Hava Durumu

#Deprem

Yeni Marmara Gazetesi - Deprem haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bakan Kurum: "Vatandaşlarımıza anahtarlarını bir an önce teslim etmek için 11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz" Haber

Bakan Kurum: "Vatandaşlarımıza anahtarlarını bir an önce teslim etmek için 11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz"

Kahramanmaraş merkezli depremleri ardından 18 ilde yürütülen ve 30 Haziran'da başvuru süreci tamamlanan Yerinde Dönüşüm Projesi'nden bugüne kadar 121 bin bağımsız bölüm faydalandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kampanya kapsamında Kahramanmaraş'ta evlerini yenileyen ailelerin görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı. Bakan Kurum, "Vatandaşlarımıza anahtarlarını bir an önce teslim etmek için 11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz" dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinesinde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ), Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Emlak Konut GYO ve Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile; 11 ilde 174 ayrı alandaki 3 bin 481 şantiyede 200 bin mimar, mühendis ve işçi ile devam eden asrın inşa seferberliği yıl sonunda tamamlanıyor. Hatay'da 27 Aralık'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilecek son törende teslim edilen konut sayısı 455 bine ulaşacak. Aynı yerde sağlam başlangıç Bakanlık deprem bölgesinde inşa ettiği 455 bin ev ve iş yerinin yanı sıra Kentsel Dönüşüm Başkanlığı ile depremlerinin ardından Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi ilan edilen 18 ilde Yerinde Dönüşüm Projesi'ni de başlatmıştı. Bu sayede zemin etüdü yapılan bölgelerde vatandaşların orta, ağır veya yıkık olan evlerini yerinde yeniden inşa edilmesi sağlandı. Yerinde dönüşümle de 121 bin ev ve iş yeri daha yapıldı Yerinde Dönüşüm kapsamında yıkılan ya da hasar gören konutlar için vatandaşlara 750 bin lira hibe, 750 bin lira kredi ve 40 bin lira proje desteği sağlandı. İş yerleri için 400 bin lira hibe, 400 bin lira kredi ve 40 bin lira proje desteği verildi. Ahırlı konutlar için ise 750 bin lira hibe, 1 milyon lira kredi ve 40 bin lira proje desteği imkanı sunuldu. Kentsel dönüşüm mantığıyla deprem bölgesinin yapı stokunu yenilenmesine de katkı sağlayan Yerinde Dönüşüm Projesi'nin başvuru süreci 30 Haziran itibarıyla tamamlandı. Bakanlık bu proje kapsamında bugüne kadar 121 bin bağımsız bölüme destek sağladı. Bakan Kurum: "11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde Yerinde Dönüşüm desteği ile 5 ay içinde binalarının inşasını tamamlayan Karadaş ailesinin görüntülerini sosyal medya hesabından paylaştı. Habil Karadaş'ın "Devletimiz buradan hiç gitmedi ki; eli Kahramanmaraş'ın üzerinde" sözlerini alıntılayan Bakan Kurum, "Vatandaşlarımıza anahtarlarını bir an önce teslim etmek için 11 ilimizde zamana karşı yarışıyoruz. Yerinde dönüşüm ile 5 ayda sağlam ve güvenli yuvalarına kavuşan Karadaş ailesi artık geceleri huzurla uyuyor" mesajını verdi. 5 ayda yeni evlerine kavuştular Habil Karadaş, Bakanlık denetiminde evlerinin kısa sürede tamamlandığını şu ifadelerle anlattı: "Evimizi 5 ayda bize teslim etti. Devletimiz sürekli denetledi. Artık deprem olsa bile diyoruz ki, binamız yıkılmaz sağlam. Önceden kendimizi güvende hissetmiyorduk ama artık güvende hissediyoruz. Gece rahat bir şekilde uyuyoruz, gündüz rahat bir şekilde uyanıyoruz. Devletimiz olmasaydı hibe ve kredi desteklerinden hiçbiri olmazdı. Biz kendi imkanlarımızla yaptıramazdık. Çok hızlı ilerledi. Başka bir ülkede yaşamış olsaydık bu kadar hızlı altından kalkabilir miydik bilmiyorum. Yerinde Dönüşüm'ün en önemli ve en güzel tarafı komşularımızla beraberiz. Şu anda aynı hayat devam ediyor. Devletimizi her zaman yanımızda hissettik. Devletimiz hiç buradan gitmedi." Bir diğer hak sahibi Kısmet Karadaş ise "Aynı yerimizde, aynı katta evimize kavuşmak beni çok mutlu etti. Yıkılan evimin etrafında çok ağlayarak gezmiştim ama şimdi güvenle ve rahat bir şekilde uyuyorum" dedi.

