Hava Durumu

#Bakanlik

Yeni Marmara Gazetesi - Bakanlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bakanlik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gıda sahtekarlarına baskın: Tarihi geçmiş 30 ton ürün ele geçirildi Haber

Gıda sahtekarlarına baskın: Tarihi geçmiş 30 ton ürün ele geçirildi

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "İzmir'de sağlıksız şartlarda depolanan ve son tüketim tarihi geçmiş yaklaşık 30 ton gıda ürünü ele geçirilmiştir" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından İzmir'de sağlıksız şartlarda depolanan ve son tüketim tarihi geçmiş yaklaşık 30 ton gıda ürününün ele geçirildiğini açıkladı. Tarihi geçmiş ürünleri ucuza toplayıp piyasaya satmaya çalışanlara ekiplerin göz açtırmadığını belirten Yumaklı, işletmelerin mühürlendiğini ve ürünlere imha edilmek üzere el konulduğunu bildirdi. "Son tüketim tarihi geçmiş yaklaşık 30 ton gıda ürünü ele geçirilmiştir" Bakan Yumaklı, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Tarihi geçmiş ürünleri ucuza toplayıp, tekrar piyasaya satmaya çalışan gıda sahtekarlarına ekiplerimiz göz açtırmadı. İzmir'de sağlıksız şartlarda depolanan ve son tüketim tarihi geçmiş yaklaşık 30 ton gıda ürünü ele geçirilmiştir. Tarım ve Orman İl/İlçe Müdürlüğü ekiplerimizin ‘Alo 174 Gıda' hattına gelen ihbar üzerine yaptığı denetimde ürünlerin STT/TETT bilgilerinin silinip yeniden basılmaya çalışıldığı tespit edilmiş; işletme mühürlenmiş, ürünlere imha edilmek üzere el konulmuş, sorumlular hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Vatandaşlarımızın sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimi için Bakanlığımız, yerel yönetimlerimiz ve ilgili kurumlarımızla iş birliği içinde kararlılıkla çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

Bakanlıktan Bursa’daki tarihi eser için tahsis kararı Haber

Bakanlıktan Bursa’daki tarihi eser için tahsis kararı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Bursa'daki tarihi Aydınpınar Kilisesi'nin kültür merkezi olarak kullanımı için CHP'li Mudanya Belediyesi'ne tahsisi konusunda yeşil ışık yaktı. Tahsis konusunda Dışişleri Bakanlığı'nca da sakınca bulunmadığı yönünde görüş bildirildi. Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun Aydınpınar Kilisesi'ne ilişkin soru önergesine yanıt veren Kültür ve Turizm Bakanlığı, uzun süredir atıl duran tarihi yapının önündeki engellerin kaldırılacağını belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın kararını değerlendiren Nurhayat Altaca Kayışoğlu, "Tarihi mirasımız yalnızca geçmişin değil, gelecek kuşakların da emanetidir. Aydınpınar Kilisesi'nin restorasyonu ve kültürel merkeze dönüştürülmesi, Mudanya'ya hem turizm hem de sosyal yaşam açısından büyük değer katacaktır" dedi. Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun TBMM'ye verdiği soru önergesine yanıt olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Mudanya Belediyesi'nin Aydınpınar Mahallesi'ndeki 19. yüzyıla tarihlenen Aydınpınar Kilisesi'ni (Hagios Apostoloi) kültürel-sosyal işlevli bir merkeze dönüştürmek üzere tahsis talebine ilişkin sürecin işleyişine dair ayrıntıları paylaştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın görüşü doğrultusunda Dışişleri Bakanlığı'nın da "sakınca yoktur" kararı verdiği, böylece kilisenin restorasyon ve tahsis sürecinin önünde diplomatik bir engel kalmadığı bildirildi. Söz konusu karar metninde şu ifadelere yer verildi: "Bursa ili, Mudanya ilçesi, Aydınpınar Mahallesi'nde bulunan Aydınpınar Kilisesi'nin (Hagios Apostoloi) restore edilmek ve sonrasında kültürel ve sosyal fonksiyonları içeren bir merkez olarak kullanılmak üzere Mudanya Belediyesi Başkanlığı'na tahsis edilmesi talebine Dışişleri Bakanlığı'nca sakınca bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir." Bakanlık, tahsis işlemlerinin ardından proje aşamasına hemen geçileceğini de vurguladı. Açıklamada, Mudanya Belediyesi tarafından hazırlanan onarım ve restorasyon projelerinin Bursa Koruma Bölge Müdürlüğü'ne sunulması halinde, dosyanın "ivedilikle" Koruma Bölge Kurulu gündemine alınacağı taahhüt edildi. Proje kapsamında öngörülen başlıca adımlar ise şunlar: Restorasyon Projelerinin Sunulması: Mudanya Belediyesi, kilisenin tarihi dokusuna uygun onarım projelerini Koruma Bölge Müdürlüğü'ne iletecek. Koruma Kurulu Değerlendirmesi: Projeler, Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından öncelikli gündem maddesi olarak ele alınacak. Uygulama ve İşletme: Restorasyon tamamlandıktan sonra yapı, sergi, atölye, kültürel etkinlik ve sosyal kullanım alanlarını barındıran bir kültür merkezine dönüştürülecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yanıtını değerlendiren Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, "Tarihi mirasımız yalnızca geçmişin değil, gelecek kuşakların da emanetidir. Aydınpınar Kilisesi'nin restorasyonu ve kültürel merkeze dönüştürülmesi, Mudanya'ya hem turizm hem de sosyal yaşam açısından büyük değer katacaktır. Aydınpınar Kilisesi'nin yeniden canlandırılması yerel turizme önemli bir katkı sunacaktır. Restorasyon sonrasında açılacak kültür merkeziyle birlikte bölgeye yıl boyunca ziyaretçi çekilmesiyle esnaf ve yerel işletmelere katkı sağlayacaktır" dedi.

