Dağ Haberleri - Son Dakika Dağ Haber Güncel Gelişmeler

Süphan Dağı'nda zirve ve buzul gezisi: Dağcılar doğanın değişimine şahit oldu

Türkiye'nin en yüksek üçüncü zirvesi olan 4 bin 58 rakımlı Süphan Dağı, son dönemde yaşanan küresel ısınmanın etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Dağcılar, başarılı bir zirve tırmanışının ardından, dağın zirvesinde ve krater çevresinde bulunan eriyen buzulları ziyaret etti. Vadi Doğa Arama Sporları Kulübü üyeleri, Türkiye’nin üçüncü en yüksek dağı olan 4 bin 58 rakımlı Süphan Dağı’na başarılı bir tırmanış gerçekleştirdi. Genellikle yaz aylarında dahi tamamen erimeyen kar ve buz kütleleriyle ünlü olan Süphan Dağı'nda, dağcıların gözlemleri iklim değişikliğinin bölge üzerindeki etkilerini bir kez daha kanıtladı. Tırmanışı gerçekleştiren dağcılar, zirve tırmanışı sırasında dağın buzullarını da yakından inceleyerek küresel ısınmanın doğal üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Vadi Doğa Sporlar Kulübü Başkanı Ömer Demez liderliğindeki 26 kişilik dağcı ekibi, Bitlis’in Adilcevaz ilçesi sınırlarında bulunan Süphan Dağı’nın zirvesine ulaşarak hem sportif başarı elde etti hem de önemli bir çevre gözlemi yaptı. Ekip, tırmanış esnasında ve zirvede yaptıkları gözlemlerde, Süphan Dağı’nın karakteristik özelliklerinden olan buzul kütlelerinin hızla eridiğini ve bazı buzul göllerinin kuruduğunu tespit etti. Konuya ilgili açıklama yapan başkan Demez, "Süphan Dağı tırmanışı 26 kişilik ekinin tamamı zirve yapmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Vadi Doğa Sporları Kulübünün 22 üyesi, Şanlıurfa'dan 3 kişi bir kişide Çek Cumhuriyeti'nden katılımıyla toplam 26 kişilik ekip tamamı zirve yatmıştır. Van'dan saat 20.00'da araçlarımızla Adilcevaz ilçesine bağlı Kışkıllı köyüne kadar gittik. Hazırlıkları yaptıktan sonra gece 24.00'da tırmanışımız başladı. Sabah 10.00'da bütün ekip olarak zirveye ulaştık.Zordu ama çok güzel ve başarılı bir etkinlik oldu. Bütün dosyalarımızı kutluyoruz" dedi. "Üst buzullar tamamen erimiş" Zorlu ve bir o kadar güzel bir tırmanış gerçekleştirdiklerini ifade eden Demez, Süphan Dağı'nın Güneybatı külah çevresindeki üst buzullar tamamen erimiş. Zirvede bulunan iki buzul bölgesi bir kısım buzullar duruyor. Üstü kum ve toprakla örtülü buzullar kalmış. Onlarda hızla eriyor" diye konuştu.

Uludağ'da Zaferi Zirvede Kutladılar

Bursa Dağcılık Kulüpleri 30 Ağustos Zafer Bayramı etkinlikleri kapsamında Uludağ zirve faaliyeti gerçekleştirdi. Etkinliğe İnegöl Belediye Spor Kulübü dağcılık branşı sporcuları ve DOSTUM yürüyüş grubu da katıldı. Bursa’da 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında Uludağ zirve faaliyeti gerçekleştirildi. Bursa Dağcılık Kulüplerinin katılımı ile 72 kişilik bir sporcu topluluğuyla yapılan etkinlikte, İnegöl Belediye Spor Kulübü sporcuları da şehri temsilen yerini aldı. İnegöl Belediyespor dağcılık branşı sporcuları ve DOSTUM yürüyüş grubunun da katıldığı Uludağ zirve faaliyeti 31 Ağustos Pazar günü yapıldı. Yürüyüş sabah 08.00’da Uludağ Oteller Bölgesinden başladı. Akşam 18.00’da ise sona erdi. Zorlu parkurda dağcılar zirvede Türk Bayrağı altında poz vererek 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladılar.

