Hava Durumu

#Ekmek

Yeni Marmara Gazetesi - Ekmek haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekmek haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

170 Yıllık Gelenek Haber

170 Yıllık Gelenek

Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesine bağlı Çardak Mahallesi'nde 1860'lı yıllardan bu yana sürdürülen geleneksel ekmek kültürü bugün de yaşatılmaya devam ediyor. Fırıncı esnafı Ali Işık, aileleriyle birlikte işletmesini yürüttükleri fırında yöresel ekmek çeşitlerini üretmeyi sürdürdüklerini söyledi. Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinin Çardak Mahallesi'nde yer alan fırınlar geleneksel ekmek üretimini sürdürüyor. Çeçenistan'dan göç edenlerin yaşadığı Çardak Mahallesi'nde 10 civarında fırın bulunuyor. Genellikle kadınların çalıştırdığı fırında geleneksel Çeçen ekmekleri yapılıyor. Mahalledeki fırınında ekmek üretimi yapan esnaflarda Ali Işık, Çeçen kültüründen gelen ekmek geleneğinin nesiller boyunca korunduğunu ifade etti. Işık, "1860'lardaki sürgünün ardından Çeçenler olarak bu köye yerleşmişiz. O zamandan bu yana burada ikamet ediyoruz. Bizim kültürümüzde ekmek yapımı kadınların maharetidir. Katkısız un, su, tuz ve maya ile üretim yapılır. Normal ekmeğimizin yanı sıra kültürümüze ait ekmekler de mevcut. Özel bir ekmeğimiz var ve bir günde pişiyor, yaklaşık bir yıl dolapta saklanabiliyor. Aynı zamanda, çökelekli ve patatesli böreklerimiz de mevcut" dedi. ‘Yağlı ekmek yoğun talep görüyor' Mahallenin en çok ilgi gören ürünlerinden birinin ise yağlı ekmek olduğunu dile getiren Işık, "Yağlı ekmek, çevre il ve ilçelerden gelen vatandaşların en çok aldığı ürün. Düğün, cenaze ya da ziyaretlerde gelen misafirler çok sayıda alıp evlerinde saklıyor. Gurbetçiler de koli koli götürüyor. Kargoyla isteyenler var fakat şu an yetiştiremiyoruz. Köyümüzde okuma oranı yüksek, dışarıda yaşayan çok kişi var. Geldiklerinde mutlaka buradan ekmek alıp götürürler. Kendi yöntemleriyle evlerinde yapanlar da var. Fırın kapalı olduğunda komşular fırına gelip kendi ekmeklerini pişiriyor. Bu gelenek böyle sürüyor" dedi. Fırıncılardan Ayşe Yeşil ise , "Ben 3 yıldır çalışıyorum zevkli ve güzel bir iş özellikle kadınlar yapıyor" diye konuştu. Mahalle sakinlerinden Bekir Kutlu'da, "Ekmeklerimiz çok güzel, ustalarımızın ellerine sağlık. İnsanların hoşuna gidiyor sıra var burada" ifadesini kullandı.