Genç bir bayanın şikayeti ile yola çıkan Jandarma 90 milyar işlem hacmi olan uluslararası dolandırıcılık çetesini çökertti Haber

Genç bir bayanın şikayeti ile yola çıkan Jandarma 90 milyar işlem hacmi olan uluslararası dolandırıcılık çetesini çökertti

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın açıkladığı Bursa merkezli 17 ilde yapılan 90 milyar hacimli dev dolandırıcılık operasyonunun detayları belli oldu. Genç bir bayanın şikayeti ile yola çıkan Bursa Jandarması 90 milyar işlem hacmi olan uluslararası dolandırıcılık çetesini çökertti. Elebaşı, para katırları ve kripto hesap sahiplerinin de içinde olduğu 67 şüpheli yakalandı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve Jandarma Genel Komutanlığı KOM Daire ile Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıkları koordinesinde, Bursa İl Jandarma Komutanlığı KOM ve Siber Suçlarla Mücadele ekiplerince yapılan çalışmalar sonucu, Bursa merkezli İstanbul, Adana, Mersin, Hatay, Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Manisa, Kütahya, Kocaeli, Edirne, Ankara, Kayseri, Van ve Malatya'da düzenlenen operasyonlarda Bursa merkezli 17 ilde hesaplarında 90 milyar TL işlem hacmi tespit edilen dolandırıcılık çetesi çökeltildi. Liderliğini A.A.O.'nun yaptığı organize suç örgütüne yönelik jandarma tarafından düzenlenen operasyonlarda; elebaşının da içerisinde bulunduğu 67 şüphelinin yakalandı. Şüphelilerden, 38'i tutuklanırken, 28'i hakkında adli kontrol kararı verildi. Diğerinin işlemleri ise devam ediyor. Edinilen bilgiye göre, genç bir bayanın internet üzerinden genellikle beyaz eşya ürünlerini satın alıp pazarladığı bu yolla önce küçük birikimler sağlayıp daha fazla gelir elde edebilmek için bir miktar daha para yatırdığı kripto hesabından paranın çekilmiş olduğunu farkedip şikayette bulunması üzerine Bursa İl Jandarma Komutanlığına bağlı KOM ve Siber Suçlarla Mücadele ekipleri harekete geçti. Yapılan çalışmalarda genç kızı dolandıran kişilerin organize olarak binlerce masum vatandaştan milyarlarca para dolandırdığını tespit eden ekipler soruşturmayı derinleştirdi. 8 ay süren dijital portallar üzerinden ve fiziki takibinde yapıldığı çalışmalar neticesinde Bursa merkezli organize suç örgütünün İstanbul, Adana, Mersin, Hatay, Antalya, Muğla, İzmir, Aydın, Manisa, Kütahya, Kocaeli, Edirne, Ankara, Kayseri, Van ve Malatya illerindeki "smurfer" olarak adlandırılan ve "para katırı" diye bilinen kişilerin hesaplarında 90 milyar TL'lik hareket tespit edildi. Şüphelilerin masum vatandaşlardan çeşitli yöntemlerle dolandırıp elde ettikleri suç geliri paraları "şirinleme yöntemi" ile küçük küçük pay edip yüzlerce farklı hesaba transfer edip izini kaybettirmeye çalıştıkları, suç gelirinin aklanması için kripto varlık hesaplarında çoklu transfer zincirleri oluşturarak uluslararası para aklama yöntemlerini kullandıkları, uluslararası para transfer uygulamalarını kullanarak sisteme dahil ettikleri kara parayı bu şekilde akladıkları