Hava Durumu

#Isparta

Yeni Marmara Gazetesi - Isparta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Isparta haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Vahşi cinayetin aydınlatılması için ekipler teyakkuzda Haber

Vahşi cinayetin aydınlatılması için ekipler teyakkuzda

Isparta’nın Keçiborlu ilçesinde yanmış bir aracın yakınında başsız bir ceset bulundu. Kaybolan başın bulunması için kadavra köpekleriyle arama çalışmaları yapılırken, köydeki bazı evlerde de aramalar gerçekleştirildi. Olayla ilgili 4 şüpheli gözaltına alındığı bildirildi. Olay, sabah saatlerinde Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Aydoğmuş köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, dağlık alanda yanmış bir aracın yakınında hareketsiz yatan bir kişiyi gören vatandaşlar durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen ekiplerin yaptığı incelemede, baş kısmı olmayan bir erkek cesedi olduğu tespit edildi. Yapılan araştırmada cesedin, köyde kayıp olarak aranan 39 yaşındaki çoban Ferdi Özdemir’e ait olduğu belirlendi. Yakınlarının bölgeye getirilerek teşhis yapmasıyla kimlik doğrulandı. Jandarma ekipleri, Özdemir’in başının gövdesinden ayrıldığını tespit ederken, bölgede geniş güvenlik önlemleri alındı. Ferdi Özdemir’in cenazesi, olay yerindeki incelemelerin ardından otopsi için morga kaldırıldı. Bir önceki akşama ait görüntüler ortaya çıktı Öte yandan, Özdemir’in olaydan önceki son görüntüleri de ortaya çıktı. Özdemir’in dün saat 19.55 sıralarında köyde bir markete girerek alışveriş yaptıktan sonra marketten ayrıldığı görüldü. Geceyi dağda geçirdiği belirlenen Özdemir’in ölümüne ilişkin araştırmaların sürdüğü kaydedildi. Köydeki evlerde arama çalışmaları başlatıldı Cesedin kayıp baş kısmını bulmak için jandarma ekipleri sabah saatlerinde kadavra köpekleriyle arama çalışması başlattı. Öğle saatlerinde arazi aramaları tamamlanırken, öğleden sonra köyde şüpheli görülen bazı evlerde aramalar yapıldı. Arama çalışmalarının sürdüğü belirtilirken, olayla ilgili 4 şüpheli gözaltına alındı. "Vahşice işlendiği değerlendirilen cinayet" Isparta Valiliğinin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "5 Aralık 2025 tarihinde Keçiborlu ilçemize bağlı Aydoğmuş köyünde yanmış bir aracın yakınında F.Ö. isimli vatandaşımızın vücut bütünlüğü bozulmuş cansız bedeni bulunmuştur. Vahşice işlendiği değerlendirilen cinayetin aydınlatılması ve faillerinin yakalanmasına yönelik çalışmalar tüm birimlerimiz tarafından kararlılıkla ve aralıksız olarak sürdürülmektedir. Adli tahkikat, Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde çok yönlü şekilde devam etmektedir. Faillerin en kısa sürede yakalanıp adalete teslim edileceğinden kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı.

Osmanlı'nın savaş meydanı ruhunu sahneye taşıyan genç kösçü büyük ilgi topladı Haber

