Hava Durumu

#Güllü

Yeni Marmara Gazetesi - Güllü haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güllü haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güllü'nün Ölümündeki Sır Perdesi Aralanıyor Mu? Haber

Güllü'nün Ölümündeki Sır Perdesi Aralanıyor Mu?

Yalova'nın Çınarcık ilçesinde sanatçı Güllü'nün 5'inci kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili Yalova Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmada yeni bir savcı daha görevlendirilirken, olayla ilgili sır perdesini çözmesi beklenen bilirkişi ve ses analiz raporu ise bekleniyor. 26 Eylül tarihinde Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'ndeki apartmanın 5'inci katındaki kapalı terasta Güllü, kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. "Güllü" adıyla tanınan ünlü sanatçı Gül Tut'un ölümüyle ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma çok yönlü şekilde devam ediyor. Soruşturmayı bizzat başında duran Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz'ün yanı sıra yeni atanan bir savcı daha dosyaya atandı. Böylelikle tüm Türkiye kamuoyu tarafından yakından takip edilen soruşturmada görevlisi savcı sayısı 3'e çıktı. Savcılık olayın arındaki sır perdesini aralamak için titiz bir çalışma yürütüyor. Bilirkişi raporu düşme mi, yoksa itilme mi olduğunu belirleyecek Her detay ve bilgiyi titizlikle değerlendiren Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kurulan bilirkişi heyeti, olayın yaşandığı evde 8 Ekim 2025 tarihinde inceleme gerçekleştirmişti. Bilirkişi heyeti raporunun henüz tamamlanmadığı öğrenildi. Güllü'nün kaza mı yoksa cinayet mi kurbanı olduğu bilirkişi heyeti tarafından değerlendirecek. Bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor olayın ardındaki sır perdesini aralanması bekleniyor. Görüntü ve ses analiz sonuçları için raporunu TÜBİTAK hazırlıyor Soruşturma çerçevesinde görüntü ve ses analiz raporları da önem taşıyor. Yalova Cumhuriyet Başsavcı Öksüz, ilk olarak görüntüleri Bursa Kriminal Polis Laboratuvarı ve ardından da Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı'na göndermişti. Öksüz, son olarak ise görüntüleri incelenmesi için TÜBİTAK'a gönderdi. Analiz çalışmaları devam ederken Öksüz, Gebze'de bulunan TÜBİTAK tesisini ziyaret ederek uzmanlarla görüşme gerçekleştirdi. Seslerin iyileştirilmesi, seslerin karşılaştırılarak kimlik tespiti yapılması ve konuşmaların tape dökümünün çıkarılması için çalışmalar sürerken bilirkişi raporunun da yakın zamanda çıkması bekleniyor. Başsavcı Öksüz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Dosyada hiçbir şüphe kalmaması için titizlikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her bir ayrıntıyı detaylıca inceliyoruz. Dosyada en önemli olan keşif raporu ile analiz sonuçlarını bekliyoruz" dedi.