22 yıllık deprem araştırmacısı Timuçin Özat: "Akdeniz'de 722 yıllık bir gerilme birikti" Haber

22 yıllık deprem araştırmacısı Timuçin Özat: "Akdeniz'de 722 yıllık bir gerilme birikti"

22 yıldır jeolojik yer olayları üzerine bilimsel çalışmalar yürüten ve bugüne kadar 18 depremi yer, zaman ve büyüklük vererek önceden tespit ettiğini öne süren Timuçin Özat, bunların büyük bölümünün yaşanmadan önce sosyal medya ve basında paylaşıldığını belirterek Girit Adası'nda 2026-2029 yılları arasında 8'in üzerinde deprem ve ardından Akdeniz genelinde tsunami riski bulunduğunu belirtti. Özat, Türkiye'nin güneybatı kıyıları başta olmak üzere birçok ülkenin etki alanında olacağını iddia etti. Yer bilimleri üzerine 22 yıldır kendi yöntemleriyle araştırmalar yapan Timuçin Özat'ın deprem çalışmalarının başlangıcı 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde kaybettiği kız arkadaşına dayanıyor. O günden sonra depremlerin neden önceden bilinemediğini sorgulamaya başladığını belirten Özat, 1 Mayıs 2003'teki 6,4 büyüklüğündeki Bingöl depreminin ardından çalışmalarını yoğunlaştırdı. Coğrafi Bilgi Sistemleri bölümünü okuyan ve şu anda Jeoloji Bölümü öğrencisi olarak eğitimini sürdüren 40 yaşındaki Özat, gazetecilik tecrübesinin ardından kendini tamamen deprem araştırmalarına adadı. Türkiye'de jeolojik hareketlilik üzerine "Bilimsel parametreler ve matematiksel modeller" geliştirdiğini ve bunların büyük bölümünün uluslararası alanda da kullanılan bilimsel yöntemler olduğunu iddia eden Timuçin Özat, bugüne kadar yer, zaman ve büyüklük vererek 23 deprem tespiti yaptığını, bunların 18'inin gerçekleştiğini hatırlattı. Özat, "Depremi yüzde 100 bilmek diye bir şey yok ancak yeterli bilgiye sahip bazı bölgelerdeki sismik boşlukların disiplinli şekilde takibiyle yüzde 60 ila 90 arasında matematiksel tahmin yapılabilir. Yüzde 15-20 yanılma payı normaldir. Birçok veri var lakin bunları anlatmaya, yazmaya kalksam çok uzun sürer ve karmaşık duruma gelebilir" dedi. "Akdeniz'de 722 yıllık bir gerilme birikti" En belirgin tahminlerinden birinin 23 Ekim 2011'deki 7.2 büyüklüğündeki Van (Erciş-Tabanlı) depremi olduğunu dile getiren Özat, şu anda beklediği dört deprem bulunduğunu, bunlardan en kritik olanının Girit Adası (Akdeniz) olduğunu vurguladı. Afrika plakasının Anadolu'nun altına dalması sonucu bölgede, 1303'ten beri sismik boşluk durumunda olan kesimde '722 yıllık bir gerilme biriktiğini savunan Özat, 2026-2029 arasında Girit'in güney hattında 8,1-8,2 büyüklüğünde, Mercalli bazında yer yer 9-10 şiddetinde bir deprem meydana gelebileceğini ileri sürdü. Bölgedeki büyük bir depremin Akdeniz genelinde tsunami riski oluşturacağını belirten Özat, Türkiye'de Muğla, Datça, Fethiye, Marmaris, Milas, Bodrum, Ula, Köyceğiz, Ortaca, Dalaman, Seydikemer, Antalya'nın batısı özellikle Finike, Kaş ve doğusunda Alanya, Aydın'ın Kuşadası, Didim, Söke ilçeleri ile İzmir'in güneyinde Selçuk, Menderes, Seferihisar, Urla, Çeşme kıyılarının etki alanında olduğunu söyledi. Tsunami dalgalarının 