belirlendi. Örgüt elebaşı ve yöneticilerinin, çalışanları üzerine yurt dışı ve yurt içinde açmış oldukları paravan şirketler vasıtası ile suçtan elde edilen gelirleri aklamaya çalıştıkları tespit edildi. Yakalanan şüphelilerin, 'Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Bilişim Sistemlerinin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Nitelikli Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerini Aklama' suçlarından Savcılıklarımızca haklarında soruşturma başlatıldı." MASAK raporlarına istinaden şüphelilerin hesaplarında yaklaşık 90 milyar TL işlem hacmi bulunduğu tespit edildi. Operasyonlar neticesinde 15 adet soğuk cüzdan, 4 adet ruhsatsız tabanca, yaklaşık 100 milyon TL olan 52 adet lüks kol saati ile 42 Milyon TL değerinde çok sayıda değerli altın ve ziynet eşyası ile çok sayıda kaşe, değerli belge, doküman ve dijital materyal ele geçirildi. Ayrıca 'Suçtan Kaynaklanan Malvarlığı Değerlerinin Aklanması' suçu kapsamında şüpheli ve şirketlere ait; 2 bin 125 adet banka hesabı, 105 adet kripto varlık hesabı, 68 adet taşınmaz mal varlığı ve 32 adet araca el konuldu. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'da Bursa merkezli 17 ilde eş zamanlı yapılan operasyonun ardından operasyonun yapıldığı 17 ilin valisi ile operasyonu koordine eden Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile operasyonu gerçekleştiren Bursa İl jandarma Komutanlığı ekiplerini ve operasyonda görev alan MASAK personelini de tebrik etti. Yerlikaya, "Hiçbir suç ve suçlunun cezasız kalmaması için organize suç örgütlerine yönelik yürüttüğümüz mücadelemizin her aşamasında, suçluların yakalanması ve adalete teslim edilmesi için operasyonlarımıza kararlılıkla devam ediyoruz" dedi. Şirinleme yöntemi nedir Şirinler yöntemi, suç gelirlerinin veya yaygın adı ile kara paranın dikkat çekmemek için küçük parçalara bölünerek farklı kişiler tarafından finans sistemine sokulmasıdır. Kara para aklamanın yerleştirme aşamasına ilişkin bir yöntemdir. Para katırı nedir Bazen "smurfer" olarak da adlandırılan para katırı, hırsızlık veya dolandırıcılık gibi yasadışı yollarla elde edilen parayı transfer eden kişidir. Para katırları, başkaları adına şahsen, kurye hizmeti aracılığıyla veya elektronik olarak para transfer eder. Genellikle katır, transfer edilen paranın küçük bir kısmıyla hizmetleri için ödeme alır. Para katırları, transfer ettikleri paranın suç ürünü olduğunun farkında olmadan, genellikle meşru istihdam kisvesi altında çevrimiçi olarak işe alınırlar. Malları yasadışı olarak transfer etmek için benzer teknikler kullanılır. Para veya mal çalındıktan sonra, suçlu parayı veya malları transfer etmek için bir katır kullanır ve suçlunun gerçek kimliğini ve yerini suç mağdurundan ve yetkililerden gizler. Para katırları Western Union gibi yabancı anında para ödeme uygulamalarını kullanarak, hırsızın geri döndürülebilir ve izlenebilir bir işlemini geri döndürülemez ve izlenemez bir işleme dönüştürmesine imkan tanır.