Asırlık mayayla pişen ekmeğin şöhreti sınırları aştı Haber

Asırlık mayayla pişen ekmeğin şöhreti sınırları aştı

Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde yüz yılı aşkın ekşi mayayla üretilen coğrafi işaret tescilli Araköy ekmeği, 8 saatlik zahmetli üretim süreci ve 4 kilogramlık devasa boyutuyla dikkat çekiyor. İlçeye bağlı Araköy köyünde, bir asırdan fazla süredir aynı ekşi maya ile yoğrulan ve taş fırınlarda odun ateşinde pişirilen coğrafi işaret belgeli Araköy ekmeği, zahmetli üretim sürecinin ardından lezzetini hem ülke içine hem de ülke sınırlarının dışına taşıyor. Bu eşsiz lezzet, Gümüşhane'nin dağlarından New York ve Mekke'deki sofralara kadar uzanan bir şöhrete kavuştu. Araköy ekmeğinin sırrı yalnızca dört temel malzemede gizli. Un, su, tuz ve yüz yılı aşkın süredir kuşaktan kuşağa aktarılan ekşi maya. Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan hazırlanan bu ekmek, doğal ve sağlıklı yapısıyla öne çıkıyor. Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası'nın girişimleriyle Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan 2019 yılında "Coğrafi İşaret Tescil Belgesi" alan Araköy ekmeği, bu sayede hem kalitesini hem de geleneksel üretim yöntemlerini koruma altına aldı. 8 saatlik sabır ve emeğin eseri Gümüşhane'nin kültürel bir mirası da olan Araköy ekmeğinin bir somununun sofralara gelme süreci ise 8 saatlik bir sabır ve emek gerektiriyor. Özenle hazırlanan hamur, taş fırınlarda odun ateşinde yavaş yavaş pişiriliyor. Fırından çıktığında ortalama 4 kilogram ağırlığa ulaşan her bir ekmek, doyuruculuğu ve uzun süre bayatlamayan yapısıyla da fark oluşturuyor. Normal bir ailenin yaklaşık bir haftalık ekmek ihtiyacını tek başına karşılayabilen bu bereketli lezzet, özellikle kalabalık sofraların vazgeçilmezi oluyor. Bir mahallenin adını değiştiren güç: "Ekmekçiler" Araköy ekmeğine son yıllarda artan yoğun talep, köyün sosyal yapısını da etkiledi. Ekmek üretimi o kadar merkezi bir hale geldi ki, üretimin yoğunlaştığı mahallenin adı "Ekmekçiler Mahallesi" oldu. Satışı adetle değil kiloyla yapılıyor Ekşi mayalı ekmek otoriteleri tarafından dünyanın en iyi ekmeklerinden birisi olarak nitelendirilen Araköy ekmeğinin satışı da adet üzerinden değil de kilo üzerinden yapılıyor. Pişirildikten sonra neredeyse tüm üreticiler tarafından bölgedeki köy, yayla ve obalara götürülen, son yıllarda da hem internet aracılığı hem de diğer iletişim kanallarıyla Türkiye'nin dört bir tarafına hatta Mekke ve New York başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına gönderiliyor. "Hiçbir katkı kullanmıyoruz" Ekmekçiler Mahallesinde Araköy ekmeğini dedesinden öğrendiği şekilde 20 yıldır yapmaya devam eden Ersoy Tozlu, "Dede mesleği olarak doğal ekşi mayalı tam buğday ekmeği üretiyorum. 20 yıldır işin içindeyim. Hiçbir katkı kullanmıyoruz. Sadece un, su, tuz kullanarak üretiyoruz. Dört saatte pişiriyoruz. Odun ateşiyle dört saat fırınımızı yakıyoruz. Dört saatte içeride kalıyor. Tam olarak doğaldır. Hiçbir katkısı yok. Hamurun mayalanması ve hazırlanmasıyla birlikte bir ekmek ortalama 8-9 saat aralığında ortaya çıkıyor. Hem ağır ağır 4 saatte piştiği için, bir de özü içinde olduğu için kabartma tozu ve diğer mayalar olmadığı için içi dolgundur, kendini korur, kabuğu da korur onu. Yani bir hafta on gün dayanma süreci var" ifadelerini kullandı. "Yaşı bir hafta kurusu 1 yıl dayanıyor" Araköy ekmeğini dilimleyerek tekrar fırına atıp 24 saat kuruttuktan sonra peksimet olarak da sattıklarını dile getiren Tozlu, bunun da bir yıllık bir dayanma süreci olduğunu belirterek, "İkisini de satıyoruz yöreye göre. Yörenin damak tadına bağlı. Bazı yörelerde en çok kuruyu satıyoruz bazı yörelerde en çok tazesini satıyoruz. İstanbul'a gönderdim. Birkaç sene önce hacı amcalara verdim, hacca da gitti. Civar köy ve yaylalarda satış yapmak için ortalama 150-200 kilometre yol yapıyorum günlük. Bunu yiyen eğer alışırsa yani sürekli tüketen insanlar zaten bizi arar, sürekli isterler. Bazen evlerine kadar götürdüğümüz yerler de var. Kargo da yapıyoruz. İl dışına otobüslerle gönderiyoruz. Toptan satışlarımız da oluyor" diye konuştu. "Bu diyetisyen gibi bir ekmek olduğu için kilo aldırmaz" İstanbul'da yaşayan ve sık sık memleketine gelen Münir Tozlu, "Emekli olduktan sonra köye gidip geliyoruz. Ben İstanbul bölgesinden Gümüşhane'nin ekşi mayalı buğday ekmeğini istek, talep üzerine haftalık gelip götürüyorum. Bu sefer 300 kiloluk ekmek götürüyorum. Lezzetli, doyumlu, rahatsız edici olmadığı için bu lezzeti tadanlar biliyor. Bu diyetisyen gibi bir ekmek olduğu için kilo aldırmaz. Bunu bilen arayıp buluyor. Ama köyde buluyor, ama İstanbul'da buluyor, ama Türkiye'nin her yanında. Yani bu ekmek yaygınlaştı artık. Onun için de lezzetli, doyumlu rahatsız edici olmadığı için o lezzeti tadanlar biliyor" dedi. "İstanbul'a 300-400 kilo götürüyorum ama iki günde bitiyor" Yaş ekmeğin yanında kurutularak hazırlanan peksimetlerinin de yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Tozlu, "Çayda, kahvaltıda, yoğurtta, çorbada tadına doyum olmuyor. Ağırlıklı olarak taze ekmek gidiyor. Ben İstanbul'a götürmek için 300-400 kilo alıyorum ama iki günde bitiyor zaten" diye konuştu.

