Hava Durumu

#Btü

Yeni Marmara Gazetesi - Btü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Btü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa Teknik Üniversitesi , yazılım eğitimine yeni bir soluk getiriyor Haber

Bursa Teknik Üniversitesi , yazılım eğitimine yeni bir soluk getiriyor

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), yapay zekâ temelli öğrenme analitiğiyle, yazılım eğitimine yeni bir soluk getiriyor. Proje çerçevesinde, öğrencilerin kod yazarken oluşturduğu tuş vuruşları, hata düzeltme biçimleri, yazım hızları gibi davranışsal veriler, yapay zekâ algoritmalarıyla analiz edilerek bireylerin programlama yetenek düzeyleri erken safhada tespit edilecek. BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü doktora öğrencisi Musa Selman Kunduracı'nın yürütücülüğünü yaptığı, Prof. Dr. Turgay Tugay Bilgin’in danışmanlığını üstlendiği "Kodlama Editörü Kullanım Verileri ve Yapay Zekâ Teknikleri Kullanılarak Bireylerde Kodlama Yeteneğinin Tahmin Edilmesi" başlıklı proje, 1002-A Hızlı Destek Programı çerçevesinde desteklenmeye hak kazandı. Proje çerçevesinde, öğrencilerin alışkanlıkları, davranışsal veriler, yapay zekâ algoritmalarıyla analiz edilerek bireylerin programlama yetenek düzeyleri erken safhada tespit edilecek. Akademisyenlerin kendi geliştirdikleri kodlama editörü üzerinden elde edilecek veriler, yapay zekâ teknikleriyle işlenerek öğrencinin sadece sonucu değil, sürece dayalı performansı ve yeteneği değerlendirilecek. Bireysel yetenek profilleri oluşturuluyor projenin yapay zekânın, eğitim teknolojileriyle entegrasyonuna yönelik bir Ar-Ge çalışması olduğunu vurgulayan Proje Yürütücüsü Musa Selman Kunduracı, "Geleneksel sınavlara dayalı ölçme yöntemlerinin ötesine geçen bu yaklaşım, öğrencilerin gerçek zamanlı kodlama davranışlarını çok boyutlu olarak analiz ederek, bireysel yetenek profilleri oluşturuyor. Bu yönüyle proje, sadece eğitimde dijital dönüşüme katkı sunmakla kalmıyor. Aynı zamanda yapay zekâya dayalı karar destek sistemlerinin geliştirilmesi, yazılım mühendisliği eğitiminin kişiselleştirilmesi ve Türkiye'nin milli eğitim politikalarında veri temelli iyileştirme stratejilerine bilimsel zemin sağlama potansiyeli taşıyor. Eğitimde yapay zekânın etik, işlevsel ve teknolojik boyutlarını bir araya getiren bu model, üniversite-sanayi işbirliğiyle genişletilebilecek uygulamalara da öncülük edebilir" dedi. Yetenekli öğrenciler erken dönemde tespit edilebilecek. Bu yaklaşımın eğitimde fırsat eşitliğini destekleyerek, yetenekli öğrencilerin erken dönemde keşfedilmesini ve doğru alanlara yönlendirilmesini mümkün kılacağının altını çizen Prof. Dr. Turgay Tugay Bilgin, "Aynı zamanda eğitimde bireyselleştirilmiş yol haritalarının oluşturulmasına katkı sağlayarak, öğrencilerin potansiyellerini en verimli şekilde ortaya koyabilecekleri bir öğrenme ortamı sunacak" diye konuştu. Yapay zekâ tabanlı yazılım prototipinin geliştirilecek Çalışmayla birlikte yapay zekâ tabanlı yazılım prototipi geliştireceklerini belirten Prof. Dr. Turgay Tugay Bilgin, "Bu yazılım prototipinin, eğitim kurumlarında kullanılması ve ticari bir ürüne dönüşmesi hedefleniyor. Uzun vadede bu yaklaşımın, Türkiye’nin yazılım ekosistemine nitelikli insan kaynağı kazandırması ve küresel rekabette bilişim teknolojileri alanında söz sahibi olmasına katkı sağlaması bekleniyor" ifadelerini kullandı. "Öğrenci potansiyelini bilimsel verilerle ortaya koyacağız" BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, kodlama ve yapay zekânın Bursa Teknik Üniversitesinin eğitim ve araştırma vizyonunun merkezinde yer aldığını vurgulayarak, bu alanda yürütülen projelerin büyük önem taşıdığını belirtti. Rektör Prof. Dr. Çağlar, "Bu önemli proje, yapay zekânın eğitimdeki dönüştürücü etkisini somut bir şekilde ortaya koyuyor. Akademisyenlerimizin geliştireceği prototip ile öğrencilerin kodlama yeteneklerinin bilimsel verilerle erken safhada tespit edilmesi, onların potansiyellerinin daha doğru yönlendirilmesine imkân sağlayacaktır. Bu anlamda projeyi yürüten ekibi gönülden tebrik ediyorum" dedi.