Güllü'yü kızı mı öldürdü? Kan donduran ifade ortaya çıktı Haber

Güllü'yü kızı mı öldürdü? Kan donduran ifade ortaya çıktı

Yalova'nın Çınarcık ilçesinde "Güllü" adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut'un 5. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili soruşturmada kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in arkadaşlarının ifadeleri ortaya çıktı. 26 Eylül'de Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'ndeki apartmanın 5'inci katındaki kapalı terasta sanatçı Güllü, kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Sanatçının ölümüyle ilgili soruşturma devam ederken konuyla ilgili Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı'na giden Bircan D. ve Çağrı K.'nin, Güllü'nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter hakkında verdiği ifadeler ortaya çıktı. Daha önce annesini mutfak önlüğüyle bağlamış, dövmüş Tuğyan'ı 15 yaşından beri tanıdığını kaydeden Bircan D. "Gül hanımla da çok muhatap olmuşluğum yok ancak Tuğyan'la çok yakın arkadaştık. Tuğyan'la annesinin arası hep çok kötü olmuştur, hatta seneler öncesinde Tuğyan, Gül ablayı mutfak önlüğüyle bağlamış beni aradı, 'ben bu kadını öldüreceğim' dedi, İstanbul'dan dayısı gelerek olaya müdahale etti" dedi. Tanık Bircan D. ise Tuğyan'ın yaklaşık 15 yıl önce Sinan isminde bir erkek arkadaşı olduğunu ve uyuşturucu madde ticareti yaptığı için tutuklu olduğunu belirterek, "Bu Sinan isimli şahıstan ötürü de ikisinin arasının açıldığı olmuştu. Bu Sinan isimli şahıs için Tuğyan'ın annesini dövmüşlüğü vardı. Benim Gül ablanın eviyle evim karşılıklıdır, Tuğyan annesiyle her kavga edişinde bana gelirdi" dedi. Telefondan mesajları sildi Tuğyan'ın annesiyle şimdiki sevgilisi K.'nin evli ve çocuklu olmasından dolayı tartışmalar yaşadığını anlatan Bircan D., "Gül abla Tuğyan'ın ikinci kadın olmasını istemediği için bu ilişkiye karşı çıkmıştı, Tuğyan'la bu nedenle hep kavga ederlerdi, medyaya çıkan mesajları Tuğyan bana gönderdi, hatırladığım kadarıyla haziran ayıydı, Tuğyan yine annesiyle K. yüzünden kavga etmişti, bana mesajlarda 'ölsün, gebersin, bu kadına artık bir şey olsun, yoruldum abla, ölmüyor' şeklinde içerikler vardı. Ancak yaklaşık 4 gün önce Tuğyan benden bu mesajları sildi, Ferdi'nin bu mesajlardan bilgisi olduğunu basın aracılığıyla öğrenmiş, 4 gün önce beni aradı, 'kanlı tişörtüm sende mi' diye sordu, tişörtü almak için buluştuk, bu tişört Gül ablanın öldüğü gün Tuğyan'ın üzerinde olan tişörttür, ben o gün Tuğyan'ın yanına gitmiştim, Tuğyan tişörtü sevgilisi K.'nin evinde çıkartmış, ben de Tuğyan daha fazla kötü olmasın diye tişörtü çantama koydum, Tuğyan'a da kendisini hazır hissettiğinde tişörtü alabileceğini söyledim çünkü tişörtte annesinin kanı vardı. Tuğyan için bir anıydı. O gün Tuğyan tişörtü aldıktan sonra bende kalmak istedi yanında Sultan isimli arkadaşı da vardı. Evdeyken bana hattının kapalı olduğunu telefonumu kullanmak istediğini söyledi. Telefonumu aldı ve neden benimle mesajların duruyor diyerek mesajları sildi. Telefonunun kapalı olmadığını ben sonra fark ettim. Mesajları sildikten sonra kendi telefonuyla konuşmaya devam etti, ben öyle anladım" diye konuştu. "'Ben yaptım ama çok pişmanım abla' dedi" Güllü'nün cenazesinden sonra Tuğyan'ın evinde yaşadıkları diyaloğu anlatan Bircan D., "Ben Tuğyan'a '3 ay önce annen için söylediklerine pişman mısın' diye sordum, burada kastettiğim bana attığı medyaya da yansıyan mesajlardı, Tuğyan da bana 'abla iyi ki o zaman beni durdurmuştun, keşke bu defa da engel olabilseydin, ben yaptım ama çok pişmanım abla' dedi. Bunun üzerine ben hiçbir şey söyleyemedim. Tuğyan'dan korktuğum için bugüne kadar hiçbir şey söyleyemedim. Vicdanım rahatsız ettiği için Ferdi beye ulaştım ve ona anlattım. Bu süreçte Tuğyan'la bu konu hakkında hiç konuşmadık ancak ben Tuğyan'a 'sen kendini topla konuşacağız' demiştim. Yukarıda