Beton Santrali İçin Bakanlık Olumsuz Görüş Bildirdi Haber

Beton Santrali İçin Bakanlık Olumsuz Görüş Bildirdi

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde Millet Bahçesi ve huzur evi yakınlarında yapımı süren ‘beton üretim tesisi’ için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olumsuz görüş bildirdi.   Fevzi Dede Mahallesi, 1097 Ada 1 No’lu parselde inşa edilen beton santrali için, ‘olumsuz çevresel etki oluşturacağı’ sebebiyle tartışmalar sürerken, Millet Bahçesi önünde bir basın açıklaması düzenleyen AK Parti İlçe Başkanı Mutlu Turgut, vatandaşların karşı imza topladığı beton tesisine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın devreye girdiğini belirtti. Turgut, bakanlıktan gelen ilgili bilgi notunda, beton santrali inşaatının durdurulduğunu söyledi.  "Sanayi alanı değil, mahalle çöplük olmak istemiyor"  Turgut, yaptığı açıklamada beton santrali için vatandaşların endişeleri olduğunu ve bununla ilgili imzalar toplandığını hatırlatırken, "Bakanlığımızdan gelen bilgilendirme yazısında, buranın sanayi alanı olmadığı ve imar planında beton santraline ilişkin bir madde bulunmadığı gerekçesiyle, inşaat ruhsatının durdurulduğu söyleniyor. Şu an santral inşaatı durdurulmuş durumda. AK Parti olarak vatandaşımızın niye buna karşı geldiğini görmek için yerinde incelemeler yaptık. Burada bir huzur evi inşaatı başlayacak, Millet Bahçesi’nde de büyük bir yoğunluk olması bekleniyor. Fevzi Dede Mahallesi çöplük olmak istemiyor, şantiye alanı olmak istemiyor, güzelliklere layık bir yaşam sürmek istiyor" dedi.  "Çevre sağlığı yönünden tehlike oluşturur"  Bursa Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, bahse konu hazır beton tesislerinin, ikinci sınıf gayrisıhhi müesseseler arasında yer aldığını, üretime yönelik sanayi işlevine sahip olduğundan, çevre mevzuatı ve diğer ilgili mevzuatta dikkate alınarak, çevre sağlığı yönünden tehlike oluşturacağına dikkat çekti.  Ayrıca, hazır beton santralinin ‘konut dışı kentsel çalışma alanı’ kullanım kararında yapılamayacağı, beton santrallerinin imar planlarında, ‘beton santrali’ kullanımına ayrılmış alanlarda ya da ‘sanayi alanı’ kullanımında yapılabileceğine işaret edildi. 

Bursa'daki 2 üniversitenin boya badana ve temizlik işleri ile çevre düzenlemesi cezaevi hükümlüleri tarafından yapılacak Haber

Bursa'daki 2 üniversitenin boya badana ve temizlik işleri ile çevre düzenlemesi cezaevi hükümlüleri tarafından yapılacak

Adalet Bakanlığı Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde üniversiteler boya badana, temizlik ve çevre düzenlemesi konularında kamu yararına ücretsiz çalışan yükümlülerden istifade edecek.  Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ile Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi arasında imzalanan protokolle, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde görevli memurların mesleki olarak gelişimleri, denetimli serbestlik tedbiri altındaki yükümlülerin eğitim iyileştirme ve rehabilitasyonu konusunda üniversiteler gereken desteği verecek. Üniversitelerde görevli akademisyenlerin Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde akademik çalışma yapması, üniversitede okuyan öğrencilerin Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde staj yapmaları, üniversitelerin ihtiyaç duyması halinde boya badana, temizlik ve çevre düzenlemesi konularında kamu yararına ücretsiz çalışan yükümlülerden istifa etmeleri konularında iş birliği yapılacak. Protokolden 134 Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personeli ile 14 bin 773 yükümlü, üniversitede görevli akademik personel ve staj yapmak isteyen öğrenciler yararlanacak.  Protokol imza törenine Bursa Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Bursa Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Dede, Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Zekeriya Arı, Uludağ Üniversitesi Genel Sekreteri Mehmet Aydemir, Denetimli Serbestlikten Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Tuncay Sümbül ve Denetimli Serbestlik Müdurü Cihat Çanak katıldı. 

