Hava Durumu

#Dikkat

Yeni Marmara Gazetesi - Dikkat haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dikkat haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Dikkat! Son altı yılın en güçlü güneş patlaması! Haber

Dikkat! Son altı yılın en güçlü güneş patlaması!

Güneşin Kızgın Yüzü: Son Altı Yılın En Güçlü Patlaması Nasıl Meydana Geldi? NASA, son altı yılın en güçlü güneş patlamasını kaydetti. Bu olay, Perşembe günü Dünya üzerinde bazı radyo iletişimlerini geçici olarak kesintiye uğrattı. Güneş yüzeyinde gerçekleşen bu şiddetli patlama, NASA'nın 2010 yılında fırlattığı ve güneş aktivitelerini sürekli izleyen Solar Dynamics Observatory(SDO) tarafından yakalandı. Bu, koronal kütle atımı (CME) olarak adlandırılan, oldukça enerjik bir fenomenin parıltılı renklerle dolu görüntüsüydü.     Etkileri Dünya'ya Ulaşan Patlama: İletişim ve Uzay Araçları Üzerindeki Etkisi NASA, bu X sınıfı patlamanın, radyo iletişimini, elektrik şebekelerini ve navigasyon sinyallerini etkileyebilecek yoğunlukta olduğunu açıkladı. Ayrıca, bu tür patlamaların uzay araçları ve astronotlar için ciddi riskler oluşturabileceği belirtildi. ABD'de ve dünyanın diğer bölgelerinde gündüz saatlerinde yaklaşık iki saat süren radyo kesintilerine neden olan bu patlama, güneşin şiddetli gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.     Uzmanlar Ne Diyor: Olayın Bilimsel Önemi ve Analizi Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin (NOAA) Uzay Hava Tahmin Merkezi, bu olayı "inanılmaz" ve "kaydedilen en büyük güneş patlamalarından biri" olarak tanımladı. Merkez, patlamanın radyo iletişimi üzerindeki etkilerinin Perşembegünü öğlen ve öğleden sonra 2 arasında hissedildiğini bildirdi. Bilim insanları, CME'nin "güneşin uzak kuzeybatı bölgesinden" kaynaklandığını ve diğer potansiyel etkilerini analiz etmektedirler.     Tarihsel Perspektif: 2017'den Bu Yana En Güçlü Patlama Bu patlama, 10 Eylül 2017'den bu yana kaydedilen en güçlü güneş patlaması olmakla kalmayıp, mevcut güneş döngüsünün de en şiddetlisidir. X sınıfı güneş patlamalarının çoğu genellikle 1 ila 9 arasında derecelendirilirken, bu son olay 8 olarak sınıflandırıldı. Tarihteki en güçlü güneş patlaması ise, 4 Kasım 2003'teki X28 olayı olarak bilinmektedir. HABER:İSMAİL KEMAL KEMANKAŞ

Küflü yiyecek tüketenler dikkat! Kimi 'Bir şey olmaz' deyip tüketiyor ama... Haber

Küflü yiyecek tüketenler dikkat! Kimi 'Bir şey olmaz' deyip tüketiyor ama...

Günümüzde pek çok kişi küflenmiş yiyecekleri yemeyi tercih etmemekte. Ancak zarar gelmeyeceğini düşünerek tüketen bazı kişiler de bulunmakta. Yiyecekler ve gıda maddelerinde belirli koşullar altında 'mikotoksin' adıyla bilinen metabolik ürünler ve mantar toksinlerinin oluştuğunu belirten uzman isimler, bu tür gıdaların hem insanlar hem de hayvanlar için zehirli olabileceği uyarısını yapıyor. Küflü yiyecekler tüketenler dikkat! .Küflü yiyeceklerin tüketilmeden atılması gerektiğini ifade eden uzmanlar, üzerindeki mikotoksinlerin hastalığa neden olabileceğini söylüyor. Ayrıca yalnızca insanlar değil, besi hayvanları ya da diğer başka hayvanlara da küflü yiyeceklerin verilmemesi gerektiği uzmanların söylediği bir gerçek. Bazı gıdalar üretimden tüketimine kadar geçen sürede çeşitli faktörlere bağlı olarak bozulabiliyor. Bozulmaya sebep olan mikroorganizmalardan biri olarak bilinen küfler uygun sıcaklık ve neme bağlı şekilde çoğalıyorlar. Bazı küfler tatta ve kokuda değişimlere sebep oluyor ancak bazıları toksik özellik gösteriyor. Söz konusu toksik etkiye mikotoksinler sebep olmakta. Ölümle dahi sonuçlanan toksisitelerinin yanında kanserojen, mutajen, DNA-RNA ve protein sentezini engelleyici, bağışıklık sistemini bastırıcı farklı etkiler de görülebilmekte. "Pek çoğunda risk var" Küfün kendisinin aslında zehirli olmadığı bilinirken, belirli koşullar altında oluşan mikotoksinin zehirli olabileceğini ifade ediliyor. En çok bilinen kanserojen mikotoksinler arasında aflatoksin B1 ve okratoksin A bulunmakta Bu sebeple risk olup olmadığı bilinmediğinden, küflü yiyecekler tüketilmemeli.

