeye devam ediyor. Kalkınma ajanslarımız eliyle; afet illerimizde bin 655 projeye 3 milyar lira, bölge kalkınma idarelerimiz ile 132 projeye 1,1 milyar lira kaynak aktararak bölgesel kalkınma amaçlı projelerimizi hayata geçirdik. Aktarılan bu kaynak ile bin 585 işyeri inşa ettik, 607 işyeri ve üretim tesisinin bakım onarımını gerçekleştirdik. Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP), Üreten Şehirler Programı ve Cazibe Merkezlerini Destekleme Programı (CMDP) kapsamında 43 projeye 690 milyon TL destek sağladık. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında, cumhurbaşkanımızın onayıyla yürürlüğe giren ve bölgesel kalkınma politikalarında beş yıllık yol haritamızı belirleyen Bölgesel Gelişme Ulusal Stratejisinde; afetten en çok etkilenen beş ilimiz; Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya’yı afet sonrası ihya illeri olarak belirledik. Bu illerimizin ekonomik ve sosyal toparlanma süreçlerinin hızlandırılması ile ekonomik ve sosyal gelişmişlikte afet öncesinden daha iyi noktalara ulaşmaları önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz bölgesel kalkınma çalışmalarımızın öncelikli hedefi olacak. Bizler felaketten etkilenen 11 ilimiz için, milletimiz için durmadan, duraksamadan çalışmayı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı. 

Bakan Işıkhan: "Şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" Haber

Bakan Işıkhan: "Şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor"

Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremlerin ikinci yıldönümünde Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "Deprem bölgesinin her köşesinde hayat yeniden canlanıyor, istihdam artıyor, şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" dedi.   'Asrın felaketi'nin ikinci yıldönümünde Kahramanmaraş'taki programlara katılan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, inşası devam eden Azerbaycan Mahallesi'nde açıklamalarda bulundu. "Bu büyük acının içinde bizi ayakta tutan en önemli şey, milletimizin eşsiz dayanışması oldu. Adeta yüzyılın dayanışması haline geldi" diyen Bakan Işıkhan, "Devletimiz cumhurbaşkanımızın liderliğinde ilk andan itibaren tüm imkanlarını seferber etti. Türk milleti, tek yürek oldu; bakanlıklarımız ve ilgili kurumların yanı sıra belediyelerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, gönüllülerimiz, devletimizin tüm kurumları büyük bir seferberlik başlattı. O kara günde millet olarak nasıl tek vücut olduysak, bugün de aynı birlik ve beraberlik ruhuyla şehirlerimizi ve hayatı yeniden inşa etmek üzere yolumuza devam ediyoruz. Deprem bölgesi hükümetimizin öncelikli gündemlerinden biri oldu, olmaya devam edecek. Bizler, şehirlerimizi sadece binalarla değil, ekonomisiyle, istihdamıyla, sosyal yaşamıyla eskisinden daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırmak için hep burada olduk. Her bakanlığımız, her kurumumuz gibi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak deprem bölgesi için önemli çalışmalar yaptık, önemli adımlar attık" dedi.  