Uludağ'ın zirvesinde yürürken aynı günde 4 mevsimi yaşadılar

Bursalı iki dağcının Uludağ'ın bilinmeyen yüzünde yaptıkları yürüyüş nefesleri kesti. Haziran ortasında karda yürüyen dağcılar zirve yürüyüşü sırasında aynı günde 4 ayrı mevsimi birden yaşadı. Bursalı dağcı İsmet Şentürk ve arkadaşı, daha önce gördükleri ancak hiç keşfetmedikleri noktalara ulaşarak Uludağ’ın saklı güzelliklerini ortaya çıkardı. Zirve yolculuğu sırasında karla kaplı patikalardan geçerken bir yandan da güneşin sıcaklığını hisseden dağcıların yürüyüşünü gökyüzünden görüntüleyen bir dron, macerayı belgesel tadında kayıt altına aldı. İnsan doğası gereği olan merakı ve bilinmeyene duyduğu ilgi tarih boyunca keşiflerin, bilimsel ilerlemelerin ve sanatsal düşüncenin itici gücü oldu. Uzayın derinliklerinden okyanusun en karanlık noktalarına, kadim uygarlıkların sırlarından geleceğin bilinmezliklerine kadar her şey insanı cezbetmeye devam ediyor. Bilinmeyeni keşfetmek, bilinmeyen yerlere yapılan yolculukların insanın kendi sınırlarını aşmak, yeni bakış açıları kazanmak ve hayata dair derinleşmesini sağladığını belirten Bursalı 2 dağcı İsmet Şentürk ve arkadaşı Haziran ortasında yaptıkları zirve yürüyüşüyle Uludağ'ın bilinmeyen noktalarını keşfe çıktı. Daha önce yaptıkları zirve tırmanışları sırasında gördükleri fakat hiç bir zaman uğramadıkları noktalara giden 2 dağcının nefes kesen zirve macerası film sahnelerini de aratmadı. Haziran ortasında karda yürüyen iki dağcı ile onları gökyüzünden izleyen bir drone aynı günde Uludağ'ın zirvesinde 4 ayrı mevsimi birden yaşadı. Adrenalin dolu yürüyüş sosyal medyada da büyük beğeni topladı.

Bursalı dağcılar, Haziran ayında Uludağ'ın buz tutan gölünde yüzdü

Bursalı dağcılar, Haziran ayında Uludağ'ın buz tutan gölünde yüzdü. Yaklaşık 2200 metre yükseklikte bulunan, eşsiz manzarasıyla doğa yürüyüşü yapan grupları kendisine hayran bırakan Buzlu Göl'e giren Yüksel Esen keyif yaparken; görüntüler izleyenleri üşüttü. Yıllardır dağ sporuyla ilgilenen ve Etna Yanardağ'ına tırmanış gerçekleştiren ilk Türk olma özelliğini elinde bulunduran 61 yaşındaki Bursalı profesyonel dağcı Yüksel Esen, bayram tatilinde arkadaşlarıyla 2543 metre ile Marmara Bölgesinin en yüksek noktası olan Uludağ’ın zirvesine yürüyüş düzenledi. Muhteşem doğa ve temiz hava eşliğinde Uludağ'ın gizli kalmış güzelliklerinden olan Ketenlik Yaylası, Aras Şelalesi, Keşiş Zirvesi, Saklı Göl, Heybeli Göl, Buzlu Göl, Kilimli Göl, Kara Göl, Aynalı Göl, Büyük Zirve, Karataş Zirvesi'ni kapsayan yaklaşık 13 saat süren 22 kilometrelik doğa yürüyüşü düzenledi. Saklı Göl ve Buzlu Göl'e geldiklerinde gölün bir kısmının hala buzlarla kaplı olduğunu ekip, gerekli önlemler aldıktan sonra buz kaplı gölde hem yürüdü hem de yüzdü. O anlar arkadaşları tarafından cep telefonuyla kayıt altına alındı.

Sis Dağı'nda geçtiğimiz Mart ayında yaşanan çığda zarar gören evler kullanılamaz hale geldi