Osmanlı'nın savaş meydanı ruhunu sahneye taşıyan genç kösçü büyük ilgi topladı

Isparta'da bir mehteranda kös çalarken sergilediği güçlü performansıyla dikkat çeken 18 yaşındaki üniversite öğrencisinin görüntüleri kısa sürede sosyal medyada viral oldu. Kös çalarken hissettiği duyguları anlatan öğrenci, "Osmanlı'nın meydanlarda hissettirdiği korkuyu insanlara yaşatmak istedim. Kösü çalarken adeta düşmana vurur gibi vuruyorum" dedi. Sosyal medyada büyük ilgi gören bu performansın ardından Kalaycı, TRT'de yayınlanan bir dizinin mehter sahnesinde de rol aldı. Isparta'da Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Silah Sanayi Teknikerliği Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Mehmet Mücteba Kürşad Kalaycı'nın mehteranda kös çaldığı anlara ait görüntüler sosyal medyada büyük ilgi gördü. Geçen yıl Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) İlahiyat Fakültesi mezuniyet töreninde annesi Hilal Kalaycı'nın başkanlığını yaptığı Oğuzlar Mehteran Takımı ile sahne alan Kalaycı'nın, tokmakla kösü çalarken sergilediği güçlü hareketler yeniden gündeme geldi. Anne Kalaycı tarafından çekilen ve son günlerde tekrar paylaşılan video, kısa sürede viral olurken binlerce beğeni ve yorum aldı. Ecdat mirasını sürdürmek için kendi mehter ekibini kurdu Isparta'da yaşayan Mehmet Mücteba Kürşad Kalaycı, "Ben Isparta Güzel Sanatlar Lisesi mezunuyum. Şu anda Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Silah Sanayi Teknikerliği bölümünde okuyorum. Bunun dışında müzisyenim ve aktif olarak müzikle uğraşıyorum. Aynı zamanda Osmanlı ve ecdadımıza dayanan mehter kültürünü geliştirmeye ve daha farklı bir seviyeye taşımaya çalışıyorum. Mehterle 4 yaşındayken kreşte tanıştım. Mezuniyet dolayısıyla orada çalmıştık ve o dönem mehter daha popülerdi. Benim için hâlâ öyle. O günden sonra da bu kültürü sürdürdüm. Bu yıl ekibimizle 5. yılımızı dolduracağız. Kendi ekibimizi kurduk ve onlardan çok memnunum, onlarla mutluyum" dedi. Viral olan görüntüsüne gelen destekler genç kösçüyü gururlandırdı Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada viral olan görüntüsüyle ilgili olarak halka ve güzel yorumlarıyla destek veren herkese teşekkür eden Kalaycı, "Onlar sayesinde bugünlere geldik. Yeteneğimin bir gün geri döneceğini biliyordum; zamanını bilmemek daha da heyecan verici oluyor ve bizim için büyük gurur. Şu anda sosyal medyada mesaj kutularım dolmuş durumda; hepsine tek tek cevap vermeye çalışıyorum. Cevap veremediğim varsa da hepsinden özür diliyorum" dedi. Kösü ‘Düşmana vurur gibi' vurduğunu söyleyen genç mehteran duyguyu sahneye taşıyor Aslında ülkemize aşılamak ve hissettirmek istediği duygunun Osmanlı'nın savaş meydanlarında oluşturduğu o ‘korku' hissi olduğunu belirten Kalaycı, "Osmanlı mehter yürüdüğünde yerler titrermiş, düşman neye uğradığını şaşırırmış. Biz bugün 25 kişilik bir ekibiz; bunun 600-700 kişilik halini düşünün, gerçekten etkileyici olur. Bu duyguyu yaşatabiliyorsak ne mutlu bize. Mehter çalarken aldığım duyguyu ruhumda hissedip harekete döktüğüm bir sanat bu. Kös'e vururken adeta düşmana vurur gibi vuruyorum. Halkımızın bunu fark edip yorumlarında dile getirmesi de bizi çok mutlu ediyor. Hepsine güzel sözleri için tekrar teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. "En büyük hayalim TSK mehter takımında görev almak" Gelecekte bando astsubayı olmayı düşünüyorum. TSK Mehter Takımı'nda ya da bando astsubaylığı alanında görev yapmak istiyorum. İnşallah nasip olursa vatanımıza ve milletimize bu alanda hizmet etmek isterim. Müzikle askerliği bir arada buluşturan bu meslekte görev almak en büyük hayalim" dedi. İlgi sonrası TRT dizisinde rol aldı Ayrıca Mehmet Mücteba Kürşad Kalaycı, sosyal medyada büyük ilgi gören mehter performansının ardından TRT 1'de yayınlanan "Mehmed: Fetihler Sultanı" dizisinin mehter sahnesinde rol aldı.

