Hava Durumu

#Isparta

Yeni Marmara Gazetesi - Isparta haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Isparta haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Pide salonunun ortasında bulunan yatır olarak bilinen mezarlık görenleri hayrete düşürüyor Haber

Pide salonunun ortasında bulunan yatır olarak bilinen mezarlık görenleri hayrete düşürüyor

Isparta'da bir pide salonunun içinde yer alan mezarlık, görenleri şaşkına çeviriyor. İşletme sahibinin satın aldığı mülkün duvarının hemen dışında bulunan ve yöre halkı tarafından "yatır" olarak bilinen mezarlık, sonradan restore edilerek dükkânın içine alınıyor. Uzun yıllar mezar sahibinin kim olduğu bilinmemesinin ardından yetkililere yapılan başvuru üzerine mezarın "Ayırt Dede" olarak kayıtlarda yer aldığı ortaya çıktı. Isparta'da bir pide salonunun giriş kısmında bulunan mezar, işletmeye gelen vatandaşları hayrete düşürüyor. İçeri giren müşteriler, karşılarında bir mezar görünce ilk anda şaşkınlık yaşarken, çoğu mezarın başında dua ederek mekândan ayrılıyor. İşletme sahibinin yıllar önce satın aldığı mülkün bahçe bölümünde bulunan bu mezarlığın, o dönem dükkânın dış duvarının hemen dışında yer aldığı öğrenildi. Çevredeki vatandaşların mezarın bir "yatır" olduğunu söylemesi ve yapıya saygı gösterilmesi gerektiğini belirtmesi üzerine işletme sahibi mezarlığı restore ederek dükkânın içine alıp koruma altına aldı. Kimliği uzun yıllar bilinmeyen mezarın, Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü kayıtlarında "Ayırt Dede" olarak geçtiği belirlendi. Yöre halkının geçmişte kısmet, şifa ve adak için ziyaret ettiği bu yapının, bölgenin manevi mirası arasında önemli bir yere sahip olduğu ifade edildi. "Yatır olduğunu söylediler, biz de saygımızdan koruma altına aldık" İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açıklamalarda bulunan İşletme Sahibi Fatih Ayverdi, "26 yıldır bu işletmeyi çalıştırıyoruz. Şu anda 45 yaşındayım ve kendimi bildim bileli bu mezarlık burada bulunuyor. Önceden mezarlık daha eski durumdaydı ve işletmenin dışında, bir duvarın arkasında ağacın altında duruyordu. Dükkan genişletilince mezarlık dükkanın içinde kaldı etrafını düzenledik ve temizledik. O günden bu yana da burayı bir yatır olarak biliyoruz" şeklinde konuştu. "Gece nal sesleri, terlik tıkırtıları, yıllardır anlatılan hikâyeler var" Daha önce bu bölgede yaşayanların kendilerine çeşitli hikâyeler anlattığını ifade eden Ayverdi, "Örneğin 90 yaşında bir teyze, çocukken geceleri terlik sesleri duyduğunu söylemişti. Başkaları ise geceleri bu bölgede birinin atla dolaştığını, sürekli nal sesleri geldiğini anlatıyordu. Burada bizden önce bir ev vardı ve biz bu mülkü satın aldıktan sonra işletmeye çevirdik. İşletmeyi kurarken de mezarlık zaten vardı ancak dışarıda kaldığı için kötü bir görüntü oluşturuyordu. Biz de içeri alıp bakımını yaptık. Mezarlığın ortasından geçen bir ağaç vardı, zamanla kurudu ve koruyamadığımız için kesmek zorunda kaldık" dedi. "Başta korkuyorduk ama zamanla alıştık ve sahip çıktık" İlk yıllarda işletmede