Hava Durumu

#Dua

Yeni Marmara Gazetesi - Dua haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dua haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Bursa'nın İznik ilçesinde kuraklığa ve orman yangınlarına karşı yağmur duası yapıldı Haber

Bursa'nın İznik ilçesinde kuraklığa ve orman yangınlarına karşı yağmur duası yapıldı

Bursa'nın İznik ilçesinde çiftçiler kuraklık ve orman yangınlarına karşı yağmur duasına çıktı. Son zamanlarda suların çekilmesi ve barajlardaki doluluğun hayli düşmesiyle kuraklığın iyice hissedildiği İznik ilçesinde, mahalle sakinleri çevre köylerle birlikte yağmur duası yaptı. Tarım arazilerinin zarar gördüğü bölgede vatandaşlar, rahmet için ellerini semaya açtı. Bursa'nın İznik ilçesine bağlı Mahmudiye Mahallesi'nde uzun süredir yağış olmaması ve kuraklık tehdidinin artması üzerine mahalle halkı, komşu köylerle birlikte yağmur duası yaptı. Bölgede aylardır etkili bir yağışın görülmemesi tarım alanlarını olumsuz etkiledi. Mahallede sebzeler kururken, otlar yandı, tarlalarda derin çatlaklar oluştu. Ormanlık alanlarda ise sararmalar dikkat çekmeye başladı. Kuraklığın etkileri giderek artarken, bölge halkı çözüm için manevi bir yol arayarak bir araya geldi. İznik Mahmudiye Mahallesi Muhtarı Halil Akın yaptığı açıklamada, "Uzun zamandır köyümüze yağmur düşmediğinden dolayı ciddi bir kuraklık yaşıyoruz. Sebzelerimiz ve otlarımız yandı, tarlalarımız derin çatlaklarla doldu. Ormanlarımız sararmaya başladı. Bu duruma mahalle halkımızla birlikte çare ararken, Rabbimizden niyaz ve dua edelim dedik. Tüm komşu köylerle birlikte bir yağmur duası organizasyonu düzenledik. Rabbimizden tek dileğimiz, bir damla da olsa yağmur göndermesidir. İnşallah hayırlısıyla dualarımız kabul olur ve Rabbimiz bizlere yağmurunu esirgemez, düzenli olarak rahmetini üzerimizden eksik etmez" ifadelerini kullandı. Mahalle meydanında gerçekleşen yağmur duasına çevre köylerden de yoğun katılım olurken, vatandaşlar hep birlikte ellerini semaya açtı. Ardından ise vatandaşlara yemek ikram edildi.

Dualı olduğuna inanılan cuma pazarındaki etler 100 yıllık kaselerde ve odun ateşinde pişirilip ikram ediliyor Haber

Dualı olduğuna inanılan cuma pazarındaki etler 100 yıllık kaselerde ve odun ateşinde pişirilip ikram ediliyor