Trabzon ve Giresun il sınırlarında yer alan 2 bin 182 rakımdaki Sis Dağı Yaylası'nda geçtiğimiz Mart ayında gerçekleşen çığ felaketinin boyutu yaylada karların erimesiyle ortaya çıktı. Sis Dağı Erkeksu Obası Bayazıt mevkiinde 13 Mart'ta meydana gelen çığ felaketinin etkileri, karların erimesiyle gün yüzüne çıktı. Bölgeye ulaşan vatandaşlar, tahribatın boyutunu yerinde gördü. Çığ nedeniyle 23 adet yayla evi ağır hasar görürken, yaylanın camisinin de yıkılmış durumda olduğu görüldü. Yayla sakinlerinin büyük kısmının kış aylarında şehir merkezlerinde yaşaması nedeniyle can kaybının yaşanmadığı bölgede maddi hasarın büyük olduğu gözlemlenirken, neredeyse obadaki bütün evler kullanılamaz hale geldi. "Keşke evlere ayı girseydi de böyle olmasaydı" Felaketin yaşandığı yere yakın Eynesil Obası'nda evinin olduğunu belirten Eşref Gemici, "Benim de evim var yukarıda. Buradan geçiyordum, görmek istedim son durumu. Ramazan ayının 13'ünde burada çığ olduğunu öğrendik. O gece arkadaşlar buraya geldiler, sabah kalktıklarında ise 23 tane ev ve caminin tamamen yok olduklarını görmüşler. Çığ yukardaki zirveden gelmiş. Zaten her sene bu tarz olaylar yaşanıyor. Bundan sonra burada herhangi bir yerleşim olmaz. Çünkü buraya kimsenin cesaret edip de ev yapacağını düşünmüyorum. Buraya yakın müsait bir bölge var, yetkililer ev sahiplerine orayı önermiş, sanırım oraya yapılacak yeni evler. Burada yeni yapılmış evler de vardı. Çok ağlayanlar üzülenler oldu, felaketin ardından. Eşyalarını toplamaya gelenler oluyor hurdaya vermek için. Kırılmayan kerestesini, beyaz eşyasını hurdacıya vermek için alanlar oluyor. Burada ayılar da çok mağdur ediyor insanları ama evlere ayı girseydi de böyle olmasaydı keşke" dedi. "Çığ değil sanki deprem olmuş" Yöre sakinlerinden Mustafa Özcan ise yaptığı açıklamada, "Bölgemiz genelinde etkili olan kar yağışının ardından oluşmuş olan kar kütlelerinin, ani hava değişimi sonrasında erimesiyle yukardan aşağı gelmesi sonucu burayı silmiş süpürmüş. Bizim çığın olduğu zaman buraya ulaşma fırsatımız olmadığı için, facianın bu kadar şiddetli olduğunu bilmiyorduk. Geldiğimizde gördüğümüz manzara karşısında sanki Kahramanmaraş Depremi olmuş gibi bir görüntüyle karşılaştık. Çığ değil de sanki bir deprem sonrası görüntü varmış gibi korkutucu bir manzara ile karşılaştık. Bazı ev sahipleri ile görüştüğümde, kendilerinin gereken yerlere dilekçelerini verdiklerini ve buradaki mağduriyetleri ilgili çalışmaların başlatıldığını söylediler" diye konuştu.

Rusya'da tırmandığı dağda hipotermi geçirerek hayatını kaybetti

Rusya'da tırmandığı dağda hipotermi geçirerek yaşamını yitiren Türk dağcılardan Mehmet Kocaakça'nın dedesinin de 1915 yılında Sarıkamış'ta donarak şehir olduğu bildirildi. Önceki gün Rusya'da 4 arkadaşıyla birlikte tırmandığı 5 bin 300 yüksekliğindeki Elbrus Dağı'nda hipotermi geçirerek yaşamını yitiren Manavgatlı Mehmet Kocaakça'nın evinin önüne taziye çadırı kuruldu. Aşağı Pazarcı Mahallesi Pazarcılar Odası yanında kurulan taziye çadırı Kocaakça'nın akraba ve arkadaşlarının akınına uğruyor. Kardeşinin doğa sevdalısı bir kişi olduğunu belirten Özcan Kocaakça, "Yaklaşık 15 yıldır haftanın 2-3 gününü doğada, dağlarda geçirirdi. Bu sevda onu ölüme götürdü. Pazar günü arkadaşlarıyla gittiği Rusya'da donarak yaşamını yitirdi. Dedemiz de 1915 yılında Sarıkamış'ta donarak şehit olmuştu. Kendisi bölük imamıymış. Kardeşim de dedesiyle aynı kaderi paylaştı. Mekanı cennet olsun" dedi. 5 Türk dağcı birlikte tırmandı Antalya'nın Manavgat ilçesinde doğasever ve dağcı Mehmet Kocaakça, Alanya'dan Dr. Adnan Sarı ve turizmci İzzet Köseoğlu, Antalya'dan Cihan Yıldırım ve Bursa'dan Dr. Kazım Güler'den oluşan 5 kişilik grup Pazar Günü Rusya'ya gitti. Önceki gün, 5 kişilik grup Rusya'da bulunan 5 bin 642 metre yükseklikteki dünyaca ünlü Elbruz Dağı'na tırmanış yaptı. Dağın zirvesine ulaşan dağcılar hipotermi geçirirken Alanyalı dağcılar Dr. Adnan Sarı ve Turizmci İzzet Köseoğlu yardım istedikten sonra kendi çabalarıyla aşağıya inmeyi başardı. Yardım çağrısı üzerine 6 kişiden oluşan Elbrus Yüksek Dağ Arama Kurtarma Timi zirvedeki 3 dağcıdan Antalyalı Cihan Yıldırım'a donmak üzereyken ulaşırken, Manavgatlı Mehmet Kocaakça'nın hayatını kaybettiği belirlendi. Yapılan aramalar sonucunda Dr. Kazım Güler'in de cansız bedenine ulaşıldı.

