Hava Durumu

#Dubai Çikolatası

Yeni Marmara Gazetesi - Dubai Çikolatası haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dubai Çikolatası haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca rüşvet iddiasıyla tutuklanmıştı Haber

Hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca rüşvet iddiasıyla tutuklanmıştı

Kocaeli Adliyesi'nde mahkeme başkanı olan eski öğrencisini ziyaret eden ünlü avukat Avukat Prof. Dr. Seyithan D., hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca rüşvet iddiasıyla tutuklanmıştı. Görülen ilk duruşmada suçlamaları reddeden avukat, "Rüşvet, felsefeme aykırı bir durumdur. 40 yıllık emeğim yerle bir edildi. Bütün hayatım alt üst oldu" dedi.  Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasına karar verirken, bu kararı duyan sanık, "Geç gelen adalet, adalet değildir denir ancak adalet, geç de olsa güzeldir" ifadelerini kullandı.  Edinilen bilgiye göre, 2024 yılının Kasım ayında Avukat Prof. Dr. Seyithan D. (55), hukuk fakültesinde öğrencisi olan, şu anda ise Kocaeli Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yapan Alper Utku'yu (34) ziyaret etti. İddiaya göre, sohbet sırasında Seyithan D., Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ terör örgütü üyeliğinden yargılanan R.Y. hakkında yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması için talepte bulunulduğunu söyledi. Utku ise söz konusu dosyanın Yargıtay'da olduğunu, bu talebin ise Yargıtay kararı sonrası değerlendirileceğini ifade etti. Bunun üzerine Seyithan D., kendisinin de yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması yönünde talepte bulunacağını söyleyerek odadan ayrıldı.  "Poşette döviz banknotları vardı"  İddiaya göre, avukat Seyithan D., Alper Utku'nun odasına 25 Kasım'da yeniden gelerek elindeki çikolata poşetini hediye olarak bıraktı. Seyithan D. odadan çıktıktan sonra poşeti kontrol eden hakim Alper Utku, içinde çikolata ve zarf içinde döviz banknotları olduğunu gördü. Hemen odadan çıkan Utku, bu sırada kalemde bulunan Seyithan D.'ye poşeti iade etti ve "rüşvet" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.  Avukat tutuklandı  Gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen avukat Seyithan D., ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Poşetin içinde ise 2 bin 500 dolar bulunduğu öğrenildi. Seyithan D. hakkında "rüşvet vermek" suçundan hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede Seyithan D.'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi.  "40 yıllık emeğim yerle bir edildi"  Olayla ilgili görülen ilk duruşmada savunması için söz hakkı verilen tutuklu Seyithan D., "Emekli öğretim görevlisiyim, avukatlık yapıyorum. Daha önce sabıkam yoktur. Rüşvet suçlamasını kabul etmiyorum. Rüşvet konusu felsefeme aykırı bir durumdur. Olay yanlış anlaşılmaya dayalıdır. İkimizde hukukçuyuz. Bilinçsizce yapılan bir hata var. Çantayı başkan bana verirken, 'Alın unutmuşsunuz' dedi. Keşke zarfta parmak izi alınsaydı ve benim parmak izim olmadığı görülürdü. 40 yıllık emeğim yerle bir edildi. Bütün hayatım alt üst oldu. Etik ve insani değerleri öğrencilerime anlatmaya çalıştım. Çocuğumun 3'ü de avukat, böyle bir şey yapsam onların yüzüne nasıl bakarım? Ben böyle bir suçu işlemedim, işlemem de mümkün değil. Hayatım alt üst oldu. Olayları tüm şeffaflığıyla anlattım. Kötü niyetli olsam suç üstü olmadığı için para konusunu tamamen inkar ederdim, vicdanen doğru olanı söyledim. 3 ay böyle bir suçtan cezaevinde kalacağım hayal etmezdim. Suçsuzum beraatimi istiyorum" dedi.  "Alper Utku'nun kapıda ismini görünce öğrencim olduğunu fark ettim"  Olayın yanlış anlaşılmaya dayalı olduğunu söyleyen Seyithan D., "Zaten müşteki başkan, aramızda geçen olaylar noktasında aynı minimalde şeyler söyledi. Böyle bir şey olmasaydı çantayı kalemde teslim etmezdi. Avukat İlyas T.'nin yetkilendirmesiyle Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki dosyasına sunmuş olduğum dilekçenin akıbetini öğrenmek için adliyeye geldim. Müşteki başkanın, Marmara Hukuk Fakültesi ve Yalova Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden öğrencimiz olduğunu kapıda ismini görünce anladım. Kapıyı tıklayıp girdiğimde kendisi de beni ismen tanıyarak buyur etti. Çay ve çikolata ikram etti. Dosya kapsamında müvekkilimin adli kontrol kararının kaldırılması konusunda talepte bulunacağımı söyledim. Dosyayı hatırladığını ancak Yargıtay'a gittiğini söyledi. Talepte bulunursam Yargıtay'a gönderebileceklerini söyledi. Sonra genel konularda sohbet ettik. Daha başka bir şey olmadı. İlk görüşmemiz bu kadardı" şeklinde konuştu.  "Dubai çikolatası olduğunu bildiğim çantayı oğlum alelacele elime tutuşturdu"  Mahkeme Başkanı Alper Utku'nun yanına 2'inci gelişini de anlatan tutuklu sanık Seyithan D., savunmasına şöyle devam etti:  "2. gelişimde Kocaeli'ye müvekkil ziyaretine gelmiştim, aynı zamanda Kocaeli Adliyesi'ne uğrayıp bilirkişi ve konkordato komiserliği yaptığımı bildirmek istiyordum. Arabayla oğlumla adliyeye geldik ancak araç park yeri bulamadık. Ben adliyenin önünde araçtan indim. Tramvay nedeniyle alelacele hareket ettik. Bu arada içinde Dubai çikolatası olduğunu bildiğim çantayı oğlum alelacele elime tutuşturdu. Ben o sırada telefonla adli kontrol kararını kaldırmak istediğim müvekkilimin eşiyle konuşuyordum. Oğlum park yeri aramak için devam etti. Ben adliyeye geldiğimde ticaret mahkemesinin ek binada olduğunu, burada olmadığını fark ettim. Şehrin yabancısı olduğum için ticaret mahkemesinin burada olmadığını hatırlayamadım. Adliyeye gelmişken bazı mahkemelere hileli iflas konusunda bilirkişilik yaptığımı söyledim ve 6. Ağır Ceza Mahkemesine talebimizin ne durumda olduğunu sorarak öğrenmek istedim. Kaleme girmeden önce mahkeme başkanına selam vermek istedim. İçeri girdiğimde başkan elimdeki çantaya baktı, tedirgin oldu, dikkatli bakınca açıklama ihtiyacı duydum. Dubai çikolatası olduğunu söyledim. Çantanın içindekinin çikolata olduğunu öğrenince hediye mahiyetinde kendisine vermiş mecburiyetinde bulundum. Zira ilk gelişimde bana çikolata ikram etmişti. Çantayı, masanın sağ ayağına yere koydum. Başkan bey eğilerek çantayı yerden aldı ve masaya koydu. Hatta halen başkan beyin çanta alma anını hatırlıyorum. Çanta 10 santim genişliğinde 20 santim uzunluğu civarında küçüktü"  "Eyvah, demek başkan çikolata çantasını bu yüzden geri verdi"  Ardından adliyeden ayrıldığını aktaran Seyithan D., "Oğlumu beni alması için aradım. Zaten kendisi park yeri bulamamıştı, gelip beni adliye önünden aldı. Arabaya bindiğimde çikolatayı çantadan çıkarttığımda alt tarafta bir zarf içerisinde dolar olduğunu gördüm. O an için ne kadar bir para olduğunu bilmiyordum. Oğluma parayı sorunca bana, 'Benim ve eşimin cep telefonunun kayıt ücreti. Bugün doları Türk parasına çevirip kayıt yaptıracağım' dedi. 2 bin 500 dolar olduğunu o an öğrendim. Ben kendi kendime, 'Eyvah, demek başkan çikolata çantasını bu yüzden geri verdi' dedim. Oğlum mırıldanmamı duydu, 'Baba ne çikolatası, ne başkanı, neyden bahsediyorsun?' dedi. Olanları anlattım. Oğlum gidip izah etmemizi söyledi ancak İstanbul'a yaklaştığımız için bir dahaki gelişimde başkana yanlışlık olduğunu anlatacağımı söyledim" diye konuştu.  "Başkan Utku bana, 'Ne yüzle geldin' diye sözler söylemiş ama ben öyle bir konuşma hatırlamıyorum"  Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Alper Utku'nun yanına son gelişini de anlatan sanık Seyithan D., "Başkanın odasına girdiğimde ayakta pencereye bakar vaziyetteydi. Ben kapıdan girince, 'Geçen sefer bir müvekkilimizi ziyarete gelmiştim' diye cümleye başladığımda başkan bey odadan çıkıp kaleme gitti. Bana bir şey demedi. Görüşmek istemedi diye düşündüm ve adliyeden ayrıldım. Başkan Utku bana, 'Ne yüzle geldin?' diye sözler söylemiş ama ben öyle bir konuşma hatırlamıyorum. Böyle bir konuşmaya fırsat olmadı ve öyle bir konuşma geçmedi. Ben yoldayken polis aradı ve kalemle iletişime geçmemi söyledi. Olay bundan ibarettir. Olay nedeniyle çok mağdur oldum. 30 yıl boyunca öğrencilerime etik değerlerden bahsettim. Böyle bir olayın yüz kızartıcı sonuçlarını bilebilecek durumdayım. Dosyanın Yargıtay'da gönderileceğini anladım, olmayacak veya yapılamayacak bir şey için neden rüşvet vereyim. Bunu yapmam için salak olmam lazım. Suçlamaları kabul etmiyorum, adaletinize güveniyorum" şeklinde konuştu.  Tanıklar dinlendi  Tanık olarak dinlenen katip Ömer Sar, "Olay tarihinde masamda çalışıyordum, huzurdaki avukat bey geldi. Devamında başkan bey geldi ve avukat olan sanığa, 'Çanta sizin' diyerek uzattı. Ancak ben çantaya tam dikkat etmedim. Önce başkan bey, ardından kısa süre sonra avukat kalemden çıktı. Ardından başkan bey kaleme gelip olanları anlattı ve tutanak tutturdu" ifadelerini kullandı.  Dilek Akçay, "Avukat bey kaleme geldi. Yargıtay'da olan bir dosyadan bahsetti, adli kontrol talebini kaldırma talepleri olduğunu, çıktı alıp başkan beye vermemizi, başkan beyin inceleyeceğini söyledi. Bu sırada başkan bey geldi. Elinde küçük çanta vardı. Bu çanta yaklaşık 10x20 ebatlarındaydı. Avukat bey bu sizin diyerek verdi. 'Bu sizin ,bırakmışsınız' demiş de olabilir. Aralarında herhangi bir diyalog geçmedi. Avukat bey karşılık vermedi, çantayı aldı. Başkan odadan ayrıldı, sonra avukat da ayrıldı. Ardından başkan bey gelip olanları anlattı ve tutanak tuttu.  Mütalaada, 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi  Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Seyithan D'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.  Sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini talep ederek mütalaaya itiraz etti. Ayrıca avukatlar, İstanbul'da park halindeki araçlardan sık sık hırsızlık yapıldığını, bu nedenle Onur Hakan D.'nin içinde para bulunan poşeti aracını park etmeden önce babasına verdiğini ve sanığın poşetin içinde para olduğunu bilmediğini savundu.  Babasının avukatlığını yapan Onur Hakan D. de, "Babam hep bize doğruyu, dürüstlüğü öğretti. Bizim yaşadığı şeyin manevi zararı çok fazla. Babamı tanıyan herkes bunu yapmayacağını söylüyor. Tahliyesini talep ediyoruz" dedi.  Tahliye kararına sanık: "Adalet geçte olsa güzeldir"  Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasını karar vererek, duruşmayı erteledi. Tahliye kararına sevinen sanık Seyithan D., "'Geç gelen adalet adalet değildir' denir ancak adalet geçte olsa güzeldir. Adaletinize güveniyorum" ifadelerini kullandı. 