15 ila 25 dakikada Türkiye kıyılarına ulaşabileceğini, dalga boyunun 2 ila 8 metre, ilerleme mesafesinin ise düz alanlarda 1-2 kilometre olabileceğini iddia etti. Özat bu konuda Yunanistan'daki çalışmaları da senelerdir takip ettiğini kaydetti. "23 tespitin 18'i gerçekleşti" Jeolojik yer olaylarına karşı ilgisinin 1999 yılına dayandığını belirten Timuçin Özat, "17 Ağustos 1999 depreminde kız arkadaşımı kaybettim. Çok etkilendim zaten. Ondan sonra 1 Mayıs 2003'te Bingöl'de bir deprem olmuştu. 176 kişi vefat etmişti. Ondan çok etkilendim ve niye bilinemiyor dedim. Yüzde 100'ü olmasa da bir kısmı bilinebilir dedim ve o günden sonra ciddi bir çalışma içerisine girdim. Hatta o dönemde Karadeniz Ereğli'deydim. Kaymakam Aziz İnci'nin talebi üzerine sekiz ayda hazırladığım 27 sayfalık raporu basın eşliğinde kendisine sunmuştum. Depremleri bilen bir formül yoktur böyle diyenlere de inanmamak gerekiyor. Ama literatürde olan bazı bilimsel parametreler var. Yüzde 60 ila 90 arasında matematik hesaplaması var. Bununla tahmin edilebiliyor. Genellikle yüzde 15-20 yanılma payı oluyor. 2003 yılından 2025 sürecine kadar toplam 23 tespit gerçekleştirdim. Yer, büyüklük ve zaman verilmesi gerekiyor. Bu bağlamda 23 tespitin 18 tanesi gerçekleşti. Bunlardan en büyük olanı da 23 Ekim 2011'de yaşadığımız 7.2'lik Van depremiydi. Geri kalan beş depremin dördü bekleme sürecinde bulunuyor. Bir tanesi üzerinde de çalışmaya devam ediyorum. Beklediğim dört depremin bir tanesi Girit adasında meydana gelecek" diye konuştu. "Yunanistan'ın Girit adasında 9-10 şiddetinde bir deprem olacak" 2026-2029 arasında Girit'in güneyinde 8.0-8,2 büyüklükleri arasında, yer yer 9-10 şiddetinde bir deprem meydana gelebileceğini savunan Özat, "Mayıs 2025 tarihinde Girit'in kuzeyinde 6'lık iki tane deprem oldu. Marmaris açıklarında 5.8'lik deprem oldu. Bunlar buz dağının görünen kısmı bile değil. Burada bir Afrika plakası var. Bilim insanları Türkiye'de Pasifik çemberindeki gibi Japonya, Endonezya, Filipinler‘deki gibi deprem olmaz diyor. Doğru ama bir parantez açmak gerekiyor. Tıpkı Japonya'da, Endonezya'da, Filipinler'de, Şili'de o ateş çemberinde olan depremlerin ve tsunamilerin bir benzeri sadece Girit bölgesinde olur. Afrika levhası, Ege ve Anadolu'nun altına giriyor. Söz konusu sismik boşlukta 2025 yılı itibariyle 722 yıllık bir gerilme var. Bilim insanları bununla ilgili ciddi çalışmalar yaptı. 2026-2029 arasında 8,1 ya da 8,2 büyüklüğüne çıkacak. Yunanistan'ın Girit adasında 9-10 şiddetinde bir salınım ihtimali yüksek. Bizden ortalama 200 kilometre uzak ancak bu salınım tsunami etkisi oluşturacak. Muğla, Aydın, Antalya batı kıyıları ve İzmir'in güneyi titreşim ve tsunami dalgalarından etkilenecek. Son iki bin yılda 7 kez yaşanmış. Bu aynı zamanda Yunanistan ve Türkiye başta olmak üzere Kıbrıs, Libya, Mısır, Tunus, İtalya, Arnavutluk ve kısmen de Suriye, Lübnan, Filistin ve İsrail kıyıları da bu tsunami dalgalarından etkilenecek. Tsunami dalgaları 15 ila 25 dakika sonra kıyılarımıza ulaşacak. Tsunaminin saatteki hızı 400 kilometreyi geçecek. Türkiye'nin önünde irili ufaklı çok adaları var. Bunlar tsunami etkisini kıracak ancak etkisini kırsa da tsunamiler, fırtına dalgaları gibi değildir, dolanma davranışı gösterir, koy ve körfezlerde büyük ve kıyıya yaklaşınca su duvarı oluşturur. Düz alanlarda 1 ila 2 kilometre kadar içeri girecek. Tsunami dalgasının boyu 2 ila 8 metre arasına çıkabiliyor. 