çalışırken ister istemez tereddüt edip korktuklarını belirten Ayverdi, "İlk zamanlar biraz korkuyorduk ancak zamanla alıştık. Temiz tuttuktan sonra bir zararı olmadığını gördük. Artık korkmuyoruz. Her gün kendisine bir Fatiha Suresi okuyoruz. Bu mezarlığın kime ait olduğunu ise bilmiyoruz. Çok araştırdık ama bir sonuç bulamadık. Tahminimizce yaklaşık 100 yıllık bir mezarlık çünkü bu ev inşa edildiğinden beri burada olduğu söyleniyor" ifadelerini kullandı. "Müşteriler önce şaşırıyor ama öğrenince dua edip teşekkür ediyorlar" Dükkâna gelen müşterilerin mezarlığı görünce önce şaşırdıklarını ve tereddüt ettiklerini ama sonra merak edip sorduklarında ise durumu anlattıklarında dua edip bu mezarlığa sahip çıktıkları için kendilerine teşekkür ederek ayrıldıklarını belirten Ayverdi, "Daha önce de kimliğinin belirlenmesi için çok uğraştık. Şimdi tekrar yetkililere seslenmek istiyorum. Bu mezarlığın araştırılmasını istiyoruz. En azından kim olduğu tespit edilirse, ismini yazıp asmak ve kime dua ettiğimizi bilmek isteriz" dedi. "Bu bölgede yaşayan bazı insanların hâlâ geceleri birilerinin dolaştığını anlatıyor" Ayverdi, "Bu bölgede yaşayan bazı insanların hâlâ geceleri birilerinin dolaştığını, dolap kapaklarının açılıp kapandığını söylediklerini aktarıyorlar. Burası Isparta'nın en eski bölgelerinden biri olan Çelebiler Mahallesi. Zamanında mezarlıklar olmadığı için bazı insanların cenazelerinin evlerinin bahçelerine defnedildiğini duymuştuk. Muhtemelen bu da onlardan biri de olabilir. Buradan geçen herkesin bu mezarlığa dua etmesi ve bize teşekkür etmesi bizi duygulandırıyor. Müslümanız ve mezarlığımıza sahip çıkıyoruz. Son olarak, burası Isparta Çelebiler Mahallesi'nde bulunan bir pide salonu. Bu yatırı tanıyan, akrabası olan veya hakkında bilgi sahibi olan varsa bize ulaşmalarını rica ediyoruz. En azından ismini yazıp yaşatabilmek bizi çok mutlu eder" şeklinde konuştu. "Burası genelde eski mezarlıklar bölgesi olarak biliniyor" İşletmeye yemek yemek için gelen Samet Ünlü, "Burası genelde eski mezarlıklar bölgesi olarak biliniyor. Ama tabii ki tarihte neler geçirdiğini bilmiyoruz. Bu mezarında bir yatır olduğu yapılan araştırmalar sonucu çıkabilir diye düşünüyorum" dedi. "Bunun burada olduğunu hiç fark etmedim, kim olduğunu merak ediyorum" Bir başka müşteri dua ettikten sonra mezarlık hakkında, "Bunun burada olduğunu hiç fark etmedim. Kim olduğunu merak ediyorum. Buralı değilim ama tesadüfen buraya geldim ve görünce çok şaşırdım" dedi. "Ayırt Dede" olarak kayıtlarda geçiyor Isparta İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün kayıtlarına göre mezarın "Ayırt Dede" olarak bilinen bir türbe olduğu ifade ediliyor. Tarihi anlatımlara göre Ayırt Dede, geçmişte kısmet açtırmak, hastalıklardan şifa bulmak, evli çiftlerin sorunlarının çözülmesi için ziyaret edilen, mum yakılan ve adaklar adanan bir yerdi. Hatta hastalanan kişilerin gömleklerinin mezarın üzerine bırakıldığı, şifa bulanın iyileştiği, bulamayanın ise kısa sürede hayatını kaybettiğine inanıldığı belirtiliyor.

