Hava Durumu

#Kilo

Yeni Marmara Gazetesi - Kilo haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kilo haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

5 Ayda 30 Kilo Verdi Haber

5 Ayda 30 Kilo Verdi

Samsun'un 19 Mayıs ilçesinde yaşayan 58 yaşındaki emekli imam Sadık Keskin, 5 ayda tam 30 kilo vererek hem sağlığına kavuştu hem de çevresine ilham oldu. 150 kiloya kadar çıkan Sadık Keskin, aşırı kiloları nedeniyle ayakta durmakta ve yürümekte zorlanmaya başladı. Sağlık sorunları da artınca yaşam kalitesi ciddi şekilde etkilendi. Ancak azimle başladığı yaşam tarzı değişikliği sayesinde, 5 ayda 30 kilo vererek hem kilo probleminden kurtuldu hem de sağlığına kavuştu. "Balığın da çok faydası var" Yıllarca imamlık yaptıktan sonra emekli olan Keskin, son 5 yıldır bir balıkçıda çalışıyor. Kilolarını vermesinde balık tüketiminin de etkili olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Aşırı kilolarım vardı. Azimle ve çalışmayla bu kilolardan kurtuldum. 3 gün önce tartıldığımda 30 kilo verdiğimi gördüm, çok sevindim. Hayatımdan ekmeği ve tüm tatlıları çıkardım. Spora devam ettim. Bu şekilde azimle ve sabırla zayıfladım. Şimdi kan değerlerim düzeldi, rahat yürüyebiliyor, koşabiliyorum." "Gece yemeyi bıraktım, su tüketimini artırdım" Günlük rutinini de anlatan Keskin, sabah egzersizleri yaptığını, kahvaltıda ekmek yemediğini, öğlenleri salata ve çorba ile beslendiğini belirtti. Akşamları ise iş çıkışında balık alarak genellikle ızgara şeklinde tükettiğini söyleyen Keskin, saat 18.00'den sonra hiçbir şey yemediğini ve bol bol su içtiğini ifade etti. Keskin, "Hayatıma bu şekilde devam etmek istiyorum. Bir daha kilo almamaya kararlıyım. Obeziteyle mücadele etmek isteyen herkese söylüyorum: Sabretmeden, çaba göstermeden ve azim olmadan hiçbir şey olmuyor. Herkes başarabilir."

4 Ayda 90 Kilo Verdi... Haber

4 Ayda 90 Kilo Verdi...

Kahramanmaraş’ta 4 ay önce acil servise aşırı kilosu ile yatalak halde sedyeyle getirilen 240 kilo ağırlığındaki bir çocuk annesi, uygulanan tedavilerle 90 kilo verdi. Aşırı kilo nedeniyle zor günler geçiren 49 yaşındaki Fatma Dağlı, uzun süre yatalak halde hayatını sürdürüyordu. İhlas Haber Ajansı'nın ses getiren haberi sonrası Kahramanmaraş'taki Özel HG Hospital hastanesi Dağlı'ya yardım eli uzatıldı. Hastanenin acil servisine 240 kilogram ile sedye ile getirilen Dağlı'da nefes darlığı, yüksek tansiyon ve şeker yüksekliği çıktı. İlk aşamada obezite tedavisine alınan kadın, şeker ve tansiyon değerlerinin düzenlenmesinin ardından obezite tedavisinden olumlu sonuçlar alarak hızla kilo vermeye başladı. Yaklaşık 50 kilo kaybının ardından mide balonu uygulanan Dağlı, bu tedaviyle daha rahat kilo verdi. Şu ana kadar toplam 90 kiloya yakın zayıflayan Dağlı 150 kilograma kadar düştü. "Tedavisini sürdüreceğiz" HG Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Cem Onur Kıraç, "Fatma hanım acil servise geldiğinde çok zor durumdaydı. Yatalak gibiydi, kendi işini göremeyecek haldeydi. Obezite tedavisiyle birlikte çok güzel sonuçlar aldık. Mide balonu sonrası da hızlı kilo kaybı sağlandı. Şimdi gastroenterolojik cerrahi bölümümüzle birlikte mide küçültme ameliyatı planlıyoruz. Bu ameliyat sonrası kilo kaybının daha hızlı olmasını bekliyoruz. Yaklaşık 90 kilogram verdi. Hastane olarak tedavisini sürdüreceğiz" dedi. "Evimin işlerini yapabiliyorum, hayata döndüm" Fatma Dağlı ise kısa sürede yaşadığı değişimden duyduğu mutluluğu dile getirdi. Dağlı, "Çok kötüydüm kameraya çektiler HG Hospital aldı tedaviye başladılar. Artık çok iyiyim evimin işlerini yapabiliyorum, kendi işlerimi yapabiliyorum. Hayata döndüm. Artık yürüyorum. 8 yıldır yatalak bir hastaydım. Allah razı olsun buranın sahibi Halil Gürsoy'dan, Cem ve Bahtiyar hocamdan da. Herkese çok teşekkür ederim" diye konuştu. Annesine hem evlatlık hem de yoldaşlık yapan Baran Dağlı'nın ise eğitimine devam ettiği öğrenildi.

