Hava Durumu

#Erzurum

Yeni Marmara Gazetesi - Erzurum haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Erzurum haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Kayak Hız Kesmeden Devam Ediyor Haber

Kayak Hız Kesmeden Devam Ediyor

Erzurum’da sezonu erken açan Palandöken’de bahar aylarına rağmen halen sezon devam ediyor.   Tüm pistlerini kayağa ve diğer aktivitelere açık tutan Palandöken, dünyanın en uzun ve en dik kayak pistlerine sahip önemli bir kayak merkezi olarak ifade ediliyor. Bu yıl sezonu diğer kayak merkezlerine göre daha erken açan ve yaklaşık 300 bin kişinin ziyaret ettiği Palandöken Kayak Merkezi, sahip olduğu imkânlar ve alternatif etkinliklerle meraklılarının ilgi odağı olmaya devam ediyor. Ramazan Bayramı’nda da tatil imkanları sağlayan Palandöken, yurt içinde olduğu gibi yurt dışından da talep görüyor.  “Her türlü kış sporu imkanı var”  Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, Palandöken'de çeşitli kategorilerde kayak ve snowboard yarışmaları düzenlendiğini, kar festivallerinin gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Tesislerimizi kent merkezinde ve havaalanına oldukça yakın. Dördü 4 yıldızlı ve altısı 5 yıldızlı olmak üzere on turistik tesis bulunuyor. Kayak evleri, günübirlik tesisler ve lokantalar da mevcut. Kayak merkezinde konaklama kapasitesi yaklaşık olarak 5 bin kişi. Bu imkanlar, ziyaretçilerimiz rahat ve keyifli bir kış sporları deneyimi sunuyor. Palandöken Kayak Merkezi, toplamda 56 adet pist içeriyor. Bu pistler farklı zorluk seviyelerine sahip. Kolay Pistler: 30 adet, Orta Pistler: 12 adet, Profesyonel (Zor) Pistler: 9 adet ve Doğal Pistler: 5 adet olarak değerlendiriliyor. Palandöken 2 olarak bilinen Konaklı Kayak Merkezi, bu toplam pist sayısına ek olarak 24,8 kilometrelik pistlere sahip. Bu iki kayak merkezinin toplam pist uzunluğu ise 87 kilometreyi buluyor. En uzun kayak parkuru 12,5 kilometre uzunluğunda ve bu parkur boyunca kesintisiz olarak kayak yapılabiliyor. Palandöken Kayak Merkezi'nde toplamda 19 lift taşıyıcı sistem bulunuyor. 19 adet lift ise saatte 24 bin kişi taşıma kapasitesine sahip" dedi.  Palandöken’de hem tatil yapan hem de bahar ayları olmasına rağmen gönüllerince kayak zevki yapan misafirlerin hallerinden oldukça memnun oldukları görüldü. Palandöken’de ziyaretçiler, kayak biletlerini ve diğer hizmetleri kolayca çevrim içi olarak satın alabiliyor. Bu dijitalleşme, bilet alımını ve rezervasyonları daha pratik hale getirdi. Bu özellikler, Palandöken'i akıllı ve kullanıcı dostu bir kayak merkezi haline getirirken, aynı zamanda güvenlik, erişim kolaylığı ve konforu artırıyor. Palandöken Kayak Merkezi bu haliyle yaklaşık 15 bin kişiye aynı anda kayak yapma imkanı sunuyor.

Seçim Öncesi Tansiyonlar Yükseliyor! Haber

Seçim Öncesi Tansiyonlar Yükseliyor!