Isparta'da 1 metrelik obruklar ve evlerdeki çatlaklar korkutuyor Haber

Isparta'da 1 metrelik obruklar ve evlerdeki çatlaklar korkutuyor

Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bir elma bahçesinde yaklaşık 1 metre derinliğinde obruklar oluştu. Obrukların yanı sıra, bahçedeki evin duvarlarında da çatlaklar meydana gelmesi endişeye neden oldu. Isparta Ziraat Odası Başkanı Müstahattin Can Selçuk, "Bu durum Isparta için bir ilk sayılabilir. Bizler bu obrukların kontrolsüz sondajlardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Devlet Su İşleri'ne konu hakkında bilgi verildi ve gerekli önlemler alınacaktır" dedi. Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bir elma bahçesinde oluşan yaklaşık 1 metre derinliğindeki obruklar, bölgede endişeye yol açtı. Bahçedeki obrukların yanı sıra yakınındaki evin duvarlarında da çatlaklar meydana geldi. Isparta Ziraat Odası Birliği Başkanı Müstahattin Can Selçuk, obrukların yeraltı sularının çekilmesi ve kontrolsüz sondaj çalışmaları nedeniyle oluşmuş olabileceğini belirtirken, yetkililer olayla ilgili teknik inceleme başlattı. "Bu yıl hem don olayı yaşadık hem de dolu zararı gördük" Isparta Ziraat Odası Birliği Başkanı Müstahattin Can Selçuk, "Bu yıl çiftçilerimizle birlikte oldukça zorlu bir sezon geçirdik. Elma hasadımız bitmek üzere. Bu yıl hem don olayı yaşadık hem de dolu zararı gördük. Üstelik Eğirdir Gölü'nden çiftçilerimize su verilmedi. Bu nedenle üreticilerimiz, ürünlerini kurtarabilmek için sondajlara yönelmek zorunda kaldı. Elbette bitkilerin yaşayabilmesi için suya ihtiyaç var" şeklinde konuştu. "Bu obrukların kontrolsüz sondajlardan kaynaklandığını düşünüyoruz" Bu yıl ilginç bir durumla karşılaştığını belirten Selçuk, "Daha önce Konya'da gördüğümüz obruklar, bu kez Isparta'da bir elma bahçemizde oluşmaya başladı. Biz, bu obrukların kontrolsüz sondajlardan kaynaklandığını düşünüyoruz. Bu nedenle yeraltı sularımızın korunması için sondajların bir an önce kayıt altına alınması ve denetim altına alınması gerekiyor. Elbette bu yapılırken çiftçilerimizin de mağdur edilmemesi büyük önem taşıyor" dedi. "Gerekli önlemler alınacaktır" Yer altında, tıpkı insan damarları gibi su kanalları bulunduğunu ifade eden Selçuk, "Bu obrukların, o damarların dengesinin sondajlar nedeniyle bozulmasından kaynaklandığını tahmin ediyoruz. Devlet Su İşleri'ne konu hakkında bilgi verildi ve gerekli önlemler alınacaktır. Şu anda kış mevsimine giriyoruz, umarız bu yıl bol yağış olur ve bu sorunlar hafifler" ifadelerini kullandı. "Bu durum Isparta için bir ilk sayılabilir" Daha önce bazı bahçelerde çatlaklar gördüğünü belirten Selçuk, "Ancak bu büyüklükte bir obrukla ilk kez karşılaştık. Bu durum Isparta için bir ilk sayılabilir. Ayrıca, obruğun oluştuğu bölgenin yakınındaki evin duvarlarında da obruğa doğru uzanan çatlaklar var. Ben jeoloji uzmanı değilim ancak bölgede bir fay hattı olabileceğini düşünüyorum. Bu nedenle Süleyman Demirel Üniversitesi'ndeki alanında uzman hocalarımızla görüşerek bölgede teknik inceleme yapılmasını talep edeceğim" dedi.

