Hava Durumu

#Bel

Yeni Marmara Gazetesi - Bel haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bel haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sırt ve Bel Ağrısına Dikkat! Haber

Sırt ve Bel Ağrısına Dikkat!

Erken yaşta eklem ağrılarının oluşmasının ileriki yaşlarda ciddi rahatsızlıklara yol açabileceğini belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, "Çocuklarda belirtilen egzersizler ve uygulanan öneriler yapılmadığı takdirde ileride fıtık ve skolyoz gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Bir çocukta sırt ve bel ağrısı varsa mutlaka aileler doktora götürsün" dedi. Erken yaşta ortaya çıkan eklem ve sırt ağrıları, doğru müdahale edilmediği ve önerilen egzersizler yapılmadığı takdirde tehlike arz ediyor. Özellikle çocuklarda görülen bu tip ağrıların göz ardı edilmesi durumunda, ileriki dönemlerde fıtık ve skolyoz (omurga eğriliği) gibi daha karmaşık ve tedavi süreci zor hastalıkların ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle, bir çocukta sırt veya bel ağrısı şikayeti varsa, ailelerin vakit kaybetmeden bir uzmana başvurması hayati önem taşıyor. "Çocuklar teneffüs yapmalı" Konuyla ilgili Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Şen, çocuklarda omurga problemlerini önlemek amacıyla genel önerilerde bulunduklarını ifade ederek, "Hem okulda hem de evde oturma sürelerine dikkat edilmesi gerek. Çocuklar mutlaka 45 dakika, 1 saat oturuyorsa hemen ardından kalkıp yürümeli, teneffüs yapmalı" ifadelerini kullandı. "Egzersizler beyin gelişimine katkı sağlıyor" Yürümenin fiziksel faydalarının yanı sıra zihinsel gelişime de katkıda bulunduğunu belirten Prof. Dr. Şen, "Çünkü bu yürüyüş ile beraber kaslardaki kasılmalar damarlardaki kanın dolaşımını arttırarak beynin daha iyi beslenmesini sağlıyor. Erken yaştan itibaren bu alışkanlıkları çocuklarımıza kazandırmalıyız. Gün içerisinde yürüyüş, bisiklet sürme gibi alışkanlıkları çocuklarımıza kazandırırsak, onların zihinsel gelişimi ve dikkat dağınıklığı açısından ve omurga problemleri açısından onlara en büyük hediyeyi vermiş oluruz" diye konuştu. "Fıtık ve skolyoz riski var" Prof. Dr. Şen, çocukların duruş ve ekipman kullanımı konusunda da dikkatli olması gereken noktaları anlatarak şunları söyledi: "Çocuklar, sırt çantalarını çift taraflı takmalı. Oturdukları masada kolları 90 derece durmalı ve dik oturmalılar. Çocuklar bu önerileri yapmadıkları takdirde ileride fıtık ve skolyoz gibi hastalıklar ortaya çıkabilir. Bir çocukta sırt ve bel ağrısı varsa mutlaka aileler doktora götürsün. Erken yaşta çocuklar tedavi edilmez ise ileride ciddi hastalıklar yaşayabilirler."

"Hareketsizlik yazın gizli tehlikesi olabilir"  Haber

"Hareketsizlik yazın gizli tehlikesi olabilir" 

