Hava Durumu

#Cumhurbaşkanı

Yeni Marmara Gazetesi - Cumhurbaşkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Dünya ihracatından aldığımız payı ikiye katladık" Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Dünya ihracatından aldığımız payı ikiye katladık"

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Malezya İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, "Türkiye ekonomisi, bölgemizdeki çatışmalara, savaşlara ve 2023 yılında yaşadığımız asrın felaketi olan büyük depreme rağmen büyümesini sürdürüyor. Son 20 senede yıllık ortalama yüzde 5 dolaylarındaki büyüme oranını yakalayabilen az sayıda ülkelerden biriyiz" dedi.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret gerçekleştirdiği Malezya'da Putrajaya Uluslararası Kongre Merkezi'nde düzenlenen, Türkiye-Malezya İş Forumu'nun kapanış oturumunda konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl Malezya ile Türkiye'nin diplomatik ilişkilerinin 60. yıl dönümünün idrak edildiğini hatırlatarak, iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının 500 yıllık köklü tarihinin bulunduğunu belirtti. Ecdattan yadigar bu sağlam temel üzerinde bugün iki ülkenin her alanda mükemmel ilişkiler tesis ettiğini, iş birliğinin kapsamlı stratejik ortaklık düzeyine çıkardığını ifade eden Erdoğan, Malezya Başbakanı Enver İbrahim ile ülkeler arasında yüksek düzeyli stratejik iş birliği konseyi kurulmasını kararlaştırdıklarını bildirdi.  İş dünyasının bu güçlü ortaklığın lokomotifi konumunda olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, üç kıtanın kesiştiği noktada yer alan Türkiye olarak, bölgede ve dünyada etkili iktisadi ve ticari ortaklıklar kurmaya büyük önem atfettiklerini ifade etti.  "Dünya ihracatından aldığımız payı ikiye katladık"  Türkiye ekonomisinin bölgedeki çatışmalara, savaşlara ve 2023 yılında yaşanan 'asrın felaketi' olan büyük depreme rağmen büyümesini sürdürdüğünü vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 20 senede yıllık ortalama yüzde 5 dolaylarındaki büyüme oranını yakalayabilen az sayıda ülkelerden biriyiz. Son 20 yılda altyapıya 300 milyar dolara yakın yatırım yaptık. İhracatımız 20 yılda 20 kattan fazla arttı. Dünya ihracatından aldığımız payı ikiye katladık. Şeffaf, öngörülebilir ve yatırımcı dostu politikalarımız sayesinde son 20 yılda 270 milyar dolara yakın uluslararası doğrudan yatırım çektik" şeklinde konuştu.  Türkiye'deki yabancı sermayeli şirket sayısının 6 binden 80 binin üzerine çıktığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, güçlü şekilde destekledikleri ve son 1 buçuk yıldır uygulanan ekonomi programının meyvelerini toplamaya başladıklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye'yi küresel güç merkezi yapana ve Türkiye Yüzyılı'nı inşa edene kadar durmadan, dinlenmeden sabırla çalışmayı sürdüreceklerini kaydetti.  Bölgedeki merkezi konumu, 25 yılı aşkın süredir kaydettiği dış ticaret fazlası ve özellikle son dönemde artan doğrudan yabancı yatırımlarıyla Malezya'nın tüm dünyanın dikkatini çektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin bu geniş potansiyelinden istifade etmek amacıyla ticaret ve yatırım alanlarında son yıllarda önemli yol kat ettiklerini söyledi.  Malezya ile 2015'te yürürlüğe giren serbest ticaret anlaşmasının tüm ASEAN bölgesinde bu türden ilk anlaşma olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlaşmanın kapsamının hizmetler, yatırımlar ve elektronik ticaret sektörlerini içerecek şekilde genişletildiğini, Malezya'nın ASEAN üyesi ülkeler arasında Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı hâline geldiğini kaydetti.  "İkili ticaret hacminde yeni hedefimiz 10 milyar dolar"  Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015'te 1,7 milyar dolar olan ikili ticaret hacmini 2024'te 5 milyar doların üzerine çıkardıklarını belirterek, "Yeni hedefimizi bu ziyaretimizde ticaret dengesini de dikkate almak suretiyle 10 milyar dolar olarak tespit ettik. İkili iktisadi ve ticari ilişkilerin bir diğer önemli boyutu, şüphesiz karşılıklı yatırımlardır. Şunu memnuniyetle ifade etmek isterim ki Malezya, 2023 yılında ASEAN ülkeleri arasında Türkiye'ye en fazla yatırım yapan ikinci ülke olmuştur. Malezya'nın ülkemizdeki yatırımlarının önemli kısmını, Khazanah Nasional bünyesindeki firmaların sağlık, ulaştırma ve enerji sektörlerimizdeki girişimleri teşkil ediyor. Ayrıca, gıda ve perakende sektörlerinde de çeşitli yatırımlar yapıldı. Müteahhitlik, otomotiv, gıda, elektrik ve elektronik ürünler ve helal sektörleri başta olmak üzere birçok alanda iş birliği potansiyelimizin geniş olduğuna inanıyorum. Büyük atılım içine giren yerli ve millî savunma sanayimiz, bugün ihtiyacımızın önemli kısmını karşılar hâle geldi. Bu kapasiteyi teknoloji transferi ve ortak üretim dahil dost ve kardeş ülkelerle paylaşmaktan geri durmuyoruz" diye konuştu.  "Savunma sanayi firmalarımız, Malezya'da başarılı işlere imza atıyor"  Malezya'nın, Türkiye'nin özel önem ve öncelik verdiği ülkeler arasında olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, savunma sektöründe iş birliğinin meyvelerini toplamaya başladıklarını kaydetti. Erdoğan, "Bugün ASELSAN, HAVELSAN ve 100'ü aşkın personeli ile TUSAŞ başta olmak üzere savunma sanayi firmalarımız, Malezya'da başarılı işlere imza atıyor. Özellikle STM firmamızın Malezya Kraliyet Donanması için üç korvet gemisi inşasını üstlenmesi, denizcilik alanındaki iş birliğimizin parlak geleceğini müjdeliyor" dedi.  İki ülke arasındaki iktisadi ve ticari iş birliğinin gelişmesinde doğrudan iletişim ve karşılıklı seyahatlerin çok etkili olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş konseyleri mekanizmasından azami fayda sağlanması gerektiğini söyledi.  "Türkiye, Malezyalı yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmakta"  Geçen yıl 62 milyonun üzerinde turistin ziyaret ettiği Türkiye'ye Malezyalıların artan ilgisinin daha da teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl 100 bine yakın Malezyalı kardeşimizi ülkemizde ağırlamamıza imkan veren Türk Hava Yolları ve Malezya Hava Yolları'nın katkılarına özellikle değinmek isterim. Önümüzdeki dönemde karşılıklı uçuş sayılarının artırılmasının, beşeri ilişkilerde çarpan etkisi yapacağına eminim. Burada şunu özellikle vurgulamak durumundayım Türkiye, stratejik coğrafi konumu, elverişli demografisi, dinamik ekonomisi, güçlü altyapısı, destekleyici iş ortamı ve avantajlı teşvik uygulamalarıyla Malezyalı yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmaktadır. Bilhassa komşumuz Suriye'de 13 buçuk yıldır süren istikrarsızlığın ve çatışmaların son bulmasıyla burada da ciddi yatırım fırsatları bulunduğunu görüyoruz. İki ülke el ele vererek inşallah bu fırsatları değerlendireceğiz" şeklinde konuştu.  "Türkiye, bir üretim merkezi olarak değerlendirilmeli"  Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezyalı iş insanlarını Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarlarına erişimde Türkiye'yi bir üretim merkezi olarak değerlendirmeleri için ülkesine davet ederek, "Türkiye'ye güvenen, inanan, ülkemizin potansiyeline yatırım yapan girişimciler, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da pişman olmayacaklardır" ifadesini kullandı.  Erdoğan, özellikle yenilenebilir enerji, katılım finans ve helal turizm sektörlerinin Malezya iş dünyasının dikkatini çekeceğini düşündüğünü söyledi. İslam İşbirliği Teşkilatı ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde İslami finansın gelişiminde iki ülkenin öncü rol oynayabileceğine inandığını belirten Erdoğan, Malezya finans sektörü kuruluşlarının, 2023'te açılışı yapılan İstanbul Finans Merkezi'nde yerlerini almaları temennisinde bulundu.  İkili ticarette milli para birimlerinin kullanılmasının, üzerinde önemle durulması gereken bir başka konu olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kapsamlı stratejik ortağımız Malezya'yı, Asya Pasifik bölgesine yönelik açılımımızın anahtar ülkeler arasında gördüğümüzü özellikle vurgulamak isterim. Malezya'nın 2025 ASEAN dönem başkanlığı sırasında ASEAN ile ilişkilerimizin daha üst seviyelere taşınacağına inancım tamdır. İş Forumu'muzun iki kardeş ülke iş dünyalarının birbirlerini daha yakından tanımalarına ve yeni ortaklıklar geliştirmelerine vesile olmasını ümit ediyorum" dedi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi Açılışına Katıldı Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi Açılışına Katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan engelli öğretmen adaylarına müjde vererek, "2025 yılında bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz. Bakanlığımız yakın zamanda duyuruya çıkacak. Tüm engelli öğretmenlerimiz için hayırlı uğurlu olsun diyor, sınava girecek adaylara şimdiden başarılar diliyorum" dedi.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin en büyük lise eğitim yerleşkesi olan Esenyurt Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi açılışına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan törendeki konuşmasına şehit öğretmenleri anarak başladı.  