Hava Durumu

#Baş Ağrısı

Yeni Marmara Gazetesi - Baş Ağrısı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Baş Ağrısı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

İbrahim Halil Kılıç: "Biz organ nakliyle bir insana can olduk, dayımın bir parçasını şu anda başka insan taşıyor" Haber

İbrahim Halil Kılıç: "Biz organ nakliyle bir insana can olduk, dayımın bir parçasını şu anda başka insan taşıyor"

Hatay'da yaşadığı baş ağrısı sonrası acil servisin yolunu tutan ve kısa sürede beyin ölümü gerçekleşen 51 yaşındaki Mustafa Koçak'ın karaciğeri başka bir hastaya umut oldu. Reyhanlı ilçesi Bahçelievler Mahallesi'nde yaşayan 51 yaşındaki Mustafa Koçak, yaşadığı baş ağrısı sonrası Reyhanlı Devlet Hastanesi'nin yolunu tuttu. Hastanede tedavisinin devam ettiği esnada baş ağrısı artan ve kusma yaşayan Koçak'ın bilinci kapandı ve 18 Haziran tarihinde beyin ölümü gerçekleşti. Reyhanlı Devlet Hastanesi organ nakli ekipleri ve Koçak'ın ailesinin görüşmesiyle organ nakline karar verildi. Gaziantep'ten gelen doktorlarla birlikte Reyhanlı Devlet Hastanesi'nde ilk kez gerçekleştirilen organ alımıyla Koçak'ın karaciğeri başarılı şekilde alındı. Koçak'ın karaciğeri zaman kaybetmeden Gaziantep'te yaşayan farklı bir insana nakledilmek üzere ekipler tarafından yola çıkarıldı. Planlanan nakillerin gerçekleşmesiyle Koçak'tan alınan karaciğer organı 1 insana umut oldu. Organ nakliyle karaciğerin nakledildiği hastanın durumunun iyi olduğu öğrenilirken Koçak'ın cenazesi Reyhanlı ilçesi asri mezarlığına defnedildi. "Biz organ nakliyle bir insana can olduk, dayımın bir parçasını şu anda başka insan taşıyor" İbrahim Halil Kılıç, dayısının baş ağrısıyla gittiği acil serviste fenalaştığını ve beyin ölümünün gerçekleştiğini belirterek, "23 Mart 1974 Şanlıurfa doğumlu, Reyhanlı ilçesinde yaşayan Mustafa Koçak. Dayım Pazar sabahı kahvaltısı sonrasında baş ağrısı şikayetiyle hastaneye gidiyor. Reyhanlı Devlet Hastanesi'nin acil servisine gitti. Sırasının beklediği esnada aniden kustuktan sonra bayılıyor. Bayıldıktan sonra doktorlar ellerinden gelen müdahaleyi yaptıklarını ama beynine oksijen gitmediğini bize söyledi. Organ bağışını bize anlattıktan sonra kabul ettik. Dayımın karaciğerini çıkartıp başka bir hastaneye ve diğer organların başka hastanelere götürdüler. Organ bağışı birçok hastaya umut olacağını doktorlar bize anlattı. Reyhanlı Devlet Hastanesi'nde ilk defa organ nakli ameliyat gerçekleştirildi. Dayımın bir karaciğeri, Gaziantep'te bulunan bir hastaya nakli oldu ve yoğun bakımda olan hastanın durumu iyi olduğunu söylediler. Hastanın en kısa zamanda iyileşip bizleri ziyaret edeceğini söylediler. Organ nakli ile insanlara hayat ve umut olduk. Mezarın altında olan sadece bir beden ve o da zamanla çürümeye başlayacak. Şu anda bizim acımız ve taziyemiz var ama organ nakliyle başkalarına hayat oldu. Organları bağışladığımız insanların hayatlarında bayram sevinci gibi seviniyorlardır. Bu duyguyu anlatamayız. Biz organ nakliyle bir insana can olduk, bu da bizi teselli ediyor. Dayımın bir parçasını şu anda başka insan taşıyor. Reyhanlı ilçesinde ilk defa gerçekleştirilen organ nakli ameliyatına vesile olan dayım Mustafa Koçak'ın isminin unutulmaması ve yaşatılmasını istiyoruz" dedi.

Baş Ağrısına Dikkat... Haber

Baş Ağrısına Dikkat...

