Hava Durumu

#Günedm

Yeni Marmara Gazetesi - Günedm haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Günedm haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Havacılık tarihinde yeni çağ Haber

Havacılık tarihinde yeni çağ

Bayraktar KIZILELMA, dünya havacılık muharebe tarihinde bir ilke daha imza attı. Sinop açıklarında gerçekleştirilen tarihi testte milli insansız savaş uçağı, ASELSAN imzalı MURAD AESA radarının işaretlediği hedefi TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen GÖKDOĞAN füzesiyle tam isabetle vurdu. Bu başarıyla birlikte Bayraktar KIZILELMA, havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini vuran ilk insansız savaş uçağı oldu. Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA, gök vatan savunmasında oyunun kurallarını değiştirecek en kritik eşiklerden birini daha aştı. Sinop Atış Alanı'nda gerçekleştirilen test, insansız bir savaş uçağının jet motorlu bir hedefi hava-hava füzesiyle vurduğu ilk başarılı test olarak tarihe geçti. Hava muharebesinde dünyada ilk ve tek Dünya genelindeki insansız savaş uçağı projelerinin büyük çoğunluğu, ağırlıklı olarak hava-yer görevleri için tasarlanıyor. Henüz dünyada hiçbir insansız platform hava-hava atış kabiliyetine ulaşamamışken, Bayraktar KIZILELMA bu atışla hava-hava muharebesi yeteneğini kanıtlayan dünyadaki ilk ve tek platform olarak havacılık tarihinde yeni bir çağ başlattı. KIZILELMA ve F-16’lardan kol uçuşu Tarihi test için Merzifon 5. Ana Jet Üssü’nden havalanan 5 adet F-16 savaş uçağı, Sinop semalarında Bayraktar KIZILELMA ile buluştu. F-16'lar ile gökyüzünde 5'li kol uçuşu gerçekleştiren Bayraktar KIZILELMA, insanlı-insansız müşterek harekât yaparak geleceğin hava muharebe konseptini sergiledi. Bu sırada bir Bayraktar AKINCI TİHA da uçuşa eşlik ederek tarihi anları havadan görüntüledi. MURAD ile gördü GÖKDOĞAN ile vurdu Senaryo gereği fırlatılan yüksek hızlı jet motorlu hedef uçağı, Bayraktar KIZILELMA üzerinde bulunan ve ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA radarı ile tespit edilerek takibe alındı. Hedefin radar tarafından hassas bir şekilde işaretlenmesinin ardından KIZILELMA, kanat altında taşıdığı TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirilen GÖKDOĞAN Görüş Ötesi Hava-Hava Füzesi'ni ateşledi. Fırlatılan milli füze, jet motorlu hedef uçağı tam isabetle vurdu. Milli uçak, milli füze milli radar Bu testle birlikte milli insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA’nın havadan havaya taarruz yeteneği de doğrulandı. Türk havacılık tarihinde ilk kez milli bir uçaktan, milli hava-hava füzesi, milli bir radar tarafından güdümlenerek hava hedefine karşı ateşlendi. Böylece hava-hava görev zincirinin tüm halkaları tamamen milli imkânlarla gerçekleştirildi. Kol uçuşunda nezaret ettiler Havacılık tarihimizde yeni bir çağ başlatan bu test, gökyüzünde anbean takip edildi. Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu, Muharip Hava Kuvveti Komutanı Orgeneral Rafet Dalkıran, ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol ve Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Merzifon'dan kalkan F-16 savaş uçaklarının kokpitinde yer alarak tarihi atışa havadan nezaret etti. TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Kemal Topalömer ve ROKETSAN Genel Müdürü Murat İkinci testi takip eden heyette yer aldı. "Görülmeden gören vurulmadan vuran" Tarihi atış testi geleceğin hava muharebe konseptlerinin de nasıl şekilleneceğini gösterdi. Bayraktar TB2 SİHA'ların hava-yer görevlerinde sağladığı oyun değiştirici etki, Bayraktar KIZILELMA ile artık hava-hava görevlerine taşınacak. Mevcut savaş uçaklarına kıyasla çok daha düşük radar izine (RKA) sahip olan Bayraktar KIZILELMA, üzerindeki gelişmiş sensörlerle düşman uçaklarını onlar kendisini fark etmeden çok uzak mesafeden tespit edebiliyor. "Görülmeden gören, vurulmadan vuran" bu yeni konsept sayesinde Bayraktar KIZILELMA, hava muharebelerinde üstünlük sağlayacak bir platform olacak. Kritik sistemler ve mühimmat entegrasyonları Bayraktar KIZILELMA sahip olduğu kritik görev sistemleriyle de öne çıkıyor. Platforma şimdiye kadar ASELSAN tarafından geliştirilen MURAD AESA Radarı ve Düşük Görünürlüklü Elektro-Optik Hedefleme Sistemi TOYGUN gibi dünyada sayılı ülkenin üretebildiği ileri teknoloji sistemlerin entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. Mühimmat çeşitliliği konusunda da geniş bir yelpazeye sahip olan milli insansız savaş uçağı, yerli olarak üretilen tüm mühimmatları kullanabilecek. Daha önce gerçekleştirilen testlerde TOLUN ve TEBER-82 mühimmatlarıyla hedefleri tam isabetle vuran Bayraktar KIZILELMA, GÖKDOĞAN atışıyla birlikte hava-yer görevlerinin yanı sıra hava-hava görevlerindeki yetkinliğini de kanıtladı.