Liv Hospital Gaziantep Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Kasım Osmanoğlu, "Sıcak hava dalgaları, yüksek nem oranı ve yoğun klimalı ortamlar derken yaz aylarında da fiziksel şikayetler artış gösterebiliyor. Özellikle masa başı çalışanlar, uzun süre araba kullananlar veya klima karşısında uyuyan bireylerde bel, boyun ve sırt ağrıları, yaz mevsiminde sık karşılaşılan sağlık sorunları arasında yer alıyor" dedi. Liv Hospital Gaziantep Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Kasım Osmanoğlu, yaz aylarında yanlış alışkanlıkların ve kontrolsüz klima kullanımının kas iskelet sistemine zarar verebileceğine dikkat çekerek, sağlıklı bir yaz geçirmek için basit ama etkili önlemler hakkında önerilerde bulundu. "Serinlemek isterken kaslarınızı üşütmeyin" Yaz aylarında yoğun klima kullanımı, boyun ve bel kaslarının ani soğukla karşılaşmasına neden olabiliyor. Bu da kas spazmları, tutulmalar ve ağrılı hareket kısıtlılıklarıyla sonuçlanabiliyor. Uzm. Dr. Kasım Osmanoğlu, "Özellikle klima karşısında uzun süre kalmak ya da gece uyurken doğrudan klimanın rüzgarına maruz kalmak, boyun tutulmalarına, bel ağrılarına ve fibromiyalji ataklarına neden olabilir. Kaslar soğudukça gerilir ve spazm gelişir. Bu da günlük hareketleri kısıtlayabilir. Klima kullanımında dikkat edilmesi gerekenler: Klima doğrudan vücuda üflememeli, özellikle uyku sırasında hava akımı doğrudan yüze veya enseye gelmemeli. Oda sıcaklığı 23-25 C arasında sabitlenmeli. Uyurken zaman ayarlı modlar kullanılmalı. Terliyken klima karşısında beklemekten kaçınılmalı" dedi. "Tatilde hareketsiz kalmak bel ve boyun ağrılarını tetikleyebilir" Tatil dönemlerinde uzun yolculuklar, valiz taşıma, oteldeki ergonomik olmayan yataklar gibi etkenler de kas-iskelet sistemi şikayetlerini artırabiliyor. Uzm. Dr. Osmanoğlu, "Uzun süre aynı pozisyonda oturmak, özellikle yolculuk esnasında yapılan sabit pozisyonlu oturma, bel ve boyun fıtığı olan kişilerde ağrıları tetikleyebilir. Tatilde dinlenmek kadar hareketli kalmak da önemlidir. Günde en az 30 dakikalık yürüyüş veya basit esneme egzersizleriyle omurga sağlığı korunabilir. Tatilde bel-boyun sağlığını korumak için: Valizleri taşırken ağırlığı iki kola eşit dağıtın. Sert ya da çok yumuşak yataklar yerine omurgayı destekleyen yataklar tercih edin. Uzun yolculuklarda her 1,5 saatte bir mola verin ve kısa yürüyüşler yapın. Havuz ve deniz sonrası aniden serin ortamda uzun süre kalmaktan kaçının" ifadelerini kullandı. "Hareketsizlik yazın gizli tehlikesi olabilir" Sıcak havaların rehavetiyle hareketin azalması da, kas ve eklemlerde sertlik ve ağrıya neden olabiliyor. Uzm. Dr. Kasım Osmanoğlu, "Yaz aylarında dışarıda egzersiz yapamayan bireyler, evde basit germe ve esneme hareketleriyle kaslarının çalışmasını sağlayabilir. Unutmayın, hareketsizlik de kas ağrılarının en büyük sebeplerinden biridir" diyerek yaz aylarında da egzersiz rutinlerinin aksatılmaması gerektiğini vurguladı. Yaz aylarında herkesin omurga sağlığına biraz daha özen göstermesi gerektiğini belirten Uzm. Dr. Osmanoğlu, yaz mevsimi için 5 öneriyi şöyle sıraladı: "Klima doğrudan vücuda üflememeli, oda hafif serin olmalı. Terliyken hemen soğuk ortama girilmemeli. Her gün 20-30 dakikalık yürüyüşler yapılmalı. Bel ve boyun dostu yastıklar ve yataklar tercih edilmeli. Aniden gelişen tutulma veya ağrılarda doktora başvurulmalı, kendi kendine ilaç kullanılmamalı. Yaz mevsimi dinlenmek için fırsat olsa da, bazı küçük hatalar yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Basit önlemlerle yazın sık görülen kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarının önüne geçilebilir. Doğru klima kullanımı, düzenli hareket ve ergonomiye dikkat ederek yaz boyunca hem serin hem sağlıklı kalmak mümkün."