Adı Dubai Olunca Fiyatı 400 Lira Arttı  Haber

Adı Dubai Olunca Fiyatı 400 Lira Arttı 

Aylardır adeta bir tüketim çılgınlığına dönüşen "Dubai çikolatası" halen popülerliğini korurken birçok pastane Dubai kurabiyesi, yaş pastası ve hatta magnoliasını bile üretmeye başladı.    Sosyal medyada başlayan "Dubai çikolatası" çılgınlığı, dünyanın birçok ülkesi kadar Türkiye'de de hızla yayıldı. Özellikle gençler arasında tüketimi artan ve genellikle "zenginlik" göstergesi olarak nitelendirilen Dubai çikolatası, öyle yoğun talep gördü ki hızla merdiven altına bile indi. Kaliteli ve kalitesiz çeşitleri pastane ve marketler kadar internette de satılmaya başlandı. Kilosu halen 2 bin liranın üzerinde olan Dubai çikolatası popülerliğini koruyor.  Adı Dubai olunca fiyatı 400 lira arttı  "Dubai çılgınlığı ne zaman son bulur" diye düşünülürken şimdi de Dubai kurabiyesi, yaş pastası ve magnoliası üretildi. Özellikle Dubai kurabiyesi, çikolatası kadar ilgi görüyor.  Bursa'da bir pastanenin sahibi İsmail Genç, son günlerde kurabiyenin çikolatasından daha çok ilgi gördüğünü söyledi. Dubai kurabiyesinin içinde Antep fıstığı, tahin ve kadayıf bulunduğunu dile getiren Genç, "Dubai çikolatasından sonra bunlar ilgi görüyor. Yaş pastası ve Dubai magnoliası da var. Kurabiyenin kilosu bin lira. İlgi gayet güzel. Çikolatasının kilosu 2 bin liranın üzerinde. Normal kuru pastalar 600 liradan satılıyor. Dubai kurabiyesinin içeriği daha zengin olunca fiyatı bin lira" dedi. 