Deprem bölgesinde yapılan çalışmaları aktaran Bakan Işıkhan, "TYP kapsamında depremden etkilenen illerde 77 binden fazla kişiye iş imkânı sağlandı ve bu programlara toplam 15 milyar lira kaynak ayrıldı. Deprem nedeniyle başka illere taşınan vatandaşlarımızın TYP’den öncelikli yararlanması sağlandı. Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) ile 111 binden fazla çalışanımıza toplam 1 milyar TL ödeme yapıldı. Nakdi Ücret Desteği kapsamında 82 bin kişiye yaklaşık 700 milyon TL destek sağlandı. İstihdama Dönüş Programı hayata geçirildi ve 33 bin vatandaşımıza işbaşı eğitim ve mesleki eğitim kursları verildi. Tüm bu çalışmaların neticesinde depremden en çok etkilenen 11 ilde toplam işçi sigortalı sayısı, deprem öncesi ile karşılaştırıldığında 2022 yılı Aralık ayında 1 milyon 888 bin 625 iken 2024 yılı Kasım verilerine göre 1 milyon 936 bin 412 olarak gerçekleşti. İşçi sayısının, deprem öncesi işçi sigortalı sayısının da üstüne çıkıldığı görülmektedir" dedi.  Çalışma hayatı boyutunun dışında sosyal güvenlikte de önemli adımlar atıldığını kaydeden Bakan Işıkhan, "Depremzede vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanması sağlandı. Genel sağlık sigortası kapsamında ilaç ve muayene katılım payları kaldırıldı. Depremden etkilenen vatandaşlarımızın tıbbi malzeme katkı payları alınmadan sağlık hizmetlerine erişimi sağlandı. Deprem bölgelerinde mücbir sebep hali uzatılarak, işverenler ve sigortalılar için ek kolaylıklar sağlandı. Deprem bölgesindeki işverenlerin ve sigortalı çalışanların SGK borçları ertelendi, faizsiz olarak 24 aya kadar taksitlendirildi. Yapılandırma başvuruları 1 Eylül 2025 tarihine, ilk taksit ödemesi ise 30 Eylül 2025 tarihine kadar uzatıldı. Deprem bölgesi için mücbir sebep hali zor durumdaki işverenlerimiz ve sigortalılarımız için 31 Mayıs 2025 tarihine kadar uzatıldı. Deprem bölgesinin her köşesinde hayat yeniden canlanıyor, istihdam artıyor, şehirlerimiz eskisinden daha güçlü hale geliyor" ifadelerini kullandı.  "Güvenli şehirler bırakmak hepimizin görevi"  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde deprem bölgesinin geleceğe taşındığını belirten Bakan Işıkhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Ancak bu acıyı umuda dönüştürmek, yaşadıklarımızdan ders almak; gelecek nesillere daha sağlam bir toplum ve güvenli şehirler bırakmak hepimizin görevi. Bugün bir anma günü olmasının yanı sıra, ayağa kalkışımızı ve birlikteliğimizi gösterme günüdür. Hiçbir vatandaşımız sahipsiz değildir. Hiçbir depremzede kardeşimiz unutulmamıştır. Bu zor günleri birlikte atlattık, birbirimize omuz vererek yeniden ayağa kalktık. Bugün geldiğimiz nokta, devlet-millet birlikteliğinin, dayanışmanın ve azmin bir göstergesidir. Devletimiz, kısa bir süreliğine değil, hayat tamamen normale dönene kadar bu bölgede olmaya devam edecektir. Allah, bir daha böyle felaketleri ülkemize, milletimize yaşatmasın."