Nefes almakta bile zorlanan 310 kiloluk hasta, ağır bedenine karşı verdiği savaşı kazandı Haber

Nefes almakta bile zorlanan 310 kiloluk hasta, ağır bedenine karşı verdiği savaşı kazandı

Yatağa bağımlı yaşam süren 310 kiloluk hasta, ağır bedenine karşı verdiği savaşı başarılı tüp mide ameliyatıyla kazandı. Nefes almakta bile zorlanan ve yaşadığı zorlu günleri "Ölmek için Allah'a dua ettim" sözleriyle özetleyen hasta, kendi başına yürüyerek taburcu oldu. Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan 49 yaşındaki Barış Yıldırım, 310 kilogramın üzerindeki kilosu nedeniyle uzun süredir yatağa bağımlı halde yaşamını sürdürüyor, nefes almakta ve konuşmakta dahi zorlanıyordu. Ancak hayatını değiştiren adım, Özel Denizli Tekden Hastanesi'nde Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Muhammed Raşid Aykota'nın gerçekleştirdiği tüp mide (laparoskopik sleeve gastrektomi) ameliyatıyla geldi. Yıldırım, hastaneye getirildiğinde oturmak, hareket etmek, hayati faaliyetlerini sürdüremeyecek durumda hatta temel ihtiyaçlarını karşılamakta bile güçlük çekiyordu. 1 ay süren hazırlık sürecinin ardından, multidisipliner bir ekip çalışmasıyla ameliyata alındı. Ameliyat özel bariatrik ekipmanlar ve yüksek kapasiteli sistemlerle yapıldı. Operasyon sırasında özel ekipmanlar, yüksek taşıma kapasiteli sistemler ve tam donanımlı bir sağlık ekibi görev aldı. Kardiyoloji, dahiliye, anestezi, gastroenteroloji ve diyetisyenlerden oluşan ekip, süreci adım adım yönetti. Başarılı geçen ameliyat sonrası 310 kiloluk hasta yıldırım hızla toparlandı. Kendi başına ayağa kalktı, ilk adımlarını attı. Yıllar sonra yeniden yürüyebilen ve nefes almanın ne demek olduğunu hatırlayan hasta, taburcu olurken gözyaşlarına hâkim olamadı. Yaptığı obezite cerrahisi ameliyatları ile hem Türkiye'de hem de uluslararası platformlarda adından söz ettiren Doç. Dr. Muhammed Raşid Aykota, süreci şu şekilde anlattı: "Barış Bey bize geldiğinde sadece 310 kiloluk bir bedeni değil, aynı zamanda ağır bir umutsuzluğu da taşıyordu. Nefes almakta güçlük çeken, hareket edemeyen bir hasta olarak yaşam mücadelesi veriyordu. Ancak biz ona baktığımızda gördüğümüz şey, bir hasta değil; hayata tutunmak isteyen güçlü bir insandı. Tüp mide ameliyatı, basit bir operasyon değil; detaylı hazırlık ve disiplin gerektiren bir süreçtir. Bir ay boyunca multidisipliner ekibimiz - kardiyoloji, dahiliye, anestezi, diyetisyen ve hemşirelerimiz titizlikle çalıştı. Bu sadece bir cerrahinin değil, bir ekip çalışmasının zaferidir. Ameliyat sonrası süreçte Barış Bey'in attığı her adım, sadece onun değil, bizim için de bir umut kaynağı