20 senedir hazırlık evresi depremleri gerçekleşiyor. Şu an dahil olmak üzere 2026 ile 2028 sürecinde bu ana şoktan önce 5.0, 5.3, 5.5, 5.8'lik en az 4-5 tane deprem yaşanacak. Türkiye'nin batısından kalan her yerde bu deprem hissedilebilecek. Eğer 8.3'e ulaşırsa Ordu, Giresun, Trabzon'dan çok hafif şekilde hissedilebilir. Kuvvetle muhtemel Zonguldak'a kadar olan kesimde hissedilecek" şeklinde konuştu. "Türkiye'de bu yüzyıl içerisinde 7.5'luk bir deprem ihtimali çok zayıf ancak 6-7,2 arasında salınım üretecek birçok kırık yani fay mevcut" İstanbul'un tarihi bazı depremlerinin çok abartıldığını kaydeden Özat, "Türkiye'de bilinen 476 tane diri fay var. 2099'a kadar 7,5 üzerinde bir deprem ihtimali bilinen hatlarda zayıf olasılık. Kuzey Anadolu Fayı'nın yüzde 75-80'i geçtiğimiz yüz yılda gerilim yaşadı. Doğu Anadolu Fayı en son Kahramanmaraş depremlerinde büyük bölümü gerilim boşalımı yaşadı. Batı Anadolu-Ege faylarının yine büyük bölümü geçtiğimiz yüzyılda gerilim boşalım yaşadı. Gerilim atımı olan kesimlerde çok büyük depremler beklenmiyor. Bingöl'ün Yedisu ilçesi boşaltmadı. Burada 241 yıllık bir gerilme var. 2030'lu yıllarda bir deprem bekleniyor. 6,5 ve 7,2 arasında bir deprem olur. Yakın gelecekte, Hakkari-Irak-İran sınır hattı arasında 6,4 ila 7,2 arası iki tane deprem potansiyeli var. Bu da sürecin içerisinde. Hakkari Yüksekova'nın zemini genel olarak iyi değil. Ayrıca, geçtiğimiz günlerde Japon bir uzman Marmara için 7,9'dan bahsetti. 7,9 için 350-400 kilometrelik fay gerekiyor. Marmara Denizi zaten o kadar büyük değil. İstanbul'un tarihi depremleri de çok abartılıyor. 7,4'e kadar bir deprem oldu. 8'lik deprem Marmara'da yok. 150-180 sene sonra İstanbul'un açıklarında 7 ve 7.2'lik tekrar yaşanacak. Tahminler revize edilmeye başladı. İstanbul yakınlarında bu yüz yılda olacak en uç deprem moment büyüklüğü 6,3 bu da tabii ki önemsenmelidir. Güney Marmara, Bandırma tarafı riskli. Balıkesir'in İvrindi ve Edremit Körfezi arası çekinceli. 6.4 ve 7'lik iki salınım ihtimali var zamanını bilemeyiz. Türkiye'de bu yüzyıl içerisinde 7.5'luk bir deprem yok. 7'lik depremde bu yüzyıl içerisinde karasal alanda 6 tane var" ifadelerini kullandı. "Tsunami tatbikatları yapılmalı" 16 yıllık gazetecilik geçmişi olan Özat, bilinenin aksine Akdeniz'in, Pasifik Okyanusu'ndan sonra tsunami sıklığı ve tehlikesi açısından ikinci sırada yer aldığının altını çizerek, tsunami (süpürtü) tatbikatlarının genel kapsamlı olarak yapılması gerektiğini, Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz'de son 2 bin 500 yılda 92 tsunami kaydı olduğunu sözlerine ekledi.

