Hava Durumu

#Cumhurbaşkanı

Yeni Marmara Gazetesi - Cumhurbaşkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Oyunu Üsküdar’da Kullandı Haber

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Oyunu Üsküdar’da Kullandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri için oyunu Üsküdar’da Saffet Çebi Ortaokulu’nda kullandı. Erdoğan, “Bu seçimin ülkemizde yeni bir dönemin, yeni yüzyılın başlangıcına vesile olmasını diliyorum” dedi.   Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri için oylarını kullanmak üzere Kısıklı’daki konutlarından ayrılarak saat 13.15'te Üsküdar’da bulunan Saffet Çebi Ortaokulu’na geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı okulun girişinde AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ile Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen karşıladı. Oy kullanacağı sınıfa giren Erdoğan, sandık görevlileriyle selamlaştı. Pusula ve mührü alarak kabine giren Emine Erdoğan, oyunu kullandı. Ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oyunu kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, ‘3308’ numaralı sandıkta oyunu kullandı.  “Bu seçimin, yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmasını diliyorum”  Oy verme işleminin ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kısa bir süre önce milletvekili ve cumhurbaşkanlığı seçimlerini icra ettik. Bugün de yerel yönetimler seçimini icra ediyoruz. Arka arkaya bu kadar kısa bir süreyle yapılan iki seçim milletimizi gerçekten yordu. Bizleri de yordu; çünkü çok yoğun bir kampanya geçirdik. Bu kampanyadan sonra da bugün bu seçimleri icra etmek suretiyle yerel yönetimlerden inşallah ülkemiz ve milletimiz için hayırlı bir netice çıkar diye düşünüyorum. Bu seçim ülkemizde birbirine yakın süreçte yeni bir dönemin başlangıcına vesile olacak. Bir taraftan milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimi, diğer taraftan yerel yönetim seçimleri. Bunların ülkemizde inşallah yeni bir dönemin, yeni yüzyılın başlangıcına vesile olmasını diliyorum. Milletimize gösterdiği bu sadakatten dolayı şahsım ve tüm partili arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum” dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Önümüzdeki 5 Yıl Gündemimiz Deprem' Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Önümüzdeki 5 Yıl Gündemimiz Deprem'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kocaeli mitinginde vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan “Uğruna bedel ödediğimiz bu kazanımların elimizden kayıp gitmesine izin veremeyiz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, gönül verdiğimiz partiler, kökenimiz, meşrebimiz farklı olabilir ama Türkiye bizlerin ortak yurdu, ortak çatısı, ortak yuvasıdır. Sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir.   Kocaeli sahilde bulunan miting alanında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dinlemek için yaklaşık 85 bir kişi alanı doldurdu. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı ve adayı Tahir Büyükakın, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, AK Parti Kocaeli ilçe Belediye Başkan adayları, MHP Kocaeli İl Başkanı Murat Nuri Demirbaş, Büyük Birlik Partisi Kocaeli Bölge Koordinatörü Metehan Küpçü’de alanda hazır bulundu.  Alanda kendisini dinleyenlere konuşan Erdoğan, “Burada 31 Mart gecesi kazanılacak zaferin müjdesini görüyorum. İnanıyorum ki Kocaeli, bir kez daha 'Eser ve hizmet' diyecek. Büyükşehirde ve ilçelerde bir yol kazasına mahal vermeyeceğinize inanıyorum. Yatırım ve kalkınma hamlelerimizi kesintiye uğratmadan sürdüreceğiz. İşte bizi asla yalnız bırakmayan vefa abidesi Kocaeli bu. Rabbim sizlerden razı olsun. Tabii içeri girerken emniyete dedim ki, 'Sorun bakalım şu anda meydanda katılım ne kadar?' Hadi ben söyleyeyim. 85 bin. İyi değil mi? Şuraya bak. CHP nereden bilsin? Hiç seçim kazanmamış ki... Biliyorsunuz artık 2 gün kaldı. Hayatta pek çok şeyin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz. Pazar günü hep birlikte, sabah erkenden sandıklara koşacağız. Tercihimizi bize hizmet edecek, verdiği sözleri unutmayacak, göreve geldiğinde vaatlerinin arkasında duracak isimlerden yana kullanacağız. AK Parti ve Cumhur İttifakına kaybettirerek, CHP’ye kazandırmak için mesai harcayanlara karşı yakınlarımıza uyaracağız" diye konuştu.  “Son il mitingimizi burada yapıyoruz”  Efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini ifade eden Erdoğan, “Kocaeli halkının en doğru kararı vereceğine yürekten inanıyorum. 2 ay önce başladığımız mahalli idareler seçim maratonumuzda doğudan batıya, kuzeyden güneye 52 farklı şehrimize gittim. Son il mitingimizi burada yapıyoruz, final. Bu 2 aylık dönemde Diyarbakır'dan Trabzon'a, Hatay'dan Samsun'a, Muğla'dan Çorum'a kadar ülkemizin dört bir ucundaki vatandaşlarımızla kucaklaştık, gençlerimizle selamlaştık, yaşlılarımızın hayır duasını aldık. Hanım kardeşlerimizle hasbihâl ettik, üreticilerimizle bir araya geldik. Emeklilerin, emekçilerimizin sesine kulak verdik. Yeni yuvasına kavuşan depremzedelerimizin sevincini paylaştık. Hiçbir ayrım yapmadan, milletimizin tamamıyla dertleştik, hasret giderdik. Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz manzara şudur; bizler tüm farklılıklarımızla, 85 milyonu burada gördüğünüz gibi büyük bir aileyiz. Görüş farklılıklarımıza rağmen hepimiz kardeşiz. Biriz, beraberiz” şeklinde konuştu.  “Sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir”  “Kardeşliğimize ne kadar sıkı yapışırsak, sorunların üstesinden o derece rahat geliriz” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'nin en büyük gücü, vatandaşlarının birliği, beraberliği ve sarsılmaz bağıdır. Bu bağı hem korumamız, hem de perçinlememiz gerekiyor. Seçim döneminde yükselen siyasi tansiyonu, farklı yerlere yönlendirmek isteyen odaklara karşı dikkatli olmalıyız. Türkiye olgun bir demokrasiye sahiptir. Seçim sistemimiz dünyaya örnek olacak seviyededir. Uğruna bedel ödediğimiz bu kazanımların elimizden kayıp gitmesine izin veremeyiz. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, gönül verdiğimiz partiler, kökenimiz, meşrebimiz farklı olabilir ama Türkiye bizlerin ortak yurdu, ortak çatısı, ortak yuvasıdır. Sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir. Sandığın itibarın korunmasında siyasetçisi, kamu görevlisi ve seçmeniyle hepimize sorumluluklar düşüyor. Hem sandığa gidip oy kullanarak, hem de oyumuza sahip çıkarak demokrasimize karşı mesuliyetimizi yerine getireceğiz. Bu konuda adaylarla birlikte tüm vatandaşlarımın gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.  “Kazanımlarımızın hiçbiri bize altın tepside sunulmadı”  Türkiye olarak bugünlere, büyük mücadeleler neticesinde ulaştıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kazanımlarımızın hiçbiri bize altın tepside sunulmadı. Demokraside, ekonomide, hak ve özgürlüklerde sahip olduğumuz hiçbir imkan bize lütuf olarak verilmedi. Son 21 yılda milletçe pek çok kez kazandık. Nice zorlukla karşılaştık. Nice sabotaja maruz kaldık. Bir başka ülkenin milletin başına gelse bir daha yeniden ayağa kakamayacağı büyü felaketler yaşadık. Son olarak 6 Şubat'ta bir gecede 53 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz, 104 milyar dolarlık hasara yol açan asrın felaketi depremle imtihan olduk. Allah'a sonsuz şükürler olsun. Tüm bu badirelerin üzerinden alnımızın akıyla çıkmayı başardık. Geçtiğimiz 21 yıl boyunca darbecileri püskürttük, terör örgütlerine tarihlerinin en ağır bedellerini indirdik, çevresindeki savaşlara rağmen Türkiye'yi bölgesinin istikrar ve güven adası haline dönüştürdük. Depremin üzerinden 1 sene geçmeden şehirlerimizi ayağa kaldıracak çalışmaları tamamlamaya başladık. Şimdiye kadar 80 bine yakın konutu ve köy evini hak sahiplerine teslim ettik. İnşallah yıl sonuna kadar bu rakamı 200 bine çıkaracağız. Deprem bölgesinin imarı yanında, Marmara'dan başlayarak riskli yerleşim yerlerini de depreme hazırlıklı haline getireceğiz. Bu bizim İstanbul ve Kocaeli'nin de içinde yer aldığı Marmara Bölgesine karşı öncelikli görevimizdir. TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar attığımız adımların hayat kurtardığını 6 Şubat depreminde bir kez daha gördük. Yıkılan yapıların yüzde 90'dan fazlası 1999 öncesi inşa edilenlerdi. Burada şu gerçeği tüm samimiyetimle ifade etmek isterim; tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak, hangi siyasi partiye gönül verirsek verelim, deprem meselesini beka sorunu olarak görmek zorundayız. Bunu sadece kendimiz için değil, gözümüzden sakındığımız evlatlarımız için yapmalıyız. Önümüzdeki 5 yıl boyunca gündemimizin ilk sırasında depreme hazırlık başlığı olması bizim açımızdan hayati önemdedir. Biz tüm planlarımızı bu gerçeklerin ışığında yapıyoruz. Seçim sürecinin neticelendirilmesiyle kentsel dönüşüm projelerine hız vereceğiz. Bilim insanlarının uyardığı deprem, kapımızı aniden çalmadan mümkün olan en üst seviyede hazırlıklarımızı tamamlayacağız” dedi.  "Her seçim öncesi petrol buluyorlar' diyerek bizimle alay edenler, bugün Gabar'daki günlük 37 bin varil üretimimizi takdir etmek zorunda kalıyorlar"  Hiçbir zaman tribünlere oynayanlardan olmadıklarını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kısa vadeli kazanımlar uğruna, milletimize ve devletimize bedel ödetecek adımlar atmadık. Türkiye'nin bugünüyle birlikte, geleceğini de kurtarmaya inşa etmeye çalıştık. Hep ileriye baktık. Gözümüzü ufuktan hiçbir zaman ayırmadık. Bundan 15-20 yıl önce savunma sanayinde projelerimizi başlatırken bizi hayalperestlikle suçlayanlar, bugün başarımızı gıptayla takip ediyor. Doğu Akdeniz ve Karadeniz'deki sondaj faaliyetlerine 'israf' diyenler, tarihimizin en büyük keşfi karşısında mahcubiyet yaşıyorlar. 'Her seçim öncesi petrol buluyorlar' diyerek bizimle alay edenler, bugün Gabar'daki günlük 37 bin varil üretimimizi takdir etmek zorunda kalıyorlar. Yerli ve milli markamız TOGG'dan, 5. nesil savaş uçağımız KAAN'a, şehir hastanelerinden köprülere, yollara tren hatlarına, havalimanlarına kadar, her konuda aynı durumla karşılaşıyoruz. Geriye baktığımızda şunu çok net görebiliyoruz; şayet Türkiye son 20 yıldır muhalefetin takoz siyasetine teslim olsaydı bugün bunların hiçbiri olmaz, ülkemiz yerinde saymaya devam ederdi. Ne savunma sanayisinde yerli ve milli üretimin payı yüzde 80'e çıkardı, ne ihracatta 256 milyar doları yakalayabilirdik. Ne turizmde 54,5 milyar dolarla rekor kırabilirdik, ne istihdamı artırabilir, ne de milli gelirimizi 1,1 trilyon doların üzerine taşıyabilirdik. Bunların ve daha saymaya kalksak saatler sürecek hamlelerimizin hiçbirini gerçekleştiremezdik. Biz ne yaptıysak CHP’nin sabotaj siyasetine rağmen yaptık. Neyi başardıysak bu zihniyetin çelmelerine rağmen başardık. Engelleri tek tek aşarak, zincirleri parçalayarak, zorlukları göğüsleyerek Allah'a hamd olsun bugünlere geldik” şeklinde konuştu. 

