Hava Durumu

#Gümüşhane

Yeni Marmara Gazetesi - Gümüşhane haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gümüşhane haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Gümüşhane'nin ‘Zamanın Durduğu Yeri' Santa'da vefa yürüyüşü gerçekleştirildi Haber

Gümüşhane'nin ‘Zamanın Durduğu Yeri' Santa'da vefa yürüyüşü gerçekleştirildi

Gümüşhane'nin doğa ve tarih turizmindeki en önemli markalarından biri olan Santa Harabeleri, bu hafta sonu hem hüzünlü hem de görsel şölen sunan anlamlı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları Gençlik ve Spor Kulübü Derneği (GÜDAK) organizasyonunda, terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Gümüşhaneli öğretmen Necmettin Yılmaz anısına düzenlenen ve "Kayıp Santa Yolu" olarak bilinen tarihi rotada gerçekleşen yürüyüşte, katılımcılar hem şehit öğretmeni andı hem de Santa'nın eşsiz doğasını keşfetti. Aralarında Gümüşhane Valisi Aydın Baruş, Vali Yardımcısı Muhammed Deniz Kılınç, İl Emniyet Müdürü İsmail Karasakal ve İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Bilal Sarıdoğan'ın da bulunduğu 55 kişilik heyet, doğanın ve tarihin iç içe geçtiği parkurda katılımcılar yaklaşık 10 kilometrelik parkurda yürüdü. Sonbaharın son renklerinin süslediği doğada adeta bir tablonun içinde yolculuk yapan heyet, tarihi taş köprülerin, gürül gürül akan derelerin ve tarihi patika yolların eşlik ettiği yürüyüşte, katılımcılar tarihin ve doğanın kucaklaşmasına tanıklık etti. İşhanlı Mahallesi'nden yürüyüşe başlayan sporcular taşla döşeli tarihi patikaların ve göğe uzanan ağaçlarla dolu ormanlık alanın içinden Ayene Mevkiindeki tarihi köprüye ulaştı. Burada fotoğraf çektirildikten sonra her zamanki parkuru kısaltarak alt kısımdaki diğer parkura geçen doğa severler Binatlı Mahallesi'ne ulaştı. Tamamı patika yollarda gerçekleşen yürüyüşün ardından mola veren ekip, daha sonra araç yolunu takip ederek Piştoflu Mahallesi'ne kadar yürüdü ve 10 kilometrelik parkuru tamamladı. "Burası yeşilliğe doyduğumuz temiz havayla ciğerlerimizin rahatladığı bir ortamdı" "Vadideki cennet" ve "Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer" olarak adlandırılan tarihi yerleşim yerinde yüzlerce yıllık taş binalar, tarihi kiliseler, çeşmeler ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan parkuru tamamlayan sporculardan Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Ayşe Çelik, "Konyalıyım. Gümüşhane'ye öğrenci olarak geldim. Bugün de 24 Kasım Öğretmenler Günü adına Santa Harabelerinde bir yürüyüş vardı. Hem öğretmenlerimizin gününü değerlendirmek hem de şehit öğretmenimizin anısına buraya yürüyüşe geldik. Normalde Konyalı olduğumuz için bozkırdayız, haliyle yeşilliğe doyamıyoruz. Ama burası yeşilliğe doyduğumuz, temiz havayla ciğerlerimizin rahatladığı bir ortamdı. Çok mutlu olduk, çok eğlendik, çok güzeldi. Her şey için teşekkür ederiz. Başta giderken hiç problem yaşamadık zaten, çok rahattık. Ama dönerken biraz zorladı. Zor nefes aldık ama anın tadını çıkarmaya çalıştık tabii ki, çok eğlendik. En çok video çektik. Şelaleler çok güzeldi. Ormanı çok hoş bir tabiat, çok tatlı bir ortam vardı. İki tane tarihi köprünün üzerinden geçtik" dedi. "Parkur çok zevkliydi, çok sevdim" Parkuru tamamlayan bir diğer Gümüşhane Üniversitesi öğrencisi Meryem Melisa Denizoğlu da "Gümüşhane'ye okumaya geldim. İlk defa buraya geldim. Parkur çok zevkliydi, çok