Hava Durumu

#Güneş

Yeni Marmara Gazetesi - Güneş haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Güneş haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Güneşlenirken Dikkat! Haber

Güneşlenirken Dikkat!

Doğru zamanda güneşlenmeye dikkat çeken Aile Hekimi Uzman Dr. Tuba Efe, ''Güneşten kaçmak değil, doğru zaman ve yöntemle güneşle buluşmak sağlığımız için en faydalı yoldur. Özellikle 10.00-16.00 saatleri arasında etkili olan yoğun UV ışınları, cilt hücrelerinde DNA hasarına yol açabilir. Bu hasar zamanla melanom ve diğer cilt kanserleri başta olmak üzere çeşitli hastalıklara zemin hazırlar'' dedi. Yaz denilince akla deniz, kum, güneş ve tatil geliyor. Havaların ısınmasıyla birlikte güneş yüzünü iyice gösterdi. Sıcak havadan bunalanların en önemli tercihi sahiller oluyor. Özellikle bronzlaşmak isteyenler doğrudan güneş ışınlarına maruz kalıyor. Ancak güneş ışınları bize sadece bronz bir ten ya da iç ısıtan bir sıcaklık değil, aynı zamanda bazı ciddi sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. Aile Hekimi Uzman Dr. Tuba Efe, güneş ışınlarının faydaları ve zararlarına ilişkin şu açıklamaları yaptı. ''Güneş ışınları özellikle UVB spektrumu sayesinde cildimizde D vitamini üretimini sağlar'' ''Güneş ışınları özellikle UVB spektrumu sayesinde cildimizde D vitamini üretimini sağlar. D vitamini, kemik gelişimi kadar bağışıklık sisteminin güçlü çalışmasında, bazı kanserlerin riskinin azaltılmasında ve ruh sağlığında da önemli rol oynar. Ayrıca sabah güneşi, biyolojik saatimizi düzenlememize yardım eder; melatonin salgısını destekler, daha iyi uyumamızı sağlar. Doğal ışık alan hastanelerde tedavi gören bireylerde iyileşme süresinin daha kısa sürdüğü de bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yapılan bazı çalışmalarda sabah veya akşam saatlerinde yapılan kısa süreli güneş maruziyetinin nitrik oksit salınımını artırarak kan basıncını düzenleyici etkiler taşıdığı gösterilmiştir. ''Sağlığınız için doğru saatte güneşlenin'' Güneşten kaçmak değil, doğru zaman ve yöntemle güneşle buluşmak sağlığımız için en faydalı yoldur. Özellikle 10.00-16.00 saatleri arasında etkili olan yoğun UV ışınları, cilt hücrelerinde DNA hasarına yol açabilir. Bu hasar zamanla melanom ve diğer cilt kanserleri başta olmak üzere çeşitli hastalıklara zemin hazırlar. Güneşin tetiklediği oksidatif stres, bağışıklık sistemini baskılayabilir. Ayrıca göz sağlığı açısından da uzun süreli UV maruziyeti katarakt ve makula dejenerasyonu gibi ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. ''Çocuklar ve yaşlılar güneşe karşı daha dikkatli olmalı'' Açık tenli bireyler, çocuklar, ileri yaşta olanlar, bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler ve ailesinde cilt kanseri öyküsü bulunan kişiler güneşten korunma konusunda daha dikkatli olmalıdır. Çocukların hassas ciltleri güneşe karşı daha duyarlıdır. 6 aydan küçük bebekler doğrudan güneş ışığına çıkarılmamalıdır. Daha büyük çocuklarda ise gölge tercih edilmeli, uygun kıyafet ve şapka giydirilmeli, çocuklara özel güneş kremleri kullanılmalıdır. Güneşe uzun süreli maruz kalmak, sadece sağlık açısından değil, estetik açıdan da sorunlara yol açabilir. Ciltte kırışıklık, lekelenme, elastikiyet kaybı ve erken yaşlanma belirtileri görülebilir. Bu nedenle güneşten korunmak, sağlıklı ve genç bir cilt yapısı için de önemlidir. Sağlık açısından ne zaman güneşlenmek gerekir? Sağlık açısından güneşin en faydalı olduğu dönemler 06.00-10.00 ile 16.00-19.00 arasıdır. Bu saatlerde UV indeksi genellikle 3’ün altındadır ve güneş ışınlarının faydalı etkileri zararlarının önüne geçer. Kişisel özellikler de maruziyet süresini etkiler. Açık tenli kişiler için 5-15 dakika, daha koyu tenli bireyler içinse 20-30 dakikalık günlük güneş maruziyeti yeterli olabilir. Güneşten korunmanın 4 temel yolu Güneşin zararlı ışınlarından korunmanın birinci yolu özellikle öğle saatlerinde doğrudan güneş altında kalmamak yani gölge alanları tercih etmektir. İkinci sırada ise en az SPF30, geniş spektrum (UVA + UVB) koruyucu kremleri dışarı çıkmadan 20 dakika önce güneş kremi sürmek ve bunu 2 saatte bir yenilemek. Üçüncüsü ise geniş şapka, UV korumalı gözlük ve ince uzun giysilerle fiziksel koruma sağlamaktır. Son olarak ise cildinizi kontrol etmektir. Yeni benler, renk değişiklikleri ya da iyileşmeyen yaralar varsa mutlaka dermatologa gitmek gerekir.''