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Destekliyor Haber

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Destekliyor

Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Genel Başkanı Özdemir Özdemir,   Özdemir, "Türkmen Alevi Bektaşi vakfı olarak barış, huzur ve güven içinde yaşadığımız şu günlerde ülke olarak üç ayların sonuncusu olan mübarek Ramazan ayına ulaştık. Öncelikle bu barış, huzur ve güveni bize tesis eden Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve devletimizde görev yapan bakanlarımız ve tüm çalışma arkadaşlarına teşekkürü borç biliriz. Bugün biz barış ve bereket içinde yaşarken, hepimizi derinden yaralayan ve üzen, Filistin halkına yönelik soykırım harekatının bir an önce sonlandırılmasını yüce Allah'tan dileriz. Bu uğurda elinden gelen tüm çaba ve gayreti gösteren Cumhurbaşkanımıza da Allahtan derman ister, emeklerinin zayi olmamasını temenni ederiz" dedi.  Özdemir, Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da öz kaynaklarından temin ettikleri binlerce adet yardım kolilerinin ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırıldığını belirterek, Onların sofrasında katık, gönüllerinde yaren olmaya çalıştık. Çocuklarımızı giydirdik, onların okul yolundaki ihtiyaçlarını karşıladık. Önümüzde yine bir seçim var ve yine 22 yıldır her seçim önü olduğu gibi hem içeride hem dışarıda şer ve nifak odakları boş durmayarak son derece başarılı şekilde yürütülen ekonomi politikamıza her koldan saldırmaya, bir çok Avrupa ülkesini bile kıskandıracak gelişmeleri ve çalışmaları engellemeye yönelik faaliyetlerde bulunmaya devam ediyorlar. Her ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar, kenetlenmiş, tek ve bir yumruk olmuş Türk milletini asla engelleyemeyecek, onların mazlum ve masum İslam aleminin yanında, hatta onlara önder olması noktasındaki tavrına mani olmayacaklardır. Tarihin başlangıcından bu güne kadar böyle geldi, Cumhurbaşkanımız'ın önderliğinde bugün ve gelecekte de böyle olacaktır. Biriz, birbirimize yeteriz. Bu uğurda yapacağı tüm çalışmalara sonsuz desteğimizi şimdiden bildiririz. Devletimizin bekası, milletimizin birliği için elimizden ne geliyorsa esirgemedik, en zor gün ve en zor şartta bile yanında olduk. İnşallah Cumhurbaşkanımızın önderliğinde 31 Mart akşamından 1 Nisan sabahına başta İstanbul olmak üzere yurdun her köşesinde zafer kazanmış olarak uyanacağız. Aynı zamanda da seçimlerin kardeşlik, birlik, beraberlik ve huzur içinde geçmesini temenni ediyoruz. Bu uğurda yapılan mücadelede yüce Allah basta sayın cumhurbaşkanımızın ve sonra her neferin yar ve yardımcısı olsun" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "CHP dediğiniz CHP değildir" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "CHP dediğiniz CHP değildir"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Van'da partisi tarafından Beşyol Meydanı’nda düzenlenen mitingde partililere seslendi. Dün Hakkari'den dönerken yolda geçirdiği trafik kazasında vefat eden AK Parti Van İl Yönetim Kurulu üyesi Bilal Eryiğit'e Allah'tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı dileyen Erdoğan, "Van'da sizlerle birlikte olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Özü sözünden, sözü özünden ayrılmayan, Hakk’ın ve hakikatin şehri divanda sağ olsun bizi bağrına bastı. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde Cumhurbaşkanlığı‘nda yüzde 38 oy oranıyla şahsıma verdiğiniz destek için sizlere teşekkür ediyorum. Mayıs seçimlerinde karşımızdaki CHP adayı etrafında birleştiler. Ülkemizde tek parti faşizmi döneminin acılarını bilmeyen, yaşamayan ve dinlemeyen yoktur. Yeniden bu zihniyeti diriltmek için var gücüyle çalışan CHP ve adayını getirip sizlere de dayattılar. Sizlerin kapınızın önünden geçmeyecek isimleri, iradenize ipotek koyarak Meclise taşıdılar. Hatta cumhurbaşkanı yapmak istediler. Bu oyuna alet ettiler. Tek parti faşizminin temsilcisi CHP ve kiyafetsiz yöneticilerinin ihtiraslarına kurban ettiler. Bugün aynı oyunu yine sahnelemenin peşindeler. İfadelerle gizlemeye, saklamaya, gözlerden kaçırmaya çalıştıkları ittifaklarla sizlerin iradesini bir kez daha satılığa çıkarttılar” dedi.  "Mutfakta konuşanların sonunu gördük, ama balkondan konuşanlar çok şükür karşımızda" yazılı pankartı okuyan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:  “Kazanmak için kaybettirmek için çalışma mantığını devreye soktular. İşte bu milletin aklıyla alay ettiler. İşin içine deste deste paraların da girmesiyle bu oyun iyice kirlendi. Bağırarak çağırarak, yalan üstüne yalan söyleyerek, arsızca etrafa saldırarak, kibirle milleti aşağılayarak kimse kendini bu kirden arındıramaz. Milletimiz bu sinsi ve kirli oyunların hesabını 31 Mart‘ta sandıkta soracaktır. Utanma bilmeyen suratlara milli irade tokadını vuracaktır. Bugün burada milli irade tokadının ilk seslerini duyuralım?”  Emniyette aldığı bilgilere göre alanda 55 bin kişinin bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Karanlık gündemlerine meze etmek isteyenlere hak ettikleri dersi vermeye var mısınız? Vanlı iradesini sapkın ideolojilere, zübük siyasetçilere peşkeş çekmeye çalışanlara dur demeye var mısınız? Kendisi için değil emperyalistlere hizmet için enerjisini sömürenlerden kurtarmaya var mısın? İşte benim gönüldaşım, yoldaşım, ahiretliğim budur. Kardeşlerim bu coğrafyayı büyük zorluklarla vatan yaptık. Vatanımız olarak kalması için de çok fedakarlıkta bulunduk. Son asrımızın her döneminde demokrasimiz gelişmesin, kalkınmamız gerçekleşmesin, ayaklarımız üzerinde durmayalım diye başımıza musallat edilen bir musibet önümüze çıkartıldı. Bu musibet kimi zaman darbeler, kimi zaman cuntalar, kimi zaman siyasi ve ekonomik krizler, kimi zaman sosyal gerilim, kimi zaman terör eylemleri olarak karşımıza çıktı. Kirli iç ve dış pazarlıkları hep bunlara eşlik etti. Şimdi de aynı tablo ile karşı karşıyayız. Bir yanda tarihi, demokrasi ve kalkınma hamleleriyle asırlık eksikliklerini tamamlayan, 2023 hedefleri ile egemenliğini güçlendiren Türkiye'nin yüzyılı vizyonu ile zirveye gözünü diken bir Türkiye var. Diğer tarafta ise ülkemizi kendi güvenlik ve refah düzenlerine hizmetle mükellef gören emperyalistlerin ısrarla dayattıkları, istikrarsızlık uğruna aldıkları talimatlar gereği şahsımıza ve hükümetimize karşı emperyalistlerin başlığına yeltenenlerin üstünü kazırsanız altı aynı adrese çıkar, hepsinin de ipleri aynı yerlerde toplanır. Son iki asırdır biz bu oyuna çok maruz kaldık ve maalesef çok da örselendik. Koskoca bir cihan devletinden geriye kalan bu vatan toprağını bile bize çok gördüler” diye konuştu.  "CHP dediğiniz CHP değildir"  Muhalefeti de eleştiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  “Hiçbiri kendisi değildir. CHP dediğiniz CHP değildir. Bu tabela altında toplananlar da bilhassa şu anda bir titan zincirinin halkaları, rantiye çarkının dişlileri haline gelmişlerdir. Herkes kendi ihtirasının peşindedir. Öte yandan DEM Parti'de kimin iradesi kimin elinde belli değil. Bu yapının gerçek anlamda bir siyasi faaliyetini, ülkenin ve milletin hayatını değiştirecek bir programını, projesini ve gayretini gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü bu yapının tek misyonu Türkiye’nin aleyhine olan ne varsa ona destek vermektir. Miras yedisinden partimizin eskilerine kadar ötekileri söylemeye gerek bile duymuyorum. Türkiye’de göz diktikleri için milli irade işportacılığına soyunan istismarcılara da eyvallah etmeyiz. Bu mücadelemizde en güçlü şekilde sizleri yanımızda görmek istiyoruz. Öyleyse şimdi buradan öyle bir ses verin ki Van Gölü'nün etrafında duymayan kalmasın. 31 Mart’ta Türkiye Yüzyıl şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart‘ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart‘ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler kapı kapı dolaşmaya, birlikte Türkiye haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleri ile boyamaya var mıyız? İnşallah Ramazan-ı Şerif'i bayram gelmeden 31 Mart milli irade bayramı haline getireceğiz. Seçime az kaldı, bunun için hep beraber gece gündüz çok çalışacağız. Rabbim hepinizden razı olsun" diye konuştu.  Erdoğan, 21 yılda güncel rakamlarla Van'a 168 milyar TL kamu yatırımı yaptıklarını belirttikten sonra partisinin adaylarını tanıtarak destek istedi. Erdoğan, daha sonra Hakkari'ye gitmek üzere Van'dan ayrıldı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Verilmiş sadakamız varmış" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Verilmiş sadakamız varmış"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Karşımızdaki ittifakın bugünkü durumunu gördükçe verilmiş sadakamız varmış diyoruz. Ülkenin ikinci büyük partisi işi gücü bırakmış, kendi içerisinde saç saça, baş başa kavga ediyor. Yaptıkları kongrelerin üzerindeki şaibeler ve kirli pazarlıklarla öyle bir haldeler ki dünya yansa, ülke batsa umurlarında değil. Kendi şahsi kariyerlerinden başka hiçbir şeyi gözleri görmüyor” dedi.