"Bugün terörsüz Türkiye’ye doğru ilerliyoruz" Haber

"Bugün terörsüz Türkiye’ye doğru ilerliyoruz"

Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) düzenlenen "15 Temmuz’un Sosyo-Politik Anatomisi" başlıklı panelde, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişimi, sosyolojik ve siyasal boyutlarıyla ele alındı. Konuşmacılar, "Unutulan darbeler tekrarlanır" diyerek, 15 Temmuz’da yaşananların unutulmaması ve anlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Bursa Teknik Üniversitesinde "15 Temmuz’un Sosyo-Politik Anatomisi" başlıklı panel düzenlendi. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen panele; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, Genel Sekreter Selim Uzun, il protokolü, akademik ve idari personel katıldı. Gazeteci ve iletişimci Ferhat Murat’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Turgay Yerlikaya ve Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz konuşmacı olarak yer aldı. Panelin açılışında konuşan Ferhat Murat, "Unutulan darbeler tekrarlanır" diyerek tehdittin hala sürdüğünü söyledi. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve stratejik önemi nedeniyle her zaman hedefte olduğunu vurgulayan Murat, "Türkiye, her açıdan çok önemli bir ülke. Ne zaman Batı’nın çıkarlarına set çekebilecek bir adım atsa, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi çeşitli senaryolar devreye sokuluyor" dedi. Konuşmasında önümüzdeki döneme ilişkin uyarılarda da bulunan Murat, "Önümüzdeki 8 yıl, Türkiye açısından kritik bir dönem olacak. Bu süreçte pek çok alanda önemli hamleler yapılması bekleniyor. Dolayısıyla daha dikkatli olmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "FETÖ Batı tarafından desteklenen bir aparat" FETÖ’nün devlet yapısına nasıl sızdığını, bu yapılanmanın dini alanı nasıl istismar ettiğini ve Türkiye’yi bir askeri darbe ile ele geçirme hedefini nasıl kurguladığını anlatan Doç. Dr. Turgay Yerlikaya, FETÖ’nün dini bir cemaat yapısı görüntüsüyle Batı tarafından desteklenen bir aparat olduğunu kaydetti. FETÖ’nün özellikle 2000’li yıllardan sonra Batı'da "ılımlı İslam" modeli olarak pazarlandığını ve bu sebeple hem siyasal hem finansal destek gördüğünü ifade eden Doç. Dr. Yerlikaya, "FETÖ, doğrudan Batı’nın desteklediği bir siyasal aparat olarak konumlandı. İslamofobi’nin zirve yaptığı dönemlerde bile bu örgüt Batı’da meşruiyet kazandı" diye konuştu. "Takiye ile sızan bir yapı, halkın direnişiyle durduruldu" FETÖ’nün en tehlikeli yönlerinden birinin takiye siyaseti olduğunu söyleyen Doç. Dr. Yerlikaya, örgütün yıllar içinde gizli bir yapılanmayla siyasete, bürokrasiye, medyaya, eğitim kurumlarına ve uluslararası kuruluşlara sızdığını belirtti. Türkiye'nin farklı dönemlerinde karşılaştığı krizlerin arkasında benzer yapıların olduğunu dile getiren Yerlikaya, "Türkiye kendi bağımsız politikalarını inşa etmeye başladığı andan itibaren bu tür yapılar devreye sokulmuştur. FETÖ de bu aparatların en organize olanlarından biridir" şeklinde konuştu. 15 Temmuz darbe girişimini diğer askeri müdahalelerden ayıran en temel özelliğin, halkın doğrudan devreye girerek Türkiye’ye sahip çıkması olduğunu da belirten Yerlikaya, "Bu mücadelenin hikâyesini anlatmaya devam etmeliyiz" ifadelerini kullandı. "Bağımsız Türkiye yolunda her zaman dış müdahalelere maruz kaldık" Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu Üyesi Dr. Murat Yılmaz, Türkiye'nin bağımsızlık yönünde attığı her stratejik adımda dış müdahalelere maruz kaldığını belirterek, Batı’nın demokrasi ve hukuk gibi değerleri yalnızca kendi çıkarlarıyla örtüştüğü sürece savunduğunu vurguladı. Yılmaz, FETÖ’nün 27 Mayıs darbesini model aldığını da belirterek, "Yurtta Sulh Konseyi adını verdikleri yapı, 38 kişilik bir kadroyla hazırlandı. O bildiride kullanılan dil ve darbe mantığı, doğrudan 27 Mayıs zihniyetini yansıtıyordu" dedi. Batı’nın seçilmiş iktidarı yaftalarken, darbe yapan FETÖ’yü ‘kültürel İslam’ın temsilcisi’ olarak yücelttiğinin altını çizen Dr. Yılmaz, bu açık çelişkiye de dikkat çekti. "Girişim başarılı olsaydı Türkiye kâbusu yaşardı" FETÖ’nün öncelikle iktidarı içeriden ele geçirmeye çalıştığını, bunda başarılı olamayınca 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunduğunu aktaran Dr. Yılmaz, "Ancak bu hain girişim, milletimizin eşsiz direnci sayesinde başarısız olmuştur. Bu girişim başarılı olsaydı, Türkiye bir kabusu yaşardı. Bugün Ukrayna’da yaşanan savaş ve Ortadoğu’daki istikrarsızlık ortamı, Türkiye’nin de görülebilirdi" dedi. "Bugün terörsüz Türkiye’ye doğru ilerliyoruz" Türkiye’nin bugün geldiği noktada, hem FETÖ ile mücadelede hem de diğer terör örgütleriyle olan mücadelesinde önemli bir aşamaya geldiğini belirten Dr. Murat Yılmaz, "Bugün terörsüz Türkiye idealine ulaşmak üzereyiz. Bu çok büyük bir başarıdır. Ancak bu tür yapılar her an yeniden ortaya çıkabilir. O yüzden dikkatli olmalıyız" dedi. Son olarak, 15 Temmuz’un gelecek nesillere anlatılmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan Dr. Yılmaz, "15 Temmuz, bizim hikâyemizdir. Demokrasiye, bağımsızlığa, vatanımıza sahip çıkışın destanıdır. Bu mücadeleyi unutmamalı, unutturmamalıyız. Çünkü bu bilinç, bizi benzer tehditlerden koruyacak en güçlü kalkandır" dedi. Soru-cevap bölümüyle devam eden panel, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’ın konuşmacılara plaket takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Bursa Teknik Üniversitesi öğrencileri, Türkiye’de bir ilke imza atarak "Sesli Kampüs" projesini hayata geçirdi Haber

