Hava Durumu

#Deprem Haberleri

Yeni Marmara Gazetesi - Deprem Haberleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Deprem Haberleri haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Depreme Karşı Sismik İzolatör Güvencesi Haber

Depreme Karşı Sismik İzolatör Güvencesi

 Marmara Denizi'nde yaşanan 6.2'lik depremin ve artçı sarsıntıların ardından, binaların hasar görmesini önleyen sismik izolatörlü projelere ilgi arttı. Başta Japonya olmak üzere depremlerden etkilenen gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan sismik izolatörler artık Türkiye'deki konut projelerinde kullanılmaya başlandı. Bursa'nın ilk izolatörlü konut projesini hayata geçiren Adiloğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Adiloğlu, alınacak tedbirlerin önemine dikkat çekti.  Bursa'daki Yapı Yaşam Fuarı'nda tanıtılan 'Sismik izolatörlü' konut projesi ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Depremi simüle eden hareketli maket konutlar dikkatleri üzerine çekti. Bursa'nın ilk sismik izolatörlü konut projesini hayata geçiren Adiloğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Muhammet Adiloğlu, deprem gerçeğiyle yaşamın hiçbir zaman unutulmaması gerektiğini söyleyerek, Bursa'da hayata geçirilen ilk sismik izolatörlü proje olan 'Cevher Cumalıkızık'a yaşanan son depremden sonra ilginin arttığını ifade etti.  İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından sismik izolatörlü projelerin yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Muhammet Adiloğlu, "Biz 6 Şubat Kahramanmaraş depreminden önce sismik izolatörlü proje çalışmalarımıza başlamıştık. 6 Şubat depreminden sonra bölgede yaptığımız incelemelerde sismik izolatörlerin ne kadar önemli olduğunu, orada binlerce yeni yapının kullanılmaz hale gelmesiyle gördük. Sismik izolatörler, bize can güvenliğinin yanında mal güvenliğini de sağlıyor. Bu sayede fırın, buzdolabı ve eşyalar deprem sonrasında düşmeden aynı şekilde yerinde duruyor. Sismik izolatörler aynı zamanda deprem esnasında sarsıntıyı sönümleyerek üçte bire kadar düşürüyor. Sismik izolatör olmayan bir binada yaşanan depremi üçte bir oranında hissetmiş oluyoruz. Bu konuda sismik izolatörlü projelerin yaygınlaşmasını ve farkındalık oluşması için proje başlattık" dedi.  Projelerde sismik izolatör kullanarak kentsel dönüşüm faaliyetleri gerçekleştirmek istediklerini belirten Adiloğlu, "Projemizi 1 yıl içerisinde tamamlayıp teslim edeceğiz. Bundan sonraki projelerimizde ağırlıklı olarak sismik izolatör kullanarak kentsel dönüşüm faaliyetleri gerçekleştirmek istiyoruz. İnşallah ülkemizde bunun önü açılır ve sismik izolatörlü konut projelerinin sayısı artar. Oluşturduğumuz yapay depremle bir bina olduğu gibi sallanırken sismik izolatörlü bir bina ise kendine özgün şekilde sallanıyor ve sarsıntıyı en az şekilde hissettiriyor. Bizim kullandığımız bu izolatörler yerli üretim ve aynı zamanda sürtünmeli izolatörler. Sismik izolasyonun birçok çeşidi var. Bunların şu an en