oldu. Bugün onun kendi başına yürüyerek taburcu olması, hayata yeniden tutunması, biz sağlık çalışanları için en büyük ödüldür. Buradan benzer durumda olan herkese seslenmek istiyorum: Doğru yöntemler, kararlılık ve destekle bu sorunun üstesinden gelinebilir. Biz, sadece bedenleri değil, hayatları değiştirmek için buradayız. Barış Bey ve ailesinin bu süreçteki sabrı ve inancı için teşekkür ediyorum. Bu başarı, onların inancı ve ekibimizin emeğiyle mümkün oldu. Hep birlikte gösterdik ki; doğru zamanda doğru adımlar atıldığında, imkansız gibi görünen her şey mümkündür". Yeri geldi, ölmek için dua ettim Kilolarından yaşadığı zorlukları ve tüp mide ameliyatı olmak için karar verdiği zamanı anlatan hasta Barış Yıldırım ise "Bu kilonun altında sadece vücudum değil, ruhum da eziliyordu. Nefes almak bile işkenceydi. Eşim, oğlum, ailem Hepsi yanımdaydı ama ben kendimi her geçen gün biraz daha yok olurken hissediyordum. Yeri geldi, ölmek için dua ettim. Çünkü yaşadığım şey hayat değil, bir bekleyişti Sessiz, çaresiz bir bekleyiş. Sonra bir gün doktorumla tanıştım. O bana sadece tıbbi bilgiler anlatmadı, gözümün içine bakıp dedi ki: 'Birlikte değiştirebiliriz.' İşte o anda ilk defa inandım. Bir umut doğdu içimde. Ameliyat kolay olmadı, süreç zorluydu ama ben bugün yürüyebiliyorum. İlk adımlarımı attığım gün, yıllardır ilk kez gerçekten yaşadığımı hissettim. Oğlumla birlikte dışarı çıktık Eşimle el ele yürüdük Bunlar küçük mutluluklar gibi görünebilir ama benim için bir ömre bedel. Benim gibi olan herkese söylemek istiyorum: Umutsuz olmayın. Obezite bir son değil. Mücadele edince, doğru insanlarla karşılaşınca, yeniden doğmak mümkün. Allah emeği geçen herkesten razı olsun" ifadelerini kullandı. "Oğlumuz bile babasıyla dışarı çıkamıyordu" Zorlu süreçte hep kocasının yanında olan Arzu Yıldırım ise yaşadıkları sıkıntıları, "Barış yıllardır yatağa bağımlıydı. En çok da oğlumuz etkileniyordu. Henüz 23 yaşında; babasıyla dışarı çıkmamış, el ele yürümemiş bir genç. Bizim için bu sadece bir sağlık sorunu değil, ailece yaşadığımız bir yoksunluktu. Evde her şey sessizdi. Barış nefes almakta zorlandıkça biz de nefes alamıyorduk. Geceleri acaba sabaha çıkar mı diye uyanık beklediğimiz çok oldu. Oğlumuzun gözleri önünde yavaş yavaş kayboluyordu babası Ama o karanlık dönemi geride bıraktık. Dr. Aykota ve ekibi bize sadece bir ameliyat değil, bir hayat armağan etti. Barış şimdi yürüyebiliyor, nefes alabiliyor ve en önemlisi artık oğluyla birlikte dışarı çıkabiliyor. İlk kez baba-oğul birlikte yürüdüler Bu bizim için bir hayaldi. Ne kadar teşekkür etsek az" sözleriyle dile getirdi.