Bursa Teknik Üniversitesi öğrencileri, Türkiye’de bir ilke imza atarak "Sesli Kampüs" projesini hayata geçirdi

Bursa Teknik Üniversitesi öğrencileri, Türkiye’de bir ilke imza atarak "Sesli Kampüs" projesini hayata geçirdi. Proje kapsamında gönüllü öğrenciler, görme engelli bireyler için ders notlarını seslendiriyor. Görme engelli öğrenciler ise yine BTÜ öğrencileri tarafından tasarlanan mobil uygulama aracılığıyla bu sesli ders notlarına kolayca ulaşabiliyor. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Edebiyat ve Münazara Topluluğu öğrencilerinin, Eğitim Destek Erişim Ağı Derneği paydaşlığında, ÜNİDES desteğiyle gerçekleştirdikleri Sesli Kampüs projesi, görme engelli öğrencilerin öğrenim hayatını kolaylaştırıyor. Açılışı Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç ve BTÜ Engelsiz Üniversite Koordinatörü Doç. Dr. Melda Medine Sunay tarafından gerçekleştirilen proje kapsamında, ilk etapta 50 gönüllü öğrenci ders notlarını seslendirerek görme engelli bireylerin erişimine sunuyor. Türkiye’nin her yerinden gönüllü kabul eden proje kapsamında ders notları, BTÜ Kütüphanesi’ne kurulan ses odası ya da online ortamda seslendirilebiliyor. Ses kayıtları, proje ekibi tarafından dinlenerek doğruluğu teyit ediliyor ve uygun bulunan içerikler yine BTÜ öğrencileri tarafından tasarlanan aplikasyona yükleniyor. Akademisyenler de projeye destek vererek ders içeriklerini seslendirebilecek. Kullanıcı dostu aplikasyondan, Türkiye genelindeki tüm görme engelli öğrenciler faydalanabiliyor. Projedeki amacın uzun yıllar kayıt sisteminin devam etmesi olduğunu dile getiren Edebiyat ve Münazara Topluluğu Başkanı Saliha Polat, "Projemize destek verecek gönüllü öğrenciler, diksiyon eğitimi aldıktan sonra okumalarımız başlıyor. Bu kapsamda ilk etapta diksiyon dersi alan gönüllüler, ders notlarını okudu ve yüklemelerimizi gerçekleştirdik. Ders notlarını yüklerken hangi bölümün, hangi dersi olduğunu belirtiyoruz. Görme engelli arkadaşlarımızın, en kolay şekilde uygulamadan faydalanmasını sağlayacağız" dedi. Projenin hedefinden de bahseden Saliha Polat, "Üniversitemizde başlattığımız projemiz, burayla sınırlı kalmayacak. Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde de sesli odalar kurarak akademik bir sesli e-kütüphane ağı oluşturulması hedefliyoruz" diye konuştu. BTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü ikinci sınıf öğrencisi görme engelli Zeynep Dönmez, proje sayesinde ders notlarına daha kolay ulaşabilmenin mutluluğunu paylaştı. Zeynep Dönmez, "Sesli Kampüs, biz görme engelli öğrenciler için bir bilgi kaynağı değil, eşitlik ve erişilebilirlik adına atılmış bir adım. Daha önce Braille Alfabesi ile not tutmaya çalışıyordum ve bu çok zorlayıcı oluyordu. Ancak faaliyete alınan Sesli Kampüs projesi sayesinde bir uygulama ile tüm ders notlarıma ulaşabiliyorum. Bu imkânı sağlayan tüm arkadaşlarımı teşekkür ediyorum" dedi. Türkiye’de bir ilk olan projeyi hayata geçiren öğrencileri kutlayan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, "Üniversitemiz, sadece akademik başarılarıyla değil toplumsal duyarlılığı yüksek projeleriyle de öncü olmaya devam ediyor. Yükseköğretim Kurulu tarafından Mekânda Erişilebilirlik Ödülü’ne layık görülen Üniversitemiz öğrencilerinin hayata geçirdiği bu proje, görme engeli olan öğrencilerimizin öğrenim hayatına katkı sağlama yönünde atılmış çok önemli bir adım. Ders notlarına, ülkenin dört bir yanından görme engelli öğrencilerin ulaşabilmesi projenin diğer bir kıymetli yönü. Bu doğrultuda BTÜ olarak bu projenin diğer üniversitelere de örnek olacağına ve ülke genelinde yaygınlaşacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

