Hava Durumu

#Günecl

Yeni Marmara Gazetesi - Günecl haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Günecl haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

"Vur İHA Vur SİHA" şarkısı sosyal medyada büyük ilgi gördü Haber

"Vur İHA Vur SİHA" şarkısı sosyal medyada büyük ilgi gördü

Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA'nın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen testte görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran dünyadaki ilk insansız savaş uçağı olarak dünya havacılık tarihine geçmesi, Selçuk Bayraktar'ın Trabzon'un Sürmene ilçesindeki hemşehrilerini de sevindirdi. Müzik öğretmeni Zafer Demir'in Selçuk Bayraktar için bestelediği "Vur İHA Vur SİHA" şarkısı sosyal medyada büyük ilgi gördü. Trabzon'un Sürmene ilçesinde müzik öğretmenliği yapan Zafer Demir (49), Selçuk Bayraktar için bestelediği şarkıyla Bayraktar'a ülkesi için yaptığı hizmetler için teşekkür etti. Demir'in yerli ve milli savunma teknolojilerinin öncüsü olan Baykar'ın teknik lideri ve İHA-SİHA sistemlerinin mimarlarından Selçuk Bayraktar için bestelediği "Vur İHA Vur SİHA" adlı şarkı, sosyal medyada kısa sürede büyük ilgi gördü. Şarkının sözlerini kendi kaleme alan Demir, yaklaşık bir yıldır üzerinde çalıştığı yapay zekâ tabanlı seslendirme programı ile eseri dijital ortamda seslendirdi. Şarkıda özellikle Bayraktar'ın Türk savunma sanayisine katkıları vurgulanırken, "Bir çağın kapısı gökte açıldı, düşmanın üstüne ateş saçıldı. Selçuk Bayraktar'dır bu işin başı, eğilmez Türklerin çatılan kaşı" dizeleri dikkat çekti. Dinleyiciler tarafından yoğun ilgi gören eser, özellikle savunma teknolojilerine ilgi duyan kitleler arasında hızlı bir şekilde yayıldı. "Bizim için güzel işler yaptı; biz de bu şekilde ona teşekkür ettik" Eserin gördüğü ilginin kendisini mutlu ettiğini belirten Zafer Demir, müziğin yıllardır hayatında önemli bir yeri olduğunu ifade ederek, hemşehrisi Selçuk Bayraktar'a duyduğu saygı ve gururun bu şarkıyı yazmasında etkili olduğunu söyledi. Sanatçı bir kimliğinin olmadığını, milli ve manevi duyguları yüksek olan birisi olduğunu belirten Demir, "Yayınladığım şarkının sözlerini yazmıştım ama tabii ki sesim o kadar yeterli değil. Sanatçı bir kimliğim yok ama milli ve manevi duyguları yüksek olan birisiyim. Bilgisayar tecrübem var. Bir senedir yapay zeka üzerine çalışıyorum. Evimi ofis haline dönüştürdüm. Sözlerini daha önceden yazdığım eserimi aranje ettim. Selçuk Bey'e bunu armağan ettik. Bizim için güzel işler yaptı. Biz de bu şekilde ona teşekkür ettik, bu şarkıyı ona armağan ettik. Selçuk Bayraktar'ın bütün videolarını izledim. Bütün imkansızlıklara rağmen önlerine engel çıkmış olmasını hep düşünüyordum. Babası Özdemir Bayraktar'ın temelini attığı güzel bir çalışmanın meyvesini alıyoruz. Uzun süreçli bir çalışma oldu ama çok güzel oldu, milletimiz gururlandı. Bir Türk insanı olarak manevi ve milli duygularımı çok kabarttı" dedi. "Buradaki amacım benim gibi düşünen, milli duyguları olan, duyunca göğsü kabaran insanlara bir şeyler dinletebilmekti" Selçuk Bayraktar ile görüşmek istediğini kaydeden Demir, "Aynı zamanda hemşehriyiz. İnşallah görüşme imkanımız olur. Buradaki amacım benim gibi düşünen, milli duyguları olan, duyunca göğsü kabaran insanlara bir şeyler dinletebilmekti. Üniversite yıllarımdan gelen müzik hayranlığım bağlama ile başladı. Bunu hobi için yapıyorum, ticari bir beklentim yok. Selçuk Bayraktar‘ı Cumhurbaşkanımızın damadı olduğu için değil, kim olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti'ne bir çivi çakan, bir güzel iş yapanın arkasındayız. Vatandaşlık da bunu gerektirir diye düşünüyorum. Hiçbir ırk, din, mezhep ayrımı yapmadan bu ülkeye katkısı olan herkesin yanındayız. Allah hepsinden razı olsun" ifadelerini kullandı.

