Hava Durumu

#Israil Polis

Yeni Marmara Gazetesi - Israil Polis haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Israil Polis haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

IMF Başkanı Georgieva: Faiz oranlarının uzun süre yüksek kalmasına hazırlıklı olmalıyız Haber

IMF Başkanı Georgieva: Faiz oranlarının uzun süre yüksek kalmasına hazırlıklı olmalıyız

Georgieva, Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, küresel ekonominin bu yıl şaşırtıcı derecede dirençli olduğunu ancak art arda gelen salgın ve savaş şoklarından toparlanma sürecinin yavaş ve düzensiz olmaya devam ettiğini aktardı. Hem 2023 hem de 2024 için küresel ekonomik büyüme tahminlerinin yüzde 3 oranında olduğunu belirten Georgieva, orta vadeli büyüme beklentilerinin biraz zayıf kaldığına işaret etti. Georgieva, küresel ekonomik büyümenin geçen yılki toplantılarında yaptıkları tahminlerden biraz daha iyi olduğunu ancak son 30 yıldaki yüzde 3,8'lik büyüme seyrinin altında kaldığını kaydetti. ABD'nin Kovid-19 öncesi seyrine tam anlamıyla ulaşan tek büyük ekonomi olduğunu vurgulayan Georgieva, yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin ise tam tersine, salgın öncesi büyümelerinin yüzde 4 ila 8 arasında altında kaldığını aktardı. "MERKEZ BANKALARI İHTİYATLI OLMAYA DEVAM ETMELİ" Georgieva, enflasyon cephesinde ise bazı iyi haberler olduğuna dikkati çekerek, "Enflasyon yavaşlıyor. Geçen yıl yüzde 9'un üzerinde olan manşet enflasyonun 2024'te yüzde 4,8'e düşmesini bekliyoruz. Çekirdek enflasyon hala geride kalıyor ve sonuç olarak ne yazık ki faiz oranlarının daha uzun süre yüksek kalması için hazırlıklı olmamız gerek. Muhtemelen 2024'e ve belki 2025'e kadar." değerlendirmesinde bulundu. Enflasyonun hala hedefin gerisinde olduğu yerlerde merkez bankalarının ihtiyatlı olmaya devam etmeleri ve geleceğe yönelik niyetlerini verilere dayalı olarak aktarmaları gerektiğini vurgulayan Georgieva, hemen hemen her yerde finans otoriteleri için zor bir dönem olacağını ifade etti. Georgieva, ABD'de büyümenin üçüncü çeyrekte beklentileri aştığını ve ivmenin biraz yavaşlamasına rağmen enflasyonun hala düştüğünü ve iş gücü piyasalarının hala çok güçlü olduğunu belirterek, Çin'e ilişkin büyüme tahminlerini de geçen hafta yükselttiklerini anımsattı. IMF Başkanı Georgieva, dünya ekonomisinin iki büyük "motoru" olan ABD ve Çin için iyi olanın dünyanın geri kalanı için de iyi olduğunu kaydetti. "İSRAİL-FİLİSTİN ÇATIŞMALARI MERKEZİNDE BULUNAN ÜLKELER İÇİN YIKICI" İsrail-Filistin çatışmalarına da değinen Georgieva, ekonomik açıdan bunun çatışmanın merkezinde bulunan ülkeler için "yıkıcı" olduğunu aktardı. Georgieva, durumun komşu ülkeler Lübnan, Ürdün ve Mısır için de çok riskli olduğuna işaret ederek, dünya ekonomisine etkisi açısından enerji fiyatlarında ilk başta görülen artışın gerilediğini ancak çatışmanın uzun sürmesi halinde riskinin ve jeopolitik ayrışma üzerindeki olumsuz etkilerinin de o kadar yüksek olacağı uyarısında bulundu. "İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ GELECEĞE YÖNELİK BELİRSİZLİKLERİ ARTIRIYOR" İklim değişikliğinin de geleceğe yönelik belirsizlikleri artırdığına dikkati çeken Georgieva, politika hatalarına çok az alan sağlayan, daha sağlam makroekonomik temellere ihtiyaç olduğunu ifade etti. Georgieva, yavaş büyüme tahminlerinin çoğunlukla devam eden düşük üretkenlikten kaynaklandığını belirterek, bunu değiştirmek için, iş gücü verimliliğini artıracak, başta yapay zeka olmak üzere yeni teknolojilerin fırsatlarından güvenli bir şekilde faydalanmayı ve aynı zamanda risklerini yönetmeyi sağlayacak yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu vurguladı. Georgieva, yapay zekanın iş gücü verimliliğini yıllık yüzde 2 ila 3 oranında artırabileceğini ancak aynı zamanda iş gücü piyasasında dönüşüm de yaratacağını ve insanların işlerini kaybedebileceğini, dikkate alınmazsa sosyal huzursuzluğu artırabileceğini kaydetti.