Radyasyon korkusu, meme kanseri tanısını engelliyor Haber

Radyasyon korkusu, meme kanseri tanısını engelliyor

Meme Kanseri Farkındalık ayı dolayısıyla bilgilendirmede bulunan uzmanlar, erken teşhisin önemini hatırlatarak düzenli mamografi çektirmenin meme kanserlerinde ölüm riskini yüzde 20 azalttığını vurguladı. Kadınların radyasyon nedeniyle mamografi çektirmekten kaçındığını belirten uzmanlar, bu durumun bazen erken teşhisi engellediğini söyledi. Medicana International İstanbul Hastanesi'nde "Birlikte Daha Güçlü, Daha Sağlıklı" sloganıyla Meme Kanseri Farkındalık ve Bilgilendirme Toplantısı düzenlendi. Bir araya gelen uzmanlar, meme kanserine ilişkin önemli bilgiler vererek farkındalığı artırmanın önemine dikkat çekti. Toplantıda Prof. Dr. Deniz Arslan, Prof. Dr. Zehra Füsun Tokatlı, Op. Dr. Engin Okan Yıldırım, Kanser Savaşçıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Belma Kurdoğlu Akgün ve meme kanserini atlatan gazeteci Fulya Soybaş yer aldı. "Kadınlarda en sık görülen ikinci kanser" Medicana International İstanbul Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Deniz Arslan, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen ikinci kanser, kansere bağlı ölümlerde ise ilk sırada yer aldığını belirtti. Özellikle 62 yaş civarı kadınlarda meme kanseri görüldüğünü söyleyen Arslan, "Normal riske sahip bireyler 45-55 yaşları arasında yıllık mamografi yaptırmalı. Mamografi yaptırmak ölüm riskini yüzde 20 oranında azaltmakta, yaptırmayanlar ise 3-4 kat daha kötü durumda bize gelmekte" dedi. Bu belirtiler dikkate alınmalı Meme kanserinin en önemli belirtisinin ağrılı ya da ağrısız kitleler olduğunu belirten Arslan, "Meme başında çekilme, meme başında akıntı, kabuklanma, ciltte renk değişiklikleri, memede asimetrinin olması, koltuk altımızda şişliğin olması ya da meme cildinde portakal kabuğu görünümümün olması meme kanserinin en önemli belirtileridir" ifadelerini kullandı. Çağdaş teknolojiyle mamografiden alınan radyasyonun çok az olduğunu söyleyen Prof. Dr. Arslan, "Normal bir insan bile 1-2 ayda çevreden bu radyasyonu alabiliyor. O yüzden mamografiden korkmayalım" şeklinde konuştu. "Alkol tüketmek, meme kanseri riskini 1 buçuk kat artırıyor" "Meme kanseri olma riskini azaltmak elimizde" diyen Prof. Dr. Deniz Arslan, "Mutlaka sigaradan alkolden uzak durulmalı. Alkol tüketmek riski 1 buçuk kat artırabiliyor. Haftada 2 saat tempolu yürümek kanseri yüzde 20 oranında azaltıyor. Mutlaka ideal kilomuzda olmalıyız. Akdeniz tipi diyet çok önemli. 