Erzurum'un Horasan ilçesinde, yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte gerilim yükselmeye devam ediyor. Cumhur İttifakı'nın AK Parti'den Horasan Belediye Başkan adayı Recep Karataş ve ailesi, seçim çalışmaları sırasında kimliği belirsiz kişilerin fiziksel saldırısına maruz kaldı. Bu olay, yerel seçim sürecindeki gergin atmosferi daha da artırdı. Olay, adayın ve ailesinin akşam saatlerinde seçim çalışmalarını yürüttüğü sırada gerçekleşti. Saldırganlar, tekme ve tokatlarla şiddet uyguladı. Duruma müdahale eden polis ekipleri, olay yerinden kaçmaya çalışan iki şüpheliyi gözaltına aldı. Saldırının ardından bölgede güvenlik önlemleri artırıldı ve soruşturma başlatıldı. AK Parti Erzurum İl Başkanı Av. İbrahim Küçükoğlu, yaşananları kınayan bir açıklama yaparak, seçim sürecindeki tüm adayları ve destekçilerini sükûnete ve itidale davet etti. Küçükoğlu, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, saldırıyı "menfur bir girişim" olarak nitelendirdi ve herkesi sağduyulu olmaya çağırdı. Bu tür olaylar, seçim dönemlerinde siyasi gerilimlerin nasıl şiddete dönüşebileceğinin somut örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Yerel seçimlere doğru ilerlerken, siyasi liderler ve toplumun her kesiminden gelen sükûnet çağrıları, barışçıl ve demokratik bir seçim sürecinin önemini vurguluyor. Erzurum ve tüm Türkiye'de, seçimlerin huzur içinde ve adil bir şekilde gerçekleşmesi için gerekli tüm tedbirlerin alınması büyük önem taşıyor.

Uludağ’da sezon hazırlıkları devam ediyor Haber

Uludağ’da sezon hazırlıkları devam ediyor

Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta, tatilcinin yurt dışında değil, Türkiye’de kalması için ne gerekiyorsa yapacaklarını ifade etti.   Geçtiğimiz ay yoğun bir kar yağışının ardından çıkan lodosla Uludağ’da karlar eridi. Uludağ’a bu yıl karın erken gelmesi de otelcilerin ve esnafın sezon hazırlıklarını hızlandırdı. Türkiye Kayak ve Snowboard Öğretmenleri Derneği Başkanı Yahya Usta da vatandaşların Türkiye’de tatil yapması için gerekeni yapacaklarını anlattı. “Kendi insanımızın kendi ülkesinde tatil yapmasını sağlayacak bir altyapı oluşturmamız gerekiyor” diyen Usta, “Biz emekçiler ve saha adamı olarak bunu nasıl gerçekleştiririz dedik. Küçük esnaflarla konuşacağız, kayak kiralama fiyatlarını alt seviyeye düşüreceğiz. Eğitim anlamında Avrupa’dan daha uygun hâle getireceğiz. Nitekim biz emekçiler ve kayak öğretmenleri olarak Avrupa’daki eğitimcilerden çok daha hızlı ve bilinçli eğitim vermekteyiz” dedi.  