Gözlük seçimi nasıl olmalı, nereden alınmalı?  Haber

Gözlük seçimi nasıl olmalı, nereden alınmalı? 

Yaz aylarında güneş gözlüğü kullanmanın önemini vurgulayan Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Kalkışım, "Gözlük seçiminde güneş gözlüğünün renginden çok ultraviyole koruması olması, aynı zamanda polarize dediğimiz yansıyan ışığı engelleme özelliğinin bulunması gerekiyor" dedi. Güneş ışığında bulunan görünür ışığın haricinde ultraviyole olarak bahsedilen ışığın göz çevresinde tümörlere sebep olabileceğini belirten Medical Park Karadeniz Hastanesi'nden Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Kalkışım, "Yaz aylarının gelmesiyle güneşin sağlığımız üzerinde olumsuz etkileriyle daha çok karşılaşmaya başladık. Gözlerimiz de bundan nasibini alıyor. Güneş ışığında bulunan görünür ışığın haricinde ultraviyole dediğimiz gözümüzle görülmeyen bir ışık da mevcut. Bu ultraviyole dediğimiz ışık hem göz çevresini hem de gözümüzün kendisini etkileyebilmektedir. Göz çevresi cildinde hem iyi huylu hem de kötü huylu tümörlere neden olabiliyor. Gözde halk arasında 'kuş kanadı' denen bizim ise 'pterjium' dediğimiz hastalığa sebebiyet verebiliyor. Yine konjonktiva dediğimiz gözümüzün beyaz kısmını örten dokuda dejenerasyonlara ve tümörlere sebebiyet verebilmektedir. Aynı zamanda göz merceğinde erken katarakt oluşumu, göz arkasında bizim görmemizi sağlayan retina dediğimiz sinir tabakasında sarı nokta hastalığına sebebiyet verebiliyor" dedi. Yaz aylarında güneş gözlüğü kullanımının önemi Güneş gözlüğü kullanmanın önemine dikkat çeken Kalkışım, "Güneş ışınlarından korunmak için nasıl yaz aylarında cildimiz için güneş kremi kullanıyorsak, gözümüz için de güneş gözlüğü kullanmayı öneriyoruz. Gözlük seçiminde güneş gözlüğünün renginden çok ultraviyole koruması olması, aynı zamanda polarize dediğimiz yansıyan ışığı engelleme özelliğinin bulunmasını önemsiyoruz. Bu sayede hem ultraviyole ışığın olumsuz etkilerinden gözlerimizi koruyabiliriz hem de ışık yansımalarından etkilenmeyerek görüş kalitemizi arttırabiliriz. Kısacası hem sağlığımız hem konforumuz için güneş gözlüğü kullanımını öneriyoruz" diye konuştu. Çocukların gözlerinin yetişkinlere oranla daha hassas olduğunu dile getiren Kalkışım, "Çocuklarda da güneş gözlüğü kullanımını öneriyoruz. Çünkü çocuk gözleri güneş ışınlarına karşı yetişkinlerden daha hassas. O yüzden gözlük takamayacak yaştaki çocukları mutlaka direkt güneşe çıkarmak yerine gözlük takabilecek hale geldiklerinde de güneş gözlüğü takarak gün ışığına çıkarmalarını tavsiye etmekteyiz" ifadesini kullandı. Gözlük seçimi nasıl olmalı, nereden alınmalı? Güneş gözlüğü alırken gözlük seçiminin önemini de söyleyen Ahmet Kalkışım, "Gözlük seçimi yaparken de ultraviyole koruması UV 400 veya yüzde 100 ultraviyole koruma şeklinde güneş gözlüklerinin ya saplarının iç yüzeyinde ya da kutuların içlerindeki bilgilendirme broşürlerinde yazmaktadır. Vatandaşlarımızın gözlüklerini bu ifadelere dikkat ederek almalarını öneriyoruz. Boyut olarak kaştan elmacık kemiğine kadar uzanan yeterli büyüklükte gözlükleri önermekteyiz. Gözlük camının çok küçük olması güneş ışınlarını yeteri kadar bloke edememekte, üstten ve yandan göze ulaşan ultraviyole ışınlar sebebiyle koruyuculuk azalmaktadır. Renk olarak da daha çok füme ve kahverengi tonların kullanımını önermekteyiz. Gözlüklerini alırken bu konuda yetkilendirilmiş yegane yerler olan optik mağazalarından alınmasını öneriyoruz. Bunların dışındaki herhangi bir yerden, pazardan vs. alınan güneş gözlüklerinin ultraviyole korumaları çoğunlukla olmamaktadır. Bu tarz gözlükler, camları ne kadar koyu olursa olsun göze herhangi bir koruma sağlamamaktadır. Kısaca bu gözlüklere güneş gözlüğü şeklinde tasarlanmış sahte gözlükler diyebiliriz. Bunların kullanımı göze yarardan çok zarar verecektir" dedi. Yaz aylarında alerjik vakaların da artış gösterdiğinin altını çizen Kalkışım, "Yaz aylarında ayrıca bizim karşılaştığımız alerjik konjonktivit vakalarında bir artış oluyor. Bu durum hem yetişkinlerde olabilmekle beraber çocuklarda da bunun sıklıkla olduğunu görebilmekteyiz. Bu hastalığa daha çok bahar aylarında açmaya başlayan çiçeklerin polenleri, hava kirliliği, ev tozu ve evcil hayvan tüyleri sebep olmaktadır. Yapısal olarak hassas kişiler bu etkenlerle karşılaştıklarında genellikle gözlerde kızarıklık, kaşıntı, yanma, batma, sulanma, ışıktan kamaşma şeklinde şikayetler oluyor. Geldiklerinde göz damlaları ile bunun tedavisini yapabilmekteyiz. Özellikle çocuklardaki alerjik konjonktivit bizim için daha önemli. Çünkü onlarda gördüğümüz alerjik konjonktivitin basit olan tipinin yanında vernal hastalık dediğimiz daha ileri seviye alerjik konjonktivit çeşidi mevcut. Vernal konjonktivit daha uzun süreli tedavi ve daha sık takip gerektirmekte. Bu hastalık eğer ki çocukluk çağında tespit edilmez, çocuğa bunun tedavisi uygulanmaz ise bu çocuklar gözlerini sürekli kaşıdıkları için sonrasında 'keratokonus' dediğimiz gözde ilerleyici hasar yaparak kalıcı görme azlığına sebebiyet verebilen bir hastalık oluşabiliyor. Çocuklarında bunun gibi alerjik bulgular var ise ailelerin ihmal etmeden mutlaka göz hekimine başvurmalarını öneririm" diye konuştu.