kullanışlısı sismik izolatörler. Farklı tiplerde de sismik izolasyon sağlanabiliyor. Deprem öldürür diye alışılagelmiş bir şey var. Halbuki deprem öldürmez, yaşadığımız binalar öldürür. Yaşadığımız binalar deprem yönetilmeliğine uygun şekilde yapıldıysa can kaybını önlemiş oluyoruz. Sismik izolasyon ve sismik izolatörler kullanırsak can kaybını önlemenin yanında mal güvenliğini de sağlamış oluyoruz. Deprem esnasında en önemlisi korku. İstanbul depreminde vatandaşlar camlardan atladı. Depremin hissetme oranını düşürebilirsek bunlar yaşanmaz. En ufak yaralanma dahi olmadan aynı şekilde binamızı kullanmaya devam ederiz" şeklinde konuştu.  İstanbul depreminin ardından toplumun psikolojik olarak da etkilendiğini söyleyen Sismoteknik Kurucu Ortağı Prof Dr. Gökhan Özdemir, ise "Deprem, ortaya çıkarttığı sarsıntı sırasında enerjiyi bertaraf etmek için yolu üzerindeki yapılarda hasar oluşturarak o binaların titreşimini ve eğer yeterli mühendislik hizmeti almadıysa da yıkımına sebep oluyor. Ortaya çıkan enerjiyi belirli bir seviyede odaklayıp, inşaat mühendisliği tasarımını bütün hareketi orada olacak şekilde gerçekleştirirsek, binalarımızda herhangi bir titreşim nedeniyle oluşacak hasar olmayacağı için sadece küçük bir baş dönmesi hissedeceğiz. İstanbul'daki 6.2 büyüklüğündeki depremden sonra çok ciddi bir kaos yaşandı. Bu kaosun temel sebebi binalarda oluşan hasarlardan ziyade, depreme hazırlıklı olmayan toplumun psikolojik olarak da depremlerden etkilenir hale gelmiş olması. Buradaki temel prensip, artık depremle yaşamayı öğrenmek. Temel yöntemlerinden birisi de psikolojik olarak da bu işe hazırlıklı hale gelmek" dedi.  Sismik izolatör sayesinde deprem etkisini yüzde 80 oranında azaltıldığını söyleyen Özdemir, "Sismik izolatörün en büyük avantajlarından birisi bina içerisindeki eşyaların depremden sonra da aynı şekilde yerinde kalması. Çok kolay bir yöntem ve artık ülkemizde ciddi bir şekilde yaygınlaşmış durumda. Bu konuda öncülüğü yapan devletimiz hastanelerle birlikte bu işi zorunlu hale getirdi. Bu işin konutlarla birlikte halkın kullanımına da sunulacak hale geldiğini söyleyebiliriz. İzolatörler sayesinde depremde oluşacak yıkıcı etkileri yüzde 80 oranına kadar azaltabiliyoruz. 7.5 büyüklüğünde bir deprem olduğunda izolatör kullanırsak 3 büyüklüğünde hissedeceğiz. Binanın temeli ve üstü arasında bağlantıyı sağlayan izolatör arasında kayıcı bir yüzey bulunuyor. İzolatörlerin hareketi kayıcı malzeme sayesinde sönümlenen sürtünme enerjisiyle depremin etkisini azaltıyor. İzolatörlerin temel çalışma prensibi deprem sırasında ileri geri hareket ederek sürtünme yoluyla bizim binamızda oluşacak hasarı ortadan kaldırmak. İzolatörler, olabilecek en büyük deprem senaryosu gözetilerek tasarlandığı için hasar almaz. Deprem sonrasında yaşanabilecek mekanik bir arıza durumunda izolatörlerin yerinden çıkartılıp yenisiyle değiştirilmesi mümkün. Bu tarz yapıların projeleri bunlar gözetilerek hazırlanır" ifadelerini kullandı. 