Uludağ’da insanların günübirlik kayak yapmaya da geldiğini kaydeden Usta, “Bursa ile İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in yakınlığı çok önemli. İnsanlar genellikle sabah gelip akşam dönüyorlar. Veya 2 gün kalıp dönebiliyorlar. Biz bu kısa süre çerçevesinde ne kadar hızlı eğitim verebiliyoruz. Kayak öğreterek bir daha gelmelerini sağlarız. Bu bilinç çerçevesinde hareket etmekteyiz. Ülkemizde güzel dağlarımız güzel tesislerimiz var. Bu ülkenin 4’te 3’ü deniz. Biz kış turizmini nasıl daha yoğunlaştırırız diye düşünüyorlar. Bakanlıklar ve bürokratlar bunun için çok çalışıyorlar. Bunun içinde yurtdışından gelenleri bir kenara bırakalım kendi ülkemizdeki insanlar yurtdışına gitmektedir. Biz bu insanları ülkemizde tutarsak bizim turizm anlamında ekonomimizin gücüne güç katacaklarını düşünüyoruz” dedi.  “Bu ülkede 500 tane kayak öğretmeni var. 30 yıldızlı oteliniz olsa ne olacak şuan insan yok oteller boş. Ama kar olduğunda, kayak öğretmeni tatilcimiz ile dirsek temasta” diyerek sözlerini sürdüren Usta, “Tatilcinin bütün sesine kulak veren sahadaki eğitmendir. Gerekse çocuk, aile, kadın, erkekle her anlamda her yaştaki her bireyle dirsek temasla olan kayak öğretmenidir. Onları nasıl mutlu ederiz onların nasıl talepleri var buna nasıl cevap veririz. Burada da en büyük unsur kayak öğretmenidir. Bizler fiyatlarımız düşüreceğiz, gerçek ve doğru eğitim yapmaya devam edeceğiz. İnsanların nasıl mutlu olabileceğini kayağı ne kadar çok sevdirebileceğimizin yollarını arayacağız” ifadelerini kullandı.  Şu an kayak öğretmenlerinin Uludağ’da bir ofislerinin olmadığını da dile getiren Yahya Usta, “1968 yılında Uludağ’da ofisimiz varken şuan tatilcinin gelip öğretmen ile temasta bulunabileceği bir ofisimiz bulunmaktadır. Hocaların barınmasını sağlayacak bir tane yapı bulunmamaktadır. Devlet büyüklerimize sesleniyorum bize kulak vermelerini istiyorum. Biz bu anlamda elimizden gelen fedakarlığı yapmaya hazırız. Öğretmenlerin sağlıklı barınacak bir alana, tatilci ile iletişim kurabilecekleri bir ofisin olması gerekiyor. Bize bu anlamda yardımcı olmalarını istiyoruz” şeklinde konuştu.  Sosyal sorumluluk projeleri yaptıklarını da kaydeden Usta, “Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmak adına Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Osmangazi Belediyesi işbirliği çerçevesinde Kayseri, Erzurum ve Sarıkamış bölgelerinde ihtiyacı olan çocukları spora teşvik etmek ve toplumla daha çok kaynaştırmak adına sezonda yaklaşık 2 hafta boyunca ücretsiz ulaşım, yemek ve eğitim vermekteyiz. Bu da bizim övünerek söyleyebileceğimiz faaliyetlerden bir tanesidir” dedi.  Ayrıca bugün Uludağ'da hava parçalı bulutlu seyrederken, termometreler en düşük sıcaklığı 8 en yüksek sıcaklığı ise 11 olarak ölçtü. Uludağ'da yarın ise kuvvetli sağanak yağış beklenirken, hava sıcaklığı 3 ila 5 derece arasında seyredecek. 