Dışişleri Bakanı Fidan:"Uluslararası toplum Suriye'ye gerekli siyasi desteği ve insani yardımı sağlamalıdır" Haber

Dışişleri Bakanı Fidan:"Uluslararası toplum Suriye'ye gerekli siyasi desteği ve insani yardımı sağlamalıdır"

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün'de düzenlenen "Suriye" konulu toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında, “Önümüzdeki günler kolay olmayabilir. Ancak Türkiye olarak Suriye halkıyla omuz omuza duracağız” dedi.   Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün'ün Akabe kentinde Suriye'deki siyasi geçişi ele almak üzere düzenlenen dışişleri bakanları toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Fidan, Irak Dışişleri Bakanı Fuat Hüseyin, Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Mısır Dışişleri, Göç ve Yurtdışı Mısırlılar Bakanı Badr Abdellaty ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas’ın da katıldığı ortak basın toplantısında, “Suriye halkı da bizler gibi yaşamayı hak ediyor: Güvenli, özgür ve müreffeh. Suriye'nin istikrarı bölge ve ötesi için de önemlidir. Hepimizin düzenli, kapsayıcı ve Suriye liderliğinde bir geçiş sürecine ihtiyacı var. Geçiş sürecinde devlet kurumları korunmalı ve gerekirse reforme edilmelidir” dedi.  Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin her durumda korunması gerektiğine vurgu yapan Fidan, “Suriye'nin zengin sosyal dokusu korunmalıdır. Tüm azınlıklara saygı gösterilmelidir. Buradan Suriyeli kardeşlerimize bir mesaj vermek istiyorum: Bu dönemde birlik, karşılıklı uzlaşı ve uyanıklık gösterilmelidir. Uluslararası toplum tüm bu konularda Suriye'ye gerekli siyasi desteği ve insani yardımı sağlamalıdır” şeklinde konuştu.  Terörizmin geçiş döneminden faydalanmasına asla izin vermeyeceklerini kaydeden Fidan, “Çabalarımızı koordine etmeli ve geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmalıyız. Herhangi bir yanlış adım düzensiz göç akışına ve İsrail'in daha fazla saldırganlaşmasına yol açabilir. Önümüzdeki günler kolay olmayabilir. Ancak Türkiye olarak Suriye halkıyla omuz omuza duracağız” ifadelerini kullandı.  Toplantıda Türkiye’nin güney sınırları ile ilişkin soru üzerine Fidan, “Tabii ki Türkiye sınır ötesi terörizm tehditleriyle karşı karşıya kalıyor. Irak ve Suriye topraklarından bir tehdit altındayız. Son 10 yılda PKK bu kaos ortamından, Suriye’deki kaos ortamından faydalanmaya çalışıyor. Kendilerini STF örgütü içerisinde yeniden yapılandırmaya çalışıyorlar. Biz onları oradan çıkarıp, nerede olurlarsa olsunlar PKK terörizmiyle mücadele etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.  Bugün bölgesel ve uluslararası ortaklar ile birlikte bütün bu konulara nasıl değinmeleri gerektiğini konuştuklarını belirten Fidan, “Türkiye, özellikle şunun altını çizmek istiyorum, Suriye Kürtlerinin haklarına saygı duyan bir ülkedir. Dolayısıyla Suriye'deki Kürtleri PKK'dan ayırmak ve Suriye Kürtlerinin meşru temsilcilerinin Suriye halkı içerisinde Suriye Kürtlerinin haklarını Şam'da savunmasını destekliyoruz. Bizim hedefimiz budur” dedi. 

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak: "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz" Haber

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak: "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz"

Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak, A Milli Futbol Takımı'nın 2026 FIFA Dünya Kupası'na gitmesini çok istediklerini söyleyerek, "Bu milleti sevindirmek istiyoruz. TFF'ye destek vermek için hazırız" dedi.   Turkuvaz Medya Spor Zirvesi, Turkuvaz Medya Merkezi'nde gerçekleşiyor. Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Osman Aşkın Bak da zirveye katılım sağladı. Burada bir konuşma yapan Bakan Bak, Türkiye'nin futbolda önemli başarılar elde edecek güçte olduğuna inandığını belirterek, "2026 FIFA Dünya Kupası'na gidip güzel işler yapmak istiyoruz. Bu milleti sevindirmek istiyoruz. TFF'ye destek vermek için hazırız. Finansal sorunların çözümü için kulüplerimizle konuşuyoruz. Futbolda pozitif gündemi kazanmalıyız. Yöneticilerin söylemlerinde daha dikkatli olması lazım. Futbolda daha fazla diyaloğa ve birlikteliğe ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.  "Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz"  Hayata geçirdikleri projelerle Türkiye'de spor devrimi yaşandığını vurgulayan Bakan Bak, şunları dile getirdi:  "Yakın zamanda Basketbol Gelişim Merkezi'ni açtık. Böyle bir tesis Avrupa'da yok. Türk sporunun kalitesinin ve vizyonunun artmasını istiyoruz. Altyapı yatırımlarını yapmaya devam ediyoruz. Statları ve tesisleri yapmayı sürdürüyoruz. Birçok uluslararası organizasyonu başarıyla düzenledik. Spor ülkesi olma yolunda ilerleyen Türkiye inşa ediliyor. Artık uluslararası arenadaki başarıları arttırmamız gerekiyor. Yaptığımız yatırımların karşılığını almalıyız. Antrenörlerimizin daha kaliteli eğitime ihtiyacı var. Özellikle futbol kulüplerinin altyapıya yatırım yapması lazım."  Osman Aşkın Bak'a konuşmasının ardından Turkuvaz Medya Onur Ödülü takdim edildi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.