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart mahalli idareler seçimleri öncesinde miting programlarını sürdürüyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bugünkü durağı Sakarya oldu. Erdoğan, partisinin düzenlediği mitinge katılmak üzere Sakarya Demokrasi Meydanı’na geldi. Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra; AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Ali İhsan Yavuz, Erkan Kandemir, Hasan Basri Yalçın, Fatih Yalçın, AK Parti Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yusuf Alemdar, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, Sakarya milletvekilleri, il protokolü ve binlerce vatandaş katıldı.  “Karşımızdaki ittifakın bugünkü durumunu gördükçe verilmiş sadakamız varmış diyoruz”  60 bin kişinin bulunduğunu ifade ettiği meydanda, vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözlerime bu gece idrak edeceğimiz mübarek Berat Gecemizi tebrik ederek başlıyorum. Geçen sene Mayıs ayında tarihimizin en kritik seçimlerinden birini yaşadık, 14-28 Mayıs seçimleri Türkiye’nin demokrasi ve kalkınma mücadelesinde daima örnek gösterilecektir. Sadece katılım oranları ile değil sonuçları ile de Mayıs seçimleri bir dönüm noktasıdır. Millet olarak bugün geriye doğru baktığımızda nasıl bir badire atlattığımızı çok daha iyi anlıyoruz. Karşımızdaki ittifakın bugünkü durumunu gördükçe Türk Cumhuriyeti’nin verilmiş sadakamız varmış diyoruz. Sakarya’mız iradesine sahip çıkarak yüzde 65 oy oranı ile bize destek oldu. Sakaryalı kardeşlerime şükranlarımı sunuyorum. Sakarya inşallah 31 Mart’ta çok daha güçlü şekilde yanımızda yer alacaktır. Resmi rakam, şuanda meydanda 60 bin kişi var. Zaten Sakarya’ya da bu yakışır. Bizim Sakarya ile bu muhabbeti ancak gönül gözü ile bakanlar görür. Bu muhabbeti dizelere dökecek olursak herhâlde şu şekilde akardı; hem haktan yanasın, yiğitsin, mertsin, kimseye eğilmez başın Sakarya. Yeryüzüne bindirilmiş cennetsin, dünyada bulunmaz eşin Sakarya. Sırtımı dayadığım dağsın sen Sakarya. Kafkasların, Balkanların, Anadolu’muzun her köşesisin kokusunu taşıyan Sakarya’ya sizler ile hasret gidermeye geldik” dedi.  “Ülkenin ikinci büyük partisi işi gücü bırakmış, kendi içerisinde saç saça, baş başa kavga ediyor”  Erdoğan, “Sakarya geleceğimize güvenle bakmamızın teminatıdır. Milli mücadelede olduğu gibi 15 Temmuz’da da hainlere geçit vermeyen bu şehir Türkiye 100 yılının yükselen yıldızıdır. Türkiye’nin demokrasi, adalet ve kalkınma mücadelesinin her safhasında sizler yanımızda oldunuz. Bir dönem bizimle birlikte olup da sonra yoluna ayıranların veya yolunu kaybedenlerin aksine Sakarya istikametini hiç bozmadı. Sakarya ülkeye eser kazandırmak, millete hizmet etmek için çalışması gereken muhalefetin oyunlarına hiç gelmedi. Ülkenin ikinci büyük partisi işi gücü bırakmış, kendi içerisinde saç saça, baş başa kavga ediyor. Dün Türkiye’yi yönetecek cumhurbaşkanı adayı diye karşımıza çıkardıkları genel başkanı adaylarını çiğneyip geçtiler. Diğer isimlerin ise yarın ne olacakları belli değil. Yaptıkları kongrelerin üzerindeki şaibeler ve kirli pazarlıklarla öyle bir haldeler ki dünya yansa, ülke batsa umurlarında değil. Kendi şahsi kariyerlerinden başka hiçbir şeyi gözleri görmüyor” diye konuştu.  “21 yıldır ülkenin kalkınması ve gelişmesi için farkımızı gösterdik”  Ülkeyi, Türkiye 100 yılı belediyeciliği ile bu seçimde dünyanın en üst ligine çıkarmak istediklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında bunlar tek parti devrinden beri hep böyleydiler, bunun için milletimiz rahmetli Menderes’ten merhum Özal’a kendi derdi ile dertlenen herkese sahip çıkmıştır. Bizde 21 yıldır ülkenin kalkınması ve gelişmesi için farkımızı gösterdik. Şimdi de ülkemizi Türkiye 100 yılı belediyeciliği ile bu seçimlerde dünyanın en üst ligine çıkarmak istiyoruz. Bugün sizlerin karşısına da aynı hissiyat ile çıktı. Sakarya’dan öyle bir ses verin ki; Marmara’dan, Karadeniz’e kadar duymayan kalmasın. Ayağa kalkmaya hazır mıyız Sakarya? Sakarya 31 Mart’ta Türkiye 100 yılı şehirleri için hazır mıyız, kararlı mıyız, gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar ana kademe, kadın kolları, gençler, kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Seçim akşamı Sakarya ile birlikte Türkiye haritasını cumhur ittifakının renklerine boyamaya var mıyız? Sakarya, Türkiye’nin kalbi, Türkiye’de bulunduğu coğrafyanın kalbidir. Tüm imparatorlukların gözü hep bu coğrafyada oldu. Bu bakımdan Anadolu sadece medeniyetler beşiği değildir, aynı zamanda bir medeniyetler mezarlığıdır. Bu topraklarda nice devlet kuruldu, hüküm sürdü ve yıkılıp gitti, nice krallar en son nefesini bu topraklarda verdi” şeklinde konuştu.  “Maruz kaldığımız ihanetlerin, ödediğimiz bedellerin haddi hesabı yok”  Erdoğan, “Türk milleti olarak biz de Malazgirt’ten bu yana bu topraklar için mücadele ediyor can veriyoruz. Bayrağımız inmesin, ezanlarımız susmasın diye can verdik, veriyoruz. Son 40 yıldır birlik ve beraberlik, kardeşliğimize kast eden bölücü terör örgütüne karşı mücadele yürütüyoruz. Askeri, polisi, kamu görevlisi, korusu, kadını, yaşlısı, gençlerimizi bizden kopardı. Maruz kaldığımız ihanetlerin, ödediğimiz bedellerin haddi hesabı yok. Ama hamd olsun her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu cennet vatanı hainlere, teröristlere teslim etmedik. Bunları Cudi’de, Tendirek’te, Gabar’da gömdük mü? Artık içeride terör örgütleri kalmadı, hepsi de terk etti. Güney sınırımız boyunca bir teröristan kurmaya teşebbüs ettiler, gerçekleştirdiğimiz sınır ötesi operasyonlar ile bu senaryoyu yırtıp attık. İHA’larımızla, SİHA’laramızla teröristleri o mağaralarında yok ettik. Şimdi en son olarak ortaya hangi uçağımızı çıkardık; KAAN’ımızı çıkardık. KAAN ile beraber gökyüzü ile buluştuk. Yaptık ve yine yapacağız. Nerede bir terörist varsa buluyoruz, başını eziyoruz, arkalarında kimlerin olduğuna bakmadan son terörist etkisiz hale getirilene kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz” ifadelerini kullandı.  “Barış ve huzur istiyorsan savaşa hazır olmalısın”  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Barış ve huzur istiyorsan savaşa hazır olmalısın, Türkiye ve Türk milleti olarak bu topraklarda huzur içerisinde yaşamak istiyorsak, yapacağımız iş bellidir; güçlü bir ordu ve savunma sanayine, havada, karada ve denizde sahip olacağız. Bizi düşmanlarımıza karşı koruyacak olan tek şey bileğimizdir, kendi gücümüzdür, kendi imkan ve kabiliyetlerimizdir. Diğer türlü bize bu coğrafya da nefes bile aldırmazlar. Bu gerçeği, yakın çevremizdeki örnekleri ile acı bir şekilde görüyoruz. Suriye’de bir milyon insan vahşice öldürüldü, 12 milyona yakın insan göçe zorlandı zulmü durdurmak için kimse adım atmadı. Gazze’de, 30 bin masum Filistinli şehit edildi, 70 binden fazla sivil yaralandı. İsrail vahşetini engelleyecek işe yarar bir çaba gösterilmedi. Tam 140 gündür İsrail’in işlediği insanlık suçlarını sadece seyrediyorlar. İsrail’e acil ateşkes çağrısı bile yapılmıyor. Batılı güçler, işgalci İsrail ordusuna her türlü silah desteğini vermeyi sürdürüyor. Allah korusun yarın bizim başımıza da bir felaket gelse, karşılaşacağımız manzara bundan farklı olmayacaktır” dedi.  “Geçtiğimiz yıl 185 ülkeye, 230 çeşit ürün ihraç ederek 5.5 milyar dolarlık rekor ihraç tutarı yakaladık”  Erdoğan, “Suriye topraklarından ülkemize yönelik DEAŞ ve PKK tehditleri yoğunlaştığında müttefik dediğimiz ülkeler, topraklarımızdan hava savunma sistemlerini söküp götürdüler, terörle mücadelede ihtiyacımız olan silahları, araç gereci, mühimmatı vermediler. Hatta bugün dünyanın en büyük üretici ve ihracatçıları arasında olduğumuz tabanca almamıza dahi engel oldular. Sonra ne oldu, biz tabancamızı yapmaya başladık. Onlar bizden şimdi tabanca istiyorlar. KAAN Savaş Uçağına, Anadolu Gemisine, Akıncı’ya fırtına obüslerine, Altay tankına; çeşit çeşit füze sistemlerine sahip olmak bizim için bir beka meselesidir. Şimdi onlar bizden istiyor, dünyada 5. Nesil savaş uçağı yapabilen dört ülke arasına girmemizin gururunu yaşamayanlar dönüp kalplerinde ülke ve millet sevgisini sorgulasınlar. Bu savunma sanayi projelerini hayata geçirmemiş olsaydık, Allah göstermesin bugün nasıl bir durumda olurduk düşünmek bile istemiyorum. Son 21 yılda savunma sektörlerine yaptığımız yatırımların karşılığını hem güvenlik hem de ihracatımız ile almaya başladık. Kendimiz ile beraber dost ve kardeş ülkelerimizin de ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik. Geçtiğimiz yıl 185 ülkeye, 230 çeşit ürün ihraç ederek 5.5 milyar dolarlık rekor ihraç tutarı yakaladık” diye konuştu. 

