Hava Durumu

#Film

Yeni Marmara Gazetesi - Film haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Film haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Hekimlikten yönetmenliğe: Tahsin Aytekin'in sinema tutkusu başarı getirdi Haber

Hekimlikten yönetmenliğe: Tahsin Aytekin'in sinema tutkusu başarı getirdi

Van'da görevini sürdüren Diş Hekimi Tahsin Aytekin, çocukluk yıllarından bu yana insan hikâyelerine duyduğu ilgiyi sinemaya taşıyarak, ulusal ve uluslararası birçok festivalde ödül alan filmler çekti. Van'da diş hekimi olarak hastalara şifa dağıtan Dt. Tahsin Aytekin, sinemaya olan ilgisiyle de dikkat çekiyor. Çocukluğunun bir bölümünü geçirdiği Tarsus'taki insan hikâyeleri ve yaşam gözlemleri Dt. Aytekin'i yıllar sonra sinemaya yöneltti. Aytekin'in kendi kaleminden çıkan filmler, Türkiye'de ve yurt dışında birçok festivalde gösterilerek ödüllerle buluştu. Sanata ilgisi lise yıllarında şekillenen Aytekin, ilk olarak Tamara ve Kördüğüm adlı romanlarıyla edebiyat dünyasına adım attı. Ardından 2019 yılında çektiği ‘Oyuncak' adlı kısa filmle sinemaya yöneldi. Sadece birkaç kişilik bir ekiple çekilen film, kısa süre içinde Amerika'daki bir festivale seçilerek Aytekin'e ilk uluslararası başarısını kazandırdı. Daha sonra Van'ın Başkale ilçesinde belgesel-kurgu tarzında bir film çeken Aytekin, bu yapımıyla da İsveç ve Amerika'daki festivallerde finale kaldı. 2020'nin sonlarında çektiği Tutsak filmi Türkiye'de ödül alırken, New York ve Kaliforniya'daki festivallerde mansiyon ödüllerine layık görüldü. "Kısa filmim Amerika'daki bir festivale gönderildi" İHA muhabirine konuşan Diş Hekimi Tahsin Aytekin, çocukluğunun geçtiği Tarsus'daki yaşamın, Federico Fellini'nin Amarcord filmindeki gibi, kalabalık ve renkli bir ortama sahip olduğunu belirtti. O dönemde insanlar arasında hem neşe hem de hüznün yoğun olduğunu ifade eden Dt. Aytekin, "İnsan halleri, çocukluğumdan beri dikkatimi çekerdi. Bu ilgim, zamanla beni edebiyata yöneltti. Lise yıllarında sanat ve edebiyatla yoğun bir şekilde ilgilendim. Diş hekimi olduktan sonra, 2015 yılında ‘Tamara' ve ‘Kördüğüm' adlı iki roman yazdım. Ancak bu kitaplar çok fazla insana ulaşmadı. Daha sonra, kitle iletişim araçlarının geniş bir etki gücüne sahip olduğunu fark ettim ve 2018-2019 yıllarında yazdığım senaryoları sinemaya aktarmaya başladım. 2020'den itibaren ise aktif olarak film çekmeye başladım. 2019-2020 yıllarında ilk kez ‘Oyuncak' adlı kısa filmimi çektim. Filmi bir odada, yalnızca üç kişiyle gerçekleştirdik. 4-5 dakikalık bu kısa film, küçük bir ekiple çekilmesine rağmen Amerika'daki bir festivale gönderildi ve yalnızca 10 gün sonra seçkiye alındı. Bu gelişme, sinema yolculuğumda bana büyük bir cesaret verdi" dedi. "Çektiğim film finale kalınca sinemaya olan ilgim daha da arttı" Şu ana kadar çektiği filmlerin finallere kalmasıyla sinemaya olan ilgisinin arttığını anlatan Aytekin, "Ardından yeni filmler çekmeye başladım. 2020 yılı içinde Van'ın Başkale ilçesinde, belgesel-kurgu tarzında bir film çektik. Bu film de yurt dışında bir festivale seçildi. Daha sonra ‘Meyvesiz Ağacın Hikâyesi' adlı yaklaşık 10 dakikalık bir kısa film çektim. Bu film de İsveç ve Amerika'daki festivallerde finale kalınca, sinemaya olan ilgim daha da arttı. 2020'nin sonlarına doğru ‘Tutsak' adlı filmi çektim. Bu film Türkiye'de ödül aldı, ayrıca New York ve Kaliforniya'da Hungtinton Beach Film Festivali'nde mansiyon ödüllerine layık görüldü. Bu başarılar hem beni hem de çevremdeki insanları motive etti. Van'daki ve diğer şehirlerdeki arkadaşlarımın da ilgisini çekmeye başlayınca, sinemaya verilen destekler arttı. Böylece diş hekimliği dışında sinemayı yavaş yavaş profesyonel bir alana taşımaya başladım. 2021 yılında ‘Dilencinin Kızı' adlı filmi çektim. Bu film de İsveç'te bir festivalde finale kaldı" diye konuştu. İran Yeni Dalga Sineması'nın sinemaya farklı bir gerçekçilik kazandırdığını ve kendisinin de bundan etkilendiğini ifade eden Aytekin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu gerçekçilik, benim gibi birçok sinemacıyı derinden etkilemiştir. Çünkü bu akım, çok sade bir hikâyeyi özgün bir biçimde anlatma gücüne sahiptir ve bu yönüyle dünya sinemasının izleyicilerini derinden etkileyen bir tarz oluşturmuştur. Özellikle ‘Define' filminde zor şartlarda yaptığımız çekimlerde görüntü yönetmenimiz Hasan Küçükyazıcı'nın disiplinli çalışması, ileri görüşlülüğü ve sinemaya adanmış otantik yapısı işimizin başarıya ulaşmasında büyük pay sahibidir." Öte yandan, Tahsin Aytekin ve ekibi kısa süre içinde iki uzun metrajlı film projesi üzerinde çalışacak. Projelerden biri ‘İskender', diğeri ise ‘Bir Balığın Hikâyesi' adıyla sinemaseverlerle buluşmayı hedefliyor.