Araçlara güneyde güneş, Karadeniz'de ise nem zarar veriyor Haber

Araçlara güneyde güneş, Karadeniz'de ise nem zarar veriyor

İnsanlar gibi araçların da güneşten ve aşırı nemden korunması gerektiği, araçlara Türkiye'nin güneyinde daha çok güneş yanığının, Karadeniz'de ise nem ve kuş pisliğinin zarar verdiği belirtildi. Karadeniz'in nemli ikliminin araçlar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkiler konusunda sürücüleri uyaran Renault Dacia Bayi Servis Müdürü Hasbi Çakıroğlu, Trabzon'un yüksek nem oranı ve yoğun yağışlı havası, sadece insanlar üzerinde değil, araçlar üzerinde de ciddi etkilere yol açabildiğini belirtti. Bölgeye özgü iklim şartlarının araçlarda farklı sorunlara neden olabileceğini kaydeden Çakıroğlu, özellikle nemin neden olduğu buharlaşma ve küflenme gibi arızalara dikkat çekti. "Bölgemiz rutubetli olduğu için bu durum insan sağlığı kadar araçlara da zarar verebiliyor" diyen Çakıroğlu, Güneydoğu gibi daha kuru bölgelerde görülmeyen sorunların Karadeniz'de yaşanabildiğini vurguladı. Kentte araçlarını uzun süre kullanmayan sürücülerin araç içinde küf ve kötü koku gibi deformasyonlarla karşılaşabildiğini belirten Çakıroğlu, "Rutubet nasıl insan hayatını olumsuz etkiliyorsa yapılara, araçlara da zarar verebiliyor. Araçlarda bölgesel sorunlar olabiliyor. Güneydoğu'da olmayan bazı sorunlar burada karşımıza çıkabiliyor. Bölgemiz nemden kaynaklı çok yağmurlu olduğundan buharlaşma sorunları oluyor. Aşırı nem, iklimsel faktörlerden kaynaklı arızalar olabiliyor. Araçlarımızı uzun süre kapalı tutmamalı, zaman zaman havalandırmalıyız. Trabzon'da aracını bırakıp başka illere gidenler oluyor. Dolayısıyla aracı iki, üç ay park halinde kaldığı zaman aracında küf boyutunda deformasyonlar görebiliyoruz. Aracın içini ıslak bırakmamak, nemli bölgelerde özellikle önemli" dedi. Kuş pisliği asidik etki yapıyor Ayrıca kaporta ve boya bakımıyla ilgili dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Çakıroğlu, kuş pisliklerinin boya üzerinde asidik etkiler yaparak kalıcı hasara yol açabileceğini ifade etti. Çakıroğlu, "Kuş pisliği kurumuşsa, doğrudan ıslak mendille silmek yerine bir peçeteyi ıslatıp üzerine koymak daha güvenlidir. Yaklaşık 5 dakika bekletildiğinde yüzey daha zarar görmeden temizlenebilir" diye konuştu. Güney bölgelerde güneş yanıklarına karşı açık renkli araçların tercih edildiğini hatırlatan Çakıroğlu, Trabzon gibi bölgelerde ise güneş yanıklarının nadir görüldüğünü, ancak nemin araç bakımında başlıca faktör olduğunu sözlerine ekledi.

"12.00 ila 15.00 saatleri arasında dışarıda bulunmak riskleri artırıyor"  Haber

"12.00 ila 15.00 saatleri arasında dışarıda bulunmak riskleri artırıyor" 