sevdim. Yürüyüş ilk başta çok ferah gitti ama gelirken biraz yoruldum. Parkurda şelaleleri gördük, köprüler vardı, doğanın yeşilliği çok güzeldi zaten. Tabiatı da çok sevdim. Tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü kutlu olsun" diye konuştu. "Burada hem tarih hem de doğa iç içe" Göğe yakın dağların arasında, tarih ve doğanın iç içe geçtiği Santa Harabelerinde yüzlerce yıllık eserlerin arasında hem zamanda yolculuk yapıp hem de eşsiz manzaralarına hayran kalan Dr. Ramazan Can ise, "Bugün burada Santa'da şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz ve tüm öğretmenlerimiz için yürüdük. Tarihi bir mekan olan Santa ve doğayla beraberdik. Doğa burada bize tamamen bir kucaklama içerisinde hem eşsiz ağaçların, çam ağaçların ve masmavi gökyüzünün ve bu kış mevsimine girerken bize sunmuş olduğu güzel havanın eşliği içerisinde güzel bir gün geçirdik. Yaklaşık 8 kilometrelik rotamız vardı. Güzel bir gündü bizim için. Rotamızı düzenleyen ekibimize de teşekkür ediyoruz buradan. Şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz başta olmak üzere bütün şehit öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum ve bütün öğretmenlerimizin de öğretmenler gününü kutluyorum. Parkur gayet güzeldi. Hem tarih hem de doğa iç içe. Tarihi köprülerden geçtik. Doğal patika yollardan geçtik. Ve bu şekilde bir doğanın sunması gerçekten gezilip görülmesi gereken bir yer. Tekrardan gelmek isteyeceğim, tekrardan gezmek isteyeceğim bir yer. Yani gezi rehberime tekrardan ekledim burayı" ifadelerini kullandı. "Tarihin her türünü burada gördük, doğayı da gördük" GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut da, "Bugün şehit öğretmenimiz Necmettin Yılmaz başta olmak üzere bütün öğretmenlerimiz adına yürüyüş yaptık. Öğretmenlerimizin Öğretmenler Gününü kutluyoruz. Kayıp Santa Yolunu yürüdük. Son 3 yıldır bu parkuru yürüyoruz. Daha önce Santa içerisinde çok yürüyüşlerimiz oldu. Fakat bugünkü yürüyüşte tarih ve doğayı iç içe gördük. Bu kadar güzel kucaklaşma bir daha bir yerde denk gelmez diye düşünüyorum. Tarihin her türünü burada gördük, doğayı da gördük. İç içe olması bizi çok daha mutlu etti. Böyle rotalara bütün dostları doğaya davet ediyorum. Doğayla iç içe olmalarını istiyoruz. Doğayla tarihi gelsin, görsün ve birleştirsinler diliyorum. Parkur gayet rahat. Orman iç içe ve rampalar olmasına rağmen çok rahat bir yürüyüştü" dedi. Santa Harabeleri hakkında "Vadideki cennet" ve "Doğa ve tarihin kucaklaştığı yer" olarak da adlandırılan, yüzlerce yıllık taş binaları, kiliseleri, çeşmeleri ve eşsiz doğasıyla büyüleyici bir atmosfere sahip olan Santa Harabeleri, yüzlerce yıllık eserleriyle ziyaretçilerine hem zamanda yolculuk yaptırıyor hem de eşsiz manzaralarıyla hayran bırakıyor. Kimi kaynaklara göre 17. yüzyılda kimi kaynaklara göre de daha eski tarihlerde kurulduğu bilinen ve 7 mahalleden oluşan Santa Harabeleri, her bir mahallesinde dönemin özelliklerini yansıtan ve zamana meydan okurcasına dimdik ayakta duran tek ve iki katlı evleri, kiliseleri, okulları, şelaleleri ve çeşmeleriyle döneminin kendine özgü sivil mimari özelliklerini sergiliyor. Doğu Karadeniz'in önemli kültürel miraslarından birisi ve geçmişin izleriyle dolu olan Santa Harabeleri, tarihi ihtişamı ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine büyüleyici bir atmosfer ve enfes manzaralar sunuyor.