Bursa'nın Büyükorhan ilçesinde 400 yıldır süregelen kavurma ve güveç geleneği, Tarihi Cuma Pazarı'nda yaşatılmaya devam ediyor. Her cuma günü kurulan bu pazar, Türkiye'nin dört bir yanından gelen ziyaretçileri ağırlıyor. Özellikle taze kesilmiş etlerden hazırlanan güveç ve kavurma ile ün kazanmış cuma pazarının bir rivayete göre dualı olduğunu bilenler, cuma günü pişirilen etlerin diğer günlerden daha lezzetli olduğunu iddia ediyor. Cuma pazarı, bölgedeki hayvancılığı yeniden canlandırmayı hedefliyor.   Bursa'nın Büyükorhan ilçesinde 400 yıldır her cuma kurulan et pazarında kasapların sac üzerinde yüksek ateşte pişirdiği kavurmalar büyük rağbet görüyor. Pazarın manevi atmosferi de oldukça güçlü. Rivayetlere göre, her cuma burada bir Allah dostunun bulunduğu söyleniyor ve ziyaretçiler, burada yedikleri etin lezzetini başka hiçbir yerde bulamadıklarını dile getiriyor. Öyle ki cuma günü yedikleri etin lezzetini diğer günler alamadıklarını iddia edenler bile var. İlçe merkezine 2 kilometre uzaklıktaki bir merada kurulu hayvan pazarı ile yan yana hizmet veren tarihi cuma pazarına Türkiye'nin dört bir yanından insanlar dualı etlerden yemeğe geliyor.  Pazarın kasaplarından 92 yaşındaki Niyazi Narı, 75 yıldır pazarda kasaplık yaptığını tarihi pazarın 400 yıl önce ilk kez Osman Dede isminde bir Allah dostu tarafından kurulduğunu ve o günden bu yana da sadece cuma günleri hizmet verdiğini söyledi.  74 yaşındaki Ali Özkan ise tarihi pazarın Osmanlı Devleti'nden miras olduğunu belirterek, "Burayı kurarken 7 tane ermiş 40 tane derviş bir araya gelmiş ve burada bu teşkilatı kurmuşlar ve hayvan almaya gelenlerin de eti burada yemelerini istemişler. O zamanlar burada her türlü yiyecek içecek, küçükbaş büyükbaş hayvan her türlü eşya ve kıyafet satılıyormuş. Çevre illerden buraya yürüyerek at üzerinde gelen tacirler ürünlerini satarmış. Şimdilerde sadece cuma günleri kurulan bu pazar o günlerden bize miras. Şimdi bu etin lezzetinin sırrı o zaman bu pazarı kurmak için bir araya gelen erenlerin duasında saklı" diye konuştu.  Yüz yıllık toprak kaselerde güveç  100 yıllık toprak kaselerde 400 yıl öncesinin tarifiyle güveç pişiren kasap Mesut İlhan, 400 yılık geçmişi olan pazarın ilk kez "Osman Dede" isminde evliya bir zat tarafından sadece cuma günleri kurulduğunu ifade ederek, "Ben güveç için perşembe gününden gelip güveçleri hazırlıyorum, fırına koyuyorum, 12 saat fırında kalıyor, cuma sabahı tekrar geliyorum. Çıkarıp fırından kemik suyunu ve baharatını atıp tekrar fırına veriyorum. Ben 3. nesilim burada. Kaseler dedemden kalma, 100 yıllık geçmişleri var her birinin. Güveci iki çeşit yapıyoruz erkeç (keçi) ve dana güveci ayrı ayrı yapıyoruz. Yalova, Ankara, Çanakkale, İstanbul, Bursa, Kütahya her yerden yemek yemeğe insanlar geliyor. Burada o evliya zatın duası var, burada huzurlu olursunuz. Burada yediğiniz yemeğin lezzetini başka yerde bulamazsınız. Güveç 400 yıldır aynı tarifle yapılıyor. Lezzeti de iç yağlardan geliyor. Böbrek yağlarını eti koyduktan sonra onun üzerine koyuyoruz. Kendi yağında 12 saatte pişiyor. Daha sonra kemik iliği suyu ile suyunu tamamlıyoruz. Lezzetin sırrı bu ve organik dağlarda beslediğimiz hayvanlarımız" dedi.  Sadece cuma günleri hizmet veren pazarın ünü Türkiye sınırlarını aşınca eski tahıl hanını yenileyerek tarihi pazarı tüm dünyaya tanıtmak için kolları sıvayan Büyükorhan Belediye Başkanı Kamil Turhan ise pazarın 700 yıllık ve Osmanlı Devleti'nden kalma olduğunu belirterek, "Et tutkunlarını, et severleri 700 yıl önce burada et nasıl pişiriliyorsa şu anda aynı dönemin şartlarına geri götürüyoruz. Aynı dönemin lezzetini devam ettiriyoruz. Bizim sadece Bursa'dan değil Marmara Bölgesi'nin değişik yerlerinden hatta Antalya'ya varana kadar yöremizin etlerinin lezzetini tatmaya gelenler var. Bizim burayı daha da güzelleştirmek adına belediye olarak projeler geliştiriyoruz. İnşallah alanı genişletip bölgeye bir de termal tesis kuracağız. Su sporlarının yapıldığı alanlar oluşturacağız. Canlı hayvan pazarımızı daha modern hale getirip sadece Marmara'ya değil tüm Türkiye'ye hatta Türkiye dışına hizmet edecek hale getirmek istiyoruz. Buranın eti dualı Osmanlı döneminde rahmetli Osman Dede tarafından kurulan bir pazar bereketi ve lezzeti oradan geliyor. Burada cuma harici et yediğiniz zaman cuma günkü lezzeti bulamazsınız. Tüm Türkiye'yi et severleri burada dualı et yemeye bekliyoruz" diye konuştu. 

‘Dua' filminin tüm geliri hasta çocukların tedavisine harcanacak Haber

‘Dua' filminin tüm geliri hasta çocukların tedavisine harcanacak

Yönetmen ve yapımcı Gökhan Işıklı, duanın gücünü ve manevi yanını anlatmak için amatör oyunculardan oluşan bir ekip kurdu. Ekip, Erzurum'un tarihi mekanlarını da film seti olarak kullandı.   Bir yanda duanın insan yaşamındaki yerini, en güçlü mesaj olduğunu anlatmayı hedefleyen, bir yanda memleketi Erzurum'un tarihi mekanlarını insanlara farklı açılardan yansıtmak ve bir yanda da ortaya çıkacak filmden elde edilecek geliri hasta çocukların tedavisine bağışlamayı hedefleyen Gökhan Işıklı ve müzik yönetmeni-aranjör Hakan Işıklı, yaklaşık 1 yıl önce kolları sıvadı. Tamamı gönüllü ve amatör oyuncularla çekilen ‘Dua' filminde devlet memuru, esnaf, öğrenci, işçi ve benzeri kişiler rol aldı. Oyuncuların hepsi hayatlarında ilk kez kamera karşısında geçti. Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Görevlisi Jale Alcan'ın da danışmanlık yaptığı 'Dua' filmi, müzik ve efektleriyle de dikkat çekiyor.  “Bin bir hatim geleneğinden etkilendik”  Erzurum'da asırlardır devam eden bin bir hatim geleneğinin de filmin çekiminde etkisi olduğunu vurgulayan Işıklı, “Filmin hem konusu hem de hedefi itibariyle böyle bir oyuncu kadrosuyla, gönüllü yüreklerle çekilmeliydi. Biraz zorlansak dahi her bir oyuncumuz hakkını vererek rollerini yerine getirdi. Filmin 50-60 dakikalık kısmının çekimi tamamlandı. İnşallah en kısa sürede kalan kısımların çekimleri ve diğer işlemlerin bitmesiyle filmimiz beyaz perdede seyircisiyle buluşacak. Onları bekleyen unutulmaz sahneler var. Filmin çekimi ve hazırlık kısmında asla yorulmuyoruz. Nihayetinde buradan elde edilecek her kuruş hasta çocuklarımıza gidecek. Bu da bizim için çok kıymetli bir vesile olacak” diye konuştu.  “Hiçbir maddi beklentimiz yok”  Filmde rol alan oyunculardan Nadire Soylu, Zeliha Bakan ve Nisanur Reyyan Aydın, bu güne kadar hiçbir profesyonel film ya da tiyatroda oynamadıklarını, amacı ve içeriği yüreklere ferahlık verecek projede, maddi bir beklenti içine girmeden görev aldıklarından dolayı mutlu olduklarını dile getirdi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.