Pide salonunun ortasında bulunan yatır olarak bilinen mezarlık görenleri hayrete düşürüyor Haber

Pide salonunun ortasında bulunan yatır olarak bilinen mezarlık görenleri hayrete düşürüyor

Isparta'da bir pide salonunun içinde yer alan mezarlık, görenleri şaşkına çeviriyor. İşletme sahibinin satın aldığı mülkün duvarının hemen dışında bulunan ve yöre halkı tarafından "yatır" olarak bilinen mezarlık, sonradan restore edilerek dükkânın içine alınıyor. Uzun yıllar mezar sahibinin kim olduğu bilinmemesinin ardından yetkililere yapılan başvuru üzerine mezarın "Ayırt Dede" olarak kayıtlarda yer aldığı ortaya çıktı. Isparta'da bir pide salonunun giriş kısmında bulunan mezar, işletmeye gelen vatandaşları hayrete düşürüyor. İçeri giren müşteriler, karşılarında bir mezar görünce ilk anda şaşkınlık yaşarken, çoğu mezarın başında dua ederek mekândan ayrılıyor. İşletme sahibinin yıllar önce satın aldığı mülkün bahçe bölümünde bulunan bu mezarlığın, o dönem dükkânın dış duvarının hemen dışında yer aldığı öğrenildi. Çevredeki vatandaşların mezarın bir "yatır" olduğunu söylemesi ve yapıya saygı gösterilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine işletme sahibi mezarlığı restore ederek dükkânın içine alıp koruma altına aldı. Kimliği uzun yıllar bilinmeyen mezarın, Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kayıtlarında "Ayırt Dede" olarak geçtiği belirlendi. Yöre halkının geçmişte kısmet, şifa ve adak için ziyaret ettiği bu yapının, bölgenin manevi mirası arasında önemli bir yere sahip olduğu ifade edildi. "Yatır olduğunu söylediler, biz de saygımızdan koruma altına aldık" İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açıklamalarda bulunan İşletme Sahibi Fatih Ayverdi, "26 yıldır bu işletmeyi çalıştırıyoruz. Şu anda 45 yaşındayım ve kendimi bildim bileli bu mezarlık burada bulunuyor. Önceden mezarlık daha eski durumdaydı ve işletmenin dışında, bir duvarın arkasında ağacın altında duruyordu. Dükkan genişletilince mezarlık dükkanın içinde kaldı etrafını düzenledik ve temizledik. O günden bu yana da burayı bir yatır olarak biliyoruz" şeklinde konuştu. "Gece nal sesleri, terlik tıkırtıları, yıllardır anlatılan hikâyeler var" Daha önce bu bölgede yaşayanların kendilerine çeşitli hikâyeler anlattığını ifade eden Ayverdi, "Örneğin 90 yaşında bir teyze, çocukken geceleri terlik sesleri duyduğunu söylemişti. Başkaları ise geceleri bu bölgede birinin atla dolaştığını, sürekli nal sesleri geldiğini anlatıyordu. Burada bizden önce bir ev vardı ve biz bu mülkü satın aldıktan sonra işletmeye çevirdik. İşletmeyi kurarken de mezarlık zaten vardı ancak dışarıda kaldığı için kötü bir görüntü oluşturuyordu. Biz de içeri alıp bakımını yaptık. Mezarlığın ortasından geçen bir ağaç vardı, zamanla kurudu ve koruyamadığımız için kesmek zorunda kaldık" dedi. "Başta korkuyorduk ama zamanla alıştık ve sahip çıktık" İlk yıllarda işletmede çalışırken ister istemez tereddüt edip korktuklarını belirten