Yolda yaralı gördüğü köpeği acil müdahale ekiplerine teslim etti, kurtarılamadığını duyunca adeta yıkıldı Haber

Yolda yaralı gördüğü köpeği acil müdahale ekiplerine teslim etti, kurtarılamadığını duyunca adeta yıkıldı

Isparta'da bir özel halk otobüsü şoförü, seferi sırasında yolda yaralı halde yatan bir köpek görünce otobüsünü durdurup, yolcuların da yardımıyla köpeği aracına alarak veterinere götürdü. Barınakta tedavi altına alınan köpek, yaklaşık 3 gün süren müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Haberini duyan şoför, "Ölüm haberini alınca şok oldum, dünya başıma yıkıldı. Ölmeseydi, sahiplenmeyi düşünüyordum" diyerek üzüntüsünü dile getirdi. Olay anları ise otobüsün kameralarına anbean yansıdı. Edinilen bilgiye göre, Isparta Özel Halk Otobüsleri Kooperatifinde görev yapan 51 yaşındaki Musa Bayındır, 31 Ekim Çarşamba günü Akkent TOKİ hattında sefer yaptığı sırada yolda hareketsiz bir köpek gördü. Durumu fark eden Bayındır, otobüsünü durdurarak yanında bulunan yolcularla birlikte köpeğin yanına gitti. Bayındır, köpeğin yaralı olduğunu görünce onu bulunduğu yerden dikkatlice alarak otobüsüne taşıdı. Bir süre yolculuğun ardından çarşı merkezine ulaşan Bayındır, burada belediyeye bağlı acil müdahale ekiplerine teslim etti. İlk müdahalesi yapılan köpek, daha sonra belediye barınağına götürülerek tedavi altına alındı. Üç gün boyunca serumla yaşatılmaya çalışılan köpek, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. "Ölmeseydi, onu sahiplenip bakımını üstlenmeyi düşünüyordum" Köpeğin kurtarılamadığının haberini alan Musa Bayındır, büyük üzüntü yaşadığını belirterek, "Ölüm haberini alınca şok oldum, dünya başıma yıkıldı. Gerçekten çok üzüldüm. Ölmeseydi, onu sahiplenip bakımını üstlenmeyi bile düşünüyordum" dedi. Olay anları ise otobüsün güvenlik kameralarına anbean yansıdı. "Köpeği yolun orasında öylece yatarken gördüm ve direkt otobüse bindirdim" Olay anlarını anlatan Bayındır, "Olayın olduğu gün Akkent Mahallesi güzergahında çalışıyordum. Her zamanki gibi yolcularımı aldıktan kısa bir süre sonra, yolun ortasında siyah bir köpeğin yattığını gördüm. Hemen otobüsü durdurarak yanına gittim. Köpeğin durumunu görünce vakit kaybetmeden belediyenin veteriner işleri birimini aradım. Ekiplerin o anda çarşıda olduğunu ve bölgeye gelmelerinin biraz zaman alacağını söylediler. Ben de kendim alıp çarşıya getirebileceğimi belirttim. Daha sonra köpeği dikkatlice otobüse taşıdım ve güzergâhıma devam ederek çarşıya geldim. Orada hazır bulunan acil müdahale ekipleri ilk müdahaleyi yaptı. Ardından köpek barınağa götürülerek tedavi altına alındı" dedi. "Yolcular da köpeği otobüse taşımam da yardımcı oldu" Durumunu sürekli takip ettiğini belirten Bayındır, "Serumla yaşıyordu ama maalesef üç gün sonra ölüm haberini aldım. Bu haberi duyunca gerçekten çok üzüldüm. Olay sırasında otobüste üç yolcum vardı, onlar da bana köpeği taşımamda yardımcı oldular. Hepimiz çok duygulandık. Yolcular bana ‘Mükemmel bir insansın, böyle bir durumda bile yardım ediyorsan cennetliksin' dediler" şeklinde konuştu. "Köpeğin öldüğünü duyunca adeta yıkıldım" "Köpeğin öldüğünü duyunca adeta yıkıldım" diyen Bayındır, "Yaşasaydı sahiplenip ona bir yuva yapmak, bakımını üstlenmek istiyordum. Buradan herkese sesleniyorum: Eğer yardıma muhtaç bir canlı görürseniz, ilk müdahaleyi yapamıyor olsanız bile hemen ilgili birimlere haber verin. Barınak ekipleri bu konuda gerçekten çok duyarlı, kısa sürede gelip yardımcı oluyorlar. Lütfen böyle durumlarda duyarsız kalmayalım; bu, bizim insani görevimiz. Onlar da bir can taşıyor. Kim bir cana yardım ederse, Allah ondan razı olsun, cennetlik olsun inşallah" ifadelerini kullandı.