Ticaret Bakanlığı'ndan Salça Üreticisine Destek Haber

Ticaret Bakanlığı'ndan Salça Üreticisine Destek

Bursa'da domates rekoltesinin beklenenin üzerinde olması, salça fabrikalarının yeteri kadar domates satın almaması sebebiyle ürün para etmedi ve tarlada kaldı. Çiftçilerin mağduriyeti üzerine harekete geçen Ticaret Bakanlığı salça fabrikalarına destek açıklayıp, domatesin tarlada kalmaması için önemli adım attı. Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da salça fabrikalarını ziyaret eden Ak Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Ak Partili Milletvekilleri Refik Özen ve Mustafa Yavuz belirli miktarda alım yapan fabrikalara devletin destek vereceğini açıkladı.   Salça fabrikalarının ürünleri almamasından dolayı şikayet eden Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinin ziraat odalarına bağlı çiftçiler, 8 Ağustos'ta Bursa-Balıkesir yolunu kapattı. Yaklaşık 3 saat yolu kapatan çiftçiler, sorunların çözülmesi için yetkililerden yardım istedi. Dönemin Bursa Valisi Mahmut Demirtaş da daha önce tarlada domateslerin kalmaması için salça fabrikaları ile görüşmelerde bulunmuştu. Bunun üzerine AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz, Bursa Tarım Orman ve İl Müdürü İbrahim Acar, AK Parti Karacabey İlçe Başkanı Gültekin Saygısever, AK Parti Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Mutlu Turgut, harekete geçti. Bursa'nın Karacabey ve Mustafakemalpaşa ilçelerindeki salça fabrikalarını teker teker dolaşan heyet, görüşmeler yapıp incelemelerde bulundu.  Ticaret Bakanlığı ve Tarım ve Orman Bakanlığı ile yapılan istişareler sonucunda belirlenmiş fiyat üzerinde alım yapan salça üreticilerine özel bir destek verileceğini belirten AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, "Karacabey ve Mustafakemalpaşa ilçelerinde çok verimli bir sezon geçiriyoruz. Bir önceki yıla göre değerlendirdiğimizde geçen sene 163 bin dekarlık bir dikim vardı. Bu sene bu oran 173 bin dekara çıkmış durumda. Bu rakamlara baktığımızda ciddi bir üretim olduğunu görüyoruz. Geçen seneye kıyasla yüzde 20'lik bir artış var. Bursa, Türkiye'nin salçalık domates üretiminin yüzde 25'lik kısmını üreten ovalara sahip. Salçalık domates üretimi noktasında Türkiye'de birinci sırada. Bu bölge domatesin üretimiyle ilgili ciddi efor sarf ediyor. Bu yüzden hem beklentileri yüksek de tarımı bunun üzerine şekillendiriyorlar. Geçen sene serbest piyasa fiyatlarının sözleşmeli fiyatları geçmesinin üzerine tarımla uğraşan hemşerilerimizin bu sene sözleşmeli fiyatlardan uzak durdu. Hem üretimin fazla olması hem de sözleşmenin az olması sebebiyle işin başlangıcında bir karışıklık oldu. Şu an çok şükür sezonun en yüksek olduğu noktadayız. Yaklaşık 15-20 gün sonra artık alımlar biraz daha düşmeye başlayacak. Bu süreçten sonra da hakikaten öncellikle Tarım