Toplumda bel ağrısından sonra ikinci sıklıkta görülen omuz ağrılarının sebebinin omuz sıkışması sendromu olduğu bildirildi Haber

Toplumda bel ağrısından sonra ikinci sıklıkta görülen omuz ağrılarının sebebinin omuz sıkışması sendromu olduğu bildirildi

Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, bel ağrısından sonra toplumda ikinci sıklıkta görülen omuz ağrılarında en önemli nedeninin omuz sıkışması sendromu olduğunu bildirdi.   Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, omuz sıkışması ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Bel ağrısından sonra toplumda ikinci sıklıkta görülen omuz ağrılarında en önemli nedenin omuz sıkışması sendromu olduğunu belirten Baloğlu, "Omuz sıkışmasında genellikle kadınlar giyinirken ya da mutfak rafına uzanırken, erkekler ise arka ceplerinde cüzdan almaya çalışırken veya kollarını yükseğe kaldırırken bir ağrıdan bahseder. Omuz sıkışması çok basit hareketlerde bile ağrı ve hareket kısıtlılığı nedeniyle, kişilerin günlük yaşantılarını olumsuz etkiler. Özellikle kolu baş üstüne kaldırma ya da arkaya doğru götürmede sıkıntı yaşamaya başlanıldığı anda hastaların doktora başvurması, ağrı şikayetlerini önleyecek ve zorlu tedavilerden kişiyi koruyacaktır" dedi.  "Hareketi kısıtlıyor"  "Omuz sıkışması omzun içindeki bir tendonun şişip dokuya veya kemiğe sürtünerek kol kaldırıldığında ağrıya neden olmasıdır" diyen Baloğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zorlanma, yaralanma veya yıpranma nedeniyle oluşabilir. Genellikle birkaç hafta veya ay içinde iyileşir. Omuz sıkışması; omzun üzerine yatıldığında, kollar baş üstü seviyesinden yukarı kaldırıldığında ya da arkaya atıldığında ağrı ile kendisini gösterir. Ağrı arttıkça omzun hareket kabiliyeti kişinin de o bölgeyi oynatmama isteğine bağlı olarak kısıtlanmaktadır. Bu durum günlük hayatı zorlaştırmaktadır."  "Ev hanımlarında daha sık görülüyor"  Op. Dr. Murat Baloğlu, omuz sıkışmasının fazla ev işi yapan kadınlarda ve fırlatma hareketine dayanan sporlarla ilgili kişilerde daha sık görüldüğünü kaydederek, "Omuz hareket ederken doğal bir açıklığa ihtiyaç duyar. Omuz eklemini oluşturan öncelikle kol kemiği ve kürek kemiğinden, omuzun çatısına uzanan akromion adı verilen bir kemik vardır. Bu kemiğinin altında omzun hareketi sırasında içeri doğru omuzu oluşturan tendonların kayacağı bir boşluğa ihtiyaç duyulur. Bu boşlukta omuz 90 derecenin üzerine kalktığında bir miktar sıkışır. Ancak arada bursa denilen, bu sıkışma sırasında o böyleyi rahatlatan bir kesecik bulunmaktadır. Herhangi bir sebepten dolayı burası daraldığında omzun üst tarafını saran tendon yapısı sıkışır ve ödem oluşur. Omuz sıkışması fazla ev işi yapan kadınlarda, gülle, cirit gibi fırlatma hareketine dayanan sporlarla uğraşan kişilerde, elleri sürekli yukarıda çalışmak zorunda olan boya, tamirat ve cam silme işi ile uğraşanlarda daha sık görülür" dedi.  Yüzme, beyzbol, voleybol ve tenis gibi sporların da omuz sıkışmasına neden olabildiğini aktaran Baloğlu, omuz sıkışması sıklıkla, yapısal sebeplerden ve yaşlanma sürecinde oluşmuş osteofit denilen kemik çıkıntının omuz bölgesinde darlığa neden olmasından kaynaklandığını söyledi. Sıkışma sonucu oluşan ödem ve şişen kese mevcut boşluğun daralmasına neden olduğuna işaret eden Baloğlu, "Yaşlanma veya fazla kullanıma bağlı olarak da tendonların kırılgan hale gelmesi ile yırtıklar ve şiddetli ağrılar oluşabilir" diye konuştu.  "Erken dönemde ameliyatsız tedavi mümkün"  Omuz sıkışmasının erken dönemde ameliyatsız tedavinin mümkün olduğunu da sözlerine ekleyen Baloğlu, "Omuz ağrısı şikayetleri geçmediği takdirde mutlaka doktora başvurulmalıdır. Ödem ya da o bölgedeki ağrısı baskılayıcı ilaç tedavisi, bölgenin rahatlatılmasına yönelik çeşitli fizyoterapi uygulamaları ve omzun hareket açıklığını korumaya yönelik egzersizlerin planlaması yapılabilir. Ya da bu bölgeye bazı enjeksiyon uygulamaları ile rahatlama sağlanır. Omuz sıkışmalarında ağrı hafif başladığı için hastalar bu sorunun üzerine gitmeyip ağrılar uykudan uyandıracak kadar dayanılmaz hale geldiğinde doktora başvurmayı tercih etmektedir. Bu seviyeye gelene kadar bölgede ciddi anlamda daralma görülür. Bu durum da hastanın ilaç ya da fizik tedavi şansı kalmadan ameliyat olmasını gerektirebilir. İlk basamak tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi yönteme başvurulur. Cerrahi tedavide artroskopi yöntemiyle küçük kesilerden bölgede dokuların temizliği ve varsa kas yırtıklarının onarımı yapılır. Eğer kemikte bir yapısal gagalaşma veya osteofit adı verilen bir çıkıntı söz konusuysa tıraşlama işlemi gerçekleştirilir" ifadelerine yer verdi. 