40 Milyonluk Dolandırıcılık Haber

40 Milyonluk Dolandırıcılık

Antalya'da emlak sektörü adı altında faaliyet gösteren bazı kişilerin "2B arsa" vaadiyle 8 kişiyi yaklaşık 40 milyon lira dolandırdığı iddiasıyla savcılığa başvuruldu. Şüphelilerin mağdurları yıllarca "sorunsuz arsa" vaadiyle oyaladığı ileri sürüldü. Antalya'da 8 kişi, Döşemealtı Altınkale'de "2B arsa sahibi olacakları" vaadiyle toplamda yaklaşık 40 milyon lira dolandırıldıkları iddiasıyla emlak işi yapanlar hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Şüphelilerin satış sürecini "kısa sürede sonuçlanacak bir mahkeme dosyası" söylemiyle yürüttükleri ve mağdurları yıllarca oyaladıkları öne sürüldü. "2B arsa" vaadiyle başlayan süreç orman arazisine uzandı Suç duyurusunda, emlak sektöründe çalışan 2 ve yer sahibi olduğunu iddia eden 1 kişinin de aralarında bulunduğu kişilerin, 2021-2022 yılları arasında mağdurlara Döşemealtı'nda 500 metrekarelik "sorunsuz 2B arsa" satma vaadiyle yaklaştıkları öne sürüldü.Dilekçeye göre şüphelilerin, "küçük bir mahkemenin olduğu, kısa sürede çözüleceği" bilgisini vererek mağdurları ikna ettikleri; bazı mağdurların araçlarını, evlerini, tarlalarını veya yüksek meblağları takas göstererek ödeme yaptığı ileri sürüldü. İddialara göre mağdurlara güven vermek amacıyla bölgeye harita mühendisi getirildi, ölçüm yapılıp kroki çizildi ve taşınmaz bu şekilde "sorunsuz parsel" olarak tanıtıldı. Sürecin ilerleyen aşamalarında mağdurların, yerin gerçekte orman arazisi olduğunu ve şüpheliler tarafından yıllarca oyalandıklarını öğrendikleri iddia edildi. "Örgütlü yapı iddiası" Dilekçede, şüphelilerin uzun süredir birlikte hareket eden bir yapı oluşturdukları ileri sürülürken buna göre şüphelilerin, emlak sektöründe faaliyet gösteriyor görünerek çevrelerinde yatırım yapmak isteyen kişileri tespit ettikleri, bu kişilere önce küçük ölçekli ve sorunsuz ticaretlerle güven kazandırdıkları, ardından "yüksek kârlı 2B arsa" vaadiyle yönlendirme yaptıkları öne sürüldü. İddialara göre şüpheliler, mağdurlara aynı bölgede daha önce yer aldığı söylenen kişileri örnek göstererek güven pekiştirdi, noterde ve Milli Emlak'ta yapılan işlemler izlenimiyle süreci resmî bir zeminde yürütüyor gibi davranarak mağdurların tereddütlerini giderdi. Dilekçede ayrıca, para ve araç devri işlemlerinin farklı şüpheliler üzerinden yapıldığı, böylece sorumluluğun dağıtıldığı ve mağdurların uzun süre gerçeği fark edemediği ileri sürüldü. "İlk önce güven sağladılar, sonra yıllarca oyaladılar" Yaptığı suç duyurusu sonrası açıklamalarda bulunan emlakçı Selçuk İkiz, 12 yıldır emlak sektöründe çalıştığını belirterek, çevrelerinde emlakçılık yapan kişiler üzerinden bu yapıyla tanıştıklarını söyledi. İkiz, ilk etapta birkaç ticaretle güven sağlandığını dile getirerek şunları anlattı: "12 yıldır emlak sektöründe çalışıyorum, şahıslar emlak sektöründe çevremde çalışan kişilerden. Biz ticaretle uğraştığımız için şahıs bu konuda maddi gücümüzün olduğunu