ve Orman Bakanı, Ticaret Bakanı ve milletvekillerimize çok teşekkür ediyorum. Bu sezonun başından itibaren çiftçilerimizin talepleriyle alakalı ciddi bir efor sarf ettiler. Son dönemlerde de Ticaret Bakanı Ömer Bolat fiyat baremi koyarak bu fiyat baremi üzerinden alım yapan fabrikalara destek verileceğini açıkladı" dedi  Ticaret Bakanlığı'nın desteğinin hem sahada üretim yapan, alım yapan ve ulusal manada da bu işin ihracatını yapan fabrikalara ciddi bir moral motivasyon olduğunu kaydeden Davut Gürkan, " Bugün de bu dolaşmış olduğumuz tesis neredeyse bu ovada yetişmiş olan 1 milyon 500 bin ton üretimin neredeyse 400 bin ton civarında alımını yapıyor. Çok şükür onları da yerlerinde gördük. Her gün neredeyse 4 bin tondan aşağı olmamak üzere 5 bin ton civarında alım yapıyorlar. Çiftçimizi de bu konularda rahatlatmaya çalışıyorlar. Fabrikalar Ticaret Bakanlığımızın vermiş olduğu destekler doğrultusunda alımlarla ilgili destek verirlerse önümüzdeki sürecin her iki tarafın memnuniyet içerisinde düzeltilebileceğini düşünüyorum. İnşallah bu berekete ticari kazançlarında da olmasını bekliyorum. Bugün itibariyle Ticaret Bakanlığı'nın, Tarım ve Orman Bakanlığı'yla beraber istişareleri sonucu almış olduğu bir karar doğrultusunda belirlenmiş fiyat üzerinde alım yapan üreticilere özel bir destek verilecek. Bu desteğin de üreticilerimize büyük manada bir katkı sağlayacak ve bu hem rekolte fazlası dediğimiz hem de son dönemdeki üretimin ciddi manada fayda sağlayacağını üreticilerine de güzel bir katkı sağlayacak. Hem bu konuda üretim yapan özellikle de ihracat yapan fabrikalarımız daha güçlü daha kuvvetli bir alım yapacaklar. İnşallah üreticilerimizin mahsulleri yerde kalmayıp Ticaret Bakanlığı'nın yapmış olduğu bu desteğin ciddi katkı sağlayacağını düşünüyorum" şeklinde konuştu.  Bu sürecin en başından beri takip ettiklerini ifade eden AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, "Karacabey ve Mustafakemalpaşa'da hem salça fabrikalarını hem de çiftçilerin sahadaki son durumunu görmek için birlikteyiz. Her ürün anlamında bereketli bir yıl yaşıyoruz. Ürün bolluğu ve uluslararası salça piyasasının geri gelmesi gibi faktörlere bağlı fiyatta sorunlar oldu. Bizler sürecin en başından beri mağduriyetin ortadan kalkması ve en aza indirilmesi konusunda ciddi çaba sarf ettik. Bu çabayı da sürdürüyoruz. İnşallah bu noktada attığımız adımların olumlu neticelerini daha da göreceğimizi ümit ediyorum" dedi.  AK Parti Bursa Bursa Milletvekili Mustafa Yavuz ise, "Sürecin en başından beri takip ediyoruz. Geldiğimiz noktada çalışmaların sahada karşılık bulması bizi mutlu ediyor. Fabrikalar ile yaptığımız görüşmede güzel bir birlikteliğin olduğunu gördük. Bundan sonraki süreçlerde tarım sigortasının, sözleşmeli ekimin daha net anlaşıldığı bir dönem yaşadık" şeklinde konuştu. 

