Hava Durumu

#Boşanma

Yeni Marmara Gazetesi - Boşanma haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Boşanma haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ankara’da boşanmak istediği eşi tarafından öldürülen kadın son yolculuğuna uğurlandı Haber

Ankara’da boşanmak istediği eşi tarafından öldürülen kadın son yolculuğuna uğurlandı

Ankara’da boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen kadının ailesi, aldatma iddialarının gerçeği yansıtmadığını söyledi. Saldırganın mal paylaşımı yapmamak için boşanmak istemediğini ileri süren aile, hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Olay, dün akşam 18.00 sıralarında Keçiören ilçesi Sancaktepe Mahallesi Sivaslılar Caddesi’ndeki bir apartman dairesinde meydana geldi. Alınan bilgilere göre, Hüseyin Ünal (53), boşanma aşamasındaki eşi Müesser Ünal’ın (42) ikamet ettiği eve gitti. Evin önüne pusu kuran Hüseyin Ünal, kendisini aldattığını iddia ettiği eşine, kızının da evde bulunduğu esnada pompalı tüfekle ateş etti. Daha sonra kendisini polise ihbar eden Ünal, eşini öldürdüğünü söyledi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Hayatını kaybettiği belirlenen Müesser Ünal’ın cenazesi çalışmaların ardından Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Silahıyla birlikte yakalanan Hüseyin Ünal’ın ise emniyetteki işlemlerinin devam ettiği öğrenildi. Adli Tıp Kurumundaki işlemlerin ardından cenazesi ailesi tarafından teslim alınan Ünal için Sincan’da yer alan Cimşit Mezarlığı Camisi'nde öğle namazını müteakip cenaze namazı kılındı. Ünal’ın naaşı namazın ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. Aileden aldatma iddialarına yalanlama Olayla ilgili konuşan Müesser Ünal’ın yakınları, aldatma iddialarının gerçeği yansıtmadığını ve iftiradan ibaret olduğunu belirtti. Saldırganın mal paylaşımı yapmamak için boşanmak istemediğini iddia eden aile, kızlarının iki buçuk yıldır ayrılmak için mücadele verdiğini ifade etti. Eşinden, maddi durumunun iyi olmasına rağmen eve destek sağlamadığı için boşanmak istediği öğrenilen Müesser Ünal’ın, geçimini sağlamak için iki ayrı işte aynı anda çalıştığı öğrenildi. Öte yandan, Hüseyin Ünal’ın hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen kararı ihlal ettiği, eşiyle aşağılayıcı biçimde konuştuğu, sürekli ölüm tehditlerinde bulunduğu ve hakaret ettiği ileri sürüldü. "Kızım ‘ben korkak bir kadın olmayacağım’ dedi ve gitti Olayla ilgili konuşan Ünal’ın annesi Semra Becerir, "Kızım bir türlü kocasının elinden kurtulamadı. Yapamıyordu artık. Kocası çok cimriydi. Evine hiç destek olmazdı. Evlerine ben yiyecek götürürdüm. Kocasının 4 evi olmasına rağmen, kızım geçinmek için bizden gizli temizliğe gidermiş. Kocasından boşanmak istiyordu. Biz ilk başta karşı çıkmıştık ama keşke karışmasaydık. Babası kendi oğlunu kandırdı. Ona ev ve araba vereceğini söyleyerek sürekli annesine karşı kışkırtmış. Torunum, annesini dövmeye kalkıştı. Bizi tehdit etti. Küfürler savurdu. Hep babası yüzünden böyle oldu. Damadımızın ve torunumuz hakkında uzaklaştırma vardı. Baba bu kez de kızıyla konuşmuş. Eve kim gelirse bilgi vermesini istemiş. Kızım korktuğunu söylüyordu. Ben de kızını alıp yanıma