Hayatını Osmanlı macunuyla tatlandırdı, günümüz gençlerine azmin tarifini bıraktı Haber

Hayatını Osmanlı macunuyla tatlandırdı, günümüz gençlerine azmin tarifini bıraktı

Isparta'da 11 yaşından bu yana sokaklarda Osmanlı macunu satan 76 yaşındaki 'Ali Dede' lakaplı yaşlı adam, 65 yıldır aynı işle ekmeğini kazanıyor. Tek çocuğunu bu meslekle büyüttüğünü anlatan yaşlı adam, "Gençler bugün ‘iş yok' diyor ama aslında çalışmak isteyene her zaman iş var. Yeter ki azimli olsunlar, gerekirse ekmeğini taştan çıkarsınlar" diyerek gençlere hem nasihat veriyor hem de alın teriyle örnek oluyor. Isparta'da 11 yaşından bu yana sokaklarda Osmanlı macunu satan 76 yaşındaki Ali Hasan Kahyaoğlu, babasından öğrendiği mesleği 65 yıldır sürdürüyor. Tek çocuğunu da bu meslekle büyüttüğünü dile getiren Kahyaoğlu, günümüz gençlerine "Çalışmaktan vazgeçmeyin, gerekirse ekmeğinizi taştan çıkarın" mesajı veriyor. Emeğin ve azmin her zaman karşılık bulduğunu vurgulayan Kahyaoğlu, mesleğini yaşatmanın gururunu yaşıyor. 65 yıllık emekle geçen ömür 76 yaşındaki Ali Hasan Kahyaoğlu, "11 yaşından beri bu işi yaparım. Evimin geçimini 65 yıldır bu işle sağlıyorum. Tek çocuğumu bu meslekle okuttum ve şimdi burada torunuma bakıyorum. Oğlum şu anda komutan oldu. Bu meslek bana babamdan kaldı, o günden beri devam ettiriyorum. Yani bu macun işi Osmanlı döneminden bu yana, aşağı yukarı bin yıllık bir geçmişe sahip" dedi. "Zabıtalar tepsimi alırdı bende gidip yenisini yaptırırdım" Kahyaoğlu, geçmişte uzun yıllarını Ankara sokaklarında macun satarak geçirdiğini belirterek, "Ankara'da çok macun sattım. Düğünlere, toplantılara, hatta lüks otellere bile giderdim. Ankara'da zabıtalar bizim gibi seyyar satıcıları sık sık yakalardı, tepsimizi alıp götürürlerdi. Ben de hemen yeniden yaptırır, bir şekilde satmaya devam ederdim. Çok şükür artık o sıkıntıları yaşamıyoruz. Çoğu konuda Isparta'nın durumu Ankara'dan daha iyi. Beni burada herkes ‘Ali Dede' olarak tanır" şeklinde konuştu. "Macun tamamen kendi üretimim" Günlük ortalama bin ila bin 500 lira kazandığını söyleyen Kahyaoğlu, "Bazı günler satış az oluyor, kazancım 500 liraya kadar düşüyor. Sürekli aynı yerde durmuyorum, geziyorum. Okullara gidiyorum, çarşıda satıyorum. Bu macunu çocuklardan çok büyükler de merak edip alıyor. Macun tamamen kendi üretimim. Meyve özlerinden yapıyorum, her birini ayrı ayrı kaynatıyorum. Sonra tepsinin gözlerine döküyorum, kendiliğinden donuyor. Akşamdan ürünü yaparım, sabaha hazır olur. Malzeme dayanıklıdır; ekşimez, kokmaz, bozulmaz" diye konuştu. "Gençler çalışmaktan vazgeçmesin" Günümüzde iş bulamadıklarını söyleyen gençlere seslenen Kahyaoğlu, "Şimdiki gençler iş yok diye şikâyet ediyor ama yapılacak iş çok. Bazı gençleri tanıyorum, ‘açız' diyorlar ama çalışmaya gelince meslek beğenmiyorlar. Ben 76 yaşındayım, hâlâ çalışıyorum. Ekmeğimi taştan çıkarıyorum. Türkiye'de çalışmak isteyene iş çok. Bu macun işini yapmalarını da isterim ama herkes yapamaz. Bu sokaklarda bir tane ‘Ali Dede' var, o da benim. Gençlere tavsiyem, çalışmaktan vazgeçmesinler, azimli olsunlar. Kendi oğlum bile bu işi yapamaz, çünkü gençler artık çok çekingen" dedi.