Ayverdi, "İlk zamanlar biraz korkuyorduk ancak zamanla alıştık. Temiz tuttuktan sonra bir zararı olmadığını gördük. Artık korkmuyoruz. Her gün kendisine bir Fatiha Suresi okuyoruz. Bu mezarlığın kime ait olduğunu ise bilmiyoruz. Çok araştırdık ama bir sonuç bulamadık. Tahminimizce yaklaşık 100 yıllık bir mezarlık çünkü bu ev inşa edildiğinden beri burada olduğu söyleniyor" ifadelerini kullandı. "Müşteriler önce şaşırıyor ama öğrenince dua edip teşekkür ediyorlar" Dükkâna gelen müşterilerin mezarlığı görünce önce şaşırdıklarını ve tereddüt ettiklerini ama sonra merak edip sorduklarında ise durumu anlattıklarında dua edip bu mezarlığa sahip çıktıkları için kendilerine teşekkür ederek ayrıldıklarını belirten Ayverdi, "Daha önce de kimliğinin belirlenmesi için çok uğraştık. Şimdi tekrar yetkililere seslenmek istiyorum. Bu mezarlığın araştırılmasını istiyoruz. En azından kim olduğu tespit edilirse, ismini yazıp asmak ve kime dua ettiğimizi bilmek isteriz" dedi. "Bu bölgede yaşayan bazı insanların hâlâ geceleri birilerinin dolaştığını anlatıyor" Ayverdi, "Bu bölgede yaşayan bazı insanların hâlâ geceleri birilerinin dolaştığını, dolap kapaklarının açılıp kapandığını söylediklerini aktarıyorlar. Burası Isparta'nın en eski bölgelerinden biri olan Çelebiler Mahallesi. Zamanında mezarlıklar olmadığı için bazı insanların cenazelerinin evlerinin bahçelerine defnedildiğini duymuştuk. Muhtemelen bu da onlardan biri de olabilir. Buradan geçen herkesin bu mezarlığa dua etmesi ve bize teşekkür etmesi bizi duygulandırıyor. Müslümanız ve mezarlığımıza sahip çıkıyoruz. Son olarak, burası Isparta Çelebiler Mahallesi'nde bulunan bir pide salonu. Bu yatırı tanıyan, akrabası olan veya hakkında bilgi sahibi olan varsa bize ulaşmalarını rica ediyoruz. En azından ismini yazıp yaşatabilmek bizi çok mutlu eder" şeklinde konuştu. "Burası genelde eski mezarlıklar bölgesi olarak biliniyor" İşletmeye yemek yemek için gelen Samet Ünlü, "Burası genelde eski mezarlıklar bölgesi olarak biliniyor. Ama tabii ki tarihte neler geçirdiğini bilmiyoruz. Bu mezarında bir yatır olduğu yapılan araştırmalar sonucu çıkabilir diye düşünüyorum" dedi. "Bunun burada olduğunu hiç fark etmedim, kim olduğunu merak ediyorum" Bir başka müşteri dua ettikten sonra mezarlık hakkında, "Bunun burada olduğunu hiç fark etmedim. Kim olduğunu merak ediyorum. Buralı değilim ama tesadüfen buraya geldim ve görünce çok şaşırdım" dedi. "Ayırt Dede" olarak kayıtlarda geçiyor Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün kayıtlarına göre mezarın "Ayırt Dede" olarak bilinen bir türbe olduğu ifade ediliyor. Tarihi anlatımlara göre Ayırt Dede, geçmişte kısmet açtırmak, hastalıklardan şifa bulmak, evli çiftlerin sorunlarının çözülmesi için ziyaret edilen, mum yakılan ve adaklar adanan bir yerdi. Hatta hastalanan kişilerin gömleklerinin mezarın üzerine bırakıldığı, şifa bulanın iyileştiği, bulamayanın ise kısa sürede hayatını kaybettiğine inanıldığı belirtiliyor.