gelmesini söyledim. Bir hafta yanımızda kaldı. Kaldığı eve dönmemesini istedim, uyarılarda bulundum. ‘Ben korkak bir kadın olmayacağım’ dedi ve gitti" diye konuştu. "Kocası kilolu oluşuyla sürekli dalga geçerdi" Saldırganın tuhaf tavırlar içerisinde olduğunu dile getiren anne, "Kızım, kocasının aracını evinin önünde görmüş ve savcılığa suç duyurusunda bulunmuş. ‘Ailemi ve beni tehdit ediyorlar’ demiş. İki gün sonra da bu olay olmuş. Kızım eve girmeye çalışırken vurulmuş. Bu adam içeriden çıkmasın, ömür boyu hapiste kalsın. Kadın cinayetlerinden bıktık artık. Biz de artık yaşamak istemiyoruz. Bitik haldeyiz. Kocası, kızımın kilolu oluşuyla sürekli dalga geçerdi. Aşağılardı. Kızım da kilo vermeye başladı. Bu kez de kocası ‘beni aldattığın için kilo veriyorsun’ diye iftira attı" ifadelerine yer verdi. "Kızıma iftira atmaya çalışmış" Kızına iftira atıldığını söyleyen baba Necati Becerir de, "Kızım uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Koruyamadılar onu. Saldırgan kızımın yatak odasına girmiş. İç çamaşırlarını aramış. İftira atmaya çalışmış kızıma. Kızıma ekmek parası dahi vermezdi. Her hafta bir kasa ekmek bırakırdım evine. Hayatta en zor yetişen şey insandır. Kızım gitti, artık yok" dedi. "Saldırganın uzaklaştırma kararı vardı" Ünal’ın kuzeni Gamze Toker ise saldırganın ölüm tehditlerinde bulunduğu iddia ederek, "Kuzenim işten çıkıp evine gelmiş. Kocası da bir köşeye gizlenip onu bekliyormuş. Pompalı tüfekle ateş etmiş. Kurşunlar kuzenimin yüzünü parçalamış. O sırada kızları içerideymiş. Annesini o halde görmüş. Saldırgan kızına ‘kapıyı kapat’ diye bağırmış. Kocası malları paylaşmamak için boşanmak istemiyordu. Kuzenim çocuklarının geleceği için mahkemenin vereceği karara uyacağını söylüyordu. İki buçuk yıldır ayrı yaşıyorlardı. Saldırganın uzaklaştırma kararı vardı. Bu kaçıncısıydı bilmiyoruz. Olaydan bir gün önce yine savcılığa suç duyurusunda bulunmuştuk. Kimse kurtaramadı kuzenimi. Kocası sürekli tehditler savuruyordu. Öldüreceğini söylüyordu. Ben çok korkuyordum başına bir şey gelecek diye. Sürekli telefonda konuşuyorduk. Neler yaptığını soruyordum" ifadelerini kullandı. "Bir gün önceden planını yapmış zaten" Hüseyin Ünal’ın cinayeti önceden planladığını ileri süren Toker, "Saldırgan bir gün önce evin önüne gelmiş. Aldatma gibi bir durum asla yoktu. Saldırgan takıntılı ve hasta birisiydi. Bir gün önceden planını yapmış zaten. Pusu kurmuş. Kuzenim, kocası cimri olduğunu için boşanmak istiyordu. Geçimini sağlamak için garsonluk yapıyordu. Kocası maddi olarak hiç destek olmuyordu. Geçinmek için çift iş yapıyordu kuzenim. Kocası iftira atıyor. Kuzenim çok iyi, yardımsever birisiydi. Cömertti, eli açıktı. Saldırganın en ağır cezayı almasını istiyoruz" dedi. "İki el silah sesi duyduk" Komşulardan Mehmet Karademir, "Akşam saatlerinde bir kişinin eşini vurduğunu öğrendik. Etraf çok kalabalıktı. Ekipler gelmişti. Vefat eden kadının kız kardeşi fenalık geçirmişti. Ağlıyordu ve bağırıyordu. Çok korkunç bir olaydı. İki el silah sesi duyduk. İçeri çok fazla kana bulanmış ve olay çocukların yanında olmuş. Daha önce böyle bir olaylarına denk gelmemiştik. Polis saldırganı yakaladı ve götürdü" diye konuştu.