Üçok, Küpe Küçükbaş Hayvanlara Zarar Veriyor Dedi Haber

Üçok, Küpe Küçükbaş Hayvanlara Zarar Veriyor Dedi

 Bursa'da keçi yetiştiriciliği yapan emekli veteriner Ahmet Bülent Üçok, besi hayvanlarını kayıt altına almak için uygulanan küpelerin, küçükbaş hayvanlara zarar verdiğini iddia etti. Otlama sırasında küpelerin çalı ve dallara takılarak kulak yırtılmasına varan sonuçlar ortaya çıkardığını söyleyen Üçok, Tarım ve Orman Bakanlığı'na dava açtı. 5 yıl sonra sonuçlanan davada Danıştay 10. Dairesi aldığı kararda bakanlığı haklı bularak davayı reddetti. Üçok, "Reddedilme sebebi olarak yapılan uygulamanın Avrupa Birliği mevzuatına uygun olduğu söylendi. Danıştay'ın burada gözden kaçırdığı çok büyük bir husus var, Avrupa ülkelerinde keçi yetiştiriciliği açık alanlarda yapılmıyor. Bizde de tam aksi açık alanlarda yapılıyor, küpeler hayvanlara zarar veriyor" dedi.  Bursa'nın İznik ilçesindeki çiftliğinde keçi yetiştiriciliği yapan Ahmet Bülent Üçok, kayıt altına almak için yapılan küpe uygulamasının hayvanlara zarar verdiği gerekçesiyle Tarım ve Orman Bakanlığı'na dava açtı. Küpe takılan küçükbaş hayvanların otlatma sırasında çalı ve dallara takılarak kulaklarının yırtılmasına varan sonuçlar oluşturduğunu hatırlatan Üçok, küpe yerine başka bir alternatif uygulanması gerektiğini söyledi. Tarım ve Orman Bakanlığı, açılan davada uygulamanın Avrupa Birliği standartlarına uygun olduğunu savunurken 5 yıl sonra gelen Danıştay 10. dairesi kararında, bakanlık haklı bulunarak dava reddedildi. Türkiye'de yapılan hayvancılığının Avrupa'dakinden farklı olduğunu kaydeden Üçok, Türkiye'deki hayvanların merada otlatıldığı, Avrupa'da ise kapalı alanlarda yetiştirildiği belirtti. Türkiye'deki hayvanların otlatma sırasında küpelerini çeşitli etkenlerle bir yerlere sıkıştırarak çıkmaya çalıştıklarında ise yaralandığını savunan Üçok, Avrupa'daki yetiştiricilerin bu gibi sorunları olmadığı ifade etti. Üçok yaptığı açıklamada kayıt altına almak için yapılacak uygulamanın gerekli olduğunu fakat hayvanlara zarar vermemek için başka bir alternatif bulunması için temyize gideceklerini belirtti.  “Uygulama gerekli fakat yöntem yanlış”  Özellikle küpe takılan küçükbaş hayvanların sahada sorun yaşadığını anlatan keçi yetiştiricisi Ahmet Bülent Üçok, “Küpeler hayvanları kayıt altına almak için kullanılan araçlardan bir tanesi. Hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvanlarda küpe uygulaması yapılıyor. Kulak küpesi takılarak kayıt altında oluyor, hayvan varlığımızın takibi ve hastalıkların önlenmesi açısından bu gerekli bir uygulama. Ancak kullanılan yöntem olan kulak küpeleri küçükbaş hayvanlarda ve özellikle keçilerde sahada çeşitli problemlere neden oluyor. Örneğin bu hayvanlar çalılara, tel örgülere takılıyorlar ve hayvanın kulağını yırtarak düşüyorlar. Dolayısıyla bu durumdan hem hayvanlar hem de küpesi düştüğü için kayıt altına alma uygulaması aksıyor. Buna biz daha önce çeşitli yollarla itiraz ettik maalesef bir sonuç alamadık. Türkiye genelinde yetiştiricilerin bu konuda birçok şikayetleri var. Tarım ve Orman Bakanlığı adına sahada görev yapan veteriner hekim, tekniker ve teknisyen arkadaşların da bu konuda çok yoğun şikayetleri olmasına rağmen maalesef bakanlık bu konuda düzenleme adımı atmadı. Daha sonra ben bir dava açtım” şeklinde konuştu.  Kendi hayvanlarına küpe taktırmadı, bin 200 lira idari para cezası uygulandı  Kendi yetiştirdiği keçilerine küpe taktırmayı reddettiği gerekçesiyle zabıt tutularak idari para cezasına tabii tutulduğunu aktaran Üçok, “Bu itirazlarımızdan bir sonuç alamadığımızı görünce ben bakanlığa bir yazı yazarak bundan sonra hayvanlarımı mevcut küpeletmeyeceğimi bildiren bir yazı yazdım ve bana farklı alternatifler sunmalarını istedim. Bakanlıktan gelen arkadaşlar hayvanlarımı küpeletmediğimi görünce zabıt tuttu ve idari para cezasına çarptırıldım. Para cezasını ödedikten sonra yerel bir mahkemede dava açarak cezanın iptal edilmesini istedim. Aynı zamanda da Danıştay'a bir dava açarak mevcut uygulamanın iptalini talep eden bir dava açtım. Bu yaklaşık 5 yıl önce açılmış bir davaydı. Hayvanlara vermiş olduğu zarar ve amaçtan sapmış olduğunu belirten gerekçelerimizi sunduk. Alternatif olarak neler kullanılabileceğini anlattık. Sahadan gelen şikayetleri de ilettik. Bakanlık savunmasında bunun Avrupa Birliği'nde uygulanan bir yöntem olduğunu ve Türkiye'de de bu şekilde uygulanacağını dile getirdi” dedi.  