BTÜ’nün arı ekmeği tabanlı keşfine uluslararası tescil Haber

BTÜ’nün arı ekmeği tabanlı keşfine uluslararası tescil

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) akademisyenlerinin, arı ekmeğinin endüstriyel ve tıbbi alanda kullanımına yönelik buluşu, dünya çapında tescillendi. Böylece BTÜ’nün uluslararası çapta patent alan çalışma sayısı 3’e yükselmiş oldu. Bursa Teknik Üniversitesi akademisyenlerinin buluşları uluslararası alanda da tescillenmeye devam ediyor. Bu doğrultuda BTÜ’lü akademisyenlerin arı ekmeğinden elde ettikleri buluşu, Türk Patent ve Marka Kurumu’nun ardından ABD’den de patent aldı. United States Patent and Trademark Office tarafından tescillenen "Arı Ekmeği Vasıtasıyla Antimikrobiyal Aktivitesi Geliştirilmiş Polimer Biyokompozitler ve Bunların Üretim Yöntemi" başlıklı buluşu; Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Doç. Dr. Aycan Yiğit Çınar, Biyomühendislik bölümünden Doç. Dr. Gökçe Taner, Polimer Malzeme Mühendisliği bölümünden Doç. Dr. Meral Akkoyun Kurtlu ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi doktorlarından Doç. Dr. Faruk Toktaş geliştirdi. Lokal Yara Bakımı ve Bağışıklık Dengelemede Kullanılabilecek Arı ekmeğinden elde edilecek biyokompozit nanolif, sağlık alanında kullanılacak. Buluş, özellikle yapay damarlar, protezler, doku destek materyalleri, kanama durdurucu materyaller, yara enfeksiyonlarında ve açık yaralarda kullanılan yara bakım ürünlerinde, lokal olarak uygulanabilecek. Aynı zamanda bu buluş, sistemik olarak da immünosüpressif veya transplant hastalarında bağışıklık sistemi dengelemede ana veya ara hammadde olarak kullanılabilme potansiyeline sahip. Uluslararası Çapta 3 Buluş Tescillendi United States Patent and Trademark Office tarafından tescillenen "Arı Ekmeği Vasıtasıyla Antimikrobiyal Aktivitesi Geliştirilmiş Polimer Biyokompozitler ve Bunların Üretim Yöntemi" başlıklı buluş, BTÜ’nün dünya çapında tescillenen 3’ncü çalışması oldu. Daha önce İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı ve ekibinin geliştirdiği, depremde zeminde sıvılaşmayı önleyen malzeme ile Polimer Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kenan Yıldırım’ın dünyada ilk olan hızlı ve düşük maliyetli "lif kompozisyon analiz metodu" küresel patent almıştı. Rektör Çağlar: Bu Başarılar Üniversitemizin Vizyonunun Göstergesidir Uluslararası patent alan proje ekibini tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, "Bilimsel bilgi birikimlerini somut çıktılara dönüştürerek uluslararası patent alma başarısı gösteren değerli akademisyenlerimizi tebrik ediyorum. Araştırma, geliştirme ve yenilikçilik odaklı bu başarılar; üniversitemizin vizyonu, bilimsel üretkenliği ve topluma katkı hedeflerinin en somut göstergelerindendir. Üniversitemiz adına ulusal ve uluslararası patent alma başarısını elde eden tüm akademisyenlerimizi kutluyor, başarılarının devamını diliyorum" dedi.