Antalya'da Deprem... Haber

Antalya'da Deprem...

Antalya'da gece saatlerinde yaşanan 4.3 şiddetindeki deprem anında yaşanan panik anları güvenlik kameraları ve vatandaşın cep telefonu tarafından kaydedildi. Antalya Valiliği depremde herhangi bir olumsuz durum yaşanmadığını bildirdi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) verilerine göre, gece saat 03.31'de merkez üssü Antalya'nın Konyaaltı ilçesi Yarbaşçandır Mahallesi'nde 4.3 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 20.75 kilometre derinlikte meydana gelen deprem kentin birçok noktasından hissedildi. Deprem anı güvenlik kameraları ve vatandaşların cep telefonları tarafından kaydedilirken, avize ve ampullerin sallandığı anlar cep telefonu kameralarına yansıdı. Bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde ise masada oturan 3 kişinin cep telefonları ile ilgilendikleri sırada sarsıntıyı hissederek panikle kendilerini dışarı attıkları görülürken, masanın altında yatmakta olan bir kedinin kaçışı da görüntülere yansıdı. Bir başka güvenlik kamerası görüntüsünde ise kanepede uyumakta olan ev sahibinin sarsıntı ile yerinden kalkarak sakin bir şekilde beklediği görüldü. "Olumsuz bir durum yok" Antalya Valiliği, depremle ilgili herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığını belirterek, "Konyaaltı ilçemizde saat 03.31'de 4.3 şiddetinde bir deprem meydana gelmiştir. Gelen ilk bilgilere göre olumsuz bir durum yoktur. Depremden etkilenen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun" açıklamasında bulundu.

Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde 100'üncü Açık Kalp Ameliyatı Başarıyla Tamamlandı Haber

Kahramanmaraş Devlet Hastanesi'nde 100'üncü Açık Kalp Ameliyatı Başarıyla Tamamlandı

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası sağlık yatırımları kapsamında bu sene hizmete alınan Kahramanmaraş Devlet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi (KVC) Kliniği'nde 100'üncü açık kalp ameliyatı (bypass) başarıyla gerçekleştirildi. Şubat ayında hizmete başlayan Kahramanmaraş Devlet Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi (KVC) Kliniği'nin başarılı ameliyatlarına bir yenisi daha eklendi. Devlet Hastanesi KVC ekibinin gerçekleştirdiği 100'üncü açık kalp ameliyatı, Kahramanmaraş'ta deprem sonrası yeniden güçlenen sağlık altyapısının önemli bir kilometre taşı olarak değerlendirildi. Açık kalp ameliyatı sonrası hasta Muammer Haydaroğlu sağlığına kavuştu. Servise alınan Muammer Haydaroğlu, mutlu olduğunu ifade ederek, sağlık çalışanlarına teşekkür etti. Haydaroğlu, "Yıllardır kalp sıkıntımız vardı ve hastaneye başvurdum. İlk geldiğim günden bu yana ekip arkadaşlarımız büyük bir özveri gösterdi. Sağlığımıza yeniden kavuştuk. 100'üncü hastaymışız, o da ayrı bir mutluluk verdi" diye konuştu. Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Dr. Ahmet Nasrioğlu, "Bu bir doktorun ya da bir sağlık çalışanının yaptığı bir başarı değil, bir ekibin çıkaracağı başarıdır. Ameliyat, yoğun bakım, servis ve biz doktorlarla birlikte 100'üncü hastamızı sağlığına kavuşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Kentimizin atlattığı bu büyük felaketten sonra ekip arkadaşlarımızla beraber böyle şifa dağıtıyor olmamız bizi mutlu ediyor" ifadelerini kullandı.