Yaşlılıkta ‘sarkopeni’ tehlikesine dikkat Haber

Yaşlılıkta ‘sarkopeni’ tehlikesine dikkat

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Dahiliye ve Geriatri Uzmanı Prof. Dr. Sevgi Aras, yaşlanmayla birlikte vücutta sadece kemiklerin değil kasların da eridiğine dikkati çekerek önemli uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Aras, “Her bireyde başlama yaşı ve hızı aynı olmamakla birlikte yaşlanmaya bağlı rezerv ve fonksiyonlarda azalma ile giden normal bir süreç vardır. Kas iskelet sisteminde de bu durum söz konusudur. Kemik kütlesinin azalması ile giden halk arasında kemik erimesi tıp alanında osteoporoz diye tabir ettiğimiz klinik durum herkes tarafından bilinirken, kemiklerin desteği olan kasların miktarının ve kuvvetinin azalması ile kendini gösteren sarkopeni çok konuşulmamaktadır. Oysa birey kaslarında dermansızlık hissettiğinde kendini yaşlı hissetmeye başlar” diye konuştu. “D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNDEN KAÇININ, EGZERSİZ YAPIN” Yaşlanma ile normal kas dokusunun yerini yağ dokusunun aldığını belirten Prof. Dr. Aras, şöyle devam etti: “Bu yüzden yaşlı bireyin kas kuvveti ve yürüme hızı gençliğine göre azalmaktadır. Bu durum yaşlı bireyin günlük aktivitelerinin azalmasına, başkalarına bağımlı olmasına ve nihayetinde yaşam kalitesinin azalmasına neden olmaktadır. Sarkopeni aynı zamanda yaşlıda hayatı tehdit eden sonuçları olan düşmelerin bir nedenidir. Kas miktar ve kuvvetinin azalmaması için özellikle proteinden zengin dengeli beslenmek, D vitaminini ihtiyaç ölçüsünde, düzenli almak ve mümkünse aerobik egzersizlerle birlikte kuvvetlendirici egzersizleri düzenli yapmak çok önemlidir. Aynı zamanda yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği gibi damarsal risk faktörlerinin ve bazı hormon bozukluklarının erken tanısı, kontrolü ve tedavisi sarkopenin yönetimi için çok önemlidir. En önemlisi bu önerilerin yaşlılık diye tabir ettiğimiz dönemin çok öncesinde gençlik çağlarından hatta çocukluktan itibaren hayatımızın bir parçası olmasına dikkat etmeliyiz.”

En fazla döviz alan şehirlerin listesi açıklandı! İlk üç sıradaki iller dikkat çekti Haber

En fazla döviz alan şehirlerin listesi açıklandı! İlk üç sıradaki iller dikkat çekti

Türkiye’nin 81 ilinde tasarruf mevduatı amacıyla bankalarda tutulan döviz miktarları belli oldu. Mevduat bankalarında toplam mevduatta en fazla DTH payına sahip il ise yüzde 66,91 ile Yozgat oldu. Yozgat'ı Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Gümüşhane izledi. BDDK’nın açıkladığı sektörün ilk altı ayındaki veriler katılım bankalarının toplam mevduat içinde payları düşük olsa bile mevduatlarının yüzde 41’inin yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerin altın hariç DTH (döviz mevduatı) olduğunu ortaya koyuyor. Mevduat bankalarında ise toplam mevduat içinde yine yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerin altın hariç DTH oranı yüzde 36 seviyesinde. Hem kamu hem de katılım bankalarında yurtiçi ve yurtdışı yerleşiklerin altın mevduatının toplam mevduattaki payı ise yüzde 20. Katılım bankalarında TL cinsi mevduatın payı ise sadece yüzde 19,7 iken mevduat bankalarında ise TL cinsi mevduatın toplam mevduattaki payı yüzde 23,7. ALTININ PAYI YÜZDE 20 Hem mevduat hem de katılım bankalarında altın mevduatının toplam mevduata oranı yüzde 20 seviyelerinde. Mevduat bankalarında altın oranı en yüksek iller yüzde 43,22 ile Karabük, yüzde 35,18 ile Gaziantep, yüzde 29,72 ile Kastamonu, yüzde 27,62 ile Kocaeli ve yüzde 26,39'la İstanbul. Katılım bankalarında ise ilk sırada yine Karabük geliyor. İŞTE BANKA HESAPLARINDA EN FAZLA DÖVİZ BULUNDURAN İLLER: 4-Kırşehir 3-Nevşehir 2-Aksaray 1-Yozgat

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.