Evde olmadığı sırada eşyaları götürülen kadın, döndüğünde boşalan evi görünce hayatının şokunu yaşadı Haber

Evde olmadığı sırada eşyaları götürülen kadın, döndüğünde boşalan evi görünce hayatının şokunu yaşadı

Antalya'da eşi ile boşanma aşamasındaki koca uzaklaştırma kararına rağmen eşinin evde olmadığı sırada girdiği dairedeki tüm eşyaları 3 buçuk dakikada kamyonete yükleyerek götürdü. Eve döndüğünde boş evi gören ve büyük şok yaşayan kadın ailesinin yanına taşındı. Konyaaltı ilçesinde meydana gelen olayda, 2015 yılında A.S. (35) ile dünyaevine giren M.S. (36) 8 yıllık evliliğin ardından boşanma kararı aldı. Evliliğini yürütemediği gerekçesiyle boşanma davası açan M.S., yaklaşık 2 yıldır devam eden yargı sürecinde eşi A.S. hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı. Ancak A.S., genç kadının hakkında uzaklaştırma kararı aldırmasının ardından evde kimsenin olmadığı sırada tuttuğu nakliyeci ile birlikte ikamete geldi. A.S., evde bulunan klima, televizyon, beyaz eşyalar, ziynet eşyaları ve halılara kadar tüm eşyaları kamyonete yükleyip götürdü. Evi boş gören kadın hayatının şokunu yaşadı Evde bulunan tüm eşyaları A.S. ve nakliyeciler tarafından 3 buçuk dakika gibi kısa bir sürede kamyonete yüklendiği o anlar ise sitenin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Eve döndüğünde tüm eşyaların alınarak boşaltıldığını gören M.S. büyük şok yaşadı. Polis merkezine giderek boşanma aşamasındaki eşi A.S.'den şikayetçi olan M.S. yaşanan olayın ardından kızı ile birlikte Samsun'da yaşayan ailesinin yanına taşındı. Hem boşanma davası hem de olayla ilgili dava devam ederken, M.S.'nin avukatı Senar Furkan Başak, müvekkilinin yaşanan olay nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını belirtti. Avukat Senar Furkan Başak, "Müvekkilim 1,5 sene önce boşanmak için bize başvurdu. Söz konusu evlilik müvekkilim için çekilmez hale gelmişti. Biz de davamızı açtık, bu süreçte müvekkilim hayati endişe yaşadığı için davalı erkek için uzaklaştırma kararı talep ettik. Fakat uzaklaştırma kararı içerisinde erkek eş müvekkilim evde olmadığı sırada davalı eve girerek klima, televizyon, beyaz eşyalar, ziynet eşyaları, hatta halılara kadar her şeyi 5 dakika gibi kısa bir süre içerisinde kamyonete yükleyip götürüyor. Biz bu konu ile ilgili de savcılığa şikayette bulunduk. Kamera kaydı, diğer deliller olsun hepsini sunduk" dedi. Genç kadın ailesinin yanına taşındı Mahkemenin eldeki deliller ışığında haklılıklarına karar vereceğini söyleyen Başak, "Fakat yargı sürecinin yavaş işlemesi nedeniyle müvekkilim mağdur olmuştur. Müvekkilim eve kızıyla birlikte girdiğinde evin boş olduğunu görünce büyük bir şok yaşıyor. Yaşanacak bir ev kalmadığını görünce Samsun'daki ailesinin yanına taşınmak zorunda kaldı. Davamız devam ediyor sonuçları bekliyoruz. Mal tasfiyesi gerçekleşmediği için, evin içinde bulunan ziynet eşyaları dahil bütün eşyaları götürdüğü için bir suç teşkil ediyor. Uzaklaştırma kararı içerisinde bunu yaptığı içinde, uzaklaştırmanın ihlali gerçekleşmiştir" ifadelerini kullandı.