Rüşvet Skandalı: Dubai Çikolatası ve Para Haber

Rüşvet Skandalı: Dubai Çikolatası ve Para

Kocaeli Adliyesi'nde mahkeme başkanı olan eski öğrencisini ziyaret eden ünlü avukat, hediye verdiği Dubai çikolatası poşetinin içinden 2 bin 500 dolar çıkınca "rüşvet" iddiasıyla tutuklandı. Suçlamaları kabul etmeyen avukat, profesör unvanına sahip olduğunu ve uzun yıllar çeşitli üniversitelerde dersler verdiğini ifade ederek, "Birçok TV kanallarına aktif olarak çıkmaktayım. Bunları söylememin sebebi bu tarz işlere tenezzül etmeyeceğimi anlatmak içindir" dedi.  Edinilen bilgiye göre, geçtiğimiz kasım ayında Avukat Prof. Dr. Seyithan D. (55), hukuk fakültesinde öğrencisi olan, şuanda ise Kocaeli Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak görev yapan Alper Utku'yu (34) ziyaret etti. İddiaya göre, sohbet sırasında Seyithan D., Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde FETÖ terör örgütü üyeliğinden yargılanan R.Y. hakkında yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması için talepte bulunulduğunu söyledi. Utku ise söz konusu dosyanın Yargıtay'da olduğunu, bu talebin ise Yargıtay kararı sonrası değerlendirileceğini ifade etti. Bunun üzerine Seyithan D., kendisinin de yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması yönünde talepte bulunacağını söyleyerek odadan ayrıldı.  "Poşette döviz banknotları vardı"  İddiaya göre avukat Seyithan D., Alper Utku'nun odasına 25 Kasım'da yeniden gelerek elindeki çikolata poşetini hediye olarak bıraktı. Seyithan D. odadan çıktıktan sonra poşeti kontrol eden hakim Alper Utku, içinde çikolata ve zarf içinde döviz banknotları olduğunu gördü. Hemen odadan çıkan Utku, bu sırada kalemde bulunan Seyithan D.'ye poşeti iade etti ve "rüşvet" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.  Avukat tutuklandı  Gözaltına alınan ve suçlamaları kabul etmeyen avukat Seyithan D. ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Poşetin içinde ise 2 bin 500 dolar bulunduğu öğrenildi. Seyithan D. hakkında "rüşvet vermek" suçundan hazırlanan iddianame, Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. İddianamede Seyithan D.'nin 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanması talep edildi. Ayrıca iddianamede, 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Alper Utku, sanık Seyithan D. ile tanığın ifadeleri de yer aldı.  "Öğrencisi olduğumu ve buraya atandığımı öğrendiği için ziyaretime geldiğini söylemişti"  Alper Utku, iddianamede yer alan ifadesinde, olaydan yaklaşık 10 gün önce Seyithan D.'nin makam odasına geldiğini ve kendisini nezaketle karşıladığını söyledi. Utku, "Kendisi öğrencisi olduğumu ve buraya atandığımı öğrendiği için ziyaretime geldiğini söylemişti. Konuşma sırasında, mahkememizde derdest esas sayılı dosyasında başka bir avukatın yurt dışı yasağının kaldırılması talebinde bulunduğunu söyledi. Ben de dosyayı hatırladığımı, dosyanın Yargıtay'da olduğunu, adli kontrol kaldırma talebinin Yargıtay sonrası değerlendirileceğini söyledim. Kendisi de yeniden talepte bulunacağını ifade etti. Ben de bunun mümkün olduğunu ve Yargıtay'dan cevap geldiğinde değerlendirebileceğimizi söyledim. Sonrasında odamdan ayrıldı" dedi.  "Odaya girerken elindeki poşetin içerisinde çikolata olduğunu söyledi"  25 Kasım'da Seyithan D.'nin yeniden odasına geldiğini, elinde ise turuncu renkli karton poşet bulunduğunu ifade eden Alper Utku, sözlerine şöyle devam etti:  "Odaya girerken elindeki poşetin içerisinde Dubai çikolatası olduğunu söyledi. Ben de nezaketen alıp masamın köşesine bıraktım. Yaklaşık 10 dakika odamda kalmıştı. Bu süre zarfında daha önceki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebini UYAP'tan gönderdiğini ifade etti. Bende dosyanın halen Yargıtay'da olduğunu ve ilk olarak başka avukat tarafından sunulan dilekçenin cevabının da henüz dönmediğini, yeniden bu talebi Yargıtay'a göndereceğimizi cevap yazısı geldiğinde değerlendireceğimizi söyledim. Sonrasında kendisi televizyonlara çıktığını, bilirkişilik yapmış olduğunu ifade etti. Ayrıca Kocaeli Adliyesi'nde Marmara Üniversitesi'nden mezun başka hakim ve savcıların olup olmadığını sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Sonrasında odadan ayrılıp kaleme gideceğini, UYAP'tan göndermiş olduğu evrakların çıktısını alınmasını söyleyeceğini ifade ederek odamdan çıktı"  "Olayın şokuyla poşeti alıp odamdan çıktım"  Hakim Alper Utku, Seyithan D. odadan çıktıktan sonra merak edip poşeti kontrol ettiğini belirterek, "Poşette çikolata ve hafif aralıklı olan beyaz zarf içerisinde birden fazla döviz cinsi banknot paralar olduğunu gördüm. Olayın şokuyla poşeti alıp odamdan çıktım ve kaleme doğru elimdeki poşetle gittim. O sırada Seyithan D.'de kalemdeydi. Kendisine elimdeki poşeti uzatıp 'Bu poşet senin' dedim. Kendisi poşeti aldı ve hiç bir itirazda bulunmadı. Daha sonrasında olayı tutanağa bağlayıp suç duyurusunda bulundum" şeklinde konuştu.  "Rüşvet verdiği ve yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği için şikayetçiyim"  4 Aralık'ta Seyithan D.'nin yeniden odasına geldiğini aktaran Utku, "Seyithan D., odamın kapısını tıklayıp içeriye girmeye çalıştı. Kendisi geçen ki olay nedeniyle özür dilemeye geldiğini ifade etti. Kapıyı kapatmaya çalıştığı sırada kapıya yöneldim ve dışarıya çıkmasını söyledim. Kendisine ne yüzle geldiğini sordum. Sonrasında hızlıca kaleme doğru geçtim. Kendisi o sırada koridordan uzaklaştı ve bu olayı da tutanağa bağladık. Seyithan D.'den bana rüşvet verdiği ve yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs ettiği için şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.  "Oda kapısında başkanın ismini görünce öğrencim olduğunu hatırladım"  İddianamede savunması yer alan sanık Seyithan D. ise 21 Kasım'da avukat İ.T.'nin yetkilendirmesiyle dosyaya sunulan dilekçenin akıbetini öğrenmek için Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi kalemine gittiğini anlatarak, "Dosya talebimin Yargıtay'a gönderildiğini öğrendim. Adliyeye gelmişken oda kapısında başkanın ismini görünce Marmara Hukuk Fakültesi ve Yalova Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde öğrencimiz olduğunu hatırladım. Kapısını tıklatıp içeri girdim. Zaten kendisi beni tanıyarak buyur etti. Çay ve çikolata ikram etti. Bir müddet sohbet ettik. Ben kendisine bilirkişilik yaptığımı söyledim. Dosyaya talep sunduğumuzu ancak talebimizin Yargıtay'a gönderildiğini söyledim. Aramızda bu şekilde konuşma geçti. Kocaeli Adliyesi'nden o gün ayrıldım" dedi.  "Oğlum Dubai çikolatasını sevdiği için sürekli bu çikolatadan alır"  Seyithan D., savunmasına şöyle devam etti: "25 Kasım'da oğlum Avukat O.S.D. ile birlikte daha öncesinden iflas ertelemesi yaptığımız firmayı ziyaret etmek amacıyla Kocaeli'ye geldik. Erken varmamız sebebiyle mahkemelere bilirkişilik ve konkordato komiserliği yaptığımı bildirmek amacıyla Kocaeli Adliyesi'ne de geldik. O sırada oğlum aracı otoparka bırakacağı için, içinde çikolata olduğunu bildiğim çantayı bana teslim etti. Oğlum Dubai çikolatasını sevdiği için sürekli bu çikolatadan alır. Ben poşeti alarak arabadan indim, oğlum ise park yeri aramak için araçla hareket etti. Kocaeli Adliyesi'ne girdiğimde ticaret mahkemesinin burada olmadığını fark ettim. 4. ve 5. ağır ceza mahkemesinin kalemlerine uğrayarak hileli iflas konusunda bilirkişilik yaptığımı söyledim."  "Çikolatayı odasında unuttuğumu zannederek başkan beyin getirdiğini düşündüm"  Kalemde bilirkişilik bilgilendirmesini yaptıktan sonra Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Alper Utku'yu ziyaret için odasına gittiğini dile getiren sanık D., "Elimdeki çikolatayı da başkan beye bırakırım diye düşündüm. İçeri girdim ve çikolatayı bıraktım. Odasında normal sohbet ettik. İş ile ilgili konuşmadık. Hileli iflas konusunda bilirkişilik ihtiyacı olursa yapabileceğimi söyledim. Akabinde kendisinin yanına çıkarak 6. Ağır Ceza Mahkemesinin kalemine uğradım. Kalemde dosya numarasını söylerken başkan bey kaleme gelerek çantayı bana verdi. Herhangi bir şey söylemedi. Ben de çikolatayı odasında unuttuğumu zannederek başkan beyin getirdiğini düşündüm. Çantayı aldım ve kalemden ayrıldım" şeklinde konuştu.  Adliyeden çıktıktan sonra oğlu O.S.D.'nin otomobiline bindiğini belirten avukat Seyithan D., "Arabaya bindiğimde çantanın içerisine baktım ve beyaz bir zarf olduğunu gördüm. Oğluma bunun ne olduğunu sorduğumda kendisi bana, 'Benim param, yurt dışı telefonumun kaydını yaptırmak amaçlı almıştım. Bugün dövizi bozacağım, arabayı otoparka bırakacağız diye poşetin içerisine koyup sana verdim' dedi. Ben de o an, 'Eyvah. Demek ki başkan poşeti bu yüzden iade etti' diye söylendim. 'Çikolatayı niye iade ettiğini anlamamıştım' dedim. Oğlum bana, 'Baba nereden bileyim, çikolatayı sana verdim. Başkalarına vereceğini düşünmedim. Gidip izah edelim' dedi. Ben de çok mahcup oldum. 'Şu aşamada izah edemem, gerekirse sonra izah ederim' dedim. 4 Aralık'tan önce de iş yoğunluğumdan dolayı Kocaeli'ye gelemedim. Ancak sonra fırsat bulup gelebildim. Başkan beye çıkıp durumu izah etmek istedim. Ancak sözlerime başladığım sırada başkan bey odasından hızlıca çıkarak kaleme doğru gitti. Ben de adliyeden ayrıldım" ifadelerini kullandı.  "2 bin 500 dolar için bu duruma düştüm"  Bu olay sebebiyle çok üzgün olduğunu kaydeden Seyithan D., şöyle konuştu: "Böyle bir durumun başıma gelebileceğine inanmazdım. Poşetin içerisinde para olduğunu adliyeden ayrıldıktan sonra arabaya binince oğlumun bana söylemesi neticesinde öğrendim. Poşet içerisindeki zarfta bulunan ve miktarını oğlumdan öğrendiğim 2 bin 500 dolar için bu duruma düştüm. Nasıl izah edeceğimi de bilmiyorum. Yanlış anlaşılmaya sebebiyet verildiği için özür diliyorum. Durum anlattığım şekilde gerçekleşmiştir. Profesör unvanına sahibim. Aktif olarak avukatlık yapmaktayım. Bu tarz şeylere tenezzül edecek yapıda biri değilim. Yalova Hukuk Fakültesinde 2 dönem kurucu dekanlık yaptım. Uzun yıllar çeşitli üniversitelerde dersler verdim ve kadrolu hocalıklar yaptım. Birçok TV kanallarına aktif olarak çıkmaktayım. Bunları söylememin sebebi bu tarz işlere tenezzül etmeyeceğimi anlatmak içindir. Benim bu tarz eylemlerin bana çıkaracağı sonucun meslek hayatımın ve kariyerimi doğrudan etkileyeceğini biliyorum. Söyleyeceklerim bundan ibarettir suçsuzum. Takipsizlik kararı verilmesini istiyorum."  "Çikolatanın ikram edilme olasılığını hiç düşünmedim"  Şüphelinin kendisi gibi avukat olan oğlu tanık O.S.D. ise "Olay tarihinde Dubai çikolatası aldım. Evden de 2 bin 500 dolar nakit paramı almıştım. Çikolatayı aldıktan sonra site içerisinde babamı alıp birlikte Kocaeli Adliyesi'ne geldik. Otopark yeri bulamadık. Ben babama, 'Arabayı park edeyim, yanına gelirim' dedim. Aracın içerisinde çikolatayı ve içinde döviz bulunan zarfı bırakmak istemediğimden dolayı poşeti babama verdim. 'Bu poşet sende dursun ben senden alırım' dedim. Babamın çikolatayı ikram edeceğini bilmiyordum. Babam adliye içerisine girdi. Ben de araca park yeri bulmak için adliye etrafında tur attım. Bir süre sonra babam beni arayarak, 'İşim bitti, gel beni al' dedi. Adliyenin önüne geldim ve babam arabaya bindi. Babamın bana arabaya bindiğinde, 'Bunda para mi vardı?' şeklinde serzenişte bulunduğunu hatırlıyorum. Ruh halinin de kötü olduğunu gözlemledim. Babam poşetin içerisinde para olduğunu bilmiyordu. Zarfın bile poşette olduğundan habersizdi. Ben gayri ihtiyari olarak poşetin içerisine zarfı koydum. Çikolatanın ikram edilme olasılığını hiç düşünmedim. Çikolatayı kendim yiyecektim" diye konuştu. 