Parayı kaptılar ama randevusunu ayarladılar Haber

Parayı kaptılar ama randevusunu ayarladılar

Isparta'da internetten araç muayene randevusu almak isteyen bir vatandaş, dolandırıcıların tuzağına düştü. Telefonda kendisini yetkili olarak tanıtan kişinin "trafik cezan var" diyerek dolandırdığı kişiye 7 bin 150 lira gönderen vatandaş, kısa süre sonra dolandırıldığını fark etti. İlginç olan ise dolandırıcıların parayı almakla kalmayıp, mağdur vatandaşın araç muayene randevusunu da tam zamanında oluşturmuş olmalarıydı. Mağdur vatandaş, "Zaten randevu almak için onları aramıştım. Paramı alıp beni dolandırdılar, ‘randevu da almazlar' diye düşünüyordum ama sağ olsunlar insafa gelip randevumu tam zamanında almışlar" dedi. Isparta'da yaşayan Alim Küçük, aracının muayene tarihi gelince internetten randevu almak istedi. Arama motorunda karşısına çıkan 444'lü numarayı arayan Küçük, telefonda kendisini yetkili olarak tanıtan bir kadınla görüştü. Görüşme sırasında dolandırıcı, sistemin randevu vermediğini, aracının üzerinde 7 bin 150 liralık "trafik cezası" bulunduğunu söyledi. Aracının muayenesini yaptırmak isteyen Küçük, dolandırıcının verdiği IBAN numarasına parayı gönderdi. Ancak kısa süre sonra aradığı numaraya ulaşamayınca dolandırıldığını fark etti. Olayın ardından bankayla iletişime geçen Küçük, parasını geri alamadı. Yaşanan olayın ilginç tarafı ise dolandırıcıların yalnızca parayı almakla kalmayıp, mağdur Küçük'ün araç muayene randevusunu da oluşturmuş olmasıydı. Küçük, ertesi gün muayene istasyonuna gittiğinde randevusunun sistemde kayıtlı olduğunu görünce şaşkınlığını gizleyemedi. Dolandırıcıların parayı aldıktan sonra randevuyu da oluşturması, mağdur Küçük'ü hem şaşırttı hem de gülümsetti. "Şerit ihlali cezası var diyerek kandırdılar" Dolandırılan Alim Küçük, "Kayseriliyim ve uzun zamandır Isparta'da yaşıyorum. Aracımın muayene tarihi gelmişti, ben de internet üzerinden randevu almak istedim. Karşıma 444'lü bir numara çıktı, ben de aradım. Doğrusu dolandırılacağım hiç aklıma gelmemişti, bu yöntemi de daha önce hiç duymamıştım. İnsanları ‘polisim' diyerek arayan dolandırıcıları biliyordum ama bu şekilde çalışanlarını ilk kez gördüm. Numarayı aradım, telefonu bir kadın açtı. Randevu almak istediğimi