Tarihi su kanalı vatandaşlarda merak uyandırdı Haber

Tarihi su kanalı vatandaşlarda merak uyandırdı

Hatay'da depremde yıkılan binanın 1 metre altından geçen tarihi su kanalı enkazın kaldırılması ve arazide yaşanan göçükle ortaya çıktı. Kent merkezinde bulunan ve yüzeye yakın giden tarihi su kanalı vatandaşlarda merak uyandırdı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay'ın Antakya ilçesinde yıkım yaşanan bölgelerde enkazın kaldırılmasıyla birlikte tarihi yapılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Depremden önce bina bulunan Kışlasaray Mahallesi, Saray Caddesi üzerindeki arazide enkazın kaldırılması ve arazide yaşanan göçükle ortaya su kanalı çıktı. Yüzeye yaklaşık 1 metre derinlikte bulunan ve depremden önce binanın hemen altından geçen dere vatandaşların ilgisini çekti. Derenin yüzeye yakınlığıysa bölgede bulunan binaların su kanalının üzerine inşa edilmiş olduğunu ortaya çıkardı. Habibi Neccar Dağı eteklerinden doğduğu ve Asi Nehri'ne döküldüğü düşünülen derenin aktığı su kanalı depremin ardından farklı noktalarda da ortaya çıkmıştı. "Aşırı yağmurlardan sonra burada yaşayan insanlar alttaki su sesini duymadılar mı diye düşündüm" Depremden önce arazi üzerinde yer alan iş yeriyle dere arasında 20 santimetrelik mesafe olduğunu dile getiren Muhtar Celal Sarı, "Burada yoldan geçerken kapalı bir alan olduğunu gördüm. Merak edip baktığımda dere akıntısı gibi su menfezi gördük ve çok da hoşumuza gitti. Burada daha önce de bir yapı vardı. Yapının altında dükkanlar ve üstünde konak daireleri vardı. Bu yapının altından Asi Nehri'ne uzanan bir dere var. Suyun akışı hala devam ediyor. Bu yapının altında dükkanlar ve kahvehaneler vardı. Aşırı yağmurlardan sonra burada yaşayanlar alttaki su sesini duymadılar mı diye düşündüm. Büyük ihtimalle su sesini duymuşlardır ama çok eski yapılar olduğundan altından su kemeri geçeceği akıllarına gelmemiştir. Bulunduğumuz noktadan aşağıya doğru 40 ila 50 cm var. Aşağıda gördüğümüz ve büyük ihtimalle dükkana ait fayans ile su arası da 20 cm var. Deprem olmasaydı biz bunları göremeyecektik. Bizden önceki nesiller bunların farkına varmışlardır. Depremden sonra da bunların hepsi gün yüzüne çıktı. Bu yapıların geçiş noktalarına bakılmalı ve gün yüzüne çıkartılması gerekiyor. Bunlar bizim geçmişimiz ve geçmişimizde gün yüzüne çıkmalı" ifadelerini kullandı.

Öğrencileri Sayesinde Hayata Tutundu Haber

Öğrencileri Sayesinde Hayata Tutundu

Depremde eşini ve çocuğunu kaybeden, bir bacağı kesilen Öğretmen Kadir Özer, depremin yaralarını öğrencileriyle sardı. Adıyaman’da 32 yıldır öğretmenlik yapan Demokrasi İlkokulu öğretmeni Kadir Özer'e öğrencileri ve veliler tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü sürprizi yapıldı. 6 Şubat depreminde Adıyaman merkez Yenimahalle’de yıkılan evin enkazından 18 saat sonra çıkartılan Kadir Özer, eşini ve çocuğunu kaybetti. Sol bacağı kesilen ve daha sonra protez takılan Özer, 2023-2024 eğitim öğretim döneminde öğrencileriyle tekrar buluştu. Depremin ardından yeniden kendini öğrencilerine adayan Kadir Özer, öğrencileriyle hayata tutundu. Kendi öğrencilerini geçen yıl mezun eden Kadir Özer, bu yıl birinci sınıflara öğretmenlik yapıyor. Yeni öğrencilerinin arasında, kendisi gibi depremde enkazdan 52 saat sonra çıkan Asya Atal da bulunuyor. Annesini depremde kaybeden, sağ kolu ve bacağı ampute edilen Asya Atal ile öğretmeni birbirini tamamlıyor. 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle öğrenciler ve veliler pasta alarak, Kadir Özer’in öğretmenler gününü kutladı. Yaşadığı durumu anlatan Öğretmen Kadir Özer, "Gerçekten yani öğrenciler bana ilaç oluyorlar. Ben acılarımı gelip okulda unutuyorum. Öğrencilerim olmasıydı bu durumu atlatamazdım yani bu sıkıntılarla baş edemezdim. Buraya geliyorum burada inan ki bütün dertlerimi unutuyorum çocuklarla. İyi ki varlar yani öğretmenliği çok severek yapıyorum. Çok seviyorum çocukları. Asya da benim gibi yaralı bir çocuk. Birbirimize ilaç oluyoruz. Bir kolu bir bacağını kaybetmiş depremde, annesini kaybetmiş. Bütün sınıfta, öğrenci arkadaşları da kendisine yardımcı oluyor" diye konuştu.