Yeni boşandığı eşi tarafından öldürülen kadın dualarla son yolculuğuna uğurlandı Haber

Yeni boşandığı eşi tarafından öldürülen kadın dualarla son yolculuğuna uğurlandı

Bartın'da boşandığı eşi tarafından defalarca bıçaklanarak öldürülen Fati Asan, dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Eşyalarını almak için eve gelen şahsın, eski karısı ve üvey kızının geç vakitte geldiğini görünce kıskançlık krizine girerek çıkan tartışmanın ardından cinayetin gerçekleştiği ortaya çıktı. Bartın Orduyeri Mahallesi'nde meydana gelen olayda 61 yaşındaki Erdinç Asan, çıkan tartışmada yaklaşık 2 hafta önce boşandığı eşi 46 yaşındaki Fati Arslan ve üvey kızı Ebru Emeksizoğlu'nu bıçaklayarak yaralamış, talihsiz kadın hastanede hayatını kaybederken, Ebru Emeksizoğlu ise yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştı. Fati Asan için memeleketi Bartın'ın Muratbey köyünde cenaze töreni düzenlendi. Fati Asan'ın cenazesi kılınan namazın ardından Ağdacı Köyü'nde aile kabristanına defnedildi. Ağır yaralanan Ebru Emeksizoğlu'nun yoğu bakım ünitesinde tedavisi devam ederken, hayati tehlikesinin devam ettiği öğrenildi. Olayla ilgili detaylar ortaya çıkmaya başladı Eşini bıçaklayarak evden uzaklaşan ve bir süre sonra polise teslim olan Erdinç Avşar'ı, tır ve otobüslerde şoförlük yaptığı öğrenildi. İstanbul'da yaşayan Erdinç Avşar'ı öldürdüğü eski karısı ile yaklaşık 1 yıl önce evlendiği ve 2 hafta öncesinde ise anlaşmalı olarak boşandığı ortaya çıktı. Anlaşmalı boşanmayla eşinden ayrılan Erdinç Asan'ın, eşyalarını geri alabilmesi amacıyla verilen yaklaşık 3 haftalık izin nedeniyle Bartın'a geldiği kaydedildi. Erdinç Asan'ın kalacak yeri bulunmaması nedeniyle boşandığı eşinin evinde kalmak istediği öğrenildi. Olay günü Fati Asan'ın evde olmadığını gören Erdinç Asan'ın, eski karısı ve üvey kızının geç vakitte dışarıdan gelmesi nedeniyle kıskançlık krizine girdiği ve aralarındaki tartışmanın daha da büyüdüğü ileri sürüldü. Gözaltına alınan Erdinç Asan'ın ise ifade ve işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildiği öğrenildi.

Yargıtay’dan Emsal Karar! Haber

Yargıtay’dan Emsal Karar!

Yargıtay, boşanma davalarında emsal olacak bir karara imza attı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşine "boşol, boşol, boşol" demek boşanma sebebidir' diyerek üçüncü kişilerin olduğu bir ortamda eşine bu şekilde davranan kişinin kusurlu olduğuna karar verdi. İçtihat Bülteni Uygulaması'ndan edinilen bilgiye göre, Kırşehir'de görülen ve karşılıklı olarak açılan boşanma davasında, ilk derece mahkemesi, eşlerin birbirlerine farklı şekilde kusurlu davranışlarının olmasının yanında taraflardan birinin eşine "boşol boşol boşol" demesini ayrıca kusur saydı ve karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulüne karar vererek tarafların boşanmalarına karar verdi. Eşine "boşol boşol boşol" diyen eşin vekili, hükmü istinaf etti. İstinaf incelemesi neticesinde eşin istinaf itirazı esastan reddedildi. Bunun üzerine istinaf itirazı reddedilen eş, bu kez dosyayı temyiz etti. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, tarafların kusur derecelerine ilişkin inceleme yaparak somut olayda tanıkların yanında "boşol boşol boşol" diyen erkek eşin kusurlu olduğuna karar verdi. Böylelikle, üçüncü kişilerin olduğu bir ortamda eşine "boşol boşol boşol" diyen eşin boşanma davasında kusurlu olduğuna ilişkin emsal bir karara imza atıldı. Karara ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan "Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin, boşanma davaları açısından eşlerin birbirlerine karşı, üçüncü kişilerin olduğu bir ortamda, eşe yönelik olarak boşanmayı çağrıştıracak bu gibi sözlerin kullanmasına ilişkin verdiği bu karar, hukukî anlamda yerindedir. Zira, üçüncü kişilerin de bulunduğu bir ortamda bu gibi kavramların kullanılması durumunda, bu sözlere maruz kalan eşin küçük düşürülmesi de söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, bu gibi sözleri söyleyen eşin, boşanma davalarında, kusurlu sayılması doğrudur" dedi.