Uygulama Avrupa, yetiştiricilik Türk standardı  Türkiye'deki yetiştiriciliğe Avrupa standardının uygun olmadığını söyleyen Üçok, “Bakanlık şunu hesaplamıyor, Avrupa Birliği ülkelerinde yapılan hayvanlıkla, Türkiye'de yapılan hayvancılık farklı. Bizde ‘ekstansif' dediğimiz doğada meralık alanlarda otlatma yapılırken Avrupa'da daha çok ‘entansif' denilen kapalı ahır besi şeklinde tarım uygulanıyor. Kapalı ahırda bakılan hayvanlar Türkiye'deki hayvanlara göre daha az yaralanıyor, dolayısıyla sorun da daha düşük oluyor. Bu çok ciddi bir sorun. Biz bunu öngördük ve bakanlıktan bu konu için önlem almasını ve değişikliğe gitmesini istedik. Fakat bakanlık maalesef bunu yapmadı. ‘Bu küpe zorlandığında kopar' şeklinde iddiaları var. Türk Standartları Enstitüsü'nde yapılan test sonucunu da dosyaya eklediler. Fakat çok ilginçtir ki testte bile bu konu hakkında yapılmış bir deney yoktu. Buna rağmen Danıştay 10. dairesi maalesef aleyhimize bir karar çıkarttı ve davayı reddetti. Bu durumda tabi ki temyize gidiyoruz, sonuç almaya çalışacağız. Maksadımız hayvanların çektikleri acıyı ve sağlıklarının bozulmasının önüne geçilmesi ve kayıtlarının düzgün şekilde yapılmasını sağlanması. Plastik küpeler yapıları gereği tek kullanımlık aparatlar. Dolayısıyla yetiştirici bunu söküp takamaz. Kayıt altına alma amacına hizmet etmiyor” ifadelerini kullandı.  Küpe takılması uygun olmayan hayvanlara bilezik uygulaması  Türkiye'de uygulanan yönetmelikte küpe takılması elverişli olmayan hayvanlara bilezik takıldığını belirten Üçok, tüm hayvanların bu şekilde kayıt altına alınabileceğini belirterek, “Mevzuatta kulak yapısı plastik küpe uygulamasına uygun olmayan hayvanlarda, plastik bilezik takılır diye bir şey var. Ama ben bunu hiç görmedim. ‘La mancha' ırkı olan keçilerin kulak yapısı çok küçüktür, fakat Türkiye'de bu hayvanlar yok. Belki kulağı kesik veya yaralı hayvanlar için böyle bir uygulama yapılıyor olabilir ama ben sahada şimdiye kadar hiç görmedim. Daha sağlıklı yöntemler var, yine kulağa daha küçük küpe uygulanabilir. Elektronik çipler uygulanabilir. Bunların maliyeti nasıl olsa üreticiden karşılanıyor. Bakanlık bu alternatifleri sunmuyor” dedi.    Danıştay reddetti, temyize gidilecek  Danıştay 10. dairesi tarafından reddedilen davada temyize gitmek için hazırlandıklarına dikkat çeken Avukat Erol Çiçek, “Bülent Üçok, kulak küpelerini kullanmayacağını söylemiş ve taktırmamış. Hayvanların acı çekmesine sebep olan kulak küpelerini çalılara, dallara takılmasını sebep olarak göstermiş. Bunun üzerine kendisine idari para cezası uygulanmış. Bunun mahkemesi hala devam ediyor. Bunun üzerine 2019 yılında Danıştay'a dava açıldı. Aradan geçen 5 yılın ardından dava sonuçlandı ve Danıştay davayı reddetti. Hayvanlar kulak küpelerinden ciddi şekilde yaralanıyor ve bunu sadece biz söylemiyoruz birçok üretici ve basına yansıyan demeçlerde de bunu görüyoruz. Biz bunu Danıştay'a anlatamadık sanırım. Bizce yönetmelikte uygulanan kulak küpesi uygulamaları bu yaralanmaların asıl sebebi. Şu anda Danıştay 10. dairesi tarafından reddedildi. Fakat biz bu davanın temyizini hazırladık. Reddedilme sebebi olarak yapılan uygulamanın Avrupa Birliği mevzuatına uygun olduğu söylendi. Danıştay'ın burada gözden kaçırdığı çok büyük bir husus var, Avrupa ülkelerinde keçi yetiştiriciliği açık alanlarda yapılmıyor. Bizde de tam aksi açık alanlarda yapılıyor. Oradaki kulak küpesi şekli buraya uymayabilir. Bakanlığını bunu düzeltmesi lazım. Bakanlığın bu kulak küpesi şekli konusunda neden bu kadar ısrar ettiğini bizde anlamış değiliz” şeklinde konuştu. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.