belirttiğim mesajlarda şu hususlar da geçiyordu. Tuğyan bana 'annemin arabasının frenlerini keseceğim, uçurumdan mı atsam ne yapsam' diye soruyordu. Ben Tuğyan'ı sakinleştirmeye çalıştım, hatta manevi abim olan Çağrı'yı aradım. Ben yetişemeyeceğim için Çağrı'nın Tuğyan'ı sakinleştirmesini istedim. Bu olay üzerine Çağrı Tuğyan'ın yanına gitti ve Tuğyan'ı sakinleştirdi" dedi. "Güllü ablayı Tuğyan'ın ittiğini düşünüyorum" Tuğyan'ın sinirlenince çok farklı olduğunu dile getiren Bircan D., "Falçatayla, bıçakla kendine koluna zarar vermişliği vardır. Acı duygusu yoktur. Annesini dövdüğüne ilişkin zaman zaman bana anlattığı olaylar oluyordu. Tuğyan, K. ile sevgili olmasından sonra annesinden tamamen kurtulmak istiyordu. Çünkü K. ile Tuğyan arasındaki tek engel Gül ablaydı. Cenaze günü Tuğyan ve arkadaşı Sultan olay anını anlatırken birbiriyle çelişiyorlardı. Sultan aynada alnına baktığını söylerken Tuğyan ikimiz oynuyorduk diyordu. Hatta ben de savcıya ifade verirken herkes bildiğini anlatsın birbirinizin başını yakmayın olay neyse onu anlatın dedim. Güllü ablanın düştüğü binanın karşısında bulunan binada kan lekeleri vardı. Bu lekeler nasıl temizlendi bilmiyorum. Ben bu olayın kaza olduğunu düşünmüyorum. Güllü ablayı Tuğyan'ın ittiğini düşünüyorum, Sultan'ın da Tuğyan'dan korktuğu için sustuğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Bana Tuğyan 'ben yanarsam seni de yakarım' dedi" Kendi aralarındaki mesajların televizyonlarda çıkmasından sonra Tuğyan'ın kendisini aradığını ifade eden Bircan D., şunları kaydetti: "'Beni savcılıktan arıyorlar televizyona mesajlar düşmüş, sen ne yaptın abla, beni gözaltına alacaklar, beni sattın, buraya gel savcıya gideceğiz' dedi, sonrasında ben Armutlu'dan taksiyle Yalova'ya geldim. Savcılığa geleceğiz sandım ancak onlar beni Yalova'dan alıp araçlarıyla İstanbul'a avukatlarının ofisine götürdüler. Yolda da bana Tuğyan 'ben yanarsam seni de yakarım' dedi. Merve hanımın ofisine gittik. Ofiste de bana agresif şekilde saldırmaya çalıştı. 'Beni kim yakarsa ben de onu yakarım' şeklinde söylemlerde bulundu. Bunun üzerine avukatlar onu sakinleştirmeye çalıştı. Devamında ben İstanbul'dan kendim geldim, Tuğyan birlikte dönmeyi teklif etti ancak ben kabul etmedim, ofiste 'sen beni aklayacaksın ben de seni aklayacağım' dedi. 'Mesajlar ifşa olduğu için karşılıklı birbirimizi aklayacağız' dedi. Ben de cevap olarak bu olayla hiçbir ilgim olmadığını söyledim." "'Dost olup sonra onu öldüreceğim' dedi" Diğer tanık Çağrı K. ise nisan ayında Tuğyan'ın kendisini arayıp annesini şikayet ettiğini söyleyerek, şunları kaydetti: "Abi ben katil olacağım, kendisi her b.ku yiyor, hayatıma müdahale ediyor, ben bunu öldüreceğim' dedi. Burada kastettiği Tuğyan'ın K. isminde bir sevgilisi vardı. Bu K. evli ve çocukluydu. Bu nedenle Gül abla Tuğyan'ın, K. ile görüşmesini istemiyordu. Ben telefonda Tuğyan'ı sakinleştirdim, sonrasında beni Bircan aradı 'ben Armutlu'dayım Tuğyan'a yetişemem sen Tuğyan'ı sakinleştir' dedi. 6-7 saat sonra Tuğyan yanıma geldi 'annemi öldüreceğim, evde 2 milyonluk altın var, onu satsam beni idare etmez' şeklinde söylemlerde bulundu, mayısta benden para istedi, parayı alıp Tekirdağ'a gitti, orada konsomatrislik yapmış, kendisi söyledi. Haziranda Tuğyan pet şişeyle evime geldi, şişenin içinde madde vardı annesi için 'Bu kadın ölecek. Ben annemle dost olacağım, erkek kardeşime değer veriyor, çünkü o yalaka ama ben dost olup sonra onu öldüreceğim' dedi." Çağrı K., Tuğyan'ın çok fazla kumar oynadığını hatta Güllü'yü de kumara alıştırdığını ileri sürerek, "Tuğyan defalarca annesini öldüreceğini bana söylemişti. Hatta kızının bakıcısının oğlu olan Osman'dan benim yanımda Glock marka silah bulmasını istemişti, ancak bu silahı ne için kullanacağını söylemedi, ben bu silahı annesi için istediğini düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.