Dubai Çikolatasına Rakip Olan Fındık Ezmeli Trabzon Çikolatası Haber

Dubai Çikolatasına Rakip Olan Fındık Ezmeli Trabzon Çikolatası

Trabzon'da 4 kız kardeşin fındık ezmeli Trabzon çikolatası, son günlerde talep patlamasının yaşandığı Dubai çikolatasına rakip oldu. Patent başvurusu yapılan Trabzon çikolatasında taleplere yetişemeyen Sungur kardeşler, Dubai çikolatasının ismini aldığı Dubai'den de sipariş aldı.   Trabzon'da yaşayan Seyyare, Sinem, Demet ve Kübra Sungur isimli 4 kız kardeş, ailenin üç kuşaktır sürdürdüğü fındık üretimini ve fındığın değerini arttırmak için kendi markalarını oluşturdu. Fındığı çikolata ile buluşturan ve çikolatalarına gelen talepler nedeniyle üç şube açan Sungur kardeşler, kendi ürettikleri ürünlerle fındığa katma değer sağlıyor. Son dönemde Antep fıstığı, tel kadayıf ve çikolatadan oluşan Dubai çikolatasında “çılgınlık” seviyesinde bir talep patlaması yaşanmasına ise Sungur kardeşler kayıtsız kalmadı. Tamamı kadınlardan oluşan üretim merkezinde fındık ezmeli Trabzon çikolatası üreten Sungur kardeşler, taleplere yetişemez hale geldi. Türkiye'nin birçok ilinden gelen taleplerin yanı sıra yurt dışından da sipariş alınan Trabzon çikolatasının patentini almak için başvuru da yapan Sungur kardeşler, Dubai çikolatasına adeta rakip oldu. Dubai'ye fındık ezmesi ihracatı yapan Sungur kardeşlerden Seyyare Sungun, Dubai'den Trabzon çikolatası için de sipariş aldıklarını söyledi.  Fındık ocağını 9 yıl önce fındığa katma değer katmak için kardeşleriyle bir araya gelip kurduklarını belirten Seyyare Sungur, “Yaklaşık üç kuşaktır fındık ticaretinde ve üretiminde bulunan bir ailede doğmuş 4 kız kardeş farklı mesleklerden mezun oluyor. Ama günün sonunda yine aynı ocakta fındık topluyor ve biz bu markayı 9 yıl önce kurmuş oluyoruz” dedi.  Dubai çikolatası çılgınlığını değerlendiren Sungur, “Aslında tüm dünyada popüler kültürün bir getirisi var. Bu bir gerçek, artık bunu kabul etmeliyiz. Sosyal medyanın bunda etkisi söz konusu. Bununla birlikte içerisinde fındığın, fıstığın ve kadayıfın da bulunduğu, tamamen Türkiye'nin ürünleri olan bu ürünün bu kadar Dubai adı altında meşhur olması tüm dünyada viral oldu. Herkes bununla ilgili üretimler yapmaya başladı. Biz de dahil olarak. Tabii ki ilk etapta biz bunu fıstıklı değil de kendi bölgemizde yetişen fındıklarla yapmaya başladık. Ben bunu tamamen popüler kültürün bir getirisi olarak görüyorum” şeklinde konuştu.  “İsmini Trabzon çikolatası koyduk, olay farklı bir boyuta taşındı”  Taleplere yetişemedikleri Trabzon çikolatası için patent başvurusu yaptıklarını kaydeden Sungur, “Aslında ilk çıktığı andan itibaren herkesin düşündüğü o konu vardı. İsmi neden Dubai çikolatası? Çünkü kadayıf bizim, fıstık bizim ülkemizde üretiliyor, neden bu isim Dubai diye? İlk çıktığı andan itibaren tabii ki bir fındık üreticisi olarak ve fındıkla ilgili ürünler üreten bir dükkan olarak biz bunu fındıklı yaptık. O ürettiğimiz dönemde henüz kutularımız gelmemişti ve bununla ilgili bir isim veya herkes dükkandan içeri girdiğinde Dubai çikolatası yok mu diyordu, ben de bu olaya açıkçası çok böyle bir şekilde ya neden Dubai çikolatası diye tepki gösteriyordum. Fındıklı yaptıktan sonra ismini biz tabii ki burada ürettiğimiz için, buradaki kadınların el emeği olduğu için ismi bizim üretimimizdeki kadınlar koydu. Trabzon çikolatası koyduk. Koyduktan sonra zaten olay farklı bir boyuta taşındı. Bu ürünün üretimi tamamen bize ait. Trabzon çikolatası patenti bize ait, başvurularını yaptık. Elbette bununla ilgili tüm Türkiye'de üretimler başlayacaktır. Çünkü yoğun bir talep var. Biz fındığın çikolataya yakıştığını bilen en iyi milletiz. Çünkü bununla büyüdük. Çikolataya da en çok yakışan şey gerçekten fındık. Aslında biz bunu sadece gözlemlemiş olduk, deneyimlemiş olduk” diye konuştu.  “Dubai çikolatasını da bir kadın meşhur etmişti, Trabzon'un çikolatasını da meşhur etmek bir kadın girişimciye nasip oldu”  Siparişlere yetişemediklerini belirten Sungur, “Aslında fındık ve çikolata bu bölgede çok bilinen bir lezzet. Biz sadece bunu tekrar bir yenilemek istedik. Tabii içerisinde kadayıf ekleyerek biliyorsunuz bu çıtırlıkla birlikte popüler oldu. Dubai çikolatasını da bir kadın meşhur etmişti. Trabzon'un çikolatasını da üretmek ve meşhur demek ki yine bir kadın girişimciye nasipmiş. Gerçekten çok güzel tepkiler alıyoruz, çok beğeniliyor. Zaten bildiğimiz lezzet söylediğim gibi. Şu an gerçekten siparişlere yetişemiyoruz, telefonlara yetişemiyoruz. Çok yoğun bir ilgi var. Yani herkese çok teşekkür ediyoruz. İsminin Trabzon olmasından kaynaklı dünyada ses getiren bir dönüşüme doğru gidiyor. Trabzon gerçekten bir marka şehir. Bunu çok net görebiliyoruz ama içeriğinde kullandığımız fındık tüm Karadeniz'in incisi olan ve tüm bölgelerimizde yetişen fındık. Üreticilerimizden aldığımız fındıklarla harmanlı yani Giresun, Ordu, Samsun, Artvin, Sakarya tüm bu bölgelerde yetişen fındıkların en iyisini kullanarak yapıyoruz. O öğreticilerimiz bizim için çok kıymetli. İyi ki varlar. Çünkü fındığa katma değer katmak bizim hepimizin en önemli görevi. Biz bunu sadece bir markaya dönüştürerek devam ettirmek istedik. Aslında bir Dubai çikolatasına karşı bir Trabzon çikolatası neden olmasın, yerli bir üretim neden olmasın, yerli bir marka neden olmasın diye yola çıktık. İyi ki de çıkarmışız. İnsanlar bunu bekliyormuş. Gerçekten çok da güzel oldu” ifadelerini kullandı.  “Trabzon çikolatasını Dubai'ye satmak da sanırım ilk bize nasip olacak”  Dubai çikolatasının ismini aldığı Dubai'den Trabzon çikolatası siparişi aldıklarını vurgulayan Sungur, “Yurt dışından oldukça sipariş geliyor. Çünkü yurt dışında yaşayan çok Türk vatandaşımız var ve özellikle onlardan çok mesaj alıyoruz. Biz kapasiteyle alakalı sorunu çözdüğümüzde mutlaka hepsine üretmek istiyoruz. Çünkü amacımız zaten bunu dünyaya tanıtmak. Fındığı katma değerli bir şekilde, gerektiği değerde pazarlamak ve markalaştırmak en önemlisi. Böyle bir ivme yakalamışken bunu en doğru şekilde ve en temiz şekilde insanlara ileteceğiz, tüketimlerini sağlayacağız. İçerisinde bu ürünleri üretecek olanlar mutlaka olacaktır ama içerisine lütfen en iyi kalitedeki fındıklarını kullansınlar. Yani bunu hepimizin bir markası olarak düşünsünler. Bu üründeki en iyi kalitede fındığı kullandıklarında insanların tadıp da bu ne kadar lezzetliymiş dememe şansları olmayacak. Bizim marka olarak Dubai'de de satışımız var. Fındık kremalarımız Dubai'de satılıyor. Çikolata siparişimizi de aldık. Trabzon çikolatasını Dubai'ye satmak da sanırım ilk bize nasip olacak” dedi.  “Fiyatı makul tuttuk”  Dubai çikolatasının ilk çıktığı günlerde çok yüksek rakamlara satıldığını, Trabzon çikolatasının fiyatının ise makul tutulduğunu söyleyen Sungur, “Aslında biz kendimiz direkt üretici olduğumuz için fiyatları çok makul oranda tuttuk. Yani bu kalitede, içi bu kadar dolgulu bir ürünün bu fiyatta satılması piyasada mümkün değil maalesef. Bu oranla da biz aslında şunu hedefliyorduk; herkese ulaşılabilir bir fiyat olsun, kaliteli bir ürün olsun, seri bir kazanç getirsin. İnsanlara da bu fiyatı bu şekilde alabilme özgürlüğü sunduk. Çünkü Dubai ilk çıktığında çok yüksek rakamlarda satılmaya başladı. Bunu nasıl dengeleriz; fındık zaten buranın bir ürünü, neden burada bu kadar pahalı satılsın. Ulaşılabilir olmak hedefimizdi. Bunu da başardığımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı. 