Bilinçsiz güneşlenmenin cilt sağlığını olumsuz etkileyebileceğini belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Nasım Behkamı, "Yaz mevsimiyle birlikte güneşli günlerin artması, insanların daha fazla açık havada vakit geçirmesine neden olur. Güneş koruyucu ürünlerin kullanımı da bu süreçte büyük önem taşır. Geniş spektrumlu, yani hem UVA hem UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan güneş kremleri tercih edilmelidir. SPF değeri en az 30 olan ürünler kullanılmalıdır. Açık tenli, hassas ciltli bireyler için SPF 50 ve üzeri koruma önerilmektedir. Güneş kremi, dışarı çıkmadan yaklaşık 20-30 dakika önce sürülmeli ve her 2-3 saatte bir yeniden uygulanmalıdır" dedi. İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Dermatoloji (Cildiye) Uzmanı Dr. Nasım Behkamı, yaz aylarında güneşten korunma yolları hakkında açıklamalarda bulundu. Bilinçsiz güneşlenmenin cilt sağlığını olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Uzm. Dr. Behkamı, "Yaz mevsimiyle birlikte güneşli günlerin artması, insanların daha fazla açık havada vakit geçirmesine neden oluyor. Güneş ışınları D vitamini üretimi açısından önemli bir kaynak olmakla birlikte, bilinçsizce ve uzun süreli maruz kalındığında cilt sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açabiliyor" diye konuştu. "Korunmasız dışarıda bulunmak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir" Güneşten gelen ultraviyole (UV) ışınlarının, cilt üzerinde hem kısa hem de uzun vadeli hasarlara neden olabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Behkamı, "UVA ışınları cildin alt tabakalarına kadar ulaşarak elastikiyet kaybı, kırışıklık ve erken yaşlanma gibi sorunlara yol açarken, UVB ışınları cildin yüzeyinde güneş yanıkları, hücre hasarı ve lekelenmelere sebep olabiliyor. Zamanla biriken UV hasarı, DNA düzeyinde bozulmalara neden olarak cilt kanseri riskini artırıyor. Bu yüzden güneşin etkili olduğu saatlerde korunmasız şekilde dışarıda bulunmak ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirebilir" dedi. "12.00 ila 15.00 saatleri arasında dışarıda bulunmak riskleri artırıyor" Zararlı güneş ışınlarından nasıl korunmamız gerektiğinden bahseden Uzm. Dr. Behkamı, şu bilgileri paylaştı: "Güneş ışınlarının yeryüzüne en dik açıyla ulaştığı 12.00 ila 15.00 saatleri arasında dış ortamda bulunmak riskleri artırıyor. Bu saatlerde açık havada kalmak gerekiyorsa, gölge alanlar tercih edilmeli ve fiziksel koruyucular kullanılmalıdır. Geniş kenarlı şapkalar, UV filtreli güneş gözlükleri ve sık dokunmuş, açık renkli pamuklu kıyafetler güneşten korunmada önemli rol oynar. UPF (Ultraviolet Protection Factor) etiketli koruyucu giysiler ise ekstra koruma sağlayarak cildin UV ışınlarına karşı daha dirençli olmasına yardımcı olur." "Yüzme sonrasında güneş kremi yenilenmeli" Güneş koruyucu ürünler seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Behkamı, "Güneş koruyucu ürünlerin kullanımı da bu süreçte büyük önem taşır. Geniş