Bursa Teknik Üniversitesi'nden ürünlerin raf ömrünü uzatacak doğal ambalaj Haber

Bursa Teknik Üniversitesi'nden ürünlerin raf ömrünü uzatacak doğal ambalaj

Bursa Teknik Üniversitesi'nde yoğun petrol bazlı plastik kullanılan alanlara yönelik, çevre dostu alternatif yeni bir proje hayata geçiriliyor. Kolofan ile polimer esaslı biyobozunur ambalaj filmlerinin geliştirilmesini hedefleyen çalışma, birçok farklı sektörde kullanılabilecek. Ultraviyole ışınlarına dirençli olacak yeni nesil ambalaj, içindeki ürünlerin raf ömrünü de uzatacak.   Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü doktora öğrencisi Merve Genç yürütücülüğünde sürdürülen proje, TÜBİTAK 1002-A programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. "Polimerize Kolofan ile Polimer Esaslı Biyobozunur Ambalaj Filmlerinin Geliştirilmesi ve Derin Ötektik Çözeltilerin Plastikleştirici Olarak Kullanım İmkanlarının Araştırılması" başlıklı projede, danışman olarak Prof. Dr. Murat Ertaş, araştırmacı olarak ise Doç. Dr. Ömür Aras yer alıyor. Proje kapsamında, karaçam, kızılçam ve sarıçam gibi iğne yapraklı ağaçlardan elde edilen kolofan maddesi kullanılarak film üretimi gerçekleştirilecek. Bu sayede, kolofanın yaygın kullanılan uygulama alanları dışında, daha az kullanımı olan ambalaj filmlerinde kullanımına dikkat çekilecek. Ham formda kırılgan, zayıf termal özelliklere sahip ve düşük oksidasyon direncine sahip olan kolofan, bu projede çeşitli yöntemlerle modifiye edilerek daha dayanıklı ve uzun ömürlü bir forma dönüştürülecek. Böylece, yüksek oksidasyon direncine ve termal kararlılığa sahip biyobozunur ambalaj filmleri elde edilmesi hedefleniyor.  Ambalaj içindeki ürünün raf ömrü uzayacak  Proje yürütücüsü Merve Genç, geliştirecekleri ürünün tamamen doğal ve çevre dostu olacağını vurgulayarak, "Amacımız, doğal içeriklerle, doğaya zarar vermeden çözünebilen, ultraviyole ışınlara dayanıklı ve uzun raf ömrü sunan ambalaj filmleri üretmek. Özellikle plastik ambalajların doğada yüzyıllar boyunca kalıcı olması büyük bir çevresel sorun. Bizim geliştireceğimiz film ise kısa sürede doğada çözünebilecek ve çevreye zarar vermeyecek" dedi.  Düşük maliyetle yerli kolofan üretimi sağlanacak  BTÜ laboratuvarlarında geliştirilecek projede, aynı zamanda enerji ve maliyet tasarrufu da sağlanacak. Genç, projenin bir diğer önemli katkısının ise Türkiye’nin kolofan ithalatını azaltmaya yönelik olduğunu belirtti. TÜİK verilerine göre yalnızca 2023 yılında Türkiye, 28 bin tonun üzerinde kolofan ve türevleri ithal ederek yaklaşık 55 milyon dolar ödeme yaptı. Geliştirdiğimiz özgün yöntemle, yerli ham madde kullanarak katma değeri yüksek ürünler üretiminin sağlanmasını ve böylece ülkemizde reçine üretiminin yeniden canlanmasına önemli katkılar koymayı hedefliyoruz" diye konuştu. 

BTÜ orman sektörüne çözüm köprüsü kurdu Haber

BTÜ orman sektörüne çözüm köprüsü kurdu