Açılışı yapılan külliye ile ilgili bilgiler paylaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Liselerin, uygulama okullarının ve Bilim Sanat Merkezlerinin yer aldığı külliyede toplam 345 derslik, 88 laboratuvar, 33 eğitim destek odası, 33 zümre odası, 11 iş sağlığı güvenliği odası ile 11 revir bulunuyor. Bin kişi kapasiteli iki konferans salonumuz, 500 kişilik kütüphanemiz, 2 kapalı spor salonu, 8 basketbol sahamız, suni çimli 2 futbol sahamız eğitim külliyemizde öğrencilerimizin hizmetine sunuluyor. Külliyemizde Bilim Sanat Merkezi bünyesinde 350 metrekare oturum alanına ve uzay gözlem kulesine sahip Türkiye’nin en büyük planetaryumunu bugün hizmete açıyoruz. Böylelikle eğitimden bilime, sanattan spora, kültürden teknolojiye tam tekmil bir eğitim öğrenim üssünü İstanbul’umuza kazandırmış oluyoruz. 20 Ocak 2023’te temelini attığımız, inşa sürecini takip ettiğimiz böyle bir kampüsün bugün açılışını yapmak benim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Unutmayın her eser sahibini anlatır. Bizlere de ülkemize ve gençlerimize böyle eserler kazandırma imkanı veren rabbimize sonsuz hamd, desteklerini bizden esirgemeyen necip milletimize kalpten teşekkür ediyorum. Allah ömür verdikçe milletimizin desteği ve duası da izimle olduğu müddetçe inşallah eserlerimize yenilerini eklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.  Aydınlık yarınların güvencesi olan gençlerin nitelikli ve çağın ötesinde bir eğitim almalarının büyük önem taşıdığını söyleyen Erdoğan, son 22 yılda eğitim alanında atılan adımlara dikkat çekerek "22 yılı aşan iktidarlarımız boyunca eğitim ve öğretim üzerinde titizlikle durduğumuz alanların hep en başında gelmiştir. 2002 yılında eğitime ayrılan bütçe yalnızca 7.5 milyar lira idi. Bugün bu tutar yüksek öğrenim dahil toplam 2 trilyon 186 milyarı geçti. 22 yıl önce derslik sayısı 367 bindi. Biz bu sayıyı 735 bine çıkardık. 80 yılda yapılan dersliklerden çok daha fazlasını son 20 yılda inşa ettik. Bu dönemde 820 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Mevcut öğretmenlerimizin yüzde 80’ini biz göreve başlattık. 60-70 kişinin aynı anda ders işlediği kalabalık sınıflar tarih oldu. Bizim okuduğumuz dönemde İstanbul’da 80, Anadolu’da yüzü aşkın öğrencilerin olduğu sınıflar vardı. Şimdi neredeyiz. Derslik başına öğrenci sayısını ilköğretimde 23’e ortaöğretimde 22’ye indirdik. Öğretmen başına öğrenci sayısını ilkokulda 18’e, ortaokulda 14’e, ortaöğretimde 12’ye çekerek gelişmiş ülke standartlarını yakaladık. Öğrencilerimizin yemek, ulaşım, barınma, eğitim bursları gibi temel ihtiyaçlarını içeren kapsamlı destek mekanizmalarını oluşturduk. Ders kitapları en önemli sorunlardan biriydi. Bir hafta sonraya kırtasiyeciden randevu alır, gider kitabımızı defterimizi alırdık. Şimdi son 22 yılda yaklaşık 4 milyar ders kitabını ücretsiz dağıtarak bu yükü de ailelerimizin sırtından aldık. Öğretmenlerimizin mesleki gelişimini desteklemek, özlük haklarını iyileştirmek amacıyla anayasa mahkemesinin iptali sonrası öğretmenlik meslek kanunu tekrar çıkardık. Eğitim programını tamamlayan 66 bin 658 öğretmenimiz uzman öğretmen, 249 bin 198 öğretmenimiz de baş öğretmen unvanını alarak eğitim öğretim tazminatından yararlanmaya başladı. Uzman ve baş öğretmenlerimize her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verdik. Öğretmenlerimize karşı işlenen kasten yaralama, tehdit, hakaret gibi suçlarda cezaların artmasını ve caydırıcılığın sağlanmasını teyit ettik" dedi.  "Bizim kültürümüzde öğretmene el kalkmaz, öğretmenin eli öpülür"  Konuşmasında öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına da değinen Erdoğan, "Bizim kültürümüzde öğretmene asla el kalkmaz, öğretmenin eli öpülür. İster veli, ister öğretmenlerimizin ayrı tutmadığı öğrencisi olsun bu durum fark etmez. Hükümet olarak şiddetle mücadele konusunda çok hassasız. İnternetin, sosyal medyanın, şiddet içerikli dizilerin ve bize yabancı popüler kültürün yaygınlaşması ile beraber artış gösteren olumsuz hadiselerin üzerine kararlılıkla gidiyoruz" şeklinde konuştu.  "Gençlerimizin hayatını karartan zehir tacirlerinin tepelerine bineceğiz"  Salonu dolduran öğrencilere seslenerek alkol, sigara ve uyuşturucu gibi bağımlılıklara karşı uyaran Erdoğan, şunları söyledi:  "Evlatlarımızı tütün, sigara, alkol, uyuşturucu başta olmak üzere bağımlılık yapan her türlü kötü alışkanlıklara kaşı korumakta kararlıyız. Gençler, bir Cumhurbaşkanı olarak değil, bir baba olarak değil, bir büyüğünüz olarak özellikle sizlere rica ediyorum. Adeta yalvarıyorum. Sakın ha bu kötü alışkanlıklardan sıyrılın. Bunlara asla prim vermeyin. Gençlerimizin hayatını karartan zehir tacirlerine enfes aldırmayacak, hepsinin tepelerine binecek, bu alçakların yakalarına yapışacağız."  "Paylaşım platformlarının kullanımına yaş sınırı getirilmesi dahil çeşitli düzenlemeleri değerlendiriyoruz"  Dijital bağımlılıkla mücadele konusunda da adımlar atacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Toplumda veba gibi yayılan dijital ve ekran bağımlılığı da gündemimizin en üst sırasındadır. Paylaşım platformlarının daha sıkı denetlenmesi ve kullanımına yaş sınırı getirilmesi dahil çeşitli düzenlemeleri değerlendiriyoruz. Hayatımda sigara yok. Alkol yok. Bu tür bağımlılıklar asla yok. Evlatlarıma, torunlarıma nasıl bunlardan sakınmalarını tavsiye ediyorsam sizlere de aynı şekilde bunlardan sakınmanızı tavsiye ediyorum. Dijital mecraların kontrolsüz, başıbozuk ve tehditlerle dolu ikliminde evlatlarımızı yalnız bırakamayız. Kim ne derse desin özgürlük bahanesiyle körpe dimağların işgal ve iğdiş edilmesine seyirci kalamayız. 2025 aile yılında dijital mecra, oyun ve paylaşım platformu kaynaklı sorunlarla mücadelede yeni tedbirleri devreye alacağız" dedi.  "Bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz"  Konuşmasında engelli öğretmen adaylarına müjde veren Erdoğan, "Eğitim dünyadaki değişimlerden en fazla etkilenen alanların başında yer almaktadır. Eğitim alanında yeni trendleri yakından takip ediyor, gerekli adımları atıyoruz. Öğretmen yetiştirme modellerini inceleyerek eğitim standartlarımızı en iyi seviyeye ulaştırmak üzere milli eğitim akademisini kurduk. Akademiye kabuller ÖSYM tarafından ilki 13 Temmuz’da düzenlenecek akademi giriş sınavları ile gerçekleşecek. Öğretmen adaylarımızı mesleğe tam olarak hazırlayacak bu akademinin 14 ay sürmesini planlıyoruz. Mevcut öğretmen ve yöneticilerimizi de 5 yıllık periyotlarla akademide yapılacak alan bazlı mesleki gelişim eğitimleri ile destekleyeceğiz. Eğitimde fırsat eşitliğini yalnızca öğrencilerimiz için değil öğretmenlerimiz için de en temel ilke olarak benimsedik. Engelli öğretmenlerimizin istihdamı noktasında tüm imkanlarımızı seferber ettik. Bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. 2025 yılında bin 381 engelli öğretmenimizin atamasını yapıyoruz. Bakanlığımız yakın zamanda duyuruya çıkacak. Tüm engelli öğretmenlerimiz için hayırlı uğurlu olsun diyor sınava girecek adaylara şimdiden başarılar diliyorum" açıklamalarında bulundu.  "Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında 4’üncü sınıf düzeyinde fen bilimleri alanında 1’inci, matematik alanında 2’nci sırada yer alıyor"  Eğitimde yapılan yatırımların meyvelerinin toplanmaya başlandığının altını çizen Erdoğan, "Aralık 2023 PİSA raporuna göre Türkiye son 20 yılda matematik ve fen bilimleri alanındaki performansın istikrarlı bir şeklide arttıran 4 ülkeden biri oldu. Öte yandan geçtiğimiz yılın son ayında açıklanan TIMSS 2023 raporunda ülkemizin hem kısa hem uzun vadede eğitim performansını yükselttiği göze çarpıyor. Bu raporda bilhassa 4’üncü ve 8’inci sınıf düzeyindeki sonuçlar Türkiye’nin başarı grafiğinin yukarı yönlü seyrettiğin ortaya kokuyor. Buna göre Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında 4’üncü sınıf düzeyinde fen bilimleri alanında 1’inci, matematik alanında 2’nci sırada yer alıyor. OECD ülkeleri de dahil araştırmaya katılan tüm ülkeler arasında puanının en fazla arttıran ülke olduk. Aynı rapora göre 8’inci sınıf düzeyine OECD ülkeleri içinde puanını en fazla arttıran birinci ülke olan Türkiye 44 ülke arasında matematikte 13’üncü, fen bilimlerinde 7’nci sıraya yerleşti. Tüm alanlarda ve tüm sınıf düzeylerinde bugüne kadarki en yüksek başarı sırasını elde etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Bu başarılar eğitim politikamızın ve çalışma yöntemlerimizin ne kadar isabetli olduğunu da açıkça gösteriyor. Son dönemde eğitim felsefemizde adeta bir paradigma revizyonuna giderek Türkiye Yüzyılı Maarif Modelini geliştirdik. Bu modeli çağın ihtiyaçları ve bilimsel gelişmeler doğrultusunda yenilikçi ve derinlikli bir anlayışla şekillendirdik. Merhum Nurettin Topçu bir yazsında şöyle diyordu. ‘Alem 3 şeyin mecmuundan ibarettir. Varlık, düşünce ve hareket. Bunların hepsini kendinde toplayan insan 3 şeyin peşinde olmak için yaratılmıştır. Hakikatin, hayrın ve güzelliğin.’ Biz de yeni öğretim programımızla bir yandan öğrencilerimizi akademik olarak en donanımla şeklide hayata hazırlarken, diğer yandan okuyan, düşünen, sorgulayan, hakkın, hakikatin ve güzelliğin peşinde olan nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Tüm kesimlerle istişare içinde bilimsel ve pedagojik ilkeler esası alacak şekilde hazırladığı bu model ilkokul 1’inci sınıf, ortaokul 5’inci sınıf, orta öğrenim hazırlık ve 9’uncu sınıf düzeylerinde uygulamaya başladı. Mesleğini özveri ile yapan öğretmenlerimizin desteği ile inşallah bilgili karakterli şuurlu bir gençliği yarınların Türkiye’sine kazandırmış olacağız" dedi. 