Türk tarihinin 7 büyük şahsiyeti beyaz perdede Haber

Türk tarihinin 7 büyük şahsiyeti beyaz perdede

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü ve Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından Ehli Sanat Sinema ve Kültür Derneği işbirliğiyle 12'ncisi düzenlenen "Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Kısa Film Festivali’nin ödül töreni gerçekleştirildi. "Türk'ün Ataları" temasıyla organize edilen festivalde, en iyi 7 senaryo ve en iyi 4 kısa film ödül aldı. BTSO Ana Hizmet Binası’nda gerçekleştirilen ödül törenine, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay’ın yanı sıra Vali Yardımcısı Mustafa Güney, BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, BTSO Yönetim Kurulu ve Meclis Divan Kurulu üyeleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan, Ehli Sanat Sinema ve Kültür Derneği Başkanı Eda Sürmeli ile akademisyenler, sinema dünyası temsilcileri ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Programın ilk bölümünde Metehan, Bilge Kağan, Sultan Alparslan, Alaeddin Keykubat, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk için yapay zekâ ile oluşturulan filmler konukların beğenisine sunuldu. Film gösterimlerinin ardından, tematik senaryo yarışmasında dereceye giren senaristler için ödül töreni düzenlendi. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Film Festivalinin Ödül Töreni’nin açılışında yaptığı konuşmada, kültür ve sanatın kalkınmanın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi. Başkan Burkay, Türk devletlerinin tarih boyunca sadece siyasi hâkimiyet kurmadığını, aynı zamanda ilim, sanat, adalet ve kültürle yoğrulmuş bir medeniyet inşa ettiğini belirterek, "Atalarımızın kurdukları düzen siyasi hâkimiyetle sınırlı kalsaydı, geride kalıcı bir medeniyet değil, geçici bir iktidar olurdu. Oysa onlar insanı merkeze alan bir anlayışla çağları aşan değerler ortaya koydu" dedi. "İhraç ettiğiniz değerler de önemli" Ekonomide büyüme rakamlarının önemli olduğunu ancak kalkınma hamlesi için tek başına yeterli olmadığını dile getiren Başkan Burkay, şöyle devam etti: "Fabrikalarla, yollarla, köprülerle büyürsünüz ancak tüm bunlar sanatla, kültürle, bilimle ve eğitimle desteklendiğinde kalkınmış olursunuz. Bir ülkenin gücü; ürettiği mallar kadar ürettiği fikirlerle, ihraç ettiği ürünler kadar ihraç ettiği değerlerle, kurduğu tesisler kadar ortaya koyduğu eserlerle ölçülür. İşte bu nedenle BTSO olarak bizler, şehrimizin ve ülkemizin kültür ve sanat yolculuğuna katkı vermeyi kendimize görev adlediyoruz. Çünkü Bursa’mız, üretimin merkezi olduğu kadar kültürün, sanatın ve medeniyetimizin de en önemli şehirlerinden biridir." "Bursa üretimin ve medeniyetin merkezi" Bursa’nın Osmanlı’ya başkentlik yapmış, camileri, külliyeleri, hanları ve çarşılarıyla hem siyasetin, hem ekonominin hem de kültürün kalbi olduğuna değinen BTSO Başkanı Burkay, "Bursa’mız üretimin merkezi olduğu kadar medeniyetimizin de en önemli şehirleri arasında. Uluslararası Yed-i Velayet 7 Vilayet Film Festivali bu açıdan çok değerli