söyledim. Benden ruhsat bilgilerimi istedi, ben de verdim. Ardından ‘sistem randevu vermiyor' dedi. Nedenini sorduğumda, trafik cezam olduğunu söyledi. ‘Ne cezasıymış?' diye sorduğumda ‘şerit ihlali' dedi. Miktarını sorduğumda ise 7 bin 150 lira olduğunu söyledi. Ben de ‘ödeyip sizi arayayım' dedim ama ‘ben size yardımcı olurum' dedi. Böyle bir hizmet olduğunu bilmiyordum ama nasıl olsa ödenecek diye düşünerek verdiği hesaba parayı gönderdim" dedi. "Öyle ikna edici konuştu ki adeta hipnoz oldum" Küçük, "Biraz şüphelenmiştim ama öyle ikna edici konuştu ki adeta hipnoz oldum. Parayı gönderdikten sonra tekrar aradım, telefonu açmadı. Başka bir numaradan da aradım ama cevap vermedi. O an dolandırıldığımı anladım. Bugün bir arkadaşıma durumu anlattım, o da muayene randevusu almak isterken aynı numarayı görmüş. Onlardan da 2 bin 600 lira istemişler ama ben uyardığım için dolandırılmamış" ifadelerini kullandı. "'Beni kimse dolandıramaz' diyordum ama dolandırıldım" Tek amacının, bu olayın duyulması ve kimsenin aynı tuzağa düşmemesi olduğunu belirten Küçük, "7 bin lira çok büyük bir para değil ama insanın morali çok bozuluyor. 2-3 gündür resmen sersem gibi dolaşıyorum. ‘Beni kimse dolandıramaz' diyordum ama dolandırıldım. Bankacı bir arkadaşıma sordum, ‘bir şey yapılabilir mi' diye. O da ‘abi, o paraya bir bardak soğuk su iç' dedi. Yapacak bir şey yok. Siber suçlara da gittim ama benden bir sürü evrak istediler, o kadar vakit ayıramadım. Şikâyetçi olmadım çünkü param geri gelse de bir şey değişmeyecek. Benim için o para dolandırıcılara sadaka olsun. Tek isteğim, başkalarının benim düştüğüm duruma düşmemesi. Allah kimsenin başına böyle bir olay vermesin" şeklinde konuştu. Dolandırıldığını geç fark etti, ama randevusu tam saatinde alındı Küçük, dolandırıcıların kendisine randevu da aldığını belirterek, "Sağ olsunlar 7 bin 150 liramı aldılar ama randevumu da almışlar. Ben zaten randevu almak için onları aramıştım. Dolandırıcı bunlar, ‘randevu da almazlar' diye düşünüyordum ama almışlar. Bugün gidip aracımın muayenesini yaptırdım, çok şükür bir sıkıntı çıkmadı. O para önemli değil ama başka insanlar bu tuzağa düşmesin" dedi.

Dağda 3 gün boyunca mahsur kalan yaşlı adam bulunduğu yerden 6 saatte indirildi Haber

