Hava Durumu

#Biri

Yeni Marmara Gazetesi - Biri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Biri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bu belirtilerden biri bile varsa hastaneye koşun! Pankreas kanseri belirtileri nelerdir? Haber

Bu belirtilerden biri bile varsa hastaneye koşun! Pankreas kanseri belirtileri nelerdir?

Kanser türleri arasında en sinsi şekilde ilerleyen ve fark edilmesi çok zor olan pankreas kanseri ile ilgili kişisel olarak önleminizi alarak kendinizi koruyabilirsiniz. Pankreas kanseri belirtileri için özellikle tuvalete çıktığınızda idrar ve dışkınızı gözlemleyebilir bir değişiklik fark ettiğiniz anda doktora görünebilirsiniz. Ülkemizde çok rastlanan kanser türlerinden biri olan pankreas kanseri belirtileri arasında en sık rastlananın; vücudun yağları iyi sindirmemesi nedeniyle özellikle kötü bir kokuya ve alışılmadık bir renge sahip dışkıların bir işaret olduğu belirtiliyor. PANKREAS KANSERİ BELİRTİLERİ NELERDİR? Pankreas kanseri başlangıç evrelerinde herhangi bir belirti vermeden sinsi bir şekilde ilerleyebilir. Fakat ilerleyen dönemlerde görülmeye başlayan en yaygın pankreas kanseri belirtileri; Kilo kaybı, Karın ağrısı, Sarılık, İştah kaybı, Bulantı-kusma, Halsizlik, Yorgunluk, İshal, Sindirim zorluğu, Sırt ağrısı, Cam macunu renginde dışkılama, Solgunluk, Aniden ortaya çıkan ve aile öyküsü bulunmayan şeker hastalığı ve depresyon gibi semptomlardır. Şişkinlik, hazımsızlık ve iştah kaybı ile birlikte yetersiz beslenme sonucunda hastalarda hızlı kilo kaybı görülür. En erken dönemde ortaya çıkan ve yaygın gözlenen belirtilerden bir tanesi de sarılıktır. Başlangıçta gözlerde ortaya çıkan sarılık, daha sonraları deride sararma, idrar renginin koyulaşarak 'çay renkli idrar' yapmaya dönüşmesi gibi durumlarla kendini gösterir ve nihayet 'cam macunu' olarak tanımlan dışkı renginin anormal şekilde açılması ile sonuçlanır. Sarılığın nedeni, karaciğerin ürettiği bilirubin maddesinin pankreas kanseri tarafından safra yolunun tıkanması sonucunda onikiparmak bağırsağına olan atılımının engellenmesidir. Ağrı önceleri müphem karın ağrısı olarak tanımlanan, hafif bir rahatsızlık hissi şeklindeyken, ileri dönemde sırta vuran karın ağrısı şeklini alır. Künt tabiatlıdır. Şişkinlik ve hazımsızlık belirtileri ile sıklıkla birliktedir.

Genel Cerrahi Op. Dr. Oktay Çelik: “Her sekiz kadından biri  meme kanserine yakalanıyor” Haber

Genel Cerrahi Op. Dr. Oktay Çelik: “Her sekiz kadından biri meme kanserine yakalanıyor”