spektrumlu, yani hem UVA hem UVB ışınlarına karşı koruma sağlayan güneş kremleri tercih edilmelidir. SPF değeri en az 30 olan ürünler kullanılmalı; açık tenli, hassas ciltli bireyler için SPF 50 ve üzeri koruma önerilmektedir. Güneş kremi, dışarı çıkmadan yaklaşık 20-30 dakika önce sürülmeli ve her 2-3 saatte bir yeniden uygulanmalıdır. Yüzme, terleme ya da havlu kullanımı gibi durumlarda bu koruma yenilenmelidir. Güneş kremi yalnızca yüz değil, kulaklar, ense, boyun, eller ve ayak üstü gibi genellikle ihmal edilen bölgelere de uygulanmalıdır" açıklamasında bulundu. "Şapka ve şemsiyle güneşten korunmak da önemli" Güneşten korunmada yalnızca kozmetik ürünler değil, fiziksel önlemlerin de oldukça etkili olduğunu belirten Uzm. Dr. Behkamı, "Geniş kenarlı şapkalar yüz, kulak ve ense gibi hassas bölgeleri doğrudan gelen ışınlardan korurken, UV400 filtreli güneş gözlükleri hem gözleri hem de göz çevresindeki ince deriyi güneşin zararlı etkilerinden korur. Şemsiye kullanımı da doğrudan gelen güneş ışığını keserek fayda sağlar; ancak yüzeylerden yansıyan UV ışınlarına karşı tam koruma sağlamadığı için mutlaka güneş kremiyle desteklenmelidir" dedi. "Bol su içmek cildin nem dengesi koruyabilir" Su tüketiminin de ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Behkamı, "Sıcak havalarda artan terleme ve sıvı kaybı, ciltte kuruluğa ve hassasiyete yol açabilir. Bu yüzden yaz aylarında bol su içmek, cildin nem dengesini koruyarak dış etkenlere karşı direncini artırır. Ayrıca, antioksidan yönünden zengin sebze ve meyvelerle beslenmek, güneşin cilt üzerinde oluşturduğu oksidatif stresi azaltarak cildi içeriden destekler" ifadelerini kullandı. "Ciltte geçmeyen kızarıklık olabilir" Bazı durumlarda uzman hekime danışılmasını vurgulayan Uzm. Dr. Behkamı, şunları söyledi: "Güneşe maruz kalmanın ardından ciltte geçmeyen kızarıklık, su toplama, kabuklanma gibi reaksiyonlar görülüyorsa ya da yeni oluşan, renk veya şekil değiştiren benler fark ediliyorsa mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır. Güneşe bağlı lekelerin kalıcı hale gelmesi veya ciltte uzun süreli hassasiyetlerin oluşması da profesyonel değerlendirme gerektiren durumlardır." "Uygun kıyafet seçimi cilt sağlığını korur" Güneşin zararlı etkilerine karşı alınacak önlemlerin sadece yaz aylarında değil, yıl boyunca uygulanması gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Behkamı, "Bulutlu havalarda bile UV ışınlarının büyük bir kısmı yeryüzüne ulaşabildiğinden, güneşten korunma alışkanlığı günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası olmalıdır. Düzenli güneş koruyucu kullanımı, uygun kıyafet seçimi, yeterli sıvı alımı ve bilinçli dış mekân aktiviteleri sayesinde hem cilt sağlığı korunur hem de erken yaşlanma belirtileri geciktirilmiş olur. Cildin sağlıklı, genç ve ışıltılı kalması için bilinçli güneş koruması büyük önem taşır. Basit ama etkili alışkanlıklarla, yaz mevsiminin keyfini çıkarırken cildinizi de koruma altına alabilirsiniz" dedi.