İş Bankası'ndan Hatay'a Destek Haber

İş Bankası'ndan Hatay'a Destek

Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, asrın felaketi olan depremde en çok hasar alan Defne ilçesinde 2025-2026 eğitim-öğretim döneminde açılan Türkiye İş Bankası Defne Anadolu Lisesi'ni ziyaret etti. Lisede TÜBİSAD ve Softtech iş birliğiyle kurulan teknolojik eğitim sınıfı da törenle açıldı. 6 Şubat depremlerinin üzerinden yaklaşık 3 yıl geçmiş olmasına rağmen 11 ilde büyük yıkımın etkilerinin azaltılması, yeniden güvenli bir şekilde yaşamın inşa edilmesi için çalışmalar devam ediyor. Türkiye İş Bankası, Hatay Valiliği ile imzalanan protokol çerçevesinde Defne ilçesinde 24 derslikten oluşan Türkiye İş Bankası Defne Anadolu Lisesi ve 4 derslikten oluşan Türkiye İş Bankası 100. Yıl Anaokulu'nu inşa etti. Her iki okul da yeni eğitim-öğretim yılında öğrencilerini ağırlamaya başladı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bugün Anadolu Lisesi'ni ziyaret ederek, okulda Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) ve Bankanın iştiraki Softtech iş birliğiyle hayata geçirilen teknolojik eğitim sınıfının açılış töreni ile İş Bankası Grubu çalışanları için yaptırılan lojmanların teslim törenine katıldı. "Yüzde 40'ı kullanılamaz hale gelen Hatay'ı eskisinden daha güzel, daha güçlü inşa ediyoruz" Vali Mustafa Masatlı, törende yaptığı konuşmada 6 Şubat'ta yaşanan büyük afetlerin telafisi zor büyük yaralar oluşturduğunu belirterek, "Burada hayatını kaybeden tüm canlarımızı rahmetle, minnetle anıyorum" dedi. Deprem felaketlerinde yüzde 40'ı kullanılamaz hale gelen Hatay'ı eskisinden daha güzel, daha güçlü, daha estetik bir şekilde yeniden inşa etmeyi amaçladıklarını vurgulayan Masatlı, şu ana kadar konutlarda 98 bin 74 bağımsız bölümün kuralarının çekildiğini, bir o kadarının inşaatının sürdüğünü, sosyal konutlarla birlikte bunun üzerine 13 bin daha ekleneceğini söyledi. Vali Masatlı, "Neredeyse 110 bin daha bağımsız bölümün inşası devam ediyor. Tabii burada yapılan iş sadece binalar değil. Onun dışında 207 yeni okulumuzu hizmete açtık. Bunlardan 2'si Türkiye İş Bankası'nın katkısıyla oldu. 76 okulumuzun inşaatı devam ediyor. 14 bin 700 olan dersliği 17 bine çıkaracağız" diye konuştu. Şehrin neredeyse tamamına yayılan bazıları tamamlanmış, bazıları henüz inşaat halinde spor tesisleri, öğrenci yurtları bulunduğunu da belirten Masatlı, "Bunların yanı sıra ticari yaşamın, üretim yaşamının, alt yapının, havalimanının, tünellerin inşası sürüyor. Türkiye'nin en büyük şantiyesi olmakla birlikte, dünyanın da en büyük şantiyelerinden biriyiz" dedi. Vali Masatlı, yüz yıllarca pek çok medeniyetin hüküm sürdüğü, farklı birçok inançtan, kültürden, milletten insanın bir arada kardeşçe yaşadığı Hatay'ın aynı zamanda kadim bir şehir olduğunu, depremlerde zarar gören, yıkılan tarihi eserleri de onardıklarını vurguladı. Türkiye İş Bankası'na teşekkür eden Vali Masatlı, Hatay'ı öncelikleri arasına alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve tüm bakanlara da şükranlarını iletti. "Güvenli, donanımlı ve çağdaş bir öğrenme ortamı sağlanmasına katkı" İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran ise, depremden hemen sonra bölgeye ilk ulaşan kurumlardan biri olduklarını hatırlatarak, "O