Şarkıcı Güllü'nün Ölümüne İlişkin Soruşturmada Yeni Gelişme Haber

Şarkıcı Güllü'nün Ölümüne İlişkin Soruşturmada Yeni Gelişme

Yalova'da "Güllü" adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut'un hayatını kaybetmesine ilişkin yürütülen soruşturmada, kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in savcılıktaki ifadesi ortaya çıktı. Gülter, "Bir dönem çok bunalmıştım, sinirle 'kendimi öldüreceğim, annemi öldüreceğim' şeklinde mesajlar attım ama bunlar eskiydi. Annemle aramızda hiçbir husumet yoktu" dedi. Olay, 26 Eylül'de Yalova'nın Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'nde bulunan apartmanın 5. katındaki kapalı terasta meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, "Güllü" adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut, kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetmişti. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Gül Tut'un kızı Tuğyan Ülkem Gülter'in ifadesi alındı. "Yeter artık ben kendimi öldüreceğim, annemi öldüreceğim, bu çilem ne zaman bitecek benim" "Güllü" adıyla tanınan şarkıcı Gül Tut'un kızı Tuğyan Ülkem Gülter ifadesinde, "Medyada çıkan benim bir tanıdığımla yaptığım mesaj içeriklerinin aslını anlatmak isterim. Şöyle ki ben annemle yıllardır birlikte yaşıyorum. Ancak haziran ayında annemle aramızda bir tartışma çıkmıştı. Bu tartışmanın konusu benim nişanımla ilgili bir husustu. Tartışınca ben de anneme dargındım ve annemin evinden ayrılıp Çınarcık'ta yaşayan arkadaşım Sultan'ın yanında geçici olarak kaldım. Tam 21 gündü. Bu süreçte de annemi ve beni yakından tanıyan aile dostumuz olan Bircan D. ile dertleşmek amacıyla konuşuyordum. Mesajlaşmalarımız da olmuştu. Bu mesajlar da hatırladığım kadarıyla, 'Yeter artık ben kendimi öldüreceğim, annemi öldüreceğim, bu çilem ne zaman bitecek benim' şeklinde mesajlar atmıştım. Bir süre sonra hatta hatırladığım kadarıyla 3 ya da 4 gün sonra kardeşim Tuğberk beni annemle barıştırmak için vesile oldu. Hatta Çınarcık'ta bir plajda kızım, kardeşim, Çiğdem abla da yanımdayken annemle birbirimizden karşılıklı özür diledik ve ben plajdan sonra da annemin arabasına binerek annemin evine döndüm ve birlikte yaşamaya devam ettik. Bu dargın olduğumuz süreç içerisinde annem de beni arayarak alkolün etkisiyle bana 'Eve gelme seni istemiyorum. Gelirsen KADES'e basarım seni öldürürüm" gibi sinirle söylenen sözler söylüyordu. Hatta küfür ediyordu. Biz annemle ara ara tartıştığımızda sinirle birbirimize bu tür laflar ediyorduk. Çünkü annem özellikle alkol alınca sinirlenen biriydi. Sinirlenince de alkolün etkisiyle ne konuştuğunu bilemezdi. Bu tarz incitici veya tehditvari sözler söyleyince ben de sinirlenirdim" dedi. "Bircan ile yazıştığım mesajları Ferdi A. telefonla kayda alıyor ve bunu televizyonlara veriyor" İfadesinin devamında Gülter, "Annemin son dönemdeki çıktığı mekanın işletmecisi olan Ferdi A. hakkımızda sosyal medyada ya da televizyonda çeşitli iddialarda bulunmaktadır ve bir şekilde bizim aile dostumuz olan normalde evlere temizliğe giden bu magazinel olaylarda alakası olmayan Bircan D.'ye telefonla ulaşmış. Beni tanıyıp tanımadığını sormuş. Bircan da, 'Evet tanıyorum hatta çok yakınız' demiş. Ferdi de, 'Ben sana inanmıyorum madem bu kadar yakınsınız mutlaka mesajlaşmışsınızdır. Bana ikinizin arasındaki mesajları, ekran resmi alıp bana gönder ben inanayım görüştüğünüze' diyor. Bircan abla