Cilt Sağlığı İçin Güneşe Dikkat! Haber

Cilt Sağlığı İçin Güneşe Dikkat!

Uzmanlar, güneşin cilde olan etkilerinin geniş bir yelpazeyi kapsadığını, doğru koruma olmadığında ise cilt sağlığı üzerinde olumsuz etkilerinin olduğunu söyledi. Güneş ışınlarına maruz kalmanın, cilt yaşlanmasının bir numaralı sebebi olduğunu ifade eden Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Işıl Kamberoğlu Turan, en etkili yaşlanma önleyici kremin güneş koruyucu olduğunu söyledi. Düzenli olarak güneş kremi kullanmak ise cilt kanserinin ve erken yaşlanma belirtilerinin önlenmesi için kesinlikle en etkili yol olduğunu ifade eden Medicana Bursa Hastanesi Dermatoloji Uzm. Dr. Işıl Kamberoğlu Turan, "Güneş ışığı, dünyaya ulaşan iki tür zararlı ışından oluşur. Bunlar, UVA ışınları ve UVB ışınlarıdır. Bunların her ikisi de erken yaşlanmaya, kırışıklıklara ve cilt kanserine yol açabilir. Güneş ışınları insanları yaşlandırdığı için en etkili yaşlanma önleyici krem, güneş koruyucudur. UVB ışınları derinin üst katmanında kalırken, UVA ışınları alt katmana geçebilir. Bulutlu günlerde bile etkisi gösteren ve hatta camdan içeri sızan UVA ışınları dünya yüzeyine yansıyan ultraviyole ışınlarının yüzde 95'ini oluşturur. Bu ışınlar foto yaşlanma dediğimiz cildin destek yapılan olan kollajen ve elastin liflerin dokusunu kaybetmesine ve cilt sıkılığının azalmasına sebep olur. Bunun yanı sıra güneş alerjisi olarak bilinen kızarıklık, kaşıntı, polimorf ışık erüpsiyonu şikâyetlerinin de sebebini oluşturur. Hamilelik maskesi, yanak ve alında koyu lekeler, hatta cilt kanseri oluşumuna da sebep olabilir" dedi. UVB ışınlarının güneş ışınlarının yüzde 5'ini oluşturduğunu belirten Uzm. Dr. Işıl Kamberoğlu Turan, "UVB, bulut ve camlardan geçemezler ancak derinin üst katmanına nüfuz edebilirler. Reaktif oksijen radikallerine karşı bariyer fonksiyonu iyi sağlanamadığında bronzlaşma, güneş yanıkları, güneş alerjisi ve cilt kanserlerinden sorumludurlar. Güneş kremi seçerken hem UVA hem de UVB koruma sağlamasına mutlaka dikkat etmek gerekir" şeklinde konuştu. Uzm. Dr. Işıl Kamberoğlu Turan, "Doğru güneş koruyucuyu seçmek konusu bazen kafa karışıklığı oluşturabilir" derken, "Etiket okurken dikkat etmek gereken bazı noktalar var. UVA ve UVB ortak koruma amacıyla geniş spektrumlu (broad band) yazması son derece önemlidir. UVA koruması: PPD / PA, UVB koruması: SPF değerleri ile ölçülür. SPF'nin düşük, orta, yüksek ve çok yüksek olmak üzere dört farklı koruma düzeyi vardır. Güneş koruyucularda ne kadar çok uygulama yapılırsa o kadar çok korunma sağlanır. Bu sebeple dışarı çıkmadan 30 dakika önce güneş kremi sürülmesi ve 2 saatte bir krem yenileme önerilir. Denizde, suda uzun süre kalınacağı dönemlerde suya dayanıklı formüller tercih edilmelidir. Güneşten koruyucular yüzme, aşırı aktivite ve kurulanma sonrası tekrar uygulanmalıdır" ifadelerini kullandı. "İyi bir güneş koruyucunun hem UVA hem UVB filtresi, suya ve tere dayanıklı olması gerekir" diyen Uzm. Dr. Işıl Kamberoğlu Turan, "Güneş insanları yaşlandırdığı için en etkili yaşlanma önleyici krem güneş koruyucudur. Kişiye özel uygulama için, mutlaka dermatolog kontrolünde ürün seçmeyi öneriyoruz. Unutmayın cilt bakımı bilginin sihrini taşır" dedi.