bir işlev üstleniyor. Tarihimize yön veren devlet büyüklerimizi ve bu toprakları bizlere vatan kılan ecdadımızı rahmet ve minnetle anıyorum. Ödül alanları kutluyor, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’müze, projeyi büyük emekle hayata geçiren Ehli Sanat Sinema ve Kültür Derneği’ne ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum" diye konuştu. "Türk’ün ataları beyaz perdede" Festival Başkanı ve Ehli sanat Sinema ve Kültür Derneği Başkanı Eda Sürmeli, festivalin başladığı günden bu yana 7 bin 600 eserin başvuruda bulunduğunu söyledi. Senaryo yarışmasında 77 senaryoyu ödüllendirdiklerini, 70 senaryonun film haline getirildiğini, 77 kısa filmin gösterimini yaparak 44 kısa filme ödül verdiklerini kaydeden Sürmeli, "Sinemanın evrenselliğiyle öz değerlerimizi merkeze alan bir festivali daha gerçekleştirdik. Sinema dilinde, zamanın içinde bir anlam arayışıyla, bugüne dalga dalga ilerleyen bir değerler silsilesi oluşturduk ve sinemaya gönül vermiş tüm meslektaşlarımızı tarihimizin sembol isimleriyle buluşturduk. Bu yılı çağların dikenli yollarına takılan ruhumuza, var oluşlarıyla şifa sunan, talihimizi akıl ve inançla yenileyerek bizi yeni ufuklara taşıyan Türk tarihinin abide şahsiyetlerine Türk’ün atalarına adadık. Yarışmamıza katılan tüm katılımcılarımıza, bizlere destek veren Bakanlığımız ve BTSO’ya şükranlarımızı sunuyoruz" ifadelerini kullandı. En iyi senaryolar ödüllerini aldı Festival kapsamında 7 önemli şahsiyetin hayatını konu alan senaryolar beyaz perdeye aktarıldı. Ödül töreninde; Metehan temasında ‘Gerçeğin Melodisi’ ile Fatma İkra Taş, Bilge Kağan temasında ‘Taşın Bilge Sırrı’ ile Yasin Erdoğan, Alparslan temasında ‘Son Dua’ ile Selçuk Eren Akalan, Alaeddin Keykubat temasında ‘İki Tabut 1 Cenaze’ ile Elvan Ezber, Osman Gazi temasında ‘Bilgeliğin Tarifi’ ile Berfin Güzel, Fatih Sultan Mehmet temasında ‘Son Geçit’ ile Saliha İşlek ve Mustafa Kemal Atatürk temasında ‘Ses’ ile İsmail Çelik en iyi senaryo ödülünün sahibi oldu. Kısa filmler ödüllendirildi Festival kapsamında kısa film kategorisindeki ödüller de sahiplerini buldu. En İyi Kurmaca Kısa Film ödülü, yönetmenliğini Muhammet Emin Altunkaynak’ın yaptığı ‘Çekiliş’e verildi. En İyi Animasyon Film dalında ödül, Hamide Enise Aytekin’in ‘Behand’ filmine; En İyi Belgesel Film ödülü Begüm Aksoy’un yönettiği ‘With My Name’, En İyi Deneysel Film ödülü ise Hüseyin Urçuk’un ‘Çamaşır İpi’ filmine verildi. Bu yılki Onur Ödülü, ‘Kız Kardeşim Mamo’, ‘Kar Kırmızı’, ‘Hara’ ve ‘Meryem’ gibi filmleriyle pek çok ödülün sahibi olan yönetmen Atalay Taşdiken’e takdim edildi. Taşdiken, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada: "Bu ödül benim için ayrı bir anlam taşıyor. Beni bu ödüle layık görenlere teşekkür ediyorum. Bursa benim için farklı bir şehir; ilk filmimin gala programını burada yapmıştım. Festivalin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Program, toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Frankofon Film Festivali, "La Voie Royale" isimli film gösterimiyle başladı Haber