Bursa Teknik Üniversitesinin Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçirdiği "Sorun Çözüm Pazarı" buluşmaları, orman sektörünün temsilcileri ile devam etti. Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar ve konunun uzmanı akademisyenleriyle bir araya gelen firma temsilcileri, sektördeki sorunları paylaşarak, BTÜ’ye çözüm odaklı bakış açısı için teşekkür etti.   "Sanayiyi güçlendiren, sanayiden güç alan üniversite" hedefiyle çalışmalarını sürdüren Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), Türkiye’de bir ilk olan "Sorun Çözüm Pazarı" projesini 2024’ten itibaren uyguluyor. Sektörlere özel toplantılar düzenleyerek, ilk ağızdan sorunları dinleyen BTÜ akademisyenleri, saniyeye nefes aldıracak projeler üretiyor. Otomotivin ardından tekstil sektörü ile süren Sorun Çözüm Pazarı, bu kez orman sektörünün temsilcilerini ağırladı. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da gerçekleşen Sorun Çözüm Pazarı lansmanına; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sinan Uyanık, Bursateknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu ve akademisyenler, orman sektörünün temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıda, firma temsilcileri tek tek söz alarak sektörde karşılaştıkları sorunları ve BTÜ’den beklentilerini dile getirdi.  Rektör Çağlar: Rafta kalan değil çözüm sunan projeler üretiyoruz  BTÜ’nün rafta kalan değil iş dünyasının sorunlarına çözüm üreten projeler hayata geçirdiğini vurgulayan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, "Bu vizyon doğrultusunda düzenlediğimiz Sorun Çözüm Pazarı buluşmaları ile sektör temsilcilerinin sorunlarını dinliyor, projelerimizi, taleplere göre yönlendiriyoruz. Hedefimiz, orman sektörünün sorunlarına yönelik, yenilikçi ve rekabetçi çözümler üretmek, sanayi ile ortak çalışmalar yürütmek ve sanayiyi güçlendiren sanayiden güç alan üniversite olmak" dedi.  Sektörün verimliliği artırılacak, olanaklar geliştirilecek  BTÜ’nün, orman sektörüne yönelik katkı koymayı hedeflediği alanlardan bahseden Rektör Naci Çağlar, "Sektörün yürüttüğü Ar-Ge, Ür-Ge, tasarım, üretim, inovasyon gibi mevcut süreçlerinde karşılaştıkları problemlere, çözüm önerilerini üniversite-sektör iş birliği kapsamında birlikte geliştirmek ve yol haritasını belirlemek amacını güdüyoruz. Bu desteğimizle sektörün; nitelikli iş gücü kazanımı, verimlilik artışı, yeni fon kaynakları, Ar-Ge imkanlarının geliştirilmesi, teknoloji transferi gibi kazanımlara ulaşmasını hedefliyoruz" şeklinde konuştu.  Sorunları aktardılar, BTÜ’ye teşekkür ettiler  Rektör Çağlar’ın konuşmalarının ardından tek tek söz alan firma temsilcileri, sektörde karşılaştıkları sorunları ve iyileştirme ile yenilik bekledikleri alanları paylaştı. Sektör temsilcileri; ahşap malzeme geliştirmeye yönelik yenilikçi çalışmalar, AB projelerinin geliştirilmesi, tasarım merkezlerine yönelik eğitimler, hammadde tedarik sıkıntına yönelik çözümler, ahşap sektörünü ileriye taşıyacak projeler, KOBİ ölçeğindeki firmaların kendine has sorunlarına öneriler, geri dönüşümün sağlanmasına yönelik çalışmalar, inovasyon ve üretim süreçlerinde yeni yaklaşımlar, sektörün dijitalleşmesine yönelik projeler gibi BTÜ’den beklentilerini dile getirdi. Bu süreçlerde BTÜ’nün vereceği desteği çok önemsediklerini belirten temsilciler, çözüm odaklı yaklaşımı için BTÜ yönetimine teşekkür etti.  Toplantının ardından orman sektörünün temsilcileri, Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilen ve bünyesindeki tescilli cihazlarıyla ağırlıklı olarak sanayiye hizmet veren BTÜ Merkezi Araştırma Laboratuvarını (BTÜ-MERLAB) inceleyerek detaylı bilgi aldı. 