Önce kafada, sonra midede obeziteden kurtuldu Haber

Önce kafada, sonra midede obeziteden kurtuldu

Türkiye’de obezite oranı yüzde 40’lara kadar yükseldi. Doruk Sağlık Grubu Nilüfer Hastanesi’nde obezite tedavisi gören 29 yaşındaki Merve Yedikoğlu, başarılı geçen operasyonla sağlıklı bir şekilde kısa sürede 118 kilodan 68 kiloya düştü. Dünyada ve Türkiye’de giderek yaygınlaşan obezite, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. Doruk Nilüfer Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İlhan Aydın, "Türkiye’de obezite oranı yüzde 40’a ulaştı. Vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan bireyler obez olarak tanımlanıyor ve bu kişilerde kardiyovasküler hastalıklardan eklem problemlerine kadar birçok sağlık sorunu gelişebiliyor" dedi. Doğal yollarla kilo veremeyen bireyler için cerrahi müdahalelerin yaşam kurtarıcı olabileceğini belirten Dr. Aydın, "Her ameliyatın riski vardır; ancak obezitenin vücuda uzun vadede verdiği zararlar, cerrahi müdahalenin risklerinden çok daha büyük" diyerek, hastaların operasyon sonrası diyetisyen takibinde düzenli olarak izlenmesinin önemine değindi. Aydın, ameliyat süreci hakkında bilgi verirken, 9 ay önce gerçekleştirdiği bir operasyon örneğini de paylaştı. Ameliyat öncesi yaklaşık 118 kilo olan hastasının bugün 63 kiloya kadar sağlıklı bir şekilde ulaştığını belirtti. Bu örnek hasta, 29 yaşındaki Merve Yedikoğlu’ydu. Doruk Nilüfer Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. İlhan Aydın’ın gerçekleştirdiği operasyonla 118 kilodan 63 kiloya düşen Merve Yedikoğlu, artık kendini yeniden doğmuş gibi hissediyor. Obezite ameliyatı sonrası sağlıklı yaşama adım atan 29 yaşındaki Merve Yedikoğlu’nun hikâyesi ise bu sürecin ne kadar dönüştürücü olabileceğini gözler önüne seriyor. "Bir gün bile zayıf olmadım" 29 yaşındaki Merve Yedikoğlu, hayatı boyunca fazla kilolarla mücadele ettiğini belirterek, "İlkokuldan bu yana hep kiloluydum. Hiç zayıf bir dönemim olmadı. Diyetler, ilaçlar, çaylar Her şeyi denedim ama işe yaramadı. En sonunda artık çaresiz kaldım ve ameliyat oldum" dedi. Ameliyat sonrası hem fiziksel hem de psikolojik olarak büyük bir dönüşüm yaşadığını anlatan Yedikoğlu, "Doktorum İlhan Aydın’a gözüm kapalı güvendim. Onun önceden yaptığı vakaları da gördüğüm için hiç tereddüt yaşamadım. Artık kıyafet seçimimden yürüyüşüme, beslenmeden psikolojik sağlığıma kadar her şey değişti. Diyetisyen desteğiyle ilerliyorum ve şu an 63 kiloyum. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum" şeklinde konuştu. Merve Yedikoğlu’nun mesajı ise net: "Eğer gerçekten kilo veremiyorsanız ve denemediğiniz yol kalmadıysa, mutlaka bu ameliyatı düşünmelisiniz. Ama önce zihinsel olarak hazır olmalı, sonra mideyle vedalaşmalısınız" dedi.

Aşırı Gıda Tüketimine Dikkat Haber

Aşırı Gıda Tüketimine Dikkat

Özel Medline Adana Hastanesi Diyetisyen Selva Oturakçıiboğil, Kurban Bayramı'nda et tüketiminin arttığına dikkat çekerek, kurban etinin en az 24 saat dinlendirilmeden tüketilmemesi gerektiğini söyledi. Bayram süresince aşırı gıda tüketiminin sindirim sorunlarına yol açabileceğini belirten Oturakçıiboğil, sağlıklı beslenme ve egzersizin önemine vurgu yaptı. "Bayram sabahına hafif bir kahvaltıyla başlamalıyız" diyen Oturakçıiboğil, "Yumurta, domates, salatalık, yeşillik ve bol lif içeren bir kahvaltı tercih edilmeli. Yağlı etlerden kaçınmalı, etlerdeki görünür yağlar ayrılmalı ve mümkünse yeni kesilmiş et değil, dinlendirilmiş et tüketilmeli" dedi. Kurban etiyle birlikte mutlaka salata ve sebze tüketilmesi gerektiğini ifade eden Oturakçıiboğil, sebze ve su tüketiminin sindirimi kolaylaştıracağını belirtti. "Etin yanında bol sebze ve yeterli su tüketimi, şişkinlik ve hazımsızlık gibi rahatsızlıkların önüne geçebilir. Etin en az 24 saat dinlendirilmesi şart. Dinlenmeden tüketilen et, sindirim sorunlarına yol açabilir" şeklinde konuştu. Öğünlerden sonra yapılacak 20 dakikalık yürüyüşlerin veya rezene, zencefil, papatya çayı gibi bitki çaylarının sindirime destek olacağını belirten Oturakçıiboğil, tatlı tercihlerine de dikkat çekti. Oturakçıiboğil, "Şerbetli ve ağır tatlılar yerine sütlü ya da meyveli tatlılara yönelmeliyiz. Ayrıca her öğünde tatlı tüketmek yerine, günde bir kez tatlı tüketmek, aşırı kalori alımının da önüne geçecektir" ifadelerini kullandı.