Dağda 3 gün boyunca mahsur kalan yaşlı adam bulunduğu yerden 6 saatte indirildi

Isparta'nın Eğirdir ilçesinde 3 gün önce kaybolan ve bölgedeki bir çoban tarafından bulunan yaşlı adam, ekipler tarafından mahsur kaldığı dağdan kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Yaşlı adamı bulan çoban Müslahattin Kuş, "Ayak izlerini takip ederken adamı ormanın içinde buldum. Bulduğumda durumu gayet iyiydi" dedi. Edinilen bilgiye göre, Eğirdir ilçesinde doğa yürüyüşüne çıkan 75 yaşındaki Hurşit Yıldırım, Oluklacı Tepesi civarında kayboldu. Cumartesi sabahından bu yana kendisinden haber alınamayan Yıldırım'ı arama çalışmaları 3'üncü gününde devam ediyordu. Yıldırım'ın bulunması için bölgede kriz masası oluşturuldu. AFAD, Isparta Jandarma Arama Kurtarma (JAK), Eğirdir İlçe Jandarma Komutanlığı, Jandarma Asayiş Komando, AFAD gönüllüleri, arama ve kurtarma dernekleri, iz takip köpekleri, dron ve sivil vatandaşlardan oluşan yaklaşık 55 kişilik ekip görev yaptı. Bugün sabah saatlerinde bölgede çobanlık yapan bir vatandaş tarafından Yıldırım bulundu. Çobanın telefonuyla yakınlarına ulaşan yaşlı adam, yerini Eğirdir Arama Kurtarma üyesi Abdurrahman Sinap anlattı. Sabah saatlerinde yeri tespit edilen Yıldırım, 6 saat sonrasında ekipler tarafından mahsur kaldığı bölgeden kurtarıldı. Sedye ile dağdan indirilen Yıldırım, sağlık ekiplerin müdahalesinin ardından ambulansla Eğirdir Devlet Hastanesine kaldırıldı. "Bulduğumda durumu gayet iyiydi" Hurşit Yılmaz'ı ayak izlerinden bulan çoban Müslahattin Kuş, "Ben buradan çıktım. Adamın ayak izlerini fark ettim. Ayak izlerini takip ederken adamı ormanın içinde buldum. Bulduğumda durumu gayet iyiydi. Ben şimdi tekrardan çıkarak halat götüreceğim" şeklinde konuştu.

Önünde yaşanan kazayı izleyen motosikletli, kontrolünü kaybederek kaza yaptı Haber

Önünde yaşanan kazayı izleyen motosikletli, kontrolünü kaybederek kaza yaptı

Isparta'da direksiyon hâkimiyetini kaybederek işletmeye dalan ve genç kızın ölümden saniyelerle kurtulduğu kazada, sürücünün alkollü olduğu belirlendi. Otomobilin arkasından motosikletiyle gelen başka bir sürücü ise olayı izlerken kaygan zemin nedeniyle kontrolünü kaybedip refüje savruldu. Otomobil sürücüsünün 2,29 promil alkollü olduğu tespit edilirken sürücü hakkında 'trafik güvenliğini tehlikeye sokma' ve 'mala zarar verme' suçlarından adli tahkikat başlatıldı. Kaza, gece saatlerinde Pirimehmet Mahallesi Mimar Sinan Caddesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Mustafa O.A. yönetimindeki 32 AK 753 plakalı BMW marka otomobil, sürücüsünün direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak cadde üzerindeki bir işletmeye çarptı. Bu sırada kaldırımda yürüyen genç kız, aracın hızla geçtiği noktadan kıl payı kurtuldu. Seyir halindeyken kazayı izlerken kaza yaptı Kazayı otomobilin arkasından motosikletiyle takip eden kadın sürücü de izlerken, refüj sulaması nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolünü yitirerek motosikletiyle birlikte refüje düştü. Çarpmanın ardından birkaç metre toprak zeminde sürüklenen kadın, kazayı hafif sıyrıklarla atlattı. Sürücü olay sonrası bulunduğu yerden kalkarak motosikletiyle birlikte bölgeden ayrılırken, o anlar çevredeki bir iş yeri kamerasına yansıdı. Sürücü alkollü çıktı Polis ekiplerinin yaptığı incelemede, otomobil sürücüsünün 2.29 promil alkollü olduğu belirlendi. Kazayla ilgili 'trafik güvenliğini tehlikeye sokma' ve 'mala zarar verme' suçlarından adli tahkikat başlatıldı. İşletmede maddi hasar oluşurken, araç çekici yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.