Van'da muz, Erzurum'da, Ağrı'da domates imkansız değil Haber

Van'da muz, Erzurum'da, Ağrı'da domates imkansız değil

17 Ekim Dünya Jeotermal Günü nedeniyle, Türkiye’nin bu alandaki gelecek vizyonu hakkında görüşlerini açıklayan Jeotermal Enerji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı (JED) Ali Kındap, Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgelerinin (TDİOSB) ülke coğrafyasının tümüne yayılan jeotermal kaynaklar ile birlikte planlanması ve mutlaka bu kaynakların yakınına kurulması gerektiğine dikkat çekti.  Bin 925 metre rakım ve eksi 35 derecede domates üretimi  Türkiye’de bin 500’ün üzerinde doğal çıkış noktası olan jeotermal enerjinin, her ilde her türlü tarım ürününün yetişmesine imkan tanıyacak yeterlikte olduğunu sözlerine ekleyen Kındap, “Ayaklarımızın altında bulunan ve kullanılmayı bekleyen jeotermal kaynaklarımızla bugün Ağrı’da domates, Van’da muz, Erzurum’da çilek yetiştirmemiz; hatta ‘Anamur muzu’ olarak tüm dünyanın tanıdığı yeni markalar oluşturmamız mümkün. Bu üretimlere ilişkin çok özgün örneklerimiz de var. Ve bu örneklerdeki verimlilik ve rekolte seviyesi, bu alanda dünyada söz sahibi olan ülkeler ile rahatlıkla yarışabilecek seviyede. Sözgelimi Nevşehir’in Kozaklı ilçesinde ve Ağrı’nın bin 925 metre rakımlı ilçesi Diyadin’de eksi 35 derecede üretilen domates, Antalya’da üretilen domatesten daha rekabetçi olabiliyor. Antalya’da üretilen domatesin 800 kilometre uzaktaki İstanbul’a taşınmasının gereği de anlamı da yok. Jeotermal seralar ile tarımsal üretimimizi artırarak gıda fiyatlarını düşürebilir ve bu alanda dünyanın önde gelen ihracatçı ülkelerinden biri olabiliriz” dedi.  “10 yıl içinde 100 bin dönüm jeotermal seraya ulaşabiliriz"  Jeotermal kaynak zenginliği açısından Avrupa’nın lider, dünyanın dördüncü ülkesi Türkiye ile kıyaslanmayacak ölçüde düşük jeotermal kaynağı olan ülkelerin, jeotermal seracılıkta Türkiye’den daha ileride olmasını kabullenmek istemediklerini kaydeden Kındap, tarımsal üretimlerin tüketimin olduğu yerde ya da yakınında konumlanması gerektiğini belirtti.  Türkiye’de bugün itibarıyla 5 bin 293 dönüm jeotermal seranın üretim yaptığını anımsatan Kındap, Türkiye’nin 10 yıl içinde 100 bin dönüm jeotermal sera büyüklüğüne rahatlıkla ulaşabileceğine inandıklarını vurguladı.  “Yatırımcı hazır, destek bekliyor"  JED Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kındap şu değerlendirmeyi yaptı:  “Tüm dünyayı esir alan pandemi, savaşlar ve jeopolitik krizlerin kök sebepleri arasında ülkelerin en az enerji kaynakları kadar önem verdikleri gıda güvenliğini sağlama endişesi yatıyor. Yakın gelecekte dünya gıda ve su savaşlarına tanık olacak. Bu nedenle ülkemiz geleneksel tarım üretimini mutlaka topraksız tarım ve jeotermal seracılık uygulamaları desteklemek zorundadır. 85 milyon insanımızı sağlıklı, ucuz ve erişilebilir gıda ile buluşturmak zorundayız. Bu alanda açık ara dünyanın üretim üssü olma potansiyeline sahip konumdayız. Jeotermal kaynaklarımızla, Anadolu coğrafyasının her yerinde istediğimiz sebze ve meyveyi üretebilecek imkâna sahibiz. Bu alanda yatırım yapmak isteyen çok sayıda yatırımcımız var. Tarım ve Orman Bakanlığımız başta üzere tüm merkezi ve yerel otoritelerinden beklentimiz, farklı sebeplerle üretim yapılmayan tarım arazilerinde bu yatırımları destekleyici mekanizmaları harekete geçirmesi ve uygun faiz oranları ile kredi desteği sağlamasıdır. Bu alana yatırılacak her kaynak, bize tarım ürünleri ithalatının azalması ve bu ithalat için harcadığımız dövizimizin cebimizde kalması demektir.”  Türkiye'de bugün 5 bin 293 dönüm jeotermal serada üretim yapılıyor  Dünyanın en yüksek 4’üncü jeotermal kaynak zenginliğine sahip ülkesi Türkiye’de halen 5 bin 293 dönüm alanda jeotermal seracılık yapılıyor. Afyonkarahisar 900 dönüm ile ilk sırada yer alırken, İzmir 819 dönüm ile ikinci, Manisa 756 dönüm ile üçüncü sırada yer alıyor.  İzmir-Dikili (3 bin dönüm), Denizli Sarayköy (700 dönüm) ve Ağrı-Diyadin’de (1,3 bin dönüm) kurulan TDİOSB’ler jeotermal kaynakla ısıtılacak. Balıkesir’in Gönen ilçesinde kuruluş çalışmaları süren jeotermal kaynakla ısıtılacak TDİOSB ise 8 bin dönüm büyüklüğü ile dünyanın en büyüğü olacak. 10 milyar TL’ye mal olacak bu projede 10 bin kişiye istihdam sağlayacak. 