Tescilli Kadayıf Kentinde 'Dubai çikolatasına' Yoğun Talep Haber

Tescilli Kadayıf Kentinde 'Dubai çikolatasına' Yoğun Talep

Tescilli kadayıfıyla bilinen Diyarbakır’da üretilen “Dubai çikolatası”, Türkiye’nin birçok kentine gönderiliyor.   Türkiye’de her geçen gün Dubai çikolatasına talep artarken, tescilli kadayıfı ve soğuk baklavasıyla bilinen Diyarbakır’da da üretimi yapılmaya başlandı. Günde ortalama 300 tablet sipariş alınan yerde, 200 gramı 400 liradan satılıyor.  Türkiye’nin birçok kentinden sipariş alınıp gönderilen çikolatanın yapılış aşamaları, ustası tarafından tek tek gösterilip anlatıldı. Tatlı ustası Emre Gülbudak, Dubai çikolatası sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada patlak vermiş durumda olduğunu söyledi. Yüksek talep olduğuna değinen Gülbudak, insanların çok beğendiğini ifade etti.  'Kadayıfın çıtırlığı, tereyağının verdiği tat ve fıstığının yoğunluğuyla' Dubai çikolatasının insanları kendine çektiğini belirten Gülbudak, talebin çok yüksek olduğunu ve çoğu zaman siparişlere yetişemediklerini kaydetti.  Diyarbakır’da daha çok soğuk baklava, kadayıf ve şerbetli tatlılar tercih edildiğini hatırlatan Gülbudak, "Dubai çikolatasını da bunların entegre olduğu bir çikolata olarak düşünebiliriz. Hem çikolatası hem iç harcı yiyenlere kadayıfın çikolatalı halini anımsatıyor. Diyarbakır’da Duba Çikolatasına talep çok yüksek. En kaliteli malzemeler kullanılıyor. Çikolatamız Belçika markasıdır. Fıstık ezmemiz yüzde 80 oranındadır. Tereyağımız, tel kadayıfımız olarak kalite farkında birçok firmayı geçmiş durumdayız. En yüksek tablet gramajı da aynı şekilde bizde bulunuyor" dedi.  Ortalama 250-300 tablete yakın Dubai çikolatasının buradan günlük olarak çıkışı yapıldığını aktaran Gülbudak, konuşmasına şöyle devam etti:  "Sadece kendimize değil, farklı firmalar da kendilerine alıp satışa sunuyorlar. Sadece burada satışımız yok, birçok firma tarafından da talep görüyor. Kendi firmaları adı altında satışa sunuyorlar. Tüm dünyanın merak sardığı bir şey bu. Sosyal medyada çok büyük bir tufana yol açtı. Ardı arkası kesilmiyor. Şu an zaten Diyarbakır’da da değil Türkiye’nin 81 ilinde patlamış durumdadır. Herkes bu çikolatanın üretimine başladı. Başlangıç olarak her yerde bulunmasa bile şu an adım attığınız her markette dahi Dubai çikolatası bulabiliyorsunuz. Tercih edilmesi gereken yerler aslında üretimini bizzat yapan firmalardır.”  “Çikolatanın birçok hilesi vardır”  Hazır market ürünlerinin kalitesinin oldukça düşük olduğuna değinen Gülbudak, “Fiyat düşürme amaçlı üretim sağlanır. Piyasaya olabildiğince ‘ucuz satalım, çok satalım’ tarzında üretim yaparlar. Ama eğer ki üreticisini tanıdığınız kaliteli yerler varsa oradan tercih edin. Çünkü çikolatanın birçok hilesi vardır. Kimi çikolata vardır 2 yıl bozulmaz, kimi çikolata vardır reyonda 1 ay dayanmaz. Bu tarz yerleri tercih etmeye çalışın. Reyon ömrü az olsun. Bir şeyin ömrü ne kadar uzarsa onun içine o kadar fazla katkı maddesi katılmıştır. Bu; insanlara, çocuklara zararlıdır. Çikolatayı en fazla çocuklar tüketir. En çok çocuklar etkilenir” diye konuştu.  “Tüm ürünler gibi elbet bu da bir noktadan sonra sakinleşecektir”  Ellerinde iki çeşit Dubai çikolatası bulunmakta olduğunu söyleyen Gülbudak, “Çocuklar genelde sütlü Dubai çikolatasını tercih etse de yetişkinler bitterli Dubai çikolatasına daha çok rağbet göstermektedir. Hem şekeri dengeliyor hem de bitterin ağızda bıraktığı acılığıyla beraber Dubai’nin tadını daha fazla üst tarafa çıkartıyor. Tüm ürünler gibi elbet bu da bir noktadan sonra sakinleşecektir. Ama şu anda oluşan talep çok yüksek. Fiyatımızda, 200 gram tabletlerimiz 400 TL’den satıştadır. Bir de bizim ufak porsiyonluklarımız vardır, onlar da 25 TL’den satıştadır” ifadelerini kullandı. 