Erdoğan: “İsrail'in Gazze'yi insansız hale getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz” Haber

Erdoğan: “İsrail'in Gazze'yi insansız hale getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyarette bulunduğu Cezayir'de, Cezayir-Türkiye İş Forumu'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, forumdaki konuşmasında, 2020 yılındaki son ziyaretinin ardından dost ve kardeş ülke Cezayir'de bulunmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin ikinci toplantısını icra ettiklerini hatırlatan Erdoğan, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun'la bu mekanizmanın bundan sonra Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey olarak devam etmesini kararlaştırdıklarını kaydetti. “Cezayir ile ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene 5.3 milyar dolara yükseldi” Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerinde ülkeleri arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri ayrıntılı biçimde ele aldıklarını ve çeşitli anlaşmalara imza attıklarını aktararak, "Ortak bildirimizde iş birliğine dair gayretlerimizi Türkiye'nin, Cezayir'in ve bölgenin refah ve huzuruna katkı sağlayacak şekilde arttırma irademizi vurguladık. Son dönemde hızlanan temaslar ve ziyaretler münasebetlerimize önemli ivme kazandırıyor" dedi. Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'la birlikte sahip oldukları karşılıklı iradenin meyvelerini başta ticaret ve ekonomi olmak üzere her alanda gördüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ticaret hacmimiz geçtiğimiz sene, bir önceki yıla göre yüzde 27 artışla rekor seviye olan 5,3 milyar dolara yükseldi. Artış eğilimi bu sene de devam ediyor. 2023'ün ilk on ayında ticaret hacmimiz, geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19'luk yükselişle 5 milyar dolara ulaştı. İnşallah sene sonunda 6 milyar dolar bandını yakalamış olacağız" diye konuştu. "Cezayir'de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlıyor" Cumhurbaşkanı Erdoğan, İşbirliği Konseyi'nin geçtiğimiz yıl Ankara'da yapılan ilk toplantısında çıtayı daha da yukarı çekerek 10 milyar dolar hedefini belirlediklerini hatırlatarak, "Sizlerin de değerli katkılarıyla bu noktaya en kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum. Cezayir'de iş birliği imkanlarını fark eden yatırımcılarımız, ülkelerimiz arasında yeni ve sağlam köprüler inşa etmeyi sürdürüyor. Bizler de kendilerine yardımcı olmaya devam edeceğiz. Cezayir'de faaliyet gösteren bin 400 civarında Türk ortaklı firma, yaklaşık 5 bin Cezayirli kardeşimize istihdam sağlamaktadır. Firmalarımız, konut ve altyapı, demir-çelik, tekstil, petrokimya ve ilaç sanayinin aralarında bulunduğu geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor" ifadelerini kullandı. Tüm bu alanlarda örnek işlere imza atan ve Cezayirli kardeşlerinin de takdirini kazanan şirketleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de şirketlerin, iş insanlarının, yatırımcıların önünü açtıklarını ve işlerini kolaylaştırdıklarını kaydetti. Erdoğan, iki lider olarak iş dünyasının karşılaştığı sorunların çözümü için de ellerinden geleni yaptıklarını ifade ederek şirketlerin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri ve vatandaşların da çoğunlukla ikamet ettiği Oran şehrinde başkonsolosluk açarak daha kolay ve etkin biçimde konsolosluk hizmeti almalarını temin ettiklerini söyledi. “Türkiye, Cezayir'de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumunda” Ziraat Bankası'nın da Cezayir'de faaliyete geçmesiyle, özellikle ticari işlemler ve bankacılık alanındaki iş birliğinin daha da gelişeceğini aktaran Erdoğan, "Şirketlerimizin yatırımlarının piyasa değeri 6 milyar dolara yaklaştı. Türkiye bu rakamlarla Cezayir'de petrol ve doğal gaz harici en çok yatırım yapan ve en çok istihdam sağlayan ülke konumundadır. İnşallah burada da en kısa sürede 10 milyar dolar seviyesini yakalamayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyasının önünü açmak ve yeni yatırım ile iş birliği imkanlarını teşvik etmekle mükellef olduklarını kaydederek şöyle devam etti: "Bu anlayışla tüm kuruluşlarımız, ekonomik ve ticari ilişkilerimizin ahdi zeminini tahkim etmek üzere çalışmalarını hızla sürdürüyor. Ticaret Bakanlarımızın imzaladıkları Ortak Niyet Beyanı'yla müzakerelerine başlanacak Tercihli Ticaret Anlaşması'nın süratle neticelendirilmesi iş birliğimize büyük ivme kazandıracaktır. Müzakereleri devam eden Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması'nın hayata geçirilmesi de her iki ülkedeki yatırımcılar için yeni bir teşvik unsuru olacaktır." "Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız" Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'la bu süreçlerin kısa sürede nihayete ermesi için müştereken çalışmaya devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, "Cezayir'in, yerli üretimin ve hidrokarbon harici sektörlerdeki kapasitesinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarını takdirle takip ediyoruz. Enerji alanındaki köklü ilişkilerimizi bu kapsamda yeni bir vizyonla çeşitlendirerek, uzun vadeli ortaklığa dönüştürmek amacındayız. Kurumlarımız ve şirketlerimiz, bu amaçla birlikte çalışarak ortaklıklar geliştiriyorlar" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türk iş insanlarının Cezayir’deki iş birliği imkanlarını ve yeni fırsatları en iyi şekilde değerlendirmeye devam edeceklerine inanıyorum. Ülkemizdeki Cezayir yatırımlarından da memnuniyet duyuyoruz. Cezayirli kardeşlerimizin Türkiye'deki yatırımlarını artırmaları için de gerekli kolaylıkları sağlamayı sürdüreceğiz" diye konuştu. Erdoğan, Cezayir-Türkiye İş Forumu'ndaki samimi misafirperverlikleri için Cezayirlilere teşekkür ederek Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun'un şahsında Cezayir makamlarına, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana artarak devam eden vahşet karşısında sergiledikleri dik ve dirayetli duruş sebebiyle şükranlarını sunduğunu söyledi. “Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecek" Cezayir'in, Gazze konusunda en cesur ve güçlü tepkiyi veren ülkelerden biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugünkü görüşmelerimizde kardeşim Tebbun ile akan kanın durması için neler yapabileceğimizi detaylıca istişare ettik. 