Naci Görür: Marmara'da deprem olursa ve sanayi çarkları durursa, ülke ekonomik olarak biter Haber

Naci Görür: Marmara'da deprem olursa ve sanayi çarkları durursa, ülke ekonomik olarak biter

İstanbul'da bir araya gelen uzmanlar, bir kez daha Marmara depremine ilişkin alarm verdi. Esenyurt'u depreme hazırlamak ve deprem anında yapılacak çalışmaları belirlemek amacıyla Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt tarafından planlanan Depreme Dirençli Kent Esenyurt programının ikinci toplantısı yapıldı. Esenyurt Kültür Merkezi'nde gerçekleşen toplantıya Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve kentin tüm bileşenleri katıldı. "BU DEPREM OLURSA..." Toplantıda Başkan Bozkurt, göreve geldiği günden bu yana ilçede doğal afetlere hazırlık noktasında yapılan çalışmalarla ilgili bir sunum gerçekleştirirken, Prof. Dr. Naci Görür ise Marmara'da beklenen depremin Esenyurt'a olası etkilerini anlattı. Marmara Bölgesi'nin önemli bir tehdit altında olduğunu söyleyen Görür, "Bu deprem olursa Marmara kıyısında olan ilçeleri ciddi şekilde etkiler. O yüzden halk olarak bilinçli olmalıyız. Siyasilerden deprem dirençli kent çalışmaları yapmalarını istemeliyiz. Esenyurt'u depreme dirençli kent haline getirmek için Esenyurtlular olarak imar ve iskâna, yönetmeliklere uygun olmayan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz. Sizlerden ricamız bize yardımcı olun. Ailenizin can güvenliği için bu çalışmada belediyeye destek olun" diye konuştu. "BİLİMİ BİLMEYENLER MÜTEAHHİTLİK YAPMAMALI" Esenyurt'u depreme dirençli kent haline getirmek için binaların zemine göre yapılması gerektiğini belirten Görür şöyle konuştu: "Siz neyin üzerinde oturduğunuzu bilmeden kendinizi güvende hissedemezsiniz. Sadece bir temel atıp, bina yapıp içerisine girmekle ben bu binayı sağlam yaptım demekle olmaz, zemine göre binayı hesaplamadan olmaz. Bizim ülkemizde müteahhitlerin çoğu bilimden, zemin teknolojisinden uzak. Böyle bir kafayla güvenli binalar yapamayız. Bina zeminin gerektirdiği mühendisliklere göre yapılmışsa depreme rağmen durabilir. Esenyurt'ta inşaat işiyle uğraşanların bunu bilmesi lazım. Bilimi bilmeyen insanlar müteahhitlik yapmamalı. Parası olan ben burada bunu yaptım demesi marifet değil, cehalettir. Can güvenliği her şeyin üzerindedir ama bu konuyu konuşmuyoruz, sahip çıkmıyoruz." "TÜRKİYE EKONOMİK OLARAK DİZ ÇÖKER" Depremin siyaset üstü bir konu olduğuna dikkati çeken Görür şunları ekledi: "Depreme bakarken siyaseti bırakın ama oy vereceğiniz insanlardan deprem dirençli olmasını isteyin. Bunu Türk milleti yapmadığı sürece 21. asrı ekonomik ve siyasi açıdan bağımsız olarak atlatamayız. Yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekosistem ve ekonomi olmak üzere belirlediğimiz bu 6 bileşeni düzgün yaparsak Esenyurt'a deprem geldiğinde minimum kayıpla atlatırız. Deprem dirençli yerleşim alanları yapmak için siyaseti de ikna edeceğiz. Birbirimizle dayanışarak bu işin altından kalkacağız. Yoksa Marmara'da deprem olursa ve sanayi çarkları durursa, ülke ekonomik olarak biter. Türkiye'nin GSMH'nın yüzde 60'ını karşılayan Marmara Bölgesi'nin bitmesiyle Türkiye ekonomik olarak diz çöker." "HER MAHALLEDE 500 AFET GÖNÜLLÜSÜ OLUŞTURACAĞIZ" Doğal afetlerin Türkiye'nin bir gerçeği olduğunu ve hazırlıklı olunduğu sürece en az zararla atlatılabileceğini vurgulayan Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt: "Göreve geldiğimizden beri en çok ilgilendiğimiz konu deprem. İlçede daha önce mikrobölgeleme çalışması yapılmamıştı, ne kadar bina stoku olduğuna dair bir envanterimiz yoktu, bir kazmamız dahi yoktu. Şimdi 2 tam donanımlı arama kurtarma aracı aldık. Afet İşleri Müdürlüğünü kurduk. ESAK ve AKOM birimlerini oluşturduk. Esenyurt'un yaklaşık olarak mikrobölgeleme çalışmasını çıkarmış olduk. Marmara'daki bir depremde Esenyurt'un hangi mahallesinde hangi sokağı nasıl etkilenecek bunları çıkardık. Naci Hoca'nın sistemiyle bizim yaptığımız çalışmaları birleştirdik ve halkı bilinçlendirmek amacıyla eğitimler vermeye başladık. Üç aşamada çalışmalar yürüttük: deprem öncesi, deprem anı, deprem sonrası yapılması gerekenler. Hatay'da gördük ki öncesinde hazırlık yapmazsak sonrasında bunlar yaşanır. Oradaki tecrübelerimiz burada yapmamız gereken çalışmaları kolaylaştırdı. Hedefimiz, 1 yıl içerisinde vatandaşlarımıza en azından 'Deprem nedir? Ne yapılması gerekiyor?' bunları anlatmak. Bunun yanında 380 olan afet gönüllüsü sayımızı 500'e çıkarmak" dedi. "ON BİNLERCE İNSANIN HAYATINI KURTARABİLİRİZ" Yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekosistem ve ekonomi olmak üzere 6 ana başlıkta çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Bozkurt, "Deprem bir beka sorunu. İstanbul'da deprem olduğunda Türkiye bir beka sorunu yaşayabilir. Depreme hazırlanmamız lazım. Sizden destek bekliyorum. Hem halkımıza duyurmanız ve bu çalışmalar yapılırken bize destek olmanız hem de evlere kontrol amaçlı giderken bizimle olmanız lazım. Mahalle afet gönüllüleri oluşturmamız da önemli. Yaptığımız bütün çalışmaları en fazla 1 ay kullanacağız ama on binlerce insanın hayatını kurtarabiliriz. Geç kaldığımız bir gün, binlerce insanın hayatına mal olabilir. Lütfen şüpheli gördüğünüz yapıları idaremize bildirin. Ben önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Elimizde Naci Hoca gibi bir değer var ve kurtarılması muhtemel bir kent var. Sizi davet etmemim nedeni de hepinizin bir etkinlik alanının olması ve bu çalışmayı kamuoyunu duyurmanız. Kentin aklını yöneten kişileri bilgilendirmek ve desteklerini almak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Destekleriniz bekliyorum" ifadelerini kullandı.