Girit mutfağından ilhamla gastronomi turizminde dünya sahnesine iddialı girdi Haber

Girit mutfağından ilhamla gastronomi turizminde dünya sahnesine iddialı girdi

 Deniz, kum, güneş turizminin gözde destinasyonları arasında ilk sıralarda yer alan Manavgat, bu yıl ilki gerçekleştirilen Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali ile gastronomi turizminde de dünya sahnesine iddialı bir giriş yaptı. Türkiye’nin 61 milyar dolarlık turizm gelirinde 6,65 milyar dolar değer ile yüzde 10’dan fazla pay sahibi olan Manavgat, 24-26 Nisan tarihleri arasında Side Antik Kenti’nin tarihi atmosferinde gerçekleştirilen festivalde, kültürel mirasının bir parçası olan Girit lezzetleriyle büyük sinerji oluşturdu.  Festivalin ev sahibi Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, mübadele öncesi Manavgat’a göçen Giritlilerin köklü kültürleri, misafirperverlikleri ve eşsiz yemekleriyle Side’nin tarihine lezzet kattığını, bu eşsiz mutfak mirasını, dünyaca ünlü şeflerin tadım etkinlikleri, konser, müzik, dans, sinema gösterimi, söyleşi ve sempozyum etkinlikleriyle zenginleştirerek Side’yi uluslararası vitrine taşıdıklarını belirtti.  Milyonlar, Side’nin yeniden doğuşuna tanıklık etti  Başkan Kara, Rusya, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere dünyanın dört bir yanından turist çeken Manavgat’ı tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra kültürel mirasını yansıtan lezzetleriyle gastronomi turizminde de en çok tercih edilen turizm destinasyonu haline getirmeye kararlı olduklarını vurguladı. Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali’nin toplumlararası sosyalleşme, kültürel kaynaşma ve ekonomik canlılık başta olmak üzere çok yönlü faydalar sağladığını dile getiren Başkan Kara, gazeteler, dergiler, televizyonlar ve sosyal medya etkileşimleriyle de milyonlarca kişinin Side’nin yeniden doğuşuna tanıklık ettiğini söyledi.  "Turizm değerlerimizle 12 ay canlı kalan bir destinasyon oluşturmayı hedefliyoruz"  Festivalde Türkiye ve Avrupa medyasının temsilcilerini, sosyal medya fenomenlerini, yanı sıra dünya turizminde etkin rol oynayan tur operatörleri ve seyahat acentelerinin üst düzey yöneticilerini ağırladıklarını kaydeden Başkan Kara, şu değerlendirmeyi yaptı:  "Manavgat’ın sadece yaz aylarında değil yılın her mevsiminde cazibe merkezi olmasını amaçlıyoruz. Manavgat’ta hayatın hiç durmadığı, sürdürülebilir ve çeşitlendirilmiş bir turizm modeli vizyonuyla çalışıyoruz. Doğasıyla, kültürel zenginlikleriyle, sağlık ve spor turizmi imkanlarıyla yılın 12 ayı canlı kalan bir destinasyon oluşturmayı hedefliyoruz. Bu vizyon doğrultusunda düzenlediğimiz festivalimiz boyunca Side’deki restoranlarımızın ve kafelerimizin işletmecileri, Girit mutfağının özgün tatlarını menülerine taşıyarak ilçemizin gastronomi zenginliğini ön plana çıkardı. Tadım etkinliklerinde dünyaca ünlü mutfak şefleri Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos ve Argyrios Kontakis, Girit’in efsanevi lezzetlerini hazırladı. Side Antik Kenti’ne akın eden lezzet avcıları, yerli ve yapancı turistler Girit mutfağının seçkin tatlarını deneyimledi. Side’deki en küçük esnaftan büyük işletmelere uzanan değer zincirinde önemli ölçüde ekonomik canlılık yaşandı."  Manavgat'ın turizm potansiyeli Avrupa’nın tur operatörlerini etkiledi  Avrupa ülkelerinin turizmine yön veren tur operatörleri ve seyahat acentelerinin üst düzey yöneticilerinin Side’nin potansiyelini yerinde görmesinin Manavgat için çok büyük fırsat olduğuna işaret eden Başkan Kara, "Turizm, konaklama, yeme-içme, ulaşım, eğlence ve kültürel etkinlikler gibi birçok sektörü kapsayan büyük ve çok yönlü bir endüstri. Manavgat da 423 konaklama tesisi ve 193 bin yatak kapasitesi ile bu hizmet endüstrisinde çok güçlü altyapıya sahip. Özellikle beş yıldızlı otellerimizin sayıca fazlalığı ve yüksek hizmet kalitesi, yabancı turistlerin tercihlerini doğrudan etkiliyor. Avrupa’nın önde gelen tur operatörleri, turizm değerlerimizi ve hizmet kapasitemizi yerinde gördü, lezzetlerimizi tattı. Gastronomi turizminde Side’nin yeni bir destinasyon olacağına dair çok olumlu düşüncelerini dile getirmesi bizleri son derece heyecanlandırdı ve mutlu etti. Girit’ten gelen dostlarımızın, festival konuklarının, esnafımızın, ilçemiz sakinlerinin memnuniyet ifadeleri doğru yolda ilerlediğimizi kanıtladı ve motivasyonumuzu daha da artırdı. Girit lezzetlerinin yanı sıra Manavgat’ın zeytinini, zeytinyağını, yöresel ürünlerini ön plana çıkan organizasyonlarla gastronomi turizmindeki yerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz" dedi.  Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, festivalin dünya turizmine kazandırılmasında kendilerine büyük destek veren Girit’in Hanya Belediyesi yöneticilerine, Giritliler Federasyonu yöneticilerine, ana sponsorlar Barut Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Haydar Barut ve Seher Hotelleri Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güneş’e, sinema sanatçılarına, akademisyenlere, yazılı ve görsel medya ile sosyal medya mensuplarına teşekkür etti. 