da ekran resmini kabul etmiyor. Bunun üzerine Ferdi abi de 'O zaman ben sana tarif edeyim mesaj kısmına gir ekran yansıt ben de o şekilde göreyim' diyor. O esnada görüntülü konuşuyorlar ve Ferdi ekran kaydı alıyor. Bu şekilde benim yukarıda bahsettiğim Bircan ile yazıştığım mesajları kendisi telefonla kayda alıyor ve bunu televizyonlara veriyor. Sanki bu mesajları ben yeni yazmışım gibi yansıtıyor ve annemin aslında düşündüğü birisi tarafından öldürüldüğünü iddia ederek hakkımızda isnatlarda bulunuyor. Mesajlar benim çok kırıldığım bir dönemde Bircan ablayı çok yakın bulmamdan kaynaklı attığım mesajlardır. Zaten annemle bu mesajlardan birkaç gün sonra barışmıştık. Ben bir de yine Çınarcık'ta oturan soyadını hatırlamadığım ama benim tanıdığım Bircan ablanın da arkadaşı olan biri vardı. Adı Çağrı idi. Annemle bu dargın olduğum süreçte Bircan ablayla birlikte Çağrı abi de bana yardımcı olmuştu. Belki Bircan'a attığım bu mesajların benzerini Çağrı abiye de atmış olabilirim ama hatırlamıyorum. Onun dışında ben başka kimseye annemle ilgili bu tarz sözler söylemedim. Annemle herhangi bir husumetim yoktur. Zaman zaman anne kız tartışması her evde olduğu gibi bizde de olurdu. Zaten o tartışmamızdan sonra da birlikte aynı evde yaşamaya başladık. Hatta Çiğdem abla da bu duruma şahittir. Yine televizyon programına çıkan Başak M.'yi ben 2-3 kez görmüştüm. Annemin arkadaşının kız kardeşidir. Annemle de zaman zaman görüşmüşlerdi. Ancak son 1 buçuk yıldır annemin arkadaşı olan Tuğkan M. ve onun kız kardeşi Başak ile görüşmüyorlardı. Başak, televizyona çıkarak annemin benim ve kardeşim tarafından işkence gördüğünü iddia ediyor. Ancak bu iddiaların hepsi asılsızdır. Böyle bir şey söz konusu değildir. Hatta Başak bizim Çınarcık'taki evimizin çok eski zamanlarını bilir" dedi. "Güm diye bir ses duydum, arkamı dönüp cama doğru baktığımda annem yoktu" Olay gecesi annesinin çok alkollü olduğunu anlatan Gülter, "Bizim odamıza geldiğinde biz ayaktaydık. Ben söylediğim gibi annem odamıza geldiğinde biz ortada Sultan'la ayakta oynuyorduk. Annem de bizimle oynadı. Hatta Sultan'ı da oynatmaya çalıştı. Sultan'la bir süre oynamaya çalıştılar. Hatta ben anneme, 'Anne kız Roman havası oynamayı bilmiyor' dedim. Biz oynarken gülüştük. Hatta annem 'Vallahi şahanesiniz' diye bir laf söyledi. Bir süre sonra ben gardırobun yanında arkam cama dönük şekilde oynarken annemin yanımdan oynayarak arkama doğru geçtiğini fark ettim. Ancak ben dönüp bakmadım oynamaya devam ediyordum. Sonra ne kadar süre geçtiğini bilmiyorum. Sanki güm diye bir ses duydum. Arkamı dönüp cama doğru dönüp baktığımda kaldım ama annem yoktu. Annemin düştüğünü anlayıp hemen telefonla yatağımın üzerinden alıp Sultan'a da koş diyerek kapıdan dışarıya çıktık. Olay böyle oldu. O sırada Sultan da oynamayı bırakıp gardırobun aynasından dikişlerine bakıyordu. Sultan 30 Ağustos'ta kısa bir süre önce kaza geçirdiği için halen dikişleri tazeydi ve hatta cam kırıkları çıkmaya devam ediyordu. O yüzden sürekli olarak dikişlerine bakıyordu. Her bulduğu fırsatta telefonundan veya aynadan bakıyordu. Ben tam Sultan'ın önüme denk gelecek şekilde ayaktaydım. Sultan tam benim önümde aynaya bakıyordu annem benim yanımdan geçtiği sırada. Hatırladığım kadarıyla ben annemin düşüş anında sadece tek bir ses duydum ve o sese binaen arkamı dönüp baktım ancak baktığımda annem yoktu" ifadelerini kullandı.

