Hava Durumu

#Bebek

Yeni Marmara Gazetesi - Bebek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bebek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sevgi Evinde Ölen Bebek İçin Aile Bakanlığı Açıklama Yaptı Haber

Sevgi Evinde Ölen Bebek İçin Aile Bakanlığı Açıklama Yaptı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kastamonu'da sevgi evinde kalan bir bebeğin hayatını kaybetmesine ilişkin vefat sebebinin otopsinin ardından belli olacağını ve olaya ilişkin adli ile idari soruşturmanın da başlatıldığını açıkladı. Kastamonu’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı sevgi evinde kalan bir bebek geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetmişti. Bunun üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:  “Kastamonu’da geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Ö.Ö bebek, doğumunun ardından ailesinin talebi üzerine 15.02.2024 tarihinde kuruluşumuza teslim edilmiştir. Kuruluşumuza kabulünden önce hastanede yapılan kontrollerde bebeğin sağlıklı olarak dünyaya geldiği bilgisi edinilmiş, kurum bakımı altındayken de her türlü sağlık kontrolü hastane ve sağlık personelimiz tarafından titizlikle gerçekleştirilmiştir. 27.03.2024 tarihinde bakıcı tarafından bebeğin durumunun iyi olmadığının görülmesi üzerine hemşire çağırılmış ve ilk müdahale kuruluşumuzda yapılmıştır. Ardından 112 Acil Sağlık ekibi ivedilikle kuruluşa gelmiş ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen bebek kurtarılamamıştır. Bebeğin kesin vefat sebebinin otopsi sonucuyla belli olacağı sağlık ekiplerince kuruluşumuza iletilmiştir. Söz konusu olaya ilişkin adli ve idari soruşturma başlatılmıştır. Yaşanan vefatın derin üzüntüsünü paylaşarak, sürecin yakından takipçisi olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.” 

Yeni doğan bebeğini poşete koyup camdan sokağa attı Haber

Yeni doğan bebeğini poşete koyup camdan sokağa attı

Olay, bugün sabah 07.00 sıralarında Esenyurt Selahaddin Eyübbi Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, evinde doğum yapan bir kadın komşularından market poşeti isteyerek bebeğini içine koyup bulunduğu evin camından sokağa attı. Çocuğunu okula götüren bir adam sokaktan geçerken poşetten şüphelenip ağzını açtı. Adam poşeti açtığında yeni doğan bebekle karşılaştığında şoke oldu. Polis ve sağlık ekiplerine ihbarda bulundu. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri çevrede inceleme başlattırken, sağlık ekipleri de bebeği hastaneye götürdü. Polisler her yerde anneyi ararken komşuları yeni doğum yapan kadın olduğunu söylemesi üzerine polis ekipleri harekete geçti. Polis ekipleri kadının evine gitti. Kadın kapıyı açmayarak "Sizene benim çocuğum değil mi" diyerek polis ekiplerine tepki gösterdiği öğrenildi. İkna çalışmalarının ardından kadın evinden alınarak karakola götürüldü. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışması devam ediyor. "BEBEK AĞLIYORDU HİÇBİR ŞEY ÜZERİNDE YOKTU" Bebeği poşet içinde sokakta gören İnan Ulutekin, "İki tane çocuğumu okula götürecektim. Tam o esna da bir ses geldi. Hayvan olduğunu düşündüm. Poşeti yırtıp baktım bir tane bebek. Sağ yaşıyordu. Bir tane abla gelip battaniyeyle sardı. Polislere haber verdik. Bebek ağlıyordu hiçbir şey üzerinde yoktu. Ambulansa koyduk gönderdik. Camdan çıkarmışlar atışlar. Kedi çocuklarımı gözümün önüne getirdim. Gerçekten çok acıdım" dedi.

Kolik nedir? Her ağlayan bebek kolik midir? Haber

Kolik nedir? Her ağlayan bebek kolik midir?