Dubai çikolatasının yeni rakipleri Haber

Dubai çikolatasının yeni rakipleri

Çankırı'da bir restoran işletmecisi, Dubai çikolatasına rakip olarak çikolatalı pide ve künefe yaptı.  Çankırı'da restoran işletmeciliği yapan Servet Sevindim, müşterilerden gelen Dubai çikolatası talepleri sebebiyle, yöresel bir lezzet yapmak istedi. Sevindim, Dubai pidesi ve Dubai künefesi yaptı. Pideyi ve künefeyi Dubai lezzetiyle birleştiren işletme sahibi, müşterilerin beğenisine sudu. Çikolatalı pide ve künefe müşterilerden büyük ilgi görürken, işletme sahibi Servet Sevindim, üretimde kullanılan ürünlerin Türkiye'de üretilmesine rağmen "Dubai" isminin kullanılmasının çılgınlığın yaşanmasına sebep olduğunu söyledi.  “Dubai çikolatası çılgınlığına uyarak Dubai pidesi ve Dubai künefesi yaptık”  Dubai isminin pideyi ve künefeyi ön plana çıkarttığını söyleyen işletme sahibi Servet Sevindim, “Dubai çikolatası çılgınlığı, tüm dünyada olduğu gibi Çankırı'da da belirli bir boyutlara geldi. Bizlere gelen çoğu müşterimiz, Dubai çikolatası soruyordu. Bizler de bu talepleri karşılamak amacıyla Dubai künefesi ve Dubai pidesi yaparak müşterilerimize sunduk. Bu yeniliğimizden sonra müşterilerden de olumlu yorumlar aldık. Aslında içerisinde bulunan tüm malzemeler Türkiye'de üretilen ürünler ama Dubai dediğimizde daha da yoğun talep geliyor. Bizler de tüm dünyanın uymuş olduğu Dubai çikolatası çılgınlığına uyarak Dubai pidesi ve Dubai künefesi yaptık. Pidenin ve künefenin içerisine Antep fıstığı, şeker ve çikolata koyarak Dubai tarzına uyduk. Kullanmış olduğumuz tüm malzemeler yerli ve milli ürünlerimiz. Biz bu tatlara farklı isimler kullansak insanlar tarafından tercih edilmez. Fakat Dubai ismi, pideyi ve künefeyi ön plana çıkarttı ve müşterilerden inanılmaz bir şekilde yoğun talep görüyor. Bir Dubai ismi ne kadar önemliymiş, bunu da öğrenmiş olduk” dedi.  “Dubai çikolatasından çok daha güzel”  Künefe sevmemesine rağmen Dubai künefesini sevdiğini söyleyen Yusuf Kekeç, “Daha önce Dubai çikolatasını duymuştum ama Dubai künefesini ve pidesini ilk defa tattım. Benim için çok ilginç deneyimdi. Dubai çikolatasından çok daha güzel. Künefeyi normalde sevmem ama Dubai künefesini çok sevdim. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyorum, hayrete düştüm” ifadelerini kullandı. 

Adanalı Tatlıcı, İçeriği Tescilli Ürün ‘Cennet Çamuru' Olan Dubai Çikolatasına Sahip Çıktı Haber

Adanalı Tatlıcı, İçeriği Tescilli Ürün ‘Cennet Çamuru' Olan Dubai Çikolatasına Sahip Çıktı

Adanalı tatlıcı, içeriği Kilis'in coğrafi işaret belgesiyle tescilli ‘Cennet Çamuru' olan Dubai çikolatasına yeni bir yorum katarak Adana Çikolatası olarak satmaya başladı. Tatlıcı, "Kendi ürünlerimizi yurt dışında pazarlatmak yerine bu ürünlere sahip çıkalım" dedi.  Sosyal medyada yapılan paylaşımlar sayesinde popülerleşen Dubai çikolatası, son dönemin en çok tüketilen ürünleri arasında yer aldı. Özellikle sosyal medyada büyük ilgi gören Dubai çikolatası hem tadı hem de gösterişli ambalajlarıyla kısa sürede popüler hale geldi.  Adana çikolatası yaptı  Ancak popüler ürünün içerisindeki ise Kilis'in coğrafi işaret belgesiyle tescilli ‘Cennet Çamuru'. Adanalı tatlıcı Zeynep Geyik ise Dubai çikolatası olarak bilinen çikolatayı yeniden yorumlayarak Adana Çikolatası yaptı. Ayrıca Geyik, Cennet Çamuru'ndan Adana Bombası'da yaparak menüsüne ekledi.  Kısa sürede sosyal medyada ve müşterileri arasında popüler hale gelen lezzetler, “yerli ve milli” bir tat olarak ilgi gördü. “Yoğun talep var”  İhlas Haber Ajansı'na konuşan Zeynep Geyik, “Dubai çikolatası çok Dubai olarak nam saldı. Bizde talepler üzerine yapmaya başladık ama bu çikolatanın içerisindeki ürün Kilis'e ait coğrafi işaret belgesiyle tescilli ‘Cennet Çamuru'. Biz bu ürünün satışını Adana Çikolatası olarak yapıyoruz. Şuanda yoğun talep var. Gelen misafirlerimizin hoşuna gitti” dedi.  “Ürünlerimize sahip çıkalım”  Herkesin yöresel ürünlere sahip çıkması gerektiğini anlatan Geyik, “İç dolgusunu Adana Bombasında da denedik. Fıstık bizim, şeker bizim, kadayıf bizim. Kendi ürünlerimizi yurt dışında pazarlatmak yerine kendi ülkemizde bu ürünlere sahip çıkalım” ifadelerini kullandı.  “Bize ait olan bizimdir”  Tatlıyı yemeye gelen Halef Noyan, “Biz buna Dubai çikolatası demeyelim. Tescilli ürünümüz Cennet Çamuru'nu bize yedirmeye çalışıyorlar. Bize ait olan bizimdir. Adanalı tatlıcı buna sahip çıkmış. Cennet Çamuru herkesin tüketebileceği, güzel bir ürün. Çikolatası ve Adana Bombası'da çok güzel olmuş” diye konuştu.  “Neden Dubai çikolatası deniyor onu bilmiyorum”  Oğuz Gülnaz isimli vatandaş, “Sosyal medyada görüp geldim ve denedim. Çok güzel bir ürün. Cennet Çamuru bizim tescilli ürünümüz. Neden Dubai çikolatası deniyor onu da bilmiyorum. Adana Çikolatası ismi çok yakışmış. Böyle ürünlere sahip çıkılması lazım” dedi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.