günlerde öncelikle acil ihtiyaçları karşıladık. Sonrasında kalıcı katkı sunacak projeleri planladık. Özellikle eğitim altyapısının yeniden oluşturulmasında ihtiyaçlar olduğunu görünce bir lise ve anaokulu yapımını üstlenerek bölgedeki çocuklarımıza modern ve güvenli bir eğitim ortamı sunulmasına katkıda bulunmak istedik. Okullarımızı yeni eğitim-öğretim yılında açmıştık. Bugünkü ziyaretimizde öğrencilerimizin güvenli, donanımlı ve çağdaş bir öğrenme ortamında eğitimlerini devam ettirmelerinin, buna katkıda bulunmanın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gördük" dedi. Bölgede gerçekleştirdikleri çalışmalarda deprem felaketini bizzat yaşayan, her şeye rağmen umudunu koruyan, güvenli bir geleceği yeniden kurmak için emek harcayan Hataylıların gücü, dirayeti, inancının kendilerine yol gösterdiğini vurgulayan Aran, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Valimizin kıymetli önderliği ve Valilik çalışanlarımızın rehberliğiyle, yönlendirmeleriyle bir şehir yeniden inşa ediliyor. Eğitim yuvalarımızın hemen yanında yer alan lojmanlarımız da burada görev yapan çalışma arkadaşlarımızın yaşam koşullarını iyileştirmek, onlara güvenli ve huzurlu bir ev ortamı sağlamak amacıyla inşa edildi. Deprem felaketlerinin ardından yaşanan zorluklara rağmen bölgede kalmaya, üretmeye, hizmet vermeye devam eden tüm çalışma arkadaşlarımızın emekleri bizler için çok kıymetli. Bu lojmanların her bir tuğlasında deprem sonrasında burada kalıp özveriyle çalışmaya devam eden arkadaşlarımın emekleri, bizim de onlara duyduğumuz saygı var. Toplam 78 daireden oluşan yerleşkeyi sadece bir konut alanı değil, aynı zamanda birlikteliğin, dayanışmanın ve ortak iyileşme çabasının bir yansıması olarak görüyorum. İnanıyorum ki bu mekanlar bölgede çalışan arkadaşlarımızın yaşamını kolaylaştıracak; onların Hatay'ın yeniden ayağa kalkmasına daha güçlü bir şekilde katkı sunmalarına imkân verecek. Gerek okulların gerekse yaşam alanının inşasında bizlerden desteklerini esirgemeyen Hatay Valimize, sahada büyük özveriyle çalışan ekiplerimize, emeği geçen herkese en içten şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle depremlerde kaybettiğimiz tüm vatandaşlarımızı, çalışma arkadaşlarımızı saygıyla anıyorum." "Bilim Kuşağı Atölyeleri, Darüşşafakalı öğrencilere destek" Türkiye İş Bankası Defne Anadolu Lisesi'nde TÜBİSAD ve Bankanın iştiraki Softtech iş birliğiyle açılan teknolojik eğitim sınıfı, öğretmenlerin ve öğrencilerin aktif olarak kullanabileceği şekilde dizüstü bilgisayarlar ve diğer teknolojik donanımlarla tasarlandı. İş Bankası, 6 Şubat depremlerinin etkilediği bölgede ayrıca depremden sonra okulların eğitime ara verdiği dönemde Bilim Kuşağı Atölyesi projesini başlattı. Banka, Okul Destek Derneği işbirliğiyle "Ders Destek Projesi" ile Banka çalışanlarının yanı sıra deprem bölgesindeki çocuklara online eğitim desteği de sağlıyor. Banka, Darüşşafaka ile birlikte 2008 yılından bu yana uzun soluklu olarak yürüttüğü "81 İlden 81 Öğrenci" projesi kapsamında 2023-2024 ve 2024-2025 öğretim yıllarında depremde anne ve/veya babasını kaybederek Darüşşafaka Eğitim Kurumları'nda eğitim hakkı kazanan öğrencilerin tüm eğitim masraflarını üstlendi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.