Her ağlayan bebeğe kolik denilemeyeceğini söyleyen Aydemir, "Özellikle koliğin bir takım besin alerjileri, reflü hastalığı, travmalar, kulak enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonu, özellikle bebeklerde bir takım diğer ikinci sebeplerle karışabildiğini biliyoruz" ifadelerine yer verdi.   Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cumhur Aydemir, yeni doğan döneminde kolik sebebiyle ağlama nöbetleri yaşayan bebeklerdeki duruma dikkat çekti. Her ağlayan bebeğin kolik olamayacağını bazen annesinin kucağında olma duygusu bile yaşayabildiğini söyleyen Aydemir, şöyle dedi:  "Kolik yenidoğan döneminde başlayan, özellikle yaşamın ilk üç ayında bebeklerimizde durdurulamayan ve ağlama nöbetlerinin ortaya çıkması. Tabii kolik demek için her ağlayan bebeğe kolik demiyoruz. Belli kriterler gerekiyor. Yaşamın ilk beş ay içerisinde günlük üç saatten daha uzun süren, haftada üç günden daha uzun süren, ateş, kusma, ishal, döküntü gibi sistemik hastalıkların eşlik etmediği kucağa alma, emzirme, gezdirme gibi yöntemlerle durdurulamayan, annenin bebeği emzirmesine rağmen durdurulamayan ağlama nöbetlerini kolik olarak tanımlıyoruz."  "Kolik tedavisi zor bir süreç"  İlk haftalarda geceleyin uykusuz kalma, beslenme sorunları veya sıklıkla sağlık kuruluşuna başvurma gibi süreçler yaşandığını söyleyen Cumhur Aydemir, "Aslında tedavide her zaman yanıt vermeyen bir durum. Çok sık bir durum. Yeni doğmuş bebeklerde yaşamın ilk iki haftasından sonra özellikle on on dört günden sonra sıklığı giderek artmakta. İlk üç ay içerisinde ortalama yüzde yirmi beş sıklıkta görülmekte. Yüzde onla yüzde kırk arasında farklı rakamlar mevcut. Ama tabii ki her ağlayan bebeğe kolik demediğimiz için bu oranlar değişmekte. Ülkeden ülkeye, bölgeden bölgeye değişmekte ve sık rastladığımız bir durum. Sık hastaneye başvur sebeplerinden biri. Tabii aileler için ilk haftalarda, ilk aylarda perişanlık oluşturabilen bir durum. Uykusuz geceler, beslenme sorunları, sürekli hastane başvuruları gibi şikayetlere neden olmakta" diye ifade etti.  "Kanıtlanmış net bir tedavisi yok"  Kolik yaşayan bebeklerde bazen reflü hastalığı, birtakım enfeksiyonlar gibi ikinci sebeplerle karşılaşılabildiğini söyleyen Aydemir şu ifadelere yer verdi:  "Kolik dediğimiz durumu önce tanımlamak için bazı hastalıkların olmadığını bebekte muayeneyle ve bazı testlerle ortaya koymamız gerekiyor. Çoğu zaman tabii ki her hastada rutin test yapmıyoruz. Ama özellikle koliğin birtakım besin alerjileri, reflü hastalığı, travmalar, kulak enfeksiyonları, idrar yolu enfeksiyonu, özellikle bebeklerde bir takım diğer ikinci sebeplerle karışabildiğini biliyoruz. O yüzden öncelikle bunların olmadığını gösterip başka hiçbir neden bulamadığımız sebepsiz ağlamalarda aileye birtakım davranışsal yöntemlerle, şikayetlerini azaltmak için ve emzirmenin düzenlenmesi, gaz çıkarmanın sağlanması, bağırsak masajı, karın masajı, spinal masajı gibi uygulamalar, besin değişiklikleri bebeğin susturulması için kucakta sallama, yan yatırma, arabayla gezdirme, kundaklama gibi birtakım davranışsal yöntemler literatürde çalışılmış etkileri gösterilmiş. Ama medikal tedavi olarak da çok fazla çalışılmasına rağmen halen net bir tedavisi olmayan bir durum. Deniyoruz yaklaşık yüzde yetmiş seksen haftada bazı probiyotiklere yanıt aldığımızı biliyoruz ama o da her hastada iyi tedavi edilemeyebiliyor. Onun dışında davranışsal yöntemlerle birlikte birtakım bitkisel uygulamalar var. Ama bunlar da iyi, dikkatli kullanmak gerekiyor. Rutin şu dozda şu bitkisel ilacı kullan diyebileceğimiz aslında net kanıtlanmış tedavi yok. Çoğunlukla üç aya kadar aileyi rahatlatarak alttaki başka bir neden olmadığını ispatladığımız zaman bu durumun geçici olduğu, zamanla ağlama ataklarının azalacağı, üç aydan sonra şikayetlerin kaybolacağını söyleyerekten annenin stresini almak çünkü annedeki stres direkt olarak bebeğe yansıyor. Süt kanalıyla geçen o stres faktörü bebeğin emmesini de davranışlarında, ağlama ataklarını da etkileyebiliyor. Bebek bazen sadece annenin kucağında olmak için ağlayabiliyor. O yüzden ağlamanın nedenini ve diğer nedenleri ikinci sebepleri iyi değerlendirmek gerekir." 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.