Isparta'da 1 metrelik obruklar ve evlerdeki çatlaklar korkutuyor Haber

Isparta'da 1 metrelik obruklar ve evlerdeki çatlaklar korkutuyor

Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bir elma bahçesinde yaklaşık 1 metre derinliğinde obruklar oluştu. Obrukların yanı sıra, bahçedeki evin duvarlarında da çatlaklar meydana gelmesi endişeye neden oldu. Isparta Ziraat Odası Başkanı Müstahattin Can Selçuk, "Bu durum Isparta için bir ilk sayılabilir. Bizler bu obrukların kontrolsüz sondajlardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Devlet Su İşleri'ne konu hakkında bilgi verildi ve gerekli önlemler alınacaktır" dedi. Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bir elma bahçesinde oluşan yaklaşık 1 metre derinliğindeki obruklar, bölgede endişeye yol açtı. Bahçedeki obrukların yanı sıra yakınındaki evin duvarlarında da çatlaklar meydana geldi. Isparta Ziraat Odası Birliği Başkanı Müstahattin Can Selçuk, obrukların yeraltı sularının çekilmesi ve kontrolsüz sondaj çalışmaları nedeniyle oluşmuş olabileceğini belirtirken, yetkililer olayla ilgili teknik inceleme başlattı. "Bu yıl hem don olayı yaşadık hem de dolu zararı gördük" Isparta Ziraat Odası Birliği Başkanı Müstahattin Can Selçuk, "Bu yıl çiftçilerimizle birlikte oldukça zorlu bir sezon geçirdik. Elma hasadımız bitmek üzere. Bu yıl hem don olayı yaşadık hem de dolu zararı gördük. Üstelik Eğirdir Gölü'nden çiftçilerimize su verilmedi. Bu nedenle üreticilerimiz, ürünlerini kurtarabilmek için sondajlara yönelmek zorunda kaldı. Elbette bitkilerin yaşayabilmesi için suya ihtiyaç var" şeklinde konuştu. "Bu obrukların kontrolsüz sondajlardan kaynaklandığını düşünüyoruz" Bu yıl ilginç bir durumla karşılaştığını belirten Selçuk, "Daha önce Konya'da gördüğümüz obruklar, bu kez Isparta'da bir elma bahçemizde oluşmaya başladı. Biz, bu obrukların kontrolsüz sondajlardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Bu nedenle yeraltı sularımızın korunması için sondajların bir an önce kayıt altına alınması ve denetim altına alınması gerekiyor. Elbette bu yapılırken çiftçilerimizin de mağdur edilmemesi büyük önem taşıyor" dedi. "Gerekli önlemler alınacaktır" Yer altında, tıpkı insan damarları gibi su kanalları bulunduğunu ifade eden Selçuk, "Bu obrukların, o damarların dengesinin sondajlar nedeniyle bozulmasından kaynaklandığını tahmin ediyoruz. Devlet Su İşleri'ne konu hakkında bilgi verildi ve gerekli önlemler alınacaktır. Şu anda kış mevsimine giriyoruz, umarız bu yıl bol yağış olur ve bu sorunlar hafifler" ifadelerini kullandı. "Bu durum Isparta için bir ilk sayılabilir" Daha önce bazı bahçelerde çatlaklar gördüğünü belirten Selçuk, "Ancak bu büyüklükte bir obrukla ilk kez karşılaştık. Bu durum Isparta için bir ilk sayılabilir. Ayrıca, obruğun oluştuğu bölgenin yakınındaki evin duvarlarında da obruğa doğru uzanan çatlaklar var. Ben jeoloji uzmanı değilim ancak bölgede bir fay hattı olabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle Süleyman Demirel Üniversitesi'ndeki alanında uzman hocalarımızla görüşerek bölgede teknik inceleme yapılmasını talep edeceğim" dedi.

Yolda yaralı gördüğü köpeği acil müdahale ekiplerine teslim etti, kurtarılamadığını duyunca adeta yıkıldı Haber

Yolda yaralı gördüğü köpeği acil müdahale ekiplerine teslim etti, kurtarılamadığını duyunca adeta yıkıldı