Liselilere tercih öncesi üniversite simülasyonu Haber

Liselilere tercih öncesi üniversite simülasyonu

BTÜ ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü, liseli gençlerin akademisyenlerle buluşacağı ve liselilerin bir ay boyunca üniversiteli olacağı 2 büyük projeyi hayata geçirdi. "100 Okul 100 Akademisyen Projesi" kapsamında BTÜ akademisyenleri liseli öğrencilerle bulaşacak. "Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi" ile öğrenciler, tercih etmeyi düşündükleri bölümleri bir ay boyunca BTÜ sıralarında yakından tanıma fırsatı bulacak.   Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ve Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan "Eğitim ve Öğretim İş Birliği Protokolü" çerçevesinde "100 Okul 100 Akademisyen Projesi" ve BTÜ’nün lise öğrencilerine "Önce Yaşa, Sonra Seç" sloganıyla kapılarını açacağı "Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi"nin tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. BTÜ Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da düzenlenen toplantıya; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu ve ilgili akademisyenler katıldı. "100 Okul 100 Akademisyen" projesi kapsamında farklı akademik alanlardan, BTÜ’lü 100 akademisyen, Bursa genelindeki 100 lisede yüz yüze ders etkinlikleri gerçekleştirecek. Akademisyenler, öğrencilere üniversite kültürünü tanıtacak, bilimsel sohbetler ve konu anlatımlarıyla gençlerin akademik, mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak.  Liseli öğrenciler 1 ay üniversiteli olacaklar  Lise öğrencilerine BTÜ’nün kapılarının açılacağı Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi ile lise 3’ncü ve 4’ncü sınıf öğrencileri, BTÜ’nün erişime açacağı sistem üzerinden üniversite tercihi yapar gibi okumak istedikleri bölümü tercih edecek. Yerleştirme sırasında öğrencilerin okul not ortalaması baz alınacak. Her bölüme 5 lise öğrencisinin kabul edileceği proje ile öğrenciler ilk üniversite deneyimlerini 1 ay boyunca haftada bir gün BTÜ sıralarında gerçekleştirebilecek. Öğrencilerin tercih edeceği bölümleri ve üniversite kültürünü birebir simüle edeceği proje, tüm ortaöğretim kurumlarına açık olacak. Tercihlerin ekim ayı içerisinde BTÜ’nün duyurusunu yapacağı sistem üzerinden gerçekleştirilmesi hedefleniyor.  Rektör Çağlar: "Projeler Türkiye’de bir ilk"  Bursa Teknik Üniversitesinin (BTÜ), "ilklere imza atan üniversite" vizyonu doğrultusunda bir ilke daha imza attığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Naci Çağlar, "Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğinde hayata geçirdiğimiz '100 Okul 100 Akademisyen' ve 'Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa' projemiz, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Lise öğrencilerimize, hayatlarını yönlendirme noktasında rehberlik edecek bu projeleri hayata geçirmekten dolayı gurur duyuyoruz" dedi.  BTÜ’nün ilk olan ve öne çıkan diğer projeleri hakkında bilgi veren Rektör Naci Çağlar, "Türkiye’deki teknik üniversiteler arasında iş birliğini artırmak, ortak hedefler doğrultusunda sinerji oluşturmak amacıyla Teknik Üniversiteler Birliği’nin kurulmasına öncülük ederek, yükseköğretim alanında örnek bir rol üstlendik. Bununla birlikte ‘tescilli özgün kariyer modelimiz’ ile öğrencilerimizi yalnızca akademik anlamda değil, kariyer planlaması konusunda da donanımlı bireyler olarak yetiştirmeyi sürdürüyoruz. Öğrencilerimizin tamamı için zorunlu olan Eleştirel Düşünme Yöntemleri ve Yapay Zekâ derslerimiz sayesinde öğrencilerimiz hem düşünsel derinlik hem de teknolojik yetkinlik kazanarak çağın gerekliliklerine uygun bireyler olarak yetiştiriliyor. İşletmede Mesleki Eğitim Programımız (İMEP) ile 4’üncü sınıf öğrencilerimizi bir dönem boyunca tam zamanlı sektöre yolluyoruz. BTÜ, bu vizyoner adımlarıyla sadece akademik başarıya değil, aynı zamanda toplumsal katkıya da odaklanarak yükseköğretimde örnek teşkil etmeye devam ediyor. Bugünkü projemiz de ilklere imza atan üniversite olmamızın diğer bir somut örneğidir. İlk olmaya, üretmeye devam edeceğiz" diye konuştu.  "Hedef gençlerin geleceğini doğru yönlendirebilmesi"  BTÜ’nün "şehir ile bütünleşen üniversite" olma hedefi ile ürettiğini ifade eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, ülkenin geleceği gençlere yönelik çalışmalara ayrıca önem verdiklerini vurguladı. Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile gerçekleştirilecek iki ayrı projenin, gençlerin geleceğini doğru yönlendirebilmesi adına çok kritik olduğunu ifade eden Rektör Naci Çağlar, "100 Okul 100 Akademisyen Projemiz ile akademisyenlerimiz lise öğrencileriyle buluşacak. Resmi ve özel tüm ortaöğretim kurumlarının başvurduğu projenin ilk etkinliğini ise Nilüfer Borsa İstanbul Fen Lisesi öğrencileriyle gerçekleştirdik. Proje, sıradaki okullarımızla devam edecek" dedi.  "Gençleri merkeze alan projelere devam edeceğiz"  Bursa Teknik Üniversitesi'nde liselerinin de artık bir yerinin olacağını belirten Rektör Çağlar, Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projemiz ile üniversitemizdeki her bölümümüze, 5 kontenjan ekleyeceğiz. Lise öğrencilerimiz not ortalaması sıralamasına göre tercih ettikleri bölüme yerleşecekler. Aralık ve ocak aylarında 1 ay sürecek olan derslerle, öğrenciler hem üniversiteye gitmeden hedefledikleri bölümü tanıyacaklar hem de üniversite kültürüne adapte olacaklar. Tüm çabamız, gençliğimizin öğrenim ve kariyer yolculuğunu doğru yönlendirebilmesi için. Biz üniversite olarak gençlerimize yönelik projeleri, onların da fikirlerini ve önceliklerini merkeze alarak hayata geçirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.  Dr. Ahmet Alireisoğlu: Geleceğe donanımlı gençler yetiştiriyoruz  Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu ise proje fikrini ortaya koyan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar’a teşekkür ederek, "Burada, gençlerimizin eğitim hayatında bir dönüm noktası olacak iki önemli projeyi hayata geçirmenin gururunu ve heyecanını yaşıyoruz. Bursa Teknik Üniversitesi ile iş birliği içerisinde yürüttüğümüz '100 Okul 100 Akademisyen Projesi' ve 'Tercihten Önce Üniversiteni Yaşa Projesi', liseli gençlerimizin geleceğe daha donanımlı, daha bilinçli ve daha kararlı adımlarla ilerlemelerini hedefliyor. Gençlerimiz için üniversitemizle farklı projeler üretmeyi sürdüreceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki; gençliğe yapılan yatırım, geleceğe yapılan en büyük yatırımdır. Dolayısıyla projelerin öğrencilerimiz için hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı. 