30 yaşından önce doğum yapmak da kanser riskini azaltmakta. Bunları yaptığımızda meme kanseri riskini önemli ölçüde azaltabiliyoruz" diyerek sözlerini noktaladı. "Mamografiden alınan radyasyon korkutmasın" Hayat boyu 8 kadından 1'inin meme kanserine yakalandığını belirten Genel Cerrahi Bölümü'nden Op. Dr. Engin Okan Yıldırım, erken teşhis için farkındalığın önemini vurguladı. Sigara, obezite ve genetiğin en önemli risk faktörleri olduğunu belirten Yıldırım, "18 yaş üstündeki genç kadınlarda 40 yaşına kadar elle muayene ve yıllık ultrason, 40 yaşından sonra da mamografi kanser taraması altın standarttır. Mamografi 40 yaşından sonra yılda bir, bizim Sağlık Bakanlığı'mıza göre ise 2 yılda bir yapılmalıdır" dedi. Her ay elle muayene yapılmalı Her kadının, regl dönemi bittikten sonraki ilk günde, ayda bir kez kendini elle muayene etmesinin önemine dikkat çeken Yıldırım, "Meme aynı evrede yakalanacaktır. Bir önceki aya göre bir değişiklik var mı, daha önceden olmayan bir ağrı var mı, adet öncesinde başlayıp adet sonrasında geçmeyen bir ağrı var mı, kontrol edilmeli" diye konuştu. Fiziksel egzersizin meme kanserinden korunmak için de faydalı olduğunu söyleyen Dr. Engin Okan Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Fiziksel egzersiz, homeostazi dediğimiz vücudun dengesini düzeltir. İkinci olarak da bir risk faktörü olan obeziteyi engellediği için kadınların yapabileceği en güzel şeylerden biridir." "Erken tanı, tedavi başarısını yüzde 99'a çıkarıyor" Radyasyon Onkolojisi Bölümü'nden Prof. Dr. Zehra Füsun Tokatlı, ailesinde meme kanseri olanların daha erken yaşta ultrason kontrolüne başlamalarını önererek, "Mamografileri yılda bir yapıyoruz fakat üst üste 2 yıl çektiğimizde bir şey tespit edemezsek o zaman 2 ya da 3 yılda bir de mamografi çektirilebilir. Mamografi erken tanı sağlıyor ve hastalık yayılmadan, memede sınırlıyken yakalıyoruz. Çok büyük bir tedavi şansı yakalamış oluyoruz. Erken tanı konmuş hastalarımızın yaşam süreleri yüzde 99'lara kadar ulaşabiliyor. Ama geç kalınmışsa yüzde 40-50'lere düşüyor." Radyoterapi tedavisi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Zehra Füsun Tokatlı, "Radyoterapi gören hastalar hiçbir zaman etraflarına radyasyon yaymazlar. Sadece ışınladığımız bölge radyasyon alır. O bölgede kalmış olabileceğini düşündüğümüz mikroskobik hücreleri öldürmek için ve hastalık bir daha tekrarlamasın diye uygularız. Bu tedavilerden sonra 3 ayda, 6 ayda ya da yılda bir kontrolleri aksatmamalarını öneririz. Bu kontroller metastatik ya da nüks hastalığı erkenden yakalamamızı sağlar" dedi. "Genç yaştaki vakalarda artış görülüyor" Kanser Savaşçıları Derneği Yönetim Kurulu başkanı Belma Kurdoğlu Akgün, kanserle mücadelede psikolojinin de önemine değinerek, "Biz dernek olarak tanı alan bireylerin tanıdan itibaren yanlarında olmaya çalışıyoruz. Psikolojik destek bu hastalarımız için çok önemli. Özellikle tanı anında ve daha sonra hastalığın nüks aşamasında çok büyük desteğe ihtiyaç duyuyorlar. Bu hastalarımıza ücretsiz seans hediye ediyoruz" dedi. Genç yaşta meme kanseri vakalarındaki artışlara dikkat çeken Akgün, "Derneğimizde birlikte çalıştığımız çok sayıda 28-30-32 yaşlarında genç hastalar var. Böyle bir tanıyı genç yaşta almak çok farklı sorunları beraberinde getiriyor. Hiç kimse bu hastalığı kendine konduramıyor. Bu durum, bazen geç tanıya da neden oluyor" diye konuştu.