bildiği için bize kârlı ticaretler yaptıracağını söyleyip ilk etapta ticarette güven sağladı. Bu güveni kazandıktan, daha çok ailemize girip maddi gücümüzü öğrendikten sonra bize çok kârlı bir arsa olduğunu söyledi. ‘Arsanın üzerinde küçük bir mahkeme var, hemen çözülecek' deyip birkaç kişiyi örnek göstererek bunlarla görüştürdükten sonra açıkçası ikna olduk. Güvene dayalıydı biraz da." İkiz, arsanın alınmasının ardından sürecin yıllarca uzadığını, kendilerine sürekli "biraz daha sabredin" mesajı verildiğini söyleyerek, "Burayı alıp bayağı maddi olarak bizi yoracak rakamlar ödesek de o tarihte beklemeye başladık ama süreç bir yıl, iki yıl derken sürekli ‘oyalama taktiği' ile gitti" dedi. "Yerle ilgili davayı kazanmayacaklarını bile bile açmışlar" Selçuk İkiz, zaman içinde Milli Emlak ve dava süreçleri hakkında bilgi almaya çalıştıklarında, şüphelilerin kendilerini sürekli uzak tuttuklarını öne sürerek şöyle devam etti: "Sonradan öğrendik ki yerle ilgili gerçekten kazanılmayacağını bildikleri halde bir dava açmışlar, sırf bizleri oyalamak için. Milli Emlak üzerinden hiçbir şekilde bilgiye ulaşamayacağımızı bildikleri için şahıslar bizi yıllarca oyaladılar. Sonuç olarak geçtiğimiz günlerde yerin tamamen ormana devrolduğunu öğrendik ve bunun sonucunda dava açmaya karar verdik. Gerekli bütün her şeyi, delilleri toparlayarak savcıda suç duyurusunda bulunduk. Bu noktadan sonra olayın peşini asla bırakmayacağız." "8 mağduruz, toplamda 40 milyon liraya yakın para gitti" İkiz, kendileriyle birlikte şu anda bilinen mağdur sayısının 8 olduğunu, ancak çevrelerinde başka mağdurların da bulunduğuna inandıklarını belirtti: "Biz mağdur olarak aşağı yukarı şu an sekiz, dokuz kişiyiz ki bunlar sadece çevremizdeki kişiler, farklı mağdurların da olduğuna inanıyoruz. Bu şahıslara yer için 2021 yılında bizim ödediğimiz rakam 1,5 milyon ama tabii ki bizim ödediğimiz rakamın yanı sıra mağdur olan arkadaşlardan çok yüksek rakam ödeyenler var. Aşağı yukarı 20 milyon lirasını veren arkadaşımız var içimizde, evini veren var, tarla veren var." Şikayetçi, bu süreç nedeniyle bazı ailelerin ciddi ekonomik sıkıntıya düştüğünü, aralarında boşanma aşamasına gelenlerin bulunduğunu belirterek, "Totale vurduğumuz zaman şu an bilinen 35-40 milyon lira gibi bir para var ödenen. Bu bizim bildiğimiz. Olay ortaya çıktıktan sonra şahısların bu olayı daha da büyük bir şekilde oynadığını hep birlikte göreceğiz diye düşünüyorum" dedi. 10 şüpheli hakkında örgütlü dolandırıcılık suçlaması Şikayet dilekçesinde, yer sahibi olduğunu iddia eden B.B., emlak işi yaptıklarını söyleyen 10 kişi hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Şüphelilerin, "emlakçı görüntüsü altında satışları organize eden, dolandırılacak kişileri tespit edip tuzağa düşüren, araç ve para tahsilatlarını kendi adlarına ve diğer örgüt üyeleri adına alan, para dağıtımını yapan ve resmi işlemlerle mağdurları oyalayan bir yapı" içinde hareket ettikleri ileri sürüldü.