Yılmaz: “Kıbrıs Türkü’nün hürriyeti, hukuku ve refahı milli davamızdır” Haber

Yılmaz: “Kıbrıs Türkü’nün hürriyeti, hukuku ve refahı milli davamızdır”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ercan Havalimanında yaptığı açıklamada, “Kıbrıs Türkü’nün hürriyeti, hukuku ve refahı milli davamızdır. Bu davaya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Her daim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk’ünü yanında yer alacağımızı tekrar teyit etmek istiyorum” dedi.   Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, temaslarda bulunmak üzere KKTC’nin başkenti Lefkoşa’ya geldi. Yılmaz, Ercan Havalimanında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel tarafından karşılandı. Yılmaz ve Üstel, karşılamanın ardından basın açıklaması yaptı. Türkiye ve KKTC arasındaki sarsılmaz ilişkilerin ve iş birliğinin önemine vurgu yapan Üstel, "Bugün de bu karşılıklı iş birliği ve ilişkileri daha da üst seviyelere taşımak için bir aradayız. Az sonra Lefkoşa’da çok önemli bir toplantıya katılacağız. Çeyrek asırdır hayata geçirilmemiş KKTC’nin 4. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nın sunuşuna katılacağız. Hükümete geldiğimiz ilk günden itibaren bu ülkede istikrarsızlık yüzünde yıllarca hayata geçirilmemiş pek çok proje ve reform odluğunu söylüyoruz. Beş Yıllık Kalkınma Planı da bunlardan bir tanesidir. Bu son derece önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı. Kalkınma konusunca ciddi deneyim sahibi olan Yılmaz'ın da kendileri ile aynı duyguları paylaştığını kaydeden Üstel "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak kendi ayakları üzerinde duran, dünya ile kucaklaşan ve dünya ile yarışan bir devlet olmak istiyorsak kalkınmamızı hızlandırmalıyız ve bunu planlı şekilde yapmalıyız. Her şeyden önemlisi bunu planlı bir şekilde yapmalıyız. Hedefimiz güçlü, istikrarlı, planlı ve sürdürülebilir kalkınma hedefini yakalamış bir KKTC” dedi.  "Muhtarlarla Buluşacağız"  Halka hizmet noktasında önemli bir toplantı gerçekleştireceklerini belirten Üstel, "Bugün aynı zamanda, eli ile, gözü ile, yüreği ile halka dokunan muhtarlarımızla da bir toplantı yapacağız. Bu toplantıyı da son derece önemsiyoruz. Hükümetimizi kurduğumuz günden bugüne, Türkiye ile karşılıklı sevgi, saygı ve iş birliğine dayalı ilişkilerimizi en üst seviyelere çıkardık. Böyle de devam ediyoruz. Bugün aynı zamanda ülkemizde devam eden projelerin geldiği aşamaları da ele alacağız. Aynı zamanda yeni projelerimizi ne zaman başlatacağımız üzerinde duracağız. Hastane projelerimiz başladı, devam ediyor. Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu Projesi, Girne Doğu Çevre Yolu Projesi, Karpaz’a yol projesi gibi projeler gündemimizde olacak” ifadelerini kullandı.  "Cumhurbaşkanlığı ve Meclis Binası tamamlanmak üzere"  Üstel, yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis binasının kısa sürede tamamlanacağını belirterek, "Artık tamamlanması gün meselesi olan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin bir simgesi haline dönüşerek yüzyıllar boyunca varlığını koruyacak yeni Cumhurbaşkanlığı ve yeni Meclis binamızın projesi var. bu yıl ve 2026 yılı içerisinde hayat bulacak pek çok projemiz vatandaşlarımızın direkt hayatına dokunacak. Özellikle yol projeleri, hastane projeleri, eğitim, tarım, su ve enerji projeleri ülkede yaşayan herkesin hem hayatına dokunacak hem de hayat seviyesini yükseltecek. Dolayısıyla bu ziyaretin tarihi bir ziyaret olduğunu düşünüyorum” açıklamasını yaptı.  Yılmaz: “Bugün de bu karşılıklı iş birliği ve ilişkileri daha da üst seviyelere taşımak için bir aradayız”  Cevdet Yılmaz ise, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki sarsılmaz ilişkiler ve iş birliğini hatırlatarak “Bugün de bu karşılıklı iş birliği ve ilişkileri daha da üst seviyelere taşımak için bir aradayız” dedi. Üst düzey temaslarda bulunacağını kaydeden Yılmaz, “Kıbrıs Türkü’nün refahını artıracak projeleri, ekonomik ve ticari ilişkilerimizi ele ele alacağız. KKTC Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı Lansmanına katılacağız” dedi.  Kalkınma planlarının önemine değinen Yılmaz, “Türkiye olarak, bu planın hayata geçirilmesi için her alanda destek vermeye ve iş birliğimizi derinleştirmeye kararlıyız. Bunların yanı sıra Kıbrıs meselesi bağlamında son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirecek, önümüzdeki dönemde atılabilecek adımlar hakkında görüş alışverişinde bulunacağız. Bu görüşmelerimizin sonrasında ise Kıbrıslı muhtarlarımız ve gençlerimizle buluşmalar gerçekleştireceğiz” dedi. Uluslararası Demokratlar Birliği’nin (UID) kongresine katılacağını kaydeden Yılmaz,  “Kıbrıs Türk halkının geleceğinin teminat altına alınması ve refah seviyelerinin yükseltilmesi için çalışmalarımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. Kıbrıs Türkü’nün hürriyeti, hukuku ve refahı milli davamızdır. Bu davaya sahip çıkmaya devam edeceğiz. Her daim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ve Kıbrıs Türk’ünü yanında yer alacağımızı tekrar teyit etmek istiyorum. Anavatan ve Garantör Türkiye Cumhuriyeti, Kıbrıs Türkü’nün güvenliğini ve refahı bizim için vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı. 

Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Öztürkler ile Görüştü Haber

Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Öztürkler ile Görüştü

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler ile gerçekleştirdiği görüşmede, “KKTC'nin özden gelen hakları, egemen eşitliği, eşit uluslararası statüsü son derece kıymetli. Bu konuda KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile de aynı doğrultuda bakıyoruz” dedi.   Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, temaslarda bulunmak üzere geldiği KKTC'nin başkenti Lefkoşa'da temaslarına başladı. Yılmaz, temasları kapsamında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler tarafından kabul edildi. Görüşmenin basına açık kısmında açıklama yapan Öztürkler, Cevdet Yılmaz'ı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Öncelikle sizi ülkemizde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ve meclisimizde görmek bizim için büyük bir onur. Hoş geldiniz” dedi.  "Bolu'daki yangın için derin üzüntü duyuyoruz"  Kartalkaya'da meydana gelen yangına da değinen Öztürkler, KKTC'nin bu felaket karşısında Türkiye ile aynı duyguları paylaştığını belirterek, “Öncelikle Bolu'da Kartalkaya'da yaşanan yangından dolayı üzüntümüzü, ana vatanımızın yasını burada tutuyoruz. Tekrar Türkiye'mizin başı sağ olsun. Burada hükümetimiz de 1 günlük yas ilan etmişti. Yasınızı burada yaşadık. Tekrardan herkesin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.  KKTC'nin uluslararası alanda tanınırlığı konusunda Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük çaba gösterdiğini vurgulayan Meclis Başkanı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası görünürlüğü ve tanıtımı noktasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı, TBMM Başkanının, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın ciddi emek ve çalışmaları olduğunu ve bu nedenle ana vatana teşekkür ettiğini sözlerine ekledi.  "Egemen eşitliğimiz ve uluslararası statümüz konusunda kararlıyız"  Kıbrıs meselesinde Türkiye ve KKTC'nin ortak duruşuna dikkat çeken Öztürkler, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin özden gelen hakları noktasında egemen eşitliği, eşit uluslararası statüsü noktasındaki hem ana vatanımızın hem bizlerin kararlılığı önemlidir. Kıbrıs sorununa veya Doğu Akdeniz'e baktığımızda, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin silahlanmasıyla birlikte enerji noktasındaki gelişmeler, siyasi ve stratejik konular Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha yaşadığımız ve iyice idrak ettiğimiz günlerden geçtiğimizi gösteriyor” açıklamasını yaptı.  "Yeni Meclis yerleşkemiz için teşekkür ederim"  Meclis'in yeni yerleşkesi hakkında da açıklamalarda bulunan Öztürkler, “Özellikle yeni yerleşke için de çok teşekkür etmek istiyorum. Her hafta gittiğimizde inanılmaz bir yoğunlukla çalışmaların devam ettiğini görüyoruz. Çok ciddi bir çalışma var orada. Çok güzel, çok donanımlı ve modern bir meclis binamız var. Çok güzel çalışmalar yapacağımıza inanıyorum. Sizlerin bizlere olan ziyaretleri bizlere, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne güç vermektedir. Tekrardan hoş geldiniz der, saygılar sunarım” ifadelerini kullandı.  “Bolu'daki yangın hepimizin ciğerini yaktı”  Daha sonra söz alan Cevdet Yılmaz ise, KKTC'de bulunmaktan onur ve mutluluk duyduğunu belirterek, “Seçildikten sonra ilk ziyaretim oldu. Bu vesileyle size ve divana tekrar başarılar diliyorum, tebrik ediyorum” dedi. Bolu'da meydana gelen yangına değinen Yılmaz, Türkiye'nin ve KKTC'nin ortak acıları ve sevinçleri paylaştığını vurgulayarak, “Bolu'daki yangın hepimizin ciğerini yaktı. Gerçekten çok acı bir hadise. Cenab-ı Allah bir daha göstermesin. Bu acı hadiseden sonra gösterdiğiniz dayanışma için, ilan ettiğiniz milli yas için ben de şükranlarımı sunuyorum. Buda gösteriyor ki biz sevinçte, tasa da bir olan bir milletiz. Her zaman iyi günde kötü bir aradayız. Bunu bir kez daha görmüş, hissetmiş olduk ” ifadelerini kullandı.  KKTC'de çeşitli temaslarda bulunacağını belirten Yılmaz, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde çeşitli kesimlerle, gençlerle, muhtarlarla görüşmemiz var. Meclis ve Cumhurbaşkanlığı yerleşkesini ziyaret edip inşaatın artık tamamlanmak üzere diyelim, son rötuşları yapılıyor. Oraları hep birlikte gezeceğiz” dedi. Ayrıca, KKTC'nin dördüncü 5 yıllık kalkınma planının açıklanacağı toplantıya katılacağını belirterek, bu planın önemine dikkat çekti. Üst düzey temaslarda bulunacağını kaydeden Yılmaz, “Meclisler bir ülkenin kalbidir. Milli iradenin tecelli ettiği kurumlardır. Dolayısıyla gerçekten çok çok önemli görüyoruz meclisi. Meclisler arası ilişkileri de çok değerli görüyoruz” ifadelerini kullandı. TBMM ile KKTC Meclisi arasındaki ilişkilerin güçlenmesinin önemine değinen Yılmaz, parlamenter diplomasinin Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmada kritik bir rol oynadığını belirtti.  Türkiye-KKTC iş birliği ve yasama süreci  “Yasalar olmadan birçok alanda mesafe almak mümkün değil” diyen Yılmaz, KKTC ile Türkiye arasındaki ekonomik ve mali iş birliği programına dikkat çekti. Yılmaz, “Kıbrıs'ın kalkınması, Kıbrıs Türk'ünün refahının artması için çok sayıda projelerin olduğu, kara yolundan sulamaya, sağlıktan sanayiye birçok başlığı olan kapsamlı bir iş birliği programımız var” dedi. Yılmaz bu programın uygulanmasında yasama süreçlerinin önemine vurgu yaparak, “Kanuni süreçlerin bizim önümüzü açması gerekebiliyor. Buralarda verdiğiniz desteğe de meclis olarak tüm gruplarınızın verdiği desteğe de teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.  “KKTC'nin hakları, egemen eşitliği, eşit uluslararası statüsü son derece kıymetli”  Yılmaz, KKTC'nin uluslararası alanda hak ettiği statüye kavuşması gerektiğini vurgulayarak, “KKTC'nin özden gelen hakları, egemen eşitliği, eşit uluslararası statüsü son derece kıymetli. Bu konuda KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile de aynı doğrultuda bakıyoruz. Bir gerçeklik var. Yarım asrı geçen bir gerçeklik var. Bundan sonra ne olacaksa bu gerçeklikle birlikte olmak durumunda. Uzun yıllar denenmiş, sonuç alınmamış yöntemi tekrar tekrar denemenin bir anlamı olmadığına inanıyoruz. Bu noktada da hem kardeş ülke olarak hem garantör ülke olarak her zaman yanınızda olduğumuzu, bütün gücümüzle, imkanımızla Kıbrıs Türk'ünün hakkını, hukukunu sizlerle birlikte savunmaya devam edeceğimizi de vurgulamak istiyorum” dedi.  Yılmaz, KKTC Meclisi'ne gösterilen misafirperverlik için teşekkür ederek, “Bugün yaptığınız bu güzel sıcak karşılama için, misafirperverlik için de çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Yeni Meclis yerleşkesinde yapılacak incelemelerde daha fazla konunun ele alınacağını belirtti. 