Ekmeksiz diyet yapmayın!  Haber

Ekmeksiz diyet yapmayın! 

Sağlıklı beslenme alışkanlıklarının azalması ile birlikte obezite ve aşırı zayıflığa bağlı hastalıklar da hızla yaygınlaştığını belirten uzmanlar, ideal kilosuna kavuşmak isteyen kişiler için beslenme ve diyet uzmanları eşliğinde uygulanacak doğru ve sağlıklı diyet programlarının büyük önem taşıdığını söyledi. Midenin ne yenilirse yenilsin 4 saat içinde boşaldığına dikkat çeken Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Veysel Ciğerli, "Bir sonraki öğününüzde fazla yemeyi engellemek için 2-2,5 saatte bir beslenmenizde fayda vardır. Kan şekerinin dengelenmesi için ‘3 ana, 3 ara’ öğün şeklinde beslenme kuralına uymak gerekmektedir" dedi. Düzenli kahvaltı edinme alışkanlığının sağlıklı bir yaşam için şart olduğunu vurgulayan Uz.Dyt. Ciğerli, "Metabolizma uyandıktan hemen sonra kahvaltı yapınca metabolizma hızlanmaya başlayacaktır. Aksi takdirde kahvaltı yapmadan öğle yemeğine kadar aç kalınırsa yavaşlamış metabolizma hızı ile birlikte diğer öğünümüzde daha fazla yemek kaçınılmaz olacağından kilo almakta beklenen bir sonuç olacaktır. Sabahın erken saatlerinde dengeli bir kahvaltı ile güne başlamak metabolizmamızın hızlanmasını sağlayarak daha rahat kilo vermemize yardımcı olacaktır" diye bilgi verdi. Ekmeksiz diyet yapmayın! Zayıflamak için yemek tabaklarının ve çorba kâselerinin küçültülmesi tavsiyesinde bulunan Medicana Bursa Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Uz. Dyt. Ciğerli, şöyle devam etti; "Böylece ‘sadece 1 kase çorba’ diye kendinizi kandırmazsınız. Psikolojik olarak o tabaktaki yemekleriniz bittiği zaman kendinizi doymuş hissedersiniz. Bir diğer önemli nokta da ekmek tüketimidir. Ekmek ve yerine geçen tahıl ürünleri yemeden zayıflamak söz konusu olduğunda ne yazık ki işin sağlık boyutundan hiç bahsedilmiyor. Bu denli bilinçsizce yapılan öneriler bireylerde birçok hastalığın artışına sebep olabiliyor. Tam tahıllı ekmek içeren diyet, lif oranı yüksek olduğundan dolayı acıkmayı geciktirir ve uzun süre tok kalmanıza yardımcı olur. Karbonhidrat kaynağı bir besin olan ekmeğin sindirimi ağızda başlar ve çok kısa sürede beyne tokluk sinyallerini iletir. Öğününüze 1 parça ekmeği çiğneyerek başlayın. Böylece daha kontrollü bir öğün geçirerek tokluk hissi sağlamış olacaksınız. Ayrıca tam tahıl ekmeği B12 vitamini hariç bütün B grubu vitaminlerinin temel kaynağıdır." Liflerin sadece bitkisel kökenli besinlerde bulunduğumu belirten Uz. Dyt. Ciğerli, "Lifler sindirim sisteminden parçalanmadan geçmektedir. Bu da kişinin uzun süre tok kalmasını sağlayarak daha az yemek yenmesini sağlamaktadır. Lifler, kandaki kötü kolesterolün düşürülmesine yardımcı olup, sindirim