Asrın felaketinin 9'uncu ayında depremzedeler gelecekten umutlu Haber

Asrın felaketinin 9'uncu ayında depremzedeler gelecekten umutlu

Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok zarar gören Hatay'da hasarlı binaların yıkımı ve enkaz kaldırma çalışmalarının büyük kısmı tamamlandı. Asrın felaketinin 9'uncu ayında enkaz kent Hatay'da TOKİ tarafından ihale edilen ve ihale aşamasında olan konut sayısı 34 bin 793'u buldu. TOKİ tarafından bölgeye 73 bin 710 afet konutunun yapımı planlanıyor. Hatay Valiliği koordinesinde AFAD tarafından il genelinde binlerce iş yeri yıkılan esnaf da prefabrik çarşılarda yeniden ticari hayatlarına başladılar. Enkazın kaldırılması ve afet konutlarının inşasını gören vatandaşlar, geleceğe umutla bakıyor.  “Şehrin tekrar ayağa kalkacağına dair umudumuz var”  Deprem çarşısında yeniden hayata tutunduğunu dile getiren Tünay Kutlu, “Hayata umutla tutunmak adına devletimizin bize yaptığı çarşıda, gayet güzel bir şekilde yaşamaya devam ediyoruz. Enkazların kaldırılmasıyla şehrin tekrar ayağa kalkacağının umudu bile bize umut verici oluyor. Çünkü biz bu şehri bırakıp gitmek istemiyoruz” dedi.  “Devletimizin sayesinde Antakya’mızı yeniden inşa edeceğiz”  Umudunu asla yitirmediğini ve Antakya’yı terk etmeyeceğinin altını çizen Sami Altınöz, “Umudun var olduğu yerde yaşam vardır. Devletimizin sayesinde Antakya’mızı yeniden inşa etmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Yaralarımız sarılıyor ve sarılacak. Antakya insanımızın yüzde 40’ı başka şehirlere gittiler. Konutlar yapıldıktan sonra insanlarımızın geri dönmesiyle Antakya, eski günlerine geri dönecek” şeklinde konuştu.  “Bu çarşının yapılması ve insanların dükkanlarının anahtarları olup dükkanları açması çok güzel”  Devletin yaptığı çarşıların çok iyi olduğunu söyleyen Cahit Güler ise, “Depremde iki dükkanım yıkıldı. Birkaç ay sonra bu çarşıda yerimizi açtık. Hataylılar umudunu kaybetmez, umudumuzu kaybedersek biz de biteriz. Bu çarşının yapılması ve insanların dükkanlarının anahtarları olup dükkanları açması çok güzel bir şey” diye konuştu.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Yeni Marmara Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.