CHP Cumhurbaşkanı Adayını Belirliyor Haber

CHP Cumhurbaşkanı Adayını Belirliyor

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, seçim için hazır olduklarını ve gelecek olan Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP'nin adayını belirlemek için çalışmaların başlatılacağını söyledi.   CHP lideri Özgür Özel partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerçekleştirilen grup toplantısına katıldı. DEVA Partisinden istifa ederek CHP'ye geçen Selma Aliye Kavaf'a parti rozetini taktıktan sonra konuşan Özgür Özel, yeni bir süreç başlattıklarını ve bu süreçte Cumhurbaşkanlığı için adayı belirleyeceklerini duyurdu. CHP'ye üye olmak isteyenlere tekrar çağrı yapan Özgür Özel, adayın parti üyelerinin oyları ile seçileceğini açıkladı. Özel resmi açıklama yapılana kadar üye olan herkesin bu aday belirleme sürecinde oy kullanabileceğini de açıkladı.  MHP lideri Devlet Bahçeli'nin CHP'ye ve Ekrem İmamoğlu'na yönelik eleştirilerine cevap veren Özgür Özel şu ifadeleri kullandı:  “Bahçeli dün Ekrem Başkanım'a dört sayfa yazmış, dört sayfa. Bugün sayfalarca hakaret, istifa. Ben Bahçeli'nin bana söylediği her şeyi yırtıp atarım. Ama bugün iki şey söylemiş, onu tarih önünde cevapsız bırakmam. Bir, 15 Temmuz'dan ders almayanlara sesleniyormuş Bahçeli. ‘Yüreğiniz yetiyorsa çıkın sokağa da görelim, ateşle oynama merakınız nüksettiyse deneyin ve boyunuzun ölçüsünü alalım.' 15 Temmuz akşamı ders almayanlara ‘Yüreğiniz yetiyorsa yine çıkın sokağa' diyor. 15 Temmuz akşamı. Hatta 16 Temmuz olmuş, saat; 02.00. Bu kardeşiniz Meclis kürsüsüne çıkıp da ‘Millet yeni bir görev verene kadar ana muhalefetiz. Seçilmiş parlamentonun arkasında, darbecilerin karşısındayız' dedikten saatler sonra. Bülent Tezcan CNN Türk canlı yayınına arkadaki Genel Kurul salonundan bağlanıp, AK Partili Ayşe Keşir'in telefonundan ‘Şimdi demokrasiye sahip çıkmanın, tankın üstüne çıkmanın, meydanlara çıkmanın zamanıdır' dedikten saatler sonra. O kürsüden Tekin Bingöl, Levent Gök, her biri ayrı ayrı ‘Sokağa çıkın, darbeye karşı direnin' dedikten saatler sonra. ‘15 Temmuz'da sokaklarda ders almayanlar çıksın sokağa boyunun ölçüsünü yine alalım' diyen Bahçeli bakın hangi açıklamayı yaptı? Bakın Devlet Bahçeli ne diyor, ‘Halkın sokağa daveti, Türk askeri ile muhtemel bir çatışma içine girmesi vahim bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır.' Devlet Bahçeli söylüyor. ‘Bilhassa milliyetçi, ülkücü hareketin provokasyon ve ajitasyonlara karşı teyakkuzu ile birlikte sokaklara çıkarak, iç savaş şartlarına hizmet etmesi düşünülemeyecektir. Hiçbir dava arkadaşım karanlık sürecin tarafı olmayacaktır.' Ey Bahçeli, ‘15 Temmuz akşamı sokaklarda dersinizi verdik' diyorsun ya, 15 Temmuz'da FETÖ'ye dersini veren kahramanların saygı ile önünde eğiliyorum. Basın mensubu arkadaşlarıma kolaylık olsun. MHP'nin resmi internet sitesinde ‘Halkın sokağı daveti Türk askeri ile muhtemel bir çatışma içerisine girmesi vahim bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır.' 16 Temmuz gece ikiyi iki geçiyor arkadaşlar. Kimin kahraman, kimin sonradan eklenmiş yandan koltuk değneği olduğunu, kimin o gece durumu hangi taraf güçlüyse o tarafa aldığını görsünler.”  "Ben Cumhurbaşkanı adayımı belirlemek istiyorum' diyen herkese söylüyorum bugün ilk gündür"  "Yeni bir takvimi başlatıyoruz ve yeni bir çağrı yapıyoruz. Bugün bu kötülüğe karşı bu vicdansızlığa karşı bu gözü dönmüş adaletsizliğe karşı, güç zehirlenmesine karşı, demokrasiyle geldiği koltuğu kötülükle şiddetle bırakmamak isteyenlere karşı yeni yürüyüşümüzün ilk günüdür. Bugün başlatacağımız yürüyüşle sandık görevlilerinin teker teker tespitinden, sandıkta bir tane oyu çaldırmamak için daha önceki yerel yönetim tecrübelerimizle, genel seçim tecrübelerimizle, aldığımız derslerle, edindiğimiz deneyimlerle sandığı korumadan, sandığı kurmaktan, sonlanma aşamasına geldiğimiz partimizin programını bir iktidar programına dönüştürmekten, bir hükumet programını ilan etmekten, bu kötülüğün karşısına dimdik dikilecek Cumhurbaşkanı adayımızı belirlemeye kadar yeni bir sürecin ilk günündeyiz. Bugün başlıyoruz önümüzdeki süreç içerisinde şubat, mart ve nisan aylarında biraz önce bahsettiğim tüm hazırlıklarımızı tamamlayarak, 2025 yılında sandık geliyor biz hazırız demek için örgütümüzle, sandık görevlilerimizle, propaganda malzemelerimizle ve adayımızla birlikte biz hazırız demek için bugün başlıyoruz. Adayı, bir partinin genel başkanı olarak ben değil, partinin parti meclisi olarak seçilmiş organımız değil, sayıları 1 milyon 600 bine yaklaşan bugün tweet atmaya insanların korktuğu, bugün mülakatlarda partiye göre işsiz bırakıldığı, diplomanın yok sayıldığı, sosyal yardımların bile parti aidiyetine bakılıp aç bırakıldığı aç ve soğukta bırakıldığı süreçte Atatürk'ün partisine kayıtlı 1 milyon 600 bin cesur yürekle birlikte belirleyeceğiz. 'Ben Cumhurbaşkanı adayımı belirlemek istiyorum' diyen herkese söylüyorum bugün ilk gündür. Resmi açıklama yapılıp, gün gün tarih belirlendikten sonra gelenler oy kullanamayacaklar" diye konuştu. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.