Hipertansiyonun erken belirtilerinden biri olan baş ağrısının çoğu zaman göz ardı edildiğini belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Şahin, "Baş ağrısı, özellikle sabahları ensede hissedilen zonklayıcı tarzda bir ağrı şeklinde ortaya çıkıyorsa, bu durum yüksek tansiyonun habercisi olabilir. Baş ağrınız varsa ve sebebi açıklanamıyorsa, tansiyonunuzu mutlaka ölçtürün" dedi. Yüksek tansiyon (hipertansiyon), dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de en yaygın kronik hastalıklar arasında yer almakta ve kontrol altına alınmadığında kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Medical Park Ordu Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mesut Şahin, hipertansiyon hakkında açıklamalarda bulundu. Hipertansiyonun erken belirtilerinden biri olan baş ağrısının çoğu zaman göz ardı edildiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Şahin, "Baş ağrısı, özellikle sabahları ensede hissedilen zonklayıcı tarzda bir ağrı şeklinde ortaya çıkıyorsa, bu durum yüksek tansiyonun habercisi olabilir. Hipertansiyon çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğinden dolayı da ‘sessiz katil' olarak adlandırılır" diye konuştu. "Yüksek tansiyon belirtileri" Yüksek tansiyonu işaret edebilecek belirtilerden bahseden Uzm. Dr. Şahin, "Baş dönmesi, çarpıntı, görme bulanıklığı, göğüs ağrısı, nefes darlığı ve burun kanaması yer almaktadır. Bu belirtilerin herhangi birinin görülmesi durumunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Özellikle ailesinde hipertansiyon öyküsü olan bireylerin düzenli takip yaptırmaları hayati önem taşır" ifadelerine yer verdi. "Hipertansiyonun gelişiminde yaşam tarzı önemlidir" Hipertansiyonun gelişiminde genetik yatkınlık kadar yaşam tarzının da büyük rol oynadığını belirten Uzm. Dr. Şahin, "Yoğun stres, hareketsizlik, aşırı tuz tüketimi, düzensiz uyku ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları tansiyonun yükselmesine zemin hazırlıyor. Bu nedenle sadece ilaç tedavisi değil, yaşam tarzı değişiklikleri de tedavinin önemli bir parçasıdır" diye konuştu. "Düzenli tansiyon takibi hayat kurtarır" Uzm. Dr. Şahin, hipertansiyonun erken teşhis edilebilmesi için düzenli olarak tansiyon ölçümünün yapılması gerektiğine dikkat çekerek, özellikle 40 yaş üzeri bireylerin yılda en az bir kez iç hastalıkları muayenesinden geçmelerini tavsiye etti. Uzm. Dr. Şahin, ayrıca baş ağrısı gibi şikayetlerin sürekli hale gelmesi durumunda ihmal edilmemesi gerektiğini de kaydetti. "Baş ağrınız varsa ve sebebi açıklanamıyorsa, tansiyonunuzu mutlaka ölçtürün" Uzm. Dr. Şahin, şu ifadelere yer verdi: "Vücudumuz bize çeşitli sinyaller verir. Bu sinyalleri ciddiye almak, kronik hastalıkların erken tanısı ve tedavisi açısından büyük önem taşır. Baş ağrınız varsa ve sebebi açıklanamıyorsa, tansiyonunuzu mutlaka ölçtürün."

Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz: "Dünyada en sık görülen sağlık problemi baş ağrısıdır" Haber

Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz: "Dünyada en sık görülen sağlık problemi baş ağrısıdır"