Mor patates ekimi için ilk adım atıldı Haber

Mor patates ekimi için ilk adım atıldı

Türkiye genelinde üreticiler katma değeri yüksek ürünlerin yetiştirilmesine yönelik çalışıyor. Bu çalışmalar çerçevesinde; Erzurum Ticaret Borsası da kentte önümüzdeki sezon mor patates ekimi kararı alındı. Erzurum'da boya ve kozmetikte de kullanılan mor patatesin üretimi konusunda ilk adımlar atıldı. Eskişehir Kadın Eli Kooperatifi Başkanı Hayriye Kuşçu ve Başkan Yardımcısı Vijdan Çelebi Yalçın’ı Erzurum’da misafir eden Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral, bu ürünlerin üretiminin yapılmasına rehberlik yapmalarını istedi. Üretim sahası incelendi Kadın üreticiler Erzurum’un Pasinler İlçesine götürülerek ilçedeki tarlaların verimini ve toprak kalitesini yerinde anlattı. İlçede yapılan fizibilite çalışmalarının neticesinde Erzurum ilinde mor patates üretiminin verimli olacağı görüşünde ortak karar alındı. Mor patates yöre kadına anlatıldı Hayriye Kuşçu, mor patatesi yöre kadınlarına anlatarak şu bilgileri verdi: Mor patatesin antioksidan etkisi bitkiye rengini veren antosiyanin pigmentinden gelir. Bitkilere mor, kırmızı, mavi rengini veren antosiyanin pigmenti mor patateste normal patatese kıyasla 4 kat daha fazla bulunur. Öyle ki doğada bu kadar yüksek antosiyanin içeren başka bir bitkiye rastlamak zordur. Mor patatesin sağlığa pek çok faydası bulunur ve bu faydalar genelde içeriğindeki yüksek antosiyanin içeriğiyle ilgilidir. Mor patates ekimi öncesinde inceleme Mor patatesin faydaları neler İçeriğindeki çeşitli polifenoller sayesinde mor patates kansere karşı korumakla kalmaz, aynı zamanda kanser hücrelerini öldürebilir. Mor patatesin kanser üzerindeki etkisiyle yapılan incelemeler laboratuvar çalışmalarına dayansa da prostat, göğüs, kolon gibi kanser türlerine karşı savaşmada etkili rol oynadığı düşünülüyor. Yüksek potasyum ve antosiyanin içeriği sayesinde mor patates tansiyon düşürücü etkiye sahip. Yapılan bir çalışmada 4 hafta boyunca mor patates tüketimi kan basıncında 4 mm Hg düşüşe yol açtı. Ayrıca 14 gün boyunca tüketimiyle de damar sertliğini azalttığı saptandı, bu da mor patatesin kalp krizi ve felç riskini azalttığını gösteriyor. Düzenli mor havuç tüketimi karaciğer yağlanmasını önler ve alkole bağlı karaciğer hasarını da azaltıyor. Karaciğer fonksiyonları bozuk olan insanlarla yapılan bir çalışmada 44 gün boyunca her gün 120 ml mor patates suyu içenlerin yüksek karaciğer değerlerinin ortalama olarak yüzde 20 azaldığı görüldü. Tüm patates çeşitleri karbonhidrat kaynağıdır ve kan şekeri düzeyini artırır. Fakat diğer patates çeşitlerine kıyasla mor patates, içerdiği polifenoller sayesinde kan şekerini hızlı yükseltmez. Böylece sarı/beyaz patates yerine mor patates tüketmek kan şekeri düzeylerini iyileştirebilir. Siyanidin açısından zengin olan mor patates bağırsakta bifidobacterium ve lactobasillus cinsi probiyotik bakterilerinin çoğalmasını ve kısa zincirli yağ asidi üretiminin artmasını sağlayarak bağırsak mikrobiyatasını iyileştirir, böylelikle bağışıklık için de son derece etkilidir. Mor patates yüksek düzeyde A vitamini içerir, böylece yaşlanmaya bağlı göz hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterir.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.