Saliha Gizem'i öldürüp gömen iki kardeş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı Haber

Saliha Gizem'i öldürüp gömen iki kardeş ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı

Çanakkale'nin Biga ilçesinde boşanma aşamasındaki eşini boğarak öldürüp hafriyat alanına gömen tutuklu sanık Fırat Yıldızhan (30) ile olay sırasında yanında bulunan ve cesedi gömmesine yardımcı olan kardeşi Yağız Yıldızhan'ın (20) için Çanakkale 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen karar duruşmasında Mahkeme heyeti tarafından her iki sanığa hiç bir indirim uygulamadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Çanakkale'nin Biga ilçesinde geçen yıl 16 Şubat'ta meydana gelen olayda iddiaya göre, Fırat Yıldızhan (32) boşanma aşamasındaki eşi Saliha Gizem'in Lapseki'deki evinin önüne gelerek konuşmak istedi. Fırat Yıldızhan, Saliha Gizem'i evinin önünden otomobille alarak Lapseki'den Biga istikametine doğru yola çıktı. Bu sırada ikili tartışmaya başladı. Tartışma sonucunda Fırat Yıldızhan, Saliha Gizem'i iple boğarak öldürüp, cesedini Biga'nın Çavuşköy Mahallesi mevkiinde bir hafriyat alanına gömdü. Saliha Gizem'den haber alamayan ailesi ise durumu polis ve jandarma ekiplerine bildirdi. Yapılan detaylı çalışma sonucunda Saliha Gizem'in Lapseki'den bir araca binip, Fırat Yıldızhan ile birlikte ilçeden ayrıldığı belirlendi. Bunun üzerine polis ekipleri tarafından Fırat Yıldızhan ile ona yardım ettiği ileri sürülen kardeşi Yağız Yıldızhan gözaltına alındı. Cinayeti itiraf eden Fırat Yıldızhan, boşanma aşamasındaki eşi Saliha Gizem'in cansız bedenini gömdüğü bölgeye gösterdi. Polis ekipleri sabah saat 07.00 sıralarında Çavuşköy Mahallesi'ndeki hafriyat alanında Saliha Gizem'in cansız bedenini buldu. Gözaltına alınan Fırat Yıldızhan ve kardeşi, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Savcılıktaki ifadelerinin ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen Fırat Yıldızhan ve kardeşi Yağız Yıldızhan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Çanakkale Cumhuriyet Savcılığı, olayla ilgili soruşturmayı tamamlayıp, iddianame hazırladı. İfadeler ve toplanan deliller ışığında savcı, tutuklu sanıklar Fırat Yıldızhan'ın 'tasarlayarak eşe karşı öldürme', kardeşi Yağız Yıldızhan'ın ise 'tasarlayarak yakın akrabayı öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti. Karar duruşması ise bugün Çanakkale 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Tutuklu sanıklar Fırat Yıldızhan (30) ile kardeşi Yağız Yıldızhan (20) duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Saliha Gizem Yıldızhan'ın yakınları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada ilk olarak Saliha Gizem Yıldızhan'ın yakınları dinlenildi. Ardından savunma yapan tutuklu sanık Yağız Yıldızhan, "Yengem araç içerisinde ağabeyimin erkekliğiyle alay etti. Her şey bir anda gelişti. Hayatta 10 saniye sonrasında ne olacağını bilemiyoruz. Böyle bir olay olacağını bilseydim arka koltuğa geçmezdim. Böyle bir olay olmasaydı, 1 ay sonra vatani görevim için askere gidecektim. Olaydan sonra ne kaçtım ne saklandım. Olayla hiçbir ilgim alakam yoktur" dedi. Önceki savunmalarını tekrar ettiğini ifade eden tutuklu sanık Fırat Yıldızhan ise, "Ben uzun zamandır ondan boşanmak istiyordum. Biz zaten kardeşimle Çanakkale'ye gittik. Maktulün ısrarı üzerine Lapseki'ye gittik. Bir anda her şey gelişti. Başkasıyla cinsel ilişkiye girdiğine dair konuşarak bana ağır ithamlarda bulundu. Kaçmadım saklanmadım. Keşke olmasaydı. Çok üzgünüm, pişmanım" diye konuştu. Sanık Avukatlarının dinlenilmesinin ardından Mahkeme heyeti, Fırat Yıldızhan (33) ile cesedi birlikte gömdüğü kardeşi Yağız Yıldızhan'a hiçbir indirim uygulamadan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Duruşma sonunda açıklama yapan maktul yakınlarının Avukatı Ahmet Erzi, "18 Şubat 2024 tarihinde Saliha Gizem Şahin boşanmak üzere olduğu eşi ve eşinin kardeşi tarafından Çanakkale'nin Biga ilçesinde boğazına balya ipi dolanarak öldürülmüş, öldürüldükten sonra da cansız bedeni molozların arasına atılarak olay yerinden her 2 sanık kaçmıştı. 1,5 yıl süren hukuk mücadelemiz bugün son celsesinde karar buldu. Bir önceki celse savcılık makamı her 2 sanık içinde ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti. Bugün verilen kararda da her 2 sanığa ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ve Herhangi bir indirim uygulanmadı. ‘Kravat indirimi' diye tabir edilen indirim de uygulanmadı. İndirimsiz bir şekilde her 2 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Giden can geri gelmiyor ama verilen kararla beraber en azından kederli ailenin yarasına da bir nebze olsun ilaç olduğunu düşünüyoruz. Buradan Çanakkale 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti'ne teşekkür ediyoruz. Son derece adil bir yargılama yaptılar. 3 celse boyunca sanık Fırat Yıldızhan'ın adli melekeleri yerinde olmadığını belirttiği ve buna ilişkin raporu 3 celse boyunca biz bekledik. Gayet adil bir yargılama oldu" şeklinde konuştu.