Memorial Kayseri Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz dünyada en sık görülen sağlık probleminin baş ağrısı olduğunu söyleyerek, "Baş ağrılarının yüzde 90 sebebi primer ve migren baş ağrılarıdır" dedi.  Dünyada en sık görülen sağlık probleminin baş ağrısı olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz, "Her insan hayatının bir döneminde mutlaka baş ağrısıyla karşılaşmıştır. Gerek ülkemizde gerek de dünyada en sık görülen sağlık problemi baş ağrısıdır. Bu yüzden oldukça önemlidir. Bu baş ağrısı kişinin günlük yaşantısını etkileyecek kadar şiddetli de olabilir. Baş ağrısının birçok sebebi bulunmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da baş ağrısı sınıflandırılmasında 14 ana başlık belirlenmiştir. En sık olarak görülen ağrıların yüzde 90 sebebi de primer baş ağrıları dediğimiz baş ağrısı ve migren baş ağrısıdır. Baş ağrısı nereden kaynaklanır baş ağrısının sebepleri nelerdir kısaca ondan bahsetmek istiyorum. Beyin dokusu yapısı gereği ağrıyı duyarlı bir yapı değildir. Ancak etrafını saran dokular ağrıya duyarlı olduğu için kafamızın yani beynimizin etrafındaki olayların beynimizin etrafındaki bütün yapılardaki patolojiler baş ağrısına sebep olabilir. Bu yapılar beyin zarı, beyni besleyen atardamarlar, toplardamarlar, göz, kulak, burun, sinüsler, diş etleri kafamızın etrafını saran kas dokusu, sırt ve boyun kasları ile ilgili bütün patolojilerde baş ağrısını görürüz. Baş ağrısının yüzde 90 sebebine birincil baş ağrıları demiştik. Bu baş ağrılarında en sık görülen baş ağrısı gerilim tip baş ağrısıdır. Kadınlarda erkeklere göre daha fazla görülür. En sık sebebi de kaygı anksiyete ve strestir. Genellikle tüm başı saran, sıkıştırıcı vasıfta olan, 10-15 dakikadan tüm güne kadar sürebilen hafif şiddetle bulantı kusmanın olmadığı ışık ve ses hassasiyetlerini çok beklemediğimiz baş ağrılarıdır. Birincil baş ağrıları arasında ikinci en sık gördüğümüz migren baş ağrısıdır. Migren baş ağrısı, çocuklarda da görülebilir. Çocukluk döneminde kız ve erkek çocuklarda eşit miktarda görünürken, ilerleyen yaşlarda yani ergenlikten sonra kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. Genelde tek taraflı, zonklayıcı vasıfta, şiddetli bir baş ağrısıdır. Bulantı kusma eşlik edebilir. Işık ve ses hassasiyeti vardır ve kişinin günlük yaşantısını etkiler. Fiziksel aktiviteyle artar ve genetiksel yatkınlık çok fazladır" dedi. "Erkeklerde daha fazla görülür"  Dr. Nurhan Yılmaz, baş ağrısı tedavilerinin kişiye özel olduğunu söyleyerek, "3'ncü gördüğümüz birincil baş ağrısı küme baş ağrısıdır. Bunu daha nadir görüyoruz. Erkeklerde daha fazla görünür. Genelde 15 dakika ile 3 saat arasında görülebilir. En bilinen özelliği gece uykudan uyandıran çok şiddetli baş ağrısı olmasıdır ve buna eşlik eden tek taraflı gözde kızarma, yaşarma, akma, göz bebeğinde küçülme, göz kapağının düşmesi, terleme bozukluğu eşlik eder. İkincil boş ağırlığı çok önemli tabii ki. Birincil baş ağrılarının tanısını zaten biz genelde hastanın anlattıklarıyla ağrının karakterini, yerini, süresine, sıklığına ve eşlik eden teşhislere göre birincil baş ağrılarının hangisini içerdiğini, hangisi olduğunu biliyoruz. Fakat ikincil baş ağrıları dediğim gibi beynin etrafını saran bütün o yani saran bütün yapılardan kaynaklanabilir. Şu dönemde çok sık gördüğümüz şey enfeksiyonlar. Yani gözle ilgili enfeksiyonlar, kulakla ilgili enfeksiyonlar, sinüs enfeksiyonları en sık gördüğümüz baş ağrısı sebepleridir. Yine gözle ilgili kırma kusurları, glokom baş ağrılarının sık sebeplerinden. Demin de bahsettiğim gibi beyin zarıyla ilgili bütün patolojilerde bu enfeksiyonla da olabilir. Baş ağrısıyla kişi başvurabilir aynı zamanda beyin atar damarları ve toplar damarları ile ilgili problemler de baş ağrısı olabilir. Buna örnek verirsek anevrizmalar da beynim toplar damarları tıkanıklığında yine beyin arter büyük damarlarının yırtılmasında da biz baş ağrısını görmekteyiz. İlaçlara bağlı baş ağrıları olur. Aşırı ilaç kullanımı ile özellikle bu ilaç grubu da genelde ağrı kesiciler olur ve aşırı ağrı kesici kullanımı da paradoksal olarak baş ağrısını tetikleyebilir. Aynı zamanda hormon ilaçları da tetikleyebilir baş ağrısını. Hipertansiyonda baş ağrısını çok sık görüyoruz. Baş ağrısının tedavisi kişiye göre eşlik eden faktörlere göre, sebeplerine göre baş ağrılarının tedavisini kişiye özel düzenliyoruz. Fakat kişi ne yapabilir baş ağrısını minimalize etmek için dersek bol sıvı tüketimi çok önemli. Düzenli uyku çok önemli. Stres ve kaygıdan durmamız gerekiyor. Magnezyum ve B vitamini takviyesi uyguluyoruz hastalarımıza. Yine hazır gıdaların tüketilmesini önermiyoruz. Eğer kişinin bir gıdaya karşı intoleransı varsa hassasiyeti varsa o gıdaları almasını önermiyoruz. Yüksek histamin içeren sistemler baş ağrısını tetikleyebiliyor. Bunlar nelerdir dersek, salam, sosis, süt ürünleri, hazır yoğurtlar bunlar baş ağrıları etkileyebilir. Bunlardan olabildiğince paketli gıdalardan baş ağrısı olanların uzak durmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.  "Hangi hastanın acile başvurduğu önemli"  Acil servislere en çok başvurulan sağlık sorununun baş ağrısı olduğunu söyleyen Yılmaz, "Tabii bizim için baş ağrısında hangi hasta acile başvurmalı kısmı da önemli. Çünkü söylediğim gibi baş ağrıları çok sık görülen rahatsızlıklar ve acillerde de en sık başvuru sebeplerinden birisidir. Eğer kişi her zamankinden farklı bir baş ağrısı yaşıyorsa, çok şiddetli bir baş ağrısı yaşıyorsa, bulantı olmadan kusma eşlik ediyorsa, eşlik eden nörolojik teşhisler varsa, hasta çift görmeye başladıysa, bulanık görmeye başladıysa, güçsüzlüğü geliştiyse ve önemli bilinç kaybı da varsa hastada acil olarak hemen bir sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor" diye konuştu. 