Asırlık mayayla pişen ekmeğin şöhreti sınırları aştı Haber

Asırlık mayayla pişen ekmeğin şöhreti sınırları aştı

Gümüşhane'nin Kürtün ilçesinde yüz yılı aşkın ekşi mayayla üretilen coğrafi işaret tescilli Araköy ekmeği, 8 saatlik zahmetli üretim süreci ve 4 kilogramlık devasa boyutuyla dikkat çekiyor. İlçeye bağlı Araköy köyünde, bir asırdan fazla süredir aynı ekşi maya ile yoğrulan ve taş fırınlarda odun ateşinde pişirilen coğrafi işaret belgeli Araköy ekmeği, zahmetli üretim sürecinin ardından lezzetini hem ülke içine hem de ülke sınırlarının dışına taşıyor. Bu eşsiz lezzet, Gümüşhane'nin dağlarından New York ve Mekke'deki sofralara kadar uzanan bir şöhrete kavuştu. Araköy ekmeğinin sırrı yalnızca dört temel malzemede gizli. Un, su, tuz ve yüz yılı aşkın süredir kuşaktan kuşağa aktarılan ekşi maya. Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan hazırlanan bu ekmek, doğal ve sağlıklı yapısıyla öne çıkıyor. Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası'nın girişimleriyle Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan 2019 yılında "Coğrafi İşaret Tescil Belgesi" alan Araköy ekmeği, bu sayede hem kalitesini hem de geleneksel üretim yöntemlerini koruma altına aldı. 8 saatlik sabır ve emeğin eseri Gümüşhane'nin kültürel bir mirası da olan Araköy ekmeğinin bir somununun sofralara gelme süreci ise 8 saatlik bir sabır ve emek gerektiriyor. Özenle hazırlanan hamur, taş fırınlarda odun ateşinde yavaş yavaş pişiriliyor. Fırından çıktığında ortalama 4 kilogram ağırlığa ulaşan her bir ekmek, doyuruculuğu ve uzun süre bayatlamayan yapısıyla da fark oluşturuyor. Normal bir ailenin yaklaşık bir haftalık ekmek ihtiyacını tek başına karşılayabilen bu bereketli lezzet, özellikle kalabalık sofraların vazgeçilmezi oluyor. Bir mahallenin adını değiştiren güç: "Ekmekçiler" Araköy ekmeğine son yıllarda artan yoğun talep, köyün sosyal yapısını da etkiledi. Ekmek üretimi o kadar merkezi bir hale geldi ki, üretimin yoğunlaştığı mahallenin adı "Ekmekçiler Mahallesi" oldu. Satışı adetle değil kiloyla yapılıyor Ekşi mayalı ekmek otoriteleri tarafından dünyanın en iyi ekmeklerinden birisi olarak nitelendirilen Araköy ekmeğinin satışı da adet üzerinden değil de kilo üzerinden yapılıyor. Pişirildikten sonra neredeyse tüm üreticiler tarafından bölgedeki köy, yayla ve obalara götürülen, son yıllarda da hem internet aracılığı hem de diğer iletişim kanallarıyla Türkiye'nin dört bir tarafına hatta Mekke ve New York başta olmak üzere dünyanın dört bir yanına gönderiliyor. "Hiçbir katkı kullanmıyoruz" Ekmekçiler Mahallesinde Araköy ekmeğini dedesinden öğrendiği şekilde 20 yıldır yapmaya devam eden Ersoy Tozlu, "Dede mesleği olarak doğal ekşi mayalı tam buğday ekmeği üretiyorum. 20 yıldır işin içindeyim. Hiçbir katkı kullanmıyoruz. Sadece un, su, tuz kullanarak üretiyoruz. Dört saatte pişiriyoruz. Odun ateşiyle dört saat fırınımızı yakıyoruz. Dört saatte içeride kalıyor. Tam olarak doğaldır. Hiçbir katkısı yok. Hamurun mayalanması ve hazırlanmasıyla birlikte bir ekmek ortalama 8-9 saat aralığında ortaya çıkıyor. Hem ağır ağır 4 saatte piştiği için, bir de özü içinde olduğu için kabartma tozu ve diğer mayalar olmadığı için içi dolgundur, kendini korur, kabuğu da korur onu. Yani bir hafta on gün dayanma süreci var" ifadelerini kullandı. "Yaşı bir hafta kurusu 1 yıl dayanıyor" Araköy ekmeğini dilimleyerek tekrar fırına atıp 24 saat kuruttuktan sonra peksimet olarak da sattıklarını dile getiren Tozlu, bunun da bir yıllık bir dayanma süreci olduğunu belirterek, "İkisini de satıyoruz yöreye göre. Yörenin damak tadına bağlı. Bazı yörelerde en çok kuruyu satıyoruz bazı yörelerde en çok tazesini satıyoruz. İstanbul'a gönderdim. Birkaç sene önce hacı amcalara verdim, hacca da gitti. Civar köy ve yaylalarda satış yapmak için ortalama 150-200 kilometre yol yapıyorum günlük. Bunu yiyen eğer alışırsa yani sürekli tüketen insanlar zaten bizi arar, sürekli isterler. Bazen evlerine kadar götürdüğümüz yerler de var. Kargo da yapıyoruz. İl dışına otobüslerle gönderiyoruz. Toptan satışlarımız da oluyor" diye konuştu. "Bu diyetisyen gibi bir ekmek olduğu için kilo aldırmaz" İstanbul'da yaşayan ve sık sık memleketine gelen Münir Tozlu, "Emekli olduktan sonra köye gidip geliyoruz. Ben İstanbul bölgesinden Gümüşhane'nin ekşi mayalı buğday ekmeğini istek, talep üzerine haftalık gelip götürüyorum. Bu sefer 300 kiloluk ekmek götürüyorum. Lezzetli, doyumlu, rahatsız edici olmadığı için bu lezzeti tadanlar biliyor. Bu diyetisyen gibi bir ekmek olduğu için kilo aldırmaz. Bunu bilen arayıp buluyor. Ama köyde buluyor, ama İstanbul'da buluyor, ama Türkiye'nin her yanında. Yani bu ekmek yaygınlaştı artık. Onun için de lezzetli, doyumlu rahatsız edici olmadığı için o lezzeti tadanlar biliyor" dedi. "İstanbul'a 300-400 kilo götürüyorum ama iki günde bitiyor" Yaş ekmeğin yanında kurutularak hazırlanan peksimetlerinin de yoğun ilgi gördüğünü kaydeden Tozlu, "Çayda, kahvaltıda, yoğurtta, çorbada tadına doyum olmuyor. Ağırlıklı olarak taze ekmek gidiyor. Ben İstanbul'a götürmek için 300-400 kilo alıyorum ama iki günde bitiyor zaten" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.