Suriye'deki ABD üslerine yeni saldırılar düzenlendi Haber

Suriye'deki ABD üslerine yeni saldırılar düzenlendi

Suriye'de yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, ABD ordusunun Haseke'deki Harab Cir Havaalanı'ndaki üssü ile Deyrizor'daki Ömer petrol sahasındaki üssüne karadan karaya atış yapılan silahlarla saldırı gerçekleştirildi. Saldırılarda üslere ve çevresine roketler düştüğü öğrenildi ancak can kaybı ve yaralanmaya ilişkin bilgiye yer verilmedi. Üssün çevresinde güvenlik önlemleri artırıldı. Aidiyeti bilinmeyen hava araçları 3-10 Ekim ve 14 Ekim'de, El Bukemal ile doğusundaki Harabeş, Herri ile Humeyda bölgelerindeki İran destekli grupların yerlerini ve konvoyları hedef almıştı. Suriye'de son günlerde Tenef bölgesi, Irak sınırına yakın Malikiyye ilçesi, Haseke iline bağlı Şeddadi ilçesi ve Deyrizor ilindeki ABD ordusunun konuşlandığı üslere, aidiyeti bilinmeyen silahlı insansız hava aracı (SİHA) ve karadan karaya atış yapılan silahlarla saldırılar düzenleniyor. Fırat Nehri'nin doğusunda kalan Deyrizor toprakları, ABD destekli terör örgütü YPG/PKK'nın işgalinde, il merkezi ve diğer kırsal bölgeler ise Esed rejimi ve İran destekli grupların kontrolünde bulunuyor. İran destekli gruplar, Fırat Nehri'nin doğu yakasındaki ABD üslerine zaman zaman roket ve SİHA'larla saldırılar düzenliyor. İRAN'IN MESAJLARI İran devlet televizyonu 19 Ekim'de, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının durdurulmaması halinde Tahran'ın "direniş güçleri" olarak adlandırdığı bölgedeki müttefikleri tarafından nasıl saldırıya uğrayabileceğini anlatan bir haber yayınlamıştı. Görüntülü haberde, İsrail'in kuzeyden Hizbullah, doğudan Irak ve Suriye'deki milis güçlerle güneyden de Yemen'deki Husiler tarafından füzeler ve insansız hava araçlarıyla eş zamanlı hedef alınacağı harita üzerinde gösterilmişti. İran, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının durdurulması için birçok kez en üst düzeyde çağrıda bulunmuştu. İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, 17 Ekim'deki bir konuşmasında, İsrail'in saldırılarının devam etmesi halinde "direniş güçlerinin" harekete geçeceğini söylemişti. Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan da 19 Ekim'de yaptığı açıklamada, İsrail-Filistin çatışmalarının bölgeye yayılma ihtimalini dillendirmişti. İran; Lübnan Hizbullahı, Suriye ve Irak'ta desteklediği milisler ve Yemen'deki Husileri "direniş güçleri" olarak adlandırıyor.