Havacılık tarihinde yeni çağ Haber

Havacılık tarihinde yeni çağ

Bayraktar KIZILELMA, dünya havacılık muharebe tarihinde bir ilke daha imza attı. Sinop açıklarında gerçekleştirilen tarihi testte milli insansız savaş uçağı, ASELSAN imzalı MURAD AESA radarının işaretlediği hedefi TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen GÖKDOĞAN füzesiyle tam isabetle vurdu. Bu başarıyla birlikte Bayraktar KIZILELMA, havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA, gök vatan savunmasında oyunun kurallarını değiştirecek en kritik eşiklerden birini daha aştı. Sinop Atış Alanı'nda gerçekleştirilen test, insansız bir savaş uçağının jet motorlu bir hedefi hava-hava füzesiyle vurduğu ilk başarılı test olarak tarihe geçti. Hava muharebesinde dünyada ilk ve tek Dünya genelindeki insansız savaş uçağı projelerinin büyük çoğunluğu, ağırlıklı olarak hava-yer görevleri için tasarlanıyor. Henüz dünyada hiçbir insansız platform hava-hava atış kabiliyetine ulaşamamışken, Bayraktar KIZILELMA bu atışla hava-hava muharebesi yeteneğini kanıtlayan dünyadaki ilk ve tek platform olarak havacılık tarihinde yeni bir çağ başlattı. KIZILELMA ve F-16’lardan kol uçuşu Tarihi test için Merzifon 5. Ana Jet Üssü’nden havalanan 5 adet F-16 savaş uçağı, Sinop semalarında Bayraktar KIZILELMA ile buluştu. F-16'lar ile gökyüzünde 5'li kol uçuşu gerçekleştiren Bayraktar KIZILELMA, insanlı-insansız müşterek harekât yaparak geleceğin hava muharebe konseptini sergiledi. Bu sırada bir Bayraktar AKINCI TİHA da uçuşa eşlik ederek tarihi anları havadan görüntüledi. MURAD ile gördü GÖKDOĞAN ile vurdu Senaryo gereği fırlatılan yüksek hızlı jet motorlu hedef uçağı, Bayraktar KIZILELMA üzerinde bulunan ve ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA radarı ile tespit edilerek takibe alındı. Hedefin radar tarafından hassas bir şekilde işaretlenmesinin ardından KIZILELMA, kanat altında taşıdığı TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Hava-Hava Füzesi'ni ateşledi. Fırlatılan milli füze, jet motorlu hedef uçağı tam isabetle vurdu. Milli uçak, milli füze milli radar Bu testle birlikte milli insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA’nın havadan havaya taarruz yeteneği de doğrulandı. Türk havacılık tarihinde ilk kez milli bir uçaktan, milli hava-hava füzesi, milli bir radar tarafından güdümlenerek hava hedefine karşı ateşlendi. Böylece hava-hava görev zincirinin tüm halkaları tamamen milli imkânlarla gerçekleştirildi. Kol uçuşunda nezaret ettiler Havacılık tarihimizde yeni bir çağ başlatan bu test, gökyüzünde anbean takip edildi. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral Rafet Dalkıran, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Merzifon'dan kalkan F-16 savaş uçaklarının kokpitinde yer alarak tarihi atışa havadan nezaret etti. TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Kemal Topalömer ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci testi takip eden heyette yer aldı. "Görülmeden gören vurulmadan vuran" Tarihi atış testi geleceğin hava muharebe konseptlerinin de nasıl şekilleneceğini gösterdi. Bayraktar TB2 SİHA'ların hava-yer görevlerinde sağladığı oyun değiştirici etki, Bayraktar KIZILELMA ile artık hava-hava görevlerine taşınacak. Mevcut savaş uçaklarına kıyasla çok daha düşük radar izine (RKA) sahip olan Bayraktar KIZILELMA, üzerindeki gelişmiş sensörlerle düşman uçaklarını onlar kendisini fark etmeden çok uzak mesafeden tespit edebiliyor. "Görülmeden gören, vurulmadan vuran" bu yeni konsept sayesinde Bayraktar KIZILELMA, hava muharebelerinde üstünlük sağlayacak bir platform olacak. Kritik sistemler ve mühimmat entegrasyonları Bayraktar KIZILELMA sahip olduğu kritik görev sistemleriyle de öne çıkıyor. Platforma şimdiye kadar ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA Radarı ve Düşük Görünürlüklü Elektro-Optik Hedefleme Sistemi TOYGUN gibi dünyada sayılı ülkenin üretebildiği ileri teknoloji sistemlerin entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. Mühimmat çeşitliliği konusunda da geniş bir yelpazeye sahip olan milli insansız savaş uçağı, yerli olarak üretilen tüm mühimmatları kullanabilecek. Daha önce gerçekleştirilen testlerde TOLUN ve TEBER-82 mühimmatlarıyla hedefleri tam isabetle vuran Bayraktar KIZILELMA, GÖKDOĞAN atışıyla birlikte hava-yer görevlerinin yanı sıra hava-hava görevlerindeki yetkinliğini de kanıtladı.

62 Yaşındaki Adamın Sır Ölümü Haber

62 Yaşındaki Adamın Sır Ölümü

Antalya'da gittiği eğlence mekanından çıkan 62 yaşındaki adam, yol kenarına park halindeki aracın arka koltuğunda ölü bulundu. Olay, saat 14.30 sıralarında Konyaaltı ilçesi Molla Yusuf Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yol kenarında park halindeki 07 S 5576 plakalı Tofaş marka aracın arka koltuğunda bir kişinin hareketsiz şekilde yattığını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbar üzerine verilen adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, yapılan kontrollerde isminin Mukadder Şen (62) olduğu öğrenilen şahsın hayatını kaybettiği belirlendi. Araç içerisinde ölü bulundu Bunun üzerine bölgeye Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Suç Araştırma ve Soruşturma Büro Amirliği ile Olay Yeri İnceleme ekibi sevk edildi. Olay Yeri İnceleme ekibi araç üzerinde parmak izi ve delil çalışması yaptı. Araç içerisinde bardakta bulunan ve alkol olduğu değerlendirilen sıvı delil torbasına konulurken, savcılık ve ekiplerin incelemesinin ardından Mukadder Şen'in cansız bedeni kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Aracı getirip park etmişler Öte yandan, hayatını kaybeden Mukadder Şen'in eşi ve oğlu olayı haber alarak aracın bulunduğu yere geldi. Şen'in cansız bedeninin arka koltukta bulunması nedeniyle ekipler çevrede güvenlik kamerası incelemesi yaptı. Şen'in dün akşam geç saatlerde evden çıktığı öğrenilirken, polis ekiplerinin çevrede yaptığı güvenlik kamerası incelemelerinde Şen'in sahibi olduğu 07 S 5576 plakalı aracın gece 01.00 sularında olay yerine bir kişi tarafından bırakıldığı tespit edildi. Aracın bırakıldığı sırada Mukadder Şen'in arka koltukta hareketli olduğu öğrenildi. Şen'in vücudunda herhangi bir darp ya da kesici ve delici alet izine rastlanmadığı öğrenilirken, ekiplerin olayla ilgili araştırması sürüyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.