Isparta'da bir özel halk otobüsü şoförü, seferi sırasında yolda yaralı halde yatan bir köpek görünce otobüsünü durdurup, yolcuların da yardımıyla köpeği aracına alarak veterinere götürdü. Barınakta tedavi altına alınan köpek, yaklaşık 3 gün süren müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Haberini duyan şoför, "Ölüm haberini alınca şok oldum, dünya başıma yıkıldı. Ölmeseydi, sahiplenmeyi düşünüyordum" diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Olay anları ise otobüsün kameralarına anbean yansıdı. Edinilen bilgiye göre, Isparta Özel Halk Otobüsleri Kooperatifinde görev yapan 51 yaşındaki Musa Bayındır, 31 Ekim Çarşamba günü Akkent TOKİ hattında sefer yaptığı sırada yolda hareketsiz bir köpek gördü. Durumu fark eden Bayındır, otobüsünü durdurarak yanında bulunan yolcularla birlikte köpeğin yanına gitti. Bayındır, köpeğin yaralı olduğunu görünce onu bulunduğu yerden dikkatlice alarak otobüsüne taşıdı. Bir süre yolculuğun ardından çarşı merkezine ulaşan Bayındır, burada belediyeye bağlı acil müdahale ekiplerine teslim etti. İlk müdahalesi yapılan köpek, daha sonra belediye barınağına götürülerek tedavi altına alındı. Üç gün boyunca serumla yaşatılmaya çalışılan köpek, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. "Ölmeseydi, onu sahiplenip bakımını üstlenmeyi düşünüyordum" Köpeğin kurtarılamadığının haberini alan Musa Bayındır, büyük üzüntü yaşadığını belirterek, "Ölüm haberini alınca şok oldum, dünya başıma yıkıldı. Gerçekten çok üzüldüm. Ölmeseydi, onu sahiplenip bakımını üstlenmeyi bile düşünüyordum" dedi. Olay anları ise otobüsün güvenlik kameralarına anbean yansıdı. "Köpeği yolun orasında öylece yatarken gördüm ve direkt otobüse bindirdim" Olay anlarını anlatan Bayındır, "Olayın olduğu gün Akkent Mahallesi güzergahında çalışıyordum. Her zamanki gibi yolcularımı aldıktan kısa bir süre sonra, yolun ortasında siyah bir köpeğin yattığını gördüm. Hemen otobüsü durdurarak yanına gittim. Köpeğin durumunu görünce vakit kaybetmeden belediyenin veteriner işleri birimini aradım. Ekiplerin o anda çarşıda olduğunu ve bölgeye gelmelerinin biraz zaman alacağını söylediler. Ben de kendim alıp çarşıya getirebileceğimi belirttim. Daha sonra köpeği dikkatlice otobüse taşıdım ve güzergâhıma devam ederek çarşıya geldim. Orada hazır bulunan acil müdahale ekipleri ilk müdahaleyi yaptı. Ardından köpek barınağa götürülerek tedavi altına alındı" dedi. "Yolcular da köpeği otobüse taşımam da yardımcı oldu" Durumunu sürekli takip ettiğini belirten Bayındır, "Serumla yaşıyordu ama maalesef üç gün sonra ölüm haberini aldım. Bu haberi duyunca gerçekten çok üzüldüm. Olay sırasında otobüste üç yolcum vardı, onlar da bana köpeği taşımamda yardımcı oldular. Hepimiz çok duygulandık. Yolcular bana ‘Mükemmel bir insansın, böyle bir durumda bile yardım ediyorsan cennetliksin' dediler" şeklinde konuştu. "Köpeğin öldüğünü duyunca adeta yıkıldım" "Köpeğin öldüğünü duyunca adeta yıkıldım" diyen Bayındır, "Yaşasaydı sahiplenip ona bir yuva yapmak, bakımını üstlenmek istiyordum. Buradan herkese sesleniyorum: Eğer yardıma muhtaç bir canlı görürseniz, ilk müdahaleyi yapamıyor olsanız bile hemen ilgili birimlere haber verin. Barınak ekipleri bu konuda gerçekten çok duyarlı, kısa sürede gelip yardımcı oluyorlar. Lütfen böyle durumlarda duyarsız kalmayalım; bu, bizim insani görevimiz. Onlar da bir can taşıyor. Kim bir cana yardım ederse, Allah ondan razı olsun, cennetlik olsun inşallah" ifadelerini kullandı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.