Ravşan ALİOĞLU/ÖZEL HABER Kadınların en sık yakalandığı kanser türünün meme kanseri olduğuna dikkat çeken Oktay Çelik “Her yıl dünyada beş yüz bin insan meme kanserinden hayatını kaybediyor. Bu artık bir toplum sağlığı sorunu haline gelmiştir. Erken tanı ile ölen insan sayısının üçte birini meme kanserinden kurtarabiliriz, yaşamlarına devam etmelerini sağlayabiliriz. Meme, kaburgalar arasında yerleşmiş, kişiye göre boyutu değişmekle birlikte 15-20 tane süt bezinden oluşan, ikincil cinsiyet karakteri olan ve doğan bebeğin emzirilmesini sağlayan bir organ. Memede bulunan hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğalırlarsa kanser adını alıyor. Bir kere 20’li yaşlardan sonra her kadın kendi memesini kontrol etmelidir. Sağlık Bakanlığı’nın uyguladığı ücretsiz gezici keten otobüsler, tırlar var. Bunlarla momografi çekilebiliyor. Momografi kırk yaş üstünde kadınların birkaç yılda bir yaptırması gereken basit bir röntgen filmidir. Meme kanseri oluşmadan önde halk arasında kireç çökmesi denen kalsiyum kristalleri oluşuyor o bölgede. Eğer bu kireç çökmelerini biz erken fark edersek erken tanı koyup müdahale ediyoruz. Her kireç çökmesi yaşayan vatandaşlarımız da korkmasınlar. Bunlardan 20’si kanser olarak tanımlanıyor. Patolojik olanı biz zaten ayırt edebiliyoruz. 30-40’lı yaşlarda iki üç yılda bir elle muayene, ultrason en basit ve en kolay yöntemlerden biri. 20-30 yaşlarında ise 4-5 yılda bir hekim muayenesi ve yanında ekstra bir yöntem yapılmalıdır. 40 yaşları ile 60’lı yaşlar arasındaki kanser riski 2.63 oranında artıyor. Yaş arttıkça bütün kanserlerde olduğu gibi meme kanserinde de risk artıyor. Kadın olmak meme kanseri için başlı başına bir risk faktörü. 100 meme kanseri vakasından biri erkeklerde görülüyor” dedi. Meme kanseri riskleri  Meme kanserinin diğer memede de oluşma riski olduğuna değinen Oktay Çelik  “Çocukluk çağında herhangi bir şekilde radyasyona bağlı kaldıysanız meme kanseri riskiniz artıyor. Obezite meme kanseri için risk faktörü. Erken adet görmek, geç menopoza girmek meme kanseri için risk faktörüdür.  Doğum yapmamış olmanız ya da ilk doğumunuzu 30 yaşından sonra yapmış olmanız risk faktörüdür. Sigara, alkol risk faktörüdür. Meme kanseriyle ilgili bunun gibi pek çok risk faktörü bulunmaktadır. Momografi kırk yaşından sonra tarama yöntemlerini n başında geliyor. Memedeki bütün kitleler kanser değildir. Meme gebelik için bir hazırlık sürecine girer hormonal düzeyde ve süt bezlerinin salgılarında artış olur. Meme ucunda bütün kadınlarda berrak bir sıvı akar. Bu sıvı akışında bir sıkıntı olursa memelerde kistler meydana gelir.  Genellikle ele gelen, hızlıca büyüyen ya da yeni fark ettiği bir kilte varsa biz bundan çok endişe etmeyiz ama sağa sola hareket edebiliyorsa, yumuşaksa daha iyi huylu yönünde öngörürüz. Sert ise bunda kötü diyoruz. Paniklemeyecekler, bir hekime müracaat edecekler. Meme kanseri ağrı yapmaz. Ciltte çekinti varsa daha çok kanser yönündedir. O kanserin biraz daha ileri geçtiğini gösterir bize.  Taramalarda erken tanı koyabilirsek işimiz daha kolay. Diyelim ki bir kilte geldi. Önce kitlenin durumuna bakıyoruz. Her meme kanserine aynı şekilde yaklaşmıyoruz. Bu tür hastaları önce tedaviye gönderip sonra ameliyata alıyoruz. Şimdi biz olabildiğince, birden fazla tümörü yoksa ya da tömürün boyutu buna müsaade ediyorsa meme koruyucu cerrahi yapıyoruz.  Bazen memenin içini bolaştıp silikon dediğimiz yapay malzemeler koyuyoruz. Biz memeyi korumaya çalışıyoruz. Çünkü çalışmalar göstermiş ki; memeyi hep almanızın bir faydası yok. Süt çizgisi denen bir çizgi vardır. Bu çizgide vücudumuzda meme hücreleri belli zaten ama hormonal yapıdan dolayı nasıl ki erkeklerde de var aynı süt bezi ama büyüyüp gelişmiyor. Vücuttaki meme hücrelerini sıfırlayamadığımız için memenin tamamını da alsanız gereğinden  fazla bir ameliyat yapmış oluyorsunuz ve zaman geçtikten sonra insanlar bunu sorgulamaya başlıyor. Dışarıdan belli olmasa da, dolgulu protez meme de taksa sonuçta bir kadın için hoş bir görüntü değil” ifadelerini kullandı. “Sağlığınıza dikkat etmek kanser riskini azaltıyor” Oktay Çelik, kanserden korunabilmek için sağlıklı beslenme egzersiz yapılmasının önemine değinirken “İlaç tedavisi daha çok medikal onkoloji, kemoterapi  alanlarında bu hastalarda kanser gelişmesin diye östrojen reseptörü pozitifse reseptör baskılayıcılar ya da benzer durumlarda ilaçlar vererek cerrahiden arta kalan tümör hüclerinin baskılanması açısından ilaçlar veriyoruz. Fibral durumları biz takip ederiz ya da memede kistlik lezyonları varsa takip ederiz. Bunların sağında solunda gelişebilecek bir tümörü ıskalamak istemeyiz. Fibral durumlar ya da basit kistler meme kanserine dönüşmez. Biz bunları çıkarıyoruz. Sigara akciğerle bağlantılı olmakla birlikte aklınıza gelebilecek bütün kanserleri yapıyor. Obeziteden kurtulmak ciddi manada kanseri önlüyor. Haftada iki gün on bin adımın üzerinde ama bu on bin adım nabzı 90-100’e çıkaracak düzeyde olursa hem meme kanseri riskini azaltıyor hem de meme kanserinin tekrar etmesini önlüyor. Sağlığınıza ne kadar dikkat ederseniz o kadar bütün kanserlerden uzaklaşmış oluyorsunuz. Herhangi bir risk olsun olmasın her sekiz kadından biri meme kanseri için bir aday. Bu durum anne tarafında daha önce meme kanserine yakalanan biri varsa dörtte bire yükseliyor. Kendisi meme kanserine yakalandıysa diğer memesinde de kanser oluşma riski artıyor” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.