Yoldaki heyelan planlarını değiştirdi, kaybedilen zamanda hava kararınca yollarını kaybettiler

Antalya'da hafta sonunu doğa yürüyüşü yaparak değerlendirmek isteyen 29 kişilik grup ,heyelan sebebiyle güzergah değiştirip havanın kararması ile birlikte yolu şaşırınca geri dönemedi. Ekipleri alarma geçiren grup üyeleri 3 saatlik arama çalışmasının ardından bulundu. Olay dün akşam saat 19.30 sıralarında Döşemealtı ilçesi Termessos Antik Kenti yürüyüş yolunda meydana geldi. Antalya'da Toroslar Doğa Sporları Kulübü (TODOSK) tarafından düzenlenen organizasyonda hafta sonunu doğada geçirmek isteyen 2'si rehber 29 kişi sabah erken saatlerde Termessos Antik Kenti'ne geldi. Antik kenti gezen grup üyeleri ardından daha önceden belirlenen Termessos- Güver uçurumu arasındaki 11 kilometrelik rotada yürüyüş için yola çıktı. Yürüyüş rotasının sonuna yaklaştıklarında yolda oluşan heyelan ve göçük ile karşılaşan grup üyeleri bir süre yolun karşısına geçmeyi denedi. Dönüş yolunu şaşıran yürüyüş grubu ekipleri alarma geçirdi Ancak heyelan nedeniyle yolun karşısına geçemeyen grup üyeleri başlangıç noktası olan Termessos Antik Kenti'ne dönme kararı aldı. Varış noktasında kendilerini bekleyen servis aracı ile irtibata geçen grup üyeleri durumu anlatarak aracın başlangıç noktasına dönmesini istedi. Saatin ilerlemesi ve havanın kararması ile birlikte 29 kişilik grup dönüş yolunu şaşırdı. Yol tartışmasına giren grup ikiye ayrılırken, Cep telefonlarının çekmediği bir noktada bulunan ve şarjları tükenen grup üyelerinin dönmemesi üzerine durum 112 Acil Çağrı Merkezine bildirildi. Ekipler ikiye ayrılan grubu bir araya getirdi İhbarla Termessos Antik Kenti'ne Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Polis Arama Kurtarma (PAK), AFAD, polis ve Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı ekipler sevk edildi. Bölgede baz istasyonu bulunmaması nedeniyle 29 kişilik grupla iletişim kurmakta zorlanan ekipler yürüyüş yolunda arama çalışması başlattı. Grubun ikiye ayrıldığını öğrenen ekipler önce grup üyelerini bir araya getirmek için çalışma başlattı. Gruplardan birisinin yerini tespit eden ekipler, ardından diğer gruba ulaşmak için büyük çaba harcadı. Yaklaşık 3 saatlik arama-kurtarma çalışmasının ardından 30 kişilik yürüyüş ekibi bir araya getirildi. JAK, PAK ve AFAD ekiplerinin öncülüğünde maceraperest grup üyeleri Termessos Antik Kenti yürüyüş yolu başlangıcına getirildi. Karanlık basınca yollarını şaşırdılar Yürüyüş güzergahında yaşanan toprak kayması nedeniyle yolu inemediklerini belirten Asuman Özkan isimli grup üyesi, "Kaybolmadık, bir aksilik oldu. Aşağıda toprak kayması olmuş, İnmemiz gereken yolu inemedik. Orada zaman kaybedince karanlık olduğu için böyle bir sorun çıktı. Telefonda çekmiyordu. Aşağıya inemedik, orada karar veremedik insek mi, çıksak mı diye. Ardından karanlık basınca herkesin elinde rota olduğu için yavaş yavaş döndük. Rotada bir sıkıntı yoktu ama toprak kayması olunca tekrar yukarıya çıkmak mecburiyetinde kaldık. Aşağı inmek kolay, ama çıkmak sıkıntı. Herkes sağ salim ve sağlıklı" dedi. Yoldaki heyelan planları değiştirdi Yoldaki sorun nedeniyle zaman kaybettiklerini ve geri dönüş yolunda havanın kararması nedeniyle ışık sorunu yaşadıklarını söyleyen Fatma Pekçetin ise, "Biz bugün Toroslar Doğa Sporları Kulübü olarak Termessos-Gürkavak Vadisi etkinliği yapacaktık. Daha önceden de yapılan bir parkur ama, aşağıya indik, her zaman kullandığımız yomda heyelan olmuş. Oradan geçiş yapamadık. Mecbur geri döndük, bu sefer zaman geç oldu, hava kararıyordu. İçimizde de birkaç yeni katılan arkadaş vardı. Arkadaşlarımızı aradık, Termessos'un kapısı da 17.00'da kapanıyor. Kapıyı açtırıp aracın yukarı çıkması için haber edelim, hem de bize ışık getirmelerini istedik" ifadelerini kullandı. "Kaybolmadık, güzergahımızı değiştirdik" Tehlikeli bir durum yaşanmaması için geri dönme kararı aldıklarını ve güzergahı değiştirdiklerini belirten Pekçetin, "Ama biz böyle bir durum beklemiyorduk. Biz patikadan çıkıyoruz, ama ışık sıkıntısı vardı. Telefonlarında şarjı bitiyordu. Tehlike oluşturmaması için dönüş kararı aldık. Ekiplerden hem özür diliyoruz, hem de teşekkür ediyoruz. Biz burada kaybolmadık, tedbir alarak güzergahımızı değiştirerek geri dönme kararı aldı" şeklinde konuştu. Burada kendilerini bekleyen ekipler tarafından su ihtiyaçları giderilen doğa severler, grup liderleri tarafından yapılan katılımcı yoklamasının ardından araçlarına binerek Termessos Antik Kenti'nden ayrıldılar.