Frankofon Film Festivali, "La Voie Royale" isimli film gösterimiyle başladı

 Nilüfer Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Frankofon Film Festivali, "La Voie Royale" isimli film gösterimiyle başladı. 1 Mayıs’a kadar Fransızca dilinde çekilen farklı türlerdeki 10 film Konak Kültürevi’nde sinemaseverlerle buluşacak.   Nilüfer Belediyesi ev sahipliğinde, Institut Français Türkiye ve Bursa Türk-Fransız Alliance Française Kültür Derneği ile birlikte düzenlenen Frankofon Film Festivali’nin açılışı Konak Kültürevi’nde gerçekleştirildi. Bu yıl Fransızca dilinde 10 farklı film, 1 Mayıs’a kadar sinema tutkunları ile buluşacak.  Festivalin açılışına Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz, Kültür Etkinlikleri ve İşbirliği Müsteşarı - Türkiye Fransız Kültür Merkezi Genel Müdürü Gilles Roulland, Institut Français Görsel-İşitsel İşbirliği Bölge Ataşesi Florent Signifredi, Bursa Türk-Fransız Alliance Française Kültür Derneği Başkanı Mehmet Erbak ve sanatseverler katıldı.  Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz açılışta yaptığı konuşmada, festivalde Fransa’nın yanı sıra Fransızca konuşulan farklı coğrafyalarda çekilmiş filmlerin gösterileceğini söyledi. Festival kapsamında Türkiye’de vizyona girmemiş bağımsız yapımların izleyici ile buluşacağını belirten Karagöz, "Frankofon Film Festivali bu yıl da kentin kültür sanat hayatına renk katacak" dedi.  Kültür Etkinlikleri ve İşbirliği Müsteşarı, Türkiye Fransız Kültür Merkezi Genel Müdürü Gilles Roulland ise film festivalinin Türkiye’nin farklı şehirlerinde gerçekleştirileceğini, bunlardan birinin ise Bursa Nilüfer olduğunu söyledi. Roulland, iş birliği nedeniyle de Nilüfer Belediyesi’ne teşekkür etti.  Bursa Türk Fransız Alliance Française Kültür Derneği Başkanı Mehmet Erbak ise, 1976 yılından beri dernek olarak Fransızcayı ve Fransız kültürünü anlatmaya çalıştıklarını ve ilişkileri daha da geliştirmek için çalışmalar yaptıklarını söyledi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.