İsrail, Türkiye'deki diplomatik temsilcilerini için geri çağırdı Haber

İsrail, Türkiye'deki diplomatik temsilcilerini için geri çağırdı

İsrail, Türkiye'deki diplomatik temsilcilerini ikili ilişkilerin gözden geçirilmesi için geri çağırdı. İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, sosyal medya hesabından konuyla ilgili açıklama yaptı. Cohen paylaşımında, Türkiye'den abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik İsrail saldırılarına ilişkin yapılan açıklamalara gönderme yaparak, "İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkilerin gözden geçirilmesi amacıyla (İsrailli) diplomatik temsilcilerin geri dönmesi talimatını verdim." ifadelerini kullandı. İSRAİLLİ DİPLOMATLARIN 19 EKİM İTİBARIYLA TÜRKİYE'DEN AYRILDIKLARI BİLDİRİLDİ İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen'in, Türkiye'deki diplomatik temsilcilerinin geri dönmesi için talimat verdiğini açıklamasına ilişkin, Dışişleri Bakanlığı'ndan diplomatik kaynaklar, Türkiye'deki İsrailli diplomatların bir süre önce zaten Türkiye'den ayrıldıklarına işaret etti. "İsrailli diplomatlar şu an Türkiye'de değil. 19 Ekim itibarıyla ülkemizden zaten ayrılmışlardı. 18 Ekim'de Bakanlığımıza ilettikleri notada, son gelişmeler ışığında Büyükelçilik'teki diplomatların 19 Ekim itibarıyla Türkiye'den ayrılacaklarını belirtmişlerdi." ifadelerini kullanan bir diplomatik kaynak, şunları kaydetti: "Cohen'in geri dönmeleri için kime talimat verdiğini anlamak zor. Zira açıklamasında sözünü ettiği diplomatlar zaten ülkemizden ayrılmışlardı." İSRAİL'İN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ LİLLİAN, 19 EKİM'DE ANKARA'DAN AYRILMIŞTI İsrail'in Ankara Büyükelçisi Irit Lillian'ın da aralarında bulunduğu Türkiye'de görev yapan İsrailli diplomatlar, 19 Ekim'de "güvenlik" gerekçesiyle Türkiye'den ayrılma kararı almıştı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışmasını değerlendirdi Haber

TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail-Filistin çatışmasını değerlendirdi

Kurtulmuş, Zeytinburnu Kazlıçeşme Sanat'taki "Zeytinburnu Mozaik Müzesi" ile "Fahreddin Paşa Medine Müdafii" sergisi ve Mozaik Kafe Restoran'ın açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmesi ve Türkiye'nin buradaki rolünün sorulması üzerine Kurtulmuş, insanlığın çok büyük sınamalarından birine şahit olduklarını, İsrail'in 12 gündür Gazze'yi acımasızca bombaladığını, 3 binin üzerinde kişinin vefat ettiğini söyledi. Bölgede elektrik, su, yakıt bulunmadığını ama bütün bunların ötesinde Gazze'de sıkışmış kalmış 2 milyon insanın geleceğe dair ümitlerinin olmadığını aktaran Kurtulmuş, "Maalesef dünyada bazı ülkeler bu gelişmeyi bir tiyatro izler gibi izliyorlar. Bazıları tamamıyla duyarsız. İşlenen açık bir insanlık, savaş suçudur. Savaşın da bir ahlakı vardır. Bilerek, isteyerek, uçakları kaldırarak, dünyanın en ağır bombalarını kullanarak, yasa dışı bombalar kullanarak; orada Gazze'deki 2 milyon insan zaten daracık bir alana sıkışmış vaziyetteler, zaten fiilen bir açık hava hapishanesinde yaşıyorlar; iyice yaşam şartları zorlaştırılmış, neredeyse imkansızlaştırılmıştır." diye konuştu. - "Bütün milletleri sesimizi en yüksek seviyede çıkarmaya davet ediyoruz" Kurtulmuş, dünyanın her yerinde bu suça karşı çıkan, vicdan sahibi, akıl ve ahlak sahibi insanların olduğunu, bunların da seslerini yükseltmeye başladıklarını gördüklerini ifade etti. Meselenin acil-insani ile siyasi olmak üzere iki yönü bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Siyasi çözümüyle ilgili başka müzakereler yapılabilir. Ama şu anda Gazze'yle ilgili acil olan bir an evvel ateşkesin sağlanması yani bir ölüm makinesi olarak çalışan İsrail'in bu saldırgan siyasetinin durdurulması ve Gazze halkına acil insani yardımların behemehal ulaştırılmasıdır. Türkiye bu konuda hem ateşkesin sağlanması hem de acil yardımların ulaştırılması için üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor ve ümit ediyoruz ki çok kısa bir süre içerisinde daha büyük trajediler yaşanmaması için bu konuda adım atılır. Hakkaniyetten, adaletten yana olan, vicdan sahibi bütün milletleri, insanları, siyaset mercilerini sesimizi en yüksek seviyede çıkarmaya davet ediyoruz. Nasıl Ukrayna-Rusya savaşında sivil kayıpların ortadan kaldırılması için sonuna kadar mücadele ettiysek ve etmeye devam ediyorsak, burada da Türkiye olarak onun bunun gemisine binmeden, kendi milli menfaatlerimiz ve insanlık istikametinde Gazze halkının yaşadığı bu sıkıntıların inşallah atlatılması için elimizden geleni ortaya koyuyoruz." İsrail-Filistin barışının sağlanması için çözülmesi gereken üç konu TBMM Başkanı Kurtulmuş, üç konu çözülmeden Orta Doğu'da bir İsrail-Filistin barışının sağlanmasının imkansız olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Birincisi 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan tam manasıyla bağımsız, müstakil, egemen bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Yani mahalle mahalle bölünmüş ve birbirinden uzaklaştırılmış kopuk bir Filistin değil, bütünleşik bir Filistin'in ortaya konulmasıdır. İkincisi Mescid-i Aksa başta olmak üzere bütün kutsal mekanların masuniyetinin sağlanması, yani oradaki inançlara saygının en kamil manada sağlanmasıdır. Üçüncüsü ise Birleşmiş Milletlerin onlarca kararına rağmen Filistinlilerin evlerinden, iş yerlerinden, köylerinden, şehirlerinden onları tehcir eden Yahudi yerleşimciler meselesine son verilmesidir. Yani insanların evleri, iş yerleri ellerinden alınmıştır." Böyle bir haksızlığın sürdürülemeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, "Böyle bir haksızlık ortadayken de zaten barış konuşulamaz. Bu üç temel meseleyi de Türkiye olarak Orta Doğu'daki barış sürecinin temel ana ekseni olarak görüyoruz ve her platformda dile getiriyoruz. Ümit ediyoruz ki Türkiye'nin çabaları sonuç verir ve bölgede hiç olmazsa önce bir ateşkes, eş zamanlı olarak yaralıların oradan tahliyesi başta olmak üzere, çocukların tahliyesi olmak üzere orada, Gazze'de insani durumun iyileştirilmesi sağlanır." değerlendirmesinde bulundu. Türk milleti olarak öteden beri olduğu gibi Filistin halkının yanında olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, Orta Doğu'da barıştan yana olduklarını söyledi. Zorlamayla bir şekilde sonuç alınamayacağını bildiklerini kaydeden Kurtulmuş, burada insani kayıpların ortadan kaldırılması için olmazsa olmaz şartın iki devletli bir çözüm temelinde yeni bir Orta Doğu'nun inşa edilmesi olduğunun altını çizdi.