sisteminin daha aktif çalışmasını sağlamaktadır. Ayrıca lifli besinler kabızlığın geçmesini, hemoroid problemlerinin giderilmesini, vücudun şeker seviyesinin dengelenmesini sağlar, aynı zamanda kalp sağlığını koruma açısından da önem arz etmektedir. Yapılan araştırmalar lifli besin tüketenlerin, tüketmeyenlere göre daha fazla kilo verdiklerini ortaya koymuştur" dedi. Dyt. Ciğerli, lif içeren yiyecekleri de buğday kepeği, kepekli çavdar unu, arpa unu, yulaf, kuru erik, armut, narenciye ürünleri, elma, muz, fasulye, nohut, sarı ve yeşil mercimek, yeşil yapraklı sebzeler, karnabahar, lahana, brokoli, yeşil fasulye, salatalık, kereviz, soğan, domates, biber, patlıcan ve havuç olarak sıraladı. Hazır gıdalardan uzak durun Uz. Dyt. Ciğerli, sağlıklı bir zayıflama için paketli olarak satılan hazır gıdalardan da uzak durulması gerektiğini ifade etti. Bu ürünlere gıdanın dayanıklılığını artırmak için katkı maddeleri, gıda boyaları ve kimyasal içeren yiyecekler konulduğuna dikkat çeken Uz.Dyt. Ciğerli, "Evde yapılmayan, organik olmayan ve marketlerden alınan hemen hemen tüm paketli ürünler hazır gıdalar sınıfına girmektedir. Hazır gıdaları daha az tüketmek için domates salçası, biber salçası, turşu ve tarhana gibi bütün bir yıl tüketilebilecek besinleri evde yapabilirsiniz. Hazır bulyonları kullanmak yerine et, tavuk ve balık sularını evde hazırlamak, yemeğinize daha az katkı maddesinin girmesini sağlar" dedi. Günde en az 2,5 litre su "Tatlı krizlerinizde tercihinizi meyve ve kuru meyvelerden yana kullanın" diyen Uz. Dyt. Veysel Ciğerli, sözlerini şöyle tamamladı; "Tatlı ve şeker tüketimini azaltmak veya ortadan kaldırmak için mutlaka diyete doğal şeker içeren kuru meyveler, taze meyveler, meyveli yoğurtlar eklenmelidir. Bu besinleri ara öğün olarak tüketebilirsiniz. Artan sıcak havaların etkisiyle terleme sonucu sıvı kaybı artacağından su tüketimi arttırılmalıdır. Su, metabolizmanın hızlanmasına katkı sağlar, böbreklerdeki toksik maddelerin atımına yardımcı olur. Su içmek için susamayı beklemeyiniz. Ortalama yetişkin bir insanın 2-2,5 litre su tüketmesi, her mevsim ve yaş için önerilir. Metabolizmayı hızlandıran en temel faktör fiziksel aktivitenin arttırılmasıdır. Günlük hayatta yakın mesafelere araba ile gitmek yerine yürüyüşü tercih etmek, asansör kullanmak yerine merdivenleri kullanmak gibi fiziksel aktivitelerle ya da dans etmek gibi eğlenceli aktivitelerle hem kendinizi daha iyi hissedebilir hem de daha sağlıklı bir vücuda sahip olabilirsiniz. Düzenli uyku ile kilo kaybınızın ve diyete olan uyumunuzun direk ilişkili olduğunu unutmayın. Düzenli uyku zihinsel gelişim ve dinlenmeyi olumlu yönde etkileyerek metabolizma hızının artmasına yardımcı olur."