Mehmet Çevik: "Güllü ablamın adını duyduğumda bile tüylerim diken diken oluyor" Haber

Mehmet Çevik: "Güllü ablamın adını duyduğumda bile tüylerim diken diken oluyor"

Yalova Çınarcık'taki evinin penceresinden düşüp hayatını kaybeden ünlü şarkıcı Güllü'nün ölümüyle ilgili tartışmalar devam ederken evin kapısındaki akıllı kilit ile ilgili bir açıklama da ünlü şarkıcı Mehmet Çevik'ten geldi. Bursa'daki konseri öncesinde Güllü'nün vefatına ilişkin duygularını paylaşan Çevik, hayatının son dönemlerinde Güllü'ye hediye ettiği akıllı kilit anısını anlattı. Çevik, "O kilit bizim son bağımız oldu. Herkes konuştu, ama ben konuşmak istemedim. Bu bir iyilikti, PR değil" dedi. Bursa'da sahne almadan önce soruları yanıtlayan şarkıcı Mehmet Çevik, kısa süre önce hayatını kaybeden arabesk müziğin sevilen ismi Güllü hakkında samimi açıklamalarda bulundu. Güllü'nün kendisi için sadece bir sanatçı değil, aynı zamanda çok kıymetli bir abla olduğunu ifade eden Çevik, "Güllü'nün adını duyunca bile tüylerim diken diken oluyor. Biz çok sık görüşürdük. En son evime akıllı kilit taktırmıştım, beni aradı. ‘Ben de taktırmak istiyorum' dedi. Ben de ‘Ablacım, sen telefonu kapat. Kaç dairen varsa, ne kadar kilit taktırmak istiyorsan benim hediyem olsun' dedim ve o kilidi taktırdık. O kilit, ne yazık ki tüm haberlerde gündem oldu" şeklinde konuştu. PR yapmadım Güllü ablama dualar gönderdim Bazı televizyon kanallarının konuyla ilgili kendisine ulaşmasına rağmen konuşmak istemediğini belirten Çevik, "Bir çok kanaldan canlı yayın için arandım ama gündem olmak istemedim. Ben ona bir iyilik yapmıştım. Bizim sektörde buna PR diyorlar ama ben uzak kalmak istedim. Dualar göndermek istedim Güllü ablama. Çünkü saçma sapan sorular soracaklarını biliyordum. 'Kimden korkuyordu da kilit taktırdı?' gibi. Güllü abla hiç kimseden korkmazdı, zaten çok dobra ve güçlü bir kadındı" dedi. Güllü'nün asistanı ile Çınarcık'ta beraber büyüdük Güllü'nün ailesiyle ilgili çıkan iddialara da değinen Çevik, "Herkesin ailesinde ufak tefek sorunlar olur. Ama 1.5 ay önce kendi çocuklarımla onun torununu yüzmeye götürdüm. Yemeğe de davet ettim. ‘Torunlarım geldi, çocuklarımla yemeğe gideceğim' dedi. Eğer kötü bir aile yapısı olsaydı böyle bir şey demezdi. Oğlu ya da asistanı attı diyorlar, inanmıyorum. Asistanı benim canım arkadaşım, Çınarcık'ta beraber büyüdük. Güllü abla da bizimleydi. Güllü abla sadece biraz alkol alıyordu. Uyardım ama bizi dinlemiyordu. Bu da onun kaderiydi" ifadelerini kullandı. "Bursa benim için ayrı bir yer" Bursa konseri hakkında da konuşan Mehmet Çevik, şehre olan sevgisini şu sözlerle dile getirdi: "Birçok şehirde sahne alıyorum, haftada 7 şehir gezdiğim oluyor ama Bursa'nın yeri ayrı. 22 yıldır bu şehrin eğlence hayatında varım. Hafta içi olmasına rağmen içerisi tıklım tıklım. Bu benim için bir gurur kaynağı. Ekonomik şartlar insanları eğlenceden uzaklaştırdı, sektör olarak biz de etkileniyoruz. Ama ben her zaman sevenlerime ‘Enerjinizi yüksek tutun, mutlu olmaya çalışın' diyorum. Eğer olamıyorsanız gelin, biz şarkılarımızla sizi mutlu edelim."