Mudanya Belediyesi, Güneş Enerji Santrali Projesi İçin Onay Aldı Haber

Mudanya Belediyesi, Güneş Enerji Santrali Projesi İçin Onay Aldı

Mudanya Belediyesi, Güneş Enerji Santrali Projesi için onayı aldı. “Yeşil Belediyecilik” hedefiyle başlatılan proje kapsamında, yıllık 2 milyon 62 bin kilowatt/saat enerji üretilecek.   Sürdürülebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak hem çevreyi korumak hem de yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılmasını hedefleyen Mudanya Belediyesi’nin tarım dışı alanda yapmayı planladığı Güneş Enerji Santrali (GES) Projesi lisanssız enerji üretim başvurusu onaylandı.  Mudanya Belediyesi’ni temsilen başvuru sürecini yürüten Meclis Üyesi Güven Günsan, başvurularının olumlu sonuçlandığını belirterek, Küçükyenice Mahallesi’nde mülkiyeti belediyeye ait olan tarım dışı araziye güneş enerjisi santrali kurmak için çalışmalara başlanabileceğini duyurdu. Mudanya Belediye Meclisi’nde projenin son durumu hakkında bilgi veren Günsan, tesisin kurulmasıyla yıllık 82 ton karbondioksit gazının doğaya salınımının engelleneceğini ve 7 bin 333 adet ağacın yok olmasının önüne geçileceğini söyledi.  Hem çevreye hem bütçeye katkı  Yeşil belediyecilik uygulamalarına büyük önem verdiklerini söyleyen Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, güneş enerjisi santrali kurarak doğal ortamın korunmasının yanı sıra belediye bütçesine katkı sağlamayı da amaçladıklarını söyledi. Dalgıç, şöyle konuştu:  “Mevzuat gereği Lisanssız Enerji Üretim Yetkisi ile enerji üretilip satılabiliyor. GES kurmak isteyenler tükettiğinin iki katı kapasitede santral kurabiliyor. Bu yetkiyle sıfır karbon hedefiyle üç yıl içinde GES kurma hakkı elde ettik. Belediyemizin yıllık 1 milyon 200 bin kilowatt/saat enerji tüketiminin tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamayı planlıyoruz. Tesisin kurulu gücü 1375,00 Megawatt Peak (MWp) gücünde olup yıllık 2 milyon 62 bin kilowatt/saat enerji üretecek ve yaklaşık üç yıl içerisinde yatırım maliyetini geri kazanacak. Kullandığımız enerjinin iki katı üretim yapılarak, artan enerjinin dağıtım sistemine satışı yapılmak suretiyle ek bir gelir elde edilecek. Projeyi hayata geçirmek için üç yıllık bir zamanımız olacak. Bu tesis sürekli gelir elde edeceğimiz sürdürülebilir bir yatırım olacak”  Çocuk parklarında güneş enerji sistemli aydınlatmalar yerleştirerek yeşil belediyecilik alanında attıkları ilk adımı da hatırlatan Dalgıç, “Bu projemizin devamı olarak ilçemizin belirli noktalarına da elektrikli araç şarj istasyonları konulmasını planlıyoruz. Kendi enerjisini üreten, yeşil bir belediye olma yolunda hızla ilerleyeceğiz.” diye konuştu. 

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.