13 binden fazla Filistinli kardeşimizin şehit edildiği saldırılar, İsrail'in ve destekçilerinin gerçek yüzünü, niyetini, amacını bir kez daha deşifre etmiştir. İsrailli yöneticilerin işledikleri savaş suçları ve insanlığa karşı suçların müeyyidesiz bırakılmaması bu bakımdan çok önemlidir" ifadelerini kullandı. "Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazzeli çocukları, bebekleri, kadınları ve yaşlıları vahşice katledenlerin sadece insanlık vicdanında değil, uluslararası hukuk önünde de hesap vermesi ve mahkûm olması gerektiğini belirterek, "Diğer türlü zalimin daha da zalimleşmesinin, katliamlarına yenilerini eklemesinin önüne geçemeyiz. İsrail devletinin bir daha benzer vahşete kalkışmaması için İslam dünyasıyla birlikte vicdan sahibi tüm ülkelere de sorumluluk düşüyor. Şunu bir kez daha bilmemiz lazım, İsrail bir terör devletidir. Bunu söylemekten çekinmeye gerek yok, bildiğimiz gerçek bu, vaka bu. Öyleyse bunun hakkını vermek lazım. Bu yapılan vahşet, soykırım sebebiyle de süratle Lahey Adalet Divanı’na gitmesi gerekir. Onun için şu anda binlerce avukat arkadaşımız çalışmalarını sürdürüyor ve İsrail devletini başta (Binyamin) Netanyahu olmak üzere buraya göndermek ve burada da bunların yargılanmasını sağlamamız gerekiyor" diye konuştu. "Türkiye'nin, Cezayir'in, bizim İsrail'e borcumuz yok" "Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri vuranlar bunlar değil mi?" diyen Erdoğan, "Gazze'yi yerle yeksan edenler bunlar değil mi? Yani bunlar yaptırımsız mı kalacak? 'Yapanın yanına kar kalıyor' mu diyeceğiz? Gereği neyse bunu yapmak için işte Birleşmiş Milletlerde ne oldu? 121 ülke İsrail'in karşısında yer aldı, 40 ülke çekimser kaldı, 14 ülke ise karşısında durdu, yani bizim karşımızda durdu ama kovalayacağız çünkü Netanyahu gidicidir. Artık Netanyahu'ya İsrail halkı bile sahip çıkmıyor. Eğer bugün birileri onun yanında yer alıyorsa şunu bilin, bunların İsrail'e borcu var. İsrail'e borcu olduğu için bunlar onların yanında yer alıyor. Ama Türkiye'nin, Cezayir'in, bizim İsrail'e borcumuz yok, bizim halkımıza borcumuz var ve biz de buradan hareketle rahat hareket ediyoruz. Türkiye, İsrailli yöneticilerin Filistinli kardeşlerimize karşı işledikleri savaş suçlarının takipçisi olmayı sürdürecektir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, nükleer silah konusuna değinerek konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Yine bu süreçte İsrailli bakanlar tarafından varlığı inkar edilen nükleer silah ve atom bombası meselesinin de unutulmasına izin vermeyeceğiz. Ey İsrail, atom bombası var mı yok mu söyle. Söyleyemez ama bak biz söylüyoruz. İsrail sende atom bombası var, bunun da özellikle ilgili mercilere şikayetini yaptık, yapıyoruz. Türkiye dahil tüm bölgenin güvenliğini tehdit eden bu konuda hem Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hem de Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı nezdinde girişimlerde bulunacağız. Tüm bunlarla birlikte Gazze'nin yeniden imarı için de gereken her türlü çabayı göstereceğiz. Evet, cebi güçlü olanlara da sesleniyorum. Onlar da bu konuda ellerini cebine atmalı ve Gazze'ye yardım etmeli. Kurulan fona gerekli desteği, hep birlikte Riyad Konferansı'nda bu sesi verdik, oraya gerekli desteği vermeliyiz. Sürekli işgallerle, toprak gaspıyla, mazlumları katlederek büyüyen İsrail devletinin Gazze'yi insansız hale getirme politikasına eyvallah edemeyiz, etmeyeceğiz. Gazze Filistinlilerindir ve Allah'ın izniyle öyle kalacaktır. İslam alemi olarak Filistin davasına sahip çıkmamızın önemini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu düşüncelerle İş Forumu'nun düzenlenmesinde emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum. Toplantımızın ve kurulacak yeni iş birliklerinin hayırlara vesile olmasını diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum."

Böyle Erdoğan sevgisi görülmedi! Haber

Böyle Erdoğan sevgisi görülmedi!

Ergün, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafları ile evini adeta müzeye çevirirken yeğeninin adını da Tayyip Erdoğan koydu.  Elazığ'ın Palu ilçesine bağlı Yeşilbayır köyünde yaşayan 38 yaşındaki Mustafa Ergün'ün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a olan sevgisi görenleri şaşırtıyor. Ergün yıllarca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çocukluk, gençlik, aile ve siyasete girdiği fotoğrafları topladı. Ergün topladığı fotoğrafları evinin her bir köşesine asarak evlerini adeta Recep Tayyip Erdoğan müzesine çevirdi. Ayrıca kendisinde olmayan fotoğrafları bulduğunda alıp koleksiyonuna ekleyen Ergün, Cumhurbaşkanı'na olan sevgisinden dolayı 10 Ağustos 2014 seçimlerinden bir gün sonra doğan yeğeninin adını Tayyip Erdoğan koydu.  "Çok cesur bir insan olduğu için seviyoruz, arkasındayız"  Cumhurbaşkanı sevdalısı olduğunu dile getiren Mustafa Ergün, "Bu sevda, bizi kendine aşık eden cumhurbaşkanımızın fakirin yanında olması, yiğit ve cesur olmasından geliyor. Bugün İslam coğrafyası yanıyor, cumhurbaşkanımız her yerde mücadele veriyor. Çok cesur bir insan olduğu için seviyoruz, arkasındayız. Küçüklük, orta yaş ve futbolculuk yıllarının fotoğrafları başta olmak üzere A'dan Z'ye her fotoğrafı var. Gözümden kaçan fotoğrafları olunca da getiriyorum. Yeğenim seçimden bir gün sonra doğdu ve biz seçimi kazandığımızdan dolayı cumhurbaşkanının ismini verdik” dedi.  "Tayyip dedeyi görmeyi çok istiyorum"  Cumhurbaşkanı ile aynı ismi taşıyan Tayyip Erdoğan ise “Tayyip dedeyi çok seviyorum, aynı ismi taşıyoruz. Onu bir gün görmek çok isterim ve gelirse evimde ağırlarım” diye konuştu. 

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.