Güllü, bir hafta önce aynı yerde düştü, polise ifade verdi Haber

Güllü, bir hafta önce aynı yerde düştü, polise ifade verdi

Yalova'nın Çınarcık ilçesinde 5. kattaki evinin penceresinden kızı ve kızının arkadaşıyla eğlendiği sırada aşağı düşerek hayatını kaybeden ünlü sanatçı Güllü'nün ölümüyle ilgili soruşturmanın detayları ortaya çıktı. 28 Eylül 2025 tarihinde Çınarcık ilçesi Harmanlar Mahallesi Vali Akı Caddesi'ndeki apartmanın 5. katındaki kapalı terasta Güllü, kızı ve arkadaşıyla eğlendiği sırada pencereden düşerek hayatını kaybetti. "Güllü" adıyla tanınan ünlü sanatçı Gül Tut'un ölümüyle ilgili soruşturma, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülüyor. Soruşturma çerçevesinde sanatçının otopsisinde darp izleri bulunmazken, olay anında alkol veya uyuşturucunun etkisi altında olup olmadığının belirlenmesi için kan örnekleri alındı ve Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. Yapay zekalı güvenlik kamerası görüntüleri inceleniyor Soruşturma çerçevesinde Güllü'nün evindeki yapay zeka özellikli güvenlik kamerası görüntüleri Bursa Bölge Kriminal Laboratuvarı'na incelenmek üzere gönderildi. Ses ve hareket olduğunda kayıt yaptığı öğrenilen yapay zekalı kameranın insan sesine duyarlı olduğu ve bu nedenle de ev içi görüntülerdeki müziğin sesinin kesilmesinin bu cihaz tarafından yapıldığı üzerine duruluyor. Güllü, bir hafta önce aynı yerde düştü, polise ifade verdi Öte yandan soruşturmada ilginç bir detay daha ortaya çıktı. Güllü'nün bir hafta önce evinin aynı yerinde yine kayarak yere düştüğü ve bu nedenle de hastaneye tedavi için başvurduğu öğrenildi. Güllü, burada polise verdiği ifadede yerlerin kaygan olmasından dolayı yere düştüğünü söyledi. Soruşturmada ayrıca evde Güllü, kızı ve arkadaşı dışında farklı bir kişinin olduğu yönünde bir bulguya rastlanamadı. Herhangi bir darp olayına da rastlanmadığı öğrenildi. "Annem alkol içtiğinde dengesi kaybolur, yere düşer" Tuğberk Yağız Gülter, soruşturma çerçevesinde verdiği ifadede, İstanbul'daki ikametinde uyuduğu sırada ablası Tuyan Ülkem Gülter'in kendisini aradığını belirterek, "Telefonu açtığımda çığlık atıyordu. 'Annem düştü ambulanslar burada. Annem, annem çabuk gel buraya' diye yakarış içindeydi. Ben de konuşacak durumda olmadığını anladım ve bunun üzerine hemen ben de yakınım ile birlikte Çınarcık Devlet Hastanesi'ne kız kardeşimin yanına geldim" dedi. Yolda annesinin güvenlik kamera görüntülerini uzaktan bağlantıyla izlediğini belirten Gülter, olayı şöyle anlattı: "Annem tuvaletten çıktıktan sonra yüksek sesle Roman havası çaldığını duyuyor. Annem, hazır mıyız haydi kalkın oynayalım diyor. Sonra annem görüntüden çıkıyor. Bir dakika sonra falan ben evin camının sesini bildiğim için bir camın oynama sesi geliyor. O sırada ablam ay Allah diyor. Sonra ablam arkadaşı Sultan ile birlikte çığlık atarak çıplak ayak daireden çıkıyorlar. Bizim dairenin yerleri laminanttır. Ancak çok fazla kaygandır. Daha öncesinde ben de annem de yere çok düştük. Bizim evin camları bel hizasında camdır ve tamamıyla açılabilen sürgülü camdır. Ben bundan dolayı annemin alkolün de etkisiyle camı açmak istediği sırada ayağının kayıp düşmüş olabileceğini düşünüyorum. Bir de annem alkol içtiğinde dengesi kaybolur yere düşer. Ben annemin intihar veya başka bir şekilde düşmüş olacağını düşünmüyorum. Annem sevgi dolu bir insandır. Kimseyle kötü değildir."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.