Vatandaş parselinin riskini bir tıkla ölçebilecek  Haber

Vatandaş parselinin riskini bir tıkla ölçebilecek 

Teknik Üniversite olmanın sorumluluğu ile hareket eden BTÜ, Bursa'da binaların ve yapıların depreme dirençli hale getirilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. BTÜ akademisyenleri, Yıldırım ve Gemlik ilçelerinden başlattıkları proje ile şehrin sıvılaşma alanlarını tespit ediyor. Ortaya çıkacak verilerin, bir yazılım aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılması da hedefleniyor.   Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) bünyesinde yer alan Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi, "Depreme dirençli kentler" oluşturmak için çalışmalarını sürdürüyor. 6 Şubat'ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaraların sarılması, şehirlerin yeniden ayağa kaldırılması ve zemin ile yapı risk analizinin yapılması için pek çok proje üreten BTÜ'lü akademisyenler, Bursa'yı da depreme hazır hale getiriyor. Bu kapsamda Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı ve ekibi detaylı zemin haritalarını çıkarıyor ve deprem risk analizlerini yapıyor. İki yıl önce Yıldırım ilçesinde başlanan detaylı zemin haritalama ve deprem risk analizleri, Gemlik ilçesi ile devam ediyor. İki ilçede de arazi ölçümleri ile gerekli analizlere başlayan ekip, alanlarda sıvılaşma olup olmadığını belirliyor. Sahadan toplanan veriler, proje çerçevesinde yazılım programlarına aktarılarak zemin ile üstyapı analizleri yapılıyor ve binaların depremde hasar görme durumları değerlendiriliyor. Yapılan çalışmaların kentsel dönüşüme ışık tutması hedefleniyor. Ayrıca BTÜ'lü akademisyenler, Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nin de depremselliğini ele alarak, üretim durmadan binaları ve zeminleri güçlendirerek yapıları depreme dirençli hale getirmek için çalışmalarını sürdürüyor.  Gemlik ve Yıldırım'ın zemini analiz ediliyor  Çoğu ilde detaylı zemin araştırmaları ve analizlerin yapılmadığını ifade eden Prof. Dr. Eyübhan Avcı, Bursa'da bu çalışmanın BTÜ öncülüğünde başladığını vurguladı. Yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Avcı, "Buradaki amacımız Bursa'nın detaylı zemin haritasını çıkarmak, muhtemel bir deprem durumunda nerelerin fazla hasar alacağını tespit etmek ve yapılacak kentsel dönüşüm çalışmalarının risk derecesinin yüksek olduğu alanlardan başlatmak. Yıldırım'da başlattığımız çalışmalara sıvılaşma riskinin ve depremde hasar görme riskinin yüksek olduğu Gemlik'i de ekledik" dedi.  Vatandaş parselinin riskini bir tıkla ölçebilecek  Bölgelerden numuneler topladıklarını anlatan Prof. Dr. Avcı, zemin sıvılaşma haritaları, yumuşak zemin özeliği gösteren alanların haritaları, heyelan riskine sahip alanların haritaları, deprem anında gelebilecek ivme değerleri, alanın yer altı suyu, zemin profili gibi detaylı verilerin bir yazılım ile belediyelerin kullanımına sunulacağını söyledi. Avcı, "Yetkililer bu sisteme koordinat bilgisi girdiğinde, o alanın bilgileri detaylı olarak önlerine çıkacak. Kentsel dönüşüm ve ruhsat aşamalarında belediyelere kolaylık sağlayacak. Vatandaşlar için oluşturacağımız yazılımda da vatandaş ada parselini girerek, bulunduğu alanın deprem risk derecesine ulaşabilecek, alanın sıvılaşma riskinin bulunup bulunmadığı veya yumuşak zemin özelliğine sahip olup olmadığını görebilecek. Ne kadarlık bir deprem ivmesi gelecek, faylar nereden geçiyor, ne yapması gerektiğiyle ilgili bazı bilgiler, bu yazılımda vatandaşın önüne düşecek" diye konuştu.  BTÜ icadı bor enjeksiyonu sıvılaşmanın önüne geçecek  Bursa'nın depremsellik açısından riskli bir şehir olduğunun altını çizen Avcı, özellikle Gemlik ilçesinin muhtemel bir depremde ciddi hasar alabileceğini vurguladı. Avcı, "Bursa'da; Gemlik, Mudanya gibi sahil bölgeleri ile Nilüfer, Yıldırım ovası gibi alanlar yüksek sıvılaşma potansiyeline sahip. O yüzden Bursa'nın ciddi bir depremde, hasar alma riski oldukça yüksek. Üniversitemizde geliştirdiğimiz bor enjeksiyonlu malzeme ile bu sıvılaşma riskinin de önüne geçebiliriz. Malzememizi, yeni yapılacak binaların zeminlerine uygulayabileceğimiz gibi, mevcut binalara da temellerden açacağımız küçük delikler vasıtasıyla kolaylıkla uygulayabiliriz. Zemin içindeki boşluklara yerleşen malzeme katılaşarak zemini katı bir forma (kaya özelliğine) getiriyor ve sıvılaşma olayını ortadan kaldırıyor. Çalışmamızın Gemlik Kurşunlu bölgesinde yapılan saha uygulamalarında oldukça başarılı sonuçlar elde edildi" şeklinde konuştu.  Rektör Naci Çağlar: "Deprem hasarlarını azaltmak için sahadayız"  BTÜ'nün deprem öncesi ve sonrası birçok proje ve çalışmaya imza attığını kaydeden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, "Şehrimizin sorunlarına kayıtsız kalmıyor, Bursa'mızı depremlere hazırlamak için pek çok çalışma sürdürüyoruz. Şehrin yapı stoğunun ve zeminin incelenmesi, sıvılaşmaya karşı bor katkılı enjeksiyon malzememizin uygulama aşamasına gelmesi, akademisyenlerimizin ilgili komisyonlarda yer alması, çalıştaylar gibi depreme hazırlık konusunda fark oluşturacak çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz. Dolayısıyla şehrimiz için ülkemiz için ve depreme hazırlık için hep sahadayız" dedi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.