GEBELİKTE BEL AĞRISI KABUSUNUZ OLMASIN Haber

GEBELİKTE BEL AĞRISI KABUSUNUZ OLMASIN

Gebelikte kilo alımı ve uterusun büyümesiyle birlikte lomber lordozun arttığını belirten Mehmetoğlu, 'Buna bağlı olarak karın kaslarında uzama ve tonus kaybı, bel kaslarında kısalma ve tonus artışı gelişir. Karın kasları vücut postürünü sağlamada yetersiz kalır, postürü bel kasları tek başına sürdürmeye çalışır. Ağırlık merkezi öne doğru kayar. Tüm bunlar omurgada aşırı yüklenme ve bel ağrısıyla sonuçlanır' dedi. Kiloya dikkat Mehmetoğlu, şöyle devam etti 'Akut ağrılı dönemde istirahat, hasta eğitimi, egzersiz, destekleyici korseler, fizyoterapi, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi seçenekleridir. Egzersizler gebelik ayına ve gebenin durumuna göre planlanmalı ve gebeliğinde 4. ayından sonra sırtüstü pozisyonda egzersizler yapılmamalıdır. Hamilelik öncesinde normal kiloda olmak, gebelik sürecinde kabul edilebilir sınırlar içerisinde kilo almak, sırt, bel ve karın kaslarının güçlü olması, yeterli kalsiyum ve D vitamini desteği, sık sık yürüyüş yapmak ve vücudun normal postürünü korumak bel ağrısının önlenmesinde önemlidir. Uzun süre oturmak ve ayakta sabit pozisyonda kalmaktan kaçınmak, gerekirse bir ayak altına basamak desteği kullanmak, otururken bel yastığı kullanmak, sık sık pozisyon değiştirmek, uygun topuk yüksekliğinde ayakkabı kullanmak, solunum ve gevşeme egzersizleri, düzenli yürüyüş ve hamilelik egzersizleri yapmak rahat bir hamilelik süreci geçirmenizi sağlar.'

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.