Altın  Zirvede! Haber

Altın Zirvede!

İsrail-Filistin çatışmaları piyasaları etkiledi. İsrail-Filistin çatışmasının daha geniş alana yayılabileceği endişeleri, güvenli liman olarak bilinen altına olan talebi artırdı. Dün açıklanan verilere göre ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), eylülde aylık bazda yüzde 0,4 ve yıllık bazda yüzde 3,7 yükseldi. Dün açıklanan ABD'nin eylül enflasyonu beklentilerin üzerine çıktı. Bu yükseliş ve ABD tahvil getirileri altın fiyatlarını baskıladı. Öğleden sonra tahvil getirilerinin çoğunu geri vermesiyle altının ons fiyatında sert hareketler yaşandı. Ons fiyatı iki haftanın zirvesinde Altının ons fiyatı son bir haftada yüzde 5'in üzerinde değer kazanarak 27 Eylül'den bu yana ilk kez 1.910 doları aştı. Uluslararası piyasalarda ons fiyatı 2 haftanın zirvesini gördü. Bugün yüzde 2,7 artışla 1.919,2 dolar seviyesine çıkan altının ons fiyatı, marttan bu yana en güçlü günlük ve haftalık kapanışına hazırlanıyor. Altın fiyatları Kapalıçarşı'da altın fiyatları Gram altın: 1.704 lira Çeyrek altın: 2 bin 816 lira Cumhuriyet altını: 11 bin 475 lira Tam altın: 11 bin 268 lira Yarım altın: 5 bin 635 lira Jeopolitik olayların altına etkisi Dünya Altın Konseyi bugün açıkladığı raporda, şu ifadelere yer verdi: Jeopolitik olaylar ve altına etkisi, savaş atlatılsa bile küresel risk primi önceki 10 yıla göre daha yüksek bir yerde kalmayı sürdürecek. Krizden korunma aracı olarak altının, kredi riskinin olmayışı ve riskli varlıklarla negatif korelasyonu nedeniyle sağlam bir geçmişi olduğu hatırlatılan raporda, diğer faktörlerdeki değişimlerin hesaba katılmasıyla da jeopolitik gerilimlerin altın getirilerini etkilemesinin olağan olduğu kaydedildi. Dövizde son durum: Dolar: 27,8032 lira Euro: 29,2982 lira Sterlin: 35,9554 lira

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.