62 Yaşındaki Adamın Sır Ölümü Haber

62 Yaşındaki Adamın Sır Ölümü

Antalya'da gittiği eğlence mekanından çıkan 62 yaşındaki adam, yol kenarına park halindeki aracın arka koltuğunda ölü bulundu. Olay, saat 14.30 sıralarında Konyaaltı ilçesi Molla Yusuf Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, yol kenarında park halindeki 07 S 5576 plakalı Tofaş marka aracın arka koltuğunda bir kişinin hareketsiz şekilde yattığını gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. İhbar üzerine verilen adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edilirken, yapılan kontrollerde isminin Mukadder Şen (62) olduğu öğrenilen şahsın hayatını kaybettiği belirlendi. Araç içerisinde ölü bulundu Bunun üzerine bölgeye Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, Suç Araştırma ve Soruşturma Büro Amirliği ile Olay Yeri İnceleme ekibi sevk edildi. Olay Yeri İnceleme ekibi araç üzerinde parmak izi ve delil çalışması yaptı. Araç içerisinde bardakta bulunan ve alkol olduğu değerlendirilen sıvı delil torbasına konulurken, savcılık ve ekiplerin incelemesinin ardından Mukadder Şen'in cansız bedeni kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Aracı getirip park etmişler Öte yandan, hayatını kaybeden Mukadder Şen'in eşi ve oğlu olayı haber alarak aracın bulunduğu yere geldi. Şen'in cansız bedeninin arka koltukta bulunması nedeniyle ekipler çevrede güvenlik kamerası incelemesi yaptı. Şen'in dün akşam geç saatlerde evden çıktığı öğrenilirken, polis ekiplerinin çevrede yaptığı güvenlik kamerası incelemelerinde Şen'in sahibi olduğu 07 S 5576 plakalı aracın gece 01.00 sularında olay yerine bir kişi tarafından bırakıldığı tespit edildi. Aracın bırakıldığı sırada Mukadder Şen'in arka koltukta hareketli olduğu öğrenildi. Şen'in vücudunda herhangi bir darp ya da kesici ve delici alet izine rastlanmadığı öğrenilirken, ekiplerin olayla ilgili araştırması sürüyor.