Keçilerin Yardımına AFAD Yetişti

Burdur’un Bucak ilçesine bağlı Atilla Mahallesi’nde dağlık alanda mahsur kalan keçiler, AFAD ekiplerinin başarılı operasyonuyla kurtarıldı. Edinilen bilgilere göre, Atilla Mahallesi’nde keçilerini kaybeden hayvan sahibi, hayvanlarının dağlık alanda mahsur kaldığını fark ederek durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine olay yerine Burdur AFAD ekipleri sevk edildi. Zorlu arazi şartlarına rağmen yürütülen kurtarma operasyonunda ekipler, mahsur kalan keçilere ulaştı. Güvenli bir şekilde bulundukları yerden çıkarılan keçiler, güvenli alana taşınarak sahibine teslim edildi.

Uludağ Hafta Sonu Ziyaretçilerle Doldu Taştı

Türkiye'nin en önemli doğa ve kış turizm merkezlerinden Uludağ'da sezon tüm hızıyla devam ediyor. Bu durumu fırsat bilen tatilciler Uludağ'a akın ederken, doğa tutkunları doğa yürüyüşleri, profesyonel dağcılar ise zirveye tırmanışı gerçekleştiriyor. Kar kalınlığının 59 santimetre olarak ölçüldüğü Uludağ hafta sonu ziyaretçilerle doldu taştı. Hafta sonunu güzel bir etkinlikle değerlendirmek isteyen Bursa Alpin Dağcılık ve İhtisas Kulübü üyelerinden 5 dağcı, Cumartesi günü oteller bölgesinden zirveye doğru kamp yapmak için tırmanış gerçekleştirdi. Öğle saatlerinde başladıkları tırmanışta yoğun sis ve tipinin başlamasıyla çadır kurmak yerine kar mağarası yaparak geceyi sıra dışı kamp ile geçirdi. Olumsuz tüm hava şartlarına karşı güvenlik ve donanımlarını yanında taşıyan tecrübeli dağcılar, kar mağarasının girişini dar bir geçitle kapatarak kendilerini dondurucu soğuktan korurken yanlarında getirdikleri ocak ile yemeklerini yapmayı da ihmal etmedi. Gece dışarıda hava sıcaklığı sıfırın altında 13 dereceyi gösterirken, mevsim şartlarına uygun uyku tulumları sayesinde geceyi sorunsuz geçiren dağcılar, sabahın ilk ışıklarıyla kahvaltılarını yapıp oteller bölgesine geri döndü.

#Dağ