Pide Tezgahının Üzerine Terliğiyle Çıkıp Üretim Yaptı Haber

Pide Tezgahının Üzerine Terliğiyle Çıkıp Üretim Yaptı

Çanakkale'nin Çan ilçesinde bir ekmek fırınına hijyen şartlarına uygunsuzluktan dolayı 105 bin 274 TL para cezası kesildi. Fırında ortaya çıkan görüntülerde pide üretimi sırasında bir çalışanın terlikle pide tezgahı üzerinde gezdiği, bone takmadığı görüldü.  Çanakkale'nin Çan ilçesi Atatürk Mahallesindeki Bereket Ekmek fırının da ortaya çıkan görüntüler görenleri şoka uğrattı. Görüntülerde bir fırın çalışanı, pişmeye hazır pidelerin olduğu tezgahta günlük kıyafetleri ve terlikle geziyor. Çalışanların bir tanesinin bone taktığı görüntülerde, çalışanların yanı sıra hijyen kurallarına da uyulmadığı görülüyor.  Bu görüntüleri cep telefonuyla saniye saniye kaydeden kişi ise, "Konak fırın başladı içli içsiz pidelere. Saat üç buçukta bir parti çıkardı. Sıkıntı yok herkeste bone mi var. Hasan usta küreğin sapına yapışmış, bırakmayacak zaten. 25 lira mı pideler. Hasan usta 25 lira mı pideler" ifadeleri üzerine pideleri yapan Hasan Usta ise, "300 gram pide 25 TL" diyerek karşılık veriyor" diyor. Videoyu çekmeye devam eden kişi ise, "İyi çok güzel. Ustayı da çekelim. Hayırlı Ramazanlar. Hasan ustam hayırlı işler görüşmek üzere" ifadelerini kullanıyor.  ‘Zirvedeyim Sesin Duyulmuyor' sloganıyla paylaşılan video ise sosyal medyaya düşmesinin ardından büyük tepki çekti. Sosyal medyaya düşen görüntünün ihbar kabul edilmesi üzerine Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri harekete geçti.  Yapılan denetimlerde fırına hijyen şartlarına uygunsuzluktan dolayı 105 bin 274 TL para cezası kesildi. 

Ekmek İsrafına Karşı Lezzetli Çözüm Haber

Ekmek İsrafına Karşı Lezzetli Çözüm

Kocaeli'nin Körfez ilçesinde düzenlenen "Bayat Ekmekli Lezzetler" yarışmasında kazananlar belli oldu. Birincilere 10 bin TL ödül verilirken, yarışma büyük ilgi gördü.   Körfez Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından Tütünçiftlik Kültür Merkezi'nde düzenlenen organizasyonda 45 yarışmacı tatlı ve tuzlu kategorilerinde mücadele etti. Şeflerden akademisyenlere kadar geniş bir jüri ekibi, yarışmacıların hazırladığı lezzetleri değerlendirdi.  Bayat ekmek yarışmasının açılış konuşmasını yapan Kadın Meclisi Başkanı Zehra Coşkun Salih, bu etkinlik için uzun süredir hazırlık yaptıklarını belirterek, "Her gün çöpe atılan kilolarca bayat ekmekle harika tarifler yaparak hem ev ekonomisine hem de ülke ekonomisine katkı sağlayabiliriz. Amacımız, bu farkındalığı artırmaktı ve bunu başardığımızı düşünüyorum" dedi.  Körfez Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Çırpan ise konuşmasında, "Gıdanın üretimi kadar tüketimi ve tasarrufu da çok önemli. Katılımcılara başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı. Körfez Belediye Başkan Yardımcısı Osman Yurt da yarışmada emeği geçenlere ve katılımcılara teşekkür etti.  Ödüller sahiplerini buldu  Tuzlu kategorisinde Dilek Toktaş birinci, Nuray Akın ikinci, Kadirhan Çiftçi üçüncü oldu. Tatlı kategorisinde ise Çiğdem Kalaoğlu birinciliği, Damla Nur Çelik ikinciliği, Hatice Ön üçüncülüğü kazandı.  Kazananlara ödülleri, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı Nagehan Malkoç, Körfez Belediye Başkan Yardımcısı İbrahim Çırpan, Körfez Kent Konseyi Başkanı Nazmi Akın ve Körfez Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Zehra Coşkun Salih tarafından takdim edildi. Birincilere 10 bin TL, ikincilere 7 bin 500 TL, üçüncülere ise 5 bin TL ödül verildi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.