Boşadığı eşini öldüren emekli polis memurunun cinayeti 'barışmadığı' için işlediği ortaya çıktı Haber

Boşadığı eşini öldüren emekli polis memurunun cinayeti 'barışmadığı' için işlediği ortaya çıktı

Adana'da boşadığı eşini öldüren emekli polis memurunun cinayeti 'barışmadığı' için işlediği ortaya çıktı. Olay sonrası intihara teşebbüs eden şahıs, hastanede hayatını kaybetti. Olay, 25 Mayıs günü Çukurova ilçesine bağlı Turgut Özal Bulvarı'nda meydana geldi. İddiaya göre, Recep Çürük (54), 3 yıl önce Esengül Kaya (48) ile anlaşamadıkları için boşandı. Bir süredir eski eşinden ölüm tehditleri alan Kaya, polise şikayetçi oldu. Mahkeme kararı ile Çürük hakkında uzaklaştırma kararı çıktı. Uzaklaştırma kararına uymayan eski koca, Kaya'nın bir kafede olduğunu öğrenip yanına gitti. Burada Çürük'ün, eski eşine 'barışmak istiyorum' dediği öne sürüldü. Kaya ise barışmak istemediğini söyleyince Çürük, tabancasıyla 4 el ateş açtı. Açılan ateş sonucu Kaya başından ve göğüs kısmından vuruldu. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, kadının öldüğünü tespit etti. Ayrıldığı eşini öldürdükten sonra aracıyla kaçan şüpheli ise İmamoğlu ilçesinde tespit edildi. Polis, Çürük'e aracıyla gittiği sırada 'dur' ihtarında bulundu. Aracını durdurup kaçamayacağını anlayınca Çürük, tabancasıyla başına ateş etti. Ağır yaralanan Çürük, Adana Şehir Hastanesine kaldırıldı. Burada yapılan müdahalelere rağmen Recep Çürük hayatını kaybetti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.