Yirmilik Dişlerdeki Enfeksiyon Hayatı Tehdit Ediyor Haber

Yirmilik Dişlerdeki Enfeksiyon Hayatı Tehdit Ediyor

Gömülü yirmi yaş dişlerindeki enfeksiyonlar, baş ağrısından organ yetmezliğine kadar uzanan ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Dr. Öğr. Üyesi Mobin Nesiri zamanında tedavi edilmeyen yirmi yaş dişlerinin risklerine dikkat çekti.   Yirmi yaş dişleri, çene yapısında yeterli yer olmadığı veya gömülü kaldığı durumlarda ciddi sağlık problemlerine sebep olabiliyor. Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Diş Hastanesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mobin Nesiri, zamanında tedavi edilmediğinde baş ağrısı, kulak ağrısı ve diş hassasiyeti gibi şikayetlerin yanı sıra ölümcül enfeksiyon risklerine yol açabileceği uyarısı yaptı.  Toplamda 32 tane olması gereken yetişkin dişlerinin 28’i çocukluk ve erken ergenlik döneminde, yirmi yaş dişi olarak bilinen dördü ise gençlik döneminde çıkıyor. Çenemizin en gerisinde çıkan bu dişler bazı durumlarda önemli sağlık sorunlarına sebep oluyor. Ağız, Diş ve Çene Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mobin Nesiri, yirmilik dişlerin çene yapısına uyum sağlamaması, diş etlerinde yeterli alan bulamaması veya gömülü kalması durumunda ağrı, apse ve rahatsızlık oluşturabildiğine dikkat çekti. Nesiri yirmilik dişlerin, diğer dişlere baskı yaparak apse ve enfeksiyonlara neden olabileceğini belirterek, özellikle enfeksiyon ilerlediğinde, vücudun bağışıklık sistemini etkileyerek sepsis gibi ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söyledi.  Baş ağrısının nedeni olabilir  Diş etlerinde yeterli alan bulabilen ve olması gerektiği gibi çıkan yirmilik dişlerin herhangi bir rahatsızlık meydana getirmeyeceğini söyleyen Nesiri, bu alanın yeterli olmaması ya da dişin gömülü kalması durumunda sorunların baş gösterdiğini belirtti. Nesiri, bu sorunların komşu diş ve diş etlerinde ağrı, diş hassasiyeti, lenf bezlerinde şişkinlik, ağızda kötü koku, ağız açma kısıklığı, kulağa vuran ağrı ya da baş ağrısı şeklinde ortaya çıkabildiğini belirtti.  Ölümcül risk de barındırabilir  Gömülü diş sorunlarının özellikle 17-25 yaş aralığında kendisini gösterdiğini, sorun fark edilince mutlaka diş hekimine başvurmak gerektiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Mobin Nesiri yirmi yaş dişlerindeki sıkıntıların, enfeksiyon durumunda hayati tehlike oluşturabileceğini vurguladı. Dişte görülen enfeksiyonun diş ve diş köklerinden sonra dişlere destek sağlayan kemiklere ilerleyebileceğini, hatta kana karışabileceğini söyleyen Nesiri, “Diş apsesinde ikincil meydana gelen komplikasyonlar ölümcül olabilir. Sepsis, her türlü enfeksiyona bağlı olarak gelişebilir. Yaşamı tehdit eden bu durumun tedavisine ne kadar erken başlanırsa organ hasarlarının önlenebilmesi olasığılı o kadar yüksektir” dedi.  Cerrahi müdahale hayat kurtarabilir  Dr. Nesiri, erken müdahalenin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Yirmilik dişler, çene kemiğinde gömülü kaldığında genellikle cerrahi operasyonla alınır. Dişin röntgen görüntüleri dikkate alınarak kesi yapılır ve diş, parçalara ayrılarak çıkarılır. Operasyon sonrasında bölge dikişlerle kapatılır ve iyileşme süreci yakından takip edilir.” 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.