Vatandaşlar hızlı kilo vereyim derken sağlıklarından oluyorlar Haber

Vatandaşlar hızlı kilo vereyim derken sağlıklarından oluyorlar

Yaz mevsimine fit girmek isteyen vatandaşlar aldıkları fitoterapi ürünlerini bilinçsiz bir şekilde tüketerek sağlıklarından oluyorlar. Bu konu hakkında Eskişehirli aktar Metin Ağılönü, internette satılan hızlı kilo verme ürünlerinin bazılarının vatandaşları sağlığını olumsuz yönde etkilediğini anlattı. Eskişehir'de yaz aylarının yaklaşmasıyla beraber vatandaşlar hızlı kilo verme amacıyla aktarların yolunu tutuyor. Uzun süredir aktarlık yapan Metin Ağılönü, kilo verme amacıyla kendisine gelen vatandaşları hem uyarıp hem de tavsiyelerde bulunuyor. Aktar Ağılönü, "Vatandaşlarımız kendileri zayıflamak isterken bilinçsiz şekilde vücudundaki metabolizmayı bozuyorlar" dedi. "Ürünleri bilinçsiz bir şekilde tüketerek vücutlarına zarar veriyorlar" Yaz mevsiminin yaklaşmasıyla hızlı kilo vermek isteyen insanların bilinçsiz şekilde vücuduna zarar vermesi hakkında Metin Ağılönü, "Vatandaşlarımız kendileri zayıflamak isterken vücudundaki metabolizmayı bozmaya çalışıyorlar. Yani hızlı zayıflamak için kullanmış olduğu ürünleri fazlasıyla tüketiyorlar ya da bilinçsiz tüketiyorlar. Bilinçsiz tüketilmesi de insanların vücuduna zarar veriyor haliyle. Onun için bizim aktarcı arkadaşlarla, eğer bitkisel yönden, yani fitoterapi yöntemiyle, bitkisel tedavi yöntemiyle kendilerini zayıflamak istiyorlarsa, aktarcı arkadaşların uyarıları tavsiyesinde zayıflama yönüne gidebilirler" ifadelerini kullandı. "Zayıflayacağım derken kendilerini ölüme bite götürebilirler" Zayıflama kapsülü adı altında satılan ürünlerin bilinçsiz şekilde kullanılması halinde ölüme kadar götürebileceğini anlatan aktar Ağılönü, "Özellikle kapsüllerde, mesela kapsül çok zararlı; vücudun bağırsaklarıyla beraber, karaciğer, böbrek, bu tarz şeylere çok zarar veriyor. Bunların bilinçsiz kullanması, vücudun zayıflamadan çok, Allah korusun, ölüme kadar da götürebiliyor. O yüzden bizim yapmış olduğumuz yöntemde daha çok fitoterapi yöntemi, yani bitkisel tedavi yöntemiyle insanlara tavsiyede bulunuyoruz. Şu an gündemde çiya tohumu diye bir tohum var. Çiya tohumuyla beraber keten tohumu. Hem keten tohumu, bu omega 3, yani vücudun omega 3 eksikliğini de gidermiş oluyor. Hem aynı zamanda bağırsaklarını da çalıştırarak yavaş yavaş vücuttaki yağ oranını azalttığı gibi aynı zamanda da bağırsakları çalıştırmış oluyor" şeklinde konuştu. "Bitkisel ürünleri verdiğimiz ölçüler nispetinde kullanın" Aktar Metin Ağılönü, hızlı kilo vermek isteyen vatandaşların aldıkları ürünleri aktarlarının verdiği ölçülerde kullanması gerektiğini şu kelimeler ile ifade etti: "Bağırsakları hızlı çalıştıracağım düşüncesi bazı kişilerde ürünleri hızlı tüketmek istiyorlar. Biz diyoruz ki, biz her zaman aynı yöntemi kullanıyoruz. Diyoruz ki, verilen ölçüler nispetinde kullanın. Bir hafta kullanıyorsa, 2-3 gün ara veriyor, sonra bir hafta daha kullanıyor ki vücut hem bağışıklık kazanmasın hem de etkisi olsun diye. Bunun yanı sıra sandaloz sakızı vardır, şu an gündemde, onunla beraber elma sirkesiyle beraber eritip de kullanabilirler. Ayrıca karışık bitkilerimiz var, bunun içerisinde yeşil çay önerebilirim. Yeşil çay da kullanabilirler. Zencefil, zerdeçal da kullanabilirler. Bunlar da zayıflamaya yönelik karışık bitkilerdir" "İnternette satılan bazı ürünler çok fazla zarar verebiliyor" İnternette hızlı kilo verdireceğini vaat eden bazı ürünlerin zararlı olduğu konusunda konuşan aktar Ağılönü, "Sosyal medya ve internette, işte 20 kilo birden şu kadar günde veriliyor diyorlarsa, onlara kesinlikle inanmasınlar. Çünkü öyle bir hız mümkün değil, yoktur. Varsa da sonu kötü olacaktır. Yani vücudu kesinlikle bozacaktır. O yüzden piyasadaki böyle bilinmedik kapsüldür ya da zayıflama ürünleridir, bu tarz ürünleri bizim tavsiyemiz dışında kullanmasınlar" diye konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.