"Plaka yerine ‘Ölüler görür' yazdırdı, polis ‘Polisler de görür' deyip kayda aldı Haber

"Plaka yerine ‘Ölüler görür' yazdırdı, polis ‘Polisler de görür' deyip kayda aldı

Bursa'da plakasız motosikletle tek teker üzerinde ilerleyip trafiği tehlikeye düşüren bir sürücü, sosyal medyadan yaptığı paylaşım sebebiyle yakayı ele verdi. Ceza yiyen ve motosikleti trafikten men edilen genç, "Daha önce 4 yunus polisinden kaçtım" diyerek pes dedirtti. Polis, cezayı yazmakla kalmadı; sürücüye sosyal medyada paylaştığı kaçış anlarını izletti. Bursa'nın Osmangazi ilçesinde trafiği tehlikeye atan bir motosiklet sürücüsü, plakasız aracıyla tek teker üzerinde ilerlediği anları sosyal medyada paylaştı. Görüntülerin kısa sürede yayılması üzerine aynı sürücüyle yolda karşılaşan polis, şahsı yakalayarak trafik polisi çağırdı. Motosikletinin arkasına plaka yerine "Ölüler görür" yazdıran sürücünün bu kez cezadan kaçamadığı anlar kameralara yansıdı. Trafik polisleri hem motosikleti trafikten men etti hem de cezai işlem uyguladı. O anları kayda alan sürücünün "Daha önce 4 yunus polisinden kaçtım" sözlerine karşılık, polis ekiplerinin "Polisler de görür" cevabını verdi. Cezadan kurtulamayan sürücü Baran E., bu kez polis ekipleriyle video çekti. Kendisine yazılan cezayı gülerek kayda alan genç, "Daha önce 4 yunus polisinden kaçtım" sözleriyle şaşkınlık uyandırdı. Hem trafiği hem de kendi canını hiçe sayan sürücünün bu trajikomik halleri sosyal medyada gündem olurken, sürücüye 44 bin lira üzerinde cezai işlem uygulandı. Ayrıca şahıs hakkında trafik güvenliğini ihlal suçundan adli işlem başlatıldı. Bursa Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, trafik ve asayiş magandalarına geçit verilmeyeceğinin altını çizdiler

65 Yaşındaki Suat Dal, 41 Saatin Ardından Çalılıklar Arasında Bulundu Haber

65 Yaşındaki Suat Dal, 41 Saatin Ardından Çalılıklar Arasında Bulundu

Elazığ'da kaybolan 65 yaşındaki Suat Dal, 41 saatin ardından çalılıklar arasında jandarma ekipleri tarafından bulundu. Bulduğu bir parça ekmek ile hayatta kaldığı öğrenilen Dal'ın sağlık durumunun iyi olduğu kaydedildi.  Edinilen bilgiye göre, önceki gün rahatsızlanarak Fethi Sekin Şehir Hastanesine kaldırılan 65 yaşındaki Suat Dal akşam eve dönmeyince ailesi durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Ardından hastane çevresi ve Sugözü Mahallesi bölgesine jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine giden ekipler, bölgeyi çembere alarak geniş çaplı çalışma başlattı. 78 kişilik ekip ile çalışmalar sürerken, 41 saatin ardından mutlu sona ulaşıldı. Suat Dal, jandarma ekipleri tarafından Sugözü Mahallesi kırsalında çalılıklar arasında bulundu. Haber verilmesi üzerine olay yerine sağlık ekipleri sevk edildi. Durumu iyi görülen ve sadece bacağında ağrı olduğunu ifade eden Dal, Fethi Sekin Şehir Hastanesine kaldırılarak tedavi altına alındı. Dal'ın kırsalda bulduğu bir parça ekmeği yiyerek hayata tutunduğu öğrenildi.  Suat Dal'ın 41 saat sonra bulunduğunu belirten Sugözü Mahalle Muhtarı Seda Gündoğan, "Gerçekten çok mutluyuz. Bugünden itibaren umudumuz kesilmişti ama sağlıklı bir şekilde bulduk. Çok iyi, konuşuyor ve kendisinde. Jandarma ekipleri başta olmak üzer AFAD ekipleri ve gönüllülere teşekkür ediyorum. Kendisiyle konuştuk, bir parça ekmek ile hayata tutunduğunu söylüyordu. Bundan sonrası için yetkililere de sesleniyorum. Suat amcamız kimsesiz